Haberler |
Hac yolunda ilk iftar |
Kazakistan’dan Mekke’ye düzenlenen ‘’Nurlu Yol’’ yürüyüşüne katılanlar, Ramazan ayının ilk iftarını Bingöl-Elazığ kara yolunun 60. kilometresinde, Hoşmak mevkinde yaptı. KAZAKİSTAN’DAN Mekke’ye düzenlenen ‘’Nurlu Yol’’ yürüyüşüne katılanlar, Ramazan ayının ilk iftarını Bingöl-Elazığ kara yolunun 60. kilometresinde, Hoşmak mevkiinde yaptı. Dünyada huzur ve barışa katkı sağlamak amacıyla düzenlenen yürüşe katılanlar, Hoşmak mevkiinde kamp kurdu. Kafiledeki 7’si kadın toplam 34 kişi, kamp alanında çadır kurup, iftar için yemek hazırlığı yaptı. Ocak üzerinde yemeklerini yapan kafileden birinin ezan okumasının ardından, 5 iftar sofrası açıldı. Kadınlar, yaşlılar ve gençler ayrı ayrı sofralarda, havuçlu pilav, salata, çay ve bisküvi ile Ramazan ayının ilk orucunu açtı. Kafile Başkanı Ruslan Abdullah, yürüyüşe katılanların seferi olduğunu, fakat 9 kişinin yine de oruç tuttuğunu söyledi. İlk orucu bir dağ başında açtıklarına dikkati çeken Abdullah, ‘’Seferi olmamıza rağmen yine de oruç tutarak yolumuza devam edeceğiz’’ diye konuştu. Bingöl / aa |
23.08.2009 |
‘Dağlıca'da psikolojisi bozuldu’ |
Zonguldak’ın Çaycuma ilçesindeki 6 kişinin katil zanlısının babası İsmail Köksal, Hakkari’nin dağlık bölgesinde vatanî görevini yapan oğlunun psikolojisinin bozulduğunu söyledi. Askerden döndükten sonra oğlunun, gelinini kaçırdığını ve evlendiklerini anlatan baba Köksal, ‘’Oğlum öldürülseydi bu kadar üzülmezdim’’ dedi. ZONGULDAK'IN Çaycuma ilçesindeki 6 kişinin katil zanlısı ile olaya karıştığı iddia edilen kardeşi, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Alınan bilgiye göre, İl Jandarma Komutanlığı’ndaki sorgusunun ardından sağlık kontrolünden geçirilen katil zanlısı Şafak Köksal (22) ve babası İsmail ile aynı adı taşıyan kardeşi İsmail Köksal, Cumhuriyet savcılığına çıkarıldı. Baba Köksal, savcılık sorgusunun ardından serbest bırakılırken, Şafak Köksal ve kardeşi İsmail Köksal sevk edildikleri mahkemece tutuklandı. Adliye çıkışında gazetecilerin olayla ilişkin sorularını cevaplayan baba İsmail Köksal, Hakkari’nin dağlık bölgesinde vatanî görevini yapan oğlunun, psikolojisinin bozulduğunu söyledi. Askerden döndüktenz |
23.08.2009 |
Zulmün simgesi tarih oluyor |
HÜKÜMETİN Kürt açılımı için çalışmaları sürerken, bir yandan da geçmişte yaşanan acı olayların izleri silinmeye çalışılıyor. Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, 1980 askerî darbesi sonrası adı hep kötü muamele ve işkence iddialarıyla gündeme gelen Diyarbakır Cezaevi’nin taşınacağını açıkladı. Eker, cezaevinin yerine de Millî Eğitim Bakanlığı’nın ihtiyaç duyduğu bazı okulların yapılacağını söyledi. Bakan Eker, “Diyarbakır’ın toplumsal hafızasında çok iyi hatırlanmayan, demokraside büyük yaralar bırakan cezaevini taşıyacağız”dedi. Yaklaşık 45 dönümlük alanda yapılması planlanan anadolu lisesi, genel lise, ilköğretim okulu, anaokulu ve spor tesisleri için yaklaşık 24 milyon TL kaynak aktarılacağı öğrenildi. Darbe sonrasında Diyarbakır Cezaevi’nde yatan çok sayıda kişi, ağır işkenceye maruz kalmıştı. Bu kişilerden birçoğu ölürken, onlarca mahkûm da sakat kalmıştı. İsyanlara sahne olan cezaevinde, açlık grevi eylemleri de yapılmıştı. Cezaevinde DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ve eski milletvekilleri Nurettin Yılmaz, Celal Paydaş, Mustafa Çakmak ile yazar Orhan Miroğlu ve şair Yılmaz Odabaşı da hapis yatmıştı. Diyarbakır / ntvmsnbc |
23.08.2009 |
Gürcistan, ticaret gemilerine el koyuyor |
DOĞU Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Türk firmalarının son yıllarda Gürcistan tarafıyla sorunlar yaşadığını ve Abhazya’ya ihracat yaptıkları ileri sürülerek gemilerine el konulduğunu savundu. Gürdoğan, yaptığı açıklamada, yakın dönemde bu gerekçeyle adeta korsanlık yaparcasına el konulan ve Gürcistan tarafınca satışa çıkarılacağı duyurulan Buket ve Afrostar adlı gemilerin de bahse konu sorunla karşı karşıya kalan Türk firmalarına ait gemilerden olduğunu belirtti. Gürdoğan, “Trabzon ve Sinop açıklarında uluslararası sularda seyretmekte olan gemilerimiz suç esnasında değil; seyir halindeyken Abhazya ile ihracat yaptıkları ileri sürülerek ve hukuk kuralları hiçe sayılarak Gürcistan tarafınca Poti limanına çekilmişlerdir. Gemi kaptanları apar topar çıkarıldıkları mahkemece ‘Sınır ihlali’ gerekçesi ile tutuklanmış, personeller ise gemide gözaltında tutulmaktadır.” ifadelerini kullandı. Gürdoğan, ihracat faaliyetlerini olumsuz etkileyen ve bölgeye ihracat yapan firmaları mağdur eden bu denli sert bir uygulama için Gürcü hükümetinin kati biçimde uyarılması gerektiğini ifade etti. Trabzon / cihan |
