|
|
Âyet-i Kerime Meâli
Ey îmân edenler! Zannın birçoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı büyük günahtır. Birbirinizin gizli hallerini ve kusurlarını araştırmayın; birbirinizi gıybet de etmeyin.
Hucurât Sûresi: 12
|
27.11.2008
|
|
Vazifemiz; ihlâs, sebat ve tesanüdle hareket etmektir
VAZİFEMİZ, ihlas ile ve sebat ve tesanüdle ve mümkün olduğu kadar ihtiyatla, “sırren tenevveret” irşad-ı Alevîyi fiilen tasdik etmek, ona göre hareket etmektir. Yoksa, muarızlara mukabele etmek ve onların hücumundan telâş etmek değil. Muvaffakiyet ve fütuhat-ı Nuriye ve revaç ile intişarı ise, vazife-i İlahiyedir. Vazifemizi yapıp, vazife-i İlahiyeye karışmamak gerektir diye hem bana, hem sizin bedelinize teselli buldum.
Emirdağ Lâhikası, s. 185
***
Sizlerin az hizmetinizde mükâfat çoktur. Bazan askerlikte ağır şerait altında bir saat nöbet, bir sene ibadet hükmünde olduğu gibi, sizler ve İstanbul Üniversiteli Nurcuları dahi, az zamanda çok vazife gördünüz. Mesainizin semeresi az da olsa kanaat ediniz. Mücahede cephesinde bazı zayıfların geri çekilmesi cesurlarda daha ziyade kahramanlık damarını tahrik ettiği gibi, Nur fedakârları, vehhamların çekilmesiyle daha ziyade gayret ve sebata, belki şevkle daha ziyade çalışmaya sebep olmak gerektir.
Evet, Risâle-i Nur’un mühim bir hakikatinden siz fıtraten bir ders aldınız. Yine o hakikatı nazar-ı dikkate alınız. O da şudur:
Vazifemiz ihlâs ile iman ve Kur’ân’a hizmet etmektir. Amma bizi muvaffak etmek ve halka kabul ettirmek ve muârızları kaçırmak ise, o vazife-i İlâhiyedir. Biz buna karışmayacağız. Mağlûp da olsak, kuvve-i mâneviyeye ve hizmetimize noksanlık vermeyecek. O noktada kanaat etmek lâzımdır.
Meselâ, bir zaman İslâmın büyük bir kahramanı Celâleddin Harzemşah’a demişler: “Cengiz’e karşı muzaffer olacaksın.”
O demiş: “Vazifemiz cihad etmektir. Bizi galip etmek vazife-i İlâhiyedir. Ona karışmam.”
Sizin şimdiye kadar sarsılmadan hâlis hizmetinizin delâletiyle, siz de bu kahramana iktida etmişsiniz. Binden bir iki adam sizden kabul etse, yine sarsılmamak gerektir. Bazan bir iki adam, bine mukabil geliyor.
Emirdağ Lahikası, s. 298
***
Cihad-ı mâneviyenin en büyük şartı da vazife-i İlâhiyeye karışmamaktır ki, “Bizim vazifemiz hizmettir; netice Cenab-ı Hakka âittir. Biz vazifemizi yapmakla mecbur ve mükellefiz.”
Emirdağ Lahikası, s. 455-56
sebat: Yerinde durma, kararlılık, azimlilik.
tesanüd: Dayanışma.
sırren tenevveret: Gizli ve sır perdesi altında parlama, aydınlatma, hizmeti yaygınlaştırma.
irşad-ı Alevî: Hz. Ali’nin nur talebelerini mânen irşad etmesi, onlara yol göstermesi.
muarız: Muhalefet eden, karşı çıkan.
fütuhat-ı Nuriye: Nur’un zaferleri, Risâle-i Nur ile yapılan iman ve Kur’ân hizmetinin akıl ve kalbleri fethetmesi.
revaç: Sürüm, geçerlik, rağbet.
intişar: Yayılma, neşrolma.
şerait: Şartlar.
vehham: Çok şüphe ve vesvese eden, çok kuruntulu.
fıtraten: Yaratılışça.
iktida: Tabi olma, uyma.
|
Bediuzzaman Said Nursi
27.11.2008
|
|
Ölüm hakikati
“Dost istersen Allah yeter.
