|
|
|
BOZULAN İLİŞKİLERİN TAMİRİ BAŞLADI |
Türkiye gezisinin İstanbul ayağında, Tophane-i Amire'de üniversite öğrencilerine seslenen Obama, “Türkiye ile ortaklığımızı tekrarlamak için geldim. Müslüman dünyasıyla karşılıklı saygıyı yeniden inşa etmek için geldim” derken, danışmanı David Axelrod, bu ziyaretle birlikte “kilit stratejik müttefikimiz” olarak nitelediği Türkiye ile ülkesi arasında, önceki yıllarda sıkıntılı geçen ilişkilerin tamirinin başladığını söyledi.
İSLÂM DÜNYASI İLE AB'YE ÖNEMLİ MESAJLAR
Geziyi yakından takip eden dünya basınında da “Obama, Türkiye ile barışıyor ve Türkiye'yi İslâm dünyasına büyükelçi ülke olarak tayin ediyor; ABD İslâm dünyasıyla 'yeni diyalog' arıyor; ziyaretin amacı İslâm dünyasına açılım ve ABD-Türkiye arasındaki stratejik ilişkilerin güçlendirilmesi” yorumları öne çıktı; İslâm dünyası ile AB'ye önemli mesajların verildiği vurgulandı.
RESMî ziyaret çerçevesinde Türkiye’de bulunan ABD Başkanı Barack Hüseyin Obama, Ayasofya Müzesi’ni ve Sultanahmet Camisi’ni ziyaret etti. ABD Başkanı Obama ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ilk olarak Ayasofya Müzesi’ne geldiler. Müze Başkanı Haluk Dursun, Obama’ya müze hakkında bilgi verdi. Dursun, Ayasofya’nın tarihi, kubbe mimarisi, daha sonra Mimar Sinan tarafından yapılan güçlendirme çalışmalarını anlattı. Obama restorasyon iskelesinin kaldırılmasıyla ortaya çıkan müezzin mahfili ve minberin bulunduğu yeri de gezdi. Müzede minberin olduğu bölümü dikkatle inceleyen Obama, basın mensuplarının, ‘’Müzeyi nasıl bulduğu’’ yönündeki sorusu üzerine, ‘’Muhteşem’’ cevabını verdi. Obama, müzede bir sütunun kenarında oturan kediyi de okşadı. Obama’nın, Ayasofya ziyareti saat 11.21’te sona erdi.
“HÜSEYİN” İSMİNİ DUYUNCA TEBESSÜM ETTİ
OBAMA, Ayasofya Müzesi’ni ziyaretinin ardından 11.32’de Sultanahmet Camisi’ne geldi. Camiye ayakkabılarını çıkartarak giren Obama’ya, İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı ve Cami İmamı Emrullah Hatipoğlu bilgi verdiler. Cami kubbesinde hat ile yazılan 8 ismin yer aldığını anlatan Çağrıcı, bu isimlerin, ‘’Allah, Muhammed, 4 halife Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali ile peygamberin torunları Hasan ve Hüseyin’’ olduğunu bildirdi. Obama’nın, ‘’Hüseyin’’ ismini duyduğunda tebessüm ettiği gözlendi.
Hünkâr ve müezzin mahfili ile mihrap hakkında da bilgi alan Obama, mihrabın önünde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mustafa Çağrıcı ve Emrullah Hatipoğlu ile basın mensuplarına poz verdi. Obama, camiyi ‘’Güzel’’ bulduğunu belirterek, müftü ve hocalara teşekkür etti. Obama, saat 11.46’da camiden ayrıldı. Bu arada, Barack Obama’ya tercümanlık yapan kadın görevli ile camiye giren kadın basın mensuplarının başlarını örttükleri gözlendi. Sultanahmet Camisi ziyaretinde, Dışişleri Bakanı Ali Babacan ile Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da hazır bulundu. ABD Başkanı Barack Obama’nın Ayasofya Müzesi ve Sultanahmet Camii’ni ziyareti sebebiyle bu bölgede geniş çaplı güvenlik tedbirleri alındı. Müze ve caminin bulunduğu alan bariyerlerle çevrilerek vatandaşların bu alana girişine izin verilmedi. Ayrıca, ziyaret sırasında tramvay seferleri de durduruldu. Tramvay yolu üzerindeki restoranlar güvenlik gerekçesiyle müşteri kabul etmedi. İstanbul / aa
İslâm dünyasına açılım
YUNAN basını, ABD Başkanı Barack Obama’nın Türkiye ziyaretinin “İslâm dünyasına açılım” ve “ABD-Türkiye arasındaki stratejik ilişkilerin güçlendirilmesini” amaçladığı yorumunu yaptı.
Katimerini gazetesi, “Obama, İslâm’a siyasi açılım yaptı” başlıklı haberinde, ABD Başkanı’nın TBMM’de yaptığı konuşmada, “ABD hiçbir zaman İslâm ile savaşta olmamıştır ve olmayacaktır” dediğini ve herkes tarafından alkışlandığını yazdı. Obama’nın eski ABD Başkanı George Bush’tan farklı bir politika izlediği belirtilen haberde, “Obama’nın bavulunda taşıdığı armağanlardan birinin de Almanya ve Fransa’nın tepkisine yol açan, ‘Türkiye’nin AB üyeliğine duyulan ihtiyaca verdiği sıcak destek’ olduğu” vurgulandı. Obama’nın, Türkiye’yi izlediği yeni dış politikanın merkezine dahil ettiği kaydedilen haberde, “Hedef, İslâm âlemine yaklaşmak. Ayrıca Irak’tan 18 ay içinde çekilecek Amerikan askerleri için Türkiye’ye ihtiyaç var. Bu sebeple ABD, Türkiye’nin AB üyeliğini bu kadar ısrarla destekliyor” yorumu yapıldı. Apoyevmatini gazetesi de, “Obama, Türkiye-ABD stratejik ilişkisini güçlendirdi” başlıklı haberinde, ABD Başkanı’nın Türkiye ziyaretinde iki ülkenin, Orta Doğu’daki karşılıklı çıkarları için stratejik ittifaklarını yenilediğini yazdı. “İslâm’a açılım, Heybeli için baskı” başlığını kullanan Ta Nea gazetesi de, Obama’nın tarihî Ankara ziyaretinde bütün İslâm dünyasına dostluk mesajı verdiğini, ancak Türkiye’den de belirli adımlar atmasını talep ettiğini yazdı. Elefterotipia gazetesi de ilgili haberinde “İslâm ile savaşta değiliz” başlığını kullandı.
TÜRKİYE’NİN GÖNLÜNÜ OKŞADI VE AB
ÜYELİĞİNİ İSTEDİ
ABD Başkanı Barack Obama’nın Türkiye ziyareti Alman basın-yayın organlarında, Obama’nın Türkiye’ye verdiği önem ve İslâm dünyasıyla diyalog bağlamında değerlendirildi. Bild gazetesi, ‘’Obama Türkiye’nin gönlünü okşadı ve AB üyeliğini istedi’’ başlığıyla verdiği haberde, Türkiye’ye AB üyeliği yolunda destek veren Obama’nın TBMM’de yaptığı konuşmada, ‘’ABD’nin İslamiyet’e karşı mücadele etmediği, tam aksine yüz yıllardan bu yana dünyayı daha iyi hale getirmeye çalışan İslâm dinine büyük saygı duyduğuna vurgu yaptığı’’ ifade edildi. Frankfurter Rundschau gazetesi, haberinde ‘’Obama İslâm dünyasıyla ‘yeni diyalog’ arıyor’’ başlığını atarken, Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi, ‘’Obama Türkiye’de ‘yeni diyalog’ vadediyor’’ başlığını kullandu.
AB DESTEĞİNE FRANSA’DAN TEPKİ
Fransa’da yayımlanan Le Figaro gazetesi, ABD Başkanı Barack Obama’nın, Türkiye’nin AB tam üyeliğine verdiği desteğin Fransa’da tepkiyle karşılandığı yorumunu yaptı. “Obama ve Sarkozy Arasında Görüş Ayrılığı” başlığıyla manşetten verilen haberde, Obama’nın açıklamalarının ardından Hazirandaki Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde Fransa’da Türkiye’nin AB üyeliğine yönelik tartışmanın tekrar alevlendiğini yazdı. Le Figaro, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin de Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkan, bunun yerine “imtiyazlı ortaklık” öneren son açıklamalarına geniş yer verdi. Atina / aa
Ezana kadar bitirelim
ABD Başkanı Barack Obama, Tophane’i Amire’deki müzeyi ziyaret etti. Burada öncelikle kısa bir konuşma yapan Obama, daha sonra öğrencilere soruları alabileceğini söyledi. Obama, öğrencilere söz vermeden önce saatine bakarak, “Ezandan önce programı bitirmeyi umut ediyorum. Yarım saatimiz var” dedi.
Obama Tophane-i Amire’de Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden 100 kadar gençle bir araya geldi. Gençler merak ettikleri soruları Başkan’a yöneltti. Katılımcı gençler İTÜ Boğaziçi, Koç, Sabancı, Bilkent, Bahçeşehir, Mersin ve Trakya Üniversitelerinden. Aralarında ABD’nin değişim programları ile eğitimlerinin bir bölümünü ABD’de yapmış gençler de vardı. Gençlerden soruları almaya başlamadan önce espri yapan Obama, “İsterseniz Türkçe de sorabilirsiniz ama benim Türkçem çok iyi değil” dedi. Ardından gençleri “Şimdi soru cvap bölümüne geçelim. Ezandan önce programı bitireceğim. Sadece 30 dakikamız var” diyerek uyardı. Obama, “Türkleri AB’yalın deyince Fransa Cumhurbaşkanı Sarkosy karşı çıktı? Ne düşünüyorsunuz?” şeklindeki soru üzerine şunları söyledi: “Öncelikle ABD Avrupa Birliği üyesi değil. Ama bu benim bir fikir sahibimi olmamamı gerektirmiyor. Dostlar birbirleri hakkında düşündüklerini dürüstçe söyler. Ben Türkiye’nin AB üyesi olması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye NATO’ya asker gönderip askerlerinin hayatını tehlikeye atabiliyorsa Avrupa’ya kayısı ticareti neden yapmasın, serbest dolaşımın imkânlarından neden yararlanmasın.” “K. Irak’ta Kürt devletine izin verir misiniz?” sorusunu cevapladıran Obama, Türkiye’nin parçalara bölünmesine sebep olacak her şeye karşı olacaklarını belirtti. Buradan Atatürk Havalimanı’na gelen Obama, Türkiye’den ayrıldı. Obama, uçağa bindiği sırada kendisini uğurlayanlara el salladı. Obama’nın ayrılması sırasında havalimanında hava trafiği durduruldu. İstanbul
|
08.04.2009
|
|
|
Le Figaro: Fransa öfkeli |
Fransa’da yayımlanan Le Figaro gazetesi, Obama’nın, Türkiye’nin AB tam üyeliğine verdiği desteğin Fransa’da tepkiyle karşılandığı yorumunu yaptı. Haberde, Fransa’da Türkiye’nin üyeliğine yönelik tartışmanın alevlendiği yazıldı.
AB DESTEĞİNE FRANSA’DAN TEPKİ
Fransa’da yayımlanan Le Figaro gazetesi, ABD Başkanı Barack Obama’nın, Türkiye’nin AB tam üyeliğine verdiği desteğin Fransa’da tepkiyle karşılandığı yorumunu yaptı. “Obama ve Sarkozy Arasında Görüş Ayrılığı” başlığıyla manşetten verilen haberde, Obama’nın açıklamalarının ardından Hazirandaki Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde Fransa’da Türkiye’nin AB üyeliğine yönelik tartışmanın tekrar alevlendiğini yazdı. Le Figaro, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin de Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkan, bunun yerine “imtiyazlı ortaklık” öneren son açıklamalarına geniş yer verdi. Atina / aa
|
08.04.2009
|
|
|
Ermeni lobisi: Fırsatı kaçırdı |
Önemli Ermeni kuruluşlarından Amerika Ermeni Ulusal Komitesi, Obama’nın Ankara'daki konuşmasında 1915 olaylarına ilişkin sözünü yerine getirme fırsatını kaçırdığını ileri sürdü.
ABD'DEKİ en önemli Ermeni kuruluşlarından Amerika Ermeni Ulusal Komitesi (ANCA), ABD Başkanı Barack Obama’nın 1915 olaylarına ilişkin sözünü yerine getirme fırsatını kaçırdığını ileri sürdü. ANCA açıklamasında, Obama’nın seçim kampanyası döneminde verdiği sözler hatırlatılarak, önceki gün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yaptığı basın toplantısında “bu sözü yerine getirme fırsatını kaçırdığı” savunuldu. ANCA, Obama’nın bu ay içinde tamamen ve şartsız olarak 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanımasını istedi. Washington / aa
|
08.04.2009
|
|
|
Bartholomeos ile ayrı görüştü |
Fener Patriği Bartholomeos'la başbaşa görüşen Obama daha sonra İstanbul Müftüsü Çağrıcı, Hahambaşı Haleva, Ermeni Patriği Vekili Ateşyan ve Süryani Kadimi Çetin'le bir araya geldi.
RESMÎ ziyaret çerçevesinde Türkiye’de bulunan ABD Başkanı Barack Obama, İstanbul’da dinî liderlerle bir araya geldi. Obama ilk olarak, Conrad Otel’inde, ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu mensupları ve aileleriyle buluştu. Bu buluşma basına kapalı olarak yapıldı. Obama, daha sonra da İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı, Türkiye Musevileri Hahambaşı İshak Haleva, Türkiye Ermenileri Patriği Vekili Aram Ateşyan, Süryani Kadim Cemaati Metropoliti Yusuf Çetin ile görüştü. Bu görüşmeye katılmayan Fener Rum Patriği Bartholomeos ise Obama ile özel olarak görüştü. Obama’nın dinî liderlerle yaptığı görüşme, gazetecilerin fotoğraf ve görüntü alınmasının ardından basına kapalı olarak gerçekleştirildi.
|
08.04.2009
|
|
|
Erdoğan: İlişkilerde yeni dönem başladı |
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama’nın Türkiye ziyaretiyle, iki ülke arasındaki ilişkilerde yeni bir dönemin başladığına inandığını söyledi.
Erdoğan, Ayasofya Müzesi ve Sultanahmet Camii’ni ziyaret eden Barack Obama’yı uğurladıktan sonra, Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile yürüyerek ‘’Tarihî Sultanahmet Köftecisi’’ne geldi. Başbakan Erdoğan, yemeğin ardından çıkışta gerek Ayasofya, gerekse Sultanahmet’in kendi mimarî özellikleri içinde ABD Başkanı Barack Obama’yı çok etkilediğini bildirdi. Obama’nın, yarım günlük bir gezisinin İstanbul’u tanımaya yetmeyeceğini, İstanbul’u çok daha farklı şekilde gezmek gerektiğini yanındaki arkadaşlarına ifade ettiğini öğrendiğini kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’İstanbul büyük bir yer. Öyle yarım günde, bir günde gezilecek bir yer değil. Ben mutlu ayrıldığına inanıyorum. Güzel anılarla ayrıldığını ifade etti. Türkiye-Amerika arasındaki ilişkiler konusunda yeni bir dönemin, sürecin başladığına inanıyorum. Çok daha farklı bir dönemin başladığına inanıyorum.’’ İstanbul / aa
|
08.04.2009
|
|
|
Kutlular’ın hayatının 2. bölümü bugün ekrana geliyor |
Bugünkü Bab-ı Ali programında gazetemiz imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular’ın hayatının 2. bölümü ekrana gelecek.
Geçen hafta yayınlanan ilk bölümde Kutlular, Halit Esendir’e Risâle-i Nurlarla nasıl tanıştığını, gazete çıkarmaya başladığı yılları, Yeni Asya gazetesinin adının konuluş hikâyesini anlatmıştı.
Bugünkü programda ise Kutlular, 12 Eylül yönetiminin yaptığı gizli anlaşmaları, Yeni Nesil gazetesinin el değiştirmesini, Yeni Asya’nın yayın hayatına başlamasını, sıkıyönetimin Yeni Asya’yı kapatmasını, 17 Ağustos’ta “Deprem İlâhî ikaz” dediği için 2 yıl hapse mahkûm oluşunu, 28 Şubat dönemini ve Süleyman Demirel ile olan ilginç anılarını anlatacak. Hayatına yön veren olayları da paylaşacak olan Kutlular, Bediüzzaman’ın talebelerinden Zübeyir Gündüzalp ile geçen günlerinden de bahsedecek.
Kutlular’ın hayatının 2. bölümünü bugün saat: 19:00’da Samanyolu Haber TV’deki Bab-ı Ali programında izleyebilirsiniz.
|
08.04.2009
|
|
|
ÇİFTÇİ DOSTU LEYLEKLER GELDİ |
BaharIn müjdecisi olarak bilinen, havaların ısınmasıyla Akdeniz’in sıcak şehirlerinde sürüler halinde görülmeye başlayan, baca, telefon direkleri ve ağaçlar üzerinde yuvalarını yapan leylekler, tarım alanlarındaki böceklerle beslenmeleri sebebiyle biyolojik mücadeleye katkı sağlayıp üreticileri de sevindiriyorlar.
Kuşların önemli konaklama merkezlerinden Mersin’in Silifke ilçesindeki Göksu deltasının yanı sıra Çukurova’nın merkezi Adana ile Yumurtalık ilçesinde de yoğun olarak görülen leylekler, gökyüzünde adeta görsel şölen sunarak yerleşim alanlarına dağılıyorlar. Genellikle sulak bölgelerin yakınlarında ve tarım arazileri çevresinde yuva kuran leylekler, halk arasında renklerine uygun olarak ‘’kara’’, ‘’sarı gagalı’’ ve ‘’hacı’’ olarak adlandırılıyor. Şiirlere, şarkılara ilham veren, atasözleri ve deyişlere konu olan, baca, telefon direkleri ve ağaçlar üzerinde yuva yapan leylekler, beslenmek için tarım arazilerine daldıklarından, buradaki zararlı böcekleri tüketerek biyolojik mücadeleye de katkı sağlıyorlar. Çukurova’da yaygın olarak buğday, mısır, çeltik, soya, nohut, yer fıstığı, susam, patates ve pamuk ekiminin yapılması dolayısıyla yörede oldukları sürede leylekler besin ihtiyaçlarını karşılıyor. Bu dönemde ürünlere zarar veren böcek, sürüngen ve kemirgen hayvanlarda yaşanan artış, diğer hayvanların yanı sıra leyleklerin de tüketimi sayesinde tabiî dengesine kavuşuyor. Adana-Mersin / aa
|
08.04.2009
|
|
|
Krizin teşhisi yanlış yapılmasın |
Gazetemİz yazarlarından Şaban Döğen, Nasreddin Hoca’nın bodrumda kaybettiği iğneyi bahçede araması gibi küresel ekonomik krizin teşhis ve tedavisinde yanlışlık yapılmaması gerektiğini kaydetti.
Bediüzzaman Said Nursî’nin vefatının 49. yıl dönümü sebebiyle Yeni Asya Adana Temsilciliği tarafından 5 Nisan Pazar günü Seyhan Belediyesi Mehmet Akif Kültür Salonu’nda “Said Nursî ve İktisad” konulu bir konferans düzenlendi.
Kur’ân-ı Kerim okunmasından sonra başlayan konferansın açılış konuşmasını Abdurrahman Koçak yaptı. Edebiyatçı Atilla Yılmaz da kendisinin kaleme aldığı, Bediüzzaman’ın hayatını anlatan şiirini müzik eşliğinde seslendirdi.
Seminerde konuşan yazarımız Şaban Döğen, Bediüzzaman Said Nursî’nin asrın manevî temsilcisi olarak asrın hastalıklarına Kur’ân eczanesinden ilâçlar sunduğunu ifade etti. Bediüzzaman’ın sunduğu bu reçetenin, krizleri çözmede de son derece etkili olduğunu kaydeden Döğen, kâinat kitabında hâkim olan iktisat düsturuna kâinatın küçük bir modeli olan insanın da uyması gerektiğini vurguladı.
Döğen, küresel ekonomik krizin teşhis ve tedavisinde yanlışlık yapılmaması gerektiğini söyledi.
|
FATİH MEHMET BİNİCİ
/ ADANA
08.04.2009
|
|
|
KANAAT ET, RAHAT ET |
Bedİüzzaman’In tesbitlerine göre bugünkü krizin kaynağında “Ben tok olduktan sonra başkası açlıktan ölse bana ne!” ve “Sen çalış ben yiyeyim” anlayışının yattığını belirten Şaban Döğen, bugün krizin çözümünü Kur’ân’da aramaya başlayan insanlığın bu gerçekleri görmeye başladığını, Papa’nın bile “Müslümanların faiz yasağından istifade etmeliyiz” diyerek insanlığı faizi terk etmeye teşvik ettiğini hatırlattı. Döğen şöyle devam etti: “Hırs kayba sebeptir. İnsan kanaat etmeli, kısmetine razı olmalıdır ki rahat edebilsin. Peygamberimiz (a.s.m) asıl zenginliğin gönül zenginliği, kanaatin tükenmez bir hazine olduğunu bildirmiş, bir kimsenin Müslüman, sağlığı yerinde, güven içerisinde ve bir günlük de yiyeceği bulunduğu halde sabaha çıktığında ona bütün dünya verilmiş gibi olduğunu bildirmiş, ‘Kanaat et ki insanların en zengini olasın’ gerçeğini hatırlatmış, bu anlayışın, insanları rahat bir hayat sürebilmeleri için kanaatli yaşamaya sevk ettiğini belirtmiştir.” Konferans, “Ekmeksiz Yaşarım, Hürriyetsiz Yaşayamam” isimli sinevizyon gösterisi ile sona erdi. Konferansı mülkî ve idarî erkânın yanında, gazetemizin yönetim kurulu üyesi Ali Kanıbir ve kalabalık bir okuyucu topluluğu izledi.
|
08.04.2009
|
|
|
ÖSS’ye başvurular azaldı |
Öğrencİ Seçme Sınavı (ÖSS) ile meslek yüksekokullarına sınavsız geçiş için bu yıl 1 milyon 450 bin civarında aday başvurdu. Alınan bilgiye göre, 2009-ÖSS ile meslek yüksekokullarına sınavsız geçişe başvuran aday sayısı geçen yıla göre yaklaşık 195 bin kişi (yüzde 11.85) azaldı. ÖSS’ye geçen yıl 1 milyon 644 bin 73 aday başvurmuştu. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, yaptığı açıklamada, başvuru sayısındaki azalmanın iki sebepten kaynaklandığını belirtti. Lise son sınıflardan geçen yıl birkaç okul türü dışında mezun verilmediğine işaret eden Yarımağan, bu sebeple eski mezunlardan ÖSS’ye başvuruların ve üniversiteye yerleşenlerin sayısının arttığını kaydetti. Bunun yanı sıra geçen yıl üniversitelerin kontenjanlarının arttırıldığını hatırlatan Yarımağan, buna bağlı olarak üniversiteye yerleşen sayısının da yükseldiğini ifade etti. Ankara / aa
|
08.04.2009
|
|
|
İzmirli öğrenciler matematikten kaldı |
İzmİr Millî Eğitim Müdürlüğünün şehirdeki öğrenciler arasında yaptığı değerlendirmede, öğrencilerin en başarısız olduğu dersin matematik olduğu belirlendi. İzmir Millî Eğitim Müdürlüğü, yaptığı değerlendirme çalışmasıyla 6 ile 12. sınıftaki öğrencilerin derslere göre 2008-2009 eğitim-öğretim yılı 1. dönem başarı durumunu ortaya koydu. Değerlendirmeye göre, ilköğretim 6, 7 ve 8. sınıfları, genel liseler ile meslek, fen, Anadolu, Anadolu öğretmen ve Anadolu meslek liseleri öğrencilerinin başarısız olduğu ortak ders matematik oldu. Bu sınıflarda matematiği fen ve teknolojiyle yabancı dil dersleri takip etti. Lise öğrencileri için sonuç aynı oldu. İzmir / aa
|
08.04.2009
|
|
|
Çorum’da 95 kişiyi kene ısırdı |
Çorum Valisi Mustafa Toprak, hafta sonu itibariyle 95 kişinin kene ısırması sonucu sağlık kuruluşlarına başvurduğunu, ancak söz konusu kişilerde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı virüsüne rastlanmadığını bildirdi. Vali Toprak, yaptığı açıklamada, kenelerin ısırması sonucu bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının her yıl onlarca kişinin vefat etmesine sebep olduğunu hatırlattı. Çoğunlukla İç Anadolu Bölgesi’nde görülen hastalığın sadece geçen yıl 50’den fazla kişinin ölümüne sebep olduğunu vurgulayan Vali Toprak, hastalığın kenelerden bulaştığına dikkati çekti. Çorum’da bu hafta sonu itibariyle 95 kişinin kene ısırması sonucu sağlık kuruluşlarına başvurduğunu bildiren Toprak, ‘’Bu vatandaşlarımızın tümünde gerekli tahliller yapılmış ve tedavileri tamamlanmıştır. Pozitif bir vak'aya rastlanmadı. Hepsinin durumu gayet iyi’’ dedi. Çorum / aa
|
08.04.2009
|
|
|
Sigaraya harcanan, Sağlık Bakanlığı bütçesinin 4 katı |
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazmi Bilir, Türkiye’de sigara için harcanan paranın Sağlık Bakanlığı’nın bütçesinin 4 katı olduğunu söyledi.
Nazmi Bilir, Adıyaman İl Sağlık Müdürlüğü’nün Kanser Haftası dolayısıyla düzenlediği konferansta, Türkiye’de sigara için yılda 25.5 milyar lira harcandığına dikkati çekti. Sigara bağımlılığı sebebiyle insanların kanser başta olmak üzere ciddi sağlık sorunları yaşadığını vurgulayan Bilir, ‘’Sigara kurbanı bir toplum olma yolunda ilerliyoruz. Her şeyimizle sigaraya kurban gidiyoruz. Sigara bağımlılığı gerek sağlık açısından gerekse bütçe ekonomisi açısından çöküşümüzün en önemli nedenidir’’ dedi.
Türkiye’nin, tütün ve tütün ürünlerinin bolca tüketildiği bir ülke olduğunu vurgulayan Bilir, ‘’Türkiye, sigara içme oranı yüksek ilk 10 ülke arasında yer alıyor. Tüketilen sigaranın önemli bölümünün yabancı sigara olduğu düşünüldüğünde sağlığımızı kaybetmekle kalmıyor, önemli miktarlarda döviz kaybına da uğruyoruz’’ diye konuştu. Adıyaman / aa
|
08.04.2009
|
|
|
İsveç gazeteleri: Türkiye ziyareti önemli bir vurgu |
ABD Başkanı Barack Obama’nın Türkiye ziyaretine geniş yer veren bazı İsveçli gazeteler, bunun; önemli bir aşama olduğunu vurguladı. Amerika’nın yeni başkanının Türkiye’de verdiği mesajlarına geniş yer veren DN gibi İsveçli gazeteler; bununla NATO ile Müslüman ülkelerin bağlarını güçlendirmeye çalıştığını kaydetti. Obama’nın, kendisine “bu ziyaretle bir mesaj mı vermek istediğinin” sorulduğunu ve kendisinin buna cevabının “evet” olduğunu aktaran İsveçli gazeteler, Bush döneminde ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerin bozulduğunu ve bu ziyaretin o açıdan önemli olduğunun altını çizdi. Stockholm / cihan
|
08.04.2009
|
|
|
Çağrıcı: Camiden çok etkilendi |
OBAMA'NIN, Sultanahmet Camii ziyaretinin ardından basın mensuplarının sorularını cevaplandıran İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı, kendisini caminin baş imamı Emrullah Hatipoğlu ile cami girişinde karşıladıklarını belirtti. Çağrıcı, ‘’Adet olduğu üzere kendisine caminin tarihi ve teknik detaylarıyla ilgili bilgiler verdik. Gördüğüm kadarıyla camiden çok etkilendi. Çıkışta bana söylediği bir cümle, ‘Manevî olarak son derece etkilendim, hayatımın en önemli anlarından biri...’ oldu’’ diye konuştu. Çağrıcı, özellikle camide hangi bölümlerle ilgilendiği yönündeki bir soruya karşılık, Obama’nın hünkâr mahfiliyle özellikle ilgilendiğini ifade etti. Mustafa Çağrıcı, Obama’nın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın camideki hat üzerinde Peygamberimizin torununun adı olan ‘’Hüseyin’’ yazılı levhalarını göstererek söylediği ‘’Barack Hüseyin Obama’’ sözüne tebessüm ettiğini bildirdi.
|
08.04.2009
|
|
|
‘İlişkilerin tamiri başladı’ |
ABD Başkanı Obama’nın danışmanı David Axelrod, Obama’nın Türkiye ziyaretiyle birlikte iki ülke arasında, önceki yıllarda sıkıntılı geçen ilişkilerin tamirinin başladığını söyledi. Obama’nın Avrupa gezisinin sonunda düzenlenen brifingde konuşan Axelrod, “Kilit stratejik müttefikimizle ilişkilerimizin tamirine başladık” dedi. Axelrod, Türkiye ziyaretini, Obama’nın Avrupa gezisinin çok değerli bir parçası olarak nitelendirdi.
|
08.04.2009
|
|
|
Demokratik anayasaya ihtiyaç var |
Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu,
Anayasa değişikliğine ihtiyaç olduğunu belirterek, milleti kucaklayan, hukukun üstünlüğünü esas alan yepyeni, demokratik bir anayasa hazırlanması gerektiğini kaydetti. Genel Başkan Gündoğdu, Antakya Gazeteciler Cemiyetinde (AGC) düzenlediği basın toplantısında, her olumsuz ekonomik gelişme sürecinde milli gelirin dibe vurduğunu, enflasyon ve faizlerin tavan yaptığını, milletle birlikte kamu çalışanlarının ekmeğinin küçüldüğünü söyledi. Gündoğdu, ABD’de başlayan ve tüm dünyayı etkileyen ekonomik krizin etkisinin ancak istihdamla aşılabileceğini, bu konuda milleti topyekun kucaklayan bir ekonomik pakete ihtiyaç olduğunu belirtti. Resmi rakamlara göre Türkiye’de işsizlik oranının krizin etkisiyle yüzde 9’dan yüzde 12’ye çıktığına dikkati çeken Gündoğdu, ‘’İşsizlik her geçen gün artıyor. 300 bin memur alımıyla istihdama devletin öncülük etmesini öneriyoruz. Bu memur alımı sosyal devletin gereği olarak önemli kazanç sağlayacak’’ diye konuştu.
