|
|
|
Piyasalarda sıkıntı had safhada |
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, piyasalarda sıkıntının had safhaya ulaştığını söyledi. Özgenç, mikro ekonomideki sıkıntının büyüdüğü Türkiye’de her geçen gün çok sayıda işletmenin kapanmaya başladığını ve çalışanlarının sayısını azalttığını belirterek, işletmelerin daralan piyasalarda ayakta kalabilmesi için yeni yatırıma gitmemelerinin işsiz sayısını arttıracağını kaydetti.
KÜÇÜK ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, piyasalarda sıkıntının had safhaya ulaştığını belirtti. Özgenç yaptığı yazılı açıklamada, mikro ekonomideki sıkıntının büyüdüğü Türkiye’de her geçen gün çok sayıda işletmenin kapanmaya başladığını ve çalışanlarının sayısını azalttığını belirterek, işletmelerin daralan piyasalarda ayakta kalabilmesi için yeni yatırıma gitmemelerinin işsiz sayısını arttıracağını dile getirdi. Piyasadaki ekonomik tıkanıklığın kendilerini dükkân kapatmaya zorladığına işaret eden Özgenç, esnafın büyük çoğunluğunun durgunluk yaşadığını, durum böyle devam ederse kepenkleri indirmek zorunda kalacaklarını belirtti. Açıklamasında, ‘’Bizim en büyük sorunumuz AVM’ler ve büyük marketler’’ ifadesine yer veren Özgenç, hipermarketlerle yapı marketlerin, bir an önce şehir dışına çıkarılması gerektiğine değindi.
|
09.02.2009
|
|
|
Reformları hızlandırın krizden etkilenmeyin |
Küresel finans krizini önceden tahmin eden New York Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nouriel Roubini, Türkiye’nin yeni nesil yapısal reformları hızlı gerçekleştirmesi halinde, küresel krizden fazla etkilenmeyeceğini söyledi.
Küresel finansal krizi önceden tahmin eden İstanbul doğumlu New York Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nouriel Roubini, Türkiye’nin yeni nesil yapısal reformları hızlı gerçekleştirmesi halinde, küresel krizden fazla etkilenmeyeceğini söyledi.
Türkiye ekonomisi ve küresel krize ilişkin soruları cevaplandıran Prof. Dr. Nouriel Roubini, Türkiye ve diğer bütün ülkelerin küresel krizden mutlaka etkileneceklerini ifade ederek, ancak bu ülkelerin etkilenme düzeylerinin farklı olacağını belirtti.
Türkiye’nin, 2001 sonrası gerçekleştirdiği yapısal reformlar sayesinde, daha az kırılgan hale geldiğini belirten Roubini, mevcut küresel krizden daha az etkilenmesi için yeni nesil yapısal reformları hızla gerçekleştirmesi gerektiğini söyledi. Küresel enerji ve emtia fiyatlarındaki iyileşme sebebiyle, Cari Açığın etkisinin az olacağını kaydeden Roubini, sadece özel sektörün borcunun bir kaygı oluşturabileceğini, onun için de finansman sağlanması gerektiğini vurguladı.
Türkiye ekonomisinin dinamik bir ekonomi olduğunun altını çizen Roubini, doğru politikaların sürdürülmesi ve yapısal reformların da tamamlanması halinde, Türkiye ekonomisinin, orta vadede çok daha iyi bir durumda olacağını söyledi. Türkiye’nin kendi ekonomik programını uyguladığını belirten Roubini, ancak IMF ile yapılacak bir anlaşmanın faydalı olabileceğini kaydetti. IMF ile bir anlaşmanın ilk faydasının, piyasalardaki güveni yeniden tesis etmek olduğunu vurgulayan Roubini, ikinci faydasının da likidite ve döviz rezervi sağlamak olduğunu söyledi. Rouibini, Fon destekli bir programın, küresel ekonomideki belirsizliğin etkisini daha da azaltabileceğine dikkat çekti.
KÜRESEL EKONOMİ
2010’DA TOPARLANIR
Roubini, 2009’da dünya genelinde ekonomik durgunluğun gözleneceğini ve küresel çapta bir durgunluk beklediğini söyledi. Prof. Roubini, 2010 yılında ekonomik toparlanmaların başlayabileceğini de dikkat çekti. Küresel krizin çıkmasında piyasalardaki önemli eksikliklerle, kusurların etkili olduğunu vurgulayan Roubini, piyasaların kendilerini ve birbirlerini iyi denetleyemediklerini ifade etti.
|
09.02.2009
|
|
|
Tüketici borç tuzağına düşürülüyor |
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, tüketicilerin bilinçli ve planlı bir şekilde borçlandırıldığını söyledi. Kaya, “Halkımız aylık kazancının önemli bir kısmını kredi borçları için kullanması nedeniyle, ekmek parasına dahi muhtaç hale geldi” dedi.
Tüketici bilinçli ve planlı bir şekilde borçlandırıldı
TÜKETİCİLER Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, tüketicilerin bilinçli ve planlı bir şekilde borçlandırıldığını savundu.
Kaya, yaptığı açıklamada, kredi kartı ve kredi borçlarındaki artışı değerlendirdi. Kaya, birlik olarak 2006 yılında yaşanan kredi kartı borçlarından kaynaklanan intihalar sebebiyle kredi kartı ve kredi kullandırma konusunda sürekli ikazlar da bulunarak, bankaların tüketicileri borçlandırdıklarına dikkati çektiklerini, bu durumun ülke ekonomisi için büyük sorunlara sebep olacağını dile getirdiklerini ifade etti. Kredi kartı ve kredi borcunu ödeyemeyenlerin sayısının bir önceki yıla göre yüzde 253 artış göstermesinin de içinde bulunulan durumu gösterdiğini anlatan Kaya, ‘’İngiliz Aviva şirketinin yaptığı araştırmada, tüketicinin toplam borcunun yüzde 36’sının kredi kartı borçlarından, yüzde 13’ünün ise bireysel kredi borçlarından oluştuğu görülmüştür’’ dedi. Kaya, şunları kaydetti: ‘’Bankaların tüketiciyi sürekli borçlandırmasına karşılık Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve diğer yetkililerin sürekli pembe tablolar çizmesi tüketiciyi bugünlere getirdi. Halkımız aylık kazancının önemli bir kısmını kredi borçları için kullanması nedeniyle, ekmek parasına dahi muhtaç hale geldi. Kredi kartı ve kredi borçlarından dolayı intihar, boşanma, cinayet ve hırsızlık gibi vakaların artış göstermesi yetkililerin çözüm üretmesini gerektirmektedir.’’
Kaya, bir süre önce başlattıkları ‘’Taksitle Ölmeyelim Taksitle Ödeyelim’’ imza kampanyası ile tüketicilerin taleplerini TBMM Başkanlığı’na ileterek kredi kartı borçlarının 24 ay vede ile yeniden yapılandırılmasının gayreti içinde olduklarını belirterek, yapılandırmanın gerçekleştirilmemesi halinde üzücü olayların hızlı artacağını sözlerine ekledi.
|
09.02.2009
|
|
|
Meclis, Başbakanlık tezkeresini görüşecek |
MECLİS yoğun gündemle çalışacağı yeni bir haftaya giriyor.
TBMM, haftaya, Türk Silahlı Kuvvetleri deniz unsurlarının, Aden Körfezi, Somali karasuları ve açıkları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerde görevlendirilmesi için Hükümete 1 yıl süreyle yetki verilmesini öngören Başbakanlık Tezkeresinin görüşmeleriyle başlayacak. Genel Kurulda, yarın ele alınacak tezkere kabul edilirse, daha önce farklı coğrafyalarda görev yapan Türk askeri, bu kez Aden Körfezi, Somali karasuları ve Arap Denizine gidecek. Tezkere, bölgede konuşlandırılacak TSK deniz unsurlarının, Somali toprakları üzerinde, korsan/deniz haydutları ve silahlı soygun icra eden kişilere yönelik herhangi bir kara operasyonunda görevlendirilmemesini, korsanlık ve silâhlı soygun yaptığından şüphe duyulan tekneleri telsizle sorgulamak, bayrak devletinin rızası halinde bu gemilere çıkmak, geminin bayraksız olması durumunda ise uluslar arası hukuk kuralları çerçevesinde müdahalede bulunabilmesini içeriyor. Tezkerenin ardından Mecliste ‘’Kadın-Erkek Eşitliği Komisyonu’’ kurulmasını içeren yasa teklifi de aynı gün Genel Kurulda ele alınacak. TBMM Genel Kurulunda, görüşmeleri yarım kalan, Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısına devam edilecek. Bu tasarının ardından, AKP Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak ile Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu’nun çeşitli kanunlarda değişiklik içeren yasa teklifi görüşülecek. TBMM Genel Kurulu; yarın 15.00’de toplanacak ve Başbakanlık Tezkeresi ile Mecliste ‘’Kadın-Erkek Eşitliği Komisyonu’’ kurulmasını öngören yasa teklifinin görüşmeleri tamamlanıncaya kadar, 11 Şubat Çarşamba ve 12 Şubat Perşembe günü ise 14.00-20.00 saatleri arasında çalışacak. TBMM’deki ihtisas komisyonları da gündemlerindeki konuları ele alınacak.