Yârân istersen Kur’an yeter.
Mal istersen kanaat yeter.
Düşman istersen nefis yeter.
Nasihat istersen ölüm yeter.”
Bediüzzaman
Evet fani dünyanın içerisinde insanı meşgul edecek o kadar çok şey var ki… İnsanı dünyaya bağlayan arzu ve istekler o kadar çok ki…
Günler seneler çok çabuk geçiyor. Dünyanın fani ve fena işlerine aldanmayıp ruhunu, aklını ve diğer duygularını doğru istikamette kullanan insanlar bu işlerden kârlı çıkıyor. Birtakım sıkıntı ve zorluklar yaşasa da, ruhen ve mânen mutluluklarından bir şey kaybetmiyorlar. Çünkü onlar biliyorlar ki; her elemin sonunda bir lezzet vardır. Bu yüzden onlar Allah’a şöyle duâ ederler. “Elhamdülillahi alâ külli hâl, sive’l-küfrü ve’d-dalâl.” (Allah’ım! Küfür ve dalâlet hariç her hâl üzerine sana şükürler olsun)
Şükreden ve sabreden bu insanlar dünyayı ahiretin bir bekleme salonu olarak bildikleri için daha cennete gitmeden dünyada bile mânen bir cenneti yaşamakta ve tatmaktadırlar.
Dünyanın fenasına aldananlara gelince; “Onlar ahiret hayatının daha hayırlı olduğunu bildikleri halde dünya hayatını ahirete tercih ederler” âyetini mâsadak oluyorlar.
Evet bu dünyayı ahirete tercih etme olayı, içinde yaşadığımız âhirzaman hayatının mânevî bir hastalığıdır.
Bazen etrafımızda görürüz. Bir ölüm hadisesi oluyor. Çoğu insan “Bu dünya faniymiş, her şey boş, adam bir top bezden başka bir şey götüremedi, bu dünya kimseye kalmaz” diyor. İnsanların bazıları ölümden gerçekten ibret ve ders alıyor, hayatlarının akışı müspet mânâda değişiyor. Bazılarına bakıyorsunuz ki; üç gün sonra yine âhirete ait vazifelerini unutarak dünyaya hırsla sarılmaya devam ediyor. Yine hak ve hukuk çiğnemeye devam ediyor. Yine ölümü hatıra getirmemeye devam ediyor.
Hâlbuki iki cihan güneşi Fahr-i Kâinat, Habib-i Rabbü’l-Âlemîn olan Hazret-i Muhammed Efendimiz (asm) “Ölmeden önce ölünüz” diyor. Ölümü düşünmeyi ve ahirete ciddî hazırlanmayı müteaddit defa hatırlatıyor.
Ölüm olayından bir ders çıkarmak lâzım. İnsanın ölenler için ‘ah, vah, tüh, yazık oldu’ gibi kendi üzerine elzem olmayan işlere karışmaması gerekiyor.
Ölüm ciddî bir iştir. Ölüm değiştirilemez. Herkes ölümü tadacak. İş işten geçmeden, ihtiyarlık beli bükmeden, ecel gelip çatmadan, fırsat elden çıkmadan, akıl baştan gitmeden iyi düşünmeliyiz. Kötülüklerden, haksızlıklardan, fenalıklardan kaçınmalıyız ve dünyanın fani olduğunu ahiretin ise bâkî olduğunu unutmamalıyız. Üstad Bediüzzaman şöyle der:
“Dünya madem fânidir. Hem madem ömür kısadır. Hem madem gayet lüzumlu vazifeler çoktur. Hem madem hayat-ı ebediye burada kazanılacaktır. Hem madem dünya sahipsiz değil. Hem madem şu misafirhane-i dünyanın gayet Hakîm ve Kerîm bir müdebbiri var. Hem madem ne iyilik ve ne fenalık cezasız kalmayacaktır.
“Hem madem ‘Allah kimseye gücünden fazlasını yüklemez’ (Bakara Sûresi, 2:286.) sırrınca teklif-i mâlâyutak yoktur. Hem madem zararsız yol, zararlı yola müreccahtır. Hem madem dünyevî dostlar ve rütbeler kabir kapısına kadardır.
