Spor

Almanya'da Mesut Özil tartışması

ALMAN Birinci Futbol Ligi takımlarından Werder Bremen'de oynayan Almanya 21 Yaş Altı Milli Takımı'nın Türk kökenli futbolcusu Mesut Özil'in (20), Almanya (A) Milli Takımı için mi, yoksa Türk (A) Milli Takımı için mi oynayacağı sorusu, Alman spor basınını yoğun şekilde meşgul ediyor.

Spor dergisi Kicker'de, ''Özil Türkiye için mi oynayacak'' başlığıyla yayınlanan bir haberde, Alman 21 Yaş Altı Takımı'nda 11 kez forma giyen ve 4 gol atan Mesut'un, Türkiye Futbol Federasyonu'nun istemesine rağmen gelecekte de Almanya için görev yapmasının beklendiği, ancak Mesut'un son olarak her şeye açık olduğu şeklinde yaptığı açıklamanın herkesi şaşırttığı belirtildi.

Haberde, Mesut'un, kendisini hazır hissettiğinde kararını vereceği ve hangi federasyon önce ararsa bu yönde daha fazla şansı olacağı ifade edildi. Mesut'un Almanya için oynama şansının daha yüksek olduğu kaydedilen haberde, Alman Milli Takımı'nın teknik direktörü Joachim Löw'ün, Mesut'u izlediği ve kendisini 11 Şubat'ta Norveç'e karşı kadroya alabileceği bildirildi. Bild gazetesi de ''Almanya ya da Türkiye'' başlığıyla verdiği haberde, Mesut'un, Löw'ü kıvrandırdığı belirtilerek, Mesut'un FIFA kurallarına göre 21 yaşını dolduracağı 15 Ekim 2009 tarihine kadar oynayacağı milli takımı değiştirebileceği, 2 ay önce de Türkiye'den gelen teklifi reddettiği hatırlatıldı. Löw, bu gazeteye yaptığı açıklamada, Mesut ile konuştuğunda, kendisini Alman olarak hissettiğini söylediğini, 21 Yaş Altı Takımı'ndan sonra milli takımı değiştirmesine izin verilmesinin anlaşılır gibi olmadığını ifade etti.

''Frankfurter Allgemeine Zeitung'' gazetesi de ''Özil, Almanya ya da Türkiye için oynayabilir'' başlığıyla verdiği haberde, Mesut'un İnter ve VfL Wolfsburg karşılaşmalarında da sahada en iyi oyuncu olduğu belirtildi. Mesut'un, hangi milli takımda oynayacağı yönündeki tartışmaları yeniden alevlendirdiği ve bu konuya açıklık getirmediği kaydedilen haberde, Mesut'un ''Gönül isterdi ki her ikisi için de oynayayım'' şeklindeki sözlerine yer verildi.

16.12.2008

Fenerbahçe'de ara tatil 10 gün

FENERBAHÇELİ futbolcular, deplasmanda Konyaspor ile yapacakları 16. hafta maçının ardından, lige verilecek ara nedeniyle 10 günlük tatil yapacak. Teknik direktör Luis Aragones, Konyaspor maçının ardından Fenerbahçeli futbolculara 10 günlük izin verdi. Konyaspor ile 19 Aralık Cuma günü yapacakları 16. hafta maçının ardından tatile çıkacak sarı-lacivertliler, 30 Aralık Salı günü İstanbul'da Samandıra Tesisleri'nde toplanarak, Fortis Türkiye Kupası'nda 7 Ocak Çarşamba günü Bursaspor ile yapacakları maçın hazırlıklarına başlayacak. Fenerbahçeli futbolcular, 31 Aralık Çarşamba günü yapılacak çalışmanın ardından, 1 Ocak Perşembe gününü de izinli geçirecek.

DEİVİD VE UĞUR BORAL'IN YORUMU

Fenerbahçeli futbolculardan Deivid, Dinamo Kiev yenilgisiyle Avrupa kupalarına veda edilmesi sonrası Antalyaspor galibiyetinin kendilerine ilaç gibi geldiğini söylerken, Josico ise Antalyaspor'u daha farklı bir skorla yenebilecek olmalarına karşın son vuruşlarda yeterince başarılı olamadıklarını kaydetti. Uğur Boral ise Antalyaspor karşısında alınan 3 puanın büyük önem taşıdığına dikkati çekerek, ''Yaptığımız hataların faturasını Avrupa'da ödedik. Aynı hataları ligde yapmak istemiyoruz. Liderle aramızdaki puan farkı 2'ye indi. Şampiyonluğun en iddialı ekibi olduğumuzu göstermek istiyoruz'' dedi. Öte yandan bir süre önce menisküs ameliyatı yapılan Semih dün saha çalışmalarına başladı. Fizyoterapist Dolu Arslan yönetiminde sahada yürüyüş yapan sarı-lacivertli futbolcunun daha sonra koşu yaparak çalışmasını sürdüreceği bildirildi.

