Haberler

KRİTİK TAYİNLERDEKİ TIKANMA SÜRÜYOR

Adalet Bakanlığınca hazırlanıp 15 Haziran'da HSYK'ya sunulan hakim ve savcılar kararnamesinin 1332 hakim ve savcıyla ilgili kısmı nihayet yürürlüğe girdi, ama ağır ceza mahkemesi başkanlarıyla başsavcılar ve CMUK 250. maddesinde sayılan suçları soruşturmak ve dâvâlara bakmakla görevli mahkemelerdeki hakim ve savcılara dair kısmında tıkanıklık aşılamadı.

ERDOĞAN: İSTENMEYEN GELİŞMELER OLDU

Başbakan Erdoğan, kurulda, Adalet Bakanlığı dışında da çalışma yapıldığını ifade ederek bunu “istenmeyen gelişme” şeklinde nitelerken, HSYK Başkanvekili Kadir Özbek kararnamede son durumla ilgili olarak “'Birtakım sıkıntılar var. Aşmaya çalışıyoruz'' dedi. Tıkanıklığın, kurulun bugünkü toplantısında aşılıp aşılamayacağı hâlâ belirsizliğini koruyor.

Hakİmler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Kadir Özbek, Adli Yargı Unvanlı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları Hakkındaki Kararname Taslağı’nı bugün görüşmeye devam edeceklerini ve sıkıntılıra aşmaya çalışacaklarını söyledi. Önceki gün süren 15 saatlik toplantının sonunda 1332 hâkim ve cumhuriyet savcısının atamaları gerçekleştirildi. Atama ilgili kararname HSYK’nın internet sitesinde yayınlandı. HSYK Başkanvekili Özbek, adlî ve idarî yargı kararname taslakları görüşülürken kamuoyunda yaşanan tartışmaları değerlendirdi. Kararname taslakları görüşülürken açıklama yapmaktan özenle kaçındıklarını belirten Özbek, bunun birinci nedeninin görüşmelerin gizliliği, diğer nedenin ise kamuoyunda bazı hakim ve savcıların isimlerinin zikredilmesini o isimlerin kendi hukukları ve yargı bağımsızlığı açısından doğru bulmamaları olduğunu söyledi. Kararname taslaklarının görüşülmesi sırasında kurulun bütün üyelerinin görüş ve önerilerini dile getirdiğini kaydeden Özbek, ‘’Kararname taslakları tek aşamalı bir süreç değildir. Bir hakim veya cumhuriyet savcısını bir başka göreve atarken onun yerine getirilecek olanın kıdem, liyakat başarılı olup olmadığı gibi bütün durumu dikkate alınır. Ayrıca, mazeret, istek ve disiplin nedeniyle de görev değişiklikleri yapılır’’ diye konuştu. Ankara / aa

“YARGILAMAYA MÜDAHALE

NİYETİMİZ YOK”

HSYK’da görev yapan üyelerin ‘’yılların hukukçusu’’ olduğunu belirten Özbek, kararnameler kesin karara bağlanmadan yapılan tartışmaların yargı bağımsızlığını zedeleyeceğini kaydetti. Özbek, ‘’Hiçbir zaman yargılamaya müdahale niyetimiz yok. Yılların hukukçusu olarak böyle bir şeyi aklımızdan geçirmemiz mümkün değil. Kamuoyunun algıladığı gibi değil’’ diye konuştu. Özbek, Adlî Yargı Unvanlı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları Hakkındaki Kararname Taslağı’nı bugün görüşmeye devam edeceklerini hatırlatarak, ‘’Bir takım sıkıntılar var. Aşmaya çalışıyoruz’’ dedi.

ÜYELERİN GÖRÜŞÜ ÖNEMLİ

Kararname taslaklarının görüşülmesi sırasında kurulun bütün üyelerinin görüş ve önerilerini dile getirdiğini kaydeden Özbek, ‘’Kararname taslakları tek aşamalı bir süreç değildir. Bir hakim veya cumhuriyet savcısını bir başka göreve atarken onun yerine getirilecek olanın kıdem, liyakat başarılı olup olmadığı gibi bütün durumu dikkate alınır. Ayrıca, mazeret, istek ve disiplin nedeniyle de görev değişiklikleri yapılır’’ diye konuştu.

23.07.2009

Vekillere, ‘söylem birliğini bozmayın’

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kürt sorunuyla ilgili açıklamaları dolayısıyla partisinin Güneydoğu milletvekillerine söylem birliğini bozmamaları konusunda uyardı.

Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile beraber günü birlik gittiği Halep gezisi öncesinde Esenboğa Havalimanında basın mensuplarının gündemle ilgili sorularını cevapladı. Başbakan Erdoğan son günlerde gündemde yer alan Kürt açılımı ve bazı AKP’li milletvekillerinin bu konudaki beyanları hakkında şunları söyledi: “Kürt açılımıyla ilgili konu parti programımızda var. Benim 2005’te Diyarbakır konuşmam var. Orada bugün tartışılan pek çok mesele dilye getirilmişti. Biz belli mesafeler aldık. TRT 6, radyo, anadil, üniversitelerde Kürt dili gibi. Bölgeye yatırımlarımız 12-13 katrilyonu buldu. Meseleyi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı ortak paydasında götürmemiz lazım. Aksi halde bu ülkeye yazık olur. MGK’da bir çalışma başlattık. İçişleri Bakanlığı çalışmaları yürütecek ve çalışmalar kamuoyuna açıklanacak. Partimin milletvekilerinin söylem birliğini bozacak açıklamalardan kaçınması lâzım. Bunları bozacak açıklama birlikteliği bozar. Söz ola kestire başı ki buna gitmek istemiyoruz.” Ankara / aa

HSYK’DA İSTENMEYEN

GELİŞMELER OLDU

Erdoğan HSYK’nın yaz kararnamesi ile ilgili tartışmalara değindi. Erdoğan “Detaylarına girecek değilim. Nokta konulmuş değil. Bu kararnameler Adalet Bakanlığı’nın hazırlığıyla olur. Adalet Bakanlığı hazırlığı yapar, HSYK’ya takdim eder. HSYK inceler. Konu tamamlanır. Ancak bu süreç içinde istenmeyen gelişmeler oldu. Adalet Bakanlığı çalışması dışında bir çalışma ortaya çıktı. Bu biraz farklıydı. Şimdi değerlendirecek değilim. Bir çok hakim ve savcı atama kararlarını bekliyordu. 1300 civarında hakim ve savcı için mutabakata varıldı. Temennim o ki Adalet Bakanlığı listesiyle ilgili çalışma da sonlandırılır. Herkes gideceği yere gitmiş olur” dedi.

