25 Temmuz 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Haberler

 

Hizbu’t-Tahrir’e büyük operasyon

Emniyet Müdürlüğünün, Hizbu’t-Tahrir örgütüne yönelik düzenlediği operasyonda 200’e yakın kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Eş zamanlı olarak 23 ili kapsayan biçimde sabaha karşı gerçekleştirilen operasyonlarda 200’e yakın kişi gözaltına alındı.

Hizbu’t-Tahrir’e 23 ilde operasyon

ARALARINDA Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlerin de bulunduğu 23 ilde eş zamanlı gerçekleştirilen Hizbu’t-Tahrir örgütüne yönelik operasyonlarda yaklaşık 200 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Emniyet Müdürlüğü’nün yürüttüğü soruşturma çerçevesinde İstanbul’da da sabah erken saatlerde 23 adrese eş zamanlı baskınlar yapıldığı ve 19 kişinin gözaltına alındığı belirtildi. Özel harekat polislerinin de desteğiyle gerçekleştirilen çalışmalarda sabah 05:00’ten itibaren 23 ayrı adrese girildi. İstanbul’daki Fatih, Bahçelievler, Pendik ve Bağcılar’daki evlerde arama yapan polis teknik takip altında tutulan kişileri gözaltına alarak emniyete götürdü. Ev aramaları ve gözaltı işlemlerinin ise devam ettiği öğrenildi. 23 ilde gerçekleştirilen operasyon kapsamında gözaltına alınan şüpheli sayısının 200’e yaklaştığı belirtiliyor. Operasyon yapılan iller arasında Şanlıurfa, Adana, Van, Konya ve Diyarbakır gibi illerin de bulunduğu öğrenildi. Operasyonun örgüt üyelerinin yeniden yapılanma çalışması içine girdiği gerekçesiyle yapıldığı öğrenildi. Polisin takip altında tuttuğu örgüt hücrelerinin son aylarda faaliyet gösterme çabası içinde olduklarının tespit edilmesi üzerine Türkiye genelinde operasyon yapılması kararı alındığı ortaya çıktı. Baskın düzenlenen evlerinde çok sayıda örgütsel doküman ve CD ele geçirildiği bildirildi. Zanlıların, 26 Temmuzda İstanbul’da provokatif bir eylem hazırlığı içinde oldukları öiddia edildi.

Hizbu’t-Tahrir örgütü, 1952 yılında Tahiyuddin Nebhani (Özgürlük Partisi) tarafından kuruldu. Örgüt bir süre Müslüman Kardeşler ile ittifak yaptı, ancak daha sonra kendi stratejisini belirledi. Ürdün merkezli olan örgüt, ‘’küresel bir İslam devleti ve hilafetin ‘’ yeniden kurulmasını amaçlıyor. Örgüt, eğitim, tebliğ ve tanıtım metotlarını kullanıyor. ‘’Tüm ülkeleri kapsayan bir hilafet devleti yapısını amaçladığı’’ belirtilen örgütün şu ana kadar şiddete dayalı bir terör eylemi gerçekleştirdiği tespit edilemedi.

25.07.2009


 

İHTİLÂL ANAYASASI DEĞİŞMEDEN OLMAZ

TÜMSİAD’ın ödül ve başarı töreninde konuşan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, ‘’Anayasayı yeniden düzenleyemezsek yapısal reformların hiçbirini yapamayız. Demokrasinin gelişebilmesi için de Siyasî Partiler ve Seçim Yasası değişmeli. Hukuk sistemi yeniden yapılmalı. Çünkü mevcut sistem geç işliyor, adaletsizliği doğuruyor’’ dedi.

SİSTEM VATANDAŞI AHLÂKSIZ YAPIYOR

Türkiye’nin tamamının kayıtsız olduğunu, hiç kimsenin hesap veremediğini ve hesap soramadığını kaydeden Hisarcıklıoğlu, ‘’Hadi bakalım baba yiğitsen sor hesabı... Sistem adamı ahlâksız hale getiriyor. Demokrasinin kalitesini arttırmak ve gelişmek, hesap sorabilir noktaya geçmek için kayıtlı ekonomiye geçilmeli’’ dedi.

Anayasa değişmeden reform yapılamaz

TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yapısal reformların yapılabilmesi için bugünkü sistemin kökten değişmesi gerektiğini, bunun için de Anayasa’nın değişmesi gerektiğini söyledi.

Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği’nin ‘’Başarı ve Onur Ödülü’’ töreninde yaptığı konuşan Hisarcıklıoğlu, 1980 Anayasasında kamu-özel sektör kalkınmasına yer verildiğini, dünyada anlayışın değiştiğini ve özel sektörle kalkınmanın öne çıktığını anlatttı.

Hisarcıklıoğlu, ‘’Anayasayı yeniden düzenleyemezsek yapısal reformların hiçbirini yapamayız. Demokrasinin gelişebilmesi için de Siyasi Partiler ve Seçim Yasası değişmeli. Hukuk sistemi yeniden yapılmalı. Çünkü mevcut sistem geç işliyor, adaletsizliği doğuruyor’’ dedi.

Türkiye’nin tamamının kayıtsız olduğunu, hiç kimsenin hesap veremediğini ve hesap soramadığını kaydeden Hisarcıklıoğlu, ‘’Hadi bakalım baba yiğitsen sor hesabı...Sistem adamı ahlaksız hale getiriyor. Demokrasinin kalitesini artırmak ve gelişmek, hesap sorabilir noktaya geçmek için kayıtlı ekonomiye geçilmeli’’ dedi. Aynı törende konuşan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye hakkında son derece iyimser olduğunu belirterek, ‘’Ortalık şu anda toz duman olabilir. Reel sektör iç_dış talep kaynaklı veya fon kaynaklı birtakım sıkıntılar içinde olabilir. Ama hükümetimiz imkanlar çerçevesinde çok önemli çözümler üretti ve üretmeye devam edeceğiz’’ dedi.

Şimşek, şunları kaydetti:’’Bu yapısal ve köklü değişimin birçok unsuru var. Tabii ki, Anayasa’yı değiştirmeden belli bir noktadan sonra işlerin tıkandığı da ortada. Yani bir kamu

personel yönetmeliği veya genel olarak bir kamu idare reformunu, hukuk reformunu

maalesef bugünkü çerçevede köklü şekilde yapmak çok zor. Fakat bugünün şartlarında da önemli bir Anayasa değişikliği de konsensus gerektiriyor, çok zorlu bir süreç.’’

Bakan Şimşek, işsizliği çözmek için yaptıklarını anlatırken, istihdamın üzerindeki yükleri önemli ölçüde kaldırdıklarını savundu.

Törende, Gaziantep’in sanayisine, kültürüne, tarihine, sporuna yaptığı desteklerden dolayı Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, GTO Başkanı Mehmet Aslan, Sanko Holding Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, Gaziantep Vakıflar Bölge Müdürü İsa Güven, Şölen Çikolata Başkanı İsmail Çoban, MB Holding Başkanı Muharrem Balat ve Başkan Yardımcısı Orkun Balat, Profesyonel Bilek Güreşi Dünya Şampiyonu Mustafa Dinleyici, Gülsan Holding Başkanı Mustafa Topçuoğlu ve Naksan AŞ Yönetim Kurul Üyesi Taner Nakıboğlu’na plaket verildi.