Anayasa değişikliğine ihtiyaç olduğunu ifade eden Gündoğdu, milleti kucaklayan, hukukun üstünlüğünü esas alan yepyeni, demokratik bir anayasa hazırlanması gerektiğini kaydetti. Kamu çalışanlarına grevli toplu sözleşmeli sendikal hak istediklerini belirten Gündoğdu, anayasadaki işçi-memur ayrımının ve siyaset yasağının kaldırılması gerektiğini söyledi.
İŞSİZLİK VE DEMOKRATİKLEŞMEYLE İLGİLENİLMELİ
Ahmet Gündoğdu, Hatay Valisi Nusret Miroğlu’nu ziyaretinde yaptığı açıklamada ise, siyasi partilerin Türkiye’nin geleceğine yönelik çalışmalara ağırlık vermesi gerektiğini ifade ederek, ‘’Seçimler sonuçlandı. Artık iktidarıyla muhalefetiyle tüm siyasi partiler, Türkiye’nin gerçek gündemi olan işsizlik ve demokratikleşmeyle ilgilenmelidir. Partiler, ülkenin geleceğine yönelik çalışmalarla sivil anayasa hazırlanmasında birlikte hareket etmelidir’’ diye konuştu. Hatay /aa
|
08.04.2009
|
|
|
Krizin halen dip noktası görülmedi |
Türk Eximbank Genel Müdür Yardımcısı Osman Arslan, ekonomik krizin halen dibinin görülmediğini belirterek, Türkiye’nin anlaşma yapacağı IMF’den minimum 20, maksimum da 32 milyar dolar borç alabileceğini söyledi.
Türk Eximbank Genel Müdür Yardımcısı Osman Aslan, Antalya Organize Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin (OSİAD) toplantısında ‘’İhracatın Finansmanı ve Türk Eximbank’’ konusunda bilgi verdi. Dünyada küresel krizin etkilerinin giderek daha da derinleştiğini ifade eden Aslan, krizin 2007 Ağustos ayında başladığını, ancak bunun etkisinin aylar sonra görüldüğünü söyledi. Aslan, ‘’Krizin içine tamamen girdik. Krizin halen dip noktası görülmedi. Çünkü dünyadaki gelişmeler daha kötü günlerin geleceğini yansıtıyor’’ dedi.
Önümüzdeki sürecin gelecek açısından umut vermediğini, Türkiye’nin döviz kaynaklarının kıt olacağını hatırlatan Aslan, şöyle devam etti: ‘’Bu yıl döviz kaynakları kıt olacağı için alternatif kaynaklara ulaşmak şart oldu. Bu nedenle IMF’den gelecek paraya ihtiyacımız olacak. Türkiye IMF’den 20 ile 32 milyar dolarlık bir borçlanma yapacaktır. Türkiye IMF’den minimum 20, maksimum 32 milyar dolar borç alabilecek. Ayrıca Dünya Bankası’ndan da 500 ile 1 milyar dolar arasında Türk Bankacılık sektörü kısa vadeli ticaret finansmanı sağlayacaktır.’’ Antalya /aa
|
08.04.2009
|
|
|
İlçe Seçim Kurulu Müdürüne rüşvet gözaltısı |
Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü (KOM) ekipleri, Yenimahalle İlçe Seçim Kurulu Müdürü A.Ç’yi “Bir muhtar adayının seçim sonuçlarına yaptığı itirazı değerlendirmek için 5 bin lira rüşvet aldığı” iddiasıyla gözaltına aldı. Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre, Yenimahalle’deki bir muhtar adayı, “Seçim sonuçlarına yaptığı itirazı değerlendirmek için İlçe Seçim Kurulu Müdürü A.Ç’nin kendisinden 5 bin lira rüşvet aldığı” iddiasıyla Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne başvurdu. Muhtar adayının iddiası üzerine gözaltına alınan İlçe Seçim Kurulu Müdürü, Ankara Emniyetine götürüldü. İfadesi alınan A.Ç’nin işlemlerinin tamamlanmasının ardından Ankara Adliyesine sevk edileceği öğrenildi. Ankara / aa
|
08.04.2009
|
|
|
Mart'ta açlık sınırı 841 TL |
Memur-Sen’İn araştırmasına göre, geçen ay 4 kişilik bir aile için açlık sınırı 841 TL, yoksulluk sınırı ise 2 bin 327 TL olarak hesaplandı. Memur-Sen’den yapılan yazılı açıklamaya göre, Mart ayında karnabahar, sivri biber, çarliston biber, patlıcan, dolmalık biber, mandalina gibi sebze ve meyvelerin fiyatları arttı, salatalık, kabak, salça ve limon gibi gıda maddelerinin fiyatları azaldı. Şubat ayına göre artış oranları karnabaharda yüzde 83.56, sivri biberde yüzde 65.42, çarliston biberde 60.94, patlıcanda ise 47,55 oldu. Mart ayında ısınma fiyatları önceki aya göre ortalama yüzde 0,86, giyim maddesi fiyatları ortalama yüzde 0,66 geriledi. 4 kişilik bir ailenin Mart ayındaki açlık sınırının bir önceki aya göre 21 TL artarak 841,37 TL’ye, yoksulluk sınırının ise 27 TL artarak 2 bin 327,61 TL’ye yükseldiği hesaplandı. Ankara / aa
|
08.04.2009
|
|
|
3 yıllık ekonomik program hazırlanıyor |
Ekonomİ yönetimi, 3 yıllık yeni ekonomik program için kolları sıvadı. 2009 yılı hedeflerini de revize edecek programla ekonomiyi canlandıracak yeni tedbirler de uygulamaya konulacak. Hazine, Maliye ve Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) bürokratlarının teknik çalışmaları sürdürdükleri yeni ekonomik program, AB ile Katılım Öncesi Programın temelini teşkil edecek. Söz konusu program, IMF ile yapılacak muhtemel bir anlaşmanın dayanağı da olacak. Bu çerçevede 2009 yılının temel büyüklükleri revize edilirken, 2012’ye kadar olan süreçle ilgili makro ekonomik hedefler de tek tek belirlenecek. Yerel seçimlerin ardından hızlandırılan program çalışmaları bu ay içinde tamamlanarak, hükümetin önüne konulacak. Programa son şeklini de Bakanlar Kurulu verecek. Ankara / aa
|
08.04.2009
|
|
|
‘One minute balonu’, Gül tarafından patlatıldı |
