Haberler |
Düşünce suç olamaz |
TBMM Başkanı Köksal Toptan, düşüncelerin eyleme geçmedikçe suç teşkil etmeyeceğini; ancak devletin kendisine zarar verecek eylemlere karşı da yasaları, mahkemeleri ve güvenlik kuvvetleri gibi organları aracılığıyla tedbirler alacağını söyledi. “Hâlâ darbe düşünenlerin olmasına üzülüyorum” diyen Toptan, darbe belgesi ile ilgili de mahkeme kararının beklenmesini istedi. Millet demokrasiye sahip çıkıyor
TBMM Başkanı Köksal Toptan, “Ne olursa olsun, ne kadar provokatif eylem girişimi olursa olsun artık Türk insanı her şart altında demokrasiye sahip çıkma sağduyusunu, bilincini bütün kurum ve kuruluşlarıyla göstermektedir. Bundan gurur duymak lazım” dedi. Toptan, 12. Uluslararası Kilimli Kültür Sanat Spor ve Kabotaj Bayramı etkinliklerine katılmak için geldiği Zonguldak’ın Kilimli beldesinde, gazetecinin, ‘’Bir televizyon programında ‘darbe eyleme geçmediği sürece suç sayılmaz’ dediniz, bunu biraz açabilir misiniz’’ sorusu üzerine şöyle konuştu: ‘’Düşünce özgürlüğü başkasına, topluma zarar vermedikçe, salt düşünce bazında kaldıkça suç olmaz. Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir çağda olmaz. Ancak, Ortaçağ dönemlerinden insanların kafasından geçenleri okuma gibi bir takım engizisyonlara tanık olunduğunu insanlık biliyor. O çağlardan bu yana insanların düşüncesini ne bilmek mümkün, ne okumak mümkün, ama modern toplumlar da kendilerini koruyacak şekilde donatılmışlardır. Bu donanım devletin maruz kalabileceği tehlikelere ve tehditlere karşın yasal organlar eliyle gerçekleştirilir.’’ Toptan, düşüncenin toplumu tehdit eden, toplum için tehlike ifade eden bir eyleme dönüşürse o zaman bütün modern toplumlarda toplum, devlet ve milletin kendini koruyacak mekanizmaları harekete geçirdiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: ‘’O nedenle marjinal bile olsa toplumun belli bir yüzdesinin, çok küçük yüzdesinin Türkiye için söylemek gerekirse darbe, başka aşırı uç fikirler düşünüyor olması kendi başına bir suç teşkil etmez. Yanlış düşüncedir, bize göre ama düşüncedir. Onun taraftarı da olabilir, onun taraftarından böyle düşünmesine saygı göstermek lâzım. Hoşgörüyle yaklaşmak gerekir, ama devlet böylesine modern bir anlayışla bu düşüncelere hoşgörüyle yaklaşırken, kendisine zarar verecek eylem boyutuna geçen bir takım davranışlara izin vermez. Yasalarıyla, mahkemeleriyle, güvenlik kuvvetleriyle o konuda kendini koruyacak önlemler alır.’’ BELGENİN SONUCUNU MERAK EDİYORUM ‘’Bu çerçevede çok tartışılan malum belgeyi (Taraf gazetesindeki habere konu olan belge) nasıl değerlendiriyorsunuz’’ sorusunu da Toptan, şöyle cevapladı: ‘’Belgeyi daha mahkemeler değerlendiremedi ki ben değerlendirebileyim. Onun sonucunu ben de merakla bekliyorum. Ancak böyle bir doğru ya da yanlış, gerçek ya da sahte belgenin ortaya konulmuş olmasına bir açıdan üzüldüm. Niye üzüldüm? Belge doğruysa bizim memleketimizde böyle düşünen insanların olmasına ben üzülüyorum. Düşünce safhasında olması şartıyla elbette hoşgörüyle bakıyorum, ama üzülüyorum. Belge sahte ise bu sahte belgeyi tanzim edenlerin bizi toplumu, milletimizi rahatsız edecek bir senaryonun, provokatif bir eylemin demek ki içindeler. O nedenle dikkatli olmamız lâzım.’’
OLANLAR DEMOKRASİYE KATKI YAPIYOR ‘’Askerlere sivil yargılama yolunu açan düzenleme TBMM’den geçmeden önce komisyonlarda konuşulsaydı, yaşanan tartışmalar olmayabilir miydi?’’ şeklindeki soru üzerine Toptan, şunları söyledi: ‘’Sanırım olmazdı. Çünkü, içeriğiyle ilgili kimsenin çok sert muhalefeti yok. Bazı endişeler var. Onu karşılayacak açıklamalar yapılabilir. Gerekçe ona göre tanzim edilebilirdi. Yahut 1-2 hüküm eklenebilirdi. Onun için komisyon aşaması çok elverişli bir ortamdı. Keşke öyle yapılsaydı. Ancak, tüm olandan bitenden çıkan başka bir sonuç var, o beni mutlu ediyor. Herkes birbirini eleştiren şeyler söylüyor. Hükümet Muhalefet Partisi’ni, muhalefet Hükümet’i, işte asker şikayet ediyor, yargı organlarının yakınmaları var, ama değişmeyen bir saf herkesi içinde barındırıyor o da demokrasi safı. Bundan Türkiye ve millet olarak çok mutlu olmak lâzım. Demek ki ne olursa olsun, ne kadar provokatif eylem girişimi olursa olsun artık Türk insanı her şart altında demokrasiye sahip çıkma sağduyusunu, bilincini bütün kurum ve kuruluşlarıyla göstermektedir. Bundan gurur duymak lazım. Son olan bitenin demokrasinin ülkemizde olgunlaşmasına katkı yapan fotoğraflar olarak değerlendirmek mümkün.’’ |
04.07.2009 |