Dünya

İngiltere’yi korku sardı

SUNDAY Telegraph gazetesine demeç veren İngiltere Genelkurmay Başkanı General David Richards, NATO’nun Afganistan’da istikrarı sağlayamaması halinde Batı için tehlikenin çok büyük olacağını belirtti.

“El Kaide ve Taliban bizi yendiğine inanırsa neler olur” diye soran general, “Afganistan’da dururlar mı? Pakistan, nükleer silâhlarıyla onlar için cazip bir hedef olur. Bu silâhlardan ellerine geçirmeyegörsünler, inanın bana, hemen kullanırlar. Bu ise korkunç bir şey olur” ifadesini kullandı. General, “Hezimet, El Kaide ve Taliban’ın dünyanın en güçlü koalisyonunu yendikleri mesajını vererek dünyadaki bütün kökten dinci militanları harekete geçirecektir” dedi. İngiliz genelkurmay başkanı, Afganistan’a gönderilecek takviye kuvvetlerinin, NATO’nun “psikolojik savaşı” kazanmasını sağlayabileceğini söyledi. Afganistan’daki uluslar arası koalisyon güçlerinin komutanı Amerikalı General Stanley McChrystal, 40 bin kişilik takviye kuvvet talebinde bulunmuştu.

90 AFGAN POLİSİNDEN

HABER ALINAMIYOR

Öte yandan Afganistan’da 8 Amerikan askerinin öldüğü bölgedeki çatışmalara katılan Afgan polislerinden 90’ı ile bağlantının kesildiği bildirildi. Pakistan sınırındaki Nuristan vilayetinin yetkilileri, silâhlı kişilerin sınır yakınlarındaki iki ileri karakola saldırmasının ardından vilayetin doğusundaki Kamdeş bölgesinde başlayan çatışmalarda bağlantının kesildiği polislerin akıbeti hakkında bilgi alınamadığını söyledi. Kamdeş’teki çatışmalar, bölge yakınlarındaki bir cami ile bir köyden gelen silâhlı kişilerin karakollara saldırmasıyla başlamıştı. Dağlık bölgedeki Amerikan güçlerinin komutanı Albay Randy George, Nuristan gibi zorlu bir coğrafyada karmaşık bir saldırıya maruz kaldıklarını belirterek, Afgan ve Amerikan güçlerinin saldırganlara karşı cesurca savaştıklarını söyledi. Nuristan polis yetkilileri, Kamdeş’te 15 polisin Taliban tarafından kaçırıldığını, 90 polisin akıbetinin bilinmediğini ifade etti. Nuristan’ın, Afganistan’daki ABD güçlerinin komutanı Orgeneral Stanley McChrystal’ ın yeni stratejisi çerçevesinde ABD askerlerinin çekilmeyi planladığı bölgelerden biri olduğu belirtiliyor.

Bu arada Taliban sözcüsü Zebilullah Mücahid, saldırının örgüt militanlarınca düzenlendiğini açıkladı. Mücahid, saldırıda onlarca Afgan askeri ve polisinin yanı sıra Batılı askerleri öldürdüklerini bildirdi. NATO’dan yapılan açıklamada ise saldırıya rağmen koalisyon güçlerinin nüfusu yoğun olan yerleri koruma şeklindeki yeni düzenlemesinde değişiklik olmadığı belirtildi. Saldırının, Amerikan ordusu için 2008 yılının temmuz ayında Kunar vilayetindeki tek saldırıda 9 kayıp vermesinden sonraki en kanlı saldırı olduğu kaydediliyor.

