"Gerçekten" haber verir 01 Aralık 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Haberler

 

TATLI BİR HAYAL DÜNYASINDA İDİK

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, dünyayı sarsan küresel finans krizini şöyle yorumladı: ''Tatlı bir hayal dünyasındaydık. Dünya ticaretinin üstünde dünyada iki misli para dolaşıyordu. Para hem ucuz, hem boldu. Sanal olan para şimdi gerçek düzeyine geldi. Bütün dünyada böyle oldu. Aç doyar, açgözlü doymaz. Tam açgözlülüğün ceremesini çekiyoruz şu anda.”

KÜÇÜLME İŞSİZLİK VE AŞSIZLIK GETİRİR

''2001'de eksi büyümemiz vardı. 2004'de hızla çıktık. 2005'te rehavete kapıldık. 2006'da yükselme hızı durdu. 2007'de birbirimize düştük, rahatlık battı. Bir anda büyümemiz aşağıya düştü. Dünyada büyüme hızı bu yıl düşerken bizde 2007'de düşmeye başladı. 2008'de de aşağı doğru gidiyor'' diyen Hisarcıklıoğlu, küçülmenin işsizlik ve aşsızlık getireceğini söyledi.

TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, dünyayı etkisine alan küresel finansal krizin ‘’Dip noktası nedir? Nasıl durdurulacak?’’ konusunu hiç kimsenin bilmediğini ifade ederek, “Tatlı bir hayal dünyasındaydık. Para hem ucuz, hem boldu. Sanal olan para şimdi gerçek düzeyine geldi. Bütün dünyada böyle oldu. Aç doyar açgözlü doymaz. Tam açgözlülüğün ceremesini çekiyoruz şu anda” dedi.

Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası’nda ‘’Küresel Finansal Kriz ve Türkiye’ye Etkileri’’ konulu konferans veren Rifat Hisarcıklıoğlu, bu yılın Haziran ayında üyelerinden 5 bin 200 kişiye yaptırdıkları ankette, ‘’Önümüzdeki 6 aya nasıl bakıyorsunuz?’’ sorusuna karşı ilk kez olumlu bakanların oranının yüzde 22’ye düştüğünü söyledi. Bu oranın her zaman yüzde 50’ler civarında olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, ‘’Olumsuz bakanlar yüzde 44’e çıktı. Türkiye’de ilk defa iş âleminde havanın tersine döndüğü bir dönemdeyiz’’ dedi.

Dünyayı etkisine alan küresel finansal krizin ‘’Dip noktası nedir? Nasıl durdurulacak?’’ konusunu hiç kimsenin bilmediğini anlatan Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu: ‘’İnsanlık böyle zor bir durumda. Tatlı bir hayal dünyasındaydık. Dünya ticaretinin üstünde dünyada iki misli para dolaşıyordu. Para hem ucuz, hem boldu. Sanal olan para şimdi gerçek düzeyine geldi. Bütün dünyada böyle oldu. Aç doyar açgözlü doymaz. Tam açgözlülüğün ceremesini çekiyoruz şu anda.

Daha önce haritası çıkarılmamış topraklardan geçiyoruz. Bu krizin çözüm yolunu bilen yok. Durum dünya için öyle vahim. Kriz gelişmiş ülkelerden gelişenlere doğru kayıyor ve bankacılıktan çıktı reel sektöre doğru geçiyor. Buna karşı 38 ülke etkisini azaltmak için tedbir aldı. Biz de Bakanlar Kurulu’ndan bekliyoruz. Bizim de tedbir paketimiz açıklanır İnşallah hayırlara da vesile olur.’’

“RAHATLIK BATTI BİZE”

TÜRKİYE'DE kriz sebebiyle işlerin kötü olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, bir ülkenin ekonomik göstergelerinin ölçüldüğü birimin büyüme olduğunu bildirdi. Hisarcıklıoğlu, ‘’2001’de eksi 1 büyümemiz vardı. 2004’de hızla çıktık. 2005’de rehavete kapıldık. 2006’da yükselme hızımız durdu. 2007’de birbirimize düştük rahatlık battı bize. Bir anda büyümemiz aşağıya düştü. Tüm dünyada büyüme hızı bu yıl düşerken bizde 2007’de düşmeye başladı. 2008’de de aşağıya doğru gidiyor’’ dedi. Büyüme olmazsa işsizlik, aşsızlık olacağını ifade eden Hisarcıklıoğlu, tüketicinin güveninin azaldığını, böylece para dönüşü yaşanmadığını, bunun da sektörlerde küçülmeye neden olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, ‘’İmalat sanayinin Eylül ayında büyüme rakamı eksi 6.4. Biz fabrikalar çalışsın derken tam tersine kapasite düşüyor. Sektörlerimizin hepsinde Eylül ayında küçülmüşüz. Sektörlerde küçülme yaşanıyor. Bunlar selektör veriyor. Diyor ki (aman iş kötüye gidiyor haberiniz olsun)’’ dedi. Hisarcıklıoğlu, işletmelerin tedbirli olmalarını, ama asla panik yapmamalarını istedi. Elazığ / aa