23.08.2009 |
Memur toplu görüşmelerden ümitsiz |
MEMUR Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Ankara İl Başkanı Mustafa Kır, ‘’Toplu görüşmelerde hangi karar alınırsa alınsın, memurun cebine yansımayacak hiçbir toplu sözleşme sürecini içimize sindirmemiz mümkün değildir’’ dedi. Güvenpark’ın Başbakanlık Merkez Bina girişi önünde toplanan Memur-Sen’e bağlı sendika ve şube üyeleri, ‘’Ayrımcılık değil, adil paylaşım istiyoruz’’, ‘’Grevli, toplu sözleşmeli sendikal hak ya verilecek ya alınacak’’, ‘’Sadaka değil hakkımızı istiyoruz’’ şekilde sloganlar attı. Kır, grup adına yaptığı açıklamada, 4688 sayılı Kamu Sendikaları Kanunu şemsiyesi altında sendikacılık yapmak istemediklerini belirterek, gerekli yasal ve anayasal düzenlemeyi yapmayan ve kamu çalışanlarına grevli toplu sözleşmeli sendikal hakkı tanımayan hükümete, son uyarı anlamında ‘’sarı kart’’ göstermek için toplandıklarını söyledi. Toplu görüşme masasında tartışılacak, ‘’toplu sözleşme ve grev hakkı’’nın, kamu görevlileri ve sendikalar için yerine getirilmesi gereken bir talep ve beklenti değil, bunun bir hak olduğuna dikkati çeken Kır, ‘’Bu hak, Anayasa’nın 90. maddesi ve uluslararası sözleşmelerden doğan anayasal bir haktır. Hükümetten ve toplu görüşme masasından bu hakkın en kısa sürede hayata geçirilmesini bekliyoruz’’ diye konuştu. Kır, şöyle devam etti:’’2009 yılı toplu görüşmelerinde toplu sözleşme ve grev hakkı tanıyan yasal ve anayasal değişikliklerin yapılması yönünde mutabakata varılmadığı ve bu düzenleme yapılmadığı takdirde, 2010 yılında toplu görüşme masasına asla oturmayacağız. Söz verdiği yasal ve anayasal düzenlemeyi yapmayan hükümete, son uyarı anlamına gelen ‘sarı kart’ gösteriyoruz. Bundan sonra göstereceğimiz kartın renginin kırmızı olacağını ifade ediyoruz. Hükümet, dar ve sabit gelirli kamu çalışanlarına toplu görüşmelerde ‘ne kadar az verirsem o kadar başarılı sayılırım’ mantığından vazgeçmeli.’’ Ankara / aa |
23.08.2009 |
Küçükel için TBMM'de tören düzenlendi |
İZMİR'DE önceki gün vefat eden eski Elazığ Milletvekİli Ahmet Küçükel için TBMM’de tören düzenlendi. Törene, Küçükel’in ailesi ve yakınları, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç ve Cemil Çiçek, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Millî Savunma Bakanı Vecdi Gönül, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, eski Meclis Başkanları Köksal Toptan ve İsmet Sezgin, Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Anavatan Partisi Genel Başkanı Salih Uzun, siyasî parti temsilcileri, bazı eski politikacılar ve milletvekilleri katıldı. Büyük Türkiye Partisi ve Doğru Yol Partisi kurucu üyeleri arasında yer alan Küçükel, 18 ve 19. dönem Elazığ Milletvekilliği yapmıştı. Küçükel’in cenazesi, bugün öğlen Kocatepe Camisi’nde kılınan cenaze namazının ardından memleketi Elazığ’a götürüldü. Küçükel’in naşı bugün memleketinde toprağa verilecek. Ankara / aa |
23.08.2009 |
Özalp'te kavga: 7 yaralı |
VAN'IN Özalp ilçesinde meydana gelen kavgada, 7 kişi yaralandı. Alınan bilgiye göre, Özalp ilçesine bağlı Kaşıkara Köyünde çoban maaşının ödemesi ile ilgili çıkan tartışma, kısa sürede taşlı sopalı kavgaya dönüştü. Kavgada, Savcı (46), Kerem (41) ve Gülmehmet Şahinerol (35) ile Kerem (45), Remzi (36) Mehmet (56) ve M.Reşit Uyanıker (33) yaralandı. Yaralılar ambulans ve köy minibüsleri ile Özalp Devlet Hastanesine kaldırıldı. Burada yapılan müdahalenin ardından yaralılar, Van’daki çeşitli hastanelere sevk edildi. Olayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğü bildirildi. Van / aa |
23.08.2009 |
Bursa’da, 4 bin derslik ihtiyacı var |