“Elbette, en bahtiyar odur ki, dünya için âhireti unutmasın, âhiretini dünyaya fedâ etmesin, hayat-ı ebediyesini hayat-ı dünyeviye için bozmasın, malâyani şeylerle ömrünü telef etmesin, kendini misafir telâkki edip misafirhane sahibinin emirlerine göre hareket etsin, selâmetle kabir kapısını açıp saadet-i ebediyeye girsin.” (16. Mektub)
|
MEHMET ERBAŞ
27.11.2008
|
|
Avrupa macerası kısa sürdü
AVRUPA Şampiyonlar Ligi'nde Fenerbahçe'nin, Portekiz'in Porto takımına 2-1 yenildiği maçla ilgili Portekiz ve İspanyol basınında yer alan yorumlarda, sarı-lacivertli takım eleştirilirken, Porto'nun gollerini atan Lisandro'ya övgüler yağdırıldı. Portekiz spor gazetelerinden Abola'nın internet sayfasında yer alan haberde, ''Lisandro, İstanbul'da tur atlamaya değer'' başlığını atarken, Arjantinli futbolcunun iki golünün Porto'ya turu getirdiği ifade edildi. Record gazetesi, ''Ejderhalar ilk 16'ya kalmayı garantiliyorlar'', Diario de Noticias, ''Lisandro ve Hulk, Fenerbahçe defansını yıkıyor'', Publica da, ''Lisandro, yarım saatten az bir sürede Porto'yu bir üst tura yerleştiriyor'' başlığını attı.
KİEV'DE KAZANMAK ZORUNDALAR
Öte yandan Fenerbahçe teknik direktörü Luis Aragones ile futbolculardan Daniel Güiza ve Josico'dan dolayı İspanyol basını da maça geniş yer ayırdı. Marca gazetesi, ''Luis ve Güiza'nın Avrupa rüyasında nokta ve son'' başlığını attı. Gazete, Fenerbahçe'nin beklenenden uzak bir futbol oynadığını belirterek, ''UEFA Kupası'na katılabilmek için Osmanlılar Kiev'de kazanmak zorundalar'' denildi. Güiza'nın şansız bir gece geçirdiği, sarı lacivertlilerin, sinir, kötü oyun ve defans hataları ile maçı kaybettiği savunuldu. AS gazetesi de, ''Luis hala UEFA'ya gitme ümidini taşıyor'' ifadesini başlığında kullanarak, Porto'nun erken goller bulup, maçın kararını verdiğini yazdı.
LUİS HEDEFİNİ GERÇEKLEŞTİREMEDİ
İspanya'nın yüksek tirajlı gazetelerinden El Mundo, Şampiyonlar Ligi'nde Fenerbahçe'nin Porto'ya 2-1 yenilerek elenmesiyle ilgili olarak, ''Luis, hedefini gerçekleştiremedi'' yorumunda bulundu. El Mundo, ''Luis veda ediyor'' başlığı altında, Fenerbahçe Teknik Direktör Luis Aragones'i eleştirdiği haberinde, ''Luis'in Fenerbahçesi sanki başını doğrultmuş gibiydi ama dün düşerek büyük bir gürültü kopardı'' şeklinde yazdı. Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ndeki geçen sezon elde ettiği başarıyla bu sezonki durumunu karşılaştıran El Mundo, ''Geçen sezon Sevilla'yı eleyerek ilk 16'ya kalan ve sadece Chelsea tarafından kanatları kırılan Fenerbahçe'nin bu sezonki serüveni kısa sürdü'' ifadelerini kullandı. Fenerbahçe'nin son umudunun Kiev'de kazanarak UEFA'ya kalmak olduğu hatırlatılırken, bunun ancak ''geçmiş destanlardan sonra hüzünlü bir teselli'' olacağı belirtildi. İspanyol gazetesi, Fenerbahçe'nin iyi futbol oynamadığını ve defansta çok hatalar yaptığını savundu.
|
27.11.2008
|
|
Feldkamp teknik danışman oldu
GALATASARAY Kulübü, geçen sezon sarı-kırmızılı takımı çalıştıran Alman teknik direktör Karl Heniz Feldkamp'ı, teknik danışmanlığa getirdi.Kulübün resmi internet sitesinde yapılan açıklamada, konuyla ilgili şu ifadelere yer verildi: ''Galatasaray Kulübü'nde 1992-1993 ile 2007-2008 sezonlarında teknik direktörlük, 1993-1994 sezonunda ise teknik danışmanlık yapan Karl Heinz Feldkamp, 27 Kasım 2008-27 Mayıs 2009 döneminde teknik danışman olarak görev yapacaktır.''
