Haberler

AB’ye de Davos ruhu ile gidiyoruz

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ‘’Biz Avrupa Birliği’ne, önümüze koyduğu her şeyi kabul etme mantalitesi ile gitmiyoruz. AB’ye de Davos ruhu ile gidiyoruz’’ dedi. Bağış, AB’nin sadece hükümetin yürüteceği bir süreç olmadığını dile getirerek, şunları söyledi: ‘’Brüksel’de AB kapısını hep beraber aşındıracağız. AB’de eğer hukukunuzu korumayı biliyorsanız ve eğer iddianızda haklıysanız tek başınıza çoğunluk olabilirsiniz. AB kültürü bunu getiriyor.’’

Bağış: “Avrupa Birliği’ne ‘Davos ruhu’ ile

gidiyoruz”

DEVLET Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ‘’Biz Avrupa Birliği’ne (AB), önümüze koyduğu her şeyi kabul etme mantalitesi ile gitmiyoruz. AB’ye de Davos ruhu ile gidiyoruz’’ dedi. WOW Airport Otel’de Uluslararası Nakliyeciler Derneği’nin 35. Genel Kurul Etkinlikleri kapsamında düzenlenen ‘’AB ve Taşımacılık Sektörü’’ konulu konferansta konuşan Bağış, AB’nin, en önemli özelliklerinden bir tanesinin de devletle milletin barışık bir şekilde iş birliği içerisinde, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarıyla el ele vererek sorunları çözmesi kültürünü benimsemiş değerler birliği olduğunu belirtti. Bağış, AB’nin sadece hükümetin yürüteceği bir süreç olmadığını dile getirerek, şunları söyledi: ‘’Türkiye’nin artık gerçek bir demokrasi çağdaş bir ülke olması için hep beraber çalışacağız. Brüksel’de AB kapısını hep beraber aşındıracağız. AB’de eğer hukukunuzu korumayı biliyorsanız ve eğer iddianızda haklıysanız tek başınıza çoğunluk olabilirsiniz. AB kültürü bunu getiriyor. Biz Avrupa Birliği’ne (AB), önümüze koyduğu her şeyi kabul etme mantalitesi ile gitmiyoruz. AB’ye de Davos ruhu ile gidiyoruz. AB’de de ülkemizin çıkarlarını koruyacak, o dik duruşu sergileyeceğiz. Her zaman dik duracağız ama hiç bir zaman diklenmeyeceğiz.’’

10.04.2009

KÖKLÜ BİR DEĞİŞİKLİK SÖZ KONUSU OLMAYACAK

Değişiklikler ‘sivil anayasa’ taslağında gündeme getirildiği gibi köklü düzenlemeler taşımayacak. Anayasanın değiştirilemez ilkeleri ile kamuoyunda tartışma doğurabilecek maddelere dokunulmayacak. Anayasa değişikliği takvimi henüz netleşmese de 15 Nisan’dan sonra siyasî partiler arasında görüşme trafiğinin başlaması bekleniyor. Değişikliklerin bir kaç madde ile sınırlandırılması büyük bir hayal kırıklığı yaşattı.

PARTİ KAPATMADA VENEDİK KRİTELERİ ESAS OLACAK

Hükümetin önceliği siyasî partilerin güvence altına alınması. Parti kapatılmasının zorlaştırılması için Venedik Kriterleri olarak bilinen evrensel ölçüler esas alınacak. Böylece, şiddeti siyasî bir araç olarak kullanmadığı sürece partiler kapatılamayacak. Parti kapatma dâvâlarında siyasî partiler değil, söz ve eylemleri ile yasaya aykırı davranan parti üyeleri yargılanacak ve suçlu bulunurlarsa siyasî yasak getirilecek.

İhtİlâl anayasasIna makyaj

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 29 Mart öncesi yapılacağını açıkladığı sivil anayasa için AKP harekete geçti. Köklü değişikliğe uğramayacak anayasaya makyaj yapılacak.

Zaman’ın haberine göre, Anayasa değişikliği takvimi henüz netleşmese de 15 Nisan’dan sonra siyasî partiler arasında görüşme trafiğinin başlaması bekleniyor. Başbakan Erdoğan’ın yaklaşık bir hafta dinleneceği bu sürede kabine revizyonu ve Anayasa değişikliği çerçevesini netleştireceği öğrenildi. AKP, kendi önceliklerini belirlese de muhalefetin önerilerine açık olacak. Bu çerçevede CHP, MHP, DTP grupları ile görüşülecek. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve parti sözcüleri kapatma dâvâsının gerekçelerini göstererek AKP ile Anayasa değişikliği yapmayacaklarını söylemişti. MHP ise Anayasa değişikliği teklifine sıcak yaklaşıyor. AKP, Anayasa değişikliğinin CHP’nin de içinde yer alacağı geniş bir uzlaşma ile yapılmasından yana. Ancak anamuhalefet partisinin katı tutumunun sürmesi halinde CHP’siz formüller gündeme gelecek. AKP ile MHP’nin oyları Anayasa değişikliği için gerekli olan 367 rakamını aşıyor. DTP’nin değişikliklere büyük oranda destek vermesi bekleniyor.