Bu arada, Bakan Şimşek’e de bir kitap seti hediye edildi.

25.07.2009


 

Katliâm sanıkları cezaevine konuldu

Elazığ’ın Baskil ilçesine bağlı Karaali köyünde 6 kişinin öldürülmesi, 7 kişinin yaralanması olayının zanlıları olarak gözaltına alınan baba ile oğulları, sevk edildikleri mahkemece tutuklandı. Elazığ’daki saldırıyı gerçekleştirdiği iddiasıyla gözaltına alınan H.Y. (53) ile oğulları M.Y. (30) ve N.Y (16), Baskil Cumhuriyet Savcılığında yapılan sorgularının ardından adam öldürmek ve adam öldürmeye teşebbüs suçundan tutuklandı.

Katliâm sanıkları tutuklandı

ELAZIĞ'IN Baskil ilçesine bağlı Karaali Köyünde 6 kişinin öldürülmesi, 7 kişinin yaralanması olayının zanlıları olarak gözaltına alınan baba ile oğulları, sevk edildikleri mahkemece tutuklandı. Alınan bilgiye göre, Elazığ’daki saldırıyı gerçekleştirdiği iddiasıyla gözaltına alınan H. Y. (53) ile oğulları M. Y. (30) ve N. Y’nin (16), Baskil Cumhuriyet Savcılığında sorguları yapıldı. Sorgularının ardından, adam öldürmek ve adam öldürmeye teşebbüs suçundan tutuklanma istemiyle Baskil Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen zanlıların tutuklanmasına karar verildi. Zanlılardan N. Y, 18 yaşından küçük olduğu için savcılık sorgusunda ve mahkemede sosyal çalışmacı da hazır bulundu. Tutuklanma kararının ardından, zanlıların sağlık kontrolü adliye binasına gelen sağlık ekibince yapıldı. Zanlılar, geniş güvenlik tedbirleriyle Elazığ E tipi Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumu’na götürülmek üzere jandarma araçlarına bindirildi. Ayrıca, sorgu ve mahkeme süresince bina etrafında geniş güvenlik önlemleri alındı. Zanlıların adliyeden çıkışı sırasında bir grup vatandaş tepki gösterdi.

25.07.2009


 

Ekonomist: Türkiye yükselen güç

İNGİLİZ Economist dergisi, ‘’Atalarının Rüyaları’’ başlığı altında Türkiye ile ilgili bir yorum yazısı yayımladı. Dergi “eski Osmanlı topraklarında nüfuzunu artırmak isteyen bir Türkiye’ye mercek tutuyor.” Makalede Ahmet Davutoğlu Türkiye tarihininin “en etkin Dışişleri Bakanı” olarak tanımlıyor.

Haberde şu ifadelere yer veriliyor: “Türkiye’nin akıllı Dışişleri Bakanı dört bir yanda hassas bir diplomasi izliyor. Ahmet Davutoğlu, ahlakçı yanı ağır basan dini bütün bir Müslüman. Ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en etkin dışişleri bakanlarından biri.’’ Türkiye’nin Avrupa Birliği nezdinde de böylelikle daha çekici hale geldiğini söyleyen Economist, Almanya ve Fransa’nın tam üyeliğe karşı söylemlerini ise ‘’kendi iç kamuoylarına oynuyorlar’’ diyerek açıklıyor. Türkiye’nin, yavaşlayan reform sürecini yeniden canlandırması gerektiğini yazan Economist, bu bağlamda Ahmet Davutoğlu’nun Heybeliada’daki Ruhban Okulu’nun yakın zamanda açılacağından umutlu olduğunu örnek olarak veriyor. Dergi, Kıbrıs konusunda anlaşmazlık sürdükçe Avrupa yolunda ortaya çıkabilecek yeni sorunları hatırlatıyor. Ama Economist’e göre Türk liderler, Türkiye’nin Avrupa’ya olan ihtiyacından çok, Avrupa’nın Türkiye’ye daha çok muhtaç olduğunu düşünmekten yana. Rusya’yı bertaraf eden enerji yollarında Türkiye’nin giderek artan öneminden bahseden Economist, Ahmet Davutoğlu’nun Nabucco boru hattının yakın zaman önce imzalanışından gururla söz ettiğini yazıyor.

25.07.2009


 

Katsayı değişikliği eşitsizliği giderecek

Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, üniversiteye girişteki katsayı değişikliğinin ülkeye ve ortaöğretime çok önemli katkılar sağlayacağını söyledi. Düzenlemenin anayasaya aykırı bir yönü bulunmadığını belirten Çubukçu ‘’Her şeyden önce öğrenciler arasında hak ve fırsat eşitliğini sağlayan bir sistemin neresi anayasaya aykırı, öncelikle buna bakmak lâzım’’ dedi.

Katsayı değişikliği eşitsizlikleri giderecek

YÖK’ün aldığı üniversite sınavında meslek liselerinin ve imam hatiplerin önünü açan eşit katsayı kararına Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’dan ilk yorum geldi. Bakan Çubukçu, katsayıyı kaldıran uygulamayı doğru bulduğunu açıkladı.

Uygulamayla istihdam gücünün doğru planlanacağına ve gençler arasındaki fırsat eşitsizliğinin giderileceğine dikkat çeken Çubukçu, şöyle konuştu: "Katsayı kararıyla meslek liselerinden kaçışın önüne geçilecek. Gençler artık kendi yönlerini kendileri çizebilecek, dayatma ortadan kalktı. Lise son sınıfta 18 yaşında bir öğrenci istediği yere gidebilecek. Gençler kendi kaderini kendi tayin edebilecek. Bu düzenlemede sadece imam-hatip yok. Gençlere fırsat eşitliğine katkıda bulunacak bir düzenleme. Karar öğrencileri gözetiyor ve kapsamlı görüşler sonrası alındı.”

Millî Eğitim Bakanı, düzenlemenin anayasaya aykırı olduğu eleştirilerine de “Öğrencilere hak ve hukuk eşitliği vermenin neresi anayasaya aykırı. Ülke gerçeğiyle örtüşen bir sistem. Zaman içinde eksikler düzeltilir” cevabını verdi.

25.07.2009


 

Danıştay’ı adres gösterdi

YargItay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, YÖK’ün ‘’tek katsayı’’ kararının iptali için Anayasa Mahkemesi’ne gitmenin anlamı olmadığını, kararın ve yönetmeliğin iptali için Danıştay’ın yeterli olduğunu savundu.

