Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘’Gazetecinin en önemli gücü dilidir, düşüncesidir; yani onunla orada Bush’u köşeye sıkıştırsaydı... Ayakkabı atma eğilimini ben asla doğru bulmuyorum’’ dedi. Başbakan Erdoğan, Bulgaristan Cumhurbaşkanı Georgi Parvanov ile yaptığı görüşmenin ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Erdoğan, Irak’lı gazeteci Muntazar El Zeydi’nin ABD Başkanı George W. Bush’a ayakkabılarını fırlatması ile ilgili bir soru üzerine, ‘’Oradaki gazetecilerin kültüründe bilmiyorum böyle ayakkabı fırlatmak var mı? Ben şahsen yaklaşımı doğru bulmuyorum. Yani kalkar, gazetecinin en önemli gücü dilidir, düşüncesidir; yani onunla orada Bush’u köşeye sıkıştırsaydı... Ayakkabı atma eğilimini ben asla doğru bulmuyorum’’ dedi.
“TÜRKİYE’NİN ÖZÜR SORUNU YOK”
Erdoğan, bir gazetecinin ‘’Sözde Ermeni olaylarına ilişkin bazı yazar ve akademisyenlerin başlattığı ‘Özür Diliyoruz’ kampanyası söz konusu. Bu konuda bir değerlendirmeniz olacak mı?’’ sorusuna ise şu cevabı verdi:
‘’Herhalde onlar böyle bir soykırımı işlemiş olacaklar ki özür diliyorlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin böyle bir sorunu yok. Yani eğer ortada böyle bir suç varsa suç işleyen özür dileyebilir. Ama ne benim ne ülkemin ne milletimin böyle bir sorunu yok. Ülkeler arası münasebetlerse bu konuda Türkiye, tavrını çok açık ve net ortaya koymuştur. Göreve geldiğimiz andan itibaren gerek hava taşımacılığında Ermenistan’a kapılarını açan iktidarımızdır gerek Van gölünde Akdamar Adası’nda Ermeni-Ortodoks Kilisesini restore ederek hizmete açan, dünyaya açan Türkiye Cumhuriyeti’dir, iktidarımızdır. Bunu herhangi bir şey karşılığında yapmadık. Bunlar bir şeylerin işaretidir. Cumhurbaşkanımızın Türkiye-Ermenistan milli maçı sebebiyle davete icabet ederek Ermenistan’a gitmesi bir işarettir. Yani yazarlar, çizerler böyle demiş diye, böyle bir kampanya başlatmış diye bu kampanyaya uymak, bunu kabul etmek bizim tarafımızdan kabul edilebilecek bir şey değildir. Ben şahsen başlattıkları o kampanyayı kabul etmiyorum, desteklemiyorum ve onun içinde de yer almam. Çünkü suç işlemedim ki özür dileyeyim. Suç işlersem özür dilerim. Tarihçilerin tartıştığı bir konu var ortada, bu tartışılıyor. Ben bu yazar çizerlerimizi de anlamakta doğrusu zorlanıyorum. Nasıl bir yaklaşımdır anlamak mümkün değil. Ve sadece ortalığı karıştırmak, huzurumuzu kaçırmaktan başka bir işe yaramaz. Ve atılan adımları da terse çevirmekten başka hiçbir işe yaramaz. Bunu da özellikle vurgulamak istiyorum.’’ Ankara / aa
|