01.12.2008


 

Vergiler amacına ulaşmıyor

İSTANBUL İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) tarafından hazırlanan ‘’Sosyalleşemeyen Yardımlar’’ başlıklı rapor basın açıklamasıyla duyuruldu.

Raporda, devletin 2003 yılından bu yana 7 milyar 55 milyon 930 bin YTL’lik sosyal yardım yaptığı, bunun en az yüzde 10’unun yani yaklaşık 705 milyon YTL’sinin doğru adrese ulaşmadığı savunuldu. İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, ‘’Vergi, trafik cezası ve reklam gelirleri gibi kalemlerden beslenerek oluşturulan yardım fonundaki kayıplar, vatandaşın da ceplerinin soyulduğunu gösteriyor. Yani toplanan vergilerin bir kısmı amacına ulaşmadan heba ediliyor” dedi. İstanbul / aa

01.12.2008


 

En çok işsizler ve yöneticiler suç işliyor

Türkiye İstatistik Kurumunun 2006 yılına ait “Adalet İstatistikleri”, en çok işsizlerin suç işlediğini ortaya koydu. Sayıları 15 bin 492 olan işsizleri 11 bin 170 kişi ile üst düzey yönetici, müdür ve kanun yapıcı kategorisindeki hükümlüler, 10 bin 361 kişi ile sanatkârlar izledi. 5’te

Bankalar 2001’deki gibi

yaparsa kriz derinleşir

ORTA Anadolu Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği (OAİB) öncülüğünde oluşturulan “Makine Sanayii Sektör Platformu”nun 3. Başkanlar Kurulu, makine sektöründe güç birliğine gidilmesi, ortak akılla stratejik kararların alınmasını ve bu kararlar ışığında çalışmaların daha verimli yapılmasını sağlamak amacıyla toplandı. Toplantıya, sektörde faaliyet gösteren 27 dernek, birlik ve oda temsilcileri katıldı. Toplantıda açılışında konuşan OAİB Başkanı Adnan Dalgakıran, krizin her tarafı sardığını ve nihayet Türkiye’yi de etkilediğini belirtti. Avrupa’da ve Japonya’da kredi faizlerinin yüzde 1’lerde olduğunu dile getiren Dalgakıran, buna rağmen bu ülkelerin hâlâ, krizin yaralarını sarabilmek için ciddî kaynaklar ayırmaya çalıştıklarını, ABD’nin 600-800 milyar dolar kaynak ayırdığını belirtti. Dalgakıran, Türkiye’nin de bir an önce harekete geçmesi gerektiğini, bankaların 2001’deki gibi özel sektörü riskli görüp, parayı devlete satmaya başlarlarsa, krizin daha da derinleşeceğini savundu. İstanbul / aa

TÜRKİYE İstatistik Kurumunun (TÜİK) 2006 yılına ait ‘’Adalet İstatistikleri’’, en çok ‘’işsizler’’in suç işlediğini ortaya koydu. İşsizleri 11 bin 170 kişi ile üst düzey yönetici, müdür ve kanun yapıcı kategorisindeki hükümlüler, 10 bin 361 kişi ile sanatkârlar ve ilgili işlerde çalışanlar izledi.

TÜİK’in ‘’Adalet İstatistikleri’’ başlığı altındaki ‘’Hükümlüler’’ bölümünde yer alan suçun türü, hükümlünün uyruğu, yaş grubu, cinsiyeti, eğitimi, iş ve medenî durumuyla ilgili verilerden derlenen bilgiye göre, 2006 yılında 84’ü yabancı uyruklu, 75 bin 777’si erkek 2 bin 107’si kadın toplam 77 bin 884 kişi çeşitli suçlardan cezaevine girdi. Hükümlülerin işledikleri suçlar arasında İcra İflâs Kanunu’na muhalefet 24 bin 571’le ilk sırada yer alırken, bunu 11 bin 460’la dolandırıcılık, 6 bin 945’le yaralama, 6 bin 93’le ise Askerî Ceza Kanununa muhalefet suçları izledi. İstatistiklere göre, en çok suç işleyen hükümlüler arasında sayıları 15 bin 492’yi bulan işsizler ilk sırada yer aldı. İşsizleri 108’i kadın toplam 11 bin 170 kişi ile üst düzey yönetici, müdür ve kanun yapıcı kategorisindeki hükümlüler, 10 bin 361 kişi ile sanatkârlar ve ilgili işlerde çalışanlar, 10 bin 297 ile de nitelikli tarım, hayvancılık, avcılık, ormancılık ve su ürünleri çalışanları izledi. İşsizlerin işledikleri suçlar arasında İcra İflâs Kanunu’na muhalefet birinci, dolandırıcılık ikinci, yaralama üçüncü, hırsızlık dördüncü sırada yer aldı. Genel sıralamada ikinci olan kategorideki meslek gruplarının mensuplarının en fazla işledikleri suçlar ise 3 bin 705’le İcra İflâs Kanunu’na muhalefet, 3 bin 44’le dolandırıcılık, 771’le yaralama olarak sıralandı. Bursa / aa

