|
|
|
Patrik’ten bayram tebriği |
Fener Rum Patriği Bartholomeos, Müslümanların Kurban Bayramını kutladı. Bartholomeos, bayram mesajında, “Tek Allah inancını vaz eden dinlerin insanlarının, ortak değerler ışığında bir arada, huzur ve barış içinde yaşamaları”nı diledi.
Fener Rum Patriği Bartholomeos, Müslümanların Kurban Bayramı’nı kutladı. Bartholomeos, yayımladığı Kurban Bayramı mesajında, şunları kaydetti: ‘’Tek tanrı inancını vaaz eden dinlerin insanlarının, ortak değerler ışığında bir arada, huzur ve barış içinde yaşamaları dileğiyle, ülkemizdeki ve dünyadaki Müslümanların Kurban Bayramı’nı kutlamakta ve sevinçlerini paylaşmaktayız. Bu mübarek günlerde, iman sahiplerinin mutluluklarını, yardımlaşma ve paylaşma ile arttırmalarını temenni eder, nice bayramların aynı coşku ve kardeşlikle kutlanmasını dileriz.’’
|
07.12.2008
|
|
|
MAHKEME MECLİSİN ÜZERİNE ÇIKTI |
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Anayasa Mahkemesinin başörtüsü ve AKP kararlarından sonra anayasa değişikliği konusunda önlerinin tıkandığını söyledi. Kuzu, “Teorik olarak sorun yok. Ama pratikte bundan sonra bizim yapacağımız değişikliğin başına neler gelecek, onu bilemiyoruz. Nereye gider? Ne olur? Ne kadarını Anayasa Mahkemesi uygun görür, ne kadarını görmez. Öyle bir kendine geniş yetki aldı ki, Meclisin üzerine çıktı” şeklinde konuştu.
BAŞI SONU BİLİNMEYEN YOLA GİRERİZ
Kuzu şunları söyledi: “Mahkeme bugün yaptığımız değişikliği 'laik devletten' iptal etti. Yarın yapacağım değişikliği sosyal devletten, başka bir değişikliği demokratik devletten, başka bir değişikliği de hukuk devletinden iptal etmeye kalkar. Bizim anayasa değiştirme yetkimiz, tamamen muallâk, tamamen mücerret, tamamen soyut ve havada kalır. Başı sonu bilinmeyen bir yola girmiş oluruz.''
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı, AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, Anayasa Mahkemes’inin, başörtüsü konusunda verdiği son kararla, Anayasa değiştirme noktasında maalesef bizim önümüz tıkandı’’dedi. Anayasa değişikliği konusundaki çalışmalara ilişkin açıklamada bulunan Kuzu, AKP’nin, vatandaşa ‘’yeni bir anayasa’’ vaadinde bulunduğunu, 22 Temmuz seçimlerinden 1, 1-5 ay önce de bu konuda çalışma yapması için akademisyenlerden oluşan bilim komisyonu kurulduğunu hatırlattı. Kuzu, anayasa taslağı kamuoyuna açıklandığında, ‘’Değişmez maddelere dokunuldu’’ diye eleştiri aldıklarını hatırlattı. Anayasa Mahkemesinin, başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasına ilişkin anayasa değişikliğini iptal kararına da değinen Kuzu, kararın, ‘’oldukça kötü bir karar’’ olduğunu ifade etti. Yüksek Mahkemenin böyle bir kararı nasıl verdiğini hayret ve ibretle algıladığını anlatan Kuzu, Mahkemenin, 1970 yılında da aynı hatayı yaptığını ve çok eleştiri aldığını söyledi. Kuzu, Anayasa Mahkemesinin, ‘’anayasanın değişmez maddelerini bir şablon olarak aldığını’’ ve buna ilişkin ‘’teklif yasağının’’ temel ilkelerini belirlediğini belirterek, ‘’Tamam, değişmez maddelere dokunulmasın. Değişmez maddeler, elbette ki hepimizin ortak değerleridir. Bu konuda herhangi bir sorun zaten yok. Biz, değişir maddeleri, nasıl değiştireceğiz? Sorun bu. Şu an, bu karar sonrası, değişebilir maddeleri değiştiremiyoruz biz. Anayasa Mahkemesi, öyle bir karar verdi ki 1970 yılındaki sıkıntı bugün de aynen devam ediyor’’ diye konuştu.
“BAŞI SONU BİLİNMEYEN BİR YOL...’’
