Avrupa basını, medyası ve münevver cemiyetler, İslâmiyet’i gündemde tutmakta ve inançsızlığa ve tahrifata uğrayan Hıristiyanlığa karşı alternatif olarak görmektedirler.
Nitekim Ocak 1995 tarihinde Hollanda da Kiliseler Birliği ve Diyanet Vakfı bir araya gelerek İmamlar ve Hıristiyan din görevlileri ile müşterek bir “ulusal tanışma günü” tertiplemişlerdir. Bu toplantıda sevindirici bir husus, 110 imam ve 125 papaz bulunmuş ve Hollanda’nın manevî sorunları üzerinde çareler bulmaya çalışmışlardır. Hollanda’da 400 bin Türk ya da Türkiye kökenli Hollandalı yaşıyor. Tam Adı: Hollanda Krallığıdır. Yüzölçümü: 41 526 kilometre kare. Başşehri: Amsterdam. Dili: Flemenkçe ve Almanca Nüfusu: 16 milyon. Hollanda’da 900.000’in üzerinde Müslüman yaşıyor.
Yıllar önce okumak veya çalışmak için Hollanda’ya giden Türkiyeli vatandaşlarımız ve gerekse İslâm dünyasının Müslümanları, ilk yıllarda ibadetlerini yerine getirebilecek yer temininde birçok sıkıntı ile karşılaştılar. Cuma ve bayram namazlarını kılabilmek amacıyla günler öncesinden uygun mekânlar bulabilmek için çaba sarf ettiler. Zaman seyri içinde büyük ümit ve gayretlerle, cami olarak kullanılmak üzere bazı binaları kiraladılar. 1980’li yıllardan itibaren ise ya kira karşılığı cami olarak istifade ettikleri binaları, ya da daha uygun yerleri satın almaya başladılar. Böylece vatandaşlarımızın bulunduğu her yerleşim bölgesinde cami, lokal ve dernek odaları meydana getirilmiş oldu. Fakat vatandaşlarımız bununla da yetinmediler. Temelden kubbeli ve minareli camilerin inşasına başladılar. Birbirleri ile yarışırcasına her geçen gün sayıları çoğaldı ve çoğalmaya da devam etmektedir.
Camiler Müslümanların bir araya geldiği, duâ ve ibadetlerinin topluca yapıldığı, secdelerin birleştiği, üzüntü ve sevinçlerin paylaşıldığı mübarek yerlerdir. Dinî ve sosyal hayatımızda müstesna yeri olan huzur evlerimizdir. Yurtdışında caminin fonksiyonu çok önemlidir. Çünkü yurtdışında camiler sadece namaz kılınan bir mekân değil, vatandaşlarımızın bir araya geldiği, acı ve mutlulukların paylaşıldığı, çocuklara Kur’ân-ı Kerim ve dinî bilgilerin öğretildiği sosyal ve kültürel faaliyetlerin yapıldığı çok yönlü birer kültür merkezleridir. Hâlihazırda Hollanda Diyanet Vakfı’nın 140 cami şubesi bulunmaktadır. Bu camilerin 29 tanesi temelden kubbeli ve minareli olarak inşâ edilmiştir. Altı adedi ise kilise veya havradan camiye dönüştürülmüştür.
Halen Hollanda’da 60 İslâm okulu vardır. Hollanda’da bu okullarda din dersi öğretmenliği ve fahrî İslâm gönüllüsü olarak bulunan Rıza Deniz, “Bu okullara Müslümanların dışında Hollandalı aileler de çocuklarını gönderiyor ve biz onlara, Allah’ın bir olduğunu ve İslâmiyet’i anlatıyor ve Kur’ân-ı Kerimi okutuyoruz. Bundan memnun olan aileleri gelip bize şükranlarını sunuyorlar” diyor. Deniz, Kur’ân-ı Kerim’in bu çağdaki tefsiri olan Risâle-i Nurların da Flemenkçe ve Almanca dillerine çevrildiğini ve Hollanda’da büyük yankı uyandırdığını beyan ediyor.
“Hattâ, hadis-i sahihle, âhir zamanda İsevîlerin hakikî dindarları ehl-i Kur’ân ile ittifak edip, müşterek düşmanları olan zındıkaya karşı dayanacakları gibi; şu zamanda dahi ehl-i diyanet ve ehl-i hakikat, değil yalnız dindaşı, meslektaşı, kardeşi olanlarla samimî ittifak etmek, belki Hıristiyanların hakikî dindar ruhanîleriyle dahi, medar-ı ihtilâf noktaları muvakkaten medar-ı münakaşa ve nizâ etmeyerek, müşterek düşmanları olan mütecaviz dinsizlere karşı ittifaka muhtaçtırlar.”
ROTTERDAM’DA
İSLÂM ÜNİVERSİTESİ
İslâmiyet’in ve Müslümanların Hollanda’daki varlığı, sosyal ve tarihî bir vakıa niteliği taşımaktadır. 1960 yılından itibaren Hollanda kanunları dahilinde Müslümanlar kendi camilerini, vakıflarını ve diğer kuruluşlarını kurma yetkisine sahip olmuşlardır. Anayasal haklara uygun olarak, Hollanda hükümetinin malî destekleri çerçevesi ve Hollanda eğitim sistemini düzenleyen kanunlar muvacehesinde Müslümanlar kısa bir süre içerisinde İslâm ilkokulları ve ortaokullarını kurdular. Hollanda’da yaşayan Müslümanların girişimleri neticesinde 1997 yılından itibaren IUR, Hollanda’da hizmet vermeye başladı. Şu an itibariyle Hollanda’da 900 binin üzerinde Müslüman yaşamaktadır. IUR, Müslümanların sosyal ve dinî ihtiyaçlarına cevap vermek için, temel eğitimini Hollanda’da almış olan öğrenci adaylarına, imam ve manevî rehberlik eğitimi verebilecek bir konuma gelmiştir. Akademik eğitim ve araştırma vasıtasıyla IUR, “Hollanda toplumuna karşı sorumluluğunu hisseden Müslüman olarak yaşamak” ilkesini kendisine hedef olarak seçmiştir.