EN ÇOK SUÇ İŞLEYENLER

HÜKÜMLÜLERİN 8 yaş grubunda değerlendirildiği verilere göre ise 25 bin 614’ü bulan sayısı ile en çok suç işleyen grubu oluşturan 25-34 yaş arasındaki hükümlüleri 20 bin 827 ile 35-44 yaş grubu, 17 bin 534 ile de 18-24 yaşları arasındaki gençler takip ediyor. Eğitim durumu açısından ise ilkokul mezunları 49 bin 954’le ilk, lise ve dengi okul mezunları 10 bin 898 ile ikinci, 9 bin 386 ile ortaokul ve dengi okul mezunları üçüncü sırada yer alıyor. Üniversite mezunlarının 2 bin 466 ile dördüncü olduğu sıralamada okuma yazma bilmeyen 2 bin 373, okuryazar olup da bir okul bitirmeyen 2 bin 53, ilköğretim mezunu 754 hükümlü ise son sıralarda bulunuyor. Hükümlülerden bin 446 ev kadını, 170 öğrenci ve bin 967 emekli ‘’iş gücünde olmayanlar’’ kategorisinde değerlendirildi.

01.12.2008


 

Sıkıntıdaki esnaf, sicil affı istedi

Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği Başkanı Nurettin Özgenç, esnafın krizlerden dolayı sicilinin bozulduğunu, birçok esnafın çekini ve senedini ödeyemez duruma geldiğini belirterek, çıkartılacak sicil affının piyasaları büyük ölçüde rahatlatacağını bildirdi.

KÜÇÜK ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, esnafın krizlerden dolayı sicilinin bozulduğunu, birçok esnafın çekini, senedini ödeyemez duruma geldiğini belirterek, çıkartılacak sicil affının piyasaları büyük ölçüde rahatlatacağını bildirdi.

Özgenç, yazılı açıklamasında, çıkarılması gündemde olan sicil affının, yıllardır huy edinen esnafa değil, küresel kriz sebebiyle son günlerde ciddî sıkıntı çeken esnafa yönelik getirilmesi gerektiğine inandığını ifade etti. Küresel krizin Türkiye’yi de etkilediğinin görüldüğünü belirten Özgenç, geçmişteki tecrübeleriyle bunu en az zararla aşacak güçte olduklarını belirtti. Geçmişte yaşanan krizlerden ülke olarak çok büyük dersler aldıklarını ifade eden Özgenç, 2001 krizi sonrasında alınan tedbirleri ABD başta olmak üzere AB ve diğer gelişmiş ülkelerin daha yeni düşündüklerini belirtti. Özgenç, şunları kaydetti:

‘’Bu olumlu durumumuza rağmen, küresel krizden en az hasarla çıkmak ve fırsatlardan istifade etmek için gerek hükümetin, gerekse KOBİ’lerin bir dizi tedbirler alması gerekir. Küresel krizle birlikte son günlerde sicil affı gündeme geldi. Burada yetkililerin çok dikkatli olması gerekiyor. Sicil affı kesinlikle çıkmalıdır. Çünkü esnafın krizlerden dolayı sicili bozuldu. Birçok esnafımız çekini, senedini ödeyemez duruma geldi. Çıkarılacak sicil affı piyasaları haliyle rahatlatır.’’

