Dünya |
New York’tan bir Koca Yusuf geçmişti |
Şİmdİlerde 500 binden fazla Türk’ün yaşadığı Amerika, yaklaşık bir asır önce bir Türk’ün efsanesine şahit oldu. Rakiplerini birkaç saniye içinde tuş eden Koca Yusuf, vatan hasretine dayanamayarak New York’ta bindiği geminin tam 111 yıl önce Temmuz’un ilk günlerinde batmasıyla arkasında adı gibi koca bir dram bırakarak okyanusta boğuldu. ABD’de hiçbir Türk onun kadar saygı görmedi; onun kadar nam salmadı ve hiçbir Türk onun kadar arkasında koca bir efsane bırakamadı. Bugünlerde Mehmet Okur ve Hiyadet Türkoğlu’nun basket oynadığı spor ve gösteri merkezi Madison Square Garden’da 111 sene önce Koca Yusuf fırtınası esti. O dönem yayınlanan Amerikan gazetelerinde adı Terrible Turk (Yaman Türk) olarak geçen Koca Yusuf, rakiplerine aman vermemesiyle biliniyordu.
ABD’DE MANŞETLERE ÇIKMIŞTI Osmanlı’nın son dönemlerinde Türk’ün gücünü dünyaya göstermek için önce Fransa’da ardından da Amerika’da güreşen Koca Yusuf, New York’a gelmeye razı olunca daha yeni dünyaya ayak basmadan manşetlere çıkar. Güreş dünyasının İskender’i olarak gösterilen Koca Yusuf’tan şöyle bahsedilir: “Tırnağının ucuna kadar namuslu bir adam ve ne miktar olursa olsun para onu satın alıp cambazlık yaptıramaz”, “Yusuf geldi. Güreş etmek istiyor ve isteğinde gayet samimî. Ancak Amerikalı rakip bulunmuyor. Anlaşılan bizimkiler müthiş ziyaretçinin kuvvetinden korktular”, “Şimdiye kadar şampiyonuz diye poz veren adamlar, Türk bu memlekette kaldıkça meydana çıkmayacaklar.”
YENMEDİK RAKİP BIRAKMADI 25 Mart 1898 yılında ilk maçına çıkan Koca Yusuf, rakibi Ernest Roeber’i platformdan attığı için faul alarak yenik sayılsa da sonrasında yaptığı 33 karşılaşmada rakipleri George Bothner, Ewan Lewis, Dan McLeod, Tom Jenkins gibi isimleri saniyeler içinde mağlûp eder. Ancak zaman geçtikçe vatan hasreti artık dayanılmaz olur. Chicago’da yapılan güreşte dünya şampiyonu Lewis’i üst üste iki defa yener ve Amerika macerasına son noktayı koyar.
ACI KAZA, KÖTÜ SON
Bu maçlarda kazandığı 800 altını kemerine koyup 21 Mayıs 1898’te Fransız gemisi La Bourgogne’a biner. Ancak sis yüzünden gemi Temmuz ayının başlarında İrlanda Bandıralı Cromartyshre çarpışıp ve batar. 800’den fazla yolcu can havliyle bulabildikleri filikalara atlamaya çalışır. Koca Yusuf da bu filikalardan birine yapışır. Ancak filikada bulunanlar onun sandalı devirmesinden korkarlar ve kafasına kürekle vurarak ondan kurtulmak isterler. Ancak Koca Yusuf bir türlü filikayı bırakmaz. Bunun üzerine filikaya bulunanlardan biri ipler kesmek için kullanılan baltayı alarak Koca Yusuf’un bileklerine ardarda vurur. Sonunda bileklerinden kopan çelik pençesi filikayı bırakırken Yusuf da okyanusa gömülür.
MEZARI SABLE ADASINDA
O dönemde çıkan gazetelerde ve New York Kütüphanesi’nde bulunan fotoğrafının altında ise Koca Yusuf’un beline bağladığı altınlardan dolayı yüzemediği ve öldüğü yazılıyor. New York Times gazetesi 7 Temmuz tarihli gemi kazası ile ilgili haberinde “The Terrible Turk Lost” başlığı ile okuyucularına Koca Yusuf’un kayıp olduğu duyurur. Vatanına varamadan ölen Koca Yusuf’un cesedinin ise kazanın meydana geldiği yere yakın adalardan Sable Adası’nda olduğu sanılıyor. 9 Ekim 1898 tarihli Chicago Tribune gazetesinin haberine göre, kaza sonrası sahile vuran cesetlerden birinin belindeki kuşakta çok sayıda altın bulunduğu ve giyim tarzıyla diğerlerinden ayrı olduğu yazıyor. Gazete “Yaman Türk, Yusuf’un cesedi Sable Adası’nda” başlığıyla durumu okuyucularına duyuruyor. |
06.07.2009 |
Bulgaristan göçmenleri, sandık başına gitti |
