Son haftalarda tekrar gündeme gelen orman vasfını kaybetmiş araziler (2B) hakkında bir açıklama yapan İmamoğlu Seracılık ve Çiçek Sanayii’nin sahiplerinden Naci Dilmen İmamoğlu, 2B özelliği taşıyan arazilerin satılmasından elde edilecek gelirin yarısının yeni orman dikimi için ayrılması halinde, satılan yerlerin belki 30 katı orman kazanılacağını söyledi.
İstanbul Florya’da faaliyet gösteren “İmamoğlu Seracılık” sahiplerinden Naci Dilmen İmamoğlu, www.senozderesi.com sitesine yaptığı açıklamada; Türkiye’de çiçekçilik ve süs bitkileri yetiştiriciliği’nin daha gelişimini tamamlayamadığını dile getirdi. Çiçekten ziyade orman bitkileri ve şehirleri süsleyen ağaç türü bitkilerin üretiminin, yetiştirilmesinin arttırılmasına ihtiyaç duyulduğunu kaydeden İmamoğlu, “Tabiî ki çiçekçilik de bunun yanında devam edecek, ama esas önemli olan yurt ekonomisine önemli katkılar getirecek, yeni istihdam alanı oluşturacak ve Türkiye’nin de önemli bir eksikliğini kapatacak olan fidan yetiştirmektir” dedi. Belediyenin kurduğu fidanlıkların (Ağaç A.Ş gibi) gelişmekte olan piyasanın önünü kestiğini de belirten İmamoğlu, “Ağaç A.Ş olmasaydı, Türkiye’de de İtalya’daki firmalarla rekabet edebilecek büyük şirketler ortaya çıkabilecekti” diye konuştu.
Devletin her alanda bir takım destekler vermesine rağmen her yere sera kurdurmadığını, dünyanın her yerinde sera işletmelerinde doğal gaz, elektrik ucuzken Türkiye’de işyeri fiyatından daha pahalı olduğunu dile getiren İmamoğlu, şöyle devam etti: “Meselâ, devletin elinde bir sürü kullanmadığı boş arazi var, Adapazarı, Yalova gibi. Bir proje çizip götürsek, ‘100 bin tane fidan ekeceğim, şu araziyi bana kiraya ver’ desem normalde boş duran araziler, biz isteyince kıymete biner. Oysa müsaade edilse yeni bir istihdam kapısı olacak. Ama devlet ne yapıyor? Bunlara bile destek vermiyor. Türkiye’nin her bölgesinde böyle kilometrelerce boş arazi var. Sembolik kiralarla üreticilere verilse bu konularda yeni yeni bir takım istihdam sahaları çıkabilir. ‘Bize para versinler’ demiyoruz. Karşılıksız para da istemiyoruz, ‘atıl arazileri kullanalım’ diyoruz.”
Orman özelliğini kaybeden ve bir daha orman olması mümkün olmayan yerlerin halka açılarak değerlendirilmesi ve ekonomiye kazandırılması gerektiğini belirten İmamoğlu, şöyle devam etti: “2B özelliği taşıyan yerleri sat, buradan aldığın paranın yarısını yeni orman dikimi için ayır. Kaybettiğin arazi 10 ise, 20 kat, hatta 30 kat orman kazanırsın. Ama özellikle ormanların özelleştirilmesi lâzım. Hemen olacak bir mevzu değil. Anayasal bir iştir. Pilot bölge seçilerek yapılabilir, sonuç alınca büyütülür. Türkiye’nin millî geliri 5-6 bin dolar. Finlandiya’nın orman gelirinden kişi başına düşen pay 3 bin dolar. İyi değerlendirilse, Karadeniz bölgesi yeter sadece Türkiye’ye. Ormana çok elverişli Karadeniz. Bunu değerlendirmesi lâzım. Ama bilimsel çalışmalarla yapılması lâzım bu işin. Öyle rastgele ağaç dikmemek lâzım. Üniversitelerin yardımıyla en kıymetli ağaçları diktireceksin. Sulaması yok, kendi kendisine yağmuru bol. Aslında devletin bu çalışmalara engel olmaması yeter.”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ağaç türlerinde isabetli seçimler yaptığını, ama mevsimlik çiçek konusunda çok fazla israf olduğunu da ifade eden İmamoğlu, ilçe belediyelerinde ise çok daha fazla hata yapıldığını kaydetti.
|