Özgenç, bu şartlar altında sicil affının kaçınılmaz olduğunu, fakat kriz öncesi dönemde borcunu ödemeyen esnafla, kriz sürecindeki esnafın aynı kefeye konulmayarak geçmişi temiz ‘’iyi niyetli’’ olanlarla diğerlerinin ayrıştırılması gerektiğini hatırlattı. Adana / aa

01.12.2008


 

KÖY HAYATI DAHA SAĞLIKLI

Aydın'daki Adnan Menderes Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdal Başer, kırsal kesimde yaşayanların, şehirlerde yaşayan bireylere göre daha sağlıklı beslendiklerini ve buna bağlı olarak daha sağlıklı olduklarını kaydetti. Kırsal kesimlerde oturan vatandaşların daha sağlıklı gıdalarla beslendiğini belirten Prof. Başer, kırsal kesimde yaşayanların yedikleri besinleri yakma açısından da şehirlerde yaşayanlara göre daha avantajlı olduklarını söyledi. Haberi

AYDIN Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdal Başer, kırsal kesimde yaşayanların, şehirlerde yaşayan bireylere göre daha sağlıklı beslendiklerini ve buna bağlı olarak daha sağlıklı olduklarını kaydetti. Kırsal kesimlerde oturan vatandaşların daha sağlıklı gıdalarla beslendiğini belirten Prof. Dr. Erdal Başer, yaptığı açıklamada, kırsal kesimde yaşayanların yedikleri besinleri yakma açısından şehirlerde yaşayanlara göre daha avantajlı olduklarını söyledi.

SİGARA VE ALKOLE HAYIR

‘’Sağlıklı beslenmenin ilk kuralının sigara ve alkolden uzak durmak. Bu da en güzel kırsalda görülüyor’’ diyen Başer, uyuşturucudan mutlaka uzak durulmasının önemini dile getirdi. Başer, şöyle devam etti: ‘’Sağlıklı beslenmek bu zararlı ürünlerden uzak durulması halinde kanser riskini yüzde 85 aşağıya çekebiliyor. Sağlıklı bir hayat için bitkilerden mutlaka faydalanılması gerekir. Köylerimiz- de yaşayan vatandaşlarımız, şehirlerde yaşayan vatandaşlarımızdan daha sağlıklı besleniyor. Kırsal kesimde yaşayan bireyler protein değeri ve yağ oranı düşük besinlerle beslenirken, şehirlerde yaşayanlar bunun tam tersine yağlı ve protein değeri yüksek gıdalar tüketiyor. Köylüler güce dayalı çalışmaları sebebiyle egzersiz de yapmış oluyor. Şehirde günlük olarak düzenli egzersiz yapamayan bireyler, besinleri yakma konusunda sorun yaşayabiliyor. Kırsal kesimde yaşayan bireyler, çalışma koşulları sebebiyle her türlü besini tüketse de bunu yakabiliyor.’’ Aydın / aa

01.12.2008


 

Organik kurbanlıklar büyük ilgi görüyor

GAZİ Belediyesi Ekolojik Hayat Pazarı’nda satışa sunulan organik ürün sertifikalı firma tarafından yetiştirilen kurbanlıklar ilgi görüyor.

Samsun’un merkeze bağlı Kaşyayla Köyünde uluslar arası sertifikalı organik tarımsal üretim yapan firma sahibi Ümit Ayla, yaptığı açıklamada, yüzde 100 organik olarak yetiştirdikleri kurbanlık koyunları satışa çıkardıklarını söyledi. Çiftliklerinde ekolojik üretim için uluslar arası sertifikalarının bulunduğunu belirten Ayla, şöyle konuştu: ‘’2003 yılından beri sertifikalı üretim yapıyoruz. Sadece kurbanlık koyunlarımız değil. Koyunların yediği yemler, arazimizde yetiştirdiğimiz otlar tamamen organiktir. Türkiye’de ilk kez organik olarak yetiştirilen kurbanlıkları satıyoruz. Koyunları 350, koçları ise 450 YTL’den satışa sunduk. Bu yıl Kurban Bayramı nedeniyle 180 adet organik koyun satacağız.’’

Firma danışmanı Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Bafra Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Kemal Ayan ise dünyanın son yıllarda organik ürünlere yöneldiğini belirterek, Türkiye’de ilk kez kontrollü olarak yetiştirilen tamamen organik olan kurbanlık satışlarına insanların ilgi gösterdiğini söyledi. Gazi Belediye Başkanı Süleyman Kaldırım da belediye olarak açtıkları ekolojik pazara gösterilen ilgiden memnun olduklarını kaydetti.

Samsun / Nurullah Özer

01.12.2008


 

Meclis bu hafta yoğun çalışacak

MECLİS, 1. bölümü geçen hafta kabul edilen 1535 maddelik Türk Ticaret Kanunu Tasarısı için bu hafta da fazla mesai yapacak.