McChrystal’ın yeni direnişle mücadele stratejisine göre koalisyon askerleri sivilleri korumak ve direnişçilerin etkinliğini azaltmak için nüfusun yoğun olduğu bölgelere yerleşecek. Londra / aa

05.10.2009

8 AMERİKAN ASKERİ ÖLDÜRÜLDÜ

AFGANİSTAN'IN doğusunda bir aşiretin üyelerinin iki ileri karakola saldırmasından sonra çıkan çatışmada 8 Amerikan askerinin öldüğü bildirildi. Amerikan ordusundan yapılan açıklamada, Nuristan vilayetindeki bir cami ve yakınlarındaki bir köyden gelen silâhlı aşiret üyelerinin karakollara düzenlediği saldırıya Amerikan ve Afgan askerlerinin cevap verdiği belirtilerek, çatışmada 2 Afgan askerinin de vefat ettiği kaydedildi. Açıklamada, Afganistan’ın en tehlikeli bölgelerinden biri olan Nuristan’daki çatışmada “düşmana ağır ka- yıplar verdirildiği”de bildirildi. NATO ve Afgan askerlerinin ortak olarak kullandığı iki karakola düzenlenen saldırıların sorumluluğunu Taliban üstlendi. Amerikan ordusunun bir yıldan uzun süredir tek bir çatışmada ilk kez bu kadar büyük kayıp verdiği belirtiliyor. Kabil / aa

05.10.2009

İHH,Endonezya’da yara sarıyor

GÜNEYDOĞU Asya’nın fakir ülkesi Endonezya 2005 yılında meydana gelen büyük depremin henüz yaralarını saramadan bir defa daha depremle sarsıldı. 7.6 şiddetindeki deprem sonrası Endonezya hükümeti dünya kamuoyuna yardım çağrısında bulundu.

Türkiyeli yardım kuruluşları deprem sonrası harekete geçti. İHH İnsanî Yardım Vakfı depremin meydana geldiği Endonezya’da yardım çalışmalarına başladı. İHH ekipleri, uzun bir yolculuktan sonra depremin yaşandığı Panadg şehrine ulaştı. Bölgeye varır varmaz ihtiyaç sahibi aileleri tesbit eden İHH ekipleri, acil gıda dağıtımlarına başladı. Depremde evleri hasar gören ailelere yardımlar dağıtıldı. İHH ekipleri depremin meydana geldiği Pariyaman şehrinde de incelemelerde bulundular. Yardımları koordine eden İHH Endonezya Temsilcisi Mesut Olgun, “Resmî rakamlara göre 505 kişi öldü, 323 kişi ağır yaralı, 2500 kişi hafif yaralı, 303 kişi ise kayıp. 50 binin üzerinde ev hasar gördü. Ancak ölü ve yaralı sayısının daha yüksek olduğu ifade ediliyor. Biz yardımlarımızı dağıtmaya başladık. İlk etapta acil gıda maddelerini dağıttık. Bundan sonraki çalışmalarımızda duruma göre gıdaya ek olarak giyecek, battaniye ve çadır da dağıtabiliriz. Endonezya hükümetinin imkânları kısıtlı. Her yere ulaşamıyorlar. Köylüler günlerdir yardım beklediklerini ifade ediyorlar. Afetzede aileler, hayırsever halkımızın yardımlarını bekliyor” dedi.

05.10.2009

ESKİ BAKAN ÖLÜ BULUNDU

JAPONYA'NIN eski maliye bakanlarından Shoichi Nakagawa evinde ölü bulundu. Tokyo polis sözcüsü, Nakagawa’nın cesedinin, evinde yatak odasında karısı tarafından bulunduğunu, vücudunda herhangi bir yara izi olmayan eski bakanın ölüm sebebinin belirlenmesine çalışıldığını söyledi. Eski milletvekillerinden Nakagawa 56 yaşındaydı. Nakagawa, Şubat ayında Roma’da yapılan G-7 ekonomi zirvesine sarhoş olarak katıldığı iddiaları üzerine Maliye Bakanlığı görevinden istifa etmiş, parlamentodaki koltuğunu da 30 Ağustosta yapılan genel seçimlerde kaybetmişti. Tokyo / aa