Antalya Büyükşehir Belediyesi, Atatürkçü Düşünce Derneği Antalya Şubesi ve Cumhuriyet Okurları Kulübü’nce düzenlenecek ‘’Lozan’dan Lozan’a’’ konulu konferans için Antalya gelen Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Osman Vuraloğlu’nu ziyaret etti. Ziyaretin ardından adliye binasından gazetecilerin, YÖK’ün aldığı ‘’tek katsayı’’ kararı ile Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’’nun buna yönelik, ‘’Anayasa’ya aykırı bir yönü yok’’ şeklindeki açıklamasını hatırlatması üzerine Kanadoğlu, şunları söyledi: "Öyle mi diyor? Kararı da veriyor. Bu konuda Anayasa Mahkemesi’ne gitmenin bir anlamı yok. Kararın ve yönetmeliğin iptali için Danıştay yeterlidir. Karar ortada. Genelge haline gelecek. Elbette ki Danıştay’a götürülecektir. Yalnız, Anayasa Mahkemesi’nin, AKP hakkında almış olduğu o kararın okunmasında, AKP için yarar vardır. Tam zamanıdır şimdi.’’

25.07.2009


 

Hızlı Tren Seferleri 3 -4 Ağustos’ta yapılmayacak

Ankara Sincan’daki köprülü kavşak ve yeni yol inşaatı nedeniyle 2-5 Ağustos günleri arasında bazı tren seferleri yapılamayacak.

TCDD Genel Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamaya göre, Sincan-Esenkent arasındaki demiryolu, 3 Ağustos saat 17.00’den 5 Ağustos saat 05.00’e kadar 36 saat tren trafiğine kapatılacak. Bu sebeple, 3-4 Ağustos günlerinde Ankara-Eskişehir-Ankara hattındaki Yüksek Hızlı Tren çalışmayacak. Ayrıca, 2-4 Ağustos günleri arasında, Ankara-Haydarpaşa-Ankara, Ankara-Basmane-Ankara, Haydarpaşa-Kars-Haydarpaşa, Haydarpaşa-Tatvan-Haydarpaşa, Haydarpaşa-Kurtulan-Haydarpaşa gibi Ankara geçişli trenler ile 5 Ağustos’ta Ankara-Polatlı hattında çalışan bölgesel trenler olmak üzere bazı tren seferlerinin tamamen, bazılarının ise belli yönler için iptal edildiği kaydedildi.

25.07.2009


 

YÖK, ADALETSİZLİĞİ KALDIRDI

Eğİtİm-Bİr-Sen Eskişehir Şube Başkanı İsmail Altınkaynak, YÖK’ün aldığı kararla eğitimde katsayı adaletsizliğini ortadan kaldırdığını söyledi.

Altınkaynak yaptığı açıklamada, “Hiçbir bilimsel ve pedagojik temeli olmaksızın tamamen ideolojik tavırla 28 Şubat sürecinin puslu havasında getirilen ve 10 yıldır eğitimde fırsat eşitliğini örseleyen katsayı adaletsizliği YÖK’ün almış olduğu tarihi kararla kaldırıldı. Bu karar ülkemizin normalleşmesi ve demokratikleşmesi yolunda önemli bir adım olmuşur. Katsayı adaletsizliği 10 yıldır meslekî ve teknik öğretime ilginin azalmasına neden olmuştur” dedi. Altınkaynak, “Ülkemizde meslekî ve teknik eğitimin ortaöğretim içerisindeki payı yüzde otuz lar civarındadır Avrupa birliği (AB) ülkelerinde bu oran yaklaşık olarak yüzde yetmiş mesleki ve teknik eğitim yüzde otuz akademik eğitim seviyelerindedir. Katsayı adaletsizliği ÖSS de meslek lisesinde okuyan öğrenciler aleyhine 40-50 puanlık kayıplar oluşturarak eğitim sistemimizin kimyası değiştirilmiştir Katsayı adaletsizliği nedeniyle meslek lisesinden yüksek öğretime geçişin zorlaşmış olması nitelikli öğrencilerin meslek liselerinde eğitim niteliğinin düşmesine sebep olmuştur' diye konuştu. Altınkaynak sözlerini şöyle sürdürdü: Bugün katsayı adaletsizliğinin kaldırılarak meslek liselerinin önünün açılmış olmasını büyük bir memnuniyetle karşılıyoruz. Bundan böyle meslekî eğitime olan ilgi yeniden canlanacak meslekî eğitimin niteliği artacaktır. Bu karar her yönüyle çok önemli bi karar olmuştur ‘diye konuştu.

25.07.2009


 

Demokrasinin kökleşmesi için basın özgürlüğü şart

TBMM Başkanı Köksal Toptan, demokrasinin kökleşmesi, güçlü temeller üzerinde yükselebilmesi için basın özgürlüğünün korunması ve geliştirilmesinin büyük önem taşıdığını vurguladı.

Toptan, Türk basınından sansürün kaldırılışının 101. yıldönümü ve Geleneksel Gazeteciler Günü dolayısıyla Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç’e mesaj gönderdi. Demokratik hayatın vazgeçilmez unsurlarından biri olan basının, haber alma ve yayma özgürlüğünün en etkili aracı olduğuna işaret eden Toptan, ‘’Dünyadaki gelişmeler hakkında bilgi sahibi olunması, toplumsal sorunlarla ilgili kamuoyu oluşturulması, vatandaş ile devlet arasında iletişimin sağlanması gibi önemli sorumluluğu üstlenen basın, güçlü ve bağımsız olduğunda bu görevini en iyi şekilde gerçekleştirebilir’’ dedi. Toptan, demokrasinin kökleşmesi ve güçlü temeller üzerinde yükselebilmesi için basın özgürlüğünün korunması, geliştirilmesinin büyük önem taşıdığına dikkati çekti. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre, bu arada Cumhurbaşkanı Gül, basında sansürün kaldırılışının yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

25.07.2009


 

Sansür kaldırıldı, ama medya baskı altında

Türkİye Gazeteciler Federasyonu ve Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, basında sansürün 101 sene önce kaldırıldığını ama medyanın bugün patronların ve siyasi iktidarın baskısı altında olduğunu söyledi.

Nazmi Bilgin, basında sansürün kaldırılışının 101. yılı ve Lozan Antlaşması’nın yıl dönümü nedeniyle yazılı açıklama yaptı. Basında sansürün 24 Temmuz 1908’de kaldırıldığını hatırlatarak 101 yılda gelinen noktanın ‘’yüz kızartıcı’’ olduğunu ileri süren Bilgin, özellikle 1980 sonrası değiştirilen medya yapısı ve tekelleşmenin, önce gazeteciyi patronun menfaatleri doğrultusunda çalışmaya mecbur ettiğini, bunu kabul etmeyenlerin işsiz kaldığını ifade etti. Bilgin, ‘’101 sene önce sansür kaldırıldığını ama medyanın bugün, patronların ve siyasi iktidarın baskısı altında olduğunu’’ iddia etti. Medyanın, ‘’siyasi iktidardan yana olanlar ve olmayanlar’’ şeklinde ikiye ayrıldığını da belirten Bilgin, ‘’Bu durumda da ülkeyi yönetenlerin iki yönlü baskısı ortaya çıktı. Kendisinden yana olanlar tek yönlü haber yazmak durumunda bırakıldı. Karşısında olanlar da değişik yöntemlerle sindirilmeye çalışıldı’’ görüşlerine yer verdi.

