Esnaf ve Sanatkârlar Derneği tarafından organize edilen “Bir Anayasa Nasıl Sivil Olur?” konulu panelde konuşan Prof. Dr. Mustafa Kamalak, anayasanın neden değişmesi gerektiğini şu sözlerle anlattı: “Çünkü, bu anayasa bir darbe anayasasıdır. Dolayısıyla darbecilerin zihniyeti, felsefesi, bu anayasanın bütün maddelerinde aşağı yukarı maddeleri kendi varlığını sürdürmektedir. “
AKP'Lİ SÖNMEZ DARBE ANAYASASINI SAVUNDU
Prof. Dr. Mustafa Erdoğan da, 80 yıldır toplum olarak yaşadığımız pek çok problemin büyük bir kısmının anayasadan kaynaklandığına dikkat çekti. Anayasa Komisyonunun AKP’li Üyesi Hasan Sönmez ise anayasanın tamamının değişmesi yönündeki yaklaşımlara katılmadığını belirtti. Sönmez, “Anayasanın birinci maddesine bakıyorum, (Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir) diyor. Bunun neyini değiştireceğim?” dedi.
Anayasa hemen değişmeli
Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kamalak, mevcut anayasanın 15 kez değişikliğe uğramasına rağmen, baskıcı, tahakkümcü yapısının değişmediğini belirterek, Türkiye’nin hiç şüphesiz bir anayasa yapma ihtiyacı bulunduğu kaydetti.
Esnaf ve Sanatkârlar Derneği (ESDER) tarafından organize edilen ‘’Bir Anayasa Nasıl Sivil Olur?’’ konulu panel, Nevşehir’in Kozaklı ilçesindeki Diva İbis Oteli’nde yapıldı.
Sivil anayasanın nasıl olması gerektiği yolundaki görüşlerin bildirildiği ve geçmiş ve mevcut anayasaların değerlendirildiği paneli Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Salim Uslu yönetti. Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Mustafa Kamalak, yaptığı konuşmada, bir anayasanın nasıl sivil olacağı değil, nasıl olması gerektiği konusunun sorgulanmasını istedi. Kamalak, konuşmasında şu görüşlere yer verdi: ‘’Sivil anayasa, silâhlı gücün, siviller tarafından denetlenebildiği bir anayasadır. Doğrudur. Somuta yönelelim. Türkiye’nin bir anayasa yapma ihtiyacı var mıdır? Hiç şüphesiz. Çünkü mevcut anayasa tam 15 kez değişikliğe uğramış, 85 civarındaki maddesi değişmiştir. İç yapısı bozulmuş ama felsefesi değişmemiştir. Baskıcı, tahakkümcü yapısı değişmemiştir. Bunun değişmesi lazım. Neden değişmesi lâzım? Çünkü, bu anayasa bir darbe anayasasıdır. Dolayısıyla darbecilerin zihniyeti, felsefesi, bu anayasanın bütün maddelerinde aşağı yukarı maddeleri kendi varlığını sürdürmektedir. Sadece bu anayasa mı? Hayır. Daha öncekilerde de durum böyle. Bizdeki anayasalar, terbiye ve tehdit metinleridir. Halkı terbiye edecek, halk adına birileri çıkar da söz söyleyecek olursa, onu da tehdit edecektir. 1961 Anayasası da 1982 Anayasası da böyle. Terbiye anayasası diyoruz. Çünkü gücü elinde tutan, gemi benim diyen, belli güçlere göre, halk avamdır, en seçkin ifadesi budur.’’
‘’SİVİL ANAYASA HALKA DAYALI OLMALI’’
Panelistlerden Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yavuz Atar da bir anayasanın sivil olabilmesinin halka dayanması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
‘’Anayasanın sivil olabilmesi için halka dayalı olması lâzım, aşağıdan yukarıya doğru yapılması lâzım. Dolayısı ile de toplumun bütün kesimleriyle esnafı ile işvereniyle, işçisiyle, sanatçısıyla, çiftçisiyle akademisyenleri ile herkesin bu konuya sahip çıkması gerekiyor. Ülkelere baktığımız zaman anayasalar üç şekilde yapılıyor. Yani ülkemizde olan biçimde bunlardan biri. Bir takım güçler iktidarı ele geçiriyorlar ki bu genellikle de darbe yoluyla oluyor ve kendi siyasî düşüncelerini anayasa metni haline getiriyorlar. Elbette ki bir takım göstermelik referandumlar yapılıyor, halkın onayı alınıyor. Ama bu onay gerçek bir halk desteği sağlamıyor. Bu sadece bir görüntüden ibaret. Demokratik anayasa ile yapılan yöntem nedir? Bu da alttan kaynaklanan, yukarıya doğru tartışarak, geliştirilerek bir anayasa yapımı sürecidir. Halkın gerçek temsilcileri tarafından bir anayasa yapılırsa, bu sivil ve demokratik bir anayasa olur. Bizim anayasalarımız bugüne kadar Osmanlı döneminde dahi tepeden inme hiyerarşik yöntemle yapılmıştı. İçlerinde tabiî yer yer demokratik hükümler de yer almıştı.’’
“SORUNLARIN KAYNAĞI ANAYASA”
Panelin son konuşmacısı Hacettepe Üniversitesi İktisadî ve İdarî Bilimleri Fakültesi Hukuk Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Erdoğan da toplumun sorunlarının anayasadan kaynaklanmakta olduğunu söyledi. Erdoğan, ‘’Aslında anayasa bizim çoktandır yaşamakta olduğumuz gündelik hayat problemleri ile doğrudan ilgilidir. Son 30 yıldır, daha ileriye gidersek, son 80 yıldır toplum olarak yaşadığımız pek çok sorun, yaşadığımız talihsiz olaylar, problemlerimizin büyük bir kısmı anayasadan kaynaklanmaktadır. Bunun içindir ki anayasayı yeniden yapmak veya doğru anlamda bir anayasa yapmak, bizim birçok sorunumuzu kendiliğinden çözmeyebilir ama anayasadan kaynaklanan sorunları temizlemiş olabiliriz’’ şeklinde konuştu.
AKP’Lİ VEKİL DARBE ANAYASASINA SAHİP ÇIKTI
AKP Giresun Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Üyesi Hasan Sönmez, panelde yaptığı konuşmada, anayasanın tamamının değişmesi yönündeki yaklaşımlara katılmadığını söyledi. Sönmez, şunları söyledi: ‘’Doğrusunu söylemek gerekirse, bu benim şahsî görüşlerimdir ki bir hukukçu olarak, öteden beridir bu anayasanın tamamının değişmesi yönündeki yaklaşımlara katıldığımı söyleyemiyorum. Çünkü, anayasanın birinci maddesine bakıyorum, (Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir) diyor. Bunun neyini değiştireceğim? Türkiye Devleti bir Cumhuriyet değildir mi diyeceğim? Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir. Bunun gibi bazı maddeler var. Çalışmak herkesin hakkı ve ödevidir. Ne diyeceğim, çalışmak herkesin hakkı ve ödevi değil midir diyeceğim? Ya da çalışmak şunların hakkıdır ve ödevidir diğerlerinin değildir mi diyeceğim?’’
|