TBMM Genel Kurulunda, yarın, CHP ve MHP’nin, öğretmen ve okulların sorunlarına ilişkin verdikleri araştırma önergeleri birleştirilerek görüşülecek. Önergelerin ardından, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ele alınacak. Kurban Bayramı sebebiyle TBMM’nin 9-11 Aralık tarihinde çalışmayacağından dolayı ‘’10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’’ sebebiyle, Genel Kurulda, 4 Aralıkta genel görüşme yapılacak. Konuyla ilgili olarak, Hükümet adına Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in konuşması bekleniyor. Çiçek’in konuşmasının ardından AKP, CHP, MHP ve DTP grupları adına ve kişisel konuşmalar yapılacak. Genel Kurul, yarın 15.00-23.00, 3 ve 4 Aralıkta ise 11.00-23.00 saatleri arasında çalışacak. TBMM Genel Kurulunda, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı görüşülürken, gündemin ön sırasına alınan konular ile CHP ve MHP’nin, öğretmen ve okulların sorunlarına verdikleri araştırma önergeleri de görüşülecek. Ankara / aa

01.12.2008


 

EN BİRİNCİ ÜSTADIMIZ ANNELERİMİZ

AVUSTRALYA Nur Vakfı Hanımlar Kolu geçtiğimiz hafta bir seminer düzenledi.

Sağlıklı bir toplum hayatı, İslâmın maddî ve manevî terakkisi için sağlıklı bir nesil yetiştirmek gerektiğine, bunun da ancak eğitimle mümkün olduğuna inanan Nur Vakfı, bu sahada yaptığı çalışmalara bir yenisini daha ekledi. “Ailede Kadının Rolü” konulu seminer, Nur Vakfı Konferans Salonu’nda yapıldı.

Programın sunuculuğunu Zeynep Kaya gerçekleştirdi. Zeynep Özer’in okuduğu aşr-ı şerifin ardından kürsüye gelen Ruhan Kaya Asrı Saadet’ten günümüze kadar kadının aile hayatındaki rolünü anlattı.

Kadının İslâmda ve Peygamber indindeki önemine dikkat çeken Ruhan Kaya konuşmasına şöyle devam etti: “İslâm’da kadın daima ilkleri oluşturur. Peygamberimizin yanında her safhada kadın vardır. Peygamber Efendimiz nübüvvetle vazifelendirildiğinde bunu ilk önce eşi Hatice annemiz ile paylaşmıştır. İlk Müslüman Hz. Hatice, İslâm’da ilk şehit Hz. Sümeyye idi. Bu şehadet haberini alan Peygamberimiz “küfrün işi bitmiştir” demiştir.”

İslâmiyet’in kadına tanıdığı hakları, hürmet ve değeri Asr-ı Saadetteki kadın modelinde gördüğümüzü söyleyen Kaya, “Asr-ı Saadette kadın hayatın daima içindeydi. Mescide gelir, Peygamberimize (asm) sorular sorar ve sohbetinde bulunurdu. Hatta Peygamberimizin kadınların sorularına cevap vermesi için özel bir gün tahsis edilmişti” ifadelerini kullandı.

Peygamberimizin bir eş olarak eşlerine nasıl muamele ettiğine de değinen Kaya, “O eşlerini hiçbir zaman üzmedi, incitmedi, kırmadı. Gözbebeğiydi eşleri O’nun. Her sıkıntısını onlarla paylaşır, peygamberliğin ağır vazifesinden ve tekâlifinden daraldığı zamanlarda onların konuşmasıyla ferahlardı” dedi.

Ruhan Kaya, aile saadetinin temini için kadın ve erkeğin birbirine değer vermesi, hürmet ve muhabbet etmesi, güven duyması ve kusur bulucu değil, Settar ismine ayine olarak nekaisi örtücü bir tutum sergilemesi gerektiğini ifade etti. Dinimizin “erkekler kadınlar üzerine hakimdir” âyetiyle erkeği ailenin reisi olarak, kadının üzerinde bir koruyucu, gözetici ve idare edici kıldığını söyleyen Kaya, “Ailede erkek baştır. Kadın boyundur. Boyun ne tarafa dönerse baş da o tarafa döner” diyerek kadın ve erkeğin birbirini tamamladığını, her ikisinden birinin görmezden gelindiği bir dünyada mutlu olmanın mümkün olmadığını belirtti.