BURSA İl Millî Eğitim Müdürü Atilla Gülsar, 30 kişilik sınıf ve tekli eğitim sistemi hedefi kapsamında 4 bin dersliğe ihtiyaç olduğunu açıkladı. Ekonomik kriz yüzünden hayırseverler artık eskisi gibi okul yaptırmadığını belirten Gülsar, “Eğitime yüzde 100 destek kapsamında hayırseverlerin yaptırdığı okul inşaatları durma notkasına geldi.” dedi. Bursa’da 470 bin öğrenciye 20 bin öğretmenle eğitim verdiklerini belirten Millî Eğitim Müdürü, öğretmen açığı olup olmadığının Eylül ayında belli olacağını söyledi. Derslik olarak şu anki sisteme göre açıklarının olmadığını ifade eden Gülsar, “Biz Bursa Millî Eğitimi olarak yeni eğitim öğretime hazır vaziyette bekliyoruz. Ancak bizim 30 kişilik sınıflar ve tekli eğitim sistemi gibi bir hedefimiz var. Bu hedefimize göre değerlendirme yapacak olursak, şu anda yine 4 bin dersliğe daha ihtiyaç var. Ancak şu anda en fazla 40 olmak üzere daha da altında öğrenci sayısı olan sınıflara göre derslik olarak açığımız bulunmuyor.” yorumunda bulundu. Bursa / cihan |
23.08.2009 |
Cevap ve düzeltme hakkına yeni düzenleme |
CEVAP ve düzeltme metinleri, günlük süreli yayınlarda bunların alındığı tarihten itibaren en geç 3 gün içinde, diğer süreli yayınlarda ise 3 günden sonraki ilk nüshada yayımlanacak. Basın İlân Kurumu Teşkiline Dair 195 sayılı Kanun’un 49. maddesinde yer alan Basın Ahlâk Esasları hakkındaki 129 sayılı Genel Kurul Kararı’nın cevap ve düzeltme metinleriyle ilgili hükmünde değişiklik yapıldı. Resmî Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan değişiklik, gazete ve dergilerin, verdikleri gerçeğe aykırı bilgilerden dolayı yollanacak, yayın organına ve üçüncü kişilere hakaret ve suç unsuru içermeyen cevap ve düzeltme metinlerini; bunların gönderilmesine sebep olan yazının etkisini bütünüyle giderecek şekilde, günlük süreli yayınlarda bunların alındığı tarihten itibaren en geç 3 gün içinde, diğer süreli yayınlarda ise alındığı tarihten itibaren 3 günden sonraki ilk nüshada, ilgili yayının yer aldığı sayfa ve sütunlarda, aynı puntolarla ve aynı şekilde yayımlamalarını öngörüyor. Önceki düzenleme, gazete ve dergilerin verdikleri yanlış bilgilerden dolayı yollanacak cevap ve düzeltme metinlerini, bunların gönderilmesine sebep olan yazının etkisini bütünüyle giderecek şekilde, en kısa zamanda yayınlamasını içeriyordu. Genel Kurul Kararı, 1 Eylülde yürürlüğe girecek. Ankara / aa |
23.08.2009 |
TEM otoyolunda kaza: 18 yaralı |
KOCAELİ TEM otoyolu üzerinde meydana gelen kazada, Ankara’dan İstanbul’a giden yolcu otobüsü, çarpıştığı kamyonla birlikte şarampole uçtu. Kazada kamyon sürücüsü ile otobüste bulunan 18 kişi yaralandı. Otobüste sıkışan muavin ile kamyon şoförü itfaiye ekipleri tarafından kurtarıldı. Edinilen bilgiye göre Emre Muratoğlu’nun kullandığı Pamukkale Turizm’e ait 35 PK 307 plakalı yolcu otobüsü, Kartepe ilçesi Maşukiye mevkiinde önünde giden Süleyman Kılıç yönetimindeki 11 AT 558 plâkalı mermer yüklü kamyona arkadan çarptı. Kontrolden çıkan otobüs ve kamyon şarampole uçtu. Kazada otobüs yolcularından 17 kişi ile kamyon şoförü Kılıç yaralandı. Otobüsün muavini ile kamyon şoförünün araç içinde sıkıştığı kazada büyük panik yaşayan yolcular, otobüsün camlarını imdat çekici ile kırarak dışarı çıktı. Kazanın hemen ardından olay yerine Sakarya ve Kocaeli’den çok sayıda ambulans ve itfaiye ekibi sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ve sağlık ekipleri yaralıları otobüsten çıkardı. Sıkışan muavin ve şoför Sakarya ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekiplerinin çalışması sonucu kurtarıldı. Yaralanan 18 kişi 112 hızır acil ambulansları ile Kocaeli Devlet Hastanesi, İzmit Seka Devlet Hastanesi, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ile Sakarya’daki Toyotasa İlk Yardım ve Travmatoloji Hastanesi’ne kaldırıldı. Yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Kaza nedeniyle otoyoldaki trafik 1,5 saat süreyle tek şeritten kontrollü olarak sağlandı. Sakarya / cihan |
23.08.2009 |
Sağlık çalışanları KKKA ve domuz gribi tazminatı istiyor |