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Danimarka Başbakanı Rasmussen’in NATO Genel Sekreteri seçilmesindeki Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın tutumunu eliştirerek, “Davos’ta şişirilen ‘One minute balonu’, NATO toplantısında bizzat Cumhurbaşkanı Gül tarafından patlatılmıştır” dedi. Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, ABD Devlet Başkanı Barack Obama’nın TBMM’deki konuşmasında, Amerikan tarihine yönelik atıflar yaptığını hatırlatarak, ‘’Türk tarihindeki meselelere de aynı olumsuz anlamları yüklemeye çalışması ve bunu tarihin gerçeği ile yüzleşmekle açıklaması, hoş göremeyeceğimiz bir nezaketsizliktir’’ dedi. NATO Genel Sekterliği seçimini de değerlendiren Bahçeli, şunları söyledi: ‘’Sahte Davos kahramanlığı ile iç politikada yol almaya çalışan Başbakan’ın gerçek hüviyeti, siyasi omurga anlayışı, Türkiye’nin onur ve haysiyetine ve manevi değerlerine olan saygısının ve bağlılığının gerçek yüzü şimdi bu olayla bütün çıplaklığıyla anlaşılmıştır. Uluslararası gelişmeleri iç politika kazanımları uğruna devamlı riske atan Başbakan Erdoğan, NATO Zirvesine Londra’dan müdahale etmiş, ancak bu müdahale sadece sözde kalarak bir sonuç doğurmamıştır. Anlaşıldığı kadarıyla Davos’ta şişirilen ‘One minute balonu’, NATO toplantısında bizzat Cumhurbaşkanı Gül tarafından patlatılmıştır. Ankara / aa
|
08.04.2009
|
|
|
Türk vekil Akgün: Türkiye, AB için daha olgunlaşmadı |
ABD Başkanı Barack H. Obama’nın Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) üyeliği konusundaki desteği bazı Alman milletvekilleri tarafından tepki ile karşılandı. Sosyal Demokrat Partili (SPD) Türkiye kökenli milletvekili Lale Akgün de bunlardan biriydi. Alman radyosu Deutschlandfunk’a konuşan Akgün, Türkiye’nin AB üyeliği için henüz olgunlaşmadığını söyledi. Bu üyelik AB ile Türkiye arasındaki bir konu olduğunu ifade eden Akgün, “Brüksel söylenenleri dinleyebilir. Ama Brüksel’in söylenenleri işe aşırıp aşırmaması elbette AB’nin işi. Benim görüşüm, karar verme inisiyatifini elimizden aldırmamalıyız” dedi. Akgün konuşmasının sonunda ise genel itibariyle Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olmadığını belirtti. Berlin / cihan
|
08.04.2009
|
|
|
Alman kaza kırım uzmanları Kahramanmaraş’a geldi |
BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin ölümüyle sonuçlanan helikopter kazasının ardından BBP’nin davet ettiği Alman kaza kırım uzmanları Kahramanmaraş’a geldi. Alman Sivil Havacılık Kurumuna bağlı çalıştıkları belirtilen kaza kırım uzmanları Uwe Reibel ve Volkan Sürmeli, Kahramanmaraş’ta ilk olarak BBP MKYK üyesi ve partinin avukatı Kemal Yavuz ile görüştü. Reibel ve Sürmeli, Yavuz ile yaptıkları görüşmenin ardından Kahramanmaraş Adliyesine giderek helikopter kazasını soruşturan cumhuriyet savcısı Uğur Koç ile 2 saat süren bir görüşme yaptı. Reibel ve Sürmeli’nin helikopterin enkazının bulunduğu alanda inceleme yapacakları, incelemenin bölgede hava şartlarının elverişsiz olması sebebiyle yarına ertelendiği kaydedildi. Kahramanmaraş / aa
|
08.04.2009
|
|
|
Küçük yaşta din eğitimi şart |
Bediüzzaman da ikaz ediyor
“Bir çocuk, küçüklüğünde kuvvetli bir ders-i imânî alamazsa, sonra pek zor ve müşkül bir tarzda İslâmiyet ve imanın erkânlarını ruhuna alabilir. Adeta gayr-ı müslim birisinin İslâmiyeti kabul etmek derecesinde zor oluyor, yabani düşer. Bilhassa, peder ve validesini dindar görmezse ve yalnız dünyevî fenlerle zihni terbiye olsa, daha ziyade yabanilik verir.”
(Emirdağ Lâhikası, s. 39)
Pedagog Ali Çankırılı, dinî kaynaklara başvurmadan çocuklara ahlâkî davranışlar kazandırmanın çok zor olduğunu söyledi. Hayatıfarket.com’daki yazısında, bazı eğitimcilerin çocuklara küçük yaşlarda din eğitimi vermenin laikliğe aykırı olduğunu, ancak ergenlik çağına geldiğinde hür iradesi ile buna kendisinin karar vermesi gerektiğini ileri sürdüklerini dile getiren Çankırılı, bu görüşün, gerçekçi bir yaklaşım olmadığını söyledi. Ateist bir anne veya babanın din eğitimine karşı olsa bile çocuğunu içinde yaşadığı toplumdan soyutlayamayacağına işaret eden Çankırılı, çocukların, yetişkinler gibi peşin yargılara sahip olmadığını ve çevresinde gördüğü her şeyle ilgilendiğini ifade etti. Çankırılı, “Çocuklar öğrenme isteğiyle doludur, tarafsız bir gözlemcidir. İlk defa duyduğu ezan sesini yahut ilk defa gördüğü caminin ne olduğunu sorup öğrenmek isteyecektir” dedi. Psikolog Antonie Vergote’nin, Din Psikolojisi isimli eserinde, ‘çocukların doğuştan din duygusuna sahip’ olduklarını söylediğini vurgulayan Çankırılı, şunları kaydetti; “İnsan sadece etten, kemikten ve kandan ibaret maddî bir varlık değildir. Onu diğer canlılardan ayıran doğuştan sahip olduğu ruh ve duygu zenginliğidir. İnsan sosyal bir varlıktır. Sevmek, sevilmek, bir inanca sahip olmak, kendisini değerli ve güçlü hissetmek ister. Bu da ancak bir aileye, bir topluma, bir vatana ve bir dine bağlı olmakla mümkündür.