25.07.2009


 

Darbeler, basını en ağır şekilde cezalandırdı

İzmİr Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, sansürün kaldırılmasından bu yana 101 yıl geçmesine rağmen, bugün hala konuşulduğunu ve farklı boyutlarda da olsa yaşandığını belirtti.

Sertel, basında sansürün kaldırılışının 101’inci yıl dönümü ve 24 Temmuz Basın Bayramı dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, sansürün kaldırılmasından bu yana 101 yıl geçmesine rağmen, Türkiye’de basın, bugün hala sansürü konuşuyor, sansürü farklı boyutlarda da olsa yaşıyor. Basın tarihimiz boyunca inişli çıkışlı dönemler geçiren basın özgürlüğü, gerçek anlamıyla hiç bir zaman yaşama geçirilememiştir. 12 Mart, 12 Eylül dönemlerini anımsayınız. Darbeyle iktidara gelenler basına en ağır, en acımasız biçimde sansür uyguladı. Gazetecileri, yazarları tutuklayıp cezaevlerine doldurdu. Abdülhamit dönemindeki sansür memurlarının görevini darbeciler üstlendi. Halkın haber alma hakkını, basın özgürlüğünü kullanarak doğruyu, gerçeği yazmanın gayreti içinde olan gazeteciler, yazarlar işten attırıldı, gazeteler süreli, süresiz kapatıldı.’’

25.07.2009


 

Özgür ve tarafsız basın yarınların teminatıdır

Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mevlüt Yeni “Özellikle yerel basının ve basın emekçilerinin yaşam mücadelesi verdiği bir ortamda bugünü ‘Basın Bayramı’ olarak kutlamaktan söz edemeyiz” dedi.

Yeni, Basında sansürün kaldırılışının 101’inci yıl dönümü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada; “101 yıl önce bugün yasalarla kaldırılmış olan, ‘Basında Sansür’’ün aslında kalkmadığını ve hala devam ettiği bilinen bir gerçektir. Özgür ve tarafsız basın, bir ulusun onuru, kalkınması ve aydınlık yarını demektir. Özgürlüğünü ve bağımsızlığını yitirmiş basının olduğu bir ülkede ise maalesef aydınlık yarınlardan söz etmek mümkün değildir. Elbette, basın sektöründe bağımsızlık ve özgürlükten söz etmek için basının da görevini tarafsızlık ülkesi ve etik kuralları içinde yapıyor olması koşulu vardır.” Başkanı Mevlüt Yeni “Türk basını üzerindeki baskılar kalkmadığı ve emekçilerimizin kaybettiği hakları geri verilmediği sürece 24 Temmuz’u “basın bayramı” olarak kutlamamız mümkün değildir. Bu vesileyle bir kez daha bilinmesini istiyoruz ki; Türk basının daha özgür ve tarafsız görevini yapabilmesi için Antalya Gazeteciler Cemiyeti olarak, eğilmeden, bükülmeden, hiç kimseye boyun eğmeden görevimizi yapmaya ve mücadelemizi kararlılık içinde sonsuza dek sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

25.07.2009


 

AKP, TBMM başkan adayını 3 Ağustos’ta açıklayacak

AKP, TBMM Başkanlığı adayını 3 Ağustos’ta yapılacak parti grup toplantısında açıklayacak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında AKP Genel Merkezi’ndeki milletvekilleri istişare toplantısı sona erdi. Basına kapalı olarak gerçekleşen toplantı 1,15 dakika sürdü.

Toplantıda, TBMM Başkanlığı ve AKP Grup başkanvekillikleri için milletvekillerinin görüşleri alındı. Toplantıda AKP, TBMM başkan adayını 3 Ağustos’taki grup toplantısında açıklama kararı alındı. TBMM Başkanlığı için Adalet Eski Bakanı Mehmet Ali Şahin, Ankara Milletvekili Salih Kapusuz, Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’nun isimleri geçiyor.

25.07.2009


 

Polis denizde başka lav silâhı bulamadı

Üsküdar Salacak Sahili’nde, denizde lav silâhının bulunmasıyla başlatılan mühimmat arama çalışmaları önceki gün akşam verilen aranın arıdından yeniden başladı.

Üsküdar’da önceki gün bir lav silâhı ile içinde renkli sıvılar olan kavanozların bulunduğu Salacak sahilinde yeniden arama çalışması başlatıldı. Salacak sahiline gelen çeşitli birimlere bağlı polisler, bölgeyi güvenlik şeridiyle çevirdi. Daha sonra 3 dalgıç polis, suya dalarak araştırmaya başladı. Saat 10.15’de başlayan arama çalışmalarına 4 dalgıç polis katılıyor. Dalgıç polisler sahil şeridi boyunca sığ suda arama yapıyor. Yarımşar saat arayla yapılan aramalarda herhangi bir mühimmat bulunamadı. Bu arada, Olay Yeri İnceleme ekipleri de arama çalışmalarını kamerayla kayda aldı. Herhangi bir bulguya rastlanmayan çalışmayı saat 12.30 sıralarında tamamlayan polisler, bölgeden ayrıldı.

25.07.2009


 

AÜ’de İngilizce İlahiyat Eğitimi

Ankara Üniversitesi (AÜ) İlahiyat Fakültesinde açılan yeni bölümde, gelecek yıldan itibaren yabancı ülkelerden gelecek öğrenciler İngilizce ilahiyat eğitimi alacak.

Hem Türkiye’de hem de Müslüman ülkelerde ilk defa İngilizce İslâm ilahiyatı eğitimi verecek bölüm, Türkiye’nin İslâm alanındaki bilgi birikimini uluslar arası camia ile paylaşmak, alanında yetkin din adamları ve teologlar yetiştirmek, özellikle Batı’da İslâm hakkında oluşmuş ön yargıları kırmak, İslâm’ın doğru algılanmasına katkı sağlamak amacıyla açılıyor. Eğitim süresi 5 yıl olacak bölümde, öğrenciler, bir senelik hazırlık sınıfının ardından temel İslâm bilimlerinin yanında felsefe ve teoloji ağırlıklı eğitim görecek. Derslere AÜ İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinin yanı sıra yabancı ülkelerden gelecek alanında yetkin akademisyenler de girecek. Mezun olan yabancı öğrenciler, ülkelerinin dinî kurumlarında ve din eğitimi veren üniversitelerinde, Türk öğrenciler ise din ataşeliklerinde görev yapabilecek. Mezunlar, ülkeler arasında sosyal ve kültürel bağların kurulmasında da etkin rol oynayacak. İngilizce İlahiyat bölümüne ilk yıl 25-30 öğrenci alınması planlanırken, bunun yüzde 80’ini Avrupa’dan, Afrika’ya, Orta Doğu’dan Balkanlara kadar geniş bir coğrafyadan gelecek yabancı uyruklu öğrenciler oluşturacak. Bölümde eğitim almak isteyen yabancı uyruklu öğrencilerin, Yabancı Öğrenci Seçme Sınavında başarılı olmaları gerekiyor.

25.07.2009


 

Turizm, krize direndi

Türk turizmi, küresel kriz ile domuz gribinin etkilerine direniyor.

