Spor

Oklarımı 2. yarıya sakladım

FENERBAHÇE'NİN İspanyol golcüsü Daniel Gonzalez Güiza, sarılacivertli takımda alışma döneminin bittiğini ifade ederek, ''Oklarımı ikinci yarıya sakladım'' dedi. Güiza, Fenerbahçe Gazetesi'ne verdiği röportajda, ''Okçuluk ne zaman ve nasıl doğdu'' şeklindeki soru üzerine, ''İspanya'da 'Kiko' (Francisco Miguel Narvaez) isimli bir futbolcu vardı. O da gol attıktan sonra bu hareketleri yapıyordu. Ben de ondan esinlendim. Okçuluğun bendeki doğuşu da böyle oldu. Bakmayın siz ilk yarıya. Alışma dönemi bitti. Oklarımı ikinci yarıya sakladım'' açıklamasını yaptı. İspanya'daki Güiza ile Fenerbahçe'deki Güiza arasında hiçbir fark bulunmadığını kaydeden İspanyol futbolcu, şöyle devam etti: ''Fenerbahçe çok büyük bir camia ve futbol takımı da kendini kanıtlamış bir ekip. O nedenle burada olmaktan gururluyum. Her zaman için başarı çalışarak kazanılır, çalışmamın da meyveleri olan gollerin geleceğini düşünüyorum. Tabii ki ben çok koşup pres yapan bir oyuncuyum. Fenerbahçe gibi büyük bir takımda da koşmak ve çabalamak lazım. Ben de onun gereklerini yapıyorum. Gol atmayı ben de istiyorum. En kısa zamanda bu da olacak.'' Güiza, ''Semih'in yokluğunu hissediyor musun'' şeklindeki soru üzerine, ''Semih bana göre de Fenerbahçe için iyi bir futbolcu. Ben de kısa zamanda onunla çok iyi anlaştım. Tekrar sahalara döndüğünde onunla birlikte oynamak istiyorum'' ifadelerini kullandı.

PENALTIDAN GOL ATMAK BANA KEYİF VERMİYOR

Güiza, ''Geçen sene İspanya'da gol kralı oldun. Bu sene de Türkiye'de gol kralı olacak mısın'' şeklindeki soruyu ise ''Benim için gol kralı olmaktan ziyade ilk istediğim ve beklediğim şey takımımın şampiyon olmasıdır. Gol kralı olmak tabii ki beni mutlu eder, ama ben olmuşum ya da bir başkası. Önemli olan şampiyon olmamız. Ben gol kralı olsam da şampiyon olamadıktan sonra fazla bir mana ifade etmez'' diye cevapladı. Ligde uzun zamandır yenilmeden devam ettiklerini belirten İspanyol futbolcu, şunları kaydetti: ''Uzun zamandır yenilmeden devam ediyoruz. Burada takım içindeki birliktelik herkes için çok önemli. Her maçımızı ciddi şekilde çalışarak, kazanıp yolumuza devam edeceğiz. Yeter ki taraftarlarımız bize inansın ve güvensin, biz onları kazanacağımız kupalarla onurlandıracağız.'' Güiza, bir soru üzerine, penaltıdan gol atmanın kendisine fazla keyif vermediğini, bu nedenle geçen sezonki 27 golün içinde hiç penaltı olmadığını belirtti. İspanyol golcü, ''İçinde fazla sayıda penaltı golü olan gol krallığını şahsen biraz sulandırılmış bir başarı olarak görüyorum. Kişisel çabadan ziyade bedavadan yapılmış bir ikram gibi geliyor'' dedi.

TÜRKİYE'DEKİ DERBİLER İSPANYA'DAN DAHA MUHTEŞEM

TÜRKİYE ve Fenerbahçe'de bulunmaktan çok mutlu olduğununu anlatan Güiza, şunları kaydetti: ''Dünya çapında tesisleri ve taraftarı olan büyük bir kulüpte oynuyorum. Yönetim, teknik kadro ve takım arkadaşlarımla iyi bir diyaloğum var. Ayrıca taraftar da beni seviyor ve hatalarıma dahi tolerans gösteriyor. Böylesine mükemmel bir atmosferden mutlu olmamak mümkün mü?'' İspanyol futbolcu, ''Uğura inanır mısın'' sorusu üzerine de ''Tabii uğura inanıyorum ve benim böyle uğurlarım her zaman vardır. Kramponlarımın ve dizliklerimin uğur taşıdığına da inanıyorum. Volkan Ballı her maçta bana 'Bu maçta kafa ya da ayakla gol atacaksın' diyor ve bu da benim hoşuma gidiyor'' dedi. Güiza, ''İspanya'daki derbiler ile Türkiye'deki derbilerden hangisinin atmosferi daha büyük'' sorusunu, ''Karşılaştırma bile yapılamaz. Türkiye'dekiler daha muhteşem'' diye cevapladı.

09.01.2009

Muhalefet: Demirören çekilmeli

BEŞİKTAŞ Kulübü'nün eski yöneticilerinden Sinan Vardar, taraftarların Gaziantep Büyükşehir Belediyespor ile oynanan Fortis Türkiye Kupası maçında, ''Muhalefet nerede?'' diye tezahürat yaptığını belirterek, ''Beşiktaş'ta onların aradığı 'Delikanlılar' var, bunlardan biri de Beylerbeyili Sinan Vardar'' dedi. Vardar, Beşiktaş'ta düzgün giden hiçbir şey olmadığını iddia ederek, şunları söyledi: ''Transfer maceraları, Fulya, amatör branşlardaki başarısızlıklar da bir araya gelince taraftarlar isyan ettiler. 'Hiç mi delikanlı yok, muhalefet uyuyor mu?' diye şarkı bestelediler. Bazı Beşiktaşlılar, Beşiktaş'a sahip çıkılmayacak zannediyorlar. Ancak, Beşiktaş'ta delikanlılar vardır, bu işi, kulüp yönetimini bilen delikanlılar vardır. Bunlardan biri de Beylerbeyili Sinan Vardar.''

Vardar, başkan Yıldırım Demirören'in, Galatasaray maçından sonra tepki gösterdiği MHK başkanı Oğuz Sarvan ile Antalya'da katıldığı toplantıda bir arada görüntülenmesine adeta isyan etti. Bu durumu, ''İnanılmaz bir şey'' olarak değerlendiren Sinan Vardar, şöyle konuştu: ''Bir hafta önce ağza alınmayacak hakaretler ediyorsun, sonra düzenlediğin ilkel bir basın toplantısında tek hedef olarak hakemleri gösteriyorsun, 3 gün geçiyor, MHK Başkanı Oğuz Sarvan ile yan yana görüntülenip 'hakem hataları normal' diyorsun. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu. Bu başkana Beşiktaşlılar alışamadı, tutarsız, dengesiz davranışları var. Çok yazık, 106 yıllık kulübümüzü etik değerler açısından son derece zedeliyor. Süleyman ağabeyi ve o zamanki yönetim tarzını Beşiktaşlılar çok özlüyor. Taraftarlar, bütün Beşiktaş camiası ve spor kamuoyu bu nedenle birilerine 'çıkın artık ortaya' diyorlar.''

09.01.2009

Mehmet Polat: G.Birliği ile anlaşmak üzereyim

GAZİANTEPSPOR Yönetim Kurulu'nun aldığı kararla kulüp bulması istenilen eski takım kaptanı ve milli oyuncu Mehmet Polat, Gençlerbirliği kulübü ile görüşmelerinin devam ettiğini, anlaşmak üzere olduğunu söyledi. Polat, Gaziantepspor ile karşılıklı olarak sözleşmesini feshetmesinin ardından basın mensupları ile biraraya geldi. Polat, yaptığı açıklamada, Gençlerbirliği ile anlaşmak üzere olduğunu, eğer anlaşma sağlanamazsa alternatif kulüpler olduğunu da belirtti. Polat, ''Gençlerbirliği ile görüşmelerimiz devam ediyor, anlaşmak üzereyiz. Ufak tefek pürüzler kaldı. Yüzde 70-80 anlaşmak üzereyiz. Eğer bir sebepten dolayı anlaşmaya varamazsak da alternatif kulüpler var. Onlarla görüşeceğim'' dedi.

