Merkez Bankası, 2008 yılının ikinci yarısında YTL’nin değer kaybetmesi, ABD dolarının avro karşısında değer kazanması ve finansman maliyetlerindeki artışlara paralel olarak önümüzdeki dönemde, başta açık pozisyon taşıyanlar olmak üzere, reel sektör firmalarının malî bünyelerinde bozulma ve buna bağlı olarak borç geri ödeme kapasitelerinde gerileme beklendiğini bildirdi. Merkez Bankası tarafından yayınlanan “Finansal İstikrar Raporu”nda tüketici kredileri ve kredi kartlarıyla ilgili de önemli uyarılarda bulunuldu.
KREDİ KARTI FAİZİ TUZAĞINA DÜŞMEYİN
Raporda şöyle denildi: “Bankaların tüketici kredisi verme şartlarını sıkılaştırmalarına bağlı olarak önümüzdeki dönemde, bireylerin, kredi kartlarını bir kredi aracı olarak kullanmaya daha fazla yönelmeleri muhtemeldir. Tüketicilerin kredi ihtiyaçlarını, faizi tüketici kredilerine göre daha yüksek olan kredi kartlarıyla karşılamaları ise borcunu ödeyemeyenlerin sayısında artışa yol açabilecektir. Esas itibariyle bir ödeme aracı olan kredi kartlarının amacına uygun olarak kullanılmasına özen gösterilmesi önem arz etmektedir.”
MERKEZ Bankası, küresel krizin büyümenin yavaşlaması, reel sektörün malî bünyesinin bozulması ve kredi daralması sebebiyle tüketicilerin kredi kartı ile daha fazla borçlanır hale gelmesi sonucunu doğuracağını bildirdi. Merkez Bankası, Kasım ayı Finansal İstikrar Raporu’nu açıkladı. Küresel krizin yol açtığı kredi daralmasının ülkelerin büyüme oranları üzerindeki etkilerinin giderek daha belirgin hale geldiği anlatılan raporda, küresel ekonomide beklenen yavaşlama ve emtia fiyatlarındaki düşüş eğiliminin ülkelerin enflasyon oranlarına olumlu olarak yansımaya başladığı ve küresel enflasyondaki düşüşün hızlanacağı öngörülüyor. Raporda, küresel kriz sebebiyle dış finansman imkânlarının azalması ve sermaye çıkışlarının ivme kazanmasının, önümüzdeki dönemde Türkiye cari açığının finansmanında güçlük oluşturabilecek unsurlar olarak değerlendirilse de, enerji fiyatlarındaki düşüşün, iç talepteki yavaşlama ile YTL’de gözlenen değer kaybının cari açığın hızlı bir şekilde daralmasına ve dolayısıyla dış finansman ihtiyacının azalmasına yol açacağı öne sürüldü.
KREDİ KARTLARI
DAHA ÇOK CAN YAKACAK
HANEHALKI yükümlülüklerinin değişken faizli ve dövize endeksli kısmının sınırlı olması hanehalkının ekonomik konjonktürdeki olumsuz gelişmelerden diğer ülkeler hanehalkına göre daha az etkilenmesine sebep olduğu belirtiler raporda şöyle denildi: “Öte yandan, bankaların tüketici kredisi verme koşullarını sıkılaştırmalarına bağlı olarak önümüzdeki dönemde, bireylerin, kredi kartlarını bir kredi aracı olarak kullanmaya daha fazla yönelmeleri muhtemeldir. Tüketicilerin kredi ihtiyaçlarını, faizi tüketici kredilerine göre daha yüksek olan kredi kartlarıyla karşılamaları ise borcunu ödeyemeyenlerin sayısında artışa yol açabilecektir. Esas itibariyle bir ödeme aracı olan kredi kartlarının amacına uygun olarak kullanılmasına özen gösterilmesi, finansal piyasaların sağlığının korunması açısından önem arz etmektedir.”
REEL SEKTÖRÜN MALÎ BÜNYESİ BOZULACAK
2007’NİN, reel sektör firmalarının karlılıklarını koruduğu ve malî bünyelerinin sağlıklı seyrettiği bir yıl olduğu ifade edilen raporda, “Bununla birlikte, 2008 yılının ikinci yarısında YTL’nin değer kaybetmesi, doların euro karşısında değer kazanması ve finansman maliyetlerindeki artışlara paralel olarak önümüzdeki dönemde, başta açık pozisyon taşıyanlar olmak üzere, reel sektör firmalarının malî bünyelerinde bozulma ve buna bağlı olarak borç geri ödeme kapasitelerinde gerileme beklenmektedir. Bu durum, Türk bankacılık sektörünün TGA’larında bir miktar artışa neden olabilecektir” denildi. Ankara / aa
|