Yüksek Mahkemenin, 1984, 1987 ve 2007 yılında da iki kez olmak üzere, ‘’anayasa değişikliklerine, sadece şekil bakımından bakacağı’’ yönünde doğru kararlar verdiği halde, son kararıyla bu çizgisinden saptığını anlatan Kuzu, şunları kaydetti: ‘’Anayasa değiştirme noktasında, bizim önümüz tıkandı maalesef. Şu anlamda tıkandı: Elbette anayasa değiştirebilir. Teorik olarak bir sorun yok. Ama pratikte bizim yapacağımız değişikliğin başına neler gelecek onu bilemiyoruz. Nereye gider? Ne olur? Ne kadarını Anayasa Mahkemesi uygun görür, ne kadarını görmez. Öyle bir kendine geniş yetki aldı ki Meclisin üzerine çıktı. Anayasamız 177 madde. Bunun dörtte biri laik devlet, dörtte biri hukuk devleti, dörtte biri sosyal devlet, dörtte biri demokratik devlet. Yaklaşık olarak 4 temel değişmez ilke... Bugün yaptığımız değişikliği, ‘laik devletten’ iptal etti. Yarın yapacağım değişikliği, sosyal devletten, başka bir değişikliği demokratik devletten, başka bir değişikliği de hukuk devletinden iptal etmeye kalkar. Bizim anayasa değiştirme yetkimiz, tamamen muallak, tamamen mücerret, tamamen soyut ve havada kalır. Başı sonu bilinmeyen bir yola girmiş oluruz.’’
MİNİ PAKET TEKLİFİ
Kuzu, kala kala ellerinde üçüncü bir yol kaldığını, onun da kısmî değişiklik olduğunu belirterek, şunları kaydetti: ‘’Anayasa, şu ana kadar 13 kez değişti, aşağı yukarı 70 madde değişti. İyi de sonuç aldık. Olumlu değişikler oldu. Bunun üzerine yeni maddeler ilâve edilebilir. Meselâ Ombusdmanlık dediğimiz, hakem kurulu, bu gelebilir. Bu konuda partiler arasında sorun yok. O konuda bir problem olmaz, bu olabilir. Türkiye milletvekilliği var. 550 milletvekilinin, 100’ün siyasî partilerin aldığı oy oranına göre seçilmesi esası... Bunda da çok fazla problem çıkacağını sanmam. Oturup konuşulabilir. Onun dışında da AB’nin özellikle Adalet Bakanlığından istediği yargı reformu konusunda bazı hususlar... Bakanlığın, bu yöndeki hazırlıkları daha önce kamuoyuna açıklanmıştı. Belki onları da ihtiva eden bazı hükümler konabilir. İşin özü, bir mini paket olabilir. Çok büyük çapta bir anayasa değişikliği, söylediğim çerçevede, o şartlar ancak gerçekleşirse olabilecek şekildedir. Benim kanaatim, eğer yeni bir anayasa yapılamıyorsa, hiç olmazsa mini paketlerle geliştirelim. Başka çare de yok. Bir şeyin tamamını elde edemiyorsak, bir kısmını elde edelim. Bunu da kar saymak lâzım.’’
|
07.12.2008
|
|
|
Türk jetleri, terör örgütü kamplarını bombaladı |
Türk Silâhlı Kuvvetleri’nin, Kuzey Irak’ta terör yuvalarına bir kez daha hava harekâtı düzenlediği bildirildi.
Alınan bilgiye göre, Diyarbakır’dan önceki gece kalkan savaş uçakları, terör örgütü kamplarının bulunduğu Sidekan, Hakurt ve Zap bölgesine bomba yağdırırken, sınırdaki birlikler de aynı bölgeye top atışı yaptı. Hava harekâtının düzenlendiği bölgeye İran ordusunun bir haftadır top atışı yaptığı belirtildi.
|
07.12.2008
|
|
|
Ortodokslardan pankartla kutlama |
Hatay’In İskenderun ilçesinde yaşayan Hıristiyan Ortodokslar, kilise duvarına astıkları pankartla Müslümanların Kurban Bayramı’nı kutladı.
Yıllardır İskenderun’da Müslüman ve Hıristiyanların birlikte yaşadığını belirten Ortodoks Kilisesi Papazı Dimitri Yıldırım, “Kilise yetkilileri olarak, hoşgörü içinde yaşanan İskenderun’daki vatandaşlarımızın bayramlarına iştirak ediyoruz” dedi. Şehit Pamir Caddesi üzerinde bulunan kiliseye pankart asıldığını gören Ramazan İlbey, “İskenderun kozmopolit bir şehir, böylesi hassas günlerde Hıristiyanlarım bayramımızı kutlamaları, kilise duvarına Türk Bayrağı asmaları bizleri mutlu etmektedir. İskenderun’un birlik beraberliğe ve huzura ihtiyacı var. Bu nedenle kiliseye afiş asan Hıristiyan vatandaşlarımızı da tebrik ediyoruz” diye konuştu.
|
07.12.2008
|
|
|
Hatay’da, 36 bin kişi “sınırsız” bayramlaşacak |
Türkİye ile Suriye arasında yapılan protokol kapsamında Kurban Bayramı’nda gerçekleştirilecek yatılı bayramlaşmada, 29 bin Suriye vatandaşının Türkiye’ye, 6 bin 765 Türk vatandaşının Suriye’ye geçeceği bildirildi.