Bulgarİstan dün parlamento seçimleri için sandık başına gitti. Türkiye'deki Bulgaristan göçmenleri de yoğun olarak yaşadıkları başta Edirne, Tekirdağ, Kırklareli, Bursa, İzmir, İstanbul, Eskişehir ve Sakarya olmak üzere bir çok ilde sandık başına gitti. Bulgaristan göçmenlerinin seçime büyük ilgi gösterdikleri gözlendi. Yaklaşık 6,3 milyon kayıtlı seçmenin bulunduğu Bulgaristan’da 240 sandalyeli meclise girmek için 20 parti ve ittifaktan toplam 4.295 aday yarışıyor. Bulgaristan göçmeni Türkler de seçime büyük ilgi gösteriyor. Türkiye’de Bulgaristan vatandaşlarının yoğun olarak yaşadığı illerde seçmenler, oy verme işlemlerinin başladığı saat 06:00’dan itibaren sandık başına gitti. Bulgaristan göçmenleri, pasaport veya nüfus cüzdanı belgelerinden biriyle oylarını kullandı. Polisin güvenliğini sağladığı sandıklarda, Bulgaristan Dışişleri Bakanlığı ile Bulgaristan İstanbul Başkonsolosluğu’ndan ikişer gözlemci bulundu. Oy verme işlemi saat 19:00’da sona erdi. Daha sonra oylar gözlemcilerin nezaretinde sayılmaya başlandı. Faksla Bulgaristan İstanbul Başkonsolosluğu’na iletilecek olan seçim sonuçları buradan da Bulgaristan Seçim Kurulu’na bildirilecek. Buradan gelecek onayın ardından seçimler sonuçlanacak. |
SEYHAN ŞENTÜRK 06.07.2009 |
Musavî yeni hile raporu yayınladı |
İran’da 12 Haziran’da yapılan başkanlık seçimini kaybeden Mir Hüseyin Musavî, seçimde yapılan “hile ve usûlsüzlükleri” ifşa etmek için yeni rapor yayınladı. Musavî’nin internet sitesinde yayımlanan 25 sayfalık raporda, seçimi kazanan Mahmud Ahmedinecad’ın seçim kampanyasını devlet imkânlarını kullanarak yürüttüğüne işaret ediliyor. Ahmedinecad, halk kesimlerinin oyunu “para dağıtarak satın almakla” itham ediliyor. |
06.07.2009 |
Suudi Arabistan, İsrail’e yardım edecek yalanı |
İsraİl Başbakanlığı, İngiliz Sunday Times gazetesinde yer alan ve “İran’a bir saldırıda, Suudi Arabistan’ın İsrail’e hava sahasının kullanımına izin verdiği” yolundaki haberin “tümüyle yalan ve temelden yoksun” olduğunu belirtti. İsrail Başbakanlığı, Sunday Times’ın haberi üzerine resmî bir yalanlama yayımladı. Gazetenin haberinde, Suudi Arabistan’ın, ileride İran’ın nükleer tesislerine yapılacak herhangi bir saldırıda, İsrail jetlerinin hava sahasını kullanmasına izin vermeyi onayladığı iddia edildi. Haberde, ABD’nin eski BM Büyükelçisi John Bolton’un, İsrail savaş uçaklarının İran’daki nükleer tesisleri bombalamak için Suudi Arabistan üzerinden uçmasının “tümüyle mantıklı” olacağı görüşüne de yer verildi. Bolton’un, “Arap liderlerinin BM’de konuştuklarında İsrail saldırısını kınayacaklarını, ancak nükleer silâha sahip bir İran tehdidinin ortadan kalktığını görmekten de gizliden gizliye memnun olacaklarını” öne sürdüğü de belirtildi. |
06.07.2009 |
Honduras’ın OAS üyeliği askıya alındı |
Amerİkan Devletleri Örgütü (OAS), devrik devlet başkanı Manuel Zelaya’nın göreve iadesi için verdiği ültimatomu yerine getirmeyen Honduras’ın üyeliğini askıya aldı. OAS, Honduras’ta darbeden sonra iktidara gelen yetkililerin tanınan sürede talebi yerine getirmemesinin ardından, Washington’daki toplantısında Honduras’ı üyelikten çıkardı. Honduras’taki geçici yönetimin başkanı Roberto Micheletti, yaptığı açıklamada, OAS’ın bir mahkeme değil, siyasî bir kuruluş olduğunu, örgütün kendilerini yargılayamayacağını söylemişti. 2006’da iktidara gelen Zelaya, 2010’da görev süresinin dolmasından sonra ikinci kez seçilmesinin yolunu açabilecek referandum girişiminde bulunduğu gerekçesiyle geçen Pazar günü askerî darbeyle görevden uzaklaştırılmıştı. |
06.07.2009 |
Filipinler’de provokasyon |
Fİlİpİnler’İn, Müslümanların geniş özerklik için mücadele ettiği güneyinde bir kilisenin önünde bombalı saldırı düzenlendi. Saldırıda ilk belirlemelere göre 5 kişinin öldüğü açıklandı. Ordu sözcüsü, Cotabato şehrindeki kilisenin dışına yerleştirilen bombanın infilak etmesi sonucu 45 kişinin de yaralandığını belirtti. Bombanın bir askerî kamyon geçtiği sırada patlatıldığı, ölenler arasında bir çocuk, bir kadın ve bir askerin bulunduğu kaydedildi. Yetkililer, saldırıdan, güneydeki ayrılıkçı Moro İslâmî Kurtuluş Cephesini (MILF) sorumlu tuttu. Ancak MILF yetkilisi Muhakir İkbal, saldırıyla ilgilerinin bulunmadığını söyledi. İkbal, Müslüman-Hristiyan çatışması istemediklerini, güneyde din çatışması bulunmadığını, sadece kendi geleceklerini belirleme hakkı için savaştıklarını belirtti. |
06.07.2009 |