Geçen Ekim ayında konseyin 2009-2010 dönemi geçici üyeliğine seçilen Türkiye’yi toplantıda temsil eden BM Daimî Temsilcisi Büyükelçi Baki İlkin, yaklaşık 3.5 saat süren ve basına kapalı yapılan danışma toplantısının ardından Türk gazetecilerin soruları üzerine açıklamada bulundu.
Büyükelçi İlkin, konsey üyesi olarak katıldığı ilk toplantının bugünkü Gazze toplantısı olduğunu, bunun resmî bir toplantı olmadığını, bir danışma toplantısı olduğunu belirtti. Büyükelçi İlkin, bu tür kapalı kapılar ardında yapılan toplantılarda genellikle “zeminin” hazırlandığını ve hassas konuların görüşüldüğünü söyledi. İlkin, aslında konseye üye seçilen Türkiye’nin BM Daimî Temsilcisi olarak ilk kez hafta başında konsey salonunda ve kamuya açık şekilde yapılacak bir konsey toplantısına katılmayı beklediğini ama bu toplantıdan önce bugün konseyin danışma toplantısı ihtiyacının doğduğunu, o yüzden acil toplandığını ifade etti. Konsey toplantısında ise Filistinlilerin Gazze’deki durumla ilgili olarak yeni bir açıklama yapılmasını ve bu açıklamanın “başkanlık açıklaması” olmasını istediklerini kaydeden İlkin, bu amaçla Libya tarafından konseye taslak bir metin getirildiğini belirtti. Büyükelçi İlkin, “Biz Türkiye olarak, Libyalıların getirdiği bu metni gayet uygun bulduk ve bu metnin geçmesi için devreye girdik. Fakat içeriğinden ziyade bu metnin nasıl açıklanacağı sorunu ortaya çıktı” diye konuştu.
Konseyin daha önce bu konuda bir basın açıklaması yaptığını hatırlatan İlkin, Libya’nın bu sefer de aynı düzeyde bir açıklama yapılmasını istediğini, ancak ABD’nin metnin bir basın açıklaması olarak çıkmasını istemediğini anlattı. İlkin, toplantıda ABD’nin ancak konsey başkanının (Fransa dönem başkanı) basına bilgi vermesi şeklinde bir uygulamayı istediğini belirterek, “O noktada bir kilitlenme oldu” diye konuştu. İlkin, “Dolayısıyla metin, ortak Güvenlik Konseyi açıklaması (ister basın açıklaması olsun, isterse başkanlık açıklaması olsun) olarak kabul edilemedi maalesef” dedi. İlkin, bu durumu nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, “Bence tabii bir kayıptır, bu son gelişmeler ve trajedi karşısında her halükârda bizim hiç olmazsa en asgarisi olan bir basın açıklaması yapmamız icap ederdi diye düşünüyoruz, olmadı, mümkün olmadı” diye konuştu.
|