24 Eylül 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

BU KARARLAR ÇOK TARTIŞILIR

Siirt'te taş atan kalabalığa ateş açarak bir kişiyi öldüren uzman çavuşu suçsuz bulan Yargıtay Ceza Daireleri Genel Kurulundan sonra, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi de, bir öğretim üyesi hakkındaki iftiraları yayınlayan gazeteye yerel mahkemece hükmedilen tazminatı tuhaf gerekçelerle bozdu.

GEREKÇE: GÖRÜNÜRDEKİ GERÇEKLİK

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğretim üyesi Yücel İslâm hakkında, asılsızlığı idarî ve adlî soruşturma ile ortaya çıkan iddiaları neşreden gazeteye hükmedilen tazminat, “İddiaların doğru çıkmaması, görünürdeki gerçekliği ortadan kaldırmaz ve gazeteyi sorumlu kılmaz” gerekçesiyle bozuldu.

Yargıtay’dan tuhaf kararlar

YargItay 4. Hukuk Dairesi, bir gazetenin iftiralarına hedef olan Yüzüncü Yıl öğretim görevlisi Yücel İslam’a tazminat ödemesine hükmeden yerel mahkeme kararını bozdu. Karar hukuk çevrelerinde tuhaf karşılanırken, Yargıtay’ın bu kararı ilk değil. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Siirt’te taş atan kalabalığa ateş ederek bir kişinin ölümüne sebep olan uzman çavuşu suçsuz olduğuna hükmetmesi tartışmalara sebep olmuştu.

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Ahlat Meslek Yüksekokulu öğretim görevlisi Yücel İslam hakkında soruşturma açılmasına sebep olan iddiaları haber yapan gazetenin, tazminat ödemesine hükmeden yerel mahkeme kararını bozdu. Yücel İslam, hakkında ‘’derse girmeyen başörtülü öğrencileri sınava girmeden geçirdiği’’ yönündeki iddiaları haber yapan gazete aleyhinde manevi tazminat dâvâsı açtı. Van 2. Asliye Hukuk Mahkemesi de ‘’İslam hakkındaki iddiaların soruşturma konusu edildiği ve bu yönden görünür gerçekliğin bulunduğu ancak haberin ayrıntılarının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu’’ gerekçesiyle manevî tazminat isteminin bir kısmını kabul etti.

Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, yerel mahkeme kararını bozdu. Dairenin kararında, haberde, ‘’Türbanlı öğrencilere irticacı hoca torpili’’, ‘’Öğrencilerine türban takmaları için baskı yaptığı iddia edildi.

Okula bile gelmeyen türbanlı öğrencileri geçirmiş’’ başlıkları altında, İslam hakkında, Cumhurbaşkanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve savcılıklara gönderilen ihbar mektuplarına yer verildiği belirtildi. Kararda, haberde, ‘’ihbar mektuplarına göre, ‘İslam’ın öğrencilere türban takmaları konusunda baskı yaptığı, ‘türbanınızı çıkarmayın, Allah’ın emri konusunda kula itaat olmaz’ dediği, ‘’Ahlat’ın fethedildiğini ve sıranın Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ne geldiğini, rektörün (Yücel Aşkın) üniversiteyi fuhuşçuların ve içkicilerin yuvası haline getirdiğini’’ iddia ettiği ve bu nedenlerle hakkında soruşturma açıldığı...’’ biçimindeki sözlerin yer aldığı kaydedildi.

Aysel Ç. tarafından 12 Eylül 2009’da gönderilen ihbar mektubu üzerine, adlî ve idarî soruşturma başlatıldığı belirtilen kararda, iddiaların kanıtlanmaması nedeniyle takipsizlik kararı verildiği ve İslam hakkında soruşturma izni verilmesine yer olmadığına hükmedildiği hatıratıldı. Haberin, dâvâcı hakkındaki soruşturmalar üzerine yapıldığı vurgulanan kararda, haberde değinilen olguların da soruşturmanın konusunu oluşturduğuna işaret edildi. Dairenin kararında, şöyle denildi: ‘’Şu durumda, yayının tümü görünür gerçeğe uygun bulunmaktadır. Soruşturmalar sonucunda, dâvâcı hakkındaki iddiaların doğru çıkmaması, görünürdeki gerçekliği ortadan kaldırmaz ve gazetenin de haber nedeniyle sorumlu tutulmasını gerektirmez. Diğer yandan, konunun önem ve değeri göz önünde tutulduğunda düşünsel bağlılığın korunduğu da kabul edilmelidir. Çatışan yararlar dengesinin dâvâcı aleyhine bozulmadığı ve dâvâlı yönünden de hukuka uygunluk nedeninin gerçekleştiği benimsenmelidir.’’

Güvenlik güçleri sınırı aşacak mı?