23.07.2009

Güneş 6.39 dakika tutuldu

21. Yüzyılın en büyük güneş tutulması dün yaşandı. Sadece Asya kıtasından izlenebilen tam güneş tutulması en uzun zamanında tam 6 dakika 39 saniye sürdü. Tutulma Hindistan, Nepal, Myanmar, Bangladeş, Butan ve Çin’den izlenebildi.

21. YÜZYILIN EN BÜYÜK GÜNEŞ TUTULMASI DÜN YAŞANDI. SADECE ASYA KIT'ASINDA İZLENEBİLEN TAM GÜNEŞ TUTULMASI EN UZUN ZAMANINDA 6 DAKİKA 39 SANİYE SÜRDÜ.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği’nden Yrd. Doç. Dr. Laliz Esin Kadıoğlu, sıcak havalar dolayısıyla 10.00 ile 16.00 saatleri arasında mümkün olduğunca dışarı çıkılmaması gerektiğini bildirdi. Kadıoğlu, yaptığı açıklamada, ultraviyole ışınlarının ciltte yaptığı hasar sonucu ortaya çıkan kızarıklıkların güneş yanığı olarak adlandırıldığını ve güneş yanıklarının, genellikle 4 saat güneşe maruz kalma sonucunda oluştuğunu belirtti. Kadıoğlu, kızarıklıkla birlikte ağrı ve içi su dolu kabarcıkların da oluşabileceğini ifade ederek, şunları söyledi: ‘’Sıcak havalarda terleme yoluyla su kaybı arttığından, vücudumuzun daha fazla suya ihtiyacı olur. Kaybedilen sıvının yerine yeterince sıvı konmaması baş ağrısı, halsizlik, ağız kuruluğu gibi belirtilere yol açabilir. Bu sebeple, yanımızda her zaman su bulundurmalı ve çocuklarımızı sık sık su içmeleri konusunda uyarmalıyız.’’ Kadıoğlu ayrıca, ultraviyole koruyuculu güneş gözlüklerinin kullanımının da göz sağlığı açısından önemli olduğunu sözlerine ekledi. Çanakkale / aa

23.07.2009

10 yıllık katsayı, 50 yılı mahvetti

MÜSİAD Başkanı Ömer Cihad Vardan, YÖK Genel Kurul toplantısında alınan ‘’tek katsayı’’ uygulaması kararı ile ilgili olarak, ‘’Bu karar öğrencilerin meslekî eğitime yönelmelerini sağlayacak. 10 yıllık uygulama belki 50 senelik bir zarar verdi. Sonuçta yapılan hatanın düzeltilmesi ülkenin eğitim sürecini sıkıntıya sokan bu durumdan geri dönülmüş olması anlamında çok önemlidir.” dedi.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Ömer Cihad Vardan, YÖK Genel Kurul toplantısında alınan ‘’tek katsayı’’ uygulaması kararı ile ilgili olarak ‘’Karara imza atanların hepsini kutluyor, ülkemize de hayırlı olmasını diliyoruz’’ dedi. MÜSİAD Başkanı Vardan, ‘’10 yıldan bu yana insan haklarına karşı bir uygulamanın ve bir haksızlığın söz konusu olduğunu’’ ileri sürerek, YÖK’ün aldığı kararla bu haksızlığı giderdiğini söyledi. Vardan, iş âleminin en önemli temsilcilerinden MÜSİAD olarak, meslek lisesi mezunlarına üniversiteye girişte farklı katsayı uygulaması yüzünden özellikle meslekî eğitime giren öğrencilerin sayısının azaldığını ve sonuç olarak iş dünyasının meslek erbabı kişileri bulmakta zorlandığını tesbit ettiklerini bildirdi. Bu uygulamaya son verilmesi kararını ‘’geriye dönüş’’ ve ‘’doğruyu buluş’’ şeklinde değerlendirdiklerini vurgulayan Vardan, şunları kaydetti: ‘’Bu kararın tecellisi yeni baştan öğrencilerin meslekî eğitime yönelmelerini de sağlayacak. 10 yıllık uygulama belki 50 senelik bir zarar verdi. Sonuçta yapılan hatanın düzeltilmesi ülkenin eğitim sürecini sıkıntıya sokan bu durumdan geri dönülmüş olması anlamında çok önemlidir. Umarız bundan sonra insanlarımız tekrar meslekî eğitime yönelerek arzu ettikleri takdirde üniversiteye devam edebilecekler, zaten imkânlar kısıtlı herkes giremiyor, üniversiteye girememeleri durumunda da ellerinde bir meslekleri olacak. Bu da ülke ekonomisine oldukça önemli bir katkı sağlayacak.”

“Tek katsayı’’ uygulaması nasıl işleyecek?

MESLEK lisesi mezunu adayların ek puanla girebildikleri kendi alanlarındaki her program için bir LYS puan türünün yanısıra bir de YGS puan türü belirlenecek. Meslek lisesi mezunu olup olmadığına bakılmaksızın, adayların bu programlara yerleştirilmesinde her iki türden puanlarının büyük olanı esas alınacak. Üniversiteye giriş sistemi ile ilgili alınan karara göre yeni sistemde uygulama şöyle olacak:

lYükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ile Lisans Yerleştirme Sınavı’ndaki (LYS) ağırlıklı puanların her biri, kendi içinde 100-500 arasındaki puanlara dönüştürülecek

lAğırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanı (AOBP) en büyüğü 500, en küçüğü 100 olacak şekilde hesaplanacak

lYerleştirme puanları hesaplanırken AOBP 0.15 katsayısı ile çarpılacak

lAdaylardan öğretmen lisesi veya meslek lisesi mezunu olanlar kendi alanlarındaki programları tercih etmeleri halinde AOBP’leri 0.06 ek katsayısı ile çarpılacak ve bulunan değer, 0.15 katsayısı ile hesaplanan puana eklenecek

lMeslek lisesi mezunu adayların ek puanla girebildikleri kendi alanlarındaki her program için bir LYS puan türünün yası sıra bir de YGS puan türü belirlenecek. Meslek lisesi mezunu olup olmadığına bakılmaksızın, adayların bu programlara yerleştirilmesinde her iki türden puanlarının büyük olanı esas alınacak.

23.07.2009

Karadeniz’de selin zararı büyük

KARADENİZ’DE 12-18 Temmuz tarihleri arasındaki yağışlar sonucu yaşanan sel ve taşkınlarda, Zonguldak, Artvin, Sinop, Samsun, Ordu ve Bartın’da toplam 8 kişi vefat etti, yüzlerce yapı zarar gördü. Zonguldak genelindeki yağışlarda Merkez, Çaycuma ve Gökçebey ilçelerinde toplam 102 konut, 319 iş yeri hasar gördü.