|
09.02.2009
|
|
|
Türk Eğitim-Sen'den 41 vali hakkında suç duyurusu |
Türk Eğitim-Sen, Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), Türkiye genelinde geçici olarak görevlendirilen idareci kadrosunun asaleten atanması için 81 ile gönderdiği genelgeye rağmen, münhal bulunan yöneticilik kadrolarını duyuruya çıkarmaması gerekçesiyle, 41 ilin valiliği ve il millî eğitim müdürlüğü hakkında suç duyurusunda bulundu.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, yaptığı açıklamada, MEB’e bağlı okul ve kurumlarda 25 bin civarında vekâleten ve geçici görevlendirilen yönetici bulunduğunu, bu durumun eğitimi olumsuz etkilediğini savundu. Bazı valiliklerin MEB’in Türkiye genelinde geçici olarak görevlendirilen 25 bin idareci kadrosunun asaleten atanması için 81 ile gönderdiği genelgeye rağmen, münhal bulunan yöneticilik kadrolarını duyuruya çıkarmadığını ileri süren Koncuk, ‘’Listeleri ilan etmeyen 41 valilik ve il milli eğitim müdürlüğü hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk’’ dedi. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Koncuk, açık bulunan yöneticilik kadrolarını ilan etmeyen illerin, ‘’Adıyaman, Afyonkarahisar, Amasya, Antalya, Ardahan, Artvin, Bartın, Batman, Burdur, Çanakkale, Çankırı, Çorum, Diyarbakır, Düzce, Giresun, Iğdır, Isparta, Karabük, Karaman, Kars, Kırşehir, Kilis, Kütahya, Malatya, Mardin, Nevşehir, Ordu, Osmaniye, Samsun, Siirt, Sinop, Şanlıurfa, Şırnak, Tekirdağ, Tokat, Trabzon, Tunceli, Uşak, Van, Yozgat ve Zonguldak’’ olduğunu ileri sürdü.
|
09.02.2009
|
|
|
Krizde "komşulara" ihracat arttı |
TÜRKİYE'NİN son yıllarda yaşadığı, komşu ülkelere ihracatındaki artış trendi sürerken, küresel rize rağmen geçen yıl da söz konusu ülkelere ihracatı, yüzde 28,8 arttı.
Bu ülkelerin ihracattaki payı da yüzde 10,8 olarak gerçekleşirken, komşu 7 ülkeye ihracat, 2008 yılında 14,3 milyar dolar oldu. TÜİK verilerinden yapılan hesaplamalara göre, toplam 7 ülkeden oluşan komşu ülkelere ihracatta, ilk sıraları yüzde 3’lük payla Irak, yüzde 1,8’lik pay ile Yunanistan, yüzde 1,6’lık payla Bulgaristan ve yüzde 1,5 pay ile İran aldı. Irak’a 3 milyar 912,2 milyon dolarlık, Yunanistan’a 2 milyar 430,5 milyon dolarlık, Bulgaristan’a 2 milyar 149,4 milyon dolarlık, İran’a 2 milyar 28,5 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. İhracatta yüzde 1,3’lük paya sahip olan Azerbaycan’a geçen yıl 1 milyar 666,1 milyon dolarlık, yüzde 0,8 paya sahip olan Suriye ve Gürcistan’a ise sırasıyla 1 milyar 113 milyon dolarlık ve 995,9 milyon dolarlık ihracat yapıldı. Komşu ülkeler arasında en yüksek ihracat artışı sağlanan ülkeler ise yüzde 59 oranında artışla Azerbaycan, yüzde 54,2 oranında artışla Gürcistan, yüzde 40,7 artışla İran ve yüzde 39,5 artışla Suriye oldu.
|
09.02.2009
|
|
|
Devlet nereye, ne harcıyor? |
HANE halkına günde 20 milyon 587 bin lira yardımda bulunan devlet, akaryakıta her gün ortalama 2 milyon 956 bin lira, elektriğe 1 milyon 815 bin lira, giyim kuşama da 1 milyon 702 bin lira harcıyor.
Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğünün 2008 yılı bütçe harcamalarından derlenen verilere göre, devlet geçen yıl hane halkına 7 milyar 514 milyon 490 bin lira yardım sağladı. Devlet harcamaları içerisinde kırtasiye ve büro malzemeleri alımları 289 milyon 433 bin lira, su ve temizlik malzemeleri alımları 290 milyon 932 bin lira, akaryakıt ve yağ alımları 1 milyar 78 milyon 873 bin lira, yiyecek ve içecek alımları 1 milyar 408 milyon 869 bin lira, giyim kuşam 621 milyon 354 bin lira, haberleşme 296 milyon 498 bin lira, büro ve mefruşat alımları da 243 milyon 175 bin lira yekun oluşturdu.
|
09.02.2009
|
|
|
YSK'nın "yardım" uyarısı Resmî Gazete'de |
YÜKSEK Seçim Kurulunun (YSK), yerel seçimlerde siyasi partiler, belediyeler ve bağımsız adaylar ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu’na göre faaliyette bulunan vakıfların, seçmen oyunu etkileyebilecek girişimlerde bulunmamaları gerektiği, aksine hareket edenler hakkında Cumhuriyet başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunulmasına ilişkin kararı Resmî Gazete’de yayımlandı.
YSK kararında, Başkanlık makamınca Kurul’a sunulan yazının incelenerek karara bağlandığı belirtildi. Anayasa’nın, ‘’seçimlerin genel yönetim ve denetimi’’ başlığı altında yer alan 79. maddesiyle seçimlerin başlangıcından bitimine kadar seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırmakla YSK’nın yetkili ve görevli kılındığının hatırlatıldığı kararda, şöyle denildi: ‘’Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Teşvik Fonu yürütücüsü vakıflar ile belediyeler tarafından, seçmen vatandaşlara yasada belirlenen amacı aşar nitelikte mobilya ve beyaz eşya dağıtıldığı, görsel ve yazılı basında yer alan haberlerden anlaşılmıştır. Bu yardımların, seçmen oyunu etkilemeye yönelik olduğu ve Anayasa’nın 67. maddesinde ön görülen, seçimlerin serbestliği ve eşitliği ilkelerine uygun düşmediği açıktır. Bu bağlamda, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 61. ve 63. maddelerinde yasaklanan fiilleri işleyenler hakkında aynı Kanun’un 151 ve devamı maddelerinde ön görülen hapis cezalarının uygulanacağı tabiidir.’’
|
09.02.2009
|
|
|
“Dindarlık kimsenin babasının malı değil” |
Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, CHP’nin Kur’ân kursu açılımı konusunda, “Bu memlekette dindarlık ve Müslümanlık hiç kimsenin ve siyasî partinin babasının malı değildir” dedi.
Kurtulmuş: Dindarlık kimsenin babasının malı değil
Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Kur’ân kursları konusundaki açılımı için CHP’yi tebrik ettiklerini ifade ederek, “Bu memlekette dindarlık ve Müslümanlık hiç kimsenin ve siyasî partinin babasının malı değildir’’ dedi.
Kurtulmuş, partisinin Eskişehir teşkilâtınca düzenlenen ‘’Saadet Türkiye Buluşmaları’’ etkinliğindeki konuşmasında, global ekonomik krizin Türkiye’yi henüz etkilemediğini, yaşanan olumsuzlukların ülkenin yapısal problemlerinden kaynaklandığını öne sürdü. 2000 yılının başından itibaren uygulanmaya başlanan 17. IMF protokolünün ülkedeki bu krizin kaynağı olduğunu savunan Kurtulmuş, hükümete seslenerek, ‘’IMF’nin mahkûmiyetine boyun eğmeyin’’ dedi.
Kurtulmuş, CHP’nin çarşaftan sonra Kur’ân kursu açılımı bulunduğunu hatırlatarak, ‘’Nasıl çarşaflı kardeşlerimize CHP rozet taktığında bu partiyi takdir ettiysek, Kur’ân kursları konusundaki açılımı için de CHP’yi tebrik ediyoruz. Bu memlekette dindarlık ve Müslümanlık hiç kimsenin ve siyasî partinin babasının malı değildir’’ dedi.
‘’Bu memleketin 75 milyonu Müslümandır. Sonuna kadar Müslümanlık değerlerine saygı göstermek, bunları önemsemek zorundayız’’ diyen Numan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
‘’Ama CHP ve AK Parti Genel Başkanlarına hatırlatmak istiyorum. Şu anda önümüzde 15 yaşın altındaki çocukların Kur’ân öğrenmesini engelleyen bir yasa var. CHP, eğer bu konuda samimiyse hemen Meclis’e gitsin ve bu maddenin kaldırılması için yasa tekliflerini versin. Başbakan da (Kur’ân kursları ve Camiler açık) diyor. Ancak, Diyanet İşleri Başkanlığı da (1452 Kur’ân kursu kapalıdır. Türkiye’de Kur'ân kursu eğitmeni açığı vardır) diyor. Kapalı olan Kur’ân kursları açılmalı, eğitmen kadrosu açığının giderilmesi için de Diyanet İşleri Başkanlığına kadro tahsis edilmelidir.’’
|
09.02.2009
|
|
|
Mahkeme yeminine laiklik ayarı geliyor |
Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısının yasalaşmasının ardından, “Allah'ım ve namusum üzerine yemin ediyorum” diye yapılan yemin, “Kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum” şeklinde yapılacak.
Mahkemedeki yemine laiklik ayarı
Mahkemelerde tarafların yapacağı yeminin şekli değiştiriliyor. Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısının yasalaşmasının ardından, ''Allahım ve namusum üzerine yemin ediyorum'' diye yapılan yemin, ''Kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum'' şeklinde yapılacak.
Yargılamanın doğru, hızlı ve etkin yürütülmesini sağlamayı amaçlayan 458 maddelik Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısı, önemli değişiklikler içeriyor. Bunlardan birisini de mahkemelerde tarafların yapacağı yemin oluşturuyor. TBMM Adalet Komisyonunda görüşülen tasarının yasalaşmasıyla, mahkemelerde yapılacak yeminin şekli değiştirilecek. Buna göre, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan olaylar, yeminin konusunu oluşturacak. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği olaylar, bir işlemin geçerliliği için kanunen iki tarafın açıklamalarının yeterli görülmediği haller, yemin edecek kimsenin namus ve onurunu etkileyecek, onu ceza soruşturması ile karşı karşıya bırakacak olaylar, yemin konusu yapılmayacak. Yemin teklif edilen kimse, duruşmaya gelmediği takdirde, kendisine yemin için dâvetiye çıkarılacak. Dâvetiyeye; yemine konu olaylar, sorulacak sorular ile geçerli bir özrü olmaksızın yemin için belirlenen gün ve saatte mahkemeye gelmediği, gelip de yeminini yapmadığı ya da yemini yapmaktan kaçındığı takdirde, yemin konusu olayları ikrar etmiş sayılacağı yazılacak. Tasarıda, tüzel kişiliklerin yemini de düzenleniyor.
''KUTSAL DEĞERLER'' ÜZERİNE YEMİN
Tasarıya göre, yemin yapacak kişi, mevcut düzenlemedeki gibi, ''Allahım ve namusum üzerine yemin ediyorum'' demeyecek, kutsal saydığı inanç ve değerleri üzerine yemin edecek. Hakim, yemini yapacak kişiye, ''Size sorulan sorular hakkında, gerçeğe uygun cevap vereceğinize ve hiçbir şey saklamayacağınıza namusunuz, şerefiniz ve kutsal saydığınız bütün inanç ve değerler üzerine yemin eder misiniz?'' diye soracak. Kişi de ''Bana sorulan sorular hakkında gerçeğe uygun cevap vereceğime ve hiçbir şey saklamayacağıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum'' diyerek yeminini yapmış olacak. Yemin yapılırken, hakim de dahil olmak üzere, salonda bulunan herkes ayağa kalkacak.
''DAHA LAİK HALE GETİRME''
Tasarının genel gerekçesinde, yeminle ilgili değişiklik anlatılırken, mevcut kanundaki yemin formülünün daha laik hale getirilmeye çalışıldığı belirtildi. Tasarının madde gerekçesinde ise yeminin şeklinde yapılan değişiklik, detaylıca anlatıldı. Gerekçede, Türk Dil Kurumu sözlüğünde, ''Yemin'' kavramının ''Ant, Tanrıyı veya kutsal bilinen bir kişiyi, bir şeyi tanık göstererek bir olayı doğrulamak'' şeklinde tarif edildiği belirtilerek, yeminin, beyan edilen konunun söylenen şekilde gerçekleştiğine, kutsal şeyleri tanık gösterme olduğu ifade edildi.
|
09.02.2009
|
|
|
Tuzla’da bir işçi daha vefat etti |
TUZLA'DA bir tersanede meydana gelene kazada 1 işçi hayatını kaybetti.
Edinilen bilgilere göre kaza, Tuzla Özel Tersaneler Bölgesi’nde bulunan Dentaş Tersanesi’nde bir geminin inşaası sırasında meydana geldi. Gemide ambar kapaklarının arasında kalan Selim Sevgili (30) isimli taşeron firma işçisi ağır şekilde yaralandı. Sevgili, olay yerine çağrılan ambulansla hastaneye götürülüren yolda vefat etti. Sevgili’nin cenazesi Tuzla Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Sevgili’nin evli ve 2 çocuk sahibi olduğu öğrenildi. Dentaş Tersanesi daha önce “Çalışanlarının hayatı için ciddî ve önlenemez tehlikelere yol açacak olan, başta parlama ve patlama tehlikesi olmak üzere malzeme düşmesi, yüksekten düşme ve elektrik akımına maruz kalmaya yönelik tehlikeler” olduğu gerekçesiyle bir süreliğine kapatılmıştı.
|
09.02.2009
|
|
|
Çorlu’da feci kaza: 4 ölü |
TEKİRDAĞ'IN Çorlu ilçesinde, bir kaza sonrası yanmaya başlayan otomobili söndürmeye çalışan 4 kişi, kamyonetin çarpması sonucu öldü.
Alınan bilgiye göre, D-100 kara yolundan Edirne yönüne giden Sinan Caniaz’ın (23) kullandığı 59 YN 890 plakalı otomobil, Marmaracık mevkiinde kontrolden çıkarak bariyerlere çarpıp, yanmaya başladı. Kazadan yara almadan kurtulan sürücü Sinan Caniaz ve kardeşi Kenan Caniaz (18) ile yardım istemeleri üzerine olay yerine gelen arkadaşları Süleyman Hilmi Çakırlı (25) ve Serkan Dikkaş (26), yanan otomobili söndürmeye başladı. Bu sırada, Hakan Sak idaresindeki 59 PD 552 plâkalı kamyonet, otomobili söndürmeye çalışan 4 kişiye çarptı. Olay yerinde ölen 4 gencin cesetleri Çorlu Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Jandarma ekiplerince yakalanan kamyonet sürücüsü Sak’ın 114 promil alkollü olduğu tespit edildi.
|
09.02.2009
|
|
|
2 ilde 19 araç kundaklandı |
İSTANBUL'UN 3 ayrı ilçesi ile Mersin’in Tarsus ilçesinde 19 araç kundaklandı.