PARTİ KAPATMADA VENEDİK KRİTERLERİ

AKP’nin önceliği siyasî partilerin güvence altına alınması. Parti kapatılmasının zorlaştırılması için Venedik Kriterleri olarak bilinen evrensel ölçüler esas alınacak. Böylece, şiddeti siyasî bir araç olarak kullanmadığı sürece partiler kapatılmayacak. Parti kapatma davalarında siyasî partiler değil, söz ve eylemleri ile yasaya aykırı davranan parti üyeleri yargılanacak ve suçlu bulunurlarsa siyasî yasak getirilecek. Parti kapatılmayacak, partili cezalandırılacak. Kapatma dâvâlarında tüzel kişilik devam edecek. Ceza suç işleten partiliye verilecek ve bu ceza da şiddetin savunulması durumunda geçerli olacak. Fikrinden dolayı dâvâ açılamayacak. Hakkında halen kapatma dâvâsı sürdüğü için bu düzenleme DTP’yi yakından ilgilendiriyor.

YEREL SEÇİMLER SON BAHARDA YAPILACAK

Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümü yerel seçim tarihî değişikliğini gündeme getirdi. Yerel seçimler 12 Eylül’ün ürünü olarak her beş yılda bir Mart ayında yapılıyor. Seçim kampanyası Ocak, Şubat, Mart gibi kış mevsiminin çetin olduğu aylara denk geliyor. AKP, Anayasa değişikliği ile bu tarihi sonbahara çekmeyi hedefliyor. Yerel seçimlerin Eylül-Ekim aylarına kaydırılması düşünülüyor.

AYM’NİN YAPISI DEĞİŞECEK

Anayasa Mahkemesi, son yıllarda ideolojik ve Meclis’in iradesine ipotek koyan kararlarıyla dikkat çekti. Siyaset kurumu, demokratik işleyişin önünü açabilmek için yüksek yargının yapısında değişikliği tartışıyor. Bunun için eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin’in mimarlığını yaptığı üye sayısının arttırılması formülü gündemde. Anayasa Mahkemesi’nin 11 yerine 21 üyeden oluşması, üçte birinin de Meclis tarafından seçilmesi düşünülüyor.

HYSK’NIN KARARLARI

YARGIYA AÇILIYOR

Yargı reformu kapsamında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda (HSYK) değişiklik yapılması masada. HSYK’nın disiplin, görevden alma, kadro dağıtımı gibi yetkilerinin yargı denetimine açılması talep ediliyor.

YÜZDE 1’LİK PARTİ MECLİS’E GİRECEK

TBMM’nin eski Başkanı Bülent Arınç’ın ısrarla istediği Türkiye milletvekilliği ile yüzde 10 barajı esnetiliyor. Bu sistemle yüzde 1 alan parti bile en azından 1 milletvekili ile Meclis’te temsil edilebilecek. Milletvekillerinin 450 tanesi seçim bölgelerinden gelecek. Geriye kalan 100 milletvekili partilerin oy oranına göre seçilecek.

OMBUDSMANLIK GELİYOR

Vatandaşların sorunlarını yargıya taşımadan çözebileceği ombudsmanlık sistemi öncelikler arasında. Osmanlı’dan İskandinavya’ya taşınan bütün AB ülkelerinde olan ombudsmanlıkla ilgili daha önce Meclis’ten yasa çıkmış ancak Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmişti. AKP, akil adamlardan oluşacak ombudsman sisteminin kurulabilmesi icin Anayasal altyapıyı oluşturmak istiyor.

10.04.2009

Sendikalar memnun

Hak-İş Yönetim Kurulu’ndan yapılan açıklamada, Hükümet’in, 1 Mayıs’ın tatil ilan edilmesi konusunda süreci başlatarak önemli bir adım attığı belirtildi.

Yönetim Kurulu’nun yazılı açıklamasında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, 1 Mayıs’ın resmî tatil ilân edilmesi yönündeki talimatının olumlu bir adım olduğu ifade edildi. 1 Mayıs konusunda korku ve kaygıların giderilmesi amacıyla yeni bir düzenleme yapılmasının demokratik açılımların devamı açısından son derece önemli olduğu vurgulanan açıklamada, 1 Mayıs’ın tatil ilân edilmesi konusunda Başbakan Erdoğan tarafından verilen talimatın gereğinin bir an önce yapılması istendi. Bu arada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, 1 Mayıs’ın tatil olması konusunda gerekli kanun tasarısını Bakanlar Kurulunda imzaya açtıklarını bildirdi.

10.04.2009

Beylikdüzü Belediyesi’ne operasyon: 24 gözaltı

AralarInda eski Beylikdüzü Belediye Başkanı Vehbi Orakçı’nın da yer aldığı 24 kişi gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre, İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince dün sabah saatlerinde Beylikdüzü’nde, ‘’Haksız kazanç’’, ‘’İhaleye fesat karıştırma’’ ve ‘’Dolandırıcılık’’ iddiaları kapsamında operasyon düzenlendi.