Artvin’in Şavşat ilçesinde 4’ü sele kapılan 5 kişi öldü. Can güvenliği açısından 12 ev tahliye edilirken, biri araç trafiğine açık 2 köprü yıkıldı.

Sinop ve çevresindeki yağışlar sonucu 13 yaşındaki bir çocuk dere yatağında sel sularına kapıldı. Türkeli merkezde dere istinat duvarlarında hasarlar meydana geldi. Karabey Köyü Çarşamba Mahallesi’nde bir konut su baskınına uğrarken, Güzelkent Deresinin taşmasıyla duvar çöküntüsü meydana geldi. Samsun’da da Göl Çayı’nın üzerinde gayri iptidai şekilde yapılmış olan köprünün tıkanması sonucu, 3 konutun, 2 ahırın su baskınına uğradığı tesbit edildi. Bölgedeki afetzedeler için acil yardım ödeneği gönderildi.

Ordu’da meydana gelen heyelan sonucunda 60 konuttan nakil yapılırken, 47 istinat duvarı zarar gördü. Bölgede 2 kişi vefat etti. Bartın’daki 14-15 ve 18 Temmuz’daki yağışlarda içme suyu, kanalizasyonlar ile istinat duvarlarında, yol ve menfezlerde ciddî zararlar meydana geldi. Alt yapı için toplam 8 milyon 300 bin 302 TL hasar tesbit edildi. Yağışlarda toplam 110 konut, 155 iş yeri ile 145 odunluk ve kömürlük zarar gördü. Ankara / aa

23.07.2009

9 milyon kişinin silâhı var

Umut Vakfının hazırladığı rapora göre, Türkiye’de ruhsatsız olanlarla birlikte 9 milyondan fazla ateşli silâh var ve her yıl ortalama 3 bin kişi bu silâhlardan çıkan kurşunlarla ölüyor.

ElazIğ’In Baskil ilçesine bağlı Karaali köyünde bir baba ile 2 oğlunun pompalı tüfeklerle 6 kişiyi öldürüp 7 kişiyi yaralaması, Türkiye’deki bireysel silahlanma sorununu yeniden gündeme getirdi. Bireysel silahlanmanın oluşturduğu tehlikeye dikkat çekmek amacıyla çalışmalar yürüten Umut Vakfı’nın hazırladığı rapora göre, Türkiye’de ruhsatsız olanlarla birlikte 9 milyondan fazla ateşli silah var ve her yıl ortalama 3 bin kişi bu silahlardan çıkan kurşunlarla yaşamını yitiriyor. Raporda, silahlanma sorunu konusunda şu bilgiler de yer alıyor:

-Yalnızca trafikte hareket halindeki 8 milyon aracın yüzde 6’sında ateşli silah bulunmaktadır. Bu silahların yüzde 80’i her an patlamaya hazır durumdadır.

- Son yıllarda silah kullanımında yüzde 57 artış vardır. Ruhsatlı silahlar da suçlarda yaygın olarak kullanılmaktadır.

- 2007 yılında İstanbul’da toplam 4 bin 196 kişiye adli otopsi yapılmış, bunlardan yüzde 12’sinin (503 kişinin) ateşli silahlarla öldüğü saptanmıştır. 503 olgunun 26’sı çocuktur. Bu olguların yüzde 90’ı (452 kişi) tabanca ve kısa ve uzun namlulu mermi çekirdeği atan silahlarla, yüzde 10’u (51 kişi) ise av tüfekleriyle ölmüştür.

-Türkiye’deki yaşam hakkımızı tehdit eden ateşli silahlara ilişkin yasal düzenlemeler son derece yetersizdir.

- Devletin bireysel silahlanmayı teşvik etmemesi, aksine engellemesi gerekmektedir. Makine Kimya Endüstrisi Kurumu’nun taksitle silah satışı için kampanyalar yapması son derece yanlıştır.

23.07.2009

DEVREK BASTONUNUN TARİHİ KİTAP OLDU

ZONGULDAK’IN Devrek ilçesindeki ustaların ağırlıklı olarak kullandıkları kartal, at, yılan ve aslan figürleriyle halk kültürü mirasını yaşattığı bastonların tarihinin anlatıldığı kitap yayınlandı.

18. yüzyılda ilçede zanaat ürünü olarak yapımına başlandığı öne sürülen ve 20 santimetrelik kalınlığa 35-40 yılda ulaşabilen kızılcık ağaçlarının dallarından, üzerine işlenen çeşitli motiflerle oluşturulan Devrek bastonunun tarihine yönelik araştırma yapan usta Raşit Korum, çalışmalarını tamamladı. Korum, Ömür Çelikdönmez ve Ömer Yılmaz ile birlikte derlediği ‘’Baston Tarihi’’ adlı kitabında, ‘’Dünyada ve Türklerde Bastonculuk’’, ‘’Devrek’te Bastonculuk Tarihi’’ ve ‘’Bastonculuğun Kültürel ve Ekonomik Boyutu’’ gibi çok sayıda konuda bilgilere yer verdi.

Genellikle gövdesi kızılcıktan, sapı ceviz ağacından yapılan ve kezzap kullanılarak renklendirilen, geleneksel motifi yılanın da hayatın, yeniden doğuşun ve nesillerin sürekliliğini simgelediği bastonların tarihteki gelişiminin yer aldığı kitapta, ürünlerin yapılışı fotoğraflarla anlatıldı. Antik dönemlerin süzgecinden geçmiş zengin simgesel mirası yansıtan figürlerin de işlendiği bastonların, hazırlanan kitapla gelecek nesillere de ışık tutması amaçlanıyor. San'at ve kültür içermeyen baston kadar bastonsuz bir kültürün de yaşayamayacağını savunan Devrekli ustaların, ürünlerinden örneklerin yer aldığı kitabın, yeni ustalara da rehber olması hedefleniyor.