Valilik Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, bayramlaşma için yapılan başvuruların değerlendirildiği belirtildi. Bayramlaşmak için Cilvegözü Gümrük Kapısı’ndan 29 bin Suriye vatandaşının Türkiye’ye geleceği, Yayladağı Gümrük Kapısı’ndan 6 bin 765 Türk vatandaşının Suriye’ye gideceği kaydedildi.
|
07.12.2008
|
|
|
Bayramda, cezaevlerinde açık görüş |
Tutuklu ve hükümlüler, Kurban Bayramı dolayısıyla açık görüş yapacak.
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin tarafından Cumhuriyet Başsavcılıklarına gönderilen genelgeye göre, Adana E Tipi, Ankara 1 ve 2 Nolu L Tipi, Antalya E ve L Tipi, Bakırköy-Metris 1 Nolu T Tipi, Bayrampaşa Kapalı, Bursa E Tipi, Denizli D Tipi, Gaziantep E Tipi, İzmir Buca Kapalı, Mersin E Tipi ile Ümraniye E ve T Tipi kapalı ceza infaz kurumlarındaki hükümlü ve tutuklular, 9-10-11-12-13-14-15 Aralık günlerinde 7 gün boyunca açık görüşten yararlandırılacak. Diğer bütün ağır ceza merkezi ve müdürü bulunan bağlı ceza infaz kurumlarında kalan hükümlü ve tutuklulara 9-10-11-12-13 Aralıkta 5 gün açık görüş yaptırılacak. Müdürü bulunmayan bağlı ceza infaz kurumlarında kalan hükümlü ve tutuklulara ise 9-10-11 Aralıkta 3 gün açık görüş yaptırılacak. Sayıları ve konumları değerlendirilmek suretiyle adî suçlardan hükümlü ve tutuklular ile örgütlü suçlardan hükümlü ve tutuklu bulunanlar için ayrı gruplar oluşturulup, her grubun görüş günleri ve saatleri Cumhuriyet başsavcılıkları ile cezaevi idareleri tarafından tesbit edilecek. Bu gruplar, aynı zamanda ve aynı görüş mahallinde birlikte bulundurulmayacak. Kınama cezası dışında disiplin cezası alan ve cezaları kaldırılmayan hükümlü ve tutuklular açık görüşten yararlandırılmayacak.
|
07.12.2008
|
|
|
Her ilâca bir kimlik numarası |
İlÂç ambalajlarına 1 Haziran 2009 tarihine kadar karekod eklenecek.
“Her ilâca bir kimlik numarası verilmesi” anlamına gelen uygulamayla sahte ilâçların piyasaya sürülmesinin önlenmesi amaçlanıyor. Beşeri Tıbbî Ürünler Ambalaj ve Etiketleme Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, bugünkü Resmî Gazetede yayımlandı. Buna göre, ürünün ambalajında ruhsat/izin sahibinin adı ve adresi bulunacak. İstenirse Türkiye’de ruhsatlı bütün ürünlerin ambalajlarında orijin firma amblemi ile ruhsat/izin sahibince yetkili kılınan, ürünü pazarlayan firma ismi veya logosu da bulunabilecek. Değişiklikle ürün ambalajında artık imalat seri numarası yerine parti numarası yer alacak. 1 Haziran 2009 tarihine kadar ilâç ambalajlarına karekod eklenecek. Bu tarihten sonra bütün ürünlerde karekod bulunması mecburî olacak. Bu arada, Sağlık Uygulama Tebliği'nde (SUT) yapılan değişiklikle 81 kalem tıbbî ürün, geri ödeme listesinden çıkarıldı. listeden çıkarılanlar arasında şeker hastalarının kullandığı tatlandırıcılar, yara, yanık, çatlak kremleri, gargara ve öksürük şurupları da bulunuyor.
|
07.12.2008
|
|
|
102’LİK NİNEDEN İNSANLIK DERSİ |
AydIn’In Nazilli ilçesinde, 102 yaşındaki kadın, ziyaretine gelen Kaymakam Caner Yıldız’ın yardım teklifini “Haram olur. İhtiyacı olana verin” diyerek geri çevirdi.