Operasyon kapsamında, aralarında Vehbi Orakçı’nın da bulunduğu 24 kişi gözaltına alınırken, Jandarma ekiplerinin Beylikdüzü Belediyesi’nde arama yaptığı öğrenildi. Beylikdüzü Belediye Başkanı Yusuf Uzun, yaptığı açıklamada, savcılığın yürüttüğü bir tahkikatın söz konusu olduğunu belirterek, ‘’2004 yılından bugüne eski dönemle ilgili adlî makamlar çalışma yapıyor. Bu aşamada daha fazla bilgi vermem söz konusu değil’’ dedi. Uzun, gazetecilerin, ‘’Siz herhangi bir suç duyurusunda bulundunuz mu?’’ sorusuna ise ‘’Hayır’’ cevabını verdi.

10.04.2009

Yasin Hayal’e 3 yıl 4 ay hapis

Trabzon’dakİ Mc Donalds’ın kapısına bomba koyarak 6 kişinin yaralanmasına sebep olduğu iddiasıyla yeniden yargılanan Yasin Hayal, 3 yıl 4 ay hapis ile 183 TL para cezasına çarptırıldı.

Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya “Hrant Dink cinayeti dâvâsı” kapsamında Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan sanık Yasin Hayal getirilmedi. Dâvâyı karara bağlayan mahkeme heyeti, Hayal’e “kişilerde korku, kaygı ve panik yaratacak biçimde patlayıcı madde kullanma”, “patlayıcı madde atarak 6 kişinin yaralanmasına yol açma” ve “patlayıcı madde atarak bir kişinin aracına zarar verme” suçlarından toplam 3 yıl 4 ay hapis ile 183 TL para cezası verdi.

10.04.2009

Kıbrıs’ta Ergenekon tartışması büyüyor

KKTC’deki ana muhalefet UBP Genel Başkanı Derviş Eroğlu, Türkiye’deki Ergenekon soruşturması iddianamesinde adı geçmesinden dolayı, soruşturma yapılması talebinde bulunulması konusunda, ‘’Aslında dâvâ açması gereken taraf benim, o hakkım saklıdır’’ dedi.

Kıbrıs’ta Ergenekon tartışması

KKTC'DEKİ ana muhalefet Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Derviş Eroğlu, Türkiye’deki Ergenekon soruşturması iddianamesinde adı geçmesinden dolayı, KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer’in, söz konusu iddiaların araştırılması için Başsavcılıktan soruşturma yapılması talebinde bulunması konusunda, ‘’Aslında dava açması gereken taraf benim, o hakkım saklıdır’’ dedi. UBP Genel Başkanı Derviş Eroğlu, partisinin Lefkoşa Gönyeli mitinginde, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, şunları söyledi: ‘’Biz, bunları ciddiye almıyoruz. Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) oylarını kaybettikçe ne yapacağını şaşırmıştır. Büyük bir şaşkınlık içerisinde ne olduğunu bilmediği metinleri bile oy getirecek düşüncesiyle kullanmaya çalışıyor. UBP böyle bir olay içerisinde olmaz, olamaz.’’ Soruşturma talebi konusunda avukatlara danışacağını belirten Eroğlu, ‘’Aslında dava açması gereken taraf benim, o hakkım saklıdır’’ diye konuştu.

10.04.2009

Türk Hava Yolları kârını yüzde 327 artırdı

THY'NİN 2008 yılı net kârı, 1.134 milyon TL olarak gerçekleşti.

THY’den yapılan yazılı açıklamada, 2008 yılına ait konsolide malî tabloların İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’na gönderilerek, açıklandığı belirtildi. Mali tablolara göre 2008’de THY’nin net kârının, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 327 artışla 1.134 milyon TL olarak gerçekleştiği kaydedilen açıklamada, satış gelirleri yüzde 26 artışla 6 milyar 123 milyon TL’ye ulaşırken, tarifeli hizmet gelirlerinin yüzde 78’inin dış hatlardan, yüzde 22’sinin ise iç hatlardan elde edildiği aktarıldı. Açıklamada, yıl başında 102 olan uçak sayısının yıl sonunda yüzde 25 artışla 127 olduğu, Arzedilen Koltuk Kilometre’deki (AKK) yüzde 11 artışa paralel olarak yolcu sayısının yüzde 15 artışla 22 milyon 597 bine, taşınan kargonun ise yüzde 8 artışla 203 bin tona ulaştığı, doluluk oranının ise 1,2 puan artışla yüzde 73,9’a çıktığı ifade edildi.

10.04.2009

Reel sektör yaralandı

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, reel sektörün yaralandığını ve sendelediğini söyledi. “Artık seçim bittiğine göre zaman hizmet yapma zamanıdır” diyen Vardan, “Türk halkının siyasî istikrarı bozacak bir sonucun oluşmasına müsaade etmediği, ancak yapısal değişim yönündeki beklentilerini sandığa yansıtarak çözüm talebini ortaya koyduğunu’’ dile getirdi.

Reel sektör yaralandı ve sendeledi

MÜSTAKİL Sanayici ve İşadamları Derneği Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, Türkiye’de bugün finans sektörünün ayakta olduğunu, ancak reel sektörün yaralandığını ve sendelediğini vurguladı. MÜSİAD Genel Merkezi’nde gerçekleşen ‘’Ekonomi Basını Başarı Ödülleri’’ törenle sahiplerini buldu. Töreninde konuşan Genel Başkan Vardan, yarışmaya 150’ye yakın eserin katıldığını ifade ederek, ödül kazanan ekonomi medyasının yıldızlarını tebrik ederek başarılarının devamını diledi. Konuşmasında ülke gündemindeki konulara da değinen Vardan, ‘’Artık seçim bittiğine göre zaman hizmet yapma zamanıdır ve seçilenler de vaatlerini gerçekleştirmek durumundadır’’ dedi. ‘’Türk halkının siyasî istikrarı bozacak bir sonucun oluşmasına müsaade etmediği, ancak yapısal değişim yönündeki beklentilerini sandığa yansıtarak çözüm talebini ortaya koyduğunu’’ dile getiren Vardan, Hükümet’ten, reform sürecini tekrar ivmelendirmesi, halkın sandıkta verdiği bu mesaja kulak vererek çalışmalarını gözden geçirmesi, ekonomiyi canlandırıcı, üretimi artırıcı ve istihdam sağlayıcı uygulamalara hızla devam etmesinin beklendiğini kaydetti. Türkiye’de bugün finans sektörünün ayakta olduğunu, ancak reel sektörün yaralandığını ve sendelediğini vurgulayan Vardan, krizin kaynağı olan finans sektörünün güneşte şemsiye verip, yağmurda toplamasının sonucunun net olarak görüldüğünü kaydetti. Vardan, ihracatı ve üretimi arttırmak için yeni yol haritasını ve uygulanacak stratejileri sıraladı.

10.04.2009

Çiftçiyi elektrik çarpacak

KONYA Bölgesi Sulama Kooperatifleri Başkanı Şaban Güven, tarımsal sulama abonelerinin Meram Elektrik Dağıtım Anonim Şirketine (MEDAŞ) olan toplam borçlarının gecikme faizleriyle birlikte 600 milyon lirayı bulduğunu ve borcun yüzde 70’inin gecikme faizi olduğunu söyledi.

Güven, yaptığı açıklamada, Türkiye genelinde abonelerin borçlarının 2,5 milyar lirayı bulduğunu, bu borcun 1 milyar lirasının gecikme faizi olduğunu belirtti. Şaban Güven, küresel ısınmanın etkisiyle ortaya çıkan kuraklık sonucu istediği verimi alamayan çiftçilerin elektrik borçlarını ödeyemediğini ve bu borçların gecikme faizleriyle birlikte çok ciddi rakamlara ulaştığını bildirdi. Kuraklığın yanı sıra girdi maliyetlerinde yaşanan artışın da çiftçilerin sıkıntı yaşamasına sebep olduğunu ifade eden Güven, Konya’da çiftçilere ait 600 milyon liralık elektrik borcun yüzde 70’inin gecikme faizi olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti: “Çiftçiyi perişan eden bu borca çözüm için çalmadığımız kapı kalmadı. Sorunumuza acil çözüm bekliyoruz. Bizden nisanın 15’ine kadar süre istediler ve bu sorunu çözeceklerini bildirdiler. Türkiye genelinde toplam borç 2,5 milyar lirayı buluyor. Çiftçinin bu haliyle borçları ödemesine imkan yok.’’

10.04.2009

Bakan Şimşek hayal dünyasında

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, MÜSİAD’da yaptığı konuşmada Türkiye’nin konumunu “oldukça iyi” olarak yorumladı. Şimşek, şöyle dedi: ‘’Bugün Doğu Avrupa, Latin Amerika veya Batı Avrupa ile karşılaştırın, bankacılık sektörünün dinamikleri, hane halkının durumu açısından aslında Türkiye’nin konumu oldukça iyi, ama bu kötümserlik bulaşıcı. Bunu da aşmamız lâzım.”

Devlet Bakanı Şimşek şaşırttı

DEVLET Bakanı Mehmet Şimşek, MÜSİAD’da yaptığı konuşmada Türkiye’nin konumunu “oldukça iyi” olarak yorumladı. Şimşek, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneğinin (MÜSİAD) ‘’Ekonomi Basını Başarı Ödülleri’’ töreninde yaptığı konuşmada G-20 Zirvesi’nde çok önemli kararlar alındığını ifade ederken, krizin küresel olması sebebiyle çözümünün de küresel olması gerektiğini, küresel krizden çıkış için çok yönlü bir çabanın şart olduğunu söyledi. ‘’Küresel krizi ancak dünyayla birlikte aşarız. Keşke bizim sihirli değneğimiz olsa, aşabilsek’’ diyen Şimşek, Türkiye’de hane halkının borçluluk seviyesinin diğer bölgeler ve ülkelerle karşılaştırıldığında düşük olduğunu kaydetti. Şimşek, şöyle devam etti: ‘’’Bu krizden güçlü bir şekilde çıkabilecek miyiz, yoksa buradan çıkış çok yavaş mı olacak?’ sorusu kısmen dünya ile ilişkili, kısmen kendi iç dinamiklerimizle ilişkilidir. Bugün Doğu Avrupa, Latin Amerika veya Batı Avrupa ile karşılaştırın, bankacılık sektörünün dinamikleri, hane halkının durumu açısından aslında Türkiye’nin konumu oldukça iyi, ama bu kötümserlik bulaşıcı. Bunu da aşmamız lazım. Ciddi bir şekilde orta vadeli bir mali çerçeve üzerinde çalışıyoruz. Bu süreci iyi kullanıp, kaldığımız yerden reformlara devam edeceğiz. 2008’de güzel reformlar yapıldı. Daha yapılacak çok da iş var. Dünya ile birlikte Türkiye bir şok yaşıyor. Bu şok bizim kontrolümüzde olan bir şok değil. Bize özgü kaygılardan kaynaklanmıyor. Türkiye’de toparlanma süreci hızlı olur. Ben buna inanıyorum.’’

10.04.2009

MÜSİAD’DAN YENİ ASYA’YA ÖDÜL

MÜSİAD’IN bu yıl 9’uncusu düzenlenen ‘’Ekonomi Basını Başarı Ödülleri’’ sahiplerini buldu. Vardan’ın konuşmasının ardından yarışmanın bu yılki jürisine teşekkür plâketi sunuldu.

Törende, MÜSİAD Özel Ödülü, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin ile Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’a verildi. Ödülünü MÜSİAD Başkanı Vardan’ın elinden alan Yılmaz, ödül almanın sorumluluk almak olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: ‘’Görevi, kendisine verilen vazifeyi yapmak olan bir kurumun başkanı olarak, bu ödülü kesinlikle hak ettiğimizi düşünmüyoruz. Çünkü ulaşmamız gereken hedefler vardı. O hedeflere varamadık. Ancak aldığımız kararlarla, o hedeften çok uzaklaşmanın getireceği yükleri bir miktar azalttığımızı düşünüyoruz. O nedenle biz bu ödülü bize verilen görevin yerine getirilmesi için verilmiş bir avans olarak kabul ediyoruz. ‘’

EDİTÖRÜMÜZ ÜMİT KIZILTEPE’YE JÜRİ TEŞVİK ÖDÜLÜ

Bu yıl 15 ödülün sahibini bulduğu törende, ‘’Jüri Teşvik Ödülü’’ ‘’Herkes kendi memleketine yatırım yaparsa işsizlik çözülür’’ başlıklı haberiyle, gazetemizin ekonomi editörümüz Ümit Kızıltepe’ye verildi.

10.04.2009

Sanayi dibi gördü, çıkışa geçiyor

YAPI Kredi Bankası Başekonomisti Doç. Dr. Cevdet Akçay, global krizle ilgili iyimser düşünenler tarafında olduğunu belirterek, ‘’Sanayi büyümesindeki eksi rakamlardan sıfırlara, Temmuz-Ağustos ayı gibi geleceğiz’’ dedi. Yapı Kredi’nin ‘’KOBİ bankacılığı’’ çerçevesinde düzenlenen bilgilendirici toplantılarının 18’incisini İstanbul’da yapıldı.

Yapı Kredi Genel Müdürlüğündeki toplantıda konuşan Akçay, global krizle ilgili kötümserler tarafında değil, iyimserler tarafında olduğunu söyledi. Amerika’daki toparlanmanın Avrupa’dan daha erken başlayacağını düşündüğünü ifade eden Akçay, ‘’Türkiye, krizden en az hasarla çıkacak ülkelerden biriydi, ama o pozisyona gelemedi. Alması gerekenden daha ağır hasar aldı. Sanayi gerilemesini tek haneli değil, çift haneli yaşıyor’’ dedi. Cevdet Akçay, şöyle devam etti: ‘’Sanayi büyümesindeki eksi rakamlardan sıfırlara Temmuz-Ağustos ayı gibi geleceğiz. Türkiye aslında diplemiş gözüküyor. Türkiye’nin Aralık’ta diplediğini, yavaş yavaş çıkışa geçtiğini görüyoruz. Doğru önlemler bir an önce devreye sokulursa, beklentileri biraz daha iyileştirebilirseniz, Türkiye daha önce de sanayi büyümesinde sıfıra gelebilir.’’

10.04.2009

Civan: Kriz dönemi öğretici olacak

GAZİANTEP Üniversitesi (GAZÜ) İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Civan, kriz döneminde firmaların parası kadar iş yapmayı ve parası kadar borçlanmayı öğrenmesi gerektiğini söyledi.

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Civan, açıklamasında, küresel krizle birlikte şirketlerin bazı gerçekleri görmesi gerektiğini ifade etti. Civan, “Artık işletmeler, parası kadar borçlanmayı, parası kadar iş yapmayı öğrenecek. Artık planlı hareket etmeyi öğrenecekler. Satışlar düştüğü zaman kar marjları düştüğü zaman nasıl hareket edeceklerini öğrenecekler. Borçları düştüğü zaman nasıl hareket edeceklerini öğrenecekler. Bana göre en önemli konu bu. Şirketler sıraladığım konuları iyi öğrenmeli.” diye konuştu. Türk sanayicisinin küresel krizden yeni etkilenmeye başladığını belirten Civan, bu krizin, 1994 ve 2001 krizlerine benzemediğini vurguladı. Civan, bu krizin etkilerinin hemen geçmeyeceğini belirtti.

10.04.2009

45 yıldır içki satmak yasak

ERZİNCAN'IN 50 bin nüfuslu Üzümlü ilçesinde, kadınların eşlerinden şikâyetçi olması üzerine 45 yıl önce başlatılan kahvehanelerde oyun oynanmaması ve ilçede içki satışı yapılmaması yasağı, hâlâ uygulanıyor.

Edinilen bilgiye göre, 1964’te eşlerinin içki içmesinden ve kahvehanelerde oyun oynayarak zaman geçirmesinden şikâyetçi olan kadınlar, sıkıntılarını dönemin yetkililerine bildirdi. Bunun üzerine jandarma komutanı, ilçenin önde gelen kişileri ile birlikte, ilçedeki kahvehanelerde oyun oynanmasını ve içki satışını yasakladı. Üzümlü Belediye Başkanı Sami Sertadım, ilçede 45 yıl önce başlatılan yasağın, halk arasında hâlâ uygulandığını belirtti. Uygulama ile ilgili herhangi bir yasal kararın olmadığını vurgulayan Sertadım, ‘’Halk fayda gördüğü bu yasağı, 45 yıldır kendisi uyguluyor’’ dedi. Bu konuda herhangi bir yaptırım olamayacağını ifade eden Sertadım, şunları söyledi: ‘’Halkın kendi arasında uygulamaya devam ettiği yasaktan ilçemiz fayda gördü. Bu sayede ilçedeki vatandaşlarımız kahvehanelerde zaman geçirmek ya da içki içmek yerine daha önemli etkinliklerle uğraştılar. Tarım arazilerinde daha fazla çalışmaya, üretime katkı sağlamaya başladılar. Böylece ilçedeki tarımdan kazanılan gelir arttı. Gençlerimiz de kahvehanelerde zaman öldürmek yerine kendilerine uygun olan spor dallarına yöneldiler. Bu uygulama ile ilçe ekonomisi gelişti. Bu nedenle uygulama çok güzel. Bundan sonra da aynı kararlılıkla halkımızın bu uygulamayı devam ettireceğine inanıyorum.’’

UYGULAMA İLE KÖTÜ ALIŞKANLIKLAR

ORTADAN KALKTI

İLÇEDE yaşayan Yusuf Akkaş, halk arasındaki uygulama ile kötü alışkanlıkların ortadan kalktığını savundu. İnsanların artık kahvehanelerde daha az zaman harcadığını belirten Akkaş, ‘’İnsanlar kumar, içki gibi kötü alışkanlıklardan uzaklaşıyor. Bu da herkes için çok iyi oluyor’’ dedi. Ali Özdemir ise 64 yılında başlayan ve halk arasında devam eden yasağın olumlu olduğunu bildirdi. Hüseyin Yeşilbağ da kahvehanelerde oyun oynanmamasının yanlış olduğunu iddia etti. Bu sebeple insanların boş vakitlerini dedikodu yaparak geçirmeye başladıklarını ileri süren Yeşilbağ, ‘’Oyunun olmaması insanların sadece sohbet etmesi anlamına gelmiyor. İnsanlar çok dedikodu yapıyor. Dedikodu da insanlar arasındaki ilişkilerin zedelenmesine sebep oluyor’’ diye konuştu.

10.04.2009

İzmir’de okullar dezenfekte edildi

İZMİR Büyükşehir Belediyesi, okullarda salgın hastalıklara sebep olan virüs, bakteri ve mantarlara karşı ilâçlama yaptı.

Çevre ve Sağlık Daire Başkanlığı tarafından ilköğretim okullarında, özellikle kalabalık ve kapalı ortamlarda hızla üreyen mikrop, bakteri ve virüslere karşı etkili olan dezenfeksiyon çalışmaları yapıldı. 11 ekiple 9 metropol ilçedeki okulların ilâçlamasının tamamlandığını belirten Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, uygulamadan okul yönetimleri ve velilerin çok memnun kaldığını kaydetti. Yetkililer, ilâçlama çalışmalarının belirli aralıklarla tekrarlanacağını açıkl

10.04.2009

1001 çocuğun 1001 dileği

DENİZ FENERİ Feneri Derneği, 23 Nisan Çocuk Bayramı vesilesiyle Türkiye’nin 81 ilinden ve Filistin’den toplam 1001 yoksul çocuğa ulaştı ve dileklerini tesbit etti.

Deniz Feneri projenin 7. yılında dilek sahiplerini, kuruluşundan bugüne kadar nakit, gıda, giyim, eşya, sağlık, eğitim vs. birçok alanda yardım yaptığı, destek verdiği ailelerin çocukları arasından seçti. Dernek, gönüllüleri aracılığıyla çocuklara, ‘’En çok sahip olmak istediğin şey nedir?’’ sorusunu yöneltti. Çocuklar bisiklet, top, oyuncak, kitap, uzaktan kumandalı araba gibi birbirinden ilginç dilekler tuttu. Minik yüreklerden gelen dilek mektupları, www.1001dilek.com adresinde bağışçılarıyla buluşmaya başladı.

10.04.2009

Gezici sınıflara standart

MİLLÎ Eğitim Bakanlığı (MEB), okulöncesi eğitimi yaygınlaştırmak amacıyla uygulamaya koyduğu ‘’Mobil Anaokulu’’ projesi kapsamında, bu eğitimin nasıl gerçekleştirileceğine ilişkin kuralları yönergeyle belirledi.

Bu çerçevede, otobüslerin 15 yaşından büyük olmaması, otobüslerde oyuncak dolabı, elektrikli soğutma-ısıtma sistemi, çocuk klozeti ve lavabosu, giderli tuvalet ve mutfak bulundurulması şartı da getirildi. ‘’Okulöncesi Eğitim Kurumları Gezici Sınıflar Yönergesi’’ne göre, gezici sınıflar, okulöncesi eğitim kurumu bulunmayan ve bu eğitimden yararlanamayan yörelerdeki çocuklar için eğitim ortamı ve anaokulları açılmasına yönelik alt yapıyı oluşturacak, çocukları sağlık taramasından geçirmek amacıyla faaliyet gösterecek.

10.04.2009

Reflü ilâcı astımda etkili değil

AstIm hastalarına tavsiye edilen reflü tedavisinin, astım belirtilerini azaltmada etkili olmadığı bildirildi.

Doktorlar yaklaşık 20 yıldır astım hastalarının öksürük krizleri, aksırık ve soluğun kesilmesi gibi şikâyetlerinin bir kısmının reflüden kaynaklandığını düşünüyor ve bu sebeple astımlılara midenin ekşimesini ve yanmasını giderici ilâçlar tavsiye ediyordu. Ancak ABD’de yapılan bir araştırma, bu ilâçların astım hastalarına faydasının olmadığını gösterdi.

10.04.2009

Nisan yağmuru şifa kaynağı

İç Anadolu Bölgesi’nde yağmurun en bol olduğu ve hububatın suya ihtiyaç duyduğu dönemde yağan Nisan yağmurları, bölge insanı için bolluk ve bereket anlamına geliyor.

Selçukluya başşehirlik yaptığı dönemde Konya’da Nisan yağmurlarının kaplarda toplanarak hastalara şifa olarak dağıtıldığı, yapılan yemeklerin içine katıldığı biliniyor. O dönemde Konya’da bulunan Mevlânâ Dergâhı’nda Mevlevîler, ‘’Nisan tası’’ adı verilen kaplara topladıkları Nisan yağmurlarını, dergâhı ziyarete gelen misafirlere ikram ediyorlar, bu suyun bazı dertlere şifa olacağına inanıyorlardı. İlkbaharda tabiatın canlanmaya başlamasıyla birlikte bitki ve ağaçların çiçek tozları, reçine, eterik yağları (bitki kaynaklı, ağır kokulu yağlar) ve çiçek polenlerinin rüzgâr ve hava akımlarıyla atmosfere karıştığını bildiren Selçuk Üniversitesi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Durak, şunları kaydetti: ‘’Bu sebeple Nisandaki yağmur yağışı sırasında, havadaki bu zerrecikler yağmurla birlikte yeryüzüne düşer. Nisan yağmurları içme ve kullanma sırasında da bu özellikleri sebebiyle önemli yarar sağlar. Ancak hava kirliliğinin yoğun olduğu şehirlerde, havada asılı bulunan çeşitli karbon ve kükürt partikülleri ile birlikte çok sayıda zararlı kimyasal madde parçacıkları da yağmur sularına karışıyor. Bu sebeple havası kirli yerlerde yağmur suları faydadan çok zarar veren bir durumun ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.’’

10.04.2009

Sahte güvenlik yazılımı uyarısı

Microsoft, bilgisayar korsanlarının, kullanıcıların bilgisayarlarına kötü niyetli programları kurmalarını teşvik etmek amacıyla giderek daha fazla sahte güvenlik yazılımına başvurdukları uyarısında bulundu.

Microsoft’tan yayımlanan bir raporda, “sahte ve virüslü güvenlik yazılımı”nın daha fazla endişe veren bir tehdit haline geldiği, bilgisayar korsanlarının bu amaçla son dönemde ünlenen “Conficker” gibi solucan programları kullandıkları belirtildi. Microsoft’un internet güvenliği sorumlusu George Statakopulos, dünya ölçeğinde sahte güvenlik yazılımlarının bir numaralı tehdit olduğunu kaydederek, “Eğer Conficker vak'asına bakarsak, kim bilir kaç kişi güvenlik çözüm arayışına girdi ve virüslü yazılımları indirdi?” diye konuştu.