TÜRK Sağlık-Sen sağlık çalışanları için kenelerle bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) ve domuz gribi hastalıklarına karşı görev tazminatı istedi. Sendika tarafından sağlık çalışanlarının talepleri Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’ya bir mektupla iletildi. Keneden bulaşan KKKA hastalığına son 3 yılda 14 sağlık çalışanının görevi başında yakalanması ve 3 sağlıkçının ölmesini göz önünde bulunduran Türk Sağlık-Sen, ‘’KKKA, domuz gribi ve benzeri bulaşıcı hastalıklar nedeni ile ölen sağlık çalışanlarının kanunî mirasçısına bir defaya mahsus aylık maaşının 10 katı tutarında görev tazminatı ödenmesini.’’ talep etti. Sendika, ayrıca insan sağlığını tehdit eden maddelerle çalışan personelin meslekî hastalıklara yakalanma riski göz önüne alınmak sureti ile çalışma ortamlarının iyileştirilmesi ve fiilî hizmet zammından yararlandırılması hususunda yasal düzenleme yapılmasını da istedi. Sağlık çalışanları, bunların yanında iş yoğunlukları ve yaşadıkları riskler göz önüne alınarak kendilerinin ek ödemeden mahrum bırakılmamasını bekliyor. Ek ödemeden yararlandırılmayan sağlık ve sosyal hizmet kolu dahilinde bulunan kurum ve kuruluşlarda görevli personelin mağduriyetinin giderilmesi gerektiği kaydediliyor. Ankara / AHMET TERZİ |
23.08.2009 |
Tatvanlılar, iftar çadırında buluşuyor |
BİTLİS'İN Tatvan ilçesinde hayırsever iş adamı Orhan Nurduhan tarafından kurulan iftar çadırında ilk gün bin 500 kişi iftarını açtı. Nursoy Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Nurduhan, iftar çadırında günlük bin 500 kişiye iftar verildiğini belirterek, ayrıca ihtiyaç sahibi olup da iftar çadırına gelemeyen 500 kişinin evine de sıcak yemek gönderildiğini söyledi. Tatvan’da 4 yıldır her Ramazan ayında iftar çadırı kurduklarını hatırlatan Nurduhan, “Ramazan boyunca her gün iftar vereceğiz. Zengin, fakir, genç, yaşlı demeden herkesimden vatandaşlarımızı buraya iftara dâvet ediyoruz.” dedi. Emekli imam Fakirullah Erkoç, iftar vaktinde yemeğe gelen vatandaşlara Ramazan ayının önemi ve oruç hakkında Arapça ve Türkçe vaaz verdi. Akşam ezanının okunmasıyla birlikte vatandaşlar duâlarla iftarlarını açtı. Bitlis / cihan |
23.08.2009 |
Feshane’de Ramazan faaliyetleri başladı |
İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi Kültürel ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı Kültür Müdürlüğü tarafından 21 Ağustos – 22 Eylül 2009 tarihleri arasında Feshane’de düzenlenecek olan “Kandiller Yanarken 2009 Ramazan Etkinlikleri” başladı. Önceki akşam gerçekleştirilen iftar yemeği ile açılışı yapılan etkinlikler kapsamında Feshane stant alanı 33 gün boyunca açık kalacak ve Ramazan ayı boyunca Üsküdar ve Eminönü vapur iskelelerinden karşılıklı seferlerle Feshane`ye ulaşım sağlanacak. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Feshane bahçesinde ve Feshane-Sütlüce arasında kurulan Tarihi Galata Köprüsü üzerindeki stantlarda, Pamuk Helva, Şerbetçi, Közde Türk Kahvesi, Mısır, Elmalı Şeker, Horoz Şeker, Osmanlı Macunları ve birçok lezzet bir arada olacak. Kandiller Yanarken 2009 Ramazan Etkinlikleri’nde, Ramazan sohbetleri, konser ve tiyatrolar, Mehter Konserleri, sema gösterileri, geleneksel temaşa san'atları ve hediyeli yarışmalar olacak. Ramazan Sohbetleri kapsamında da Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı, Doç. Dr. Emin Işık ve Tuğrul İnançer, Ramazan ayı maneviyatı, Oruç ve Faziletleri, Sahur ve İftar, Çocuklar ve Ramazan Sevgisi konulu sohbetler verecek. Dünya Kur’ân Okuma Birincisi Hafız Bünyamin Topçuoğlu da Kur’ân tilâvetinde bulunacak. |
AHMET CEYLAN / İSTANBUL 23.08.2009 |
Yaşayan Yapraklar Hat Sanat Sergisi |
HAT san'atçısı Mehmet Yörükoğlu’nun yapraklar üzerine nakşettiği hat yazılarının yer aldığı “Yaşayan Yapraklar Hat Sanat Sergisi” 33 gün boyunca Feshane Sanat Koridorları’nda san'atseverlerin beğenisine sunulacak. |
23.08.2009 |
LÖSEV’den hasta ailelerine yardım |
LÖSEMİLİ Çocuklar Vakfı (LÖSEV), Ramazan dolayısıyla hasta ailelerine gıda yardımı yapıyor. Vakıf merkezinde dün başlayan gıda paketi dağıtımı, gün boyu devam edecek. 125 hasta ailesine dağıtılacak paketlerin içinde et, süt, peynir gibi gıdalar bulunuyor. Bağışçıların yardımıyla hazırlanan gıda paketleri, LÖSEV’in İzmir ve İstanbul şubelerinde de dağıtılacak. |
23.08.2009 |
Oruçlu sürücüler daha dikkatli olmalı |