|
27.11.2008
|
|
Baros pembe kramponla çıkacak
GALATASARAY'IN Çek futbolcusu Milan Baros, takımının bugün UEFA Kupası 2. Tur (B) Grubu 3. maçında Ukrayna'nın Metalist Kharkiv takımı ile yapacağı karşılaşmaya pembe kramponla çıkacak. Baros, spor giyim markası Nike'nin kendisi için özel olarak tasarladığı pembe Mercurial Vapor kramponu giyecek. Avrupa'da yıldız futbolcular Frank Ribery, Andrei Arshavin, Hatem Ben Arfa ve Marco Materazzi de pembe Mercurial Vapor kramponları giyenler arasında yer alıyor.
|
27.11.2008
|
|
G.Saray'da UEFA mesaisi
ŞAMPİYONLAR Ligi'ne eleme turunda veda ettikten sonra UEFA Kupası'nda başarılı bir grafik yakalayan Galatasaray, tarihindeki en önemli başarılardan birini kazandığı bu kulvarda, bugün Ukrayna'nın Metalist ekibini konuk edecek. Ali Sami Yen Stadı'nda saat 20.00'de başlayacak karşılaşmayı hakem Jacet Grand yönetecek. D Smart maçı şifreli olarak canlı yayınlayacak. Sarı-kırmızılı takım, bu sezon Bellinzona galibiyetleriyle başladığı, ardından grupta Olympiakos ve Benfica galibiyetleriyle büyük moral kazandığı UEFA Kupası yolculuğunda, Ukrayna'nın Metalist ekibine karşı bu kulvardaki 48. karşılaşmasına çıkacak. Galatasaray, Metalist'i yenmesi halinde, mücadele ettiği 2. tur (B) Grubu'nda liderliğini garantilemiş olacak. Sarı-kırmızılılar, bugüne kadar Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası ile Şampiyonlar Ligi'nde 133, UEFA Kupası'nda 47, Avrupa Kupa Galipleri Kupası'nda 32 ve Avrupa Süper Kupa'da da 1 kez olmak üzere, Avrupa kupalarında toplam 213 maç oynadı. 2000 yılında UEFA Kupası ve Avrupa Süper Kupası'nı müzesine götürerek tarih yazan Galatasaray, geride kalan 213 Avrupa Kupası maçında 79 galibiyet ve 81 yenilgi alırken, 53 karşılaşmada ise eşitliği bozamadı. Bu karşılaşmalarda rakip filelere toplam 283 gol göndermeyi başaran ''Cim Bom'', kalesinde ise 313 gole engel olamadı.
ARDA: LİDER BİTİRMELİYİZ
Galatasaray'ın yıldız futbolcusu Arda Turan, UEFA Kupası'nda gruplarından lider olarak çıkmak istediklerini belirterek, "Lider olursak üçüncülerle oynayacağız. Liderlik bizi daha kolay bir yola götürecektir. Umarım yarınki maçı kazanırız. Kendi evimizde, taraftarımızın desteğiyle grubumuzdan lider olarak çıkmayı hedefliyoruz. Bu nedenle Metahist Kharkiv maçını da 3 puanla kapatmak istiyoruz" dedi.
|
27.11.2008
|
|
Sporcuların doping yapmadığını düşünmek saflık olur
ULUSLARARASI Olimpiyat Komitesi (IOC) Başkanı Jacques Rogge, sporcuların olimpiyatlarda doping yapmadığını düşünmenin saflık olduğunu ve sahtekarlığın insanın tabiatı içine girdiğini söyledi. Rogge, BBC tarafından hazırlanan Inside Sport adlı televizyon programında yaptığı açıklamada, dünyada 400 milyon insanın spor yaptığını belirterek, ''Bunların hepsi masum ve günahsız değil'' dedi. Pekin Olimpiyat Oyunları'nda sporculardan alınan 980 numunenin, komite tarafından gelecek haftadan itibaren incelenmeye devam edeceğini kaydeden Rogge, numunelerde özellikle ''Cera'', ''EPO'' ve ''İnsülin'' maddelerinin aranacağını ifade etti. YENİ İLAÇLAR GELİŞTİRİLİYOR Doktorların hastalıklara çare bulmak için sürekli yeni ilaçlar geliştirdiğine dikkati çeken Rogge, ''Bu nedenle doktorlar her zaman doping kontrolcülerinin bir adım önünde olacak. Ben de doktorum ve yeni ilaçlar bulmamızdan memnunum. Çünkü bunlar hastaları iyileştiriyor. Ama aynı zamanda en büyük problem, bu ilaçların sporcular tarafından da kullanılması ve onlar üzerinde olumsuz etkiler meydana getirmesi. Bunun için üzgünüm'' şeklinde konuştu.