BASTON TARİHİNİ

ANLATAN İLK ESER

Devrek’te yaptığı çeşitli boyutlardaki bastonlarla tanınan usta Raşit Korum, 1996’da yaptığı 7 metre 52.5 santimetre uzunluğundaki dünyanın en büyük bastonuyla da Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeye hak kazandığını söyledi. Devrek bastonu denildiğinde herkesin aklına san'atın geldiğini anlatan Korum, şöyle konuştu: ‘’Çoban çentiğinden başlayarak sosyetenin elinde vazgeçilmez aksesuar oluncaya kadar bastonun uzun serüveni vardır. Ben, 1992’den itibaren bu kitabın araştırmalarını sürdürüyorum. Çeşitli kentlere ve kütüphanelere giderek araştırmalar ve söyleşiler yaptım. Baston artık gündelik bir alet olma işlevinden farklı olarak süs aracı olma yoluna gitmiştir. Kitap, bastonculuk san'atına parantez açarak gelişmesine, özellikleriyle geleceğe ışık tutmasına katkı verme amacındadır. Kredi kartlarımla borçlanarak bastırdığım kitap, baston tarihini anlatan ilk eserdir.’’ Zonguldak / aa

23.07.2009

İSTANBUL BOĞAZI 360 DERECE İLE SANAL ALEMDE

İSTANBUL Boğazı, 1 milyar 47 milyon piksel boyutunda çekilen fotoğrafla sanal âleme aktarıldı.

360TR Multi Medya Grubu’ndan yapılan yazılı açıklamada, İstanbul Boğazı’nın bir yakasından diğer yakasına yaklaşık 20 metreye kadar yakınlaşabilen ve panoramik özelliği bulunan fotoğrafın yaklaşık 40 GB boyutunda olduğu belirtildi. Geliştirilen DetayPAN teknolojisiyle özel bir kodlama sisteminin kullanıldığı fotoğrafın detaylarının bu sistem sayesinde artık daha net görülebildiği kaydedilen açıklamada, fotoğrafın ‘’http://360tr.com/detaypan/bogaz1’’ internet adresinden görülebilir. 360TR Proje Yöneticisi İmdat Demir, kullanılan teknoloji sayesinde artık çok uzakların yakın hale gelebildiğini aktardı. Yeni Asya / İstanbul

23.07.2009

Görüntülü konuşmanın dakikası 7,75 kuruş

3G’de görüşme tarifeleri yayınlandı. 30 Temmuz 2009 tarihinden itibaren görüntülü konuşma için görüntülü ve sesli çağrılar için fiyat belirlendi. Buna göre Turkcell, Avea ve Vodafone mevcut 2G’deki görüşmeyle hemen hemen aynı fiyat belirledi. Buna göre operatörler üzerinden görüşme fiyatının dakikası 7,75 kuruş olacak. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Tayfun Acarer yaptığı açıklamada kurum olarak operatörlerin fiyatlarına üst tavan koyduklarını söyledi. Operatörlerin tavan fiyattan daha aşağıda fiyat belirlediğini aktaran Acarer, “2G ile 3G’nin görüşme bedelleri arasında ciddî fark olmaz. Hemen hemen fark olmayacak. Neticede aynı mantıkla çalışan ses ve data haberleşmesi. Ancak 3G ile daha fazla data indirilirse daha fazla bedel ödenecek.” diye konuştu. Operatörlerin 3G fiyat tarifeleri ise şöyle:

Çağrı türleri Avea Turkcell Vodafone

Sesli 7,75 6,55 6,75

Görüntülü 7,75 7,75 7,75

23.07.2009

Ofis alerjisine karşı basit tedbirler

Yedİtepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Alerjisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Reha Cengizlier, alerjik rahatsızlıklara karşı iş yerlerinin sık sık havalandırılması ve masa başında çalışanların belirli aralıklarla dışarı çıkıp temiz hava almaları gerektiğini bildirdi. Prof. Dr. Cengizlier yaptığı yazılı açıklamada, bütün toplumlarda alerjik hastalıkların giderek arttığını, hayat şartlarındaki değişikliklerin bu artışta büyük rolü olduğunu belirtti. Cengizlier, toplu olarak bulunulan ortamların, insanların birbirini olumsuz etkileme riskini çoğalttığını ifade etti. İş yerinde farkına varılan veya varılmayan çevresel faktörlerin kaşıntı, aksırma, nefes almada sıkışma gibi ‘’Hasta ofis sendromu’’na yol açtığına dikkati çeken Cengizlier, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: ‘’Çevreyi rahatsız edebilecek iyi veya kötü koku, gaz, ses, ışık kirliliğini minimumda tutmak gerekir. Binada iyileştirme amaçlı tamirat tadilat gerekiyorsa yaptırılmalı, havalandırma ve kaçak açısından sık sık kontrol edilerek gereken düzeltilmeler yapılmalıdır. Alerjik rahatsızlıklara karşı iş yerlerinin sık sık havalandırılması ve masa başında çalışanların belirli aralıklarla dışarı çıkıp temiz hava almaları gerekiyor. Hastalananlar, çalışmaya devam ederek hem kendini hem de çevresini riske atmamalıdır. Hemen tedavi olmalı, bulaşıcılık süresince gruptan uzak olmalıdır. Küçük bir ihmal, daha fazla kişinin hastalanması, iş gücü ve verim kaybını da getirir.’’ İstanbul / aa

23.07.2009

Dünyadaki 7 harika seçiliyor

DünyaDAKİ yeni 7 harikayı belirlemek için dünya genelinde yapılan oylama sonucunda 28 finalist belirlendi. İsviçreli maceraperest Bernard Weber’in öncülüğündeki ‘’New 7 Wonders’’ (Yeni 7 Harika) organizasyonundan yapılan açıklamada, aralarında Amazon yağmur ormanları, Ölü Deniz, Kilimanjaro Dağı ve Ekvador’daki Galapagos Adaları’nın da bulunduğu 28 tabiî güzelliğin finale kaldığı belirtildi. Dünya genelinde 261 tabiî güzelliğin önerildiği, uzmanlardan oluşan jürinin ilk aşamada öne çıkan 77 aday arasından 26 yeri seçtiği bildirildi. Finalist harikalar, coğrafî dengesi, farklılığı ve insan hayatındaki önemi gibi kriterler esas alınarak belirlendi. Söz konusu yerler arasında, Azerbaycan’ın Çamur Volkanları, Lübnan’daki Jeita Grotto mağarası, İrlanda’daki Moher Uçurumu ve Almanya’nın Kara Ormanları da bulunuyor. Oylamaya internet ya da telefonla katılınabileceği ve sonuçların 2011 yılında açıklanacağı belirtildi. Yeni 7 harikayı belirlemeye yönelik oylamaya bir milyardan fazla kişinin katılması bekleniyor. 2007 yılında yaklaşık 100 milyon kişinin katıldığı oylama sonucunda, dünyanın 7 insan yapımı harikası olarak İtalya’daki Kolozyum, Çin Seddi, Tac Mahal, Ürdün’deki Petra antik şehri, Brezilya’daki Hz. İsa anıtı, Peru’daki Maçu Piççu antik şehri ve Meksika’daki Chichen Itza Piramiti seçilmişti. Cenevre / aa

