Haberler

İSRAİL SİTELERİNE SANAL SAVAŞ

Çökerttİklerİ sitelere Türkçe, Almanca ve İngilizce, “Sırf yaptığınız ayıbı yüzünüze vurmak için ufak çapta eylem yapıyoruz.

Hitler’in size yaptığını siz Filistin halkına yapıyorsunuz.” mesajını bırakan Türk hackerlar, ayrıca bu sitelerde İsrail askerleri tarafından öldürülen çocukların fotoğraflarına da yer veriyor. Yurtdışında bilgisayar üzerine üniversite eğitimi alan N. D. ile Bursa’da yaşayan üniversite öğrencisi B. S., İsrail’e karşı internet üzerinden başlatılan savaşta şimdiye kadar yaklaşık 500 internet sitesini çökertmiş.

Yaptıklarının yasal olmadığını ancak İsrail’in Gazze’de acımasızca gerçekleştirdiği katliâma sessiz kalmamak için bu yola başvurduklarını anlatan N. D., “Amacımız Gazze’de masum insanlara yapılanları protesto edip, tepkimizi göstermek. Bu yolu seçmemizin sebebi ise sesimizi daha çok kişiye duyurabilmemiz. Çökerttiğimiz sitelerde bıraktığımız mesaj, o sitenin güvenliğine göre bazen 5 dakika bazen saatlerce kalabiliyor.” dedi. İsrail sitelerine yönelik başlatılan savaşta N. D. ile birlikte hareket eden B. S. de yaptıklarının İsrail’in Gazze’de yaptıklarının yanında çok masum kaldığını belirtti.

N. D., “Onlar orada bebekleri, çocukları acımasızca öldürüyor. Bizim yaptığımız sadece sanal savaş, kimseyi öldürmüyoruz. Çalışmalara, İsrail’in saldırıları bitene kadar devam edeceğiz.” diye konuştu. Türk hackerler ayrıca bazı İsrailli iş adamlarının kredi kartı bilgilerini ele geçirdiklerini ve bu kartlardan Filistin için yardım toplayan derneklere yüklü miktarlarda online bağış yaptıklarını da iddia etti. Daha önce de Danimarka’da yaşanan karikatür krizi sırasında aynı yöntemle birçok Danimarka sitesini çökerttiklerini belirten N. D. ve B. S., haksızlıklara karşı sanal ortamda savaşmaya devam edeceklerini belirtti. Türk hackerlar, saldırıların artmasıyla birlikte son günlerde birçok kişinin İsrail sitelerini kendisine hedef seçtiğini sözlerine ekledi. İzmir / cihan

07.01.2009

Türkiye’nin tıbbî yardımları Gazze’de

İSRAİL ile Gazze Şeridi arasındaki mal geçişlerinde kullanılan Kerem Şalom’dan Gazze tarafına bir TIR ve iki konteyner halinde dün sabah saat 10.00’da aktarılan yardım, serum, antibiyotik, ağrı kesiciler başta olmak üzere, Filistin Sağlık Bakanlığının talep ettiği malzemeyi içeriyor.

Türkiye’nin sağlık yardımları, İsrail’e Ben Gurion havalimanına THY kargo uçağıyla getirildi. Sabah erken saatlerde Kerem Şalom geçişine gelen yardım, bekleyen diğer ülke yardımlarıyla birlikte saat 10.00’da Filistin tarafına aktarıldı.

Yardımları Gazze tarafında Dünya Sağlık Örgütünün çalışanları ve Filistinli yetkililerin teslim alacağı belirtildi. Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçiliği ve Kudüs Başkonsolosluğu yetkilileri, yardımların Filistin tarafına hızla ulaştırılmasına önemli katkıda bulundu. İsrail makamları da Türk yardımlarının Gazze’ye iletilmesinde gereken kolaylığı gösterdi. Gazze’ye bugün 80 kamyon dolusu sağlık ve gıda malzemesi iletildi.

Malzemeyi Kerem Şalom kapısına kadar getiren Sağlık Bakanlığı Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Kamuran Özden, İsrail’in harekâtının başlamasıyla birlikte Türkiye’nin, İsrail, Filistin ve Dünya Sağlık Örgütüne, Filistinlilere her türlü yardıma hazır olduğunu ilettiğini belirtti ve “Bu yardımı Gazze’ye Dünya Sağlık Örgütüyle işbirliği çerçevesinde soktuk ve çok başarılı bir uygulama oldu” dedi.

