|
|
|
Mizaha yeni bir boyut |
ALİ Ferşadoğlu’nun kaleme aldığı “Mizah ve Fıkralı Sohbetler” adlı eser geçtiğimiz ay Yeni Asya Neşriyat’tan çıktı. Kitap, 304 sayfadan oluşuyor.
İçerisinde bir çok konuyu barındıran eserin çıkış amacı günümüzde yozlaşan “espri, şaka, fıkra ve sohbet”lere yeniden anlam kazandırmak. Zira, insanların güldüğü kriterler—Müslüman dahi olsa—bu çağımızda değişmiş durumda.
İlk bakışta, diğer fıkra, hazır cevap tarzı bir kitap sanılsa da, yazar bununla sınırlı kalmamış. Hatta değişik fıkralara kitabın belli bir bölümünden sonra başlamış. Mizah, lâtife, eğlence kavramlarına değinen yazar, bu kelimelere Peygamber Efendimiz (asm) ve Bediüzzaman Hazretlerinin penceresinden bakıyor. Mizahın tarihsel sürecini, bu süreçte geçen aşamaları ve kültürümüzdeki mizah şahsiyetlerini kısa kısa anlatıyor. Zannedersem, piyasada bu kitap tarzında benzer bir çalışma olmaması dolayısıyla da bir ilk özelliğinde. Zira anlatılan bölümlerde, ilk önce Risâle-i Nur eserlerinden alıntı yaparak konuyu açıklamış daha sonra buna uygun bir fıkra/sohbet seçmeye çalışmış. Kitabın bu özelliği ise sürekli olarak ders yapan, sohbet yapan kişilere geniş bir yelpaze tutuyor.
Günümüzdeki güncel olayları, okunması ve anlaşılması gereken meseleleri seçmiş. Bunların sonuna da okuyucuyu dinlendirecek, tebessüm ettirecek bölümler yerleştirmiş. Kitabın sonuna doğru yakın zamanda yaşanan hadiselere yer vererek mecrasını mizahın çeşitli bölümlerine kaydırmış. Benim kitabı bitirmem bir buçuk, iki günümü aldı. Yani elinize alıp, zihninizi fazla yormadan okuyabilirsiniz. Ayrıca kitabı okurken fıkra kitabı olarak değerlendirmeyin. Bölümlerde geçen konuları özellikle başlangıç kısmında olan Risâle-i Nur’dan alıntıları dikkatli bir biçimde okuduğunuz zaman altındaki fıkraların bir anlam kazandığını göreceksiniz.
Kitabın eksi yönü olarak değerlendirebileceğim yanı ise, ilk başta anlattığı bir iki olayı ileride tekrarlaması ve bazı bilindik fıkralara yer verilmesi. İkinci olarak da “Mizah ve Bediüzzaman” bölümü biraz daha açılabilirdi.
Tashih bakımından sınırlı sayıda hatasını görebildiğim kitapta teknik detaylara oldukça özen gösterilmiş.
|
FURKAN DEMİR
22.04.2009
|
|
|
Midyat’ta Kutlu Doğum coşkusu |
Midyat Belediyesi ve Midyat Köyleri Kültür ve Dayanışma Derneği (MİKAD) tarafından Kutlu Doğum Haftası faaliyetleri kapsamında Kocatepe İlköğretim Okulu Konferans salonda düzenlenen faaliyete, Belediye Başkan Vekili M. Necati Güneştan, Millî eğitim Şube Müdür Yardımcısı M. Salih Aslan, sivil toplu kuruluşu temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Ceyhun Emre Teoman’ın sunumunu üstlendiği gece, Ankara Kocatepe Camii Müezzini Nurettin Okumuş’un Kur’ân Tilâvetiyle başladı. Ceyhun Emre Teoman’ın, Hazreti Muhammed’in hayatından kesitlerle anlatımı sırasında iki semazenin sahnedeki gösterileri izleyenleri büyüledi. Program sırasında bazı vatandaşlar gözyaşlarına hakim olmadı. Peygamberimize duyulan özlem ve Peygamber aşığı konulu program beğeniyle izlendi. Katılımın yüksek olması sebebiyle bazı vatandaşlar ayakta kaldı. Midyat Belediye Başkan Vekili M. Necati Güneştan, katılımın yüksek olduğunu işaret ederek, bu Peygambere duyulan özlemin işareti olduğunu ifade etti. Güneştan, “Ne mutlu böyle bir Peygamberin ümmetiyiz. Hazreti Muhammed’e duyulan özlemi benzer etkinliklerle sık sık yapmamızda fayda var. İlçemiz adına çok güzel oldu. Bu yüzden programda emeği geçenlere teşekkür ederim.” diye konuştu. MİKAD Başkanı Mesut Sancar, benzer faaliyetlerin zaman içerisinde yapılmaya gayret edileceğini söyledi.