09.01.2009

F.Bahçe'de 31 golün 11'ini savunma oyuncuları attı

FENERBAHÇE'Yİ Bursaspor karşısında 2-0'lık galibiyete taşıyan goller savunma oyuncularından geldi. Turkcell Süper Lig'in 16 haftalık ilk bölümünde, sarı-lacivertli ekibin rakip kalelere gönderdiği 31 golün 11'ine imza atan savunma oyuncuları, kupa mücadelesinde de sahneye çıktı. Ön liberodaki başarılı performansıyla ligin ilk bölümünde Fenerbahçe'nin yükselen yıldızlarından biri olan Selçuk, Bursaspor maçında takımını 1-0 öne geçiren gole imzasını attı. Selçuk, sezonun ilk bölümünde ligde kritik maçlarda olmak üzere 3 gol kaydetmişti. Sezonun ilk bölümünde ligde 2 gol kaydeden Roberto Carlos da Bursaspor'a attığı golle kupa mücadelesinde takımına 2-0'lık galibiyeti getirdi.

09.01.2009

Nihat Kahveci: Valencia maçı 6 puan değerinde

İSPANYA 1. Futbol Ligi'nin 18. haftasında yarın akşam oynanacak Valencia-Villarreal maçının çok önemli olduğunu söyleyen Villarreal'in Türk futbolcusu Nihat Kahveci, ''Benim için 6 puan değerinde bir maç'' dedi. La Liga'da Valencia'nın 33 puanla ikinci, Villarreal'in de 29 puanla 7. sırada bulunduğunu hatırlatan Nihat, ''Üst sıralardan uzaklaşmak istemiyorsak bizim daha çok galibiyete ihtiyacımız var'' şeklinde konuştu. İki kulübün de Valencia bölgesinde bulunmasından bir derbi niteliği taşıyan maç öncesi Valencia'nın daha formda olduğunu bildiklerini söyleyen Türk futbolcu, ''Ancak biz de kazanmaya alışık bir takımız, büyük bir yıl geçirdik ve en kısa zamanda kazanmaya geri dönmek istiyoruz'' dedi.

09.01.2009

Hidayet ve Mehmet'ten 20'şer sayı

AMERİKAN Profesyonel Basketbol Ligi'nde (NBA), Mehmet Okur'un takımı Utah Jazz, sahasında New Orleans Hornets'i 116-90 ile geçerken, milli basketbolcu 20 sayı kaydetti. Energy Solutions Arena'da 19 bin 911 kişinin izlediği maça ilk 5'te başlayıp, 28 dakika sahada kalan Okur, 2 kez denediği 3 sayılık atışları sayıya çevirirken, 8 kez denediği 2 sayılık atışların da 4'ünü skora ekledi. 8 kez geldiği faul çizgisinde de 6 isabet bulan Okur, karşılaşmayı 20 sayı ve 7 ribauntla tamamladı. Jazz'da Paul Millsap 27 sayı, 14 ribaunt ve 5 asistle maçın en skoreri olurken, Kyle Korver da 15 sayı üretti.

Hidayet Türkoğlu'nun takımı Orlando Magic, deplasmanda Atlanta Hawks'ı 106-102 ile geçerken, milli basketbolcu 20 sayıyla oynadı. Philips Arena'da 13 bin 748 kişinin izlediği karşılaşmada 37 dakika sahada kalan Türkoğlu, 20 sayı, 8 asist ve 7 ribauntla oynarken, Dwight Howard da 23 sayı, 19 ribaunt ve 1 asistle maçın en skoreri oldu. Rashard Lewis de 20 sayı, 4 ribaunt ve 3 asistle etkili bir oyun sergiledi. Zaza Pachulia'nın forma giymediği maçta, Josh Smith'in 21 sayı, 9 ribaunt ve 3 asisti ile Mike Bibby'nin 17 sayı, 9 asist ve 3 ribaundu ise Hawks'ın yenilgisini önleyemedi.

09.01.2009

Sevilla'lı Kanoute'den Filistin'e destek

İSRAİL'İN saldırıları karşısında Filistin'e destek tüm dünyada sürüyor. İspanya'nın Sevilla takımında forma giyen Mali asıllı futbolcu Frederic Kanoute da Filistin'i desteğini, attığı gol sonrası formasının altındaki ''Filistin'' yazılı siyah tişörtü ile gösterdi. İspanya Kral Kupası'nda önceki akşam oynanan Sevilla-Deportivo maçında gol atan Sevillalı Kanoute, formasının içinde bulunan ''Filistin'' yazılı siyah bir tişörtü göstererek, Filistin halkına destek verdi. Sevilla'nın 2-1 kazandığı maçta takımının 2. golünü atan Kanoute, gol sevincini farklı dillerde ''Filistin'' yazılı tişörtü göstererek yaşadı. Kanoute'nin ''Filistin''e desteği, formasını kaldırmasından dolayı hakem tarafından sarı kartla cezalandırıldı.

09.01.2009

Tek Guiza ile olmuyor

Fenerbahçe, Bursaspor önünde ligin ikinci yarısına iyi hazırlandığını gösterdi. Bu yıl Türkiye Kupası'na önem verdiğini kaleci Volkan Babacan hariç sahaya çıkardığı tam kadro ile gösteren sarı-lacivertliler, rakiplerine maç boyunca pozisyon bile vermediler. Ancak, İspanyol hoca Aragones, Fenerbahçe'de bulunduğu 6 aylık dönem sonunda takımını kendi evinde bile tek forvetle oynatma inadını bir türlü bırakmak istemiyor. Bu yüzden İspanyol golcü Guize rakip savunma karşısında etkisiz kalırken, Fenerbahçe gol pozisyonları bulmakta da zorlandı.

Bu maç gösterdi ki, Fenerbahçe savunması hırslı ve mücadeleci görüntüsü ile ikinci yarıya hazır bir görüntü sergiledi. Edu ve Lugano tehlikeli olabilecek bütün topları yerinde müdahalelerle kesti. Sağda Gökhan Gönül güçlü fiziği ve müthiş kondisyonu ile bu bölgede iyi işler çıkardı. Solda Roberto Carlos hatasız bir maç oynadı. Riske girmeyip, tek top oynadığı zaman arkadaşlarını çabuk atağa çıkardı. Attığı golde fizik gücünın ve tekniğinin ne kadar iyi olduğunu gösterdi. Carlos, biraz genç olabilseydi orta sahada dinamo görevi yapabilirdi. Onun gibi sert ve uzun pas yapacak futbolcu ne yazık ki takımda yok.

Kaptan Alex'te düşüş devam ediyor. Yürüyerek oynuyor ve hiçbir risk almayarak rakiplerini izlemekle yetiniyor. Böyle bir Alex takımda zor tutunur. Aragones, onun takımı yavaşlattığını gördü ve son dönemde ikinci yarılarda oyundan almaya başladı. Alex, yeniden sakatlanırım korkusunu üzerinden artık atmalı. Daha ciddi ve mücadeleci oynamalı. Guiza'nın gol atamamasının sebeplerinden biri de Alex'ten istenilen asistlerin gelmemesini gösteribiliriz.

Selçuk Şahin, kritik gollere imzasını atıyor ama aldığı her topu yeniden geriye atmak için adeta inat ediyor. Bu yüzden takımın atağa kalkmasını engellemiş oluyor. Ön libero olarak top kesiyor, pres yapıyor, rakibin dengesini bozuyor ancak çalım atma düşüncesi yüzünden kaybettiği toplar onun artılarını silip götürüyor.

Kazım kanatta ne yaptığını bilmiyor. Birçok kere orta yapma girişimde bulundu. Bunlar tehlike olmadan Bursa savunması tarafından bertaraf edildi. Zaten ileride tek bir Guiza'ya orta yapsan ne kadar tehlikeli olabilirsin ki? Guiza kalabalık savunmalar karşısında her maçta yok olup gidiyor. Aslında Aragones, Kazım'ı ortaya çekip, çift santrafor olarak faydalanabilir. Kazım, seri hareketleri ve ceza sahasındaki isatbetli vuruşlarışla takımına gol kazandırabilecek bir yetenek. Aragones bu konuyu mutlaka düşünmeli.

Erol DOYURAN

09.01.2009