|
CumhurbaşkanlIğI Avrupa Birliği (AB) Danışmanı Zeynep Damla Gürel, AB yolunda gerçekleştirilen reformların aslında Türk halkının geleceği açısından önemli olduğunun altını çizerek, müzakere sürecinin aslında bir müzakere süreci değil bir uyumlaştırma süreci olduğunun altını çizdi.
Cumhurbaşkanlığı AB Danışmanı Gürel, Türkiye-AB ilişkilerini ABHaber’e değerlendirdi. Güler, 2008 yılına bir Avrupa yılı ilân edilerek başlandığını fakat Türkiye’deki iç siyasî gelişmelerin düşünülen ve beklenilenden çok daha farklı yönde hareket ettiğini söyledi. Süreçte daha ziyade teknik boyutta ilerleme olduğunu anlatan Gürel, siyasî açıdan ise beklenilen ilerlemenin olmadığını kaydetti. Zeynep Gürel, ulusal programda, tarihleriyle birlikte yapılacakların çok net belirtildiğini ve bu bağlamda da önümüzdeki sürecin de tarif edildiğini söyledi. Teknik açıdan bugün yaşanılan süreçten daha kötü duruma gidileceğine inanmadığını anlatan Güler, şunları kaydetti: “Çok daha ileriye gideceğimizi düşünüyorum. Aslında Avrupa’dan da kaynaklanan bazı sıkıntılar var. Her dönem başkanlığında 2 başlık açmak gibi bir ritüel oluştu. Bu ritüelin biraz dışına çıkmak lazım. 2009 yılında Türkiye AB ilişkileri açısından en büyük sıkıntı Kıbrıs meselesi yüzünden olacak. 2009’un ikinci yarısına kadar Kıbrıs sorununun çözümü sürecinin olumlu ilerlemesi, 2009’un Türkiye AB ilişkilerini de olumlu yönde etkileyebilecek diyebiliriz. Bu açıdan da Türkiye AB ilişkileri Kıbrıs süreciyle paralel ilerleyecek diye düşünüyorum. Diğer yandan yerel seçimler var önümüzde. Mart’tan sonra Türkiye çok daha hızlı ve konsantre şekilde AB sürecindeki reformlara odaklanabilir. Aslında bu reformlar Türk halkının geleceği açısından önemli olan reformlardır. Her ne kadar Avrupa bize birtakım sıkıntılar yansıtma çabasında olsa bile bizim kendi geleceğimiz için yapmamız gereken reformlara mutlaka konsantre olup reform sürecine hızla devam etmeliyiz.” İstanbul / Yeni Asya
‘’İnsanı insanlığından
utandıran” tablo
Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, İsrail’in Gazze’deki saldırıları sonucunda ‘’İnsanın insanlığından utanmasına sebep olan’’ görüntüler oluştuğunu belirterek, ‘’Bu yüzyılda böyle bir tabloyla hiçbirimiz karşılaşmamalıydık’’ dedi. Çubukçu, yaptığı açıklamada, Gazze’deki saldırılarda sivil halkın zarar gördüğünü belirtti. Okulların, hastanelerin, alış veriş merkezleri ve pazar yerlerinin bombalandığını ifade eden Çubukçu, bu ağır bilânçonun faturasını çocukların ve kadınların ödediğini söyledi. Geçen yüzyılda yaşanan trajik hadiselerin tartışma konusu yapıldığı günümüzde, bütün insanlığın gözü önünde bir insanlık dramı yaşandığına dikkati çeken Nimet Çubukçu, Gazze’de yaşananları, ‘’İnsanın insanlığından utandığı anlar. Bu yüzyılda böyle bir tabloyla hiçbirimiz karşılaşmamalıydık. Asimetrik, son derece orantısız ve acımasız bir savaş’’ diye değerlendirdi. Devlet Bakanı Çubukçu, Başbakanlıkça bölgedeki dramın sona erdirilmesi için yoğun ve kapsamlı bir çalışma yürütüldüğünü bildirerek, önümüzdeki süreçte yardım çalışmaları, destek hizmetleri ve yaraların sarılması konusunda bakanlık olarak üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını kaydetti. Ankara / aa
|