Çağımızda feminizm adı verilen hareketin, artık Batının düşünen kadınlarınca da yerildiğini söyleyen Kaya, “Bu anlayış ahlâkî değerler ve kurallar ile kutsallık kazanan aile yuvasının yaşanmaz ve çekilmez bir hal almasına, kadın ve erkeğin aile sorumluluklarını çekilmez bir yük ve bir tür esirlik gibi algılanmasına yol açmaktadır” dedi. Feminizm anlayışının yaygın olduğu ülkelerde eşine ve çocuklarına bağlılığı ve hizmeti, kendi istek ve tutkularından, heveslerinden, zevklerinden üstün tutan kadın tipi giderek özlemle aranır olmakta olduğunu söyleyen Kaya konuşmasını şöyle noktaladı: “Ailede çok önemli iki rolümüz var. Bir eş ve en önemlisi bir anneyiz. Üstadımızın tesbitiyle yavrularımızın en tesirli muallimi ve en birinci üstadı biz hanımlarız. Bu vazifeyi hakkıyla yapmamız, nesiller boyu imanlı, ahlâklı, huzurlu bireyler yetiştirmemiz lâzım ki, aileler, hayatlar kurtulsun. Bediüzzaman’ın dersiyle imanımızı kurtardığımızı iddia ediyorsak vefa borcumuzu ödemek için ona lâyık talebeler yetiştirmek gayretinde olmalıyız.”

İlgiyle dinlenen seminerin ardından Nur Vakfı’nın çiçekleri sahneye çıktı ve birbirinden güzel ilâhiler seslendirdi. Daha sonra ise Esra Göçmen ve Rabia Özer’in Türkiye’deki başörtüsü zulmünü anlatan bir slayt gösterisi eşliğinde okudukları “Mübarek Kadın” şiiri dinleyenlere duygulu anlar yaşattı. Daha sonra ise Cennet Koyu, Betül Aydın ve Hatice Nur Şahin’in okudukları “Peygamberimizin hayatından örnek metinler” sunumu da beğeniyle dinlendi.

Program aralarında yapılan çekilişler ise geceye renk ve heyecan katan bir başka unsur oldu. Son olarak sahneye çıkan 4-6 yaş grubu çocuklar salonda tebessümlere sebep oldular. Aşırı heyecanlı oldukları gözlenen, Avustralya Nur Vakfı binasında her Çarşamba akşamı moral ve ahlâk eğitimi alan minikler, okudukları duâ, vecize ve âyetlerle büyüklerinden alkış topladılar.

YENİ ASYA / MELBOURNE

01.12.2008


 

Palandöken kayak sezonuna hazır

TÜRKİYE'NİN en önemli kayak merkezleri arasında yer alan Palandöken Kayak Merkezinde bütün hazırlıklarını tamamlayan oteller, sezonu açmak için yeterli karın yağmasını bekliyor. Kayak Merkezindeki oteller kış hazırlıklarını tamamlamasına karşın, bu yıl karın geç yağması sebebiyle özellikle Kurban Bayramı öncesinde beklenen rezervasyon sayısına ulaşılamadı. Otel yetkilileri kayak merkezinde Kurban Bayramı’na kadar kayak yapmak için gerekli olan kar miktarının oluşacağına inandıklarını belirttiler.Erzurum /aa

01.12.2008


 

1 Ocak’tan sonra yeni köy kurmak yok

YSK'NIN Resmî Gazete’de yayımlanan kararında, 2972 sayılı Mahallî İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun’un 8’inci maddesinin değişik birinci fıkrasında; ‘’Mahallî idareler seçimleri beş yılda bir yapılır.

Her seçim döneminin beşinci yılındaki 1 Ocak günü seçimin başlangıç tarihidir. Aynı yılın Mart ayının son Pazar günü oy verme günüdür’’ hükmüne yer verildiği hatırlatılarak, bu hükme istinaden Mahallî İdareler Genel Seçimlerinin 29 Mart 2009 Pazar günü yapılacağı belirtildi. Seçimin başlangıç tarihinin aynı kanun hükmü gereğince 1 Ocak 2009 olduğu vurgulanan kararda, bu tarihin aynı zamanda ‘’seçim sürecinin’’ başlama günü olarak kabul edildiği de kaydedildi. Karara göre, mahallî idareler seçimlerinin başlangıç tarihi olan 1 Ocak 2009’dan başlayarak oy verme günü 29 Mart 2009’a kadar olan süre içinde yeni köy oluşturacak, köyü bölerek yeni oluşumlar doğuracak, köyün idarî bağlılıklarını ve ilçeler arası sınırları değiştirecek idarî kararların ve ayrıca her türlü halk oylamalarının 29 Mart 2009 Pazar günü yapılacak olan seçimlerde ve bu seçimlerin gerektireceği işlemlerde dikkate alınamayacak. Ankara / aa

01.12.2008


 