Kaymakam Yıldız, 3 çocuk ve 10 torun sahibi olan, 5 nesli gören 102 yaşındaki Hatice Aktaş’ı bayram dolayısıyla ziyaret etti. Yıldız’ın elini öperek “Bir isteğin var mı, ben kaymakamım, sana yiyecek göndereyim, kömür vereyim” teklifinde bulunduğu yaşlı kadın, “Oğlum, buraya kadar geldin, beni bahtiyar ettin. Allah sana hacıya gitmiş gelmiş sevabı yazsın. Ben hayatta haram yemedim. Çocuklarım bana bakıyor. Sen git yardımını fakir olanlara yap, onların duâsını al. Bana haram olur” dedi. Bu cevap karşısında duygulandığı gözlenen Kaymakam Yıldız, “Aman Allah’ım, 102 yaşındaki tarih gibi olan bir nineden bu sözleri duymak bu milletin öz karakteristik yapısıdır. Onun için bu milletin sırtı yere gelmez” diye konuştu. Kaymakam Yıldız’a anılarını anlatan Hatice Aktaş, iki dayısının Çanakkale’ye gidip geri dönmediğini, babasının İstiklâl Savaşı gazisi olduğunu, çocukluğunda evini basan çetenin teyzesi, anneannesi ve bir dayısını ayaklarından astığını belirtti.
|
07.12.2008
|
|
|
Bayramda aşırı kırmızı et tüketmeyin |
Kurban Bayramına iki günü kala uzmanlar, kırmızı et konusunda vatandaşları uyarıyor.
İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dahiliye Uzmanı Nafiz Karagözoğlu, Kurban Bayramı öncesi aşırı et yenilmemesi konusunda uyarılarda bulundu. Protein kaynağı kırmızı etin faydasının yanında birçok hastalığı da tetiklediğini ifade eden Karagözoğlu, aşırı miktarda et tüketmenin kalp-damar hastalıkları, kolestrol, mide-barsak hastalıkları, hipertansiyon ve şeker hastalığı riskini arttırdığını söyledi. Etle insana birçok hastalığın geçebileceğini ifade eden Karagözoğlu, sağlıklı et tüketimi için şu tekliflerde bulundu; çok fazla et tüketiminden kaçının, et ile birlikte sebze tüketin, etlerin yağlı kısımlarını tüketmeyin, iç yağlarını yemeklerde kullanmayın. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Varlı, Kurban Bayramı sebebiyle artan et tüketiminin kabızlık problemi oluşturmaması için, et ile birlikte lifli gıdalardan zengin meyve-sebze ağırlıklı beslenmek ve günde en az 2 litre su tüketmek gerektiğini bildirdi.
|
07.12.2008
|
|
|
Acemi kasap hem kendine, hem de kurbana zarar |
İzmİr Perakendeci Kasaplar Odası Başkanı Aydın Mestanlı, ‘’acemi kasapların’’ hem kendilerine hem de kurbana zarar verdiklerini belirtti.
Mestanlı, kurban kesmenin dini bir vecibe olduğunu, ehil olmayan kişilere kurban kestirilmemesi gerektiğini kaydetti. Mestanlı, şöyle dedi: ‘’Vatandaşlarımıza hayvan kesim noktalarına kurbanlarını getirmelerini öneriyoruz. Kurban Bayramı dört gündür. İlk gün, erken saatlerde kesilmesi için vatandaşlarımız telaşa kapılmasın istiyoruz. Sabırla dinî ibadetlerini gerçekleştirmelerini diliyoruz. İzmir’de satılan küçük ve büyükbaş hayvanları dört gün sürede kesecek kadar kasap meslektaşımız vardır. Acemi kasaplar hem kurbana eziyet çektiriyor hem deri ve postlara zarar veriyor hem de kendilerinde düzelmez yaralar açıyorlar.’’ Avrupa Acil Tıp Birliği Başkan Vekili Uzman Doktor Ülkümen Rodoplu da Kurban Bayramı boyunca en sık görülen yaralanmaların başında ‘’acemi kasap kesileri’’ geldiğini söyledi.
|
07.12.2008
|
|
|
Zincirleme trafik kazası: 20 yaralı |
Konya Yolu, Ankara Şehirler Arası Terminal İşletmesi (AŞTİ) yakınlarında meydana gelen, 37 aracın karıştığı zincirleme trafik kazasında yaklaşık 20 kişi yaralandı.
