Haftanın zorlu mücadelesi yaklaşırken 2 takımda artık son kozlarını oynuyorlar. Her ikisi için çok önem arz eden ve özellikle Beşiktaş açısından telafisi olmayan zor bir dönemece giriyoruz.
Bir tarafta 4 büyükler arasında ismi unutulmaya yüz tutmuş ve bu sene yaptığı transferler, oynadığı oyunla maziyi unutup zirveye yerleşen bir Trabzonspor var. Diğer tarafta şampiyonluğa hasret kalmış ve bu sezon başında teknik direktör değişikliği dâhil birçok badire atlatan bir Beşiktaş var. Beşiktaş için beklide dönüm maçı olacak. Yenildiği takdirde puan farkı 9'a çıkacak. Şampiyonluk ümidini belki başka bir bahara erteleyecek. Beşiktaş kazandığı takdirde puan farkını önemli ölçüde indirip yoluna devam edecek. Bu yüzden Denizli'nin olmasa olmaz maçı olacak. Evindeki kozları en iyi şekilde kullanmaya çalışacak. Bu durum risk almasını gerektirecek. Denizli risk almayı sevdiğinden dolayı ve ona göre önlemini alacağı için bu sorun teşkil etmeyecek.
Trabzonspor ise son yıllarda hiç göremediğimiz bir performansla zirveyi bir Anadolu takımıyla paylaşıyor. Trabzonspor'un en önemli yönü takım oyununu en iyi şekilde oynamasıdır. Bu oyun sistemi yıldız oyuncuların maharetiyle birleşince ortaya işte özlenen o tablo ortaya çıkıyor. Çok koşan, pres yapan ve daima rakibi rahatsız eden oyun stillerini de unutmamak gerekir. Deplasmanda iyi bir grafiği olan Trabzon bunu en iyi şekilde değerlendirip, ilk defa bu kadar liderliğe yaklaşmışken onu bırakmak istemeyecektir. 1 puan bile onlar için çok önemlidir. Bu arada devreye 'kazanmıyorsan kaybetme' planını girecek. Beşiktaş pres yapınca ani ataklarla kaleye gitmeyi düşüneceklerdir. Umut ve Gökhan her ne kadar gol atma yolunda etkisiz olsalar da bu maçta kendilerini göstereceklerdir. En çok ta bu maçın galibini hocaların etkili taktik anlayışları belirleyecek. Seyir açısında güzel bir maç olacağı inancındayım. Küfür ve şiddetin olmadığı güzel oynayanın kazanacağı bir maç olması temennisiyle her iki takıma başarılar diliyorum.
|