Engellilere internetten ücretsiz eğitim

ENGELSİZ Meslek Eğitim Projesi (EMEP) ile engellilere internet üzerinden ücretsiz meslek eğitimi veriliyor. Proje ana sponsoru Element Eğitimden yapılan açıklamaya göre, EMEP, engellilere zaman ve mekân olgularından bağımsız olarak interaktif yapıda öğrenim imkânı sunuyor. Üniversitelerden alınan ders muhtevalarının internet üzerinden animasyon şeklinde sunulduğu projede, öğretim elemanları ile öğrenciler canlı olarak internet üzerinde ders işleyebiliyor. Projede, eğitim konularının seçilmesi, öğretim görevlilerinin tahsisi ve ders muhtevalarının hazırlanması üniversiteler tarafından yapılıyor. Proje paydaşı üniversiteler arasında Marmara Üniversitesi, Galatasaray Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Namık Kemal Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi ve Lefke Avrupa Üniversitesi bulunuyor. Programlara katılmak isteyen engelliler www.engelsizmeslekegitimi.org adresinden on-line kayıt yaptırabiliyor. Ankara / aa

01.12.2008


 

Eminönü’nün çehresi değişecek

SUR-İ SULTANΔ projesi kapsamında Topkapı Sarayı surları çevresindeki 13 bina yıkıldı. Eminönü Belediyesine bağlı ekiplerce Cankurtaran Mahallesi İshak Paşa Yokuşu’nda gerçekleştirilen yıkıma, Belediye Başkanı Nevzat Er de katıldı. Er, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, turist otobüslerinin eskiden Topkapı Sarayı bahçesine Bab-ı Humayun’dan girdiğini, araçların geçişleri sırasında büyük kapının sağ ve solunda yer alan mermerlerin tahrip edildiğini kaydetti. Cankurtaran futbol sahasını otoparka çevirerek bu sorunu halletiklerini ifade eden Er, böylelikle turist otobüslerinin yolcuları Ayasofya Meydanı’nda bıraktıktan sonra buraya park ettiklerini anlattı. Yıkım çalışmaları kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin mülk sahiplerine bugüne kadar yaklaşık 2 milyon YTL ödediğini belirten Er, açılan dâvâlar sonucuna bakarak yine 2 milyon YTL’ye yakın daha ödeyeceğini söyledi. Açıklamanın ardından belediyeye ait yıkım ekipleri, iş makinelerinin yardımıyla daha önce kamulaştırıldığı belirtilen 13 binayı yıktı. İstanbul / aa

01.12.2008


 

IRCICA - AVRUPA KONSEYİ’NDEN SEMPOZYUM

nİSLAM Tarih, Kültür ve Sanat Araştırmaları Merkezi (IRCICA) ve Avrupa Konseyi işbirliği ile düzenlenen “Küreselleşme ve ‘Öteki’ İmajları: Avrupa’da Tarih Öğretimine Getirdiği Sorunlar ve Yeni Bakış Açıları” başlıklı sempozyum dün başladı. Yıldız Sarayı Çit Kasrı’nda gerçekleşen törene İstanbul Valisi Muammer Güler, IRCICA Genel Direktörü Dr. Halit Eren, çeşitli ülkelerden İstanbul’a gelen akademisyen ve uzmanlar katıldı. Sempozyum, bugün sona erecek.

01.12.2008


 

Kâbe’nin yeni örtüsü hazır

AREFE günü Kâbe’ye serilecek örtü, düzenlenen törenle yüzyıllardır örtünün muhafızlığını yapan Al Eşşeybi ailesine teslim edildi.

Kâbe’nin yenilenen örtüsünün tamamlanmasının ardından örtünün işlendiği fabrikada devir-teslim için bir tören düzenlendi. Törene, örtüyü teslim alacak olan Al Eşeyybi ailesi bireyleri, Suud Kraliyet ailesi temsilcileri, Mekke ve Medine Haremeyn Emiri Şeyh Sait El Hüseyin ve Mekke’nin ileri gelenleri katıldı. Topluca kılınan akşam namazının ardından örtü, Mekke ve Medine Haremeyni Salih bin Abdurrahman El Hüseyin tarafından yüzyıllardır örtünün muhafızlığını yapan Al Eşeyybi ailesinin yaşlısı Şeyh Abdüllaziz Al Eşeyybi’ye teslim edildi. Örtüyü teslim alan Al Eşeyybi ailesi, Arefe günü Kâbe’ye örtülmek üzere muhafaza edecek. 20 milyon Riyal’e mal olan örtü, siyah saf ipekten 16 parça olarak dokunuyor. 14 metre yüksekliğinde ve 47 metre enindeki örtü yaklaşık 1 yılda tamamlanıyor. Üzerinde altın iplikten âyetler bulunan örtü, arefe günü Suudi Arabistan Kralı’nın da katılımıyla düzenlenecek törenle Kâbe’ye örtülecek. Eski örtü ise kesilerek devlet adamları ile yabancı misyon şeflerine hediye ediliyor. Hz. Muhammed döneminde örtü ve Kâbe’nin anahtarının kimde kalacağı yolundaki tartışmalar üzerine örtü ve anahtarın Hz. Muhammed’in rızasıyla Al Eşeyybi ailesine teslim edildiği yazılı kaynaklarda belirtiliyor. Hz. Muhammed’in, ‘’Kâbe’nin örtüsünü Al Eşeyybi ailesinden ancak zalimler alır’’ mealindeki hadisi üzerine Kâbe’nin anahtarı ve örtüsü o dönemden bu yana söz konusu ailece muhafaza ediliyor. Mekke / aa