23.07.2009

Bio enerjili fırın, elektrik de üretecek

Bİlİm adamları, bio enerji ile çalışıp ısıyı sese, sesi de elektrik enerjisine dönüştüren fırının test çalışmalarını tamamladı. Alınan bilgiye göre, İngiltere Nottingham Üniversitesi tarafından, gelir düzeyi düşük Afrika ve Asya ülkeleri kırsalı için geliştirilen 2 milyon pound bütçeli ‘’Score’’ (Stove for Cooking, Refrigeration and Electricity) projesinde, bitkisel ya da hayvansal atıklardan elde edilen yakıt ile çalışan fırın, özel bir teknoloji ile akustik ses üretiyor, bu sesi de elektrik enerjisine dönüştürüyor. Üniversitenin Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümü de ‘’özel mıknatıslarla’’ üretilen ses enerjisini elektrik enerjisine çevirecek jeneratör üzerinde çalışıyor. Tanesi 20 pounda milyonlarca kullanıcıya ulaştırılması amaçlanan fırının, 10 ve 20 kilogramlık iki ayrı modeli bulunuyor. Fırında, ağaç ya da tezek gibi bir kilo bio yakıt ile 1 saatlik pişirme süresi hedefleniyor. Londra / aa

23.07.2009

Online sağlık hizmeti yayılıyor

HayatIn hemen her alanına yenilikler getiren teknoloji, doktor ile hastası arasındaki ilişkinin biçimini de değiştiriyor ve doktorlar ile hastalar, bazı konularda görüşmelerini yüz yüze değil, internet üzerinden yapıyor. Manhattan Araştırma Merkezi tarafından yapılan ve internette yayımlanan rapora göre, ABD’de doktorların yüzde 39’u hastalarıyla internet üzerinden görüştüklerini, yüz yüze görüşme ve muayene gerektirmeyen konularda online iletişimin avantajlarından yararlandıklarını belirtiyor. İzmir / aa

23.07.2009

Meslek liseleri: Artık önümüz açıldı

Yükseköğretİm Kurulu’nun (YÖK) Öğrenci Seçme Sınavı’ndaki (ÖSS) kat sayı uygulamasını kaldırılması, meslek lisesi öğrencileri tarafından sevinçle karşılandı. Yeni uygulamayla artık üniversite okumayı düşündüklerini belirten öğrenciler, “Artık önümüz açıldı” dedi. Yeni sistemin kendileri için büyük avantaj oluşturduğunu belirten Haydarpaşa Endüstri Meslek Lisesi öğrencileri, artık istedikleri bölümlere girebileceklerini belirtti. Kat sayı uygulamasının yıllardır haksızlığa neden olduğunu ifade eden öğrencilerden Kadir Sekmen, “Kat sayının kaldırılması bizim için iyi oldu. Meslek lisesi olduğumuz için istediğimiz bölüme giremiyorduk. Şimdi istediğimiz bölüme girme şansımız oldu. En azından mühendislikleri seçebileceğiz. Ben ‘Havacılık ve Uzay’ bölümünü seçmek istiyorum. Daha önce bunu yapma şansım yoktu” diyerek duygularını dile getirdi. İstanbul / cihan

23.07.2009

Yarımağan: Soruların zorluğunda değişiklik yok

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, 2010 yılında uygulamaya konacak yeni üniversiteye giriş sisteminde, soruların zorluk derecesi ve içeriği ile ilgili herhangi bir değişiklik olmadığını söyledi. Prof. Dr. Ünal Yarımağan, düzenlediği basın toplantısında, gelecek yıl iki aşamalı bir sınav sistemi uygulanacağını belirterek, “Birinci aşama olan Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nda (YGS) Türkçe, temel matematik, sosyal bilimler ve fen bilimleri testlerinin her birinden 40’ar olmak üzere toplam 160 soru sorulacak. Toplam süre 160 dakika olacak. Ortak müfredata dayalı testler olacak. Bunlar 2009 ÖSS’deki ilk 4 testin soru sayısının artırılmış biçimi. YGS’de tek soru kitapçığı ve tek cevap kağıdı kullanılacak” diye konuştu. YGS sonunda eski sistemdeki SAY-1, SÖZ-1 ve EA-1’in yerine 6 puan türü oluşturulacağını aktaran Yarımağan, YGS-1 ve YGS-2 puan türünün, eski sistemdeki SAY-1’, YGS-3 ve YGS-4’ün eski sistemdeki SÖZ-1, YGS - 5 ve YGS-6’nın ise eski sistemdeki EA-1 puan türüne karşılık geldiğini ifade etti. Soruların zorluk derecesi ve içeriği ile ilgili bir değişiklik olmadığının altını çizen Yarımağan, “Öğrencinin bilgisini daha detaylı ölçerek, şansın rolünü azaltmak istiyoruz. Sorular bu seneki soruların benzerleri olacak” dedi. Öğrencilerin yeni sistemden dolayı tedirgin olmaması gerektiğinin altını çizen Yarımağan, eskiden hangi alandan hangi bölüme gidiliyorsa gelecek yıl da bunda bir değişiklik olmayacağını dile getirdi.

23.07.2009

Sıra diğer yasaklarda

Dİn-Bİr-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, “10 yıldır devam eden uygulama eğitime ve ülkemize büyük zararlar vermiştir. Şimdi bir hata düzeltiliyor. Katsayı adaletsizliğinden sonra diğer yasakların da sona erdirilmesini bekliyoruz” diye konuştu. Türkiye’de eğitimin en önemli sorunu olan katsayı sorununun kaldırılmasını tarihi bir karar olarak niteleyen Şenocak, eğitimin ve özgürlüklerin önündeki diğer yasaklarında kaldırılarak hak ve özgürlüklerin önündeki tüm engellemelerin kaldırılmasını istedi. YÖK kararıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Şenocak, “Eğitim öğretimdeki başarımız, çocuklarımızın eğitimi önündeki tüm engelleri kaldırmamız milletimizin ve ülkemizin geleceğini doğrudan etkileyen bir durumdur. Dolayısıyla, probleme siyasi bir gözlükle bakanlar, konuyu ideolojik pencereden görenler yıllardır çocuklarımızın yaşadığı acının ana sorumlularıdır. Başörtüsü yasağının halen devam ettiği bir durumda sadece katsayı adaletsizliğinin kaldırılması yeterli bir gelişme değildir. Hak ve özgürlüklerin önündeki yasaklamalar bu sevinci gölgede bırakmaktadır” diye konuştu. Şenocak, milli eğitim sisteminin köklü bir değişikliğe muhtaç olduğuna dikkat çekti. Ankara / Ahmet Terzi