16.12.2008

Trabzon'da hakem öfkesi

ATRABZONSPOR Kulübü Başkanı Sadri Şener, ''Hakem hataları olur. Ama Sivasspor, Kayserispor ve Bursaspor maçlarıyla bir seri şeklinde olması enteresan ve düşündürücü'' dedi. Şener, yaptığı açıklamada, kulüp olarak bu konuda açıklama yaptıklarını anımsatarak, ''Demeç vermenin dışında yapacak bir şey yok'' dedi. Bursaspor maçında yardımcı hakemin bayrağının arkasına sığınılmaması gerektiğini ifade eden Şener, ''Bu takım orada 3 tane gol atmalıydı. Bursaspor maçında hakemin verdiği karar öne çıkıp, 3 hafta üst üste bu durumlar olunca herkes ona sarılıyor. Doğrudur, bu hatalar olmamalıdır. Her zaman 3 gol atamayabilirsin, ama şu anda yapacak bir şey yok'' diye konuştu. Şener, şöyle devam etti: ''Bundan sonra MHK dikkat eder. Etmezse biz ne yaparız. Trabzonspor'un, federasyonunun genel kurullarında belli güçleri vardır. Gider federasyon başkanına dersin ki 'MHK'yi değiştir'. O da derse ki 'hayır değiştiremem'. O zaman dersin ki 'ben seçim çalışması için elimden gelen gayreti yapacağım'. Başka yapacağın bir şey var mı?''

16.12.2008

İngiliz medyası: Tuncay Şanlı taraftarların sevgilisi oldu

İNGİLTERE futbol ligi "Premier League"de iyi bir sezon geçiren Tuncay Şanlı, adının, ligin şampiyonluk adaylarından Chelsea ile anılmasının ardından İngiliz spor basınının gündemine oturdu. Daily Mail gazetesi, ''Tuncay, nasıl halkın sevgilisi haline geldi?" başlığını kullandığı yazıda, Türk futbolcunun, futbol kariyeri ve özel hayatıyla ilgili bilgilere yer verdi. Futbolcunun, henüz 26 yaşındayken Türkiye'de bir "efsane" haline geldiğini ve bir anda Chelsea'nin transfer listesine girdiğini yazan gazete, Middlesbrough'nun, "çiçek açan" yıldızını satmamakta kararlı olduğunu belirtti.

16.12.2008

Koltuk Sivas'a geçti

Turkcell Süper Lig'in 15. haftasında sahasında Hacettepe'yi 2-1 yenen Sivasspor, 31 puan ve averajla liderliğe yükseldi. Lider Sivasspor, rakibi karşısında Tum'un attığı gollerle 3 puana ulaşırken, Hacettepe'nin tek golü ise penaltıdan Brezilyalı oyuncu Sandro'dan geldi. Haftaya lider giren Trabzonspor ise Bursaspor'a deplasmanda 2-1 yenilmekten kurtulamadı. Bordo-mavililer, Gökhan Güleç'in golüyle 1-0 geriye düştüğü maçta Umut ile eşitliği sağlamasına karşın, Sercan'ın uzatma dakikalarında kaydettiği golle sahadan yenilgiyle ayrıldı. Trabzonspor, 31 puan ve averajla Sivasspor'un ardından 2. sırada yer aldı. Ligde iyi bir grafik yakalayan Galatasaray, son 3 haftada başkent ekipleriyle yaptığı maçlardan 9 puan toplamayı başardı. Sarı-kırmızılar son maçında deplasmanda Burhan'ın golüyle 1-0 geriye düştüğü karşılaşmada, Gençlerbirliği'ni Lincoln, Baros ve Arda'nın golleriyle 3-1 yenerek, 30 puanla 3. sıradaki yerini korudu. Lig'de bir türlü istenilen başarıyı yakalamayan Beşiktaş, kendi sahasında, kulüp içerisindeki karışıklığı bir türlü durulmayan Ankaragücü'nü Holosko'nun attığı golle 1-0 yendi. Puanını 28'e yükselten siyah-beyazlıların geçen haftaki yeri değişmedi ve altıncılıkta kaldı.

FENERBAHÇE YARIŞA DEVAM EDİYOR

Avrupa Şampiyonlar Ligi'nden elenerek, taraftarlarını hayal kırıklığına uğratan Fenerbahçe, İstanbul'da Antalyaspor ile karşılaştı. Sarı-lacivertliler, rakibini, Güiza ve Lugano'nun attığı gollerle 2-0 yenmeyi başardı. Fenerbahçe, bu galibiyetle puanı 29'a yükseltirken, ligin ilk devresinin bitimine bir hafta kala averajla puan cetvelinin 4. basamağında kaldı. Turkcell Süper Lig'in 15. haftası genel olarak zirveye oynayan takımlarla alt sıralardaki takımların karşılaştığı bir hafta olurken, şampiyonluk mücadelesi veren ekipler, rakipleri karşısında sahadan 3 puanla ayrılmayı başardı. Toplam 24 golün atıldığı ligin 15. haftasında 6 maçı ev sahibi takım, 2 maçı deplasman takımları kazanırken, 1 mücadele ise golsüz berabere tamamlandı.