Özden, bunun, bakanlığın öngördüğü yardımların ilk kısmı olduğunu, ikinci kısım yardımın hazır olduğunu ve yakında Gazze Şeridi’ne iletilmek üzere sevkıyatının sağlanacağını vurguladı. Özden, “Sağlık Bakanlığı, Filistin halkının ihtiyaçları doğrultusunda yardımlarını sürdürecektir” diye konuştu. Özden’in verdiği bilgiye göre Sağlık Bakanlığından bir ekip, Filistinli yaralıları almak üzere Mısır’da hazır bekliyor. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Ali Coşkun başkanlığındaki ekip, Filistin Sağlık Bakanlığıyla koordinasyon halinde belirlenecek yaralıların Türkiye’ye gönderilmesine çalışıyor. Yaralıların, Gazze ile Mısır arasındaki Refah kapısının açılmasının ardından Türkiye’ye gönderilmesi bekleniyor.

07.01.2009

Bütçenin beşte biri faize

Devlet, 2009 yılı boyunca günde ortalama 157 milyon 534 bin TL faiz ödeyecek.

2009 yılında 262 milyar 110 milyon TL olarak bağlanan merkezi yönetim bütçesinde, yıl içinde vadesi gelecek iç ve dış borç faiz ödemeleri için 57 milyar 500 milyon TL ödenek ayrıldı. Hükümetin hedefi tutar da bu ödenek aşılmazsa, 2009 yılında günlük ortalama faiz ödemesi 157 milyon 534 bin TL’ye gelecek. Aylık ortalama faiz ödemesi ise 4.8 milyar TL dolayında gerçekleşecek. Söz konusu ödenek, geçmiş yıllarda yapılan ve vadesi 2009’da dolan borçlara ait faiz ödemeleri ile 2009 yılı içinde yapılıp geri ödenecek borçlanmalar için tahmini faiz düzeylerine göre hesaplanıyor. Yıl içinde gerçekleştirilip geri ödenecek borçlanmalarda, değişebilecek finansal dengelere bağlı olarak öngörülerin üzerinde bir maliyet artışı yaşanırsa, söz konusu faiz ödeneği de aşılacak. Ankara

BÜTÇEDEN YATIRIMA YÜZDE 7.4’LÜK PAY

Faİz ödeneği 2009 yılı bütçe büyüklüğünün yüzde 21.9’una denk geliyor. Buna göre yapılacak her 100 TL’lik harcamanın yaklaşık 22 TL’sini faiz ödemeleri oluşturacak. Faiz ödemelerinin bütçe harcamaları içindeki payının 2008 yılının tümünde yüzde 23.7 düzeyinde gerçekleştiği tahmin ediliyor. Toplam harcamalar içinde yatırımlara ayrılan pay ise 2009 bütçesinde son dört yılın en düşük düzeyinde bulunuyor. 2009 bütçesine sermaye giderleri olarak 16 milyar 622 milyon ve sermaye transferi olarak 2 milyar 819 milyon TL olmak üzere toplam 19 milyar 441 milyon TL ödenek konuldu. Söz konusu toplam yatırım ödeneği, bütçe büyüklüğü içinde yüzde 7.4’lük bir paya sahip bulunuyor.

07.01.2009

Rusya, Batı’nın gazını kesti

Enerjİ ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Rusya’nın batı hattından alınan doğal gazın tamamen kesildiğini bildirdi.

Güler, buna karşın mavi akım hattından alınan gaz miktarını günlük 40 milyon metreküpten 48 milyon metreküpe çıkardıklarını belirtti. Güler, bakanlığa gelişi sırasında gazetecilerin, Ukrayna üzerinden gelen Rus doğal gaz arzına ilişkin sorularını cevapladı. Bakan Güler, Rusya’nın batı hattından gelen gazın önce 32 milyon metreküpe, ardından 17 milyon metreküpe düşürüldüğünü ifade ederek, Ukrayna üzerinden gelen söz konusu gaz akışının tamamen kesildiğini bildirdi. Konuya ilişkin gereken önlemleri aldıklarını kaydeden Güler, şöyle konuştu: ‘’Başka önlemler de var. Ukrayna Büyükelçisini çağırdım. Gazprom ile de görüşeceğim. Rusya’nın mavi akım hattından aldığımız gazı 40 milyon metreküpten 48 milyon metreküpe çıkardık. Doğal gazda yeraltı deposu ve LNG kaynaklarını kullanmaya başladık. Santrallerde ikinci yakıtlara geçtik.’’ Güler, başka bir soru üzerine de, İran’dan gelen doğal gazın günlük şu anda 15 milyon mektreküp düzeyinde olduğunu belirterek, ‘’Onda da bir sorun yok’’ dedi. Bu arada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şu anda, doğal gazda kesinti noktasında sıkıntı olduğunu belirterek, ‘’Ama ülkemizdeki doğal gaz kullanımıyla alâkalı olarak herhangi bir sıkıntı yok’’ dedi. Öte yandan Rus Gazprom’un Belarus üzerinden Avrupa’ya gönderdiği gazın miktarını günlük 26 milyon metreküp arttırdığı bildirildi. Ankara / aa

07.01.2009

2-B yasa taslağı Bakanlar Kuruluna geliyor

Kamuoyunda 2-B olarak adlandırılan ‘’orman vasfını yitirmiş hazine arazilerinden’’ üzerinde yapılaşma bulunanlardan 400 metrekareye kadar olanların tamamının rayiç bedel üzerinden hak sahiplerine satılmasına veya Maliye Bakanlığı eliyle TOKİ’ye devrine imkân getiriliyor.

