Kaybetmeme üzerine ve illa kazanmak üzerine planlanan iki sistem çarpıştı; kazanan Trabzonspor oldu. Yani kaybetmek istemeyen. Ersun Yanal'ın talebeleri maça zaten atarsak atarız, atmazsak atmayız havasında çıktı. Oyun da öyle şekillendi. Beşiktaş saldırmak istiyor ama Trabzonspor kendi ceza alanı önüne kadar rakibi bekliyor. Orada da genelde toplar Trabzonsporlu oyunculara geçiyordu. Trabzonspor defansındaki başarısıyla maçı beraberlikle bitirdi. Yoksa bu şartlarda buradan puan çıkartması zordu. Ortada Colman'ın isteği, geride Cale-Song-Egemen-Tayfun'un sorunsuz oyunu Beşiktaş'ın goller bulmasını engelledi.
Trabzonspor defans oyuncularıyla, hem de bir büyük takıma karşı puan alabileceğini gösterdi. Bu açıdan sevindirici. İstanbul'dan 1 puan benim işime gelir diye düşünene Ersun Yanal haklı çıktı. Güzel oyun, Beşiktaş'ı kendi alanına hapseden oyun yoktu. Fenerbahçe maçında o kadar güzel oyuna karşı sadece 1 puan gelmişse asıl kayıp oradaki 2 puan değil mi? Beşiktaş'tan kazanılan 1 puan, kazanılan 1 puandır.
Trabzonspor'da Yattara oynaması gereken bir maçta yine kaçak oynadı. Risk almadı, koşmadı, oyunun içine girmedi. Ben Yattara'nın oyunda tutulmasını savunanlardanım ama bu maçta gerçekten takımını eksik oynattı. Buna rağmen genellikle eleştirdiğim Colman ve Cale takımın en iyileri. Sezon başından buyana bu iki yabancı gelişim gösterdi. Ama bazı yerli oyuncular aynı gelişimi gösteremedi. Colman eskisi gibi değil, artık takımı için ekstra güç.
Trabzonspor bütün hatlarıyla defans yaptığı ve bunda da başarılı olduğu maçı istediği gibi bitirdi. Ersun hocanın istediği oldu. Şampiyonluk yolunda 1 puan da 1 puandır. Sadece bu futbol Trabzonspor'a yakışmadı ama onu da ileriki haftalarda telafi edecektir. Bir büyük maç atmosferi olarak son yıllardaki en temposuz Beşiktaş-Trabzonspor maçı oldu. Bunda Trabzonspor'un oyun oynamak istemeyişinin etkisi oldu. Beşiktaş tek kale oynasa da net pozisyonu yok gibi. Trabzonspor defans yapmayı öğrendi. Bana göre maçın Trabzonspor açısından görmemiz gereken noktası bu.
|