16.12.2008

Bu yenilgi kabul değil!

Mağlubiyeti hak edersin, mağlup da olursun, kimse şaşırmaz, üzülmez ama hak ettiğin bir maçı mağlup bitirmek neyin nesi? Maçın ilk yarısında Trabzonspor gol yiyene kadar oyunda yoktu. Bursa topu dolaştırdı ama gol pozisyonu üretemedi. Derken, geçen hafta Kocaeli maçında olduğu gibi yine olmadık bir şuttan gol yedi Trabzonspor. Kaleci Tolga olsa olmadık eleştiriler yapardık. Bence bu golde de Sylva'nın yanlış yer tutuşundan kaynaklanan bir hata var. Bunu da söylememiz gerekiyor.

Golden sonra ve ikinci yarı bambaşka bir Trabzonspor vardı sahada. Bu takım eksiklerine rağmen istediği zaman baskı kurabiliyor. İkinci yarı 45 dakika. 40 dakikası Bursa yarı sahasında oynandı. 22 futbolcunun 20'si Bursa sahasındaydı. Hani hapsetti deriz ya, Trabzonspor Bursa'yı kendi sahasında öyle hapsetti. O zaman Trabzonspor neden yenildi? Birincisi ofsayttan gol yedi. İkincisi baskı kurduğu anlarda golü geç buldu. Trabzonspor golü, 45 ile 60 arasında bulsaydı, bu maçın sonucu bu olmayabilirdi. Ama artık olan oldu.

Maçın içinde Ersun Yanal'ın yapması gereken de yapmadığı ne var derseniz, hiçbir şey. İkinci yarı bunaltan bir baskı kuran, sonra ofsayttan gol yiyerek mağlup ayrılan bir takımın hocasına belden aşağı vurmak akıllıca olmaz. Bakın yedek kulübesine. Oyuna aldığı oyuncuların tamamı hücum. O halde nereden ne eksik bulacaksınız? Yanal, özellikle ikinci yarı riskli oyunu seçti. Kazanabilirdi, kaybetti ama cesaretli davrandı.

Bu maç ligin ilk yarısını lider bitirme açısından önemliydi. Bir de Trabzon Bursa maçları her zaman kıyasıya rekabete sahne olmuştur. Trabzonspor, ilk yarıyı yine lider bitirilebilir. Lider bitirmese bile gelinen nokta sevindirici. Trabzonspor sadece iki kez yenildi. Ligin en az yiyenlerinden ve en çok atanlarından. Son on yılın en iyi ilk yarı performansı. Trabzonspor, hak etmediği şekilde yenildi diye moralsiz olmamak lazım. Bilakis oyun anlamında Trabzonspor sezon başına göre çok çok yol aldı. Sevindirici olan da bu.

KADİR BIYIKLI

16.12.2008

F.Bahçe hep böyle olmalı

Fenerbahçe, Antalyaspor karşısında aldığı galibiyetten ziyade oynadığı güzel oyunla dikkat çekti. Bu takımı bu sezon tanımakta güçlük çekiyorum. Hafta içinde Dinamo Kiev karşısında gördüğüm takım gitmiş yerine başka bir takım gelmiş sanki. Beyaz ile siyah arası bir fark var son iki maçtaki oyunların arasında. Değişen tek şey Selçuk ve Deivid'in yerine Emre ve Kazım'ın takıma katılmaları olmuş. Kiev'de de bu iki oyuncu forma giyseydi durum farklı olur muydu onu tahmin etmek güç.

Fenerbahçeli oyuncular maç boyunca etkili bir performans gösterdi. Lugano defanstaki görevinin yanında hücuma ekstra destek oldu. Attığı golle de takımını rahatlattı. Maçın yıldızı ise Emre idi. Antalya karşısında çok istekli olduğu hırsından anlaşılıyordu. Etkili oyununu golle süsleyemedi belki ama maçın her anında varlığını hissettirdi. Rakip oyuncular onu durdurmakta çok zorluk çektiler. Alex'in ortalarda görünmediği maçta takımın lideri oydu. Alex ise enteresan bir şekilde etkisizleşiyor. Bu sezon hafızalarda kalan maçı çok az sayıda. Antalya karşısındada Aragones Alex'e 60 dakika dayanabildi. Şimdide adı Beşiktaş ile anılmaya başlandı. Takımda eğer bir rahatsızlığı varsa bunun çözülmesinden yanayım.

Aragones'in Kazım ve Uğur ile kanatları kullanmaya çalışması olumlu bir gelişme oldu. Bu iki oyuncunun arkalarındaki Gökhan ve Carlos birlikte kademelere iyi girdiler ve ataklara destek oldular. Güiza ise golünü atarak moral kazanmış oldu. Dileğimiz Fenerbahçe takımının hep bu şekilde güzel oyun ortaya koyması. Ayrıca ara transfer döneminde takıma mutlaka takviye yapılmalı.

EFE KIRMIZI

16.12.2008