Maliye Bakanlığı ile Çevre ve Orman Bakanlığınca, ilgili kurumların da katılımıyla 2-B’lere yönelik ‘’Orman Köylülerinin Kalkındırılmaları ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı’’ hazırlandı. 14 maddeden oluşan taslağın genel gerekçesinde, düzenleme, ‘’orman sınırları dışına çıkarılmış, bir daha ormana dönüştürülmesi mümkün olmayan, onlarca yıldır herhangi bir bedel ödemeyen işgalciler elinde bulunan Hazineye ait taşınmazların orman köylülerinin kalkınmalarının desteklenmesinde ve yeni orman alanlarının kurulmasında kullanılmak üzere rayiç değerler üzerinden değerlendirilmesi amaçlı bir tasfiye kanunu’’ olarak tanımlandı. Ankara / aa TASLAK NELER GETİRİYOR? İlgİlİ kurumlarca halen üzerinde çalışılan ve Bakanlar Kurulunda nihaî şeklini alacak olan taslakla öngörülen düzenlemeler şöyle: Üzerinde yapılaşma bulunan taşınmazlardan 400 metrekareye kadar olanların tamamı, üzerindeki yapılar bu miktardan fazla ise yapının oturduğu alan kadarı hak sahiplerine rayiç bedel üzerinden satılabilecek. Belediye ve mücavir alan sınırları dışında bulunan sulu alanlarda 40, kuru alanlarda 100 dönüme kadar tarım arazileri de hak sahiplerine yine rayiç bedel üzerinden verilecek. Üzerinde yapılaşma olan taşınmazlar bedeli karşılığında TOKİ’ye devredilebilecek. Bu yerlerde kentsel dönüşüm projeleri gerçekleştirilecek. Hak sahibi olduğunu iddia edenler, kanunun yayımından sonra 1 yıl içinde defterdarlık ve mal müdürlüklerine başvuracak. Başvuruda, satış bedellerine mahsup edilmek üzere 10 bin TL’yi aşmamak kaydıyla başvuru bedeli alınacak.

07.01.2009

Amerikalılar arasında İslâm’a ilgi artıyor

İncirlik Hava Üssü’nde görev yapan Amerikalılar arasında İslâmiyet’e ilgi her geçen gün artıyor.

Son birkaç ay içerisinde 5 Amerikalı Müslüman oldu. ABD’nin Ortadoğu ve Asya’daki operasyonları için lojistik amaçlı kullandığı İncirlik Üssü’nde görevli Hıristiyan Amerikalılar İslâm dinini araştırıyor. Son birkaç ayda 7 gayrimüslim Adana Müftülüğü’nde düzenlenen törenle Kelime-i Şehadet getirip Müslüman olurken, bunlardan 6’sının Amerikalı olduğu belirtildi. Başvurularında genellikle Üs içinden değil şehir merkezinden adres gösteren Amerikalılar, Türk aile yapısı, camiler ve camilerde kılınan namazlardan etkilenip Kur’ân-ı Kerim’in İngilizce mealini okuyorlar.

07.01.2009

Eczacılardan da yardım kampanyası

TÜRK Eczacıları Birliği (TEB) Filistin halkı için ‘’ilâç yardımı kampanyası’’ başlattı. TEB tarafından yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in Gazze Şeridi’nde giriştiği katliâmın kınandığı ve vahşete seyirci kalınmayacağı ifade edilerek, şu görüşlere yer verildi: ‘’Bu vahşi saldırıyı destekleyen büyük devletlerin fütursuz suskunluğuna ve zımni desteklerine rağmen, Orta Doğu’da hâlâ bir arada yaşamak isteyen onurlu insanların olduğunu göstermenin vakti gelmiştir. Bu sebeple, ortaya çıkan vahşetin ve katliâmın içinde çaresizliğe itilen Filistin halkının yalnız olmadığını göstermek için üyelerimiz ile birlikte ‘ilâç yardımı kampanyası’nı başlatmış bulunuyoruz. İsrail’in insanlık dışı hava ve kara saldırısı ile 3 bine yaklaşan yaralı sayısı, Filistin hastanelerini acil sağlık hizmetlerini sunamaz hale getirmiştir. Türkiye’nin onurlu sağlık çalışanları olarak bizler, Filistin halkına uzatacağımız el ile kısmen de olsa oluşturulan kan gölünün ortasında yaraların sarılması için bir katkı sağlayacağız.’’ Açıklamada, bankalarda açılacak hesaplarda toplanacak paralarla satın alınacak ilâçların, en kısa sürede Gazze’ye ulaştırılacağı kaydedildi.