İlk 6 ayda yabancı turist sayısı sadece yüzde 0,9 azalarak, 10 milyon 590 bin 631 kişi oldu. Ocak-Haziran döneminde 1 milyon 682 bin Alman Türkiye’yi ziyaret ederken, toparlanmanın görüldüğü Rus pazarında 5 aylık verilerde 500 binlerde kalan Rus turist sayısı, Haziranla birlikte 1 milyona çıktı. Kültür ve Turizm Bakanlığından edinilen bilgiye göre, dünyadaki olumsuz gelişmelere rağmen Türk turizmi geçen yılın rakamlarını koruyabilecek gibi görünüyor. Dünya Turizm Örgütü (DTÖ) 2009’un turizminde büyüme görülmeyeceği ve yüzde 1-2 düşüş yaşanacağını bildirirken, Türkiye, turist sayısında ilk 6 ayda yüzde 0,9 düşüşte kalmayı başardı. Ocak-Haziran döneminde Türkiye’yi 10 milyon 590 bin 631 yabancı turist ziyaret etti. Bu rakam geçen yılın aynı döneminde 10 milyon 686 bin 864’tü. İlk altı ayda Türkiye’yi en fazla ziyaret edenler, her zamanki gibi Almanlar oldu.

25.07.2009


 

THY, Uşak-İstanbul uçuşlarını durdurdu

Türk Hava Yolları (THY), Uşak - İstanbul seferlerini 31 Aralık 2009 tarihine kadar geçici olarak durdurduğunu açıkladı.

THY’den yapılan yazılı açıklamada, Uşak Havaalanında sürdürülen pist genişletme ve sinyalizasyon, ışıklandırma sistemlerinin modernizasyonu çalışmaları dolayısıyla Uşak - İstanbul seferlerinin durdurulduğu bildirildi. Uçuşların, yapılan çalışmaların tamamlanmasının ardından 31 Aralık 2009 günü tekrar başlayacağı kaydedildi.

25.07.2009


 

Hukukçular: HSYK bizi endişelendiriyor

Türkiye’nin önde gelen hukuk dernekleri ortak bir açıklama yaparak Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na tepki gösterdi. HSYK’nin devam eden dâvâlara müdahalesinin kabul edilemez olduğunu açıklayan hukukçular, yaşananları endişeyle izlediklerini dile getirdi.

YARGIDA PAZARLIK YAŞANMASI KABUL

EDİLEMEZ

Hukukçular, ortaya çıkan pazarlıkların doğru olmasının hukuk devleti açısından önemli sorunlar bulunduğunun göstergesi olduğunu kaydetti. Hukukçular HSYK’nın önemli dâvâlara açıkça müdahalesini şiddetle protesto ettiğini açıkladı.

HSYK bizi endişelendiriyor

Türkiye’nin önde gelen hukuk dernekleri ortak bir açıklama yaparak Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) tepki gösterdi. HSYK’nin devam eden davalara müdahalesinin kabul edilemez olduğunu açıklayan hukukçular, yaşananları endişeyle izlediklerini dile getirdi. Hukukçular, ortaya çıkan pazarlıkların doğru olmasının hukuk devleti açısından önemli sorunlar olduğunun göstergesi olduğunu kaydederek, HSYK’nın önemli davalara açıkça müdahalesini şiddetle protesto ettiklerini ifade ettiler. Hukukçular Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği, Çağdaş Avukatlar Derneği, Boğaziçi Hukukçular Derneği, Demokrat Hukukçular Derneği, Adalet ve Hukuk Derneği, Hukukun Üstünlüğü Derneği, Uluslararası Hukukçular Birliği, Hukuki Araştırmalar Derneği, Savunma Avukatları Derneği ortak bir açıklamaya imza attı. HSYK ile ilgili açıklamayı Hukukçular Derneği Başkanı Kâmil Uğur Yaralı kamuoyuna duyurdu. Türkiye’nin HSYK krizini konuştuğunu, herkesin bu krize kilitlendiğini söyleyen Yaralı, “Bu atama kriziyle ilgili spekülasyonlar çok ileri boyutlara ulaştı. Devam eden ve geçekten Türkiye’nin karanlık geçmişini aydınlatacak olan bir çok soruşturma ve dâvâyı etkileyecek, davanın seyrini değiştirecek, akamete uğratacak müdahalelerin bilgileri kamuoyuna yansıyor. Bu da hukukçular olarak bizleri endişeye sevk ediyor” ifadelerini kullandı. HSYK’nin devam eden davalara müdahalesinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Yaralı, “HSYK’da yaşananlar tarafımızca endişeyle izlenmekte. Kapalı kapılar arkasında konuşulanlar ve yapılan pazarlıklar doğruysa hukuk devleti açısından sorunlar çıkacak demektir.” dedi.

HSYK’YA ÇAĞRI: ÖZGÜR ÜLKE ÖNÜNE MAYIN KOYMA

Kâmil Uğur Yaralı şunları söyledi: “HSYK kurulduğu günden bu yana hakim ve savcılar üzerinde otoriter ve siyasi bir baskı aracı olarak görev yapmıştır. Siyasi içerikli her ihracın, her sürgünün, her atamanın ve hukukun ve soruşturmaların altında bu kurulun imzası bulunmaktadır. HSYK’nın Türkiye’nin son yarım yüzyılına damga vuran, sistematik hukuk ihlallerine karşı en önemli dava olan Ergenekon davasının yargıçlarını değiştirmeye çalışması, soruşturmayı yürüten savcıları görevden almak istemesi, hukuk adına kabul edilemez. Hele bu çabalar örgüte atfedilen otel toplantılarına, davanın sanıklarıyla birlikte katıldığı ileri sürülen ve kamuoyunun tepkisine rağmen görevde kalmak için direnen bir kurul üyesinin olağanüstü gayretleriyle netice almaya odaklanmışsa, ortada çok vahim bir durum vardır. Bu davada görev yapan hakim ve soruşturmaları yürüten savcılara yönelik atama önerilerinin maddî gerçeğe ulaşılmasını engelleyeceğini, davanın seyrini değiştirme ve hukuk dışı yapılanmaların karanlıkta kalması çabaları olarak gördüğümüzü beyan ediyoruz. Bizler hukuk dernekleri olarak HSYK’nın devam etmekte olan başta Ergenekon olmak üzere önemli davalara açıkça müdahale anlamı taşıyan hukuk dışı girişimleri şiddetle kınıyoruz. HSYK’ya demokratik ve özgür bir ülke olma yolunda toplumun önüne mayınlar ve engeller çıkarmaması için çağrıda bulunuyoruz.”

HUKUKÇULAR NE DEDİ?

Necati Ceylan (Uluslararası Hukukçular Birliği): HSYK’nın çalışmaları ideolojik ve siyasi boyuttadır. Özel mahkeme kurma planı İstiklal Mahkemeleri’ni hatırlatmaktadır.

Taylan Tanay (Çağdaş Hukukçular Derneği): Bu kurum yargı bağımsızlığının önünde bir engeldir. Ali Suat Ertosun hiçbir liyakat esası yokken hükümet tarafından bu kurula atanmıştır. Ciddi bir reform ve değişiklik yapılması herkes tarafından görülmüştür. Süren bir davaya müdahale, atama tehdidi kabul edilemez. Barolar sessizliğini artık bozmalıdır.