YargItay’In taş atan kalabalığa ateş açıp bir kişiyi öldüren uzman çavuşu suçsuz bulması tepkilere sebep olmuştu. Hukukçular, “Bundan sonra güvenlik güçleri meşrû müdafaa sınırını aşacak” görüşünü dile getirmişti.

Yeni Şafak’ın haberine göre Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Siirt’te taş atan kalabalığa ateş ederek bir kişinin ölümüne sebep olan uzman çavuşu suçsuz olduğuna hükmetmesi tartışmalara sebep oldu. Siirt Barosu Başkanı Mehmet Ali Özel, “Karar hukukî değil; son derece yanlı. Bu içtihadın uygulanabileceğini sanmıyorum” dedi. Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar ise kararın keyfi olduğunu savundu.

Siirt’te 2005’te yaşanan ve Abdullah Aydan’ın öldüğü olayda, Uzman Çavuş G. Y, iki askerin bulunduğu aracıyla 200 kişilik taş atan gösterici grup ile polis arasında kaldı. Bir grup gösterici, G. Y.’nin bulunduğu araca taş attı. Olayda araçtaki iki askerin yaralanması üzerine G. Y. seri konuma aldığı MP5 tipi otomatik silâhıyla bir anda 7 el ateş açtı. Abdullah Aydan öldü. Siirt Ağır Ceza Mahkemesi, açılan dâvâda G. Y’nin beraatine hükmetti. Dâvânın temyizine bakan Yargıtay ise kararı onadı. Yargıtay Ceza Genel Kurulu da yerel mahkemenin kararını onayladı. Kurul, gösteride terör örgütü lehine atılan sloganlar ve bölgenin özel durumunu kararına dayanak gösterdi. Kararda “Mazur görülebilecek bir korku ve telâşla sınır aşıldığı” için G. Y’ye ceza verilmemesinin doğru olduğu belirtildi.

YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı adına tebliğname hazırlayarak G. Y’nin beraat kararının bozulması için Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na başvurdu. Eminağaoğlu, başvurusunda Aydan’ın durduğu yerin yakınında bulunan arabadaki 3 kurşun izinin, G. Y’nin uyarı amacıyla ateş etmediğini gösterdiğini belirtti.

KARAR BENZER DÂVÂLARDA İÇTİHAD OLACAK

Hukukçular benzer olaylarla ilgili açılacak davalar için içtihat olacak karara tepki gösterdi. Siirt Barosu Başkanı Mehmet Ali Öz, “Karar hukuki değil, son derece yanlı. Meşru müdafada, saldırıyı defetmek için eş düzey bir savunma yapılması gerekiyor” dedi. Yargıtay’ın devleti koruma refleksi ile karar aldığını belirten Öz, “Karşı taraftaki bir Kürt ise bu yönden cezayı hak eder gibi bir yaklaşım var. Ancak bu karar insanların hukuka olan inancı zayıflatacak nitelikte. Zaten bu bölgede insanlar hukuka olan inancını çoktan yitirdi. Yargıtay’ın kararı bu düşünceye biraz daha katkı sağlayacaktır” şeklinde konuştu. Diyarbakır Barosu Başkanı Emin Aktar: “Güvenlik güçlerinin kendisine taş ile saldıranlara, tazyikli su ya da cop ile dağıtma imkânı varken silâh kullanılması hukuka aykırı. Yargıtay, Uğur Kaymaz olayında olduğu gibi burada da güvenlik güçlerinin moralinin bozulabileceği gerekçesiyle, korunma kalkanı oluşturacak şekilde karar aldı. Oysa demokratik hukuk devletinde güvenlik güçleri, idari görev ve yetkilerini kullanırken kendilerini hukuka bağlı hissetmeli. Bu son içtihat, görevlilerin, görev ve yetkililerini kullanırken hukuka bağlılık hissetmemelerine neden olacak. Bu keyfiliği getirecektir. Hukuk devletinde keyfiyete gerek. Bu içtihat bu anlamda hukuk sınırlarını da kaldırıyor. Karar aynı zamanda bazı olaylara da zemin hazırlar.”

24.09.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Başlıklar

  15-20 bin atamayla açık kapanmaz

  BU KARARLAR ÇOK TARTIŞILIR

  AB: Kıbrıs’ı BM çözsün

  Takvimsiz süreç sonuç vermez

  Yunanistanlı liderler Türkiye’yi tartıştı

  Babacan: IMF ile anlaşırsak yeni bir program hazırlarız

  Çalışma izni talebi 1 ayda sonuçlanacak

  10. Ulaştırma Şûrâsı, İstanbul’da yapılacak

  İTÜ’nün uydusu uzayda

  Karadenizli balıkçılar umudunu hamsiye bağladı

  Trafikte bayram bilânçosu

  Ders zili çalıyor

  Mustafa Sungur’a Rusya’dan dâvet

  Turistlerden Kur’ân-ı Kerim’e yoğun ilgi

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.