07.01.2009

Çocuk Vakfı, çocuklara ulaşacak

ÇOCUK Vakfı, kuruluşunun 19. yılında ‘’Çocuğa ulaşmak’’ başlığı altında yıl boyunca bir dizi faaliyet yapacak. Vakıftan yapılan yazılı açıklamaya göre, konferans, oturum ve atölye çalışmalarını kapsayan faaliyetlere 58 uzman katılacak. Faaliyet kapsamında ‘’Türkiye’de ve dünyada çocuk gündemi’’, ‘’Aile’’, ‘’Çocuk ve ilk gençlik sorunları’’, Önce çocuk hakları, çocuk ihmali ve istismarı’’, ‘’Güç koşullardaki çocuklar’’, ‘’Çocuğa özgü adalet sistemi’’, ‘’Üstün yetenekli çocuklar’’, ‘’Medya okuryazarlığı’’, ‘’Çocuk hakları savunuculuğu/ombudsmanlık’’ konularında yetişkinlere yönelik programların yanı sıra okulların yarıyıl tatilinde çocuklar için atölye çalışmaları yapılacak.

07.01.2009

Son yağmurlar barajları doldurdu

İZMİR'DE son 3 günde metrekareye düşen ortalama 91,8 kilogram yağış, bölgedeki barajların doluluk oranlarını yükseltti.

Güzelyalı semtinde yapılan ölçümlerde son 3 günde metrekareye toplam 91,8 kilogram yağış düştüğü, Seferihisar’da yapılan ölçümlerdeyse 1 günde düşen yağış miktarının 93,3 kilograma ulaştığı belirlendi. İzmir Meteoroloji Müdürlüğü yetkilileri, geçen yıl Ocak ayında metrekareye düşen toplam yağışın ise 30,1 kilogram olduğunu ifade ederek, uzun süreden beri İzmir’de yağışın ilk defa mevsim normallerinde seyrettiğini kaydetti.

Yetkililer, 2 gün daha İzmir’de yağışlı havanın etkili olacağını bildirdi.

DSİ 2. Bölge Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, Tahtalı Barajı’ndaki su miktarı 29 Aralıkta 25 milyon metreküp iken, bu rakam 5 Ocakta 34 milyon metreküpe çıktı. Barajın doluluk oranı da yüzde 8’den yüzde 11’e yükseldi. Şehrin diğer içme suyu barajlarından 7 milyon 800 bin metreküp kapasiteli Balçova Barajı’ndaki su miktarı da 700 bin metreküpten 1 milyon 100 bin metreküpe çıktı. Barajın doluluk oranı da yüzde 9’dan yüzde 14’e yükseldi.

7 milyon metreküp kapasiteli Ürkmez Barajı’ndaki su miktarı 400 bin metreküpten 1 milyon 100 bin metreküpe çıkarken, barajdaki doluluk oranı yüzde 16 seviyesinde gerçekleşti. Maksimum işletme kapasitesi 16 milyon 500 bin metreküp olan Alaçatı Barajı’ndaki su miktarı geçen hafta 1 milyon 900 bin metreküp iken, bu hafta 2 milyon metreküp oldu. Barajın doluluk oranı da yüzde 1 arttı.

07.01.2009

Çığ düştü, yollar kapandı

AğrI-Van kara yolunun Ağrı’nın Tutak-Hamur ilçeleri arasındaki bölümünde 3 ayrı noktaya çığ düştü. Trafiğe kapanan Ağrı-Van kara yolunda 10’larca araç mahsur kaldı. Çığ, Karayolları 123. Şube Şefliği ekipleri tarafından 7 saat süren çalışma sonucu temizlendi. Yetkililer, ulaşıma açılan kara yolunda sürücülerin çığ düşmesine karşı dikkatli olmaları konusunda uyarıda bulundu.

07.01.2009

İsrail’le ilişkileri kesemeyiz

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugün muhalefette olanların geçmişte İsrail’le ilişkilerini sürdürdüğünü kaydederek, “Diyorlar ki ‘gelin hemen ilişkileri kesin...’ Arkadaşlar, biz bakkal dükkânını idare etmiyoruz. Biz Türkiye Cumhuriyeti’ni idare ediyoruz” dedi.

Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, İsrail’in Gazze’ye düzenlediği saldırılara değindi. Geçen haftadan buyana Gazze’de büyük bir insanlık dramı yaşandığına işaret eden Başbakan Erdoğan, aslında bu dramın İsrail’in uyguladığı ambargo sebebiyle aylardır sürdüğüne dikkate çekti. ‘’Yani 27 Aralıkta başlayan bir süreç değil’’ diyen Başbakan Erdoğan, bu sürecin 27 Aralıktan önce başladığını hatırlattı. Başbakan Erdoğan, ‘’Geçen haftadan buyana Gazze’de büyük bir insanlık dramı yaşanıyor. Türkiye olarak, ‘bekle gör’ politikası ya da ‘sorunları tribünden izleme’ yaklaşımı içinde olamazdık’’ dedi. Suriye, Ürdün, Mısır ve Suudi Arabistan’a geçen hafta gerçekleştirdiği ziyaretler hakkında da bilgi veren Başbakan Erdoğan, ziyaretlerden sonra Türkiye’ye dönerek bu defa Batıya yönelik olarak yoğun bir telefon diplomasisini oluşturmaya başladığını anlattı. Erdoğan, görüşmelerinde “İsrail Gazze’deki saldırıları derhal durdurmalıdır. İlgili taraflar arasında kalıcı bir ateşkes temin edilmelidir. Ambargolar kaldırılmalı, sınır kapıları açılmalıdır. Filistinli gruplar arasında ulusal uzlaşı sağlanmalıdır” hususlarının altını çizdiklerini belirtti. Başbakan Erdoğan, konuşmasında uyarıda da bulunarak, ‘’Burada bir gerçeği daha ifade etmek istiyorum, o da şudur: Bu işin siyasî istismarı olmaz. Ama ne yazık ki görüyorum, hâlâ ülkemizde bu işin siyasî istismarını yapmaya gayret edenler var’’ dedi. Erdoğan, şöyle konuştu: ‘’Şu anda ‘Hükümet şunu yapmalıydı, bunu yapmalıydı’ veya ‘şu yapılmalı, bu yapılmalı...’ Değerli arkadaşlar, dürüst olacağız, samimî olacağız. Devletler duygusal bir anlayış içerisinde veya ‘ben hükümete şöyle bir saldırayım, neticesi ne olursa olsun bu halka hoş gelir. Bunları konuşanlar da geçmişlerine iyi baksınlar. Acaba bu konularda neler yaptılar? Özellikle şu anda parlamentoda olanları ben geçmişte bu ülkenin yönetiminde gördüm. Şimdi MHP, DSP, ANAP bizden önce bu ülkeyi yönetmediler mi? Yönettiler. İsrail’le ilişkiler bu dönemde yok muydu? Vardı. Peki niye kesmediniz İsrail’le ilişkileri? O zaman sıkıntı yok muydu? vardı. Şimdi bunu yapamayanlar bizden ne istiyorlar? Diyorlar ki ‘gelin hemen ilişkileri kesin...’ Arkadaşlar, biz bakkal dükkânını idare etmiyoruz. Biz Türkiye Cumhuriyeti’ni idare ediyoruz...’’ Ankara / aa

İsrail ile ilişkiler sorgulansın

mhp Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırıları nefret ve lanetle kınadı. Sorunun, bölgede coğrafyaları askerî kuvvetlerle tanzim etmeye çalışan okyanus ötesini ikna etmeden ve bu gücün, Orta Doğu’daki projelerini değiştirtmeden yapılacak bütün girişimlerin nafile olacağını ve hatta şimdi olduğu gibi Filistinli kardeşlerine zarar vereceğini söyleyen Bahçeli, şunları kaydetti: ‘’Adalet ve Kalkınma Partisi, Orta Doğu’daki sorunlara gerçekten müdahil olarak katılmak istiyorsa; ABD’nin bölge üzerindeki düşüncelerinin değiştirilmesi yönünde çaba harcaması, İsrail ile olan stratejik ortaklığın, siyasî ve ticarî ilişkilerin sorgulanması ve ilişkilerde dengenin kurulması, 2 ay önce üyesi olduğumuz BM Güvenlik Konseyi Geçici Üyelik imkânlarının göstermelik kalmadan ısrarla kullanılması ilk aşamada uygulanması gereken bazı önerilerimizdendir.”