05.10.2009

FİLİPİNLER’DE 12 KİŞİ ÖLDÜ

FİLİPİNLER'E dün ulaşan Parma tayfunu dolayısıyla iki köyde meydana gelen toprak kaymalarında 12 kişinin öldüğü bildirildi. Yetkililer evleri toprak altında kalan bir ailenin 5 üyesinin öldüğünü, yakınlardaki başka bir köyde meydana gelen toprak kaymasında da 7 kişinin vefat ettiğini söyledi. Filipinli yetkililer, ülkenin kuzeyini etkisi altına alan tayfunda ölenlerin sayısının 17’ye çıktığını ifade etti. Filipinler’i 8 gün önce terk eden Ketsana Kasırgasında ise yaklaşık 300 kişi ölmüştü. Manila / aa

05.10.2009

Mübarek, İsrail'den görüşmeye başlamasını istedi

MISIR Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek, İsrail’i, Filistinliler ile kesilen barış görüşmelerine yeniden başlamaya çağırdı. Hüsnü Mübarek, Silâhlı Kuvvetler gazetesine verdiği demeçte, İsrail ve Filistinliler’in nihaî barış anlaşmasının önünde engel oluşturan sınırlar, Kudüs’ün statüsü, mülteciler, işgal topraklarındaki İsrail yerleşim birimleri, güvenlik ve suyun kullanımı gibi 6 anahtar konuda görüşmelere yeniden başlamaları gerektiğini söyledi. Mübarek, ‘’Şimdi gerekli olan şey, özellikle İsrail liderlerinin göstermesi gereken siyasal iradedir’’ dedi. Görüşmeler, İsrail’in geçen yıl Aralık ayında yaptığı Gazze Operasyonu üzerine kesilmişti. İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak da dahil İsrail liderleriyle sürekli görüştüğünü belirten Mübarek, görüşmelerin ‘’kaldığı yerden başlaması gerektiğini, sıfırdan başlamanın kabul edilemeyeceğini’’ kaydetti. Mübarek, İsrail liderlerine, görüşmelerde 6 anahtar konunun tamamının ele alınması gerektiğini söylediğini de bildirdi. Kahire / aa

05.10.2009

FT: Blair favori aday

İRLANDA’DA referanduma sunulan Lizbon Anlaşması’nın onaylanmasıyla Britanya’nın eski Başbakanı Tony Blair’e AB’nin ilk başkanı olma yolunun açıldığına dikkat çekiliyor. İngiliz Financial Times gazetesinin haberinde, Blair’in AB başkanlığı ihtimaliyle ilgili olarak, “Britanya Başbakanı Gordon Brown geçen haftayı, Brighton’da yapılan, lideri olduğu İşçi Partisi kongresinde siyasî hayatı için mücadele ederek geçirirken, Britanya başbakanı iken başarılı olan Tony Blair, sürpriz bir yeniden doğuşun keyfini sürmek üzere olabilir” ifadesine yer veriliyor. Haberde ayrıca, Britanya kabinesinden adı belirtilmeyen bir bakanın görüşlerine yer verilerek, bu yetkilinin, “Avrupa’nın geri kalanından gelen sinyallerin Blair’in AB’nin ilk başkanı olacağını gösterdiğini” söylediği belirtiliyor. Lizbon Anlaşması’nın onaylanmasıyla Blair’in bu ay sonunda Brüksel’de yapılması planlanan AB zirvesinde AB liderleri tarafından bu göreve getirilebileceğine dikkat çekilen haberde, Britanya Başbakanı Brown ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin Blair’in “AB Başkanlığını” desteklediği bildiriliyor. Angela Merkel’in ise eski Başbakanı desteklemediğine dikkat çekiliyor. İngiliz gazeteleri, İrlandalıların anlaşmayı onaylamasıyla yeni bir Avrupa Konseyi Başkanlığı makamının ortaya çıkacağı ve Britanya’nın eski Başbakanı Tony Blair’in de AB başkanlığına bir adım daha yaklaşmış olacağı yönünde yorumlara yer veriyordu. Londra / aa

