Bush yönetimi tarafından ortaya atılan "Büyük Ortadoğu Projesi"nin "felâket"le sonuçlandığını belirten eski CIA üst düzey yöneticilerinden Graham Fuller, "Bence Ortadoğu'da Amerikan planına dahil olmak, Türkiye'nin ya da bölgedeki başka ülkelerin çıkarları açısından idam fermanını imzalaması anlamına gelir" şeklinde konuştu.
OBAMA İLE İLİŞKİ DAHA KOLAY
Ankara'nın yeni ABD Başkanı Barack Obama ile daha iyi ilişkiler kurabileceğini kaydeden Fuller, "Türkiye için, kendisini İran, Suriye, Rusya ve Filistin konularında fazla zorlamayacağını tahmin ettiğim bir Obama yönetimiyle iyi ilişkiler geliştirmek daha kolay olacak” öngörüsünde bulundu.
BBC Türkçe Servisi’ne konuşan Fuller, Türkiye’nin kendi Kürt sorunun rehini haline geldiğini ve bölgesel bir güç olmak için Kürt sorununu çözmesi gerektiğini de vurguladı. BBC’nin, “Kürt sorununu çözmeden Türkiye bir bölgesel güç olabilir mi?” şeklindeki sorusuna karşılık Fuller, “Hayır. Bu kesinlikle mümkün değil. Türkiye Kürt sorunu tarafından rehin alınmış durumda. Mutsuz bir Diyarbakır, Türkiye’yi bölgede güçsüz bir hale getirir ve Kürt sorununu manipüle etmek isteyen düşmanlarının yönelimlerine karşı daha savunmasız kılar. Bu Türkiye’nin Irak, İran ve Suriye ile ilişkilerinde elini bağlayan bir unsur olur. Türkiye bu sorunu çözmeden, bu ülkelerle güven içinde bir ilişki kuramaz. Ancak, mutlu bir Diyarbakır, Türkiye’nin dış siyasetinde kullanabileceği çok önemli bir araç olacaktır. Türkiye, kendi Kürt sorununu çözebilirse, bölgede daha güçlü olabilecek ve o zaman İran, Irak ve Suriye’nin kendi Kürt nüfuslarından korkması gerekecek. Çünkü o zaman Türkiye Kürt meselesi konusunda söz hakkını eline geçirecektir.” diye konuştu. Sorunun “bir gecede” çözülmeyeceğini belirten Fuller, bununla birlikte Türkiye’nin doğru yolda ilerlemeye başladığını vurguladı. Fuller, “Iraklı Kürtlerle diyalog kurmaları gerektiğini anlıyorlar. Türkiye sorunu anladığını göstermeye başladı. Eğer Türkiye Iraklı Kürtlerle diyaloğunu arttırabilirse PKK sorununu çözebilir. Türk ordusu dahi, PKK üzerinde askerî baskının yanı sıra siyasî baskı oluşturmanın önemini anlamış gibi görünüyor.” dedi. Son zamanlarda şiddetin artmasını “rahatsız edici” olduğunu belirten Fuller, “Bu bir yandan, Kürt siyasetinin bazı unsurlarının çaresizliğine ya da sabırsızlığına işaret edebilir, diğer yandan da Türkiye’deki bazı muhafazakâr unsurların sorunun çözümünü istememelerinin sonucu olabilir. Ancak, bence dış siyasette yalnızca Irak ve İran’la siyasetin, müzakerelerin sonucunda düzelebilir. İç siyasette ise, Kürtlerin kültürel hakları gibi konularda ilerleme sağlanması, Türkiye’nin sorunu çözme kabiliyetini arttıracaktır.” şeklinde konuştu. Obama’nın iktidara gelecek olması ile ABD-Türkiye ilişkilerinin geleceğine ilişkin de konuşan Fuller, siyahî başkan ile Ankara’nın daha iyi ilişkiler kurabileceğini kaydetti. Fuller, “Türkiye için, kendisini, İran, Suriye, Rusya ve Filistin konularında çok zorlamayacağını tahmin ettiğim bir Obama yönetimiyle iyi ilişkiler geliştirmek daha kolay olacak. Ancak, o gün gelene kadar Türkiye’nin kendi çıkarlarını merkeze alarak bağımsız ve barışçıl bir siyaset izlemesinin kendisi açısından daha doğru olacağını düşünüyorum.” dedi. Fuller, Başkan George W. Bush yönetimi tarafından ortaya atılan “Büyük Ortadoğu Projesi”nin “felâkete” dönüştüğünü belirten Fuller, “Türkiye’nin bölgede, bir Amerikan planı dahilinde rol üstlenmesi gerektiği görüşüne katılmıyorum. Samimiyetle söylemem gerekirse, bence Orta Doğu’da Amerikan planına dahil olmak, Türkiye’nin ya da bölgedeki başka ülkelerin çıkarları açısından idam fermanını imzalaması anlamına gelir.” diye konuştu.
İstanbul / cihan
|