Alınan bilgiye göre, Avcılar Denizköşkler Mahallesi Ataman Caddesi’nde park halindeki 4 otomobil, gece saatlerinde kimliği henüz belirlenemeyen kişi ya da kişilerce üzerlerine yanıcı madde dökülerek ateşe verildi. Araçlarda hasara sebep olan yangın, vatandaşlar ve itfaiye ekiplerince çevreye yayılmadan söndürüldü. Yine Avcılar’ın Cihangir Mahallesi Akgül Sokak’a park edilen 4 araç da kundaklandı. Yangınlar, vatandaşlar ve itfaiye ekiplerince büyümeden söndürülürken, araçlarda hasar meydana geldi.Bu arada Beyoğlu ve Kâğıthane ilçelerinde de 7 araç, üzerlerine yanıcı madde dökülerek ateşe verildi. Araçlarda çıkan yangınlar, itfaiye ekiplerince büyümeden söndürüldü. Mersin’in Tarsus ilçesinde de 4 araç, kimliği henüz belirlenemeyen kişiler tarafından kundaklandı. Kundakçı kişiler olay yerinden kaçtı. İtfaiye ekiplerinin söndürdüğü araçlarda maddî hasar meydana geldi.
|
09.02.2009
|
|
|
Kabinli taksiler yolda |
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye’de bulunan 72 bin taksinin 2 yılda güvenlik kabinli taksilerle değiştirilmesini içeren bir proje üzerinde çalıştıklarını bildirdi.
Çağlayan, güvenlik kabinli taksilerden bir defaya mahsus olmak üzere özel tüketim vergisi (ÖTV) ve katma değer vergisi (KDV) alınmamasının öngörüldüğünü ve konuyu Ekonomik Sosyal Konsey’e götüreceklerini, bunun yanı sıra Maliye Bakanlığı’yla görüşeceklerini söyledi.
Bartın’da İstişare ve Değerlendirme toplantısına katıldıktan sonra Küçük Sanayi Sitesi’nin açılışını gerçekleştiren Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, dönüş yolunda mola verdiği Mengen Aşçılar Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi’nde gazetecilerin sorularını cevapyadı. Bakanlık olarak otomotiv sektörünün içinde bulunduğu sorunların çözümüne ilişkin başlattıkları çalışmayı tamamladıklarını belirten Çağlayan, Türkiye’de 60-70 lira için öldürülen taksiciler bulunduğunu ve bunların can güvenliklerinin olmadığına kaydetti. Çağlayan, bu sorunun çözümlenmesi için Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) ile hazırladıkları, ‘’Esnaf, Değişim, Dönüşüm Destek Eylem Planı’’na Türkiye’de güvenlik kabinli taksilerin kullanıma sunulmasına ilişkin bir madde eklediklerini anlattı.
Söz konusu proje kapsamında Avrupa’da olduğu gibi şoförün, kurşun geçirmez camlı bir güvenlik kabini içinde oturacağını, müşterinin ise arka tarafta oturmasının öngörüldüğünü belirten Çağlayan, bu taksilerde müşterinin parayı uzatarak üstünü alacağı bir yer bulunacağını kaydetti. Türkiye’de 72 bin taksi bulunduğunu, bunların yüzde 50’sinin sırasıyla İstanbul, Antalya, Ankara ve İzmir’de çalıştığını kaydeden Çağlayan, söz konusu proje kapsamında 2 yılda bu taksilerin yenileriyle değiştirilmesini düşünüldüğünü söyledi.
Özel güvenlikli taksilerin Türkiye’de üretileceğini ve bu taksilerden bir defaya mahsus olmak üzere ÖTV ile KDV alınmamasını öngördüklerini belirten Çağlayan, bu planla öncelikle taksicilerin can güvenliğinin sağlanması, ikinci olarak da otomotiv sektörünün canlandırılmasını amaçladıklarını bildirdi. Konuyu öncelikle Ekonomik ve Sosyal Konsey’e götüreceklerini belirten Çağlayan, yine vergi düzenlemeleri sebebiyle Maliye Bakanlığıyla görüşeceklerini belirtti.
Çağlayan, yapılacak taksilerin teknik standardının belli olacağını ancak onun dışındaki iç ve dış mekan düzenlemesini her firmanın kendisi tarafından belirleneceğini, bakanlık olarak kendilerinin ‘’illa böyle yapın’’ diye bir şey söylemeyeceklerini kaydetti. Konuya ilişkin bütün hazırlıkları tamamladıklarını, bankaların kredi, Küçük ve Orta ölçekli Sanayiyi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığının (KOSGEB) destek vermeye hazır olduğunu belirten Çağlayan, Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliğinin (TESKOMB) de 4’lü bir mekanizmayla kredilendirmeye katkı sağlayacağını ifade etti. Çağlayan, ‘’biz hazırlıklarımız yaptık. Bu konuyu görüştükten sonra olacak veya olmayacak. Olmayacaksa olmayacak deyip buradaki beklentiyi de ortadan kaldırmamız gerekiyor’’ dedi.
|
09.02.2009
|
|
|
Kuvvetli yağış uyarısı |
DEVLET Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, kuvvetli yağış ve rüzgârdan dolayı soba zehirlenmeleri ile çığ tehlikesine karşı vatandaşları uyardı.