Gazze'de utanç yaşanıyor

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da partisinin grup toplantısında Gazze'de yaşanan drama değindi. Baykal, olayların pek çok açıdan önem taşıdığını belirterek, "Bu olayların siyasetten öte insanî bir tablosu vardır. Yaşanan olaylar karşısında bu tabloyu izleyen seyreden milletler ülkeler açısından bu durum bir kez daha görülmüştür. İnsanlık tarihinin utanç verici sayfalarından biri yaşanmaktadır. Günlerdir elektrik yok, gıda yok, ilaç yok insanlar kendi kaderine terk edilmiş. Günlerce süren hava bombardımanı, sonra kara harekâtı. Rakamlar, yaşanan faciayı izaha yetmez. Hangi akıl bu olayı zihninde mazur göserebilir anlamak mümkün değil. Bu herkes için utanç verici bir tablo."

07.01.2009

Gazze için yas ilân edilsin

MAZLUMDER Genel Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu, 7 Ocak Çarsamba gününün Gazze için ulusal yas ilân edilmesini istedi. Gergerlioğlu, 1948’den beri devam eden, artık vicdanların kabul edemeyeceği bir seviyeye gelen zalimane İsrail saldırılarıyle mazlûm Filistin halkının yarısının katledildiğini söyledi. Menfaat için bu saldırılara sessiz kalan dünya ve Müslüman ülkelerinin büyük bir ilkesizlik örneği gösterdiğini belirten Gergerlioğlu, “İsrail’e karşı daha etkili tepkilerin ilk somut adımı ulusal yas ilân ederek halkın duygularına ve öfkesine tercüman olmaktır. Türkiye Cumhuriyeti hükümetinden bir an önce bu konuda adım atmalarını bekliyoruz” dedi. İstanbul / Yeni Asya

07.01.2009

Hahambaşı Haleva'dan sağduyu çağrısı

TÜRKİYE Musevileri Hahambaşısı İsak Haleva, Ortadoğu’daki çalışmalara ilişkin, karar verme mevkiinde olanlara sağduyu çağrısında bulundu. Haleva, yaptığı yazılı açıklamada, şunları kaydetti: ‘’Bir din adamı olarak, bölgemizde bir süreden beri meydana gelmekte olan çatışmalardan derin üzüntü duymaktayım. Masum sivillerin ölümü, insanlık adına şahsımı ve tüm dindaşlarımı derin acılara sürüklemektedir. Ulu Tanrı’dan karar verme mevkisinde olanlara sağduyu, bütün insanlık için barış niyaz ederim.’’ İstanbul / aa

07.01.2009

İsrail Büyükelçiliği önünde “İnsanlık Nöbeti”

İSRAİL Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek için bu ülkenin Ankara Büyükelçiliği ile İstanbul Başkonsolosluğu önünde ‘’İnsanlık Nöbeti’’ eylemi başlatıldı. Mahatma Gandi Caddesi’ndeki büyükelçiliğin önünde toplanan grup adına konuşan Türkiye Komünist Partisi Merkez Komite Üyesi Erkan Yıldız, ‘’Filistin halkıyla yüreğimizin aynı attığını ifade etmek için toplandık’’ dedi. Levent’teki İsrail Başkonsolosluğu önünde toplanan grup da ‘’İnsanlık Nöbeti’’ eylemi başlattı. Her iki grup da nöbetleşe olarak İsrail ateşkes yapana dek nöbet tutmayı sürdürecek. Ankara - İstanbul / aa

07.01.2009

Genelkurmay iki yeni güvenlik bölgesi ilân etti

GENELKURMAY Başkanlığı, Mardin Kızıltepe’deki Eroğlu ve Diyarbakır’daki Kurşunlu atış alanlarını 9 Ocak-1 Nisan tarihleri arasında geçici güvenlik bölgesi ilân etti. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yayımlanan bilgi notunda, geçici güvenlik bölgesi ilân edilen bu bölgelere ait koordinatlara yer verildi. Ankara / aa

07.01.2009

Başbakanlık sözcüsü Beki istifa etti

nBaşbakanlIk Sözcüsü Akif Beki, görevinden istifa etti. Beki, yaptığı açıklamada, daha önce gazetecilik yaptığını, tekrar esas mesleğine dönme gününün geldiğini düşündüğünü söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da bununla ilgili açıklama yaptığını belirten Akif Beki, ‘’Karşılıklı anlayışla, büyük bir onurla 3.5 yıldır yaptığım görevimden ayrılıyorum. Görevden ayrılmamın, kendim için de yaptığım görev için de bir tazelenme imkânı sağlayacağına inanıyorum’’ dedi. Beki, bir soru üzerine, tekrar gazeteciliğe dönmek istediğini ifade etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise bir soru üzerine ‘’Ne istifadır ne görevden alınmadır. Şu anda, bir görev değişimi yapmayı kendileri arzu ettiler, biz de olumlu karşıladık. Olay bu. Herhangi bir şey söz konusu değil. Akif, benim gene kardeşim, gene can ciğerimdir’’ dedi. Ankara / aa

