Asırlık kronik sorunlar olarak devam eden cehalet, fakirlik ve husumetin ne kadar korkunç vahşetlere yol açabildiğini bir kez daha gözler önüne seren Mardin katliâmı, Said Nursî'nin yüzyıl önce gündeme getirdiği Medresetüzzehra adlı üniversite projesindeki asırlık gecikmenin faturasının her geçen gün daha da kabardığını gösteriyor.
ASIL TEVHİD-İ TEDRİSAT
Önerdiği üniversite modelinde vicdanın ziyası olan dinî ilimlerle aklın nuru olan modern fenlerin kaynaştırılarak okutulması gerektiğini belirten Bediüzzaman, böylece medrese-tekke-mektep üçlüsü arasında beliren ve giderek büyüyen ayrılığı kapatarak nesilleri ortak değerlerle yetiştirecek ideal tevhid-i tedrisat sistemini geliştirmişti.
BARIŞ PROJESİ
Said Nursî, toplumu vahşet ve keşmekeşten kurtarıp koruyacak maarif modeli üzerine inşa etmeyi öngördüğü üniversiteyi, belli başlı doğu vilâyetlerinde kurulacak, ama Kafkasya'dan Ortadoğu ve Arap dünyasına, Orta Asya'dan Hint yarımadasına uzanan bir coğrafyaya hizmet verecek bir barış projesi olarak da düşünmüştü.
İçİşlerİ Bakanı Beşir Atalay, Mardin’deki silâhlı saldırının kolay anlaşılır bir olay olmadığını belirterek, ‘’Bizim toplumumuzun değerleriyle, geleneklerimizle ve medeniyetimizle bağdaşacak bir olay değil. Çok iyi analiz edilmesi gerekir’’ dedi.
Atalay, AKP Genel Merkezi’nde yapılacak MKYK toplantısına gelişinde gazetecilerin Mardin’de meydana gelen olaya ilişkin sorularını cevapladı. Mardin’de olayla ilgili çok kişiyi dinlediğini dile getiren Atalay, şunları kaydetti: ‘’Vali, istihbaratçılar dahil pek çok kişiyle görüştüm. Kolay anlaşılır ve açıklanabilir bir olay değil. Bizim toplumumuzun değerleriyle, geleneklerimizle ve medeniyetimizle bağdaşacak bir olay değil. Çok iyi analiz edilmesi gerekir. Olayın güvenlik boyutunu değerlendirdik. Küçük şeyler, kurnazlıklar da var burada. Rastgele bir eylem değil. Cinnet getirmekle açıklanacak bir olay değil, planlanmış bir olay.’’
İçişleri Bakanı Atalay, önceki günkü ziyaretinde, yakınları öldürülen ailenin en yaşlı üyesiyle hastanede uzun süre konuştuğunu ifade ederek, ‘’Bana ‘çok somut şeyler söyleyemem ama uzun sürenin biriktirdiği haset, kıskançlık var’ dedi. Hukuk ve sosyolojik bekgraunduma rağmen yorumlamakta zorlanıyorum’’ şeklinde konuştu. Ankara / aa
SALDIRILAR EĞİTİMLE ENGELLENİR
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, Mardin’deki gibi ilkel saldırıların sadece cezalarla değil, ancak eğitim ile ortadan kaldırılabileceğini kaydetti. Üskül, yaptığı yazılı açıklamada, Bilge Köyündeki katliâmın üzücü olduğu kadar da düşündürücü olduğunu ifade etti. Akıl, mantık ve vicdan açılarından asla kabul edilemeyecek bu vahşi saldırının, insanın en temel haklarından biri olan yaşama hakkına karşı işlenmiş en acımasız saldırı olduğunu belirten Üskül, ‘’İster kan dâvâsı denilsin, ister töre cinayeti, hiçbir şekilde izah edilemeyecek bu vahşi saldırıda küçücük çocukların, hamile kadınların bile katledilmiş olması, her birimizde daha da derin yaralar açmıştır’’ görüşünü dile getirdi. Üskül, ceza yasalarının yenilendiğini, bu ve benzeri suçlara getirilen cezaların arttırıldığını hatırlatarak, şunları kaydetti: ‘’Ancak görülmektedir ki bu ve benzeri ilkel saldırılar cezalarla değil, eğitim ile ortadan kaldırılabilir. Bu noktada, çocukluk çağından itibaren insan hakları eğitiminin ne denli önemli olduğu ortaya çıkmaktadır. Yaşanan vahim olay, okullarda, başta yaşam hakkı olmak üzere, uluslar arası insan hakları sözleşmeleri içinde yer alan ilkeler ışığında bir eğitim verilmesinin zorunluluğunu ortaya çıkarmaktadır. Bu eğitim, sadece müfredattaki konuların öğretilmesi yoluyla değil, aynı zamanda, sosyal ilişkilerin geliştirilmesi, insana ve haklarına saygı gösterilmesi, hoşgörünün yaygınlaştırılması yönünde de olmalıdır.’’ Ankara / aa
|