TMMOB Makine Mühendisleri Odası (MMO) Gaziantep Şube Başkanı Ali Peri, oruçlu sürücülerin iftara yakın saatlerde aceleci davranmamaları gerektiğini belirtti. Peri, Ramazan ayı ile birlikte özellikle büyük şehirlerde, iftara yakın saatlerde ana caddelerde trafikte büyük yığılmaların olduğunu, bunun sonucunda da kazaların meydana geldiğini söyledi. ‘’Trafik kazalarının yüzde 90’dan fazlası sürücü hatalarından kaynaklanıyor’’ diyen Peri, şöyle konuştu: ‘’Büyük kentlerde, iftara yakın saatlerde ana cadde ve sokaklarda trafikte büyük bir yoğunlaşmanın olduğunu görüyoruz. Bu yoğunlukta aceleci davranan ve sinirli hareket eden sürücüler kazaya dâvetiye çıkarmış olur. Oruçlu olan sürücülerin özellikle saat 16.00’dan sonra dikkatleri azalmaya başlar. Açlık ve susuzluğun yanı sıra tiryakileri için sigaranın yokluğu da dikkatlerin azalmasına sebep oluyor, stresi arttırıyor. Sıcak hava da bu konuda çok etkin bir rol oynuyor. Bu da trafikte kaza riskini arttırıyor.’’ Peri, iftara yakın saatlerde özel araçların yerine toplu taşıma araçlarının tercih edilebileceğini, yayaların da sürücülerin haza yapma riskini göz önünde bulundurarak daha dikkatli davranmaları teklifinde bulundu. Gaziantep / aa |
23.08.2009 |
Jet imamlar borçlandırıyor |
SELÇUK Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Bölümü Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Çeker, teravih gibi sünnet ve nafile namazların başlandıktan sonra tamamlanmasının vacip olduğunu belirterek, ‘’Tüm rükünleri yerine getirilmeden kılınan namaz da tekrarlanmalı. Dolayısıyla hızlı kılınan namazın rükünleri yerine getirilemeyeceği için tekrar kılınması gerekir’’ dedi. Çeker, teravih namazlarında en önemli konunun tadil-i erkan olduğunu söyledi. Tadil-i erkânın, rükünlerinin yerli yerinde yapılması anlamına geldiğini ifade eden Çeker, ‘’Peygamber Efendimiz (asm) namazı tadil-i erkânsız kıldığına şahit olduğu bir kimseye (Sen namaz kılmadın. Yeniden namaz kıl) diyerek, namazı 3 defa tekrar tekrar kıldırtmış. Hızlı namaz kılanlarda tadil-i erkân ortadan kalkmaktadır’’ dedi. ‘’Hızlı kılınan teravih namazları, namazdan ziyade kültür-fizik hareketi olmaktadır’’ diyen Prof. Dr. Çeker, şunları kaydetti: ‘’Teravih gibi sünnet ve nafile namazların başlandıktan sonra tamamlanması vaciptir. Tüm rükünleri yerine getirilmeden kılınan teravih namazı da tekrarlanmalı. Dolayısıyla hızlı kılınan namazın rükünleri yerine getirilemeyeceği için tekrar kılınması gerekir. Yani ‘jet imam’, rükünlerini yerine getirmeden namaz kıldırırsa, cemaatin her biri, 20 rekât borçlanmış olarak camiden çıkar. Hiçbir kimse vacip hale gelen bu sünnet namazı iade etmeyi düşünmediği için de ömrü boyunca oldukça yüklü miktarda namaz borçlanmış olur. Teravih namazını bu şekilde 30 gün boyunca kılan bir kimse, bayrama kadar 600 rekât borçlu olarak bayrama girebilir.’’ Konya / aa |
23.08.2009 |
Şanlıurfa’da, geleneksel meyan şerbeti kuyruğu |
GÜNEYDOĞU Anadolu Bölgesi’nde özellikle yaz aylarında bolca tüketilen meyan şerbetiyle ramazan sofralarını tatlandırmak isteyen bazı Şanlıurfalılar, şerbet satan iş yerlerinin önünde uzun kuyruklar oluşturuyor. Kolanın ham maddesi olan, ülser ve kabızlığa iyi geldiği, böbrekleri çalıştırdığı için kum ve taş atımını hızlandırıcı etkiye sahip olduğu belirtilen meyan şerbeti, bölge halkının önemli tüketim ürünleri arasında yer alıyor. Şehrin farklı bölgelerinde kurulan tezgâhlarda litresi 2 TL’den satılan şerbetler kısa sürede tüketiliyor. |
23.08.2009 |
Yoldan geçenler için aşevi |
ZONGULDAK'IN Devrek ilçesine bağlı Yağmurca Köyünde köylüler, iftar vakti köy yolundan geçen yolcuların orucunu açabilmesi için aşevi kurdu. Köy sakinlerinden Adem Taşbaşı’ya ait iki katlı evi iftar evine dönüştüren köylüler, mekanda 150 kişinin orucunu açabileceği bir ortam hazırladı. Yağmurca Köyü muhtarı Ercan Gökceoğlu konuyla ilgili yaptığı açıklamada şöyle konuştu: “Köyümüzde her sene iftar programları olur, evinde iftar açtırmak isteyen fakat mü-sait yeri olmayan vatandaşlarımız mevcut. Onların da bu sevap deryasında keselerini doldurabilmesi için bu şekilde bir çalışmaya girdik. İftar evinin eşyalarının çoğunu İstanbul’da yaşayan köylülerimiz tedarik etti. Bu hayırlı olayda emeği gecen herkese çok teşekkür ederim.” Zonguldak / cihan |