Yapılan son değerlendirmelere göre, Türkiye’nin büyük bir bölümünde görülecek yağışların Marmara, Ege, Batı Akdeniz, Bolu, Düzce, Eskişehir ve Çankırı ile Ankara’nın kuzey ve batı ilçelerinde kuvvetli olacağı tahmin ediliyor. Rüzgârın güneybatıdan (lodos) kuvvetli ve kısa süreli fırtına şeklinde esmesi bekleniyor. Sabah saatlerinde Doğu Anadolu’nun doğusunda buzlanma ve don olayı bekleniyor. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olma-yacak. Ülke genelinde mevsim normalleri üzerinde seyretmeye devam edecek. Rüzgâr genellikle güney ve güneybatı (lodos) yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette, yurdun iç ve batı kesimlerinde kuvvetli ve kısa süreli fırtına şeklinde esecek. Yağışların Marmara, Ege ve Batı Akdeniz ‘Antalya, Isparta ve Burdur’ Bolu, Düzce ve Çankırı, Eskişehir ile Ankara’nın kuzey ve batı ilçelerinde kuvvetli olması beklendiğinden yaşanabilecek olumsuz şartlara karşı ‘sel, su baskını vb.’ tedbirli olunması gerekiyor. Batı bölgelerinde rüzgârın lodostan kuvvetli ve kısa süreli fırtına şeklinde esmesi beklendiğinden yaşa-nabilecek olumsuz şartlara karşı ‘soba zehirlenmesi, çatı uçması vb.’ ilgililerin ve vatandaşların dikkatli ve tedbirli olmaları istendi.
|
09.02.2009
|
|
|
Gazze için yardım gecesi |
MARMARA FM ile İHH İnsanî Yardım Vakfı tarafından ‘’Filistin Dayanışma Gecesi’’ düzenlendi.
Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği gecenin sunuculuğunu Mustafa Aygül yaptı. Dursun Ali Erzincanlı’nın okuduğu şiirler, Alper ve Eşref Ziya Terzi’nin Filistin için dillendirdikleri ezgilerle izleyenler duygu dolu dakikalar yaşadı. Marmara Şirketler Grubu Başkanı Mehmet Zahit Yıldırım, yaptığı konuşmada, “Filistinli kardeşlerimize yardımlarımız ve desteğimiz sürecek onlar Çanakkale Savaşı’nda hiç düşünmeden kollarındaki bileziklerine varana kadar bize gönderen kardeşlerimiz için şimdi sıra bizde kardeşlerimize sahip çıkma zamanı şimdi bizde” dedi. Eşref Ziya Terzi ise “Filistin bizi soracak olursa biz çok öfkeliyiz. Biz hem birey olarak hem de Marmara FM olarak daima Filistinli kardeşlerimizin yanındayız.” diye konuştu. Ali Erzincanlı’nın duâ ettiği geceye Dr. Senai Demirci ile İHH Yönetim Kurulu üyeleri de katıldı. Gece, sanatçıların albümlerini, Esra Elönü’nün ise “Hay Aksi” adlı kitabını imzalamasıyla sona erdi.
|
ZEKERİYA ÇELİK
09.02.2009
|
|
|
FİLİSTİNLİLER İÇİN BULUŞTULAR |
İNSAN ve Medeniyet Hareketi’nce de, Gazze’ye destek amacıyla ‘’Filistin Dayanışma Gecesi’’ düzenlendi.
Abdi İpekçi Spor Salonu’ndaki gecede konuşan İHH İnsanî Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım, ‘’Filistin için, Gazze için meydanları boş bırakmamak gerekiyor. Sizler, Filistin ile birlikte zaferi kazandınız’’ dedi. Yıldırım, İsrail’in bombardımanıyla Filistinli kadın ve çocuklara zulüm yapıldığını belirterek, ‘’Bu bombardımanda, saldırılar sırasında kimsenin gözünde korku yoktu’’ diye konuştu. Hamas yetkilisi Ebu Haris Mustafa da Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Davos çıkışından dulduğu memnuniyeti dile getirdi. Gecede, Türkiye ve Filistin bayrakları açılırken, İsrail aleyhine sloganlar atıldı. Kur’ân-ı Kerim ve şiirlerin okunduğu, bir gösterinin sunulduğu gecede, İHH İnsanî Yardım Vakfı’nca Filistin’e gönderilmek üzere bağış toplandığı bildirildi. Bu arada, Abdi İpekçi Spor Salonu girişinde, Filistin’e özgü eser ve kıyafetlerin de yer aldığı kermes düzenlendi.
|
09.02.2009
|
|
|
Memur-Sen’den Yeni Asya’ya ödül |
MEMUR-Sen Ankara İl Başkanı Mustafa Kır, dünyada meydana gelen insan hakları ihlallerine karşı duyarlı yayıncılık anlayışından ve sivil toplum hareketlerine desteğinden dolayı gazetemizin Ankara Temsilcisi Mehmet Kara’ya bir plâket sundu.