1997 yılındaki CBS (Hollanda Merkezî İstatistik Bürosu) tahminlerine göre 2015 yılında Hollanda nüfusunun % 10,8’i Müslüman olacaktır. Şu anda çoğunluğunu camilerin oluşturduğu yaklaşık 450 civarında cami ve İslâmî vakıf bulunmaktadır. Bu gerçekleri nazara alarak, “Hollanda gibi çok kültürlü bir topluma katkıda bulunmak” IUR’nin misyonunu temsil etmektedir. İnsanla Allah arasındaki ilişkiyle alâkalı olan İslâm esaslarının ve tevhid akidesinin farkında olmak, insanın kâinat ve toplumdaki rolleriyle ilgili bir vizyon ortaya çıkarmalıdır.
Rektörlüğünü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz ve yardımcılığı Prof. Dr. Bünyamin Duran’ın yaptığı mezkûr üniversitede, İlimler Fakültesi, Diller ve Medeniyet Fakültesi, İslâm Sanatları Fakültesi, İslâm Araştırma Enstitüsü, Kıraat Enstitüsü başlığı altında fakülte ve enstitüler vardır.
Bu üniversite hâlen Hollanda parlamentosu tarafından resmen kabul edilmemiştir. Fakat resmen kabul edilmesi için başta çok enerjik olan Rektör Prof. Ahmet Akgündüz başta olmak üzere İslâm ülkeleri ve oranın hakperest milletvekilleri çaba göstermektedirler. Bu itibarla hâlen iktidarda bulunan AKP hükümeti bunu nazar-ı itibara almalı, bilhassa Millî Eğitim Bakanı ve Dışişleri Bakanı ve dindar milletvekilleri Avrupa Birliği derken bu mezkûr dâvâya el atmalı ve ses vermelidirler. Hollanda hükümetinden aksi bir karar çıkarsa, vicdanlardaki ıztırapla kalmaz, orada okuyan yüzlerce talebenin vebali semayı çınlatır. Dünya küçüldü, artık herkes dünyada olan bütün hadisatı yakinen takip etmektedir. Onun için diyoruz; gösterin kendinizi, bekliyoruz..
—Devami Yarin—
Müjde semineri ve konferanslar
18 gün kaldığım Hollanda’da hiç boş durmadık. Koştuk, konuştuk ve yazdık. Başta organizatör Rıza Deniz’in, fedakâr can dostlarının ve Nur-u Kur’ân şakirtlerinin gayret ve himmetleriyle çok kişiyle ve çok ekolle görüşme imkânı ve zemini bulduk. Başta Rotterdam İslâm Üniversitesi, Rozenburg’da Aile Semineri, Amersfoort’da Millî Görüş-Gençlik, Amsterdam’da Millî Görüş Kadın Kolları Gençlik ve Belçika Antwerpen Academie Onderwijs & Jeugdcentrum Üniversitesinden bayan öğrenciler derneğinde, Rotterdam West Medresesi bayanlar koluna ve Den Haag “LAHEY” il merkezinde Bediüzzaman Kültür Vakfında çeşitli seminerler ve konferanslar verdim.
Hollanda’da
diyalog gayretleri
Hz. Mevlânâ’nIn vefatının 735. sene-i devriyesi, başta Konya ili olmak üzere, birçok şehir ve ülkelerde bütün haşmetiyle anıldı ve rahmetle yâd edildi. Onun en büyük arzusu olan “Gel, ne olursan ol yine gel” çağrısının bütün ahengiyle ve bilhassa Müslüman ve Hıristiyan din müntesipleri tarafından, dünyanın geleceği ve barışı için bir araya gelmenin hazzını ve huzurunu bulmaya gayret göstermektedir. Hollanda’da buna şahit oldum. Hollanda’nın her şekliyle pırıl pırıl ve dünyaya örnek şehirlerinden Rotterdam şehrinde uzun zaman seyli tarafından ve can dostların gayretiyle müşterek yapılan “Diyalog toplantıları” şimdi çok daha kapsamlı ve geniş çerçevede ve bir nevi resmiyet içinde deruhte edilmektedir. Bu nevi diyaloglar artık vücud zerrelerinden üniversite salonlarına ulaşmıştır. Kendimi, anavatanımız olan Türkiye’de zannettim. Artık oralarda Türkiyeler, Kahireler, Faslar, Karaşiler, İstanbullar, Konyalar olmuştur ve olmaya da mahkûmdur, başka yol yoktur. Avrupa’da izmler çökmüş herkes bir arayışın İlâhî musikisini aramaktadır. Nurun asrı olacaktır, İslâm’ın asrı olacaktır. Fakat kırmadan, yıkmadan olacaktır. Gönüllerde ma’kes bularak, vicdanları aydınlatarak olacaktır..
|