23.08.2009 |
Yerin 150 metre altında iftar |
Kastamonu’nun Küre ilçesindeki Eti Bakır Maden Ocağı’nda çalışan işçiler, ilk iftarlarını yerin 150 metre altında yaptı. İşçilerin iftar mönüsünde hurma, tarhana çorba, et yemeği, pilav ve ayran vardı. İftarı ve sahuru maden ocağında yapmanın ayrı bir duygu olduğunu söyleyen vardiya şefi Maden Mühendisi Metin Çabuk, bütün günün yorgunluğunu arkadaşlarıyla iftar yaparak attıklarını söyledi. Küre / aa |
23.08.2009 |
Eğitimsiz açılım çözüme dar |
özgür Eğitim-Sen Tokat Temsilciliği adına “Eğitimsiz açılım dar gelir” başlıklı bir basın açıklaması yapılarak Kürt sorununun çözümü için eğitim sistemine de ciddi bir şekilde eğilmek gerektiğini hatırlatıldı. Özgür Eğitim-Sen Tokat İl Temsilcisi Beytullah Önce, tarafından yapılan yazılı açıklamada “Ortada çok boyutlu ve derin bir sorun bulunuyor ve çözüm için de daha cesur adımlara ihtiyacımız var. Açılım sürecinin soruna kaynaklık teşkil eden resmi ideolojiyle sınırlandırılmasını ve sadece bireysel hak ve özgürlüklerin iadesiyle noktalandırılmasını kabul edemeyiz. Tam da bu noktada Kürt sorununun çözümü için eğitim sistemine de ciddi bir şekilde eğilmek gerektiğini hatırlatmak istiyoruz. Mevcut eğitim anlayışı, resmi ideolojiyle tanımlanmış tek tip bir kimliği, inancı ve kültürü dayatarak farklı kimlikleri ve hayat tarzlarını yok saymaktadır. Sahici bir çözüm için öğretim programlarından, ders kitaplarına, ant törenlerine, ders içi ve ders dışı tüm etkinliklere kadar eğitimin her aşamasını kuşatan tek tipçi anlayıştan da mutlaka vazgeçilmelidir” denildi. Beytullah Önce, açılım sürecinde şu hususlara dikkat edilmesi gerektiğini söyledi: “Eğitimde dini, dili, tarihi, düşünceyi ve edebiyatı resmi ideolojiye uygun olarak yeniden üreten, bu süreçte tahrif ya da tahrip edemediğini inkâr eden mevcut yaklaşımın yerine toplumun farklı kesimlerinden gelen ihtiyaç ve talepleri göz önünde bulunduran bir yaklaşım tesis edilmelidir. Eğitimde özgürlükçü adımların atılmadığı, anadil öğretimi ve anadilde eğitim gibi hakların verilmediği, sivil eğitim kurumlarının önünü kesen tevhid-i tedrisat uygulamasının sürdü-rüldüğü, açılım sürecinin, sorunun kalıcı çözümüne dar geleceği kanaatindeyiz.” Tokat/Yeni Asya |
23.08.2009 |
Sorunlar demokratik yeni bir anayasayla çözülür |
TGTV Başkanı Necati Ceylan,’’Kürt sorununun’’ Türkiye’nin hem iç hem dış politikasını etkileyen bir sorun olduğunu ve bunun sosyal, siyasal, coğrafi ya da ekonomik bir boyuta indirgenemeyeceğini dile getiren Ceylan, sorunun sadece siyasetçilere mal edilerek çözülmesinin mümkün olmadığını kaydetti. Süleymaniye’deki Ensar Vakfı’nda düzenlenen ‘’Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV) Geleneksel İftar Programı’’nda konuşan Ceylan, ‘’Birçok sorunun çözümü toplumsal mutabakatla oluşturulan demokratik yeni bir anayasayı gerekli kılmaktadır’’ dedi. TGTV Genel Sekreteri Ayhan Ogan da vakfın çalışmaları hakkında bilgi vererek, 2010 yılında da yeni demokratik anayasa talebiyle ilgili bir kamuoyu oluşturma çalışması içerisine gireceklerini kaydetti. Programa, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, Ensar Vakfı Başkanı Ahmet Şişman, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni temsilen Prof. Dr. Erman Tuncer, Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Erol Erdoğan ve BBP İstanbul İl Başkanı Bayram Karacan’ın yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. İstanbul/aa |
23.08.2009 |
Elektrik borcunu ödemeyen okullar elektriksiz kaldı |
TÜRK Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, ‘’Ankara ve İstanbul’da borçlarından dolayı bazı okulların elektriklerinin TEDAŞ tarafından kesildiğini’’ ileri sürerek, ‘’Elektriksiz okullarda kayıt ve nakillerde büyük sıkıntı yaşanmaktadır’’ dedi. Koncuk, yaptığı yazılı açıklamada, Ankara ve İstanbul’da borçlarından dolayı bazı okulların elektriklerinin TEDAŞ yetkilileri tarafından kesildiğini iddia etti. İstanbul’da 20 Ağustos 2009 tarihi itibarıyla Anadolu yakasında 100’den fazla okulun elektriksiz kaldığını ifade eden Koncuk, okulların elektrik, telefon, su, yakıt, boya-badana parası derken, ciddi bir mali sıkıntı