07.01.2009

Güvenlik Müsteşarlığı kuruluyor

İçİşlerİ Bakanı Beşir Atalay, İngiltere İçişleri Bakanı Jacqui Smith ile bakanlıktaki görüşmesinde, terörle mücadele konusunda bakanlığının bünyesinde yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi verdi. Bir gazetecinin, terörle mücadelede yapılanma konusunda gelinen son noktaya ilişkin sorusu üzerine Atalay, İngiltere’de kurulan benzer kuruluşu incelediklerini, yaptıkları taslak çalışmayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sunduklarını belirterek, ‘’Bu yapıyla ilgili şekillenme aşağı yukarı sonuçlanmış durumda. Yeni yapılanma İçişleri Bakanlığı bünyesinde olacak. Bakanlığımızın bir bağlı kuruluşu olacak. Şekillenen taslak çalışmamıza göre ‘Güvenlik Müsteşarlığı’ şeklinde olacak’’ dedi. Atalay, mevcut güvenlik kurumlarının yapılanmalarında ise herhangi bir farklılık olmayacağını, yeni kuruluşun operasyonel bir görevi olmayacağını bildirdi. Ankara / aa

07.01.2009

Komisyon: Çeber işkenceyle öldürüldü

Engİn Çeber’in “cezaevinde işkence yapılarak öldürüldüğü” iddiası üzerine TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde, İstanbul’daki karakollarda işkence ve kötü muamele iddialarını araştırmak üzere kurulan alt komisyon raporunu tamamladı. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül başkanlığında kurulan alt komisyonun hazırladığı raporun sonuç bölümünde, Engin Çeber’in, gözaltına alındığı, cezaevine sevkedildiği ve öldüğü tarih dikkate alınarak, “cezaevinde işkence yapılarak öldürüldüğü” değerlendirmesinde bulunuldu. Ankara / aa

07.01.2009

İzmir’de operasyon: 100’ü aşkın gözaltı

İzmİr’de aralarında bir ilçe belediye başkanı, bazı meclis ve encümen üyeleri ile belediye görevlilerinin de bulunduğu 100’ün üzerinde kişi, polis tarafından gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre, Cumhuriyet Savcısı Murat Gök’ün talimatıyla harekete geçen İzmir Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Organize Suçlar Büro Amirliği ekipleri, ilçe belediye başkanı E.A, bazı meclis ve encümen üyeleri ile belediye çalışanlarının da aralarında bulunduğu 100’ün üzerinde kişiyi gözaltına aldı. Bu kişiler arasında bazı özel firma görevlilerinin de yer aldığı öğrenildi. Gözaltına alınan zanlıların, polis ekiplerinin yaptığı istihbarat çalışması ve teknik takibinin ardından rüşvet aldıkları ve verdikleri iddiasıyla sorgulandıkları bildirildi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor. İzmir / aa

07.01.2009

Bankalar paranın üzerine oturamaz

Sanayİ ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, vatandaşların, yeni, taze krediye ihtiyacı olduğunu ifade ederek, ‘’Bankalar, ellerindeki kredileri satmak zorunda, yumurtaya oturan tavuk gibi paranın üzerine oturamaz. Bankanın satmadığı para, elinde pimi çekilmiş bomba gibidir. Satarken de bir taraftan sicil düzenlemesinin yapılması gerekiyor’’ dedi. Çağlayan, TBMM’de gazetecilerin sorularını cevapladı. Bankaların kara listesinde olanlara yönelik sicil affına ilişkin bir soruyu cevaplarken Çağlayan, bu konunun bugün komisyona geleceğini ve TBMM Genel Kurulunda da hızlı bir şekilde yasalaşacağını söyledi. Bir beklenti olduğunu ifade eden Çağlayan, bankaların, bunu, düzenleme olmadan da yapabileceğini belirtti. Çağlayan, “Kredi kartını, çekini, senedini ödeyemeyebilir ancak bunların hepsini daha sonra ödemişse, onun kötü sicilinin ortadan kaldırılması gerekir. Bana göre, anayasal bir haksızlık da var. Bunu ortadan kaldırmak için düzenlemeyi getirdik. Umuyorum, bu sorunu ortadan kaldıracağız. Böyle bir ortamda insanların, yeni, taze krediye ihtiyacı var. Bankalar da ellerindeki kredileri satmak zorunda, bankanın görevi o. Banka, yumurtaya oturan tavuk gibi paranın üzerine oturamaz, o parayı satmak zorunda. Bankanın satmadığı para, elinde pimi çekilmiş bomba gibidir. Satarken de bir taraftan bu sicil düzenlemesinin yapılması gerekiyor’’ diye konuştu. Ankara / aa

