Düzelme yavaş ve kırılgan olacak |
Uluslararası Para Fonu Avrupa Bölümü Direktörü Marek Belka, düzelme sürecinin muhtemelen yavaş ve kırılgan olacağını kaydetti. Ayni zamanda Polonya eski Başbakanı olan Uluslararası Para Fonu (IMF) Avrupa Bölümü Direktörü Marek Belka, IMF-Dünya Bankası Yıllık Toplantıları kapsamında düzenlenen toplantıda, IMF’in ‘’Ekim 2009 Bölgesel Ekonomik Görünümü: Avrupa. Ekonomideki Düzelmenin Desteklenmesi’’ raporunu değerlendirdi. Belka, Avrupa’da devam eden ekonomik durgunluğun dip noktasını geçtiğine ilişkin işaretlerin belirmiş olduğunu ancak, düzelme sürecinin muhtemelen yavaş ve kırılgan olacağını, çünkü Asya’da talep artışının ABD’li tüketicilerin kriz öncesindeki ithalat talebinin yerini doldurmasının ‘’neredeyse’’ imkânsız olduğunu kaydetti. Marek Belka, Avrupa’nın düzelme sürecinde sadece ihraca güvenmesinin mümkün olmadığını ayrıca, kredi kıtlığının devam ettiğini, işsizliğin arttığını ve krizin Avrupa’nın büyüme potansiyelini düşürdüğünü belirtti. Marek Belka, ‘’Finans sektörünün sorunlarının hızla ve etkin bir şekilde çözülememesi halinde ekonomideki düzelme beklenenden zayıf kalabilir’’ dedi.
“KRİZ VE POTANSİYEL ÜRETİM”
Rapora göre, güven seviyesinin yükselmeye başlamasıyla ve küresel ticaretin canlanma sinyalleri vermesiyle birlikte Avrupa’daki küçülme 2009’un ortalarında sona ermiş gibi görünüyor. 2010’da sınırlı ölçüde de olsa bir toparlanma yaşanacağı, ciddî büyümenin ise ancak bunu izleyen dönemlerde söz konusu olabileceği tahmin ediliyor. Rapora göre gelişmiş ekonomilerin 2009’da ortalama yüzde 4 küçülmesi, 2010’da ise yüzde 0,5 büyümesi bekleniyor. Gelişmekte olan Avrupa ülkelerinde ekonomik faaliyetin bu yıl yüzde 6,6 azalması, ancak 2010’da bu bölgedeki ülkelerin çoğunun yeniden büyümeye başlaması ve GSYİH’nin ortalama yüzde 1,7 artması bekleniyor. Raporda, politika oluşturucuların çabalarını düzelme sürecini teminat altına alma konusunda yoğunlaştırması çağrısında bulunuluyor. Politika oluşturucuların kısa vadede, bankaların karşı karşıya olduğu bilânço risklerinin değerlendirilmesi konusunda daha kararlı bir tavır takınması ve kendi ayakları üzerinde durabilecek durumdaki kurumların sermayelerinin takviye edilmesi veya yeniden yapılandırılması, bu durumda olmayanlar için tasfiye için gerekli çalışmaları yapması gerektiği ifade ediliyor. Raporun ‘’Kriz ve Potansiyel Üretim’’ başlıklı ikinci bölümünde ise krizin Avrupa’daki potansiyel büyüme üzerinde etkileri değerlendiriliyor ve finans sektöründe yaşanacak sorunların, düşük yatırımın ve uzun süreli işsizlik dalgalarının önümüzdeki birkaç yıl boyunca potansiyel büyümeyi frenleyeceği sonucuna varılıyor. İstanbul / aa |
04.10.2009 |