23.07.2009

Türk Eğitim-Sen: Katsayı adaletsizliği çok canlar yaktı

Türk Eğitim Sen, katsayı uygulamasının mesleki teknik eğitimi son derece olumsuz etkilediğine dikkat çekilerek, “Eğitimin problemlerine ideolojik yaklaşmanın sonucunda, pedagoji bir yana bırakılmış ve binlerce öğrencimize, adeta, bir zulüm yaşatılmıştır” denildi. Probleme siyasi bir gözlükle bakanların, konuyu ideolojik pencereden görenlerin çocukların yıllardır yaşadığı acının ana sorumlusu olduğu belirtilen açıklamada şöyle denildi: “Türk Eğitim Sen olarak, imam hatiplerin de meslek liselerinin de diğer bütün liselerimiz gibi bizim olduğunu, burada okuyan çocukların bizim evlatlarımız olduğunu biliyor ve bu ülkede yaşayan, siyasi görüşü ne olursa olsun herkesin çocuklarımıza bu gözle bakmasını ve eğitimin tüm problemlerini bu gözle değerlendirmelerini istiyoruz. Katsayı problemi geç de olsa bu yeni uygulama ile sona erecektir. Bütün çocuklarımıza hayırlı olmasını diliyoruz.” Ankara / Recep Gören

23.07.2009

İstiklâl Caddesi’nin çevresi de trafiğe kapatılacak

Beyoğlu’ndakİ İstiklal Caddesi’nin çevresi de araç trafiğine kapatılacak. Beyoğlu Belediyesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, İstiklal Caddesi’ne bağlanan 43 sokak daha araç trafiğine kapatılarak yayalaştırılacak. Bölgede, araç giriş çıkışları da kontrol altına alınacak. Bu sokak ve caddelerde işletmelerin servis yapılabilmesi için 06.00- 10.30 saatleri arası araç girişine izin verilecek. Zorunlu ve acil haller dışında belirlenen sokaklar araç trafiğine kapalı kalacak. TÜBİTAK’ın da desteklediği yeni bir teknolojiyle uygulanacak olan sistemdeki 110 adet pnömatik baba, radyo sinyalleri ile merkezden kontrol edilecek. İstanbul / aa

23.07.2009

E-devlet için teknoloji bakanlığı kurulmalı

IBM Türk Genel Müdürü Eray Yüksek, Türkiye’deki e-devlet projelerinde hedeflenen başarının yakalanabilmesi için bu işlerden sorumlu özel bir birim veya Teknoloji Bakanlığı oluşturulması gerektiğini belirtti. E-devlet projelerinin ‘’kamunun vatandaşlık hizmetlerini’’ kapsayan bir yapı olduğunu anlatan Yüksek, ‘’Bu yapıda, sağlıktan çalışma yaşamına, tapu kadastrodan yargıya kadar birçok şeyin aynı çatı altında düşünülmesi gerekir. Çünkü burada insana yönelik tüm hizmetlerden bahsediyoruz’’ şeklinde konuştu. Devlet işlerinin yürütülmesinde çok başlılığın kaldırılması ve bürokrasinin azaltılmasının önemine dikkati çeken Yüksel, şöyle devam etti: ‘’Gelişmiş ülkelere baktığımızda hepsinde mutlaka birer Teknoloji Bakanlığının olduğunu görürüz. Türkiye’de de e-devlet projelerinin nihai noktaya ulaştırılması için, bu işlerden sorumlu bir birim veya Teknoloji Bakanlığı oluşturulmalıdır.” Mersin / aa

23.07.2009

İHH’dan Çin’e “Katliâmı durdur” çağrısı

İHH İnsani Yardım Vakfı, Çin’in Doğu Türkistan’daki Uygur Tükleri’ne yaptığı zulmün acilen durdurulması için BM’ye, İslam Konferansı Örgütü’ne ve Türkiye’ye çağrıda bulundu.

Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’de katliam yapan Çin yönetiminin en son 196 Uygur Türk’ünü kurşuna dizerek idam etmesiyle ilgili olarak İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım ve STK temsilcileri bir basın açıklaması yaptı. Yıldırım, yaptığı açıklamada yapılan zulümlere ve basına konulan ambargo sonucu hiçbir şekilde haber alınamadığına veya alınsa bile bunun Çinli kaynaklardan gelen haberler olduğuna işaret etti. Olayların başlangıcında Batı ve dünya basınının olayları biraz tepkili bir şekilde vermelerinin ardından Çin’in katliamı azaltır gibi yaptığını ifade eden Yıldırım, basının gücünün farkında olmasını ve tepkilerini artırarak sürdürmesini istedi. Yıldırım, Türkiye’nin geçmişte Uygurca’nın yasaklanmasına ses çıkarmadığını ve Uygur bayrağının Türkiye’de yasak olduğunu belirterek, 23 Aralık 1998 tarihinden itibaren 36 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile Türkiye Cumhuriyeti tarafından Doğu Türkistan’a insanî yardım gönderilmesinin kanunen yasaklandığını ve bunların kaldırılması gerektiğini ifade etti. Türkiye’nin İslam Konferans Örgütü’nü toplanmaya ikna etmesi gerektiğini de vurgulayan Yıldırım, özellikle İslam ülkelerinin talep gösterdiği Çin mallarına boykot uygulanması gerektiğinin altını çizdi. Yıldırım, “Dünyaya, Arap dünyasına, Türk dünyasına, STK’lara, uluslararası örgütlere ve devletlere sesleniyorum” diyerek “Gazze’de gösterdiğiniz yeterliliği Doğu Türkistan’da göstermek mecburiyetindesiniz. Şu son yüzyıldaki Irak’ta, Afganistan’da Çeçenistan’da, Filistin’de, Keşmir’de ve Bosna’da öldürülenleri toplayın, 10’la çarpın; Doğu Türkistan’da daha çok insan öldürülmüştür” diye sözlerine devam etti. Yıldırım, yaptığı açıklamada BM, İslam Konferansı ve Arap Ligi’nin harekete geçmesi gerektiğinin yoksa zulmün artarak devam edeceğinin altını çizdi.