10.04.2009

Microsoft’a büyük ceza

DünyanIn bir numaralı Amerikan yazılım şirketi Microsoft, rakip firmanın patent hakkını ihlâl etmekten 388 milyon dolar para cezasına çarptırıldı.

ABD’nin Rhode İsland eyaletinde görülen dâvâda, Microsoft şirketi, rakibi Uniloc firmasına ait anti-virüs programının algoritmasını “çalmaktan” suçlu bulundu ve rakibine 388 milyon dolar tazminat ödemeye mahkûm edildi.

10.04.2009

Stressiz olan uzun yaşıyor

Uzun yıllar yaşayanların diğerlerinden daha dışa dönük ve az sinirli olduğu ortaya çıktı. ABD’deki Boston Tıp Fakültesinden yaşlılık uzmanlarının yaptığı araştırma kişiliğin hayat süresini etkilediğini gösterdi.

Geriatri uzmanı Thomas Perl ve ekibi, ortalama 75 yaşında ve akrabaları 100 yaşına kadar ya da daha fazla yaşamış yaklaşık 250 kişinin kişiliğini inceledi. Fransız Le Figaro gazetesinin internet sitesinde yer alan araştırma sonunda bilim adamları, katılımcıların ailelerindekilerin dışa dönük ve az sinirli olduğu sonucuna vardı. Perl, az sinirli olanların stresi daha iyi yönetebildiğini, dışa dönüklerin de daha fazla arkadaşının olduğunu ve arkadaşlarının onlarla daha iyi ilgilendiğini belirtti. Paris Üniversitesi’nden geriatri uzmanı Françoise Forette de, ‘’100 yaşına ulaşabilmek için’’ yaşama isteğinin bulunması ve iyimser olunması gerektiğini vurguladı. Beslenmenin ‘’100 yaşına ulaşmak için’’ ikinci derecede önemli olduğunu belirten uzmanlar, önleyici tıbbınsa gerekliliğini vurguladı. Yine Japonya örneğini veren bir uzman, bu ülkede çalışanların her yıl sağlık kontrolünden geçtiğini ve böylece erken tanının konulabildiğini ifade etti.

10.04.2009

Kahverengi yağlar aşırı kiloya çözüm mü?

Yenİ doğan bebeklerde fazla miktarda bulunan ve bebeklerin vücut ısılarını düzenlemeye yarayan kahverengi yağlar, gelecekte, yetişkinlerde kalorilerin yakılmasına, şeker hastalığı ve aşırı kiloyla mücadeleye yardımcı olabilir.

Harvard Üniversitesi’nden Dr. Ronald Kahn ve ekibinin yaptığı araştırma, yetişkinlerde neredeyse yok olduğu düşünülen kahverengi yağların vücutta halen bulunduğunu ve aktif kaldığını gösterdi. 1972 kişinin katıldığı araştırma sonucunda bilim adamları, kahverengi yağ, kandaki glikoz ve aşırı kilo seviyesinde yaşa göre önemli farklılıklar bulunduğunu gördü. Genç olanların kahverengi yağ oranının daha fazla olduğu ortaya çıktı. Araştırmacılar bu yağın kışın, hava soğuk olduğunda, daha aktif olduğunu ve ısı üretmek için kalori yaktığını da vurguladı. ‘’New England Journal of Medicine’’ dergisinde yayımlanan araştırmaya imza atanlardan Dr. Kahn, kahverengi yağın, kanındaki glikoz seviyesi normal olan zayıf yetişkinlerde daha fazla, aşırı kilolularda ise genellikle daha az olduğunu belirtti. Kahverengi yağlar, rengi normal yağ dokusundan daha koyu olduğu için bu şekilde adlandırılıyor.

10.04.2009

Erdoğan, Hatay’da dinleniyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, dinlenmek üzere Hatay’a gittiği öğrenildi.

AKP Grup Başkanvekili Sadullah Ergin, saat 00.50’de “Ata” uçağıyla Hatay’a gelen Başbakan Erdoğan’ın Cumartesi gününe kadar Ottoman Termal Otel’de kalacağını söyledi. Ergin, “Başbakan Erdoğan, seçim çalışmaları ve ardından ABD Başkanı Barack Obama’nın ziyaretinin yoğunluğunun ardından dinlenmek amacıyla Hatay’a geldi. Kendisini termal otelde konuk ediyoruz. Yarın (bugün), Hatay Valisi Nusret Miroğlu ile Antakya Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ı makamında ziyaret edecek. Cumartesi günü de kentten ayrılacak” dedi. Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine ile kızı Sümeyye ile kaldığı otelin çevresinde güvenlik tedbirleri alındığı, buraya gelen araçlar ve sürücülerin sıkı bir şekilde kontrolden geçirildiği görüldü.

10.04.2009