İddiaya göre, Beşevler istikametine giden S.K. idaresindeki 53 HH 550 plâkalı tuz yüklü kamyon, ‘’freninin boşalması’’ üzerine, bir tırın da aralarında bulunduğu araçlara çarptı. Bazı otomobillerin hurdaya döndüğü kazada yaklaşık 20 kişi yaralandı. Yaralananlar çevrelerdeki hastanelerde tedavi altına alındı. 53 HH 550 plâkalı kamyon sürücüsü S. K, göz alına alınırken, kaza sebebiyle trafiğe kapanan yol, kaza yapılan araçların kaldırılmasıyla yeniden ulaşıma açıldı.
|
07.12.2008
|
|
|
Çocukların hayallerini gerçekleştiriyorlar |
Karadenİz Teknik Üniversitesi (KTÜ) bünyesindeki Toplum Gönülleri Vakfında görev alan üniversite öğrencileri, ‘’Hayalini Anlat’’ projesiyle, tedavisi zor hastalığa yakalanan çocukların hayallerini gerçekleştiriyor.
Yaklaşık 2 yıldır yürütülen projeyle üniversite öğrencileri bugüne kadar, 80’in üzerinde çocuğun bilgisayar, yatak odası, playstation, oyuncak, akülü araba, ünlülerle tanışmak ve İstanbul’u gezmek gibi hayallerine kavuşmasını sağladı.
|
07.12.2008
|
|
|
MEB, okul türlerini azalttı |
MİLLÎ Eğitim Bakanlığı (MEB), Türkiye’deki okul türlerinin azaltılmasına yönelik çalışmasını tamamladı.
Buna göre, ortaöğretimdeki 79 okul türü sayısı 15’e indirildi. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ‘’Ortaöğretimde okul çeşitliliğinin azaltılması’’ konulu bir genelge yayınladı. Genelgede, Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013) ile 2008 ve 2009 yılı programlarında, ortaöğretimde okul çeşitliliği yerine program çeşitliliğini esas alan bir yapının oluşturulacağı hükümlerine yer verildiği belirtildi. Ortaöğretimdeki 79 olan okul çeşidi sayısını 15’e indirecek bu düzenlemelere ilişkin gerekli işlemler bakanlığın ilgili birimleri ve valiliklerce yürütülecek. Uygulamaya 2009-2010 eğitim-öğretim yılından itibaren 9’uncu sınıftan başlamak üzere kademeli olarak geçilecek.
|
07.12.2008
|
|
|
Bayramda ulaşım yüzde 50 indirimli |
İzmİr’de ulaşımın, Kurban Bayramı süresince 4 gün yüzde 50 indirimli olacağı bildirildi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, toplu ulaşım araçlarında yarı yarıya indirime giden belediye, kabristan ve otogar bağlantılı seferleri de takviye etti. Bayram boyunca Kenkart kullanan İzmirliler, metropol alan içinde ve 5216 sayılı yasa ile yeni bağlanan ilçelere sefer yapan toplu taşıma araçlarından yüzde 50 indirimli yararlanacak.
|
07.12.2008
|
|
|
Otogarlar doldu, araç trafiği arttı |
İzmİr Şehirlerarası Otobüs Terminali’nde bayram tatili yoğunluğu yaşanıyor.
İzmir Şehirlerarası Otobüs Terminali AŞ (İZOTAŞ) İşletme Müdürü Kemal Turgal, bayram tatilinin uzun olmasının talebi arttırdığını, özellikle tatilin ilk iki ve son iki gününde terminallerde yoğunluk yaşandığını söyledi. Mevsimin taşımacılık açısından ‘’kıt’’ olduğunu ifade eden Turgal, bayram tatilinin esnaf için ‘’can suyu’’ anlamına geldiğini kaydetti. Turgal, tatil süresince günde 2-3 bin otobüsün terminalden giriş-çıkış yapacağını, bunların yüzde 50’sini ek seferlerin oluşturduğunu, otobüs seferlerinin diğer günlere göre yüzde 100 oranında artırıldığını belirterek, ‘’Ekonomik kriz insanların alış gücünü mutlaka etkiliyor ancak fedakârlık yapılamayan şeyler var. Kültürel ve dinî bir değeri olan bayram da böyle’’dedi.
|
07.12.2008
|
|
|
2013 Türkiye’si AB’ye girer |
TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanı Yaşar Yakış, Türkiye’nin AB üyeliğinin şimdiki durumuna göre değil, 2013’teki durumuna göre değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Yakış, “2013 yılındaki Türkiye AB’ye üye olacaktır” dedi.