01.12.2008


 

Hindistan’da saldırılar istifa getirdi

HİNDİSTAN İçişleri Bakanı Shivraj Patil ve Ulusal Güvenlik Danışmanı M. K. Narayanan, Mumbai şehrinde düzenlenen terör saldırıları sebebiyle istifa etti. Yardımcısı R. K. Kumar, Bakan Shivraj Patil’in Mumbai saldırılarının sorumluluğunu üstlenmek için istifasını Başbakana gönderdiğini söyledi. Başbakanın istifa konusunda henüz bir açıklama yapmadığı belirtildi. Bu arada Mumbai’de düzenlenen saldırılarda ölenlerin sayısı, cesetlerin mükerrer sayıldığı belirtilerek 174 olarak bildirildi. Daha önce saldırılarda 195 kişinin öldüğü açıklanmıştı. Yeni Delhi / aa

01.12.2008


 

UBP liderliğine Eroğlu seçildi

KKTC’DE 17. olağan kurultayını yapan ana muhalefet Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) genel başkanlığına, Derviş Eroğlu seçildi. Lefkoşa Atatürk Stadı’nda yapılan kurultayda, şimdiki başkan Tahsin Ertuğruloğlu ile eski genel başkan ve başbakanlardan Derviş Eroğlu genel başkanlık için yarıştı. Seçimde Eroğlu 740 oy, Ertuğruloğlu da 448 oy aldı. Eroğlu, bu sonuçla, 3 yıl aradan sonra yeniden parti genel başkanlığına getirildi. Eroğlu, yaptığı teşekkür konuşmasında, partililerin bir demokrasi örneği verdiklerini ifade ederek, ‘’yarışa renk kattığı için’’ Tahsin Ertuğruoğlu’na teşekkür etti. Eroğlu, ‘’Kazanan UBP, kazanan KKTC olmuştur’’ dedi. Lefkoşa / aa

01.12.2008


 

TAYLAND’DA KARMAŞA ARTIYOR

TAYLAND’DA hükümete karşı gösteri düzenleyen muhaliflerin bulunduğu yerlere yapılan bombalı saldırılarda 51 gösterici yaralandı. İlk patlama muhalif göstericilerin Ağustostan bu yana işgal altında tuttukları, Başbakanlık konutunun bulunduğu alanda meydana geldi. Göstericilerin bahçede kurdukları bir çadırın üzerine düşen dinamitin patlaması sonucu 49 gösterici yaralandı. Sağlık görevlileri, yaralılardan 9’unun hastaneye kaldırıldığını, bunlardan 4’ünün durumunun ağır olduğunu belirtti. İlk saldırıdan 20 dakika sonra muhalif bir televizyon istasyonunda iki patlama meydana geldi, ancak yaralanan olmadı. Bangkok / aa

01.12.2008


 

HAMAS, HACILARI ENGELLEDİ

FİLİSTİN’İN Gazze bölgesinin kontrolünü elinde bulunduran Hamas grubunun, Mekke’ye gitmek isteyen bazı hacı adaylarının bölgeden ayrılmasına izin vermediği bildirildi. Hamas’a bağlı güvenlik güçlerinin kontrol noktalarını tuttuğu aktarılırken, görgü şahitleri bazı hacı adaylarının güvenlik güçlerince darp edildiğini söyledi. Hamas’ın, hacı adaylarının hac organizasyonun El Fetih lideri Mahmud Abbas başkanlığındaki Filistin Otoritesi tarafından yapılmasından dolayı bu tür bir engellemede bulunduğu belirtiliyor. Bölge ülkelerinden Mısır ise Hamas’ın bu tutumunu eleştirdi. Gazze / cihan

01.12.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
Ufo ısıtıcılar, infrared ısıtıcı, kumtel ısıtıcılar.
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır