AKP’nin kapatılması dâvâsına giden süreçte hükümetin zamanını reformlardan çok dâvâyla ilgili gelişmelere ve dâvâya ayırdığı görüşünü savunan Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk “Ancak kapatma dâvâsının sonuçlandığı Ağustos 2008’den sonra da reformlar hızlanmadı, reform sürecindeki yavaşlama sürdü” diye konuştu.
KAPATMA DÂVÂSI BİTTİ, REFORMLAR HIZLANMADI
Joost Lagendijk, Türkiye’nin reform çalışmalarını öncelikle kendi halkının daha iyi standartlarda yaşaması anlamında çok önemli olduğunu belirterek, AKP hükümetinin 2005’ten 2008’e kadar reform çalışmalarını yavaşlattığından yakındı. AKP’nin de bu yıllardan itibaren AB üyeliği yönünde yeni reformlar yapamadığını görüşünü dile getireh Lagendijk, bu durumun 2006 yılından itibaren Türkiye’nin AB’ye girmesini savunan AB çevrelerinde Türkiye’de hükümetin gerçekten AB sürecine bağlı olup olmadığıyla ilgili ciddî şüphe oluşturduğunu söyledi. AKP’nin kapatılması dâvâsına giden süreçte de hükümetin zamanını reformlardan çok davayla ilgili gelişmelere ve dâvâya ayırdığı görüşünü ifade eden Lagendijk, ‘’Ancak kapatılma dâvâsının sonuçlandığı Ağustos 2008’den sonra da reformlar hızlanmadı, reform sürecindeki yavaşlama sürdü’’ diye konuştu. Lagendijk, yerel seçimlerden sonra Türkiye’de reform çalışmalarının hızlanacağını umut ettiğini kaydetti.
ANAYASA İÇİN İŞBİRLİĞİ ŞART
Prof. Dr. Ergun Özbudun ise Anayasa’yı değiştirmenin yalnızca AKP tarafından yapılmasının mümkün olmadığı ve CHP ile işbirliğinin gerekli olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Özbudun, “Eğer Anayasa yalnızca AK Parti tarafından değiştirilirse bu Türkiye’nin birliğine olumlu katkı yapmaz” dedi. Özbudun, ayrıca yeni Anayasa çalışmalarının önündeki engeli de Kemalizm taraftarları olarak gösterirken, “halkçılık ve milliyetçilik” anlayışının bunda etkili olduğunu söyledi.
“MAKYAJLI DEĞİL, YENİ ANAYASAYA İHTİYAÇ VAR”
New School Öğreim Üyesi Andrew Arato da, Türkiye’nin makyajsal anayasa değişikliğine değil, yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu vurguladı. Askerî darbe hükümeti tarafından yapılan anayasanın Türkiye’yi 21. yüzyıla taşıyamayacağı gerçeğine işaret eden Arato, “AK Parti’nin anayasa değişikliğini başörtüsüne dayandırarak yapmaya çalışması da stratejik bir hatasıydı” diye konuştu.
“ASKERİN, SİYASİLERE KARŞI
SİSTEMATİK BİR SORUNU VAR”
KonferansIn sabahki oturumunda konuşan Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ümit Cizre de, askerî darbe dönemlerinin bittiğini, ancak toplum üzerindeki etkilerinin devam ettiğini kaydetti. Aynı oturumun bir diğer konuşmacısı olan Columbia Üniversitesi “Demokrasi, Tolerans ve Din Çalışmaları Merkezi” Direktör Yardımcısı Ahmet Kuru ise, Türk Silâhlı Kuvvetleri’nin (TSK) Ergenekon dâvâsıyla yüzleşmesinin bu kurum için fayda sağlayacağını dile getirdi. Yıllardır Türkiye’de askerlerin yalnızca Adnan Menderes çizgisinde olan politikacılarla değil Bülent Ecevit ile de karşı karşıya geldiğine dikkat çeken Kuru, “Türkiye’de askerin sivil politikacılarla sistematik bir sorunu var” diye konuştu.
|