Memur-Sen’e bağlı Kültür Memur-Sen Ankara il Temsilcisi Recep Köleoğlu, Büro Memur-Sen Şube Başkanı Mahir Irmak’la gazetemizi ziyaret eden Mustafa Kır, Yeni Asya’nın demokrasiye ve insan haklarına büyük hizmetleri olduğunu söyledi. Hükümetler tarafından memurlara yılda iki defa zam yapıldığını, bu dönemde bazı memurlara iyileştirme yapıldığını, ancak bu düzenlemelerde bazı hatalar yapıldığını da vurgulayan Kır, “Her düzenleme bir takım ayrımcılıkları ayrıcalıkları da beraberinde getiriyor. Bir kısım memurlara ek ödenme verildi, ancak bu ayrımcılık giderilemedi. Devletin imkânlarının mutlaka adil bir şekilde dağıtılması ve yansıtılması lâzım” dedi. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren gazetemizin Ankara Temsilcisi Mehmet Kara da, Yeni Asya’nın kurulduğu günden bu yana demokrasinin yerleşmesi için gayret sarfettiğini belirti. Kara, Yeni Asya’ya verilen ödülden dolayı Kır’a teşekkür etti.
|
09.02.2009
|
|
|
Sigara ruh sağlığına da zarar |
“DEPRESYON, anksiyete bozuklukları gibi ruhsal sorunların sigara bağımlıları arasında görülme sıklığının toplum genelinde göre daha yüksek’’, ‘’sigara içme oranlarının, şizofreni hastalarında yüzde 90, bipolar bozukluk hastalarında yüzde 70, başka psikiyatrik bozukluğu olanlarda ise yüzde 45-70 arasında olduğu’’ bildirildi.
Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Başkanı Dr. Şeref Özer, ‘’9 Şubat Dünya Sigarayı Boykot Günü’’ dolayısıyla yaptığı açıklamada, dünyada her yıl yaklaşık 5 milyon kişinin sigara ve tütün kullanımına bağlı hastalıklardan hayatını kaybettiğini söyledi. ‘’Geçen yüzyılın sonunda yaşları 35-69 yaş arasında bulunan tüm insanların ölümlerinin yüzde 30’unun, 69 yaş üstündeki insanların ölümlerinin ise yüzde 14’ünün sigara içimine bağlı geliştiğinin tahmin edildiğini’’ belirten Özer, sigara içiminin beklenen yaşam süresini bütün yaş gruplarında 16 yıl, 35-69 yaş grubunda ise 22 yıl kısalttığını dile getirdi. Dünyada, şu anda 15 yaş üstü 1,2 milyar kişinin sigara içtiğini, bu rakamın 2025’te 1,6 milyara ulaşmasının beklendiğini anlatan Özer, ‘’2030’da 8 milyon kişinin sigara ve tütün kullanımına bağlı hastalıklardan hayatını kaybedeceği öngörülüyor ve bu ölümlerin yüzde 70’inin de gelişmekte olan ülkelerde olacağı düşünülüyor’’ dedi. Özer, Dünya Bankası raporlarına göre 1990-1997 yılları arasında sigara içiminin en hızlı arttığı ülkenin Endonezya’dan sonra Türkiye olduğuna dikkati çekerek, Türkiye’de erişkin nüfusun yaklaşık yarısının sigara içtiğinin belirlendiğini söyledi.
|
09.02.2009
|
|
|
Bakanlık, beslenme alışkanlıklarını araştıracak |
BESLENME alışkanlıklarını belirlemek amacıyla ‘’Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması’’ yapacak.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, halkın beslenme alışkanlıklarının tespit edilerek beslenme bozukluğu ve ilgili hastalıkların engellenmesi ve tedavisine yönelik beslenme politikalarının geliştirilmesi için milli araştırma yapılmasına şiddetle ihtiyaç bulunduğunu söyledi. Konuyla ilgili olarak bilgi veren Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Seracettin Çom ise her yaş grubunu kapsayacak araştırmayı, her bölge ve ilden örnekleme yoluyla yapacaklarını söyledi. Araştırmada, 45 parametreyle vatandaşların kan tablosunun ölçüleceğini ve fiziki muayenelerinin yapılacağını belirten Çom, vatandaşların nasıl beslendiği ve varsa beslenme bozukluklarının tespitinin amaçlandığını bildirdi.
|
09.02.2009
|
|
|
Bugün “Yarı gölge ay tutulması” yaşanacak |
BUGÜN öğleden sonra ‘’Yarı gölge ay tutulması’’ yaşanacak.
Tutulma 16.38’de Ay’ın yüzeyinin büyük bölümünün yer kürenin yarı gölge konisine girmesi ile maksimum seviyeye ulaşacak. Ay, Ankara’da TSİ 17.17’de doğacak. Tutulma maksimumunda Türkiye’nin büyük bir bölümünde Ay henüz doğmamış olacak. TSİ 18.37’de Ay, Yer’in yarı gölge konisinden çıkacak. Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Batı Afrika ülkelerinde Ay doğarken, Kuzey Amerika’dan batarken izlenebilecek tutulmanın, İran’ın doğusunda kalan ülkelerde ise tamamı gözlenebilecek. Türkiye’de Ay doğarken tutulmanın son aşamaları gerçekleşiyor olacak. Ankara Üniversitesi (AÜ) Rasathanesinde, ‘’2009 Dünya Astronomi Yılı (DAY 2009)’’ etkinlikleri ve tutulma nedeniyle yarın akşam bir dizi etkinlik düzenlenecek.
|
09.02.2009
|
|
|
|