07.01.2009

Samanyolu çok daha büyükmüş

Güneş sisteminin de dahil olduğu Samanyolu galaksisinin, bugüne dek bilinenden daha büyük, bilinenden yüzde 15 daha geniş ve yüzde 50 daha yoğun olduğu, ayrıca sanıldığından daha hızlı döndüğü belirlendi. Samanyolu’na en yakın galaksi olan Andromeda’nın daha büyük olduğu ve galaksimizin onun küçük kardeşi olduğu sanılırken, son çalışmalar, her iki galaksinin ‘’ikiz kardeşler olduğunu’’ ortaya çıkardı. ABD’deki Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi’nden Mark Reid, Kaliforniya Long Beach’de yapılan Amerikan Astronomi Topluluğu’nun toplantısında yaptığı sunumda, ‘’Belirlenen farkların büyük önemi var’’ dedi. Yaptıkları yeni haritalama çalışmasıyla, Samanyolu galaksisindeki madde yoğunluğunun bilinenden yüzde 50 fazla olduğunu anladıklarını ifade eden Reid, ‘’Daha önce Andromeda’nın baskın olduğunu ve bizimkinin, onun küçük kardeşi olduğunu düşünürdük. Ama şimdi biliyoruz ki bizler daha çok ikiz kardeşleriz’’ dedi. Washington / aa

HESAPLANANIN

1,5 KATI BÜYÜK

Ancak bu bir açıdan da iyi bir haber değil. Çünkü daha büyük bir Samanyolu demek, 2 galaksi arasındaki çekim gücünün sanıldığından daha fazla olduğu ve dolayısıyla Samanyolu’nun, Andromeda ile hesaplanandan daha önce çarpışacağı anlamına geliyor. Ama yine de bu çarpışmaya henüz 2-3 milyar yıl bulunuyor. İlk kez uygulanan bu yöntemle, Samanyolu galaksisinin, kendi merkezi çevresindeki dönüş hızının daha önce bilindiği gibi saatte 792 bin değil, saatte 914 bin kilometre olduğunu da ortaya kondu. Hızın daha fazla olduğundan yola çıkılarak, galaksimizdeki ‘’Karanlık Madde’’nin daha fazla olduğunu, dolayısıyla galaksinin yoğunluğunun, daha önce hesaplananın 1.5 katı olduğunu da gösterdi.

07.01.2009

Detoks efsanesi boş

Vücudu toksinlerden arındırdığı ileri sürülen “detoks” ürünlerinin bu işe yaradığına dair delil bulunmadığını söyleyen bilim adamları, meyve ve sebze yemenin sağlıklı hissetmenin en iyi yolu olduğunu belirtti. Şişe suyundan yüz kremine çok sayıda ürünü inceleyen Voice of young science (VoYS) adlı kuruluş, vücudu toksinlerden arındırdığı ileri sürülen çok sayıda ürünün, “anlamsız” olduğunu bildirdi. 300’den fazla genç bilim adamını bünyesinde toplayan kuruluş, yılbaşı kutlamalarının ertesinde organizmalarını temizlemek isteyenlerin medet umduğu detoks ürünlerinin pek etkili olmadığını belirtti. Ball, insanların ceplerini boşaltmaktan başka işe yaramadığını belirttikleri ürünlerde şaşırtıcı yöntemler kullanıldığını bildirdi. İngiltere’de detoks programlarını savunan çok sayıda şirketten Boots, 5 günlük detoks programının, kullanıcıyı zindeleştirdiğini ve enerjiyle doldurduğunu iddia ediyor. Ankara / aa

07.01.2009

Arabalar alkolü hissedecek

Alkollü araç kullanmaktan daha önce ceza alan sürücülerin trafiğe çıkmadan önce araçlarına nefes test cihazı takmak zorunda kalacakları bildirildi. ABD’de altı eyalette 1 Ocak itibariyle yürürlüğe giren yeni kanuna göre, daha önce ceza alan sürücülerin araçlarına takılacak kontak kilidi, sürücü ancak nefes test cihazına üfledikten ve ‘uyanık’ olduğunu ispat ettikten sonra motorun çalışmasına izin verecek. Ülkedeki ‘Alkollü Sürücülere Karşı Anneler’ grubu, kontak kilidinin daha önce alkollü araç kullanmaktan ceza almış herkese uygulanması için ABD çapında kampanya yürütüyor. Grup, bu yöntemle binlerce hayatın kurtulacağını savunurken, cihazı tenkid edenler ise otomatik kilitlerin alkol kullanımını kısıtlayan kuralları çok ileriye götüreceğini iddia ediyor. Yetkililerin tahminine göre bir yıl içerisinde 30 bine kadar ilk defa alkollü araç kullanmaktan ceza alan sürücünün bu cihazı takması bekleniyor. Dubai / cihan

07.01.2009