"Gerçekten" haber verir 23 Nisan 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Görüş

Milli hâkimiyet

Yıl 1920.

Günlerden 23 nisan.

TBMM açılır.

Hatimler yapılır, Buhari-i Şerifler okunur.

Osmanlı devleti son anlarını yaşamaktadır.

Bir ülkede adeta iki idare vardır.

Anadolu’nun birçok ili işgal altındadır.

Osmanlı’dan arta kalan hamiyetkâr ordu mensupları ve ülkesini canı gibi seven insanlar “Kuva-i Milliye” etrafında kenetleşirler.

Padişah çaresizdir. İstanbul işgal altındadır.

İşte bu atmosfer içinde TBMM açılmıştı.

Arabistan, Mısır, Libya, Suriye, Irak ve Avrupa’daki topraklarımız da elden çıkmıştı.

Avrupa’nın vampir iştahlı devletleri milletimizi tamamen tarih sahnesinden silmek istiyorlardı. Anadolu’nun tam ortasında bir istiklal mücadelesi veriliyordu. Birçok direniş hareketi Ankara’daki oluşuma destek verdi.

Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, gönüllü alay komutanı olarak doğu cepesinde talebeleri ve milis kuvvetleri ile beraber savaşırken, Bitlis Müdafaası sırasında Ruslara esir düşmüş, üç yıla yakın kaldığı esaretten firar ederek İstanbul’a gelmişti. Enver Paşa’nın teklifiyle, İstanbul’da kuruluş aşamasında olan Darü’l-Hikmeti’l-İslâmiye’ye (bugünkü ‘Din İşleri Yüksek Kurulu’ anlamında) aza tayin edildi.

Anadolu’daki direnişe Bediüzzaman da destek veriyordu. İstanbul’u işgal eden İngilizlere karşı “Hutuvat-ı Sitte” isimli eseriyle mücadelesini yaparken, Ankara hükûmeti Bediüzzaman’ı ısrarla Ankara’ya davet etti.

Bediüzzaman “Siper arkasında mücahede etmek hoşuma gitmiyor” diyerek teklife yanaşmasa da, bir müddet sonra Eski Van valisi ve Tahsin Bey gibi dostlarının da ısrarlı davetleri sonucu 1922 yılının Kasım ayı ortalarında Ankara’ya gitti. Ankara’da alkışlarla ve “resmî hoşamedi”yle karşılanır, mecliste duâ eder ve on maddelik bir beyannâme neşreder.

Bu on maddelik beyannâmede, hâlâ önemle üzerinde durulması gereken devletin temel esaslarından bahseder. Eğer bu tavsiyelere o gün kulak verilseydi, ülkemiz bu gün maddî ve mânevî olarak daha müreffeh olacaktı.

Millî hâkimiyet yerine şahıs hâkimiyeti devlete hâkim oldu. Arızalı bir demokrasi, nice müdahaleler ile düşe kalka gidiyoruz.

Ama sonunda mutlaka müdahalelerden arındırılmış bir idare ve iradeye kavuşuruz inşallah.

RAŞİT YÜCEL

23.04.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis