23 Temmuz 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Basından Seçmeler

Başbakan ve o Bakan

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ekonomik krize bakışı iki ana cümle ile hatırlanıyor. Başbakan’ın krizin ilk başlarındaki tespiti “kriz ülkemizi teğet geçer” şeklinde olmuştu.

İkinci tespit ise krizin ilerleme aşamasında IMF görüşmelerinde gelmişti. IMF, diğer dünya ülkelerinin aksine Türkiye’ye kemer sıkmayı tavsiye edince, “ümüğümüzü sıktırmayız” açıklaması yine Başbakan Erdoğan’dan gelmişti.

“Kriz teğet geçer” açıklaması elbette bir Başbakan tarafından söylenirken ne amaçla söylendiği de anlatılmalıydı. Aksi halde ekonominin güvenilirliği açısından sıkıntılı bir durum oluşabiliyor. Ama biz burada bu sözün söylendiğindeki ekonomi yönetimini de biraz ele almamız gerekiyor. Örneğin “krizi 2007’de öngörmüştük” diyen bir Merkez Bankası 2009 yılına 50 milyar dolar cari açık hedefiyle girebilmişti.

Ama burada konumuz Başbakan’ın ekonomik görüş altyapısı değil. Biz burada ekonomiyi yönetiminde Başbakan’ın sözlerinin ne ifade ettiğini irdeleyeceğiz.

Bir ülkede ekonomi politikaları belirli modeller içerisinde oluşturularak, etkinliğin artırılması hedeflenir. Örneğin bir tarafta genişleyici ekonomi politikası uygulanırken, diğer tarafta daraltıcı adımlar atılmaması gerekir. Maliye politikası muslukları açtığında, Merkez Bankası muslukları kapatmaya çalışıyorsa ortada sorun var demektir. Veya ekonomide koordinasyon eksikliği oluşuyor denilebilir.

Küresel krizin ülkemiz ekonomisinde mali kesim hariç tutulduğunda reel kesimi teğet geçmediği son iki çeyrekte yaşanan gerilemeler ile ortaya çıktı. Türkiye 2008’in son çeyreğinde yüzde -6,2 daralmanın ardından, 2009’un ilk çeyreğinde ise yüzde -13,8’lik daralma ile dünyada en kötü üçüncülük koltuğunu aldı.

Bildiğiniz bu rakamları neden veriyorum? Küresel krizin daha az şiddetli etkilediği başka ülkeler kendi inisiyatifleri ile olsun veya IMF desteği ile olsun krize karşı “genişletici ekonomi politikaları” uygulamaktadırlar. Zaten Başbakan da krizin teğet geçmesinin ardından iş tedbirler aşamasına geldiğinde IMF’i kastederek, “ümüğümüzü sıktırmayız” demişti.

Başbakan Erdoğan diğer ülkelerde krize karşı genişletici ekonomi uygulanırken neden Türkiye’ye kemer sıkıcı önlemler tavsiye ediliyor diye karşı çıkıyordu.

Kriz ortamlarında özellikle güven unsurunun zedelendiği ortamlarda özel sektörün bıraktığı boşlukları kamu kesiminin doldurması, önemle tavsiye edilen bir kriz yönetimi olmaktadır. İşte Türkiye bu önlemin dışına itilmek istendiğinde Başbakan da karşı çıkmıştı.

Türkiye Mart ayında stok birikimine karşı vergi indirimlerine giderek ekonomiyi genişletici adımlar attı. Tüketim mallarında birçok üründe vergiler indirilmişti. Hatta o vergi indirimlerinin bir kısmı halen devam bile etmektedir.

Krize karşı ümüğünü sıktırmayan bir ülke olarak yola devam ederken birden bir şeyler değişti. Aslında önce kabine değişti ve ardından ekonomiye bakış değişiverdi. Daha düne kadar tüketim mallarına vergi indiren bir ülke iken, bugün vergiler bir bir artırılan ülke olduk. Özellikle üretimin temel girdilerinden olan akaryakıt vergisinin artırılmasını kimse anlayabilmiş değil.

Tüketim mallarının vergisini indiren ülke iken şimdi üretim mallarının vergisini artıran ülke noktasına gelivermiş olduk. Yani Başbakan IMF’i kastederek “ümüğü sıktırmam” derken Bakan’ı ekonominin ümüğünü sıkma noktasına nasıl geliverdi?

Bugün hâla krizin içerisindeyiz. Özel sektörün kredi hacmi ülkemizin geçmiş krizlerine oranla kat be kat çok yüksektir. Sermaye dolaşım hızının gerilemesi, bankaların sıkıştırması yanında şimdi bir de ümükler sıkılmaya başlanmıştı. Turizm Bakanı’nın dediği gibi “ceketimizi alacaklar” noktasına geldik. İşte bu noktada üreticilere, tüketicilere sorduğumuzda aldığımız cevap uzun yılların ardından yeniden eski yakınmaya döndü:

Ne olacak bu memleketin hali!

İbrahim Kahveci

Yeni Şafak, 22. 7.2009

23.07.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.