AYNI oturumda konuşan TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanı Yaşar Yakış da Türkiye’nin AB’ye üyelik yolunda şimdiye kadar geçtiği adımları özetledi. Müzakere başlığı açılması konusunda son dönemde kötü bir teamül olduğunu ve her başkanlık döneminde 2 başlık açıldığını dile getiren Yakış, Fransa’nın Türkiye’nin AB üyeliğine karşı ulusal tutumunu başkanlık görevine yansıtmaması gerektiğine dikkat çekti. Yakış, Fransa’nın “Bu Başlıklar Türkiye’yi tam üyeliğe götürür, o yüzden izin vermiyoruz” şeklindeki tutumunu eleştirdi. Bazı ülkelerin tam AB üyesi olduğu halde Gümrük Birliği’ne üye olamadığını hatırlatan Yakış, “Bu ülkeler ekonomilerinin hazır olmadığı söylemişlerdir. Türkiye, bu açıdan bakıldığında bazı ülkelere göre AB’ye daha yakındır” diye konuştu. Türkiye’nin 2007-2013 yılları arasında uygulanacak bir reform pakediyle AB üyelik sürecinde hangi reformları uygulayacak olduğunu belirlemiş olduğunu belirten Yaşar Yakış, yol haritasının yayınlanmış olmasının önemli bir aşama olduğunu kaydetti. Yakış, bu dönemde Türkiye’nin kendi belirleyeceği önceliklere göre reformlarını gerçekleştireceğini dile getirdi. Türkiye’nin “AB üyeliğinin şimdiki parametrelerine göre değil, 2013’te bu reformlar gerçekleştirildikten sonraki parametlerine göre değerlendirilmesi” gerektiğine değinen Yakış, “2013 yılındaki Türkiye AB’ye üye olacaktır” dedi.
|
07.12.2008
|
|
|
Türkiye’siz AB küresel güç olamaz |
Avrupa Parlamentosunun Romanyalı üyesi Adrian Severin, Türkiye AB’ye üye olmadıkça birliğin küresel bir güç olamayacağını söyledi. Severin, “AB Hıristiyan veya Yahudi kulübü değildir, farklı dinlere yer bırakmalıyız” diye konuştu.
Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Romanyalı üyesi Adrian Severin, Türkiye Avrupa Birliği’ne (AB) üye olmadıkça birliğin küresel bir güç olamayacağını söyledi.
Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) ile Doğu Enstitüsü’nün (Eastern Institute) Polonya’nın Sopot şehrinde ortaklaşa düzenlediği I. Avrupa Türkiye Forumu açılışının ardından “Türkiye ve Avrupa Bütünleşmesi” başlıklı oturum gerçekleştirildi. AP’li Severin, burada yaptığı konuşmada Türkiye’nin, AB’nin kimliği açısından bir test olduğunu söyledi. AB’nin kendi kimliğini belirlemesi gerektiğini ifade eden Romanyalı parlamenter, “AB’nin genişletilmesinden bahsedilmekte. Bize göre tarihimiz nedir, geleceğimiz nedir? Avrupa’nın coğrafi olarak sınırları tam olarak neresidir? Bunlar belirlenmeli” dedi.
“Bizim kültürümüz Hıristiyanlık kültürü müdür, Yahudi kültürü müdür? Böyle düşünmek doğru mu? Sadece bir Hıristiyan birliği olarak konuşmak da yanlış” diyen Saverin, Avrupa kimliğinin laiklik ilkesiyle belirtilmesi gerektiğini söyledi. Severin, “Her şeye saygı göstermeliyiz, farklı dinlere yer bırakmalıyız” diye konuştu.
Romanyalı parlamenter, bu açıdan Türkiye’nin dininin, kendisi için sorun olmadığını ifade ederek, “Türkiye’nin AB’ye üye olması AB’nin laik olduğunu gösterecektir. Türkiye bu açıdan bize yardımcı olacaktır” ifadelerini kullandı. Kimlik açısından bir diğer belirlenmesi gereken noktanın ise Avrupa’nın siyasî kimliği olduğunu dile getiren Severin, “Avrupa birliği nasıl bir oyuncu olmak ister: küresel, bölgesel? Küresel oyuncu olmak belki AB için bir lânettir. Eğer küresel bir oyuncu olmak istiyorsa AB, Türkiye birliğe girmeden küresel bir oyuncu olamaz” dedi. Severin, bu konuda farklı bir yaklaşımın ise Türkiye’nin doğu dünyası ile AB arasında bir tampon bölge gibi düşünülmesi olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye’nin üyeliği ile biz sözlerimizi bizi tehdit edenlere iletmek istiyoruz” dedi.
Türkiye’nin laik bir İslâm devleti olarak birliğe üye olmasının AB’yi her yönden zenginleştireceğini kaydeden Severin, “Biz modellerimizi doğu ve İslâm ülkelerine götürmek istiyoruz” diye belirtti.
|
07.12.2008
|
|
|
Hacılar Arafat’ta |
Arafat’ta vakfe yapacak olan hacı adaylarından, konakladıkları mekânlar Arafat’a yakın olan bazıları yürüyerek Arafat’a ulaşmaya çalışırken, Türk hacı adaylarının nakilleri üç bölüm halinde geceyarısına kadar tamamlandı.
Hac ibadeti için kutsal topraklarda bulunan milyonlarca hacı adayı bugün Arafat’a çıkacak. Mekke’nin yaklaşık 25 kilometre güney doğusunda bulunan geniş alan olarak bilinen Arafat’ta vakfe yapacak olan hacı adayları, otellerden bölgeye intikal etti. Konakladıkları mekânlar Arafat’a yakın olan bazı ülke vatandaşları yürüyerek Arafat’a ulaşmaya çalışırken, Türk hacı adaylarının nakilleri ise 3 bölüm halinde gece yarısına kadar tamamlandı. Arafat’ta kurulan çadırlarda kalan hacı adayları, belirlenen zaman içinde (Arefe Günü güneş tepe noktasından batıya yönelmeye başladığı andan batana kadar) ihramlı olarak Arafat’ta kalacaklar. Arafat vakfesini tamamlayan hacı adayları, ardından Arafat ile Mina arasında bulunan Müzdelife’de vakfe yapacaklar. Daha sonra Mina’ya yürüyecek hacı adayları ülkelerine göre kafileler halinde şeytan taşlayacaklar. İlk gün gerçekleştirilecek şeytan taşlama (akabe cemresi) ve kurban kesiminin adından tıraş olup ihramdan çıkacak adaylar, hacı olacaklar. Daha sonra ziyaret ve veda tavafları yapılacak. Öte yandan, yerel yetkililer, Arafat vakfesi için gerekli tedbirlerin alındığını bildirdiler.
|
07.12.2008
|
|
|
MİT’e Tuncay Güney sorusu |
Ergenekon dâvâsına bakan Mahkeme Heyeti, MİT Müsteşarlığına yazı yazılarak, Tuncay Güney’in hangi konumda ve zaman diliminde bu kurumda çalıştığının sorulmasına karar verdi.
‘’Ergenekon’’ dâvâsına bakan Mahkeme Heyeti, Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) Müsteşarlığına yazı yazılarak, Tuncay Güney’in hangi konumda ve zaman diliminde bu kurumda çalıştığının sorulmasına karar verdi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Köksal Şengün, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesindeki salonda 25’incisi yapılan duruşmanın ardından, mahkemece alınan ara kararları açıkladı. Heyet, ara kararında, MİT Müsteşarlığına, ilgili evrak ve eki belgelerinin de gönderilerek, bu belgeye dayanak yapılan bilgi ve dokümanların ne şekilde bir değerlendirmeye alındığının, bunların üzerinde nasıl bir çalışma yapılarak bahse konu yazı ve şemaların düzenlendiğinin bu kurumdan sorulmasına karar verdi. Devlet sırrı niteliğinde olmadığı açık olan bu belgenin her ne kadar düzenlendiği tarihte, üzerine ‘’çok gizli’’ kaşesi vurulmuş ise de halen gönderildiği makamlar ve aradan geçen süre dikkate alındığında gizlilik niteliği taşıyıp taşımadığının en kısa sürede mahkemeye bildirilmesi için MİT’e yazı yazılmasını hükme bağlayan Heyet, yazı cevabı geldikten sonra bazı sanık ve avukatlarının bu belgelerin açıklanması konusundaki taleplerinin karara bağlanmasına hükmetti. Mahkeme Heyeti, yine MİT Müsteşarlığına yazı yazılarak, Tuncay Güney’in MİT Müsteşarlığında hangi konumda, hangi zaman dilimlerinde çalıştığının sorulmasını kararlaştırdı.
|
07.12.2008
|
|
|
Aydın Doğan’a rekabet uyarısı |
Rekabet Kurulu, Doğan Dağıtım Satış ve Pazarlama ve Matbaacılık A.Ş.’nin doğrudan ve dolaylı olarak, medya ürünlerinin satışını medya dışı ürünlerin satın alınmasına bağlama anlamına gelebilecek her türlü eylemine son vermesine, aksi takdirde, şirkete tanınan bireysel muafiyetin geri alınıp alınmayacağının belirlenmesi amacıyla işlem başlatılabileceğine karar verdi.