ile karşı karşıya kaldığını kaydetti. Koncuk, bazı okulların elektrik borcunun 20 bin TL’ye ulaştığını iddia etti. Okulların kayıt döneminde bulunduğunu hatırlatan Koncuk, e-kayıt sistemine geçen okullarda elektriksizliğin büyük bir handikap olduğunu, elektrik olmaması nedeniyle kayıtlarda ve nakillerde ciddi sıkıntılar yaşandığını kaydetti. Koncuk, "Yaşadığımız çağ teknoloji çağıdır. Milli Eğitim Bakanlığı, öğrencileri ve öğretmenleri karanlıkta eğitime mahkum etmek istemiyorsa, mum ışığında eğitimle çağ atlanamayacağının farkındaysa okulların borçlarını üstlenmelidir. Bakanlık, Türkiye’de borçlu okulların listesini çıkarıp, hepsinin borcunu ödemelidir.’’ Ankara/aa |
23.08.2009 |
Davutpaşa mağdurları protesto gösterisi yaptı |
ZEYTİNBURNU Davutpaşa’da 31 Ocak 2008 tarihinde meydana gelen patlamada yakınlarını kaybedenler, olayla ilgili halen dava açılmadığı gerekçesiyle protesto gösterisi yaptı. Olayda ölen 21 kişinin fotoğrafları ile isimlerinin bulunduğu pankart ve ‘’Davutpaşa’yı unutmadık, unutturmayacağız’’ yazılı dövizler taşıyan grup, Taksim Meydanı’ndaki Tramvay Durağı’nda toplandı. Patlamada hayatını kaybeden Semra Bakkal’ın eşki eşi Hikmet Günalan, burada grup adına yaptığı basın açıklamasında, 21 kişinin öldüğü 117 kişinin yaralandığı patlamanın üzerinde 20 ay geçmesine rağmen olayla ilgili hala bir ceza davasının açılmadığını söyledi. Patlamada yakınlarını kaybedenler olarak Ankara’ya gittiklerini ve Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Adalet Bakanlığı ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’ndan yetkililere dosya sunduklarını, TBMM’de temsil edilen siyasi partileri ziyaret ederek bilgi verdiklerini anlatan Günalan, davanın zaman aşımına uğratılmasından duydukları endişeyi yetkililere ilettiklerini belirtti. Bilirkişi raporunda sorumluların belli olduğunu, Cumhuriyet Savcılığının yargılama süreci başlaması için yazışmalarını yaptığını savunan Günalan, ancak bazı kamu kurumları yetkililerinin yargılama yapılmaması için yetkilerini kötüye kullandıklarını kaydetti. Günalan, ‘’İstanbul Valiliği ve İl İdare Kurulu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi görevlilerinin yargılanmasına izin vermediği için Cumhuriyet Savcılığı, Bölge İdare Mahkemesine kararın iptali için başvurmuştur’’ dedi. Yetkililerden adaletin yerini bulması için hassasiyet beklediklerini vurgulayan Günalan, 9’uncu kez toplandıklarını ve ceza davası açılıncaya kadar her cumartesi Taksim Tramvay Durağı’nda toplanmaya devam edeceklerini kaydetti. Grup, basın açıklamasının ardından dağıldı. İstanbul/aa |
23.08.2009 |
Kaçak cep mağduru olmayın |
Kaçak cep telefonlarının 5 lira karşılığında kayıt altına alınmasıyla başlayan sürecin üzerinden 3 yıl geçti. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) bünyesinde oluşturulan Mobil Cihaz Kayıt Sistemi’yle kaçak ve çalıntı telefonlar anında kapatıldı. Mahkemelerin verdiği kararla şu ana kadar 8,5 milyon cihazla görüşme engellenirken, beyaz listede konuşmaya açık 109 milyon kayıtlı telefon bulunuyor. Türkiye genelinde yaşanan cep telefonu gasplarına dur demek için başlatılan kaçak cep operasyonu meyvelerini verdi. 2005 yılında cep telefonlarının Elektronik Kimlik Numaraları’yla (IMEI) merkezi bir sisteme kaydına karar verildi. Bu çerçevede aboneler kısa mesaj yoluyla cep operatörlerinden gelen kayıt dışı mesajlarını cevaplayarak kayıtlı hâle geldi. İlk etapta 65 milyon cihaz o dönemki adıyla Telekomünikasyon Kurumu olan BTK’ ya kaydedildi. Ardından ise kayıp ve çalıntı telefonların uydu aracılığıyla görüşmeye kapatılması sağlandı. Ankara / cihan |
23.08.2009 |
CEP SAYISI, TÜRKİYE NÜFUSUNU 38 MİLYON GEÇTİ |
Kaçak ve çalıntı cihazların kullanımını engelleyen sistemle cep telefonu sebebiyle yapılan gasp oranlarında yüzde 100’e varan azalmalar oldu. Daha önce gazetelerin 3. sayfasından inmeyen cep telefonu gaspı sebebiyle yaralama ve öldürme olayları neredeyse bitti. Şu ana kadar kaçak ve çalıntı olduğu için 8,5 milyon telefon ‘alo’ demeye kapatıldı. Bu telefonların hepsi çöpe gitti. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu bünyesinde oluşturulan beyaz ve kara listeyle Türkiye’deki bütün telefonların durumu anlık izleniyor. Kayıtlı telefonlar beyaz listede bulunuyor. Bunların sayısı şu ana kadar 71 milyon olan Türkiye nüfusunu 38 milyon adet aşmış durumda. Kayıtlı halde 109 milyon telefon bulunuyor. |