Gecede, MİKAD gönüllerince okunan 1001 Hatim, 180 milyon 908 bin Salâvat-ı Şerif, 455 Yasin-i Şerif ve bin İhlâs süresinin duâsı, geceye özel dâvetli olarak gelen Ankara Kocatepe Camii Müezzini Nurettin Okumuş tarafından yapıldı.
|
22.04.2009
|
|
|
Karadenizli balıkçıları dünya tanıyacak |
NORVEÇ’İN Bergen Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Stale Knudsen, Karadeniz bölgesindeki balıkçıların sosyo ekonomik yapısını anlatan ve İngilizce olarak kaleme aldığı ‘’Modern Türkiye’nin Balıkçıları ve Bilim İnsanları’’ adlı kitabının Avrupa ve ABD’de satışa sunulduğunu söyledi.
Doç.Dr. Knudsen, proje çalışmasına katılmak için geldiği Çanakkale’de, yaptığı açıklamada, 1990’lı yıllarda doktora tezini tamamlamak amacıyla geldiği Trabzon’da, küçük bir balıkçı kasabasında 1 yıl boyunca yaşadığını, sonraki yıllarda da sürekli bölgeye gittiğini söyledi.
Bu sırada, balıkçılıkla uğraşan ailelerle yakın ilişki kurduğunu, ailelerin hayat tarzlarını gözlemleme fırsatı yakaladığını, balık avına çıktığını anlatan Knudsen, böylelikle doktora tezini Trabzon’da tamamladığını belirtti. Knudsen, Avrupa ve ABD’de basımı gerçekleştirilen kitabının o dönem yaptığı inceleme ve araştırmaları içerdiğini, bunlara bazı verileri de eklediğini belirterek, ‘’bilimsel araştırmalarımda, çok fazla anket kullanmıyorum. Genelde araştırdığım toplumun içine girip, gözlemliyor ve yaşıyorum. Kitabımda balıkçılarla yaptığım sohbetler ile hayat tarzlarını da ele aldım’’ dedi.
Karadeniz’de bir kapitalleşmenin söz konusu olduğunu, ilk geldiği yıllarda yaşadığı kasabada balıkçılıkla uğraşan 28 aile şirketinin bulunduğunu, bu şirketlerin sayısının daha sonra çeşitli nedenlerle 8 ya da 9’a düştüğüne işaret eden Knudsen, ayakta kalan şirketlerin daha da büyüdüğünü, teknelerini daha modern ve donanımlı hale getirdiğini, küçük ölçeklilerin ise daha da küçüldüğünü ifade etti. Knudsen, kitabının şu an için Türkçe çevirisinin olmadığını, ancak Türkçe yayımlanması için çabalarının sürdüğünü bildirdi.
|
22.04.2009
|
|
|
Da Vinci Şifresi’nin devamı geliyor |
DAN Brown’ın “Da Vinci Şifresi” adlı, bütün dünyada çok satılan kitabının devamı niteliğindeki “The Lost Symbol” (Kayıp Simge) Sonbaharda yayımlanacak.
Random House yayınevinin internet sitesinde yer alan açıklamada, kitabın ilk etapta 5 milyon adet basılacağı ve Eylül ayında öncelikle ABD, Kanada ve İngiltere’de satışa sunulacağı belirtildi. Kitapta, Da Vinci Şifresi’nin baş kahramanlarından Robert Langdon’un 12 saat içinde yaşadıkları anlatılıyor. Yayımlandığı 2003 yılından bu yana 70 milyon adet satılan “Da Vinci Şifresi” Katolik Kilisesi hakkındaki tartışmalı iddiaları yüzünden Vatikan’ın ve Katoliklerin tepkisini çekmişti.
|
22.04.2009
|
|
|
|