Bilal Çalışır (Boğaziçi Hukukçular Derneği): Anayasa Mahkemesinin 367 kararı ile Türkiye yeni bir sürece girmiştir. Askeri darbe dönemi kapanmış, yargı darbesi dönemi başlamıştır.Yeni darbe silahı yargı kararlarıdır. HSYK bu silahı kullanmaya başlamıştır.Artık YAŞ kararları yerine HSYK kararlarını tartışacağız.

Ramazan Gönen (Hukukun Üstünlüğü Derneği): Karşımızda yargı krizi var. Çerçevesi geniş olan bir yargı reformu gerekli. Bir HSYK üyesinin etrafında bu kadar tartışma olması tesadüfî değil.

Halil Doğan (Demokrat Hukukçular Derneği): HSYK’da bir kast oluşturuluyor. HSYK’nın böyle kararları ile 1960’tan beri karşı karşıyayız. Tam sivil bir anayasa gerekli.

Sıddık Öner (Savunma Avukatları Derneği): Güç odaklarının kavgasının bir yansıması. Ergenekon davasını önlemeye çalışan karanlık güçlerin dayatması var.

Kadir Akbaş (Demokrat Hukukçular Derneği): HSYK içinde bulunan YARSAV üyeleri Ergenekon’ü müdafaa etmekte, onlara taktik vermekte, Ergenekonla bütünleşme görüntüsü vermektedirler. HSYK’nın bu davanın hakimleri için vereceği karar suç devletine dönüşüp dönüşmeme kararıdır. HSYK ile savcı ve hakimler kıyıma uğratılıyor HSYK tarafından görevden alınan eski Başsavcısı Reşat Petek toplantıda şunları söyledi: "HSYK sadece bugünün konusu değil. Kararları yargı denetimi dışında olan bir kurum. Hakim ve savcılar konusundaki tasarrufları hakkında bir makama başvurulamıyor. Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya hakkında kınama istenirken meslekten atıldı. Sacit Kayasu ‘Darbeciler yargılansın’ dedi, iddianamesinin akıbeti belli değil, ama kendisi meslekten atıldı. Ben eğitim hakları ellerinden alınan başörtülü öğrencileri okula almayan rektörler hakkında dava açtım, 10 gün sonra görevden alındım. Bugün ortaya çıkan yapı 10 yıl öncesinden daha vahimdir. Bugün HSYK içerisinde yargıya ikilik sokan YARSAV üyeleri bulunan HSYK aracılığıyla hakim ve savcılar kıyıma uğratılmaktadır. HSYK’daki çalışmayı protesto ediyorum, kınıyorum. Bugünkü HSYK krizinin ne olduğu netleşmiştir. Ergenekon savcılarının, KCK soruşturmasını yürüten savcıların görevden alınma teklifleri kriz meydana getirmiştir.

25.07.2009


 

AVM’lerde ziyaretçi azaldı, ciro arttı

İÇ tüketimin canlanması için düzenlenen kampanyalar amacına ulaştı. Alışveriş merkezleri, 2009 yılının en yüksek ciro endeksi verilerine Haziran ayında ulaştı.

Sayıları 35 ilde 217’ye ulaşan AVM’lerde yılın ilk 6 ayında 450 milyon kşilik ziyaret ve 9,5 milyar TL ciro gerçekleşti. Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Hakan Kodal düzenlediği basın toplantısında, AVM sektörünün 2009 yılı değerlendirmesini yaptı. Toplantıda sektörün nabzını ölçen AVM Endeksi’nin Haziran ayı sonuçlarına da değinen Kodal, endeks verilerine göre, 2009 yılının en yüksek ciro verilerine Haziran ayında ulaşıldığını söyledi. Ciro endeksinin geçen yılın Haziran ayına göre yüzde 4, Mayıs ayına göre ise yüzde 2 arttığini ifade etti. Kodal, kapı girişi endeksinde geçen yıla oranla yüzde 4 daralma gözlenirken bir yandan da ciroların artmış olmasının, gelen ziyaretçilerin AVM’lerde daha çok harcama yapmış olduğunun bir göstergesi sayılabileceğini anlattı. Hakan Kodal, 2009 sonu itibarıyle ise cironun 20 milyar TL, ziyaretçi rakamlarının ise 1 milyar olacağının öngörüldüğünü kaydetti.

25.07.2009


 

Sel baskınlarında vatandaş da suçlu

Sel baskınlarında zarar gören vatandaşlar da suçlu bulundu.. Dere yakınlarında bulunan ve taşkına maruz kalabilecek yerleri tespit etmenin zor olmadığı ifade edilerek ‘’Vatandaş ruhsatsız yapılaşma yapıyor, sonra ‘devlet nerede’ diye bağırıyor" denildi.

25.07.2009


 

Doğu da sele teslim

DOĞU Anadolu Bölgesi’nde etkili olan şiddetli yağış, hayatı olumsuz yönde etkiliyor.

Meteoroloji Bölge Müdürlüğü yetkilileri, bölgede özellikle Erzurum, Kars ve Ardahan illerinde gök gürültülü sağanak yağışın görüldüğünü belirterek, lokal dolu ve yıldırım olaylarına karşı da uyarıda bulundu. Bingöl’ün Yedisu ilçesinde şiddetli yağış sonrası oluşan sele kapılan bir otomobilde mahsur kalan 3 kişi, vatandaşlar tarafından kurtarıldı. Muş’a bağlı Yaygın beldesi ile Dağarası ve Ziyaret köylerinde aşırı yağış nedeniyle bazı evleri ve ekili alanları su bastı. Ardahan Vali Vekili Ali Fuat Atik de, il genelinde etkili olan yağış sonrasında bazı bölgelerde su baskınları yaşandığını söyledi.

25.07.2009


 

Okul da kayıt ücreti de zorunlu

BAĞIMSIZ Eğitimciler Sendikası (BES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun 2009-2010 eğitim döneminde önce 30 ilde pilot uygulamaya girecek 2013 yılından sonra ülke genelinde yaygınlaşacak olan “Zorunlu Ana Okulları Projesi”ni desteklediklerini; fakat, anaokullarının ücretsiz olması gerektiğini, devlet anaokullarına kayıt yaptırmak isteyen ailelerden 400 ila 1500 TL arasında kayıt ücreti talep edildiğini ve bunun aile bütçesi için büyük külfet oluşturduğu gibi birçok ailenin bu parayı ödemesinin imkansız olduğunu söyledi.

25.07.2009


 

Kozan’da deprem

BOĞAZİÇİ Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre, Adana’nın Kozan ilçesinde, saat 08.48’de meydana gelen 4,6 büyüklüğündeki orta şiddetteki depremin ardından, 8 artçı sarsıntı meydana geldi.

Enstitünün internet sayfasında yer alan ‘’Son Depremler’’ bölümündeki bilgilere göre, merkez üssü Kozan olan, bugün ilki saat 08.48’de, derinliği 6,5 kilometre olarak saptanan 4,6 şiddetinde depremin ardından meydana gelen sarsıntılar hakkında bilgiler de verililyor.

25.07.2009


 

Van, Bediüzzaman Mevlidi’ne hazır

28 yıllık bir aradan sonra geçen sene Van’da yapılan “Bediüzzaman Mevlidi”nin bu yılki organizasyonu için hazırlıklar tamamlandı.

Organizasyonunu Yeni Asya Van Temsilciliğinin üstlendiği “Van Bediüzzaman Mevlidi,” 26 Temmuz Pazar günü (yarın) öğle namazından sonra Yukarı Nurşin Camiinde okutulacak. Başta Peygamber Efendimiz (asm) olmak üzere bütün peygamberler, Ashab-ı Kiram, hususan Bediüzzaman Said Nursî ve ahirete intikal eden Risale-i Nur talebeleri ile ehl-i iman ve şehitlerimizin ruhuna ithafen okunacak olan mevlide yurt sathından çok sayıda katılımın olması bekleniyor.

25.07.2009


 

İnternet hayatı değiştirdi

Türkİye Bilişim Derneği (TBD) Başkanı Turhan Menteş, İran seçimleri ve Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşanan olayların dünya kamuoyuna taşınmasında kullanılan ‘’Youtube, Facebook, Twitter’’ gibi internet sitelerinin küresel iletişimin güçlendiğini gösterdiğini ifade ederek, ‘’Bu olaylarda da görüldüğü gibi internet olduğu sürece dünyada hiçbir şey gizli kalmayacak. Bunu herkesin anlaması gerekiyor’’ dedi.

İnternetteki sosyal iletişim ağlarıyla ilgili bilgi veren Menteş, geleneksel iletişim yöntemlerinin giderek faaliyetini kaybetmesinin ardından internet yoluyla iletişimin gücünün ilk kez Bağdat’ın bombalanması sırasında bir muhabirin bir blog sitesinden Irak Savaşı’nı anlatmasıyla görüldüğünü anlattı. Bir canlı yayınla başlayan bu sürecin, şimdi farklı ortamlarda ve farklı sitelerde sürdüğünü vurgulayan Menteş, ‘’Bu durum iletişimin küreselleştiğini gösteriyor. Bu arada bazı ülkelerin interneti kısıtlama çabalarının ne kadar geçersiz olduğunu da gösteriyor’’ dedi. Menteş, interneti denetim altına alınma çabalarının ancak uluslar arası konsensüsle mümkün olabileceğine işaret etti. İnternet kısıtlamasını iyi yaptıklarını iddia eden ülkelerin başında gelen Çin ve İran’da yaşanan olayların ardından sosyal ağlar yoluyla yayılan görüntü ve bilginin internetin kısıtlanamayacağı gerçeğini bir kez daha ortaya koyduğunu belirten Menteş, “İnternet ucu açık bir sistem. Son olaylar gösterdi ki internet olduğu sürece dünyada hiç kimse bir şey gizli kalmayacak. Bunu herkesin anlaması gerekiyor’’ diye konuştu.

‘DEVRİM GİBİ BİR DEĞİŞİM’

İnternet Teknolojileri Derneği Başkanı Mustafa Akgül de internetin insanlığı yeni bir toplum biçimine taşıyan devrimsel bir değişimi temsil ettiğini ifade etti. İnternet ve bilişim teknolojilerinin kişilere örgütlenme, ifade özgürlüğü ve paylaşım konularında yeni imkânlar oluşturduğunu belirten Akgül, bir dünya vatandaşının, internet üzerinden kolay, hızlı ve ucuz bir şekilde kendi ağını oluşturabildiğini, kendi matbaa, gazete, radyo ve TV’sini kurup işletebildiğini kaydederek, bu durumu otokratik ülkelerin bile engellemede başarısız kaldığını vurguladı. Akgül, bunun yanında internetin örgütlenme, fikirleri ifade etme ve yayma gibi temel hakları ve demokrasinin gelişmesini desteklediğini dile getirdi.

İnternetin yavaş yavaş hayatın bütün boyutlarını değiştirdiğini dile getiren Akgül, Türkiye’nin dünya genelinde yaşanan bu değişimi doğru anlaması, bu sürece katkı vermesi ve bu süreçle birlikte değişmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

25.07.2009


 

Sanal ortam mağdurları, 100 bini buldu

İnternetten alış veriş yaygınlaşmasıyla, kredi kartı şifrelerinin çalınarak hesapların boşaltılması veya kart sahibi adına alış veriş yapılması sonucu mağdur olanların sayısının gün geçtikçe arttığı bildirildi.

Sanal Banka Mağdurları Derneği Başkanı Cem Polatoğlu, “Sanal ortamda dolandılan mağdur sayısı, 2006 yılı sonunda 4 binlerdeydi. Son iki buçuk yıl içinde ise 100 bin civarında başvuru aldık. Bu sayının sadece bize başvuranları kapsadığını ve onların dışında da mağdurlar olduğunu göz önüne alırsak, ciddî bir tabloyla karşı karşıyayız” dedi.

25.07.2009


 

Parmak izi yerine, koku izi

Bİlİm adamları, havadaki kokuyu algılayabilen elektronik burun sistemi geliştirdi. Projenin bir sonraki aşamasında sistem sayesinde suçlular parmak izi yerine koku izi ile yakalanabilecek, patlayıcıların yeri tesbit edilebilecek.

ABD’deki Yale Üniversitesi ile İspanyol bir şirket, İspanya’nın Valladolid şehrindeki Boecillo Teknopark’ında yeni bir sistem geliştirdi. İnsan vücudundan yayılan kokunun, ağırlıklı olarak yağ asitlerinden kaynaklandığından hareket eden bilim adamları, bu kokuyu algılayabilen bir elektronik burun sistemi yaptı. Şimdilik hacim olarak büyük yer kaplayan sistem, bir sonraki aşamasında el izinin bıraktığı bileşiklerin incelenmesi için de kullanılabilecek. Böylece suçluların yakalanmasında parmak izi yerine koku izi kullanılabilecek. Cihazın, küçük bir parça patlayıcının bile kokusunu alarak yerine sesli ya da görsel olarak belirleyebildiği de ifade ediliyor.

25.07.2009


 

İstanbul’un gökdelenleri 250 metreyi zorlayacak

Ofİs ve konut ihtiyacının artmasıyla, çağlar boyu cazibe merkezi olan finans merkezi adayı İstanbul’da birbiri ardına yükselen gökdelenlere her geçen yıl yenileri ekleniyor.

Yedi tepeli şehrin insan yapımı ‘’tepeleri’’ artık 250 metreyi zorluyor. 150 metreyi aşan yükseklikte çok sayıda projeye ev sahipliği yapmaya başlayan İstanbul’un, Boğaz ya da şehir manzaralı gökdelenlerinin sayısının önümüzdeki yıllarda daha da artması bekleniyor. Türkiye İş Bankası Kule-1’in yüksekliği 181,2 metre. Özel ve simgesel 36 metre yüksekliğindeki bayrak direği ile bu nokta 194,5 metre yüksekliğe ulaşıyor. Kiler Holding’in rezidans ve alış veriş merkezinden oluşan Sapphire binası, sembolik antenle birlikte 261 metre yüksekliğe ulaşıyor. Otel, alış veriş merkezi, rezidans ve ofislerden oluşan Diamond of İstanbul projesi, 240 metre yüksekliğe sahip olacak. Binanın yapımı devam ediyor.