Kuralsız toplum yoktur. Bir toplumu ayakta tutan kurallar bütününe hukuk diyoruz. Hukukun olmadığı yerde anarşi, kargaşa ve kaba güç vardır. Hırsızlığı, haksız kazancı, zayıfı ezmeyi, adam öldürmeyi, kısacası cana-mala-namusa tecavüzü yasaklayan hukuk maddeleri kaynağını dinden almaktadır. Allah’ın elçisi bütün peygamberler bu kuralları insanlara bildirmek ve toplum düzenini sağlamak için gönderilmiştir. Helâl-haram, sevap-günah kavramlarını kullanmadan, yani dinî kaynaklara başvurmadan çocuklara ahlâkî davranışlar kazandırmamız çok zordur”
ÖLÜM KORKUSUNUN
TEK İLÂCI, AHİRET İNANCI
Araştırmaların okul öncesi çocuklarda ölüm korkusunun çok baskın olduğunu gösterdiğini de ifade eden Çankırılı, çocuğun öncelikle anne babasının, daha sonra kendisinin öleceğinden korktuğunu söyledi. Ölüm korkusunun tek çaresinin ahiret inancı olduğunu belirten Çankırılı, açıklamasına şöyle devam etti; “Ölümü öldürüp kabir kapısını kapatamadığımıza göre, ‘Nereden geldik, nereye gideceğiz?’ sorusuna cevap bulmak zorundayız. Bu sorunun cevabı da İslâm inancında vardır.”
|
ÜMİT KIZILTEPE
/ İSTANBUL
08.04.2009
|
|
|
Hicaz Demir Yolu için tanıtım atağı |
Surİye, tarihî Hicaz Demir Yolu’nun tanıtımını sağlamak üzere çalışma başlattı. Hicaz Demir Yolu Genel Müdürlüğü Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Yunus Nasır, Nisan sonunda geniş katılımlı bir toplantı düzenleneceğini söyledi. Suriye Turizm, Eğitim, Yüksek Öğrenim, İçişleri ve Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin katılacağı toplantıda turist bilgilendirme büroları çalışanları da hazır bulunacak. Yaklaşık 250 yetkilinin katılacağı öngörülen toplantıda, katılımcı bakanlıkların faaliyet alanları çerçevesinde Hicaz Demir Yolu’nun tanıtımına nasıl katkıda bulunacağı tartışılacak. Toplantının ardından katılımcılar Hicaz Demir Yolu müzesini gezerek, yaklaşık 100 yıldır seferlerine devam eden ve turistik amaçlı kullanılan buharlı trenle gezi yapacak.
|
08.04.2009
|
|
|
Aynı anda el ve yüz nakli |
Fransa’da, bir hastaya ilk kez aynı anda kısmî yüz ve el nakli yapıldı. Paris’teki Creteil bölgesindeki Henri Mondor hastanesinde yapılan ameliyatta, Fransız doktorlar 30 yaşındaki bir erkek hastaya aynı anda kısmî yüz nakli ve 2 el nakli yaparak dünya genelinde bir ilke imza attı. Paris Hastaneleri kuruluşunun açıklamasında, ameliyatın geçen Cumartesi gecesi başladığı ve yaklaşık 30 saat sürdüğü belirtildi. Açıklamaya göre, 2004’te geçirdiği kazada feci şekilde yanan hastaya 2 el ve kısmî yüz nakledilmesi için yapılan ameliyatta 40 kişi görev yaptı. Bu, dünya genelindeki 6. yüz nakli ve ilk kez aynı hastaya aynı anda yapılan el ve yüz nakli oldu. Profesör Lantieri’nin ekibi, 10 gün önce de 28 yaşındaki bir erkek hastaya yüz nakli yapmıştı. Paris / aa
|
08.04.2009
|
|
|
115’inci yaşını kutladı |
GuInness Rekorlar Kitabı’na göre ‘’dünyanın hayatta bulunan en yaşlı insanı’’ unvanını taşıyan Gertrude Baines, 115’inci doğum gününü ABD’nin Los Angeles şehrinde bir hastanede kutladı. Kayıtlara göre, 1894 yılında, Amerikan iç savaşından 2 yıl önce ve muhtemelen köle olarak kullanılan bir ailede doğan siyahî Baines’in doğum günü hediyesi ABD Başkanı Barack Obama’nın doğum gününü kutlayan mektubu, iki kek ve müzik oldu. Daha önce en yaşlı insan olarak bilinen Maria de Jesus’un Ocak ayında Portekiz’de ölmesinden sonra en yaşlı insan unvanına sahip olduğuna ilişkin Guinness’in bildiri yazısı da Baines’e verildi. Los Angeles / aa
|
08.04.2009
|
|
|
Önce fidan, sonra düğün |
Tokat’In Niksar ilçesinde başlatılacak uygulamayla, dünyaevine girecek çiftlere nikâh için ilçede oluşturulan ‘’Evlilik Hatıra Ormanı’’na fidan dikme zorunluluğu getirilecek. Niksar Orman İşletme Müdürü Dr. Mehmet Özdemir, Evlilik Hatıra Ormanı’na önümüzdeki günlerde fidan dikilmeye başlanacağını söyledi. Özdemir, Evlilik Hatıra Ormanı projesiyle ilgili şu bilgileri verdi: ‘’Anlaşmaya göre belediye, nikâh için istenen evrak arasında Evlilik Hatıra Ormanı’na fidan dikme belgesi isteyecek. Eğer bu belge yok ise başvurular kabul edilmeyecek. Fidanı biz karşılayacağız. Her fidanın yanına yaş kütüğü yapılacağı için cüz'î miktar da bir bedel istenebilir. Bizim buradaki amacımız yeşil olan Niksar’ı daha da yeşil hale getirmek.’’ Tokat / aa
|
08.04.2009
|
|
|
|