23.08.2009 |
Buzullar eridi, rota kısaldı |
Kuzey Buz Denizi’nde küresel ısınmanın yol açtığı erime sebebiyle, 2 Alman ticarî gemisi, ilk kez Kutup rotasını izleyerek Uzakdoğu’dan Avrupa’ya ulaşacak. Dün başlayan yolculuk, 11.000 deniz mili olan Süveyş Kanalı üzerinden geçen güzergâhtan daha kısa olacak. Güney Kore’den Hollanda’ya yük taşıyacak olan gemiler sadece 4.000 deniz mili kat edecek. Kutup dairesindeki erime ilk kez geçen yıl, bir geminin, kutup dairesi üzerinden Asya, Avrupa veya Amerika kıt'aları arasında seyahat edebilmesine imkân sağlayacak düzeye ulaşmıştı. Beluga Shipping firmasının direktörü Niels Stolberg, seyahatte Rusya’dan gerekli izinlerin alındığını belirtti. Bu güzergâhı geçmişte sadece Rus denizaltılarıyla, buzkıran gemilerinin kullandığını belirten Stolberg, ticarî gemilerin, kalın buz tabakası sebebiyle buradan geçemediklerini belirtti. Stolberg, “ilk kez geçen yaz uydu fotoğrafları, buzun erimekte olduğunu ve ticarî gemilerin geçişine olanak sağlayacak küçük bir koridor açıldığını göstermişti. Ancak koridor Eylül’de kapanmıştı ve biz o tarihe kadar, izinleri alamadığımız için bu yolu kullanamamıştık” dedi. Berlin / aa |
23.08.2009 |
İftar ve sahur saatleri, 11824’te |
Bİlİnmeyen numaralar servisi 11824, birçok kategoride hizmet veriyor. Nöbetçi eczaneden, en yakın hastaneye banka ATM’sinden, çilingir sorgulamalarına cevap verecek olan servisten, Ramazan ayı süresince her ilin iftar ve sahur saatleri de öğrenilebilecek. Infoline’ın 11824 numarası, bundan böyle üç GSM operatörü ve Türk Telekom’la yola devam ediyor. Sadece bilinmeyen ve acil numaralarda değil banka ATM’leri, televizyon yayın akışları ve muhtevaları, akaryakıt litre fiyatları, yemek tarifleri, astroloji, il telefon alan kodları, il plâka kodları, ülke plâka kodları, ülke telefon alan kodları, birim çevirici, ülke para birimleri ve anlamlarıyla isimler gibi farklı alanlarda da hizmet sunan 11824’ten Ramazan ayı boyunca iftar ve sahur saatlerine de ulaşılabilinecek. İstanbul / cihan |
23.08.2009 |
Sıcaklar, anne karnındaki bebeği de etkiliyor |
İsraİllİ bilim adamları, bebeğin anne karnında içinde bulunduğu ve yaşaması için hayatî önemi olan amniyon sıvısının, sıcak sebebiyle azaldığını ve sorunlara sebep olduğunu ortaya koydu. İsrail Ben-Gurion Üniversitesinden bir ekibin yürüttüğü ve sonuçları ABD’de ‘’Jinekoloji ve Obstetrik’’ Dergisinde ve derginin internet sitesinde yayımlanan çalışmaya göre, hamile kadınlar ‘’oligohidroamnion’’ adı verilen, halk içinde ‘’bebek suyunun azalması’’ olarak bilinen rahatsızlığa, yılın sıcak dönemlerinde daha fazla yakalanıyor. Araştırmanın değerlendirildiği makalede, araştırmacıların temel amacının, yaz aylarının oligohidroamnion için risk olup olmadığını belirlemeyi hedeflediği ve eldeki bulguların ciddî bir riski işaret ettiği belirtildi. Araştırmaya göre, sıvı kaybı sebebiyle erken doğum ya da bebek kaybı, Mayıs-Ağustos döneminde, yılın 8 aylık diğer dönemine oranla daha yüksek seyrediyor. Çalışmayı yürüten ekibin başında bulunan Prof. Dr. Eyal Sheiner, hamilelerin yılın her döneminde ancak özellikle yaz aylarında sıvı tüketimine çok dikkat etmeleri gerektiğini belirterek, günde yaklaşık 10 bardak su tüketilmesini tavsiye etti. Tel Aviv / aa |
23.08.2009 |
Kriz, iftar sofrasını vurdu |
Türkİye Lokantacılar Federasyonu Başkanı İsmail Sezer, restoran ve lokantalarda toplu iftar rezervasyonlarının geçen yıla göre yüzde 80 azaldığını, bunda ekonomik krizin etkili olduğunu söyledi. Sezer, yaptığı açıklamada, ABD’de başlayan ekonomik krizin dünyadaki bütün ülkeler gibi Türkiye’yi de etkilediğini, krizin etkilerinin Ramazan ayında da açık şekilde görüldüğünü belirtti. Sezer, ‘’Toplu yemeklerde iftariyelikler dışında, çorba ve beyaz et mönüsü tercih ediliyor. Yani lokantalarda iftar mönüsü çorba ve et yemeği olarak ikiye düşmüş oldu. Masalardaki 8-10 çeşit iftariyeliklerin miktarı ise 3’e kadar geriledi.” dedi. Konya / aa |
23.08.2009 |