05.10.2009

Filistin Ekonomi Bakanı Huri'den, protesto istifası

FİLİSTİN Ekonomi Bakanı Bassam Huri, özerk yönetimi protesto için istifa etti. Kimliğini belirtmeyen bir yakınının açıklamasına göre Bassam Huri, Filistin yönetiminin İsrail’in Gazze saldırısıyla ilgili BM raporuna ilişkin oylamanın ertelenmesini kabul edişini protesto için istifasını sundu. Bakan, BM İnsan Hakları Konseyi’nde İsrail’i eleştiren Goldstone Raporu konusunda Filistin heyetini kararlı ve sağlam durmamakla suçladı. BM İnsan Hakları Konseyi, Güney Afrikalı yargıç Richard Goldstone’nin hazırladığı raporun oylanmasını, Mart ayına ertelemişti. Raporda İsrail, geçen Aralık ve Ocak aylarından Gazze’ye karşı giriştiği saldırıda, ‘’savaş suçu’’ işlemekle suçlanıyordu. Çeşitli gazetelere göre Filistin heyeti, raporu ‘’dengesiz’’ bulan ABD’nin baskısına boyun eğerek raporun oylanmasının ertelenmesini kabul etti. Ramallah / aa

05.10.2009

Nijerya’da yüzlerce gerilla, ‘şartsız af’la silâh bıraktı

NİJERYA Devlet Başkanı Umaru Yar’Adua’nın şartsız af önerisini kabul eden yüzlerce gerilla, liderleriyle birlikte dün silâh bıraktı. Ülkenin petrol bölgesi olan Nijer Deltası’nda yıllardır saldırılar düzenleyen gerilla liderleri Ateke Tom ve Farah Dagogo, gerillalarla birlikte Port Harcourt şehrine gelerek silâh bırakma törenine katıldılar.

Silâh bırakma töreninde konuşan Njierya Savunma Bakanı Godwin Abbe, Nijerya Devlet Başkanı’nın, gerillaların isyan etmesine neden olan sorunları anladığını belirterek, ‘’Kendisi bizi neyin kızdırdığını anlıyor. Bütün istediği biraz sabır’’ dedi. Gerilla lideri Tom ise törende yaptığı konuşmada, ‘’Henüz silâh bırakmayanları da silâhlarını bırakmaya çağırıyorum. (Devlet Başkanı) Yar’Adua’nın samimî olduğuna inanıyorum. Nijer Deltası’nı kalkındırmak istiyor, öyleyse gelin ona bir şans verelim’’ diye konuştu. Farah Dagogo ise Devlet Güvenlik Servisi karargâhında yapılan ayrı bir silâhları bırakma töreninde yaptığı konuşmada, ‘’Bu bir teslim olma değildir. Hâlâ körfezde savaşmayı sürdürmeye niyetli binlerce insan var. Ancak hükümetin yapacakları kardeşlerimizi kazanabilir’’ dedi.

Bölgedeki ana gerilla örgütü Nijer Deltası Kurtuluş Hareketi adına yapılan bir açıklamada ise, Dagogo’nun ‘’kapıya konulduğu’’ belirtilerek, örgütün yeni komutanlarla yakında mücadelesini sürdüreceği kaydedildi. Ancak örgütün bölündüğü ve zayıfladığı, asıl lideri olduğu sanılan Henry Okah’ın zaten daha önceden af önerisini kabul ettiği, son önemli gerilla komutanı Government Tompolo’nun da yarın başşehir Abuja’da devlet başkanı Yar’Adua ile görüştükten sonra silâh bırakmasının beklendiği bildirildi. Af teklifinin süresi yarın gece yarısı sona eriyor. Devlet başkanı danışmanı Timi Alaibe, ‘’genel olarak ana grupların silâhlarını bıraktıklarını’’ belirterek, ‘’Nijer Deltası’ndaki küçük genç grupların da yarın gece yarısına dek silâhlarını bırakacağını umuyoruz’’ diye konuştu. Dort Harcourt / aa

05.10.2009