İngİltere Dışişleri Bakanı David Miliband, “terörle savaş” fikrinin bir “hata” olduğunu belirtti. Miliband, İngiliz Guardian gazetesinde yayımlanan yazısında, “terörle savaş” fikrinin, birbirinden bağımsız “terörist örgütleri” Batı’ya karşı birleştirdiğini belirterek, tehdide yönelik en doğru cevabın, hukuku ve insan haklarını savunmak olduğunu kaydetti. Miliband, buna Guantanamo’yu örnek göstererek, “Bu sebeple yeni Başkan Obama’nın burayı kapatma sözünü memnuniyetle karşılıyoruz” ifadesini kullandı. Miliband, 11 Eylül saldırılarından bu yana “terörle savaş” deyiminin, terörizmle mücadeleye gelince “savaş alanını tanımladığını”, “terörist tehdide doğru cevabın, öncelikle askerî -bir grup radikalin izini sürmek ve öldürmek- olduğu inancını ima ettiğini” ve “eninde sonunda, bu fikrin aldatıcı ve yanlış” olduğunu savundu.
David Miliband, “terörle savaş”ın, durum bundan çok daha karmaşık olmasına rağmen, “El Kaide ve Usame bin Ladin figürünün içinde bütün halinde toplanan, milletler üstü, birleşmiş bir düşman izlenimini verdiğini” yazdı.
Miliband, örgütlere, farklı güdülere sahip ayrı mevcudiyetler olarak muamele edilmesi gerektiği çağrısında bulunarak, bunun, “ılımlılar ve radikaller ya da iyilerle kötüler arasında basit bir ikili mücadele” olmadığını belirtti. İngiltere Dışişleri Bakanı, “Tarihçiler, bu kavramın iyilikten çok kötülük edip etmediğine karar verecekler” yorumunu yaptı. “Terörle savaş” kavramı sebebiyle farklı örgütlerin, tek ortak bir düşmanları olduğu ve bunu durdurmak için onlarla tek bir mücadele yolu bulunduğu inancından faydalandığını belirten Miliband, “Terörizm bir kuruluş ya da ideoloji değil ölümcül bir taktik” diye yazdı. Miliband, ortak bir düşmana karşı Batı’nın dayanışmasını sağlamaya çalışmak yerine, bu dayanışmanın, “bizler kimiz ve paylaştığımız değerler düşüncesi” üzerine kurulması gerektiğini bildirdi. Londra / aa
|