Haberler |
Hükümet askerden icazet alıyor |
TÜRKİYE Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV)’in hazırladığı ve Kültür Üniversitesi öğretim üyesi Ali Bayramoğlu ile Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Ahmet İnsel’in editörlüğünü yaptığı “Almanak Türkiye 2006-2008: Güvenlik Sektörü ve Demokratik Gözetim” adlı yayının tanıtımı, İstanbul Conrad Otel’de düzenlenen basın toplantısı ile yapıldı. İlki 2006 yılında hazırlanan almanak, Türkiye’de demokratikleşme çabalarının olmazsa olmazı olan güvenlik sektörü reformunu sağlayacak kamusal bilgiyi sunmayı hedefliyor. TESEV Demokratikleşme Programı Direktörü Etyen Mahçupyan’ın moderatörlüğünde yapılan basın toplantısında konuşan Ali Bayramoğlu, Türkiye’nin askeri vesayet altında bulunan bir demokrasi olduğunu belirtti. Yapılan çalışmanın sivilleşmeye yönelik atılmış önemli bir adım ve güvenlik ile ilgili bilginin kamuoyuna açılması olduğunun altını çizen Bayramoğlu, “Türk siyasal sisteminde bilgi devlet tekelinde ve asker kontrolündedir. İnsan ve hukuk merkezli bir gözlemdir” dedi. ASKERİN HARCAMALARI DENETLENMELİ Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Ahmet İnsel de Türkiye’de askerin finansal harcamalarının denetim dışı olmasının kabul edilemez olduğunun altını çizerek, milli savunma harcamalarının siyasal uygunluk denetimine tabi olması gerektiğini belirtti. Türkiye’de jandarmanın yetki alanının çok geniş olduğunu hatırlatan İnsel, “Yeni ilçe statüsüne kavuşan 42 ilçe de halen jandarmadan emniyete yetki devri yapılamadı. Burada jandarmanın bir yetki gaspı sözkonusudur” dedi. İnsel, 2006 yılında polisin yetkilerinin arttırılmasının da çok tehlikeli olduğunu ifade ederek, “Bu düzenlemeden sonra polis kurşunuyla ölenlerin sayısı artmıştır” diye konuştu. Ulusal güvenlik algısının eğitim ve medya kanalıyla da topluma benimsetilmeye çalışıldığını belirten İnsel, “Eğitimdeki zorunlu milli güvenlik dersleri ile her erkeğin yapmak zorunda olduğu askerlik gibi araçlarla Türk toplumuna ulusal güvenlik şartlı refleksi aşılanmaktadır. Medyanın da bu konudaki refleksleri buradan ileri gelmektedir” ifadelerini kullandı. Ahmet İnsel, askeri yargı-sivil yargı tartışmaları ile ilgili de “Askeri yargı sivil yargı ikileminin ortadan kaldırılması ile ilgili yasa tasarısı bu konuda ortaya çıkan bütün sorunları çözücü niteliktedir” dedi. Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Serap Yazıcı ise, Türkiye’de sağlam bir demokrasinin kurulmasının önündeki en önemli engelin asker-sivil ilişkilerinin demokrasiye uygun olmaması olduğunu ifade etti. Serap Yazıcı şöyle devam etti: “Askerler halka hesap vermiyorlar. Seçilmiş sivil iktidar ise serbestçe kararlar alamıyor ve halka verdikleri sözleri tutamıyorlar. Kendilerini Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) icazetine tabi hissediyorlar. TSK, Cumhuriyetin kurucu unsuru olmasından dolayı cumhuriyete yönelik herhangi bir tehdit algısında kendisinde yönetime müdahale etmek istiyor. Ayrıca bunun için iç hizmet kanununun 35. maddesine dayanıyorlar. Bu durum da ne yazık ki toplumun bir kesiminde meşru addediliyor. Hatta bazı sorunların çözümünde bizzat TSK’yı göreve davet edebiliyorlar.”Yazıcı, Türkiye’de yapılan her üç askeri müdahalenin sonrasında hazırlanan yasaların askere imtiyaz ve ayrıcalıklar tanıdığını belirtti.
“MECLİSİN YERİNE BAŞKA KURUM KONAMAZ”
SORU cevap bölümünde yöneltilen bir soru üzerine Başbakan’ın “Polis rejimin güvencesidir” sözünü eleştiren Ahmet İnsel, “Rejimin güvencesi TBMM’dir. Başka bir kurumu meclisin yerine veya üzerine koyamazsınız. Meclis dışında rejimin herhangi bir güvencesi olamaz” dedi. “Demokrasi ve güvenlik sözkonusu olduğunda ortaya atılan “Türkiye’nin kendine has özel şartları var” argümanıyla ilgili sorumuzu cevaplandıran Ali Bayramoğlu, “Türkiye’nin özel şartları olduğu ile ilgili kanıya hiçbir zaman katılmıyoruz. Biz ilkelerin şartlara göre değil, şartların ilkelere göre düzenlenmesi gerektiğini savunuyoruz. Demokratlık ve demokrasinin böyle olacağını düşünüyoruz. Özel şartlardan yola çıkıldığı zaman demokratikleşme yolunda adım atılması mümkün değildir. Biz bunlara değil uluslar arası ilkelere bakmalıyız” dedi. Avrupa Birliği ve reformların demokratikleşmeye etkisi ile ilgili sorumuzu da cevaplandıran Bayramoğlu, “AB’nin demokratikleşmemiz üzerindeki etkisini ve işlevini görmezden gelmek için akıllı olmamak lazım. AB’nin getirdiği değişimden en çok etkilenecek şeylerden biri de askerin siyasetle olan ilişkisidir. Bugüne kadar AB reformları çerçevesinde yapılan reformlar ile bu konuda çok önemli adımlar atıldı. AB bir modeldir. Bir hukuk ve yaşam sistemidir. Bu açıdan AB reformlarının güvenlik ve demokrasi konusunda çok mühim bir işlevi vardır” diye konuştu. |
Umut Yavuz 09.07.2009 |