|
|
|
Danıştay ders programlarına da el koydu |
Danıştay 8. Dairesi, Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulunun, ilköğretim Türkçe dersi programının değiştirilmesine ilişkin 115 sayılı kararının 1, 2, 4 ve 5. sınıflara yönelik kısmı ile ilköğretim Hayat Bilgisi dersi programının değiştirilmesine ilişkin 116 sayılı kararını iptal etti.
DANIŞTAY 8. Dairesi, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Talim ve Terbiye Kurulunun, ilköğretim Türkçe dersi programının değiştirilmesine ilişkin 115 sayılı kararının 1, 2, 4 ve 5. sınıflara yönelik kısmı ile ilköğretim Hayat Bilgisi dersi programının değiştirilmesine ilişkin 116 sayılı kararını iptal etti. Bir öğrenci velisi, Talim ve Terbiye Kurulunun (TTK) ilköğretim Türkçe, Matematik, Sosyal Bilimler, Fen ve Teknoloji ile Hayat Bilgisi dersleri öğretim programlarını değiştiren 12 Temmuz 2004 tarihli 114, 115, 116, 117 ve 118 sayılı kararlarının iptali istemiyle Danıştay’da dava açmıştı. Davayı görüşen Danıştay 8. Dairesi, TTK’nın ilköğretim Türkçe dersi programının değiştirilmesine ilişkin 115 sayılı kararının 1, 2, 4 ve 5. sınıflara yönelik kısmı ile ilköğretim Hayat Bilgisi dersi programının değiştirilmesine ilişkin 116 sayılı kararını iptal etti. Daire, TTK’nın 115 sayılı kararının Türkçe 3. sınıflara ilişkin kısmı ile ilköğretim Matematik, Sosyal Bilgiler ve Fen ve Teknoloji dersi öğretim programlarının değiştirilmesine ilişkin 114, 117 ve 118 sayılı kararlarının iptali istemlerini ise reddetti. Kitapların incelenmesi için bilirkişi heyeti oluşturulmasına karar veren Daire, ders programlarının ancak bu şekilde Anayasa ve yasalara uygun olup olmadığının anlaşılacağına işaret etti.
Bilirkişi düzenlediği raporda, Sosyal Bilgiler 4 ve 5. sınıf ders kitaplarıyla, Fen ve Teknoloji 4 ve 5. sınıf ders kitaplarının Anayasaya, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu, Atatürk ilke ve inkılaplarına, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına aykırılıklarının bulunmadığı görüşü bildirildi.
Raporda ‘’Hayat bilgisi 1, 2 ve 3. sınıf ders kitaplarının vatan sevgisi ve demokrasi kültürü yönünden zayıf ve yeni ilköğretim programının geliştirilmeye muhtaç olduğu sonucuna ulaşıldığı’’ belirtildi. Raporda, Türkçe, 1 ve 2. sınıf ders kitaplarının ‘’önerilemeyeceği’’, 4. sınıf ders kitabının ‘’uygun nitelikte metinlerle değiştirilmesi ve kitapta saptanan yanlışların düzeltilmesi, eksikliklerin giderilmesi halinde ders kitabı olarak önerilebileceği’’, 5. sınıf Türkçe ders kitabının ‘’yanlışlıklarının düzeltilmesi ve eksikliklerinin giderilmesi koşuluyla ders kitabı olarak önerilebileceği’’ görüşüne yer verildi. Bilirkişi, 3. sınıf Türkçe ders kitabının ise önerilebilecek ders kitabı olduğuna işaret etti. Kararda, 2005-2006 eğitim-öğretim yılından itibaren uygulanmak için kabul edilen ilköğretim Türkçe dersi öğretim programının 1, 2, 4 ve 5. sınıflarla ilgili kısmında ve ilköğretim Hayat Bilgisi dersi öğretim programında hukuka uyarlık bulunmamaktadır’’ denildi. MEB’in iptal kararını temyiz etmesi halinde dosya Danıştay İdari Dâvâ Daireleri Kurulu’nda görüşülecek.
|
23.04.2009
|
|
|
KIŞLA DÜZENİ VE ASKERî KOMUTLAR AYNEN DEVAM EDİYOR |
Millî Eğitim Bakanlığı, 1965 tarihli ''Okulların Merasim Geçişi Yönetmeliği''ni kaldırıp, yerine ''Milî Eğitim Bakanlığına Bağlı Okulların Geçit Töreni Yönergesi'' ismiyle yeni bir yönerge hazırladı. Yapılan değişiklik, eski yönetmelikte yer alan manga, komutan gibi tabirlerin kaldırılmasıyla sınırlı tutulurken, geçit töreni yürüyüşlerinin kışla düzeninde yine askerî komutlarla yaptırılmasını öngören düzenlemeler büyük ölçüde aynen muhafaza edildi.
PROTOKOLE TEKMİL: “GRUPLAR TÖRENE
HAZIRDIR, ARZ EDERİM”
Protokol mensupları yaklaşınca, tören yöneticisi ''Hazır ol, Dikkat, Sağa/Sola Bak'' komutunu verip ''Sayın valim/kaymakamım, gruplar törene hazırdır. Arz ederim'' şeklinde takdimini yapacak. Öğrenciler, protokol mensuplarını karşılarına gelinceye kadar hazır ol duruşta başları ile takip edip; vali/kaymakamın ''Bayramınız kutlu olsun'' sözüne hep birlikte ve yüksek sesle ''Sağol'' diye karşılık verecekler.
Bu kafayla nereye marş marş!
MİLLî Eğitim Bakanlığı (MEB), yürürlükten kaldırılan 1965 tarihli ‘’Okulların Merasim Geçişi Yönetmeliği’’nin yerine ‘’Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okulların Geçit Töreni Yönergesi’’ ismiyle yeni bir yönerge hazırladı.