25.07.2009


 

Dünyanın en küçük cep telefonu

42 gram ağırlığındaki cep telefonu, Guiness rekorlar kitabına ‘dünyanın en küçük cep telefonu’ olarak geçti.

İsrail’deki Modu adındaki şirketin ürettiği cep telefonu 7.2 x 3.76 x 0.78 cm boyutlarında ve sadece 42 gram ağırlığında. 2 GB’lık hafızaya sahip olan ve kamera, multimedya ve internet uygulamaları opsiyonel olarak ilâve edilebilen telefon, Guinness rekorlar kitabına, “dünyanın en küçük ve hafif telefonu” olarak geçti. İsrailli telekomünikasyon şirketlerinden Cellcom, yılın sonuna doğru, piyasaya tam açılmadan önce, sınırlı sayıda telefonu müşterilerine sunacağını duyurdu. Telefonun İsrail’den sonra güneydoğu Asya ülkeleri piyasalarına verilmesi bekleniyor.

25.07.2009


 

Sevgi, ayçiçeği 4 metre büyüttü

Bursa’da TEDAŞ işçisi, kaldığı lojmanın bahçesinde 4 metre boyunda ayçiçeği yetiştirdi. Her gün 1 saat boyunca güzel sözlerle konuşarak suladığı ayçiçeği 3 ayda 4 metre olunca şaşkına dönen işçi, Guines Rekorlar Kitabı’na girmeye hazırlanıyor.

Ayçiçeğinin baş kısmına ancak merdivenle çıkıp uzanabilen İdris İnce, her gün metreyle dev ayçiçeğinin boyunu ölçüyor. 3 ayda 4 metreye ulaşan ayçiçeği her geçen gün hızla büyüyünce aile bir kaç ay sonra Guines’e girmeye karar verdi. Ayçiceğinin hormonsuz, tamamen organik olduğunu belirten İdris İnce, “Ayçiçeğini 3 ay boyunca konuşa konuşa büyüttük. Her gün sularken bir saat boyunca dertleştim. Saatlerce o beni dinledi, bende onu ama böyle bir dev olacağını tahmin etmedim. Ayçiçeğimiz şu an 4 metre, Öğrendik ki; Türkiye’de en uzun ayçiçeği Osmaniye’de yetişmiş 5,5 metre. Ancak bizim bahçedeki çiçek her gün büyüyor. Tahmin ediyorum ki 2 ay içerisinde 2 kat daha büyüyecek. Biz de bu süre zarfında Guines’e katılacağız” diye konuştu.

25.07.2009


 

Britanyalı erkekler ana kuzusu

Brİtanya’da yapılan bir araştırmada, erkeklerin, kendilerini “daha bağımsız, cesur ve güçlü” olarak tanımlamaktan hoşlansalar da, annelerinden ayrılmakta kadınlara göre daha çok zorlandığı ortaya çıktı.

Bir gıda şirketi adına yapılan araştırma, 20-40 yaş arası her üç erkekten birinin hala ailesiyle yaşadığını ortaya koydu. Aynı yaşlardaki kadınlarınsa beşte biri ailesiyle kalıyor. Daily Mail’in haberine göre, 3000 kadın ve erkek üzerinde yapılan araştırmada, ailesiyle kalan erkeklerin yüzde 59’u bunun maddî sebeplerden kaynaklandığını söyledi. Kadınların yüzde 57’si, erkeklerinse yüzde 16’sı kendilerine annelerinin bakmasının hoşlarına gittiğini söylerken, erkeklerin yüzde 11’i uzun süre ayrı kalırlarsa ebeveynini çok özlediklerini belirtti. Hâlâ aileleriyle yaşayan yetişkinlerin yüzde 56’sı yemeklerini annnelerinin pişirdiğini, yüzde 55’i de çamaşırlarını bile annelerinin yıkadığını söyledi. Araştırmada ayrıca, aileleriyle yaşayanların yüzde 21’inin ekonomik kriz yüzünden ana-baba evine dönmek zorunda kaldığını belirtti.

25.07.2009


 

Bebekler, köpekleri anlayabiliyormuş

ABD’de de bulunan Brigham Young Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, bebeklerin konuşmayı bile öğrenmeden, hiç görmedikleri ve havlamasını daha önce hiç duymadıkları bir köpeğin havlamasından o köpeklerin sinirli mi yoksa arkadaş canlısı mı olduklarını anladıkları ortaya çıktı.

‘Gelişim Psikolojisi’ dergisinde yayınlanan çalışmada, ayrıca altı aylık bebeğin sadece köpeğin havlamasından değil, fotoğrafından bile köpeğin karakterini anlamasının mümkün olduğu söylendi. Çalışmada, bebeklere bir yandan köpek havlama sesi dinletilirken bir yandan da köpeklerin fotoğrafları gösterildi. Bebekler sesler doğrultusunda, hangi sesin hangi köpekten gelebileceğini anladı ve fotoğraf eşleştirmeleri yapabildi. Araştırmayı yürüten profesörlerden Ross Flom “Bebeklerin hisleri onların gerçek hayatı çabucak kavramasına yardımcı olan en önemli şey. Yaptığımız çalışmanın sonucuna şaşırmadık. Bebeklerin, köpekler ile ilgili doğru tahmin yapacaklarından aslında emindik” dedi.

25.07.2009


 

Hamilelere, folik asit vitamini tavsiyesi

Zonguldak Karaelmas Üniversitesi (ZKÜ) Kadın ve Doğum Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Başaran, ‘’Bebeğin beyin içi gelişimiyle ilgili bazı hastalık ve sakatlıkları önlediğinden, hamilelere rutin olarak folik asit vitamini kullanmalarını öneriyoruz’’ dedi.

Başaran, Dünya Sağlık Örgütünün, hamilelere folik asit (B grubundan bir vitamin) ve demir vitamini gibi iki önemli ek elementi mutlaka kullanmalarını tavsiye ettiğini söyledi. Günümüzde folik asit vitamininin sadece gebelik süresince değil, gebelikten önceki 3 aylık dönemde de alınmasının önerildiğini anlatan Başaran, şunları kaydetti: "Bebeğin beyin içi gelişimiyle ilgili bazı hastalık ve sakatlıkları önlediğinden, hamilelere rutin olarak folik asit vitamini kullanmalarını öneriyoruz. Çünkü, gebelik beraberinde bebeğin gelişimiyle bazı vitamin ve minerallerin daha çok alınmasını gerektiren durum. Günümüzde artık gebe kalma potansiyeli olan yaş grubu tüm kadınların folik asit vitamini almaları isteniyor. Folik asit son derece önemli vitamindir.’’

25.07.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.