AHMET CEYLAN / İSTANBUL

23.07.2009

Başbakan Erdoğan’dan YÖK’e teşekkür

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, üniversiteye giriş imtihanında katsayı farkını kaldıran YÖK’e teşekkür etti. Erdoğan, Suriye’ye hareketinde bir soru üzerine YÖK’ün üniversiteye girişteki katsayı uygulamasıyla ilgili kararını değerlendirdi. Erdoğan, “YÖK sağ olsun, şu ana kadar olan eğitim özgürlüğüne yönelik haksızlığı giderdi. Binlerce meslek lisesi mezununun mağdur edildiği böyle bir süreci düzelttikleri için kendilerine şahsım ve millet adına teşekkür ediyorum. Bunu hâlâ farklı yerlere çekmek isteyenler var. Kimse bunu farklı yerlere çekmek istemesin. Bu tüm meslek liselilerin mağduriyetiydi. Bu giderilmiştir. İsabetli bir adım olarak görüyorum” dedi. Ankara / cihan

23.07.2009

Meslekî eğitimin önü açılacak

İSTANBUL Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş, YÖK’ün katsayı kararıyla ilgili, sanayicinin nitelikli ara eleman sıkıntısı çekmeyeceğini bildirdi. Yalçıntaş, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Genel Kurul toplantısında alınan tek katsayı uygulamasını değerlendirdi. Yalçıntaş, şunları kaydetti: ‘’Türkiye’nin insan kaynağı planlaması açısından çok önemli bir adım. YÖK hem öğretim tarafında bir büyük adaletsizliği gidermiş hem de meslekî ve teknik eğitimin önünü açarak iş dünyasının sesine kulak vermiştir. Türkiye ekonomisinin geleceğini belirlemede en önemli unsur olan meslekî eğitimin önündeki en büyük engeli kaldırarak, meslekî eğitimin geleceğinin Türkiye’nin geleceği olduğunu görmüştür. Kurul, katsayı eşitsizliğini gidermek suretiyle, meslekî ve teknik okulları yeniden cazip hale getirmiştir’’ İstanbul / Yeni Asya

23.07.2009

28 Şubat sürecinden çıkış

YÖK Genel Kurulu’nun katsayı adaletsizliğinin kaldırılmasını değerlendiren Eğitimciler Birliği Sendikası, “Ülkemiz, 28 Şubat sürecinin dar kalıplı ideolojik kararlarının birisinden daha kurtulmuş bulunuyor. Hiçbir bilimsel ve pedagojik temeli olmaksızın, tamamen ideolojik tavırla 28 Şubat sürecinin puslu havasında getirilen ve 10 yıldır eğitimde fırsat eşitliğini örseleyen katsayı adaletsizliği YÖK’ün almış olduğu tarihî kararla kaldırıldı. Bu karar, ülkemizin normalleşmesi, demokratik ilerleyişi zorlaştıran ağırlıklardan kurtulması yolunda önemli bir adım olmuştur” denildi. Fatih Karagöz / Ankara

23.07.2009

Yeni üniversiteye giriş sistemi

ÜNİVERSİTEYE girişte gelecek yıldan itibaren uygulanmaya başlanacak iki aşamalı yeni sistemde sınavın, bütün adayların katılacağı ilk aşamasında 160 soru sorulacak, 160 dakika süre verilecek. İkinci aşamada ise soru sayıları ve süreleri testlere göre farklılık gösterecek. Sınavın birinci aşaması olan Yükseköğretime Geçiş Sistemi’nde (YGS), Türkçe, Temel Matematik (Geometri dahil), Sosyal Bilimler ve Fen Bilimleri testinin her birinden 40’ar olmak üzere toplam 160 soru yöneltilecek. Adaylara toplam 160 dakika süre verilecek. Sınavın ikinci aşaması olan Lisans Yerleştirme Sınavı’nda (LYS) ise soru sayıları ve süreleri testlere göre değişecek. Buna göre LYS-1 ile LYS-3’ün sınav süresi 120 dakika, LYS-2 ve LYS-4’ün sınav süresi 135 dakika, LYS-5’in soru sayısı 80, süresi 120 dakika olacak. YGS sonucunda altı ayrı puan türü belirlenecek.

23.07.2009

Neredeyse katliâm oluyordu

VAN’DA iki aile arasında çıkan kavgada 6 kişi yaralandı. Yalım Erez Mahallesi’nde oturan Kaya ve Çiçek ailelerinin gençleri arasında çıkan tartışma kısa sürede büyüyerek, taş, sopa ve bıçakların kullanıldığı kavgaya dönüştü. Kavgada yaralanan Ayhan, İsa, Can, Asmin ve Tarık Kaya, Eğitim ve Araştırma Hastanesine, Hacı Çiçek ise İpekyolu Devlet Hastanesine kaldırıldı. Kavga sırasında bölgeye çok sayıda polis ve sağlık ekibi gönderildiği dikkati çekti. Olay yerine gelen Emniyet Müdür Yardımcısı Derviş Kara da ailelerle görüşerek kavganın büyümesini önledi. Van / aa

23.07.2009

Rize’yi de sel bastı

RİZE’NİN Ardeşen ile Fındıklı ilçesinde etkili olan yağış dolayısıyla dereler taştı, çok sayıda ev ve iş yerini su bastı. Fındıklı ilçesinde önceki gece saatlerinde etkisini gösteren sağanak yağış, ilçe merkezinden geçen Arılı Deresi’nin taşmasına sebep oldu. Tarım arazilerinin önemli derecede hasar gördüğü yağış sonrası Fındıklı Belediye Başkanı Adnan Özba-laban, tek tesellilerinin can kaybı olmadığını söyledi. Öte yandan Rize’nin Ardeşen ilçesinde de sağanak yağış sebebiyle Dolana ve Fırtına dereleri taştı. İlçe merkezindeki bazı ev ve iş yerlerinin bodrum katları sular altında kalırken, Fırtına Deresi’nin taşması sonucu Ardeşen-Çamlıhemşin yolu Köprüköy mevkinde heyelan meydana geldi. Heyelan sonucu Seslikaya-Tunca ve Doğanay grup yolları bir süre araç trafiğine kapanırken, Ardeşen-Çamlıhemşin yolu Köprüköy mevkiinde tek şeritten kontrollü olarak araç trafiğine açık tutuldu.

23.07.2009

Erken uyarı sistemi kurulmalı

İSTANBUL Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektör Yardımcısı ve İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü İklim ve Deniz Bilimleri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Karaca, Rize’de devreye sokulan Meteorolojik Afetleri Erken Uyarı Sisteminin, can ve mal kaybının önlenmesi için Doğu Karadeniz’in bütün illerinde kurulması gerektiğini söyledi.