|
27.11.2008
|
|
NESLİHAN DEMİR TEKRAR YUVAYA DÖNDÜ
nMİLLİ Voleybolcu Neslihan Demir Darnel, Aroma Bayanlar Voleybol 1. Ligi takımlarından Vakıfbank Güneş Sigorta ile sözleşme imzaladı. Neslihan Demir, Güneş Plaza'da düzenlenen imza töreninde, kendisini Vakıfbank Güneş Sigorta'ya bağlayan 2 artı 1 yıllık sözleşmeye imza attı. Kulüp başkanı M. İlker Aycı'nın yurt dışında bulunması nedeniyle törende 2. başkan Ömer Faruk Ergin ve asbaşkan Taner Senseven ve takım menajeri Nalan Ural hazır bulundu.
|
27.11.2008
|
|
FORMULA 1'DE TARİHİ DEĞİŞİM GÜNDEMDE
PUANLAMA sisteminin kaldırılıp, madalya sistemine geçilecek Formula 1 Dünya Şampiyonası'nda, en fazla altın madalyayı alan pilot, sezon şampiyonu olacak. Formula 1 Başkanı Bernie Ecclestone, yaptığı açıklamada, 18 grand prix'den oluşan yarışın puanlama sisteminin değişmesi için Uluslararası Otomobil Sporları Federasyonu'na (FIA) teklif götürdüğünü belirterek, bu teklifin, FIA'nın gelecek ayki toplantısında kabul edileceğini iddia etti. Ecclestone, yarış birincisinin 10, ikincisinin 8, üçüncüsünün de 6 puan aldığı mevcut sistemin kaldırılıp, yerine, dereceye giren ilk 3 pilota altın, gümüş ve bronz madalya verilmesini öngören bir teklif hazırladığını ifade etti.
|
27.11.2008
|
|
ARAGONES VOLKAN'LA ÖZEL GÖRÜŞME YAPTI
FENERBAHÇE Turkcell Süper Lig'de 29 Kasım Cumartesi günü Beşiktaş ile yapacağı derbi maçı hazırlıklarına ara vermeden başladı. Antrenman öncesi oyuncularıyla sahada bir toplantı yapan Aragones, daha sonra kaleci Volkan Demirel ile özel olarak görüştü. İspanyol teknik adamın, Porto maçında taraftarların tepki gösterdiği Volkan'a, Beşiktaş ile yapılacak derbi maç öncesi moral verdiği öğrenildi. Antrenman öncesi kaptan Alex ile de görüşen Aragones, idman sonunda da Kazım ile sahada özel bir görüşme yaptı. Porto maçında 90 dakika oynayan oyuncular kısa bir süre koşu yapıp, tesislere giderken, Volkan Demirel'in kendi isteğiyle antrenmanın tamamında yer aldığı bildirildi.
|
27.11.2008
|
|
LİG SONUNA KADAR 20 GOLÜ BULURUM
TRABZONSPOR'UN golcü futbolcusu Gökhan Ünal, şu anda takımda yüzde 70 performansla mücadele ettiğini, gerçek Gökhan Ünal'ı taraftarların ligin ikinci yarısında göreceğini belirtti. Gökhan Ünal, 28 Kasım Cuma günü Trabzonspor'un, eski takımı Kayserispor ile yapacağı maç öncesi kulübün internet sitesinde açıklamalarda bulundu. Gol atma açısından biraz sıkıntı çektiğini belirten Gökhan, ''Bu durum normal. Trabzonspor'a alışma dönemindeyim. Gün geçtikçe daha iyi olacağım. Maç içerisinde üzerimde kesinlikle bir baskı hissetmiyorum. Taraftarın tepkisi de normal. Çünkü onlar bizden gol atmamızı bekliyorlar. Bence ligin ikinci yarısında çok daha iyi işler yapacağız'' dedi. Ligde bu sezon 20 gol atmayı hedeflediğini belirten Gökhan Ünal, ''Eğer ilk yarıyı 8 golle tamamlarsam bu hedefime ulaşırım. İlk sezonumda 20 gol atmam da bana göre başarı'' diye konuştu.
|
27.11.2008
|
|
Devler Ligi'ne veda
Fenerbahçe, Porto yenilgisiyle Şampiyonlar Ligi'ne "elveda" dedi. Geçen sezon kendi sahasında Şampiyonlar Ligi'nde oynadığı tüm maçları kazanan Fenerbahçe, bu sezon Kadıköy'de galibiyet bile alamadı. Sahasında Dinamo Kiev ile 0-0 berabere kalan temsilcimiz, Arsenal'e 5-2 ve son olarak Porto'ya da 2-1 yenilerek evinde 3 puan alamadan havlu attı. Halbuki, geçen sezon Şampiyonlar Ligi'nde 1. tur, 2. tur ve çeyrek finalde sahasında oynadığı 5 maçtan da galibiyetle ayrılıp, Inter, PSV Eindhoven, CSKA Moskova, Sevilla ve Chelsea'yı İstanbul'da mağlup etmeyi başarmıştı.
xxx
Şimdi tek hedef UEFA Kupası'na katılmak kaldı. Grupta 5 maç sonunda, 2 beraberlik ve 2 puanla son sırada yer alan sarı-lacivertliler, 5 puanı bulunan Dinamo Kiev ile 10 Aralık Çarşamba günü deplasmanda Kiev'de oynayacağı maçı kazanırsa, grupta 3. sırada yer alacak ve yoluna UEFA'da devam edecek.
xxx
Ne acıdır ki, Fenerbahçe "Devler Ligi" ne veda ettiği maçta ilk 30 dakikada bu sezonun en dirençli futbolunu ortaya koydu. Ancak, kaleci Volkan'ın birinci goldeki hatası ile gelen gol bütün umutları aldı götürdü. Volkan, umursamaz tavırlarıyla Fenerbahçe formasını giymeyi haketmiyor. Bu sezon yaptığı şahsi hatalar sonucu takımını birçok maçta yaktı. Kendisine bir çeki düzen vereceğine, daha da kötüye gitti. Porto maçında tribünlerin tepkisi onu demoralize etti. Bu haliyle Cumartesi günkü Beşiktaş derbisinde kaleyi koruyacak moral motivasyonu kalmadı. Aragones, bu maçta bir sürpriz yaparak, 2. kaleci genç Volkan Babacan'a görev verebilir.
xxx
Sezon başında hepimize umut veren Kazım, Kazım, Daniel Guiza ve Emre Belözoğlu sahadaki silik görüntüleri ile herkesi hayal kırıklığına uğrattı. Kazım, Allah vergisi yeteneklerini laubali hareketleriyle baltalıyor. Kendini oyuna verdiğinde takımına ne kadar çok faydalı olduğunu görecek ama yapmamakta ısrar ediyor. Avrupa'nın en zor ligi olan İspanya La Liga'da bir sezonda 30'a yakın gol atmayı başaran Daniel Guiza Türkiye'de aylardır gol atamadı. Kimse iyi niyetinden şüphe etmiyor. Ona top gelmediği ve kalabalık savunmalar karşısında yalnız bırakıldığı bir gerçek. Ama hiç olmazsa ceza sahası içindeki karambollerde kendini gösteribilir. Guiza'da bunu bile göremedik. Transferi Fenerbahçe camiasında olay olan Emre Belözoğlu ise sakatlık sendromunu bir türlü atlatamadı. Üst üste oynadığı iki maç sonrası mutlaka sakatlanan bu futbolcunun şimdiye kadar hiçbir katkısını göremedik. Fenerbahçe bu haliyle Avrupa'dan sonra Türkiye'de de düşündüğü hedeflere mendil sallayabilir.
|
EROL DOYURAN
27.11.2008
|
|
|
|