Alınan bilgiye göre, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığınca hazırlanarak yürürlüğe konan yönerge, MEB’e bağlı her derece ve türdeki resmi/özel örgün ve yaygın eğitim okul/kurumlarının Ulusal Bayram, resmi bayramlar (Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı ile Zafer Bayramı), Atatürk’ün il, ilçe ve diğer yerleşim birimlerine yaptığı ziyaret ve gezi tarihlerinin yıl dönümü olan günleri ve mahalli kurtuluş günlerindeki geçit töreni uygulamasına ilişkin usul ve esasları düzenliyor. Yönergeye göre, koordinasyonu MEB’de olan bayram kutlamalarının, programa göre akışını sağlamak üzere il/ilçe eğitim müdürlüklerince önerilen, mülki idare amiri tarafından onaylanan teknik komitede görevli bir beden eğitimi öğretmeni tören yöneticisi olacak. Tören yöneticisi, bayramın başlama saatinden bitiş saatine kadar kutlama komitesince kesinleşen program akışını takip edecek. Törene katılan okulları, Bayrak, flama, boru trampet takımları ile diğer kurum ve kuruluşları tören alanında programa göre düzenleyecek ve tören alanında gerekli ilk yardım tedbirlerinin alınmasını sağlayacak.
TÖREN DÜZENİ NASIL OLACAK?
Törene katılacak okullar, tören alanının konumuna göre tören düzeni alacaklar. Okullar, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile Atatürk’ü Anma ve Gençlik Spor Bayramında teknik komite tarafından belirlenen esaslara göre tören alanında yerlerini alacak. Okullar arasında üç adım aralık bulunacak. Bayram kutlaması için protokol mensupları öğrenci grubuna yaklaşınca, tören yöneticisi ‘’Hazır ol, Dikkat, Sağa/Sola Bak’’ komutunu verdikten sonra ‘’Sayın valim-kaymakamım gruplar törene hazırdır. Arz ederim’’ şeklinde takdimini yapacak.
Öğrenciler, bayramı kutlayan protokol mensuplarını karşılarına gelinceye kadar hazır ol duruşta başları ile takip edecekler ve vali/kaymakamın ‘’...Bayramınız kutlu olsun’’ seslenişine hep birlikte ve yüksek sesle ‘’Sağ ol’’ şeklinde karşılık verecekler. Tören yöneticisi, kutlamanın bitmesi ve protokol mensuplarının şeref tribününde yerini almasından sonra ‘’İstiklal Marşı. Hazır ol. Dikkat!’’ komutunu verecek. İstiklal Marşı’nın bitimini takiben ‘’Rahat’’ komutu ile öğrenciler rahat duruşa geçecek. Bu komutla seyyar bayrak direği ve seyyar flama direğini tutan öğrenciler direkleri taşıma askısından çıkararak, alt uçları yere değecek şekilde sağ elle tutacak. Tören duruşu, İstiklal Marşı, geçit töreni ve çelenk sunma törenlerinde seyyar bayrak direği ile seyyar flama direkleri taşıma askısında takılı bulundurulacak.
GEÇİT TÖRENİ
Koordİnasyonun MEB’e verildiği bayramlarda, geçiş töreninde, tören yöneticisi, bayrak grubu, flama grubu, teknik komite, izci grubu, gösteri grupları, halk oyunları grubu, ilköğretim ve ortaöğretim okulları; kuruluş tarihine, aynı olması durumunda ise alfabetik sıraya göre, askeri lise ve polis koleji grubu, üniversiteler; kuruluş tarihine, tarihlerin aynı olması durumunda ise alfabetik sıraya göre, kutlama komitesince törene katılması uygun bulunan diğer kamu kurum ve kuruluşlar şeklinde sıralanacak. Tören yöneticisi, ‘’Geçit töreni. Hazır ol. Yerinde say. Marş!’’ komutunu verecek ve bu komutla bayrak, flama ve öğrenci grupları ile boru trampet takımının tertip almasından sonra ‘’İleri marş’’ komutunu vererek, bayrak grubunun önünde geçit töreni gerçekleştirecek. Geçit töreninde gruplar arasında altı adım aralık bulunacak. Grup sorumluları, arkasındaki grubunun ön sırasında üç adım önünde yürüyecek.
SELÂMLAMA
Geçİt töreninde selâmlama, protokol mensuplarının yer aldığı şeref tribünü önündeki yürüyüş güzergahının kırmızı işaret levhalarıyla başlangıç ve bitimi belirlenen şekilde gerçekleştirilecek. Yönergeyle, tören yöneticisinin, bayrak grubunun, flama grubunun, teknik komite üyeleri ve diğer görevli öğretmelerin, grup sorumlusu izci liderinin, kız ve erkek öğrenci gruplarının selamlama şekilleri ayrı ayrı düzenlendi. Kız öğrenci grupları, kırmızı işaret levhaları arasındaki yürüyüş güzergahında ayak parmakları önce, taban sonra yere değecek şekilde kolları sallayarak, erkek öğrenci grupları ise aynı güzergahta diz çekip, kolları sallayarak uygun adımla yürürken sıraların sağ başındakiler ileri bakarak, diğerleri ise şeref tribününde geçit törenini ayakta kabul eden protokol mensuplarını başlarıyla ve bakışıyla takip ederek selamlayacak. Okul trampet takımlarının, garnizon komutanlığı veya belediye bandosu eşliğinde geçiş yapması durumunda davul çalınmadan geçilecek.
TÖREN KIYAFETLERİ
Törene katılan öğretmen ve öğrencilerin kıyafetleri mevzuata uygun olacak. Buna göre, öğretmen ve öğrencilerin kıyafetleri, ‘’Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelik’’ ile ‘’Milli Eğitim Bakanlığı ile Diğer Bakanlıklara Bağlı Okullardaki Görevlilerle Öğrencilerin Kılık Kıyafetlerine İlişkİn Yönetmelik’’te belirtilen hükümlere, üniversitelerde görevli öğretim elemanı ve öğrencilerin ise geçit törenine katılmaları halinde kıyafetleri yine bu yönetmelik hükümlerine uygun olacak. Bayram kutlamalarında gösterilere katılan öğretmen ve öğrenciler, hareket ve mevsim özellikleri dikkate alınarak, teknik komite tarafından belirlenen ve kutlama komitesi tarafından kabul edilen kıyafetleri giyecek.
|
23.04.2009
|
|
|
14. İzmir Kitap Fuarı’na yoğun ilgi |
18 NİSAN Cumartesi günü açılan 14. İzmir Kitap Fuarı ilk hafta sonunda ziyaretçi akınına uğradı. İlk iki günde 66 bin okuyucunun ziyaret ettiği fuar 26 Nisan 2009 Pazar akşamı sona eriyor.
TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. ve Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliği ile Uluslararası İzmir Fuar Alanı’nda 18 Nisan 2009 Cumartesi günü kapılarını açan 14. İzmir Kitap Fuarına Yeni Asya Neşriyat da katılıyor. Her gün Yeni Asya dağıtılan fuarda Risale-i Nur Külliyatı büyük ilgi görüyor. Bu sene yazar Tarık Dursun K.’nın onur konuğu olduğu İzmir Kitap Fuarı 306 yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun katılımıyla düzenlenmektedir. Fuar’da geniş bir konu yelpazesi içinde konferans, söyleşi, panel, şiir dinletisi gibi 142 kültür etkinliğinde ve imza günlerinde yüzlerce yazar okurlarıyla buluşacaktır.
|
23.04.2009
|
|
|
Ramazan Bingöl’den 23 Nisan sürprizi |
RAMAZAN Bingöl Et Lokantası 23 Nisan dolayısıyla bugün ve yarın ailesi ile yemeğe gelen her masadaki bir çocuğa ücretsiz çocuk menüsü ve oyuncak hediye ediyor.
RB ÇOCUK KLÜBÜ adına açıklama yapan Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Bingöl; firma olarak geleceğimizin teminatı çocuklarımıza özel önem verdiklerini, sağlıklı gıda şartları yanında restoranlarımızda çocuklarımız için özel oyun odaları oluşturduklarını belirtti. Bingöl, bu oyun odalarında profesyonel çocuk eğitmenleri eşliğinde bilgisayar kullanımı ve sosyal beceri geliştiren oyuncakların da eğitiminin verilmekte olduğunu söyledi.
|
23.04.2009
|
|
|
Anayasa değişikliğine ihtiyaç var |
TBMM Başkanı Köksal Toptan, toplumun bütün kesimleri tarafından anayasa değişikliği ihtiyacının ortaya konduğuna dikkat çekerek, “Benim bildiğim kadarıyla Yargıtay’ın, Barolar Birliğinin, Odalar Birliği başta olmak üzere sivil toplum örgütlerinin, TÜSİAD’ın anayasa değişikliği önerileri var” dedi.
BİR UZLAŞMA KOMİSYONU BAŞARABİLİR
Köksal Toptan, ortaya konulacak olan teknikle kurulabilecek bir uzlaşma komisyonunun, toplumun bu kesimlerini dinlemek suretiyle bir çalışma yapması halinde Türkiye’nin ihtiyacı olan önemli bir anayasa değişikliğinin gerçekleşeceğini düşündüğünü söyledi.
Anayasa değişikliğine ihtiyaç var
Türkİye’nİn bir anayasa değişikliğine ihtiyacı olduğunu belirten TBMM Başkanı Köksal Toptan, toplumun bütün kesimlerinden bu anayasa değişikliği ihtiyacının ortaya konulduğunu söyledi. Toptan, Anayasa değişikliğine ilişkin olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile dün yaptığı görüşmenin içeriğine ilişkin sorusu üzerine, şunları kaydetti: ‘’Sayın Başbakan ile görüşmemizde Başbakan’ın daha önce kamuoyuna açıkladığı ve Anayasa değişikliği konusunda uzlaşma arayacağımız dediği konuları konuştuk. Bildiğiniz gibi bunlar ombudsmanlığın, daha önce çıkarmış olduğumuz kanun Anayasa değişikliği gerektirdiği için Anayasa’da yapılacak değişiklik ombudsmanlıkla ilgili değişiklik. İkincisi, Siyasi Partiler Kanunu, Seçim Kanunu ile ilgili yapılacak değişiklikler. Orada Sayın Başbakan parti içi demokrasinin daha iyi işlemesi bakımından bir takım değişiklikler düşündüğünü söyledi. Bireysel başvuru ile ilgili bir Anayasa değişikliği... Bunları konuştuk. Önümüzdeki süreçte muhtemelen önümüze bu konularla ilgili bir öneri gelebilir. Bu öneri geldikten sonra ben, böyle bir anayasa değişikliğinin parlamentomuzda, bütün tarafların, bütün grupların uzlaşma ile çözmesi için gayret sarf edeceğim. Belki Eylül ayında bizim başlattığımız ve 1 Ekim’e kadar süre verdiğimiz Uzlaşma Komisyonunda istediğimiz sonucu elde edemememiz, ortada üzerinde çalışılabilecek somut bir metin olmadığı için olabilir. O nedenle elimizde somut bir metin olursa, nelerde değişiklik istendiği ile ilgili çok açık bir metin olursa, o metin üzerinde uzlaşma arayışı daha somut sonuçlar verebilir. Daha çabuk sonuç elde edilebilir diye düşünüyorum.’’
Toptan, bugün TBMM Genel Kurulu’nda yapacağı konuşmada da bu konudaki görüşlerini söyleyeceğini belirterek, şunları söyledi: ‘’Türkiye’nin bir anayasa değişikliğine ihtiyacı var. Toplumun bütün kesimlerinden bu anayasa değişikliği ihtiyacı ortaya konuluyor. Benim bildiğim kadarıyla Yargıtayın, Barolar Birliğinin, Odalar Birliği başta olmak üzere sivil toplum örgütlerinin, TÜSİAD’ın anayasa değişikliği önerileri var. Ortaya konulacak olan teknikle kurulabilecek bir uzlaşma komisyonu, toplumun bu kesimlerini dinlemek suretiyle bir çalışma yaparsa Türkiye’nin ihtiyacı olan önemli bir anayasa değişikliği gerçekleşebilir diye düşünüyorum.’’
TBMM Başkanı Köksal Toptan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görev süresi ile ilgili soru üzerine de, ‘’Belki bir hukuki düzenleme gerekebilir. Ben TBMM’de bir teknik çalışma yaptırıyorum. Önümüzdeki günlerde belki yine bu konuyla ilgili olarak siyasi parti yöneticileri, grup başkanvekilleriyle istişare mahiyette bir görüşme yapabilirim’’ cevabını verdi.
“DTP’ye fayda sağlamaz”
TBMM Başkanı Köksal Toptan, DTP milletvekillerinin Genel Kurulda yapacakları oturma eylemiyle ilgili olarak kendisine bilgi verdiklerini belirterek, ‘’Ben bu tür eylemlerin demokrasimize çok fazla yararı olacağına, sağlamaya çalıştığımız kardeşlik havasına bir katkı sağlayacağına inanmıyorum. Ama böyle bir karar almışlar, uygulayacaklar’’ dedi.
|
23.04.2009
|
|
|
Bir yıldan önce ihracat artmaz |
TÜRKİYE İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, ihracatta 2010 yılının ilk veya ikinci çeyreğinden önce artış olmayacağını belirtti.
TİM: 1 yıldan önce ihracat artmaz
Büyükekşi, gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda, TİM’in 2001-2008 arasında her ay bir rekor açıkladığını dile getirerek, ‘’Güzel günlerdi, daha hoş, sıkıntılı olmayan bir dönemdi. Sıkıntılı bir dönem maalesef benim başkan olmamla birlikte başladı’’ dedi. TİM’in ihracatı arttırma konusundaki çalışmalar hakkında da bilgi veren Büyükekşi, ‘’ihracattaki düşüşün ne zaman duracağına’’ ilişkin bir soruya, ‘’2010 yılının birinci veya ikinci çeyreğinden önce ihracatta artış olmaz. Bizim hedefimiz şu anda bütçeye konulan rakamı yakalamak. Bunun için var gücümüzle çalışacağız’’ karşılığını verdi.
|
23.04.2009
|
|
|
Suriye ile ihracat arttı |
TÜRKİYE ve Suriye arasındaki siyasi ve ticari ilişkilerin geliştirilmesine yönelik çabalar ekonomik verilere yansıdı.
Suriye ile ticaret yüzde 30 arttı
Küresel ekonomik kriz nedeniyle ihracat ve ithalat hacmi küçülürken, Türkiye’nin Suriye’ye ihracatı 2009’un Ocak-Şubat döneminde yüzde 30,4 oranında artış gösterdi. 2008 yılının ilk iki ayında Suriye’ye 161 milyon dolarlık ihracat yapılırken, bu yılın ilk iki ayında bu rakam 210 milyon dolara yükseldi. Şam Ticaret Müşavirliği’nden alınan verilere göre, geçtiğimiz yılın Ocak-Şubat aylarında Türkiye’nin toplam ihracat hacmi 21 milyar 701 milyon dolar iken bu yıl 16 milyar 186 milyon dolar civarında kalarak, yüzde 25,4 oranında azaldı.
|
23.04.2009
|
|
|
İstek Vakfı kazılarında 4’ü muvazzaf 6 gözaltı |
Ergenekon soruşturmasında Beykoz'un Poyrazköy bölgesinde bulunan, Bedrettin Dalan’ın başkanlığını yaptığı İstek Vakfına ait arazideki kazıda, aralarında lav silâhı, el bombası, aydınlatma fişeği, sis bombası, türlü çapta fişek ve mermi ile patlayıcıların da yer aldığı çok sayıda mühimmat ele geçirilirken, 6 kişinin gözaltına alındığı ve bunlardan 4’ünün muvazzaf subay olduğu öğrenildi.
2’si emekli 6 subaya cephane gözaltısı
Ergenekon soruşturmasında Beykoz’da Bedrettin Dalan’ın başkanlığını yaptığı İstek Vakfı’na ait arazideki kazıda çok sayıda silah ve mühimmat bulundu. Kazı sonrası 4’ü muvazzaf subay, 6 kişi gözaltına alındı. Ergenekon soruşturması kapsamında, İstanbul Poyrazköy’deki İstek Vakfı’na ait arazide önceki gün başlatılan kazı çalışmalarında ele geçirilen muhimmatla ilgili soruşturma derinleştirildi, 6 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 6 kişinin 4’ü muvazzaf subay, 2’sinin de ordudan emekli olmuş subaylar olduğu belirtildi. Dünde Ergenekon soruşturmasını yürüten 3 savcı, kazı yapılan araziye geldi ve kazı çalışmaları tekrar başladı. Polis ve asker kazı çalışmasını birlikte yaptı. Önceki günkü kazıda, 1’i boş 10 lav silahı, 20 ses bombası, 10 adet sis bombası, 250 gram C4 ve 19 adet aydınlatma fişeği, 3 adet gösteri bombası, 10 adet dinamit lokumu, 350 adet mermi bulunmuştu.
|
23.04.2009
|
|
|
Faili meçhullere, özel yetkili savcı |
DİYARBAKIR Cumhuriyet Başsavcılığı, faili meçhul olay dosyaları için özel yetkili bir Cumhuriyet Savcısı görevlendirdi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca bir süre önce faili meçhul olay dosyaları bir araya getirilerek, bu soruşturmaların yürütülmesi için özel yetkili bir savcıya görev verildi. ‘’Haklarında daimi arama kararı bulunan dosyalar’’ olarak kayıtlara geçen faili meçhul olay dosyaları arasında, yazar Musa Anter’in 20 Eylül 1992’de Diyarbakır’da uğradığı silahlı saldırı sonucu ölmesi, Mardin Jandarma Alay Komutanı Albay Rıdvan Özden’in 14 Ağustos 1995 tarihinde, Mardin’in Savur ilçesine bağlı Ormancık köyü kırsal kesiminde açılan ateş sonucu iki korumasıyla şehit olması ve Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın 22 Ekim 1993 tarihinde operasyon için gittiği Lice’de şehit edilmesi olayları da yer alıyor.
Faili meçhul dosyalar arasında bulunan Şırnak’ın Güçlükonak ilçesine bağlı Koçyurdu köyünde 1996 yılında içerisinde 11 kişinin bulunduğu minibüsün uzun namlulu silahlarla tarandıktan sonra ateşe verilerek yakılması olayı da bulunuyor. Bu olayla ilgili olarak bazı basın yayın organlarında açıklamalarda bulunan dönemin Devlet Bakanı Adnan Ekmen’in de bu soruşturma kapsamında, özel yetkili savcı tarafından ifadesine başvurulacağı bildirildi.
|
23.04.2009
|
|
|
ÇYDD’de bursları kızlarına vermişler |
Ergenekon soruşturamasının 12. dalgası kapsamında Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) binalarında yapılan aramalarda, dernek üyesi ve yöneticilerin çocuklarına burs verildiği ortaya çıktı.
Çocuğuna burs verilenler arasında Niğde Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı da bulunuyor. Bu şekilde burs verilmesinin Dernekler Kanunu ve söz konusu derneğin tüzüğü ile çatışabileceği ve etik olmadığı belirtiliyor. Belgelere göre, Çağdaş Yaşam kendi yönetici ve üyelerinin çocuklarına da burs dağıtmış.
|
23.04.2009
|
|
|
15 PKK zanlısından 13’ü tutuklandı |
TÜRKİYE genelinde PKK terör örgütüne yönelik yapılan eşzamanlı operasyonlar kapsamında Batman’da gözaltına alınan 15 kişiden 13’ü tutuklandı.
Mardin’in Nusaybin ilçesinde de terör örgütü PKK’nın şehir yapılanmasında yer aldıkları belirtilen 5 kişi gözaltına alındı. Türkiye genelinde PKK’nın gençlik yapılanmasına karşı düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan, çoğunluğu öğrenci 15 kişi hakim karşısına çıkarıldı. Esnafa kepenk kapattırma, halkı eylemlere yönlendirme, kamu malına zarar verme, küçük yaştaki çocukları örgütleyip eylem yaptırma suçlamalarıyla mahkemeye sevk edilen zanlılardan 13’ü tutuklandı, 2 kişi ise serbest bırakıldı. Nusaybin’de de PKK terör örgütünün şehir yapılanmasında yer aldıkları belirtilen 5 kişi gözaltına alındı.
|
23.04.2009
|
|
|
RTÜK Başkanı ve 8 üye hakkında dava |
RADYO ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Zahid Akman ile biri eski 8 üye ve 5 bürokrat hakkında, ‘’idari yargı kararlarını uygulamamak suretiyle görevi kötüye kullanmak’’ suçundan, 1 yıldan 5 yıl 3 aya kadar hapisle cezalandırılmaları istemiyle dava açıldı.
Memur Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Mehmet Bozkurt tarafından açılan davanın iddianamesinde, görevden alınmasının ardından göreve iade davası açan eski RTÜK Daire Başkanı Cengiz Özdiker’in, açtığı davalardaki ‘’yargı kararlarının uygulanmadığı’’ gerekçesiyle RTÜK yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunduğu hatırlatıldı. İddianamede, Özdiker’in, Diyarbakır Bölge Müdür Yardımcılığına, daha sonra Adana Bölge Müdür Yardımcılığına, bunu takiben Adana Bölge Müdür Vekilliğine ve uzman denetçiliğe atanmalarında idari yargı kararlarını yerine getirmediklerinin anlaşıldığı kaydedildi.
|
23.04.2009
|
|
|
TÜİK’ten “telefon” uyarısı |
TÜRKİYE İstatistik Kurumu (TÜİK), kendisini kurum çalışanı olarak tanıtarak, telefonda bilgi almak isteyen kişilere karşı vatandaşları uyardı. TÜİK Başkan Vekili Ömer Toprak, kurumun telefonla anket uygulaması bulunmadığını vurguladı.
Vatandaşlardan dikkatli olmalarını isteyen Toprak, yüzyüze gerçekleştirilen anket öncesinde de mutlaka yazılı olarak bilgilendirme yapıldığını ve yetkili personelin kendisini görevli kimliğiyle tanıttıktan sonra sorularını yönelttiğini anlattı. Toprak, gerçekleştirdikleri anketlerde, söz konusu şikayetlerde yansıtıldığı gibi özel ürünlerin kullanımına yönelik sorulara yer verilmediğinin altını çizdi. Toprak bir soru üzerine de sadece kalite kontrol için telefonu kullandıklarını ifade ederek, bu koşulda da vatandaşlardan yeni kişisel bilgi istenmediğini, sadece eldeki verilerin kontrol edildiğini ve anketöre yönelik sorular sorulduğunu belirtti.
|
23.04.2009
|
|
|
Cudi Dağı’nda petrol umudu |
TÜRKİYE Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Şırnak yakınlarındaki Cudi Dağı’nda ABD’li Chevron şirketiyle petrol arayacak.
TPAO Batman Bölge Müdürlüğü yetkilileri, TPAO’nun ortak olduğu Amerikan firması Chevron ile ortaklaşa Cudi Dağında petrol arayacağını belirterek, bununla ilgili olarak Cudi-1 kuyusu için lokasyon çalışmalarına başlandığını söylediler. Silopi’ye 25 kilometre uzaklıktaki Cudi-1 kuyusu için hazırlıkların başladığını ifade eden yetkililer, ‘’Önümüzdeki ay tamamlanacak lokasyondan sonra sondaj ekibi de bölgeye giderek, çalışmaları başlatacak. Cudi-1 bizim için yeni bir sahadır. Burada 4 bin metrelik derinlik hedefliyoruz. Bu kuyuda petrol bulunması halinde Cudi Dağı’nda yeni sondajlar açabiliriz’’ dediler.
|
23.04.2009
|
|
|
Obama’ya başörtülü danışman |
OBAMA'YA Müslümanların yaşadığı sorunları, başörtülü Dalia Mogahed anlatacak. Obama yönetimi, İslâm dünyasıyla ilişkileri düzeltmek için yeni bir adım daha attı.
Başkanın danışman kadrosuna başörtülü bir isim katıldı. Gallup Müslüman Araştırmaları Merkezinde çalışan Mısır asıllı Dalia Mogahed, Obama’ya Müslümanların karşılaştıkları önyargı ve yaşadıkları sorunlar konusunda danışmanlık yapacak.
Mogahed yaklaşık 30 yıl önce ailesiyle birlikte ABD’ye göç etmişti. Atama, Arap ülkelerinde genellikle memnuniyletle karşılandı, ama Araplar yine de temkinli. Bu adım, Obama’nın, Bush döneminde İslâm ve Arap dünyasında oluşan olumsuz imajını giderme girişiminin bir parçası olarak görülüyor.
|
23.04.2009
|
|
|
3 ayda, kazalarda 555 kişi öldü |
TÜRKİYE'DE 2009 yılının ilk 3 ayında 62 bin 685 trafik kazası meydana geldiği, bu kazaların 555 kişinin ölümüne, 30 bin 75 kişinin yaralanmasına neden olduğu bildirildi.
Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Hizmetleri Başkanlığı’nın verdiği bilgiye göre, 2009 yılının Ocak, Şubat ve Mart aylarında 444’ü ölümlü, 17 bin 102’si yaralamalı, 45 bin 139’u da maddi hasarlı olmak üzere toplam 62 bin 685 trafik kazası meydana geldi. 50 bin 609’u yerleşim yerinde, 12 bin 76’sı ise yerleşim yeri dışında meydana gelen kazalarda, toplam 555 kişi yaşamını yitirdi, 30 bin 75 kişi yaralandı, 183 milyon 608 bin 258 TL tutarından da maddi hasar meydana geldi. Bu yılın ilk 3 ayının trafik bilançosuna göre, ölümlü, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazalarının en fazla yaşandığı illerin başında İstanbul, Ankara ve İzmir geliyor.
|
23.04.2009
|
|
|
Mescid-i Aksa buluşması |
İstanbul önemli bir programa ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 25 Nisan Cumartesi günü Zeytinburnu Sanat ve Kültür Merkezi’nde Uluslararası Mescid-i Aksa Sempozyumu düzenlenecek.
İstanbul’da Mescid-i Aksa Sempozyumu
İSTANBUL önemli bir programa ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 25 Nisan 2009 Cumartesi günü Zeytinburnu Sanat ve Kültür Merkezi’nde Uluslar arası Mescid-i Aksa Sempozyumu düzenlenecek. İsrail’in kazı çalışmalarını bahane ederek yıkmaya çalıştığı Mescid-i Aksa’yı kurtarmak için İslâm dünyasındaki sivil toplum kuruluşları harekete geçti. Filistin ve bir çok ülkeden aktivist ve konunun uzmanı tarihçilerin katılacağı sempozyum, İstanbul Barış Platformu tarafından düzenleniyor. “İsrail Kazdıkça Kanayan Yara” sloganıyla organize edilen sempozyumla ilgili İstanbul Barış Platformu tarafından yapılan basın açıklamasında şunlar kaydedildi: “İnsanlığın ortak mirası olan Mescid-i Aksa, eğer önlem alınmaz ise yakın bir gelecekte İsrail tarafından yok edilme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Mescid-i Aksa Sempozyumu ile, Mescid-i Aksa’nın günümüzde karşı karşıya olduğu tehditler, siyonizmin Aksa’ya, Kudüs’e ve halkına yönelik uyguladığı ihlâller, bölge uzmanları, kanaat liderleri ve insan hakları gözlemcilerinin tespitleri ışığında gündeme getirilecektir. Mescid-i Aksa Sempozyumu ile mescit altında sürdürülen kazılara son verilmesi, Aksa ve çevresindeki mabetlere konan tadilat yasaklarının kaldırılması, Mescid-i Aksa ve çevresinin ivedi olarak korunmasında uluslararası toplumun harekete geçirilmesi hedeflenmektedir. Sempozyumun başta Filistin olmak üzere Uzakdoğu’dan Amerika’ya, dünyanın farklı bölgelerindeki kanaat önderlerini ve halkları Mescid-i Aksa duyarlılığı etrafında birleştirmesi; barış ve adaletten yana olan insanlığın gündeminde olan bir meselenin çözümüne katkıda bulunması amaçlanmaktadır.
|
23.04.2009
|
|
|
Krize Bediüzzaman reçetesi |
Yenİ Asya Gazetesi Trabzon Temsilciliği tarafından, Trabzon’da Zorlu Grand Otel’de ‘’Küresel Kriz ve Bediüzzaman Said Nursi’nin İktisat Görüşü’’ konulu panel düzenlendi. Yeni Asya Gazetesi İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, yaşanan küresel ekonomik krizin, insanların yaptığı israflardan kaynaklandığını ifade etti.
“Bir suç, suçun durumuna göre cezayı gerektirir. Ekonomik krizin sebepleri ve çözüm çareleri üzerine uzmanlar tartışır, ancak ben konunun manevî boyutu ile ilgilendiğimi belirtmek isterim” diyen Kutlular konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘’Bu sene de bir ekonomik kriz var. Bütün dünyaya yayılıyor ve sıkıntılarıyla birlikte yayılacak. Biz bunu az sıkıntılı olarak atlatma temennisinde bulunuyoruz. Bunu aşabilmek için de dinimizin bize emrettiği çok güzel şeyler var. Birincisi zekât, diğeri ise sadakamız ve yardımlaşmamız. Kardeşlik varsa mutlaka yardımlaşmayı beraberinde getirmesi lâzım. Saygı ve yardımlaşma olduğu zaman zaten o toplum sıkıntı çekmiyor. Çünkü birbirinin yardımına koşuyor. Hem ibadet olarak, hem de insan olarak bunu yapıyor. Ama biz son zamanlarda bunları da unuttuk, çok müsrif olduk. Eskiden ekmek kuru olsa yine tüketilirdi. Ama şimdi kuru olduğu zaman bile yenmiyor. Biz bunu yapıyoruz, diğer ülkeler ise daha müsrif davranıyorlar.’’
Kutlular, insanların ihtiyaçları dışında satın aldıkları ürünlerin gereksiz israfa yol açtığını belirterek, ‘’Bunların sıkıntıları bizlere dönüyor. Burada insanlık olarak kusurlarımızın affını dileyerek daima duâya ihtiyacımız var’’ dedi.
Açış konuşmasından sonra ise panele geçildi. Hamza Kara’nın yöneticiliğini yaptığı panele Gazi Üniversitesi (GÜ) öğretim üyeleri Prof. Dr. Atilla Yayla ile Prof. Dr. Ahmet Battal ve Araştırmacı-Yazar Nihat Derindere konuşmacı olarak katıldı.
Derindere konuşmasında Bediüzzaman Said Nursi’nin iktisat ile ilgili görüşlerinden bahsetti ve iktisatlı hayatından kesitler sundu. Toplumda Amerikan tarzı hayat modelinin yaygınlaştırılmak istendiğini belirten Derindere, “Bu, krizin habercisidir. Medeniyet fantezilerinin sunumundaki cazibe bütün insanları etkiliyor. Tüketim çılgınlığı maharetmiş gibi takdim ediliyor” dedi.
İnsanlığın israflarından örnekler veren Derindere daha sonra Bediüzzaman’ın kanaat ve iktisat dolu hayatından misaller verdi. Derindere şunları söyledi: “Bediüzzaman 1934 yılı Ramazan ve Aralık ayında aldığı gıdalar; 650 gram yoğurt, 450 gram pirinç, bir parça ekmek. Gıda ve iktisatta ne kadar ileri gitmiş. Herkesi kendi yaşayış modeline davet etmemekle birlikte, israftan kaçınmayı ve iktisatlı yaşamayı ısrarla ders vermiştir. Bediüzzaman genel hayatında az gıdayla idare eden biriydi, ama 1934 yılında neden bunu daha da azalttı. Üstad’a ilham edilen İktisat Risalesine bir hazırlık idi. Kendi hayat pratiğini oluşturup ondan sonra yazmaya başlıyor. Eser yedi esas üzerine yazılmıştır ve en çok dikkat çektiği husus gıda israfıdır. Bugün de insanlığın boğuştuğu sorunların başında gıda israfı gelmektedir.”
Daha sonra sözü devralan Prof. Dr. Ahmet Battal ise krize sebep olan piyasa şartlarından bahsettikten sonra Bediüzzaman’ın çözümlerini sundu. Prof. Dr. Atilla Yayla ise “Yapmamız gereken öncelikle bir sistem tartışmasıdır. İktisadî bir sistem tesis etmeliyiz. Şu anda dünyada ciddi bir ekonomik kriz var. Ekonomik krizin etkilerini 30-40 yıl sonra ancak bilimsel olarak ortaya koyabileceğiz. Bu kriz 1929’daki krizden daha kötü” diyerek ekonomik krizin sebeplerini ve ulaştığı boyutları anlattı. Krizin muhakkak 3-5 yıl içinde çözüleceğini ifade eden Prof. Dr. Yayla ancak bunun devlet eliyle olmayacağını ifade etti. Krizin halk tarafından çözüleceğini belirten Prof. Dr. Yayla, “Çözüldüğü zaman da devlet müdahalesiyle çözüldü sanılacak. Hayır kriz yukarıdan aşağıya doğru değil, aşağıdan yukarıya doğru çözülecektir. Çünkü halk artık hesabını yapmaya başlamıştır” dedi.
Panelin ardından ilköğretim, orta öğretim ve üniversite kategorilerinde Risale-i Nur bilgi yarışmasının ödül törenleri yapıldı. Dereceye girenlere ödüllerini Yeni Asya Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutlular ve bazı üyeler takdim etti. Daha sonra da Yeni Asya gazetesinin 40. yılı münasebetiyle Trabzonlu 40 yıllık okuyucularımza Hizmet Beratı takdim edildi.
Trabzon’da düzenlenen panele çevre il ve ilçelerden de yoğun bir katılım olduğu gözlendi. Dört saate yakın süren program, yüzlerce izleyici tarafından ilgiyle takip edildi.
|
KAHRAMAN ALPAK
23.04.2009
|
|
|
Göğüs kanserine karşı ceviz |
ABD’lİ araştırmacılar, kadınların ceviz yiyerek göğüs kanseri riskini azaltabileceklerini bildirdiler. Araştırmacılar, deneylerinde göğüs kanseri gelişen türden laboratuvar fareleri kullandılar.
Farelerin bir kısmına insanlar gibi günde bir avuç ceviz yedirilirken, diğerleri normal beslendi. Deneyin sonunda ceviz yiyen farelerde küçük ve az tümör oluştuğu ve bu farelerde göğüs kanserinin diğerlerine oranla çok geç oluştuğu belirlendi. Araştmacılar abur cubur yerine ceviz yemeyi tavsiye ediyor.
|
23.04.2009
|
|
|
Hackerlar Pentagon’a sızdı |
İnternet korsanlarının (hacker), ABD’nin şimdiye kadar üstlendiği ve Türkiye’nin de ortak olduğu, en pahalı silâh programı olan F-35 Saldırı Uçağı Projesine girmeyi başardığı bildirildi.
Wall Street Journal gazetesi, hükümette şu anda veya geçmişte yer alan Amerikalı yetkililere dayanarak, korsanların “Joint Strike Fighter” da denilen 300 milyar dolarlık programla ilgili verileri kopyalamayı başardığını yazdı. Gazetenin haberinde ayrıca, konuya yakın kaynaklara dayanılarak, sızmalardan en az birinin Türkiye’de ve ABD’nin müttefiki olan diğer bir ülkede meydana geldiğinin sanıldığı belirtildi. F-35 programına ilişkin en hassas bilgilerin internet bağlantısı olmayan bilgisayarlarda saklandığı kaydedilirken, bu sızmanın tehlikesi ve kaynağının henüz bilinmediği bildirildi.
|
23.04.2009
|
|
|
İnternette yeni bir kütüphane |
UluslararasI büyük kütüphanelerin seçilmiş eserlerinin yer aldığı “Dünya Sayısal Kütüphanesi” (DSK) internetten yayına başladı.
Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatının (UNESCO) Paris’teki genel merkezinde resmi açılışı yapılan ücretsiz “www.wdl.org” internet sitesinde, İngilizce, Arapça, Çince, İspanyolca, Fransızca, Portekizce ve Rusça dillerinde arama ve gezinme yapmak mümkün. Web sitesinde ayrıca 40’tan fazla dilde eser bulunuyor. Amerikan Kongresi’nden bir ekip tarafından ve Mısır’daki İskenderiye Kütüphanesi’nin sağladığı teknik destekle geliştirilen web sitesi projesine ayrıca Fransa’dan kütüphanelerle çeşitli ülkelerden kültür ve eğitim kuruluşları katkıda bulundu.
|
23.04.2009
|
|
|
Eczacılar sigara bıraktırma danışmanı oldu |
İstanbul Eczacı Odası tarafından düzenlenen eğitimler sonucu 100 gönüllü eczacı ‘’Sigara Bıraktırma Danışmanı’’ oldu.
Yapılan yazılı açıklamada, Türkiye’de eczacıların, halkın ilk danıştığı en önemli sağlık mesleği mensuplarından olduğu ifade edilerek, pek çok önlenebilir hastalığın temel sebebi olan sigarayla savaşta danışman olarak etkin rol alabilmeleri amacıyla ‘’Türkiye’de eczacıların sigarayı bıraktırmadaki rolü ve önemi’’ adlı bir proje tasarlandığı bildirildi. İstanbul Eczacı Odası, Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) ve ilaç firması Johnson&Johnson’un iş birliği ile başlatılan proje kapsamında eczacılara yönelik eğitimler düzenlendiği ifade edilen açıklamada, odaya kayıtlı 100 eczacının sigarayı bırakmada topluma danışmanlık verebilmek için eğitim aldığı kaydedildi.
|
23.04.2009
|
|
|
Çok pişmiş et zararlı |
Düzenlİ olarak çok pişmiş, neredeyse yanmış et tüketmenin pankreas kanseri riskini artırdığı bildirildi.
ABD’nin Minnesota Üniversitesinden Kristin Anderson ve ekibinin yaptığı araştırma, eti ızgarada ya da tavada pişirirken ısının azaltılması gerektiğini, yanan etin pankreas kanseri riskini yüzde 60 oranında artırabileceğini gösterdi. Amerikan Kanser Araştırmaları Derneği yıllık konferansında açıklanan araştırmada, bilim adamları 9 yıl boyunca sağlıklı 62 bin 581 kişinin beslenme alışkanlıklarını inceledi. Bu süreçte 208 pankreas kanserine raslandı. Eti çok pişmiş tercih edenlerin pankreas kanserine yakalanma riskinin, daha az pişmiş sevenlere ya da hiç et yemeyenlere göre yüzde 60 fazla olduğu belirlendi. Araştırmanın başındaki Anderson, et sevenlerin pişirme sırasında ısıyı azaltması ya da yanmış parçaları ayırması gerektiğini vurguladı.
|
23.04.2009
|
|
|
Dünya büyüklüğüne yakın dış gezegen |
Astronomlar, Güneş Sistemi’nin dışında şimdiye dek büyüklüğü Dünya’ya en yakın olan ve en parlak gezegeni keşfettiler.
İngiltere’deki Avrupa Astronomi ve Uzay Bilimleri Haftası konferansına katılan bilim adamları, şimdiye dek gözlenen dev dış gezegenlerin aksine Libra takımyıldızındaki dış gezegenin büyüklüğünün Dünya’nın iki katından az olduğunu belirttiler. Güneş Sistemi’nin dışında şimdiye dek 300 civarında dış gezegen keşfedildiğini ve bunların hepsinin Dünya’dan büyük olduğunu belirten astronomlar, keşfedilen gezegenin büyük olasılıkla insan hayatı için çok sıcak olduğunu, çünkü yörüngesinin güneşe benzer yıldızı Gliese 581’e çok yakın olduğunu kaydettiler. Fransa’nın Grenoble Gözlemevinden Xavier Bonfils, büyüklüğü Dünya’nın 1,9 katı civarında olan yeni gezegenin şimdiye dek gözlenen kütlesi en küçük dış gezegen olduğunu söyledi. İsviçre’deki Cenevre Gözlemevinden Michal Mayor isimli gökbilimci de yeni gezegenin kayalık ve büyüklüğünün de Dünya’nın iki katından daha az olduğunu belirterek, “Dünya’nın ikizini arayışta bir adım daha attık ve şimdi büyüklükleri Dünya’ya çok yakın, çok daha küçük gezegenleri tespit edecek cihazlara sahibiz” diye konuştu.
|
23.04.2009
|
|
|
|