23.07.2009

Emeklilere maaş farkı ödemeleri başlıyor

Emeklİ, malül, dul ve yetim maaşı alan 1 milyon 817 bin kişiye, Temmuz ayında yapılan maaş artışından kaynaklı farklar Cuma gününden itibaren ödenecek. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada, kamu personelinin maaşlarının hesabına esas tutulan katsayıların 2009 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile yeniden belirlendiği hatırlatıldı. Bu çerçevede, Emekli Sandığı Kanunu hükümlerince emekli, adi malüllük, vazife malüllüğü dul veya yetim aylığı alanların aylıklarında 1 Temmuz 2009’dan geçerli olmak üzere oluşan fark tutarlarının 24 Temmuz 2009’dan itibaren ödeneceği belirtildi. Bu durumdaki 1 milyon 816 bin 961 kişinin fark tutarlarının aylık almakta oldukları banka ve PTT şubelerine gönderileceği bildirildi. Açıklamada, aylıklarını üçer aylık dönemler halinde alanlardan, 1. grupta aylık alanlara Temmuz ayı olmak üzere 1 aylık tutarında, 2. grupta aylık alanlara Temmuz ve Ağustos ayı olmak üzere 2 aylık tutarında, 3. grupta aylık alanlara Temmuz, Ağustos ve Eylül ayı olmak üzere 3 aylık tutarında aylık farkı tahakkuk ettirileceği bildirildi. Aylıklarını birer aylık olarak alanlara ise Temmuz ayına ait 1 aylık tutarında aylık farkı ödeneceği kaydedildi. Ankara / aa

23.07.2009

Tüpraş liderlik koltuğunu bırakmadı

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) ‘500 Büyük Sanayi Kuruluşu’ listesinde birinciliği 27.7 milyar liralık cirosuyla yine Tüpraş aldı. Onu EÜAŞ ve Ford Otomotiv izledi. İSO’nun 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasına göre Tüpraş, 2008 yılında da 27.7 milyar TL’lik üretimden satış hacmiyle listenin ilk sırasında yer aldı. Tüpraş’ın üretimden satışları önceki yıl 18.5 milyar TL düzeyindeydi. Tüpraş’ı 6.2 milyar liralık net üretimden satışla bir önceki yıl üçüncü olan Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdürlüğü (EUAŞ) izledi. EÜAŞ’ın 2007’deki üretimden satışları 4.6 milyar lira olmuştu. EÜAŞ ilk 10’da yer alan tek kamu şirketi olarak öne çıktı. Üçüncü sırayı 6 milyar lira ile Ford Otomotiv aldı. Şirketin bir önceki yılda cirosu 6.2 milyar lira düzeyindeydi. Kârlılıkta TPAO 1.77 milyar lira ile birinci, Philsa Philip Morris 729 milyon lira ile ikinci, Ford Otomotiv 616.5 milyon lira ile üçüncü oldu İhracat sıralamasında ise ilk üçte Tüpraş, Ford Otomotiv ve Oyak Renault yer aldı.

23.07.2009

Metrobüs hattında 274 araç var, yetmiyor

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, metrobüs hattında çok ciddî bir yoğunluk olduğunu ve bunu gidermek için araç sayısının artması gerektiğini söyledi.Topbaş, yaptığı açıklamada, ‘’Metrobüs hattında 274 araç var, yetmiyor. Çok ciddî bir yoğunluk ve talep var. Yoğunluğu gidermek adına araç sayısının artması gerekiyor. Daha ileri tarihlerde gerektiği zaman tedarik edeceğiz. Phileas mı olacak, onun kararını vereceğiz’’ dedi. Mmetrobüs hattında kullanılan 50 ‘’Phileas’’ aracının dışında yeni sipariş verilip verilmeyeceğiyle ilgili olarak da Topbaş şunları kaydetti: ‘’Metrobüs hattına yeni araç gerektiği zaman tabiî ki alınacak. Metrobüs hattında şu anda 274 araç çalışıyor. ‘Bu araçlar yerine Türkiye’de yapılan araçları niye almadınız’ diye sorgulayanlar var. 274 araç yerine Türkiye’de yapılan araçlardan 1000 tane koymak lâzım. 1000 aracı koyduğunuz zaman o hat çalışır mı, çalışmaz.” Topbaş, metrobüs hattının Beylikdüzü’ne kadar uzatmayı planladıklarını ancak hem maddî sıkıntı, hem de Beylikdüzü’nde trafiği yerin altına alarak meydan oluşturma projesi olması dolayısıyla bu yılın sonuna yetişmesinin mümkün olmadığını da ifade etti.

23.07.2009

İki kritik dâvâ AYM’de

Anayasa Mahkemesi, 5903 sayılı Türkiye ile Suriye Arasındaki Kara Sınırı Boyunca Yapılacak Mayın Temizleme Faaliyetleri ile İhale İşlemleri Hakkında Kanun’un bazı hükümlerinin iptali istemiyle açılan dâvâda, yürürlüğünün durdurulması talebini bugün görüşecek. TBMM’de temsil edilen tüm muhalefet partisi milletvekillerinin imzasının bulunduğu dâvâ dilekçesinde, yasanın kanunun amacını içeren 1. maddesindeki ‘’Bu suretle elde edilecek arazilerin tarımsal amaçlı kullanılması’’ ibaresinin, 2. maddenin tamamının ve ‘’Mayın temizleme ve arazi kullanım süreleri’’ başlıklı 3. maddedeki ‘’taşınmazların temizleme karşılığı tarımsal faaliyette kullandırılması süresi’’ ibarelerinin Anayasa’ya aykırı olduğu iddia ediliyor. Dâvânın ilk incelemesini tamamlayan ve esastan görüşmeye karar veren Anayasa Mahkemesi heyeti, yürürlüğü durdurma istemini bugün görüşecek. Heyet, kanunun bazı hükümlerinin iptal istemini ise daha sonra belirlenecek bir günde esastan sonuçlandıracak.

ASKERE SİVİL YARGI

YOLU AÇAN DÜZENLEME

Anayasa Mahkemesi, askere sivil yargı yolu açan 5918 Sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un, iptali istemiyle açılan dâvânın ilk incelemesini de bugün yapacak. Heyet, başvuruda bir eksiklik tesbit etmezse davayı esastan görüşmeye karar verecek ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın belirleyeceği bir günde dâvâ esastan karara bağlanacak. CHP, 5918 sayılı Kanun’un, askerlere sivil yargı yolunu açan 7. maddesi ile değiştirilen ‘’halinde’’ ibaresi ile geçici 1. maddedeki, 5271 Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250. maddesinde yapılan değişiklik hükümlerinin yürürlüğüyle ilgili düzenlemenin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde dâvâ açmıştı.

23.07.2009