VakIflar Genel Müdürü Yusuf Beyazıt, vakfın, fakirin gülen yüzü, zenginin varoluş gayesi olduğunu belirterek, ‘’Gayretimiz, bu eşsiz vakıf medeniyetini sürdürmektir’’ dedi. Maslak TİM’de düzenlenen 26. Vakıf Haftası açılış töreninde konuşan Beyazıt, faaliyet ve kutlamaların bir yıl boyunca süreceğini söyledi. Sempozyum ve konserlerin yanı sıra Cumartesi günü boş vakıf arazilerine ağaç dikme kampanyası başlatılacağını kaydeden Beyazıt, şöyle konuştu: ‘’Malın araç olmaktan çıkıp, amaç haline geldiği şu günlerde bizler, Yunus Emre’lerle, Mevlânâ’larla, Fatih’lerle, tüm vakıf insanlarının bıraktıklarıyla çağın bu hastalığından korunmaktayız. Vakıf önce sevgidir, fakiri, fukarayı, tarihi ve doğayı, san'atı sevmektir. Bize değmese de herhangi bir derdi derdimiz bilmektir. Vakıf fakirin gülen yüzü, zenginin varoluş gayesidir. Vakıf yürekleri fethetmektir. En önemlisi vakıf şifadır. Bazen açlığa, bazen yalnızlığa, bazen zamana, bazen hastalığa. Fakir fukaraya ücretsiz ve eşit tedavi ve tıp eğitimi için vakıflar kurulmuştur.’’ 2009’u ‘Vakıf Medeniyeti ve Sağlık Yılı’ ilân ettiklerini belirtan Beyazıt, 9 bin 483 olan tarihî eser sayısının, 19 bin 920’ye ulaştığını bildirdi. BM İnsan Hakları Sözleşmesi’ni örnek gösteren İstanbul Valisi Muammer Güler de, ‘’Bugün dünya ne arıyorsa, evrensel değerler içinde ne varsa bizim vakfiyelerimizin temelinde o var’’ dedi. Vali Güler, bir toplumda gelir dağılımı ve paylaşımda sıkıntı varsa huzurun olamayacağını kaydetti. İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürü İbrahim Özekinci de vakfın, veren el ile alan el arasında bir şefkat köprüsü olduğunu, onlarca farklı halkın yüzlerce yıl huzur ve kardeşlik içinde yaşadığı Osmanlı İmparatorluğu döneminde vakıf medeniyetinin doğduğunu ifade etti. İstanbul / aa
|