Doğan’a rekabet uyarısı
REKABET Kurulu, Doğan Dağıtım Satış ve Pazarlama ve Matbaacılık A.Ş’nin doğrudan ve dolaylı olarak, medya ürünlerinin satışını medya dışı ürünlerin satın alınmasına bağlama anlamına gelebilecek her türlü eylemine son vermesine, aksi takdirde, şirkete tanınan bireysel muafiyetin geri alınıp alınmayacağının belirlenmesi amacıyla işlem başlatılabileceğine karar verdi. Doğan Dağıtım Satış ve Pazarlama ve Matbaacılık A.Ş’nin Bölge Müdürlüklerinin başbayilere gazete ekleri dışında satmaları için medya dışı ürün gönderip bunların satışı konusunda zorlamada bulundukları ve satmak istemeyen bayilere gazete ve dergi vermedikleri iddiası üzerine yapılan inceleme sonucunda, Rekabet Kurulu, şirketin doğrudan ve dolaylı olarak, medya ürünlerinin satışını medya dışı ürünlerin satın alınmasına bağlama anlamına gelebilecek her türlü eyleme son vermesini ve bu çerçevede 30 gün içinde bölge müdürlükleri ve başbayilerine gerekli uyarıları yaparak Rekabet Kurumuna tevsik etmesini kararlaştırdı. Kurul, aksi takdirde şirketin medya ürünlerinin dağıtımına ilişkin sözleşmesine tanınan bireysel muafiyetin 4054 sayılı Kanun uyarınca geri alınıp alınmayacağının belirlenebilmesi amacıyla işlem başlatılabileceğini bildirdi.
|
07.12.2008
|
|
|
Milletvekillerinin “Postası” azaldı |
MİLLETVEKİLLERİNİN postaneden gönderdiği bayram tebrik kartları sayısında son 2 yılda azalma oldu.
Milletvekilleri, daha çok internet veya cep telefonlarına mesaj göndererek seçmenlerin bayramını kutluyor. PTT Meclis Müdürlüğü yetkililerinden edinilen bilgiye göre, son 2 yılda milletvekilleri tarafından gönderilen posta sayısında azalma oldu. Önceki yıllarda günde 140 bini bulan posta sayısı, Kurban Bayramı öncesinde günde ortalama 20 bine kadar düştü.Teknolojik gelişmeler sebebiyle seçmenlerine internet üzerinden dâvetiye gönderen bazı milletvekilleri, cep telefon numaraları bulunan seçmenlere de SMS göndererek bayramlarını kutluyor. Gönderilen tebrik kartlarının sayısının azalmasının diğer sebebi de son yıllarda milletvekilleri tarafından ortak kart gönderilmesi. İllerin aynı partiye mensup milletvekilleri tarafından seçmenlere gönderilen kartlarda, söz konusu milletvekillerinin ismi ve imzasıyla kart hazırlanıyor.
|
07.12.2008
|
|
|
YSK, itiraz süresinin uzatılması taleplerini reddetti |
YÜKSEK Seçim Kurulu Başkanı Muammer Aydın, seçmen kütüklerine itiraz süresinin uzatılması yönündeki talepleri reddettiklerini bildirdi.
Aydın, YSK’da, seçmen listelerinin askı ve itiraz süresinin uzatılmasına ilişkin başvuruları değerlendirmek üzere yapılan toplantının çıkışında, basın mensuplarının sorularını cevapladı. Aydın, bir soru üzerine kendilerine 6 milyon yeni seçmen kaydıyla ilgili herhangi bir itiraz gelmediğini söyledi. Aydın, “İtiraz süresinin uzatılması yönünde itiraz vardı. Biz de yeniden seçmen kütüğünü askıya çıkaracağımız için uzatmadık, reddedildi. Yeniden nasıl olsa askıya çıkacak, bu nedenle uzatmanın bir anlamı yok zaten” dedi. Muammer Aydın, seçmen kütüklerinin kesinleştikten 5 gün sonra yeniden askıya çıkarılacağını belirtti. Toplantıda seçim takvimine yönelik bir değerlendirme yapılıp yapılmadığına ilişkin bir soruyu da Aydın, “Görüştük. Bugün bir taslak hazırladık, kesinleşmedi. Bayram sonu onu hazırlayıp, ilân edeceğiz” diye cevapladı.
|
07.12.2008
|
|
|
Kaldırılan belediyelerle ilgili gerekçeli karar yayımlandı |
ANAYASA Mahkemesi’nin, nüfusu 2 binin altına düşen 862 belde belediyesi ile 283 ilk kademe belediyesinin tüzel kişiliğini kaldıran ve 43 yeni ilçe kurulmasını öngören 5747 sayılı yasanın kısmî iptal talebine ilişkin gerekçeli kararı, Resmî Gazete’nin dünkü sayısında yayımlandı.
Kararda, 5747 sayılı yasa ile köye dönüştürülen 862 beldeden turistik olanlar, nüfus sayımına karşı dava açanlar ve başka beldelere katılma işlemi başlatanlar yönünden Anayasa’nın “hukuk devleti” ilkesine aykırılık olduğu belirtildi. Anamuhalefet partisi CHP, yasanın bazı hükümlerinin önümüzdeki yerel seçim sonuçlarını etkilemeye dönük olduğunu ileri sürerek, iptaline ve yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmesini istemişti.
|
07.12.2008
|
|
|
|