|
|
|
| |
Papa’dan ‘dine dönün’ çağrısı |
Afrİka turunu sürdüren Papa 16. Benedictus, Angola’da halka hitaben yaptığı konuşmada ‘’dine dönün’’ çağrısı yaptı.
Angola’nın başşehri Luanda’da bir stadyumda konuşan Papa, ülkede inancın güçlendirilmesi ve hâlâ büyü, büyücülük gibi kötülük kaynaklarına inananların ‘’dine döndürülmesi’’ gerektiğini söyledi.
Ülkede Hristiyanlığın 500 yıldan bu yana olduğunu söyleyen Papa, bu inancın Portekizli yerleşimcilerle yerli halk arasında bir köprü olduğunu kaydetti. Papa, Luanda’da görüştüğü katolik din adamlarına da ‘’yeni misyoner anlayışıyla çalışmalarını ve büyü gibi batıl inançlarla mücadele etmelerini’’ istedi.
Öte yandan, çok sayıda insanın konuşmanın yapılacağı stadyuma saatler önce gelerek girmeye çalışması sırasında meydana gelen kargaşada iki kişi ezilerek öldü, çok sayıda kişi de yaralandı. Vatikan sözcüsü Fderico Lombardi, Papa’nın bu olayla ilgili çok üzüntülü olduğunu söyledi.
|
|
23.03.2009
|
|
| |
Talat: Acele etmemiz şart |
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, ‘’Hakkımız olanı almayı bir yana bırakırsak, altında yaşadığımız izolasyonlar düşünüldüğünde, acele etmekten başka şansımız yoktur’’ dedi.
Talat, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas’la ‘’iyi bir çalışma temposu içinde’’ olduğunu ifade etti. Hristofyas’la Müzakere sürecinde, başlarda yöntemle ilgili bazı anlaşmazlıkları olduğunu, ancak bu sıkıntının zamanla aşıldığını kaydeden Talat, şöyle devam etti: ‘’Başta benim acelem, onun ise temkinli ve yavaş gitme eğilimi vardı. Benim acelem vardı, çünkü 2004’te tek tarafın ‘evet’i yetmemiş, Kıbrıs sorununu çözememiştik. Bunun acısını da Kıbrıs Türk halkı çekti. Hakkımız olanı almayı bir yana bırakırsak, altında yaşadığımız izolasyonlar düşünüldüğünde, acele etmekten başka şansımız yoktur’’ Talat, liderlerin temsilcileri ile uzmanların da görüşmeleri sürdürdüğünü belirtti ve görüşmelerin geleceği konusunda hâlâ umutlu olduğunu dile getirdi.
|
|
23.03.2009
|
|
| |
Obama: Cheney ABD karşıtlığını pekiştirdi |
ABD Başkanı Barack Obama, selefi Başkan Bush’un yardımcısı Dick Cheney’in kendisiyle ilgili eleştirilerine cevaben, Cheney’in yaklaşımının güvenlik getirmek yerine ABD karşıtlığını pekiştirdiğini söyledi.
Amerikan CBS televizyonunda ‘’60 Minutes’’ adlı programa katılan Obama, Guantanamo tutukevinde tutulan terör zanlılarına yönelik politikaları dolayısıyla kendisini eleştiren Cheney için, ‘’Cheney’in teşvik ettiği felsefeyle kaç terörist adalet karşısına çıkarıldı? Onun yaklaşımı bizi daha güvenli yapmadı, tersine Amerikan karşıtlığını pekiştirdi’’ dedi. Obama, Başkan Bush döneminde, terör zanlıları ile ilgili politikaların ‘’savunulacak’ bir tarafı olmadığını söyledi. Guantanamo’dan bırakılan bazı zanlıların terör gruplarına katıldığının belirtilmesi üzerine Obama, ‘’Gerçekten tehlikeli kişilerin diğerlerinden ayrılması işini iyi yapamadığımıza şüphe yok’’ dedi. Obama, masasının üzerinde bekleyen işlerde, genelde ‘’kötü ve daha kötü’’ arasında seçim yapmak durumunda kaldığını belirterek bugüne kadar Başkan olarak verdiği en zor kararın Afganistan’a 17 bin ilâve asker gönderilmesi kararı olduğunu söyledi.
|
|
23.03.2009
|
|
| |
İsrail barışın değil, kültürün de düşmanı |
Kudüs’ün bu yıl “Arap Kültür Başşehri” olarak ilanı sebebiyle, Filistin Yönetimi tarafından Doğu Kudüs’te planlanan faaliyetlerin 8’i polis tarafından dağıtılırken, polis bu faaliyetlerin organizasyonunda görevli 20 dolayında Filistinliyi gözaltına aldı.
İsrail İç Güvenlik Bakanı Avi Dichter’in, polise, festival faaliyetlerinin yasaklanması talimatı vermesinden sonra, faaliyetlerin 8’i engellendi. İsrail Parlamentosu’nun (Knesset) Arap milletvekillerinden Muhammed Barake (Hadaş), faaliyetlere yasaklama getiren İsrail İç Güvenlik Bakanı Avi Dichter’i şiddetle eleştirdi. Barake, “Bu hükümet, sadece ümit ve barışın düşmanı değil, aynı zamanda kültürün de düşmanı” diye konuştu. Bu arada, İsrail’in, festival faaliyetlerine katılmak üzere Amman’dan Batı Şeria’ya helikopterle gelmek isteyen bir grup Arap temsilciyi de engellediği ve ancak Alenbi geçişinden girmelerine izin verdiği belirtildi. Öte yandan, Gazze’de yönetimi elinden bulunduran Hamas hükümeti, “Arap Kültür Başşehri Kudüs-2009” faaliyetlerinin yapılmasına izin vermedi.
|
|
23.03.2009
|
|
| |
GİYDİKLERİ TİŞÖRTLER VAHŞİLİĞİ BELGELİYOR |
İsraİl’İn askerî birliklere dağıttığı tişörtler, dünyanın gözü önünde işlenen sivil katliâmlardan nasıl gurur duyduklarını ortaya koydu.
Gazze operasyonunun ardından askerlerce tasarlanıp komutanların da onayını alan asker tişörtlerinde, ordunun daha önce yasakladığı Arap karşıtı sloganlar yazılı. Haaretz’in haberine göre, birliklerin en çok tercih ettiği tişörtler şöyle: Lavi Taburu: Geldik, gördük, yok ettik (üstündeki resimde, yıkık bir cami görülüyor). Haruv Taburu: Kafasına sıkmadan gevşeme. Her Arap anası, oğlunun kaderinin benim ellerimde olduğunu bilsin (İsrail ordusu bu iki sloganı daha önce yasaklamıştı). İstihkâmcılar: Yalnız Tanrı affeder (İsrail askeri tarafından havaya uçurulan bir cami resmi var).
|
|
23.03.2009
|
|
|
|
