|
|
|
Cami hazireleri gün yüzüne çıkıyor |
Erzurum’da, Atatürk Üniversitesinde (A.Ü) görevli 3 akademisyen tarafından yapılan çalışmayla, şehir merkezinde bulunan tarihî camilerin hazireleri gün yüzüne çıkarılıyor.
A. Ü Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihî Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Yurttaş, İlahiyat Fakültesinde görevli öğretim üyeleri Yrd. Doç. Dr. Abdulkadir Yılmaz ve Yrd. Doç. Dr. Yusuf Bilen’le birlikte, şehir merkezindeki tarihî camilerin hazireleri üzerinde çalışma başlattıklarını söyledi. Erzurum’da hazireler üzerine bugüne kadar kapsamlı bir çalışmanın bugüne kadar yapılmadığına dikkati çeken Yurttaş, 2 yıl önce başlattıkları çalışmanın halen devam ettiğini bildirdi.
Yurttaş, ilk olarak Esatpaşa Camii’nin haziresini tamamladıklarını belirterek, şunları kaydetti: ‘’Söz konusu caminin çevresinde bulunan 46 mezar üzerindeki çalışmalarımız tamamlandı. Osmanlı döneminin Erzurum’daki son 200 yılını gözler önüne seriyoruz. Türk kültürünün zenginliğinin en önemli göstergelerinden birisi de cami hazireleridir. Yaptığımız çalışma, bu noktada büyük önem taşıyor.’’
Yurttaş, Esatpaşa Camii’nin ardından Muratpaşa, Yeğenağa, Narmanlı, Kadana, Bakırcı ve Aşağı Habibefendi Camileri’ndeki hazireler üzerine çalışma yapacaklarını vurgulayarak, bu camilerle ilgili ön hazırlık çalışmalarının tamamlandığını ifade etti.
Cami hazirelerindeki levhaları, kitabeleri ve mezar taşlarını kayıt altına aldıklarını ve bunları derlediklerini ifade eden Yurttaş, şöyle devam etti: ‘’Camilerimizin tarihî özelliklerini daha kapsamlı bir şekilde gün yüzüne çıkarmalıyız. Çok farklı özelliklerle karşılaşıyoruz. Özellikle mezar taşlarına baktığımızda, o dönem İstanbul’da yaptırılarak Erzurum’a getirilen mezar taşlarının bulunduğunu görüyoruz. Uzun soluklu bir çalışma olan projemiz tamamlandığında camilerimizin tanıtımına da büyük katkı sağlamış olacağız.’’ Yurttaş, her cami için ayrı bir kitapçık hazırlayarak, hazirelerini anlatmayı planladıklarını dile getirerek, bu konuda Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü, Erzurum Büyükşehir Belediyesi veya farklı kurum, kuruluşlardan sponsorluk desteği beklediklerini sözlerine ekledi.
|
19.11.2008
|
|
|
GÜLDESTE: “Din Görevlisi Hatıra Yarışması” |
DİYANET-SEN’İN “İnsana hizmet dine hizmettir anlayışı” ile büyük fedakârlıklarla yürüttükleri mesleklerinde edindikleri tecrübeleri paylaşmak amacıyla düzenlediği “Din Görevlisi Hatıra Yarışması”nda ödüller sahiplerini buldu.
Yarışmada derece giren eserlerin de içinde yer aldığı yazıları “Güldeste” kitabında topladı.
Gazetemizin Ankara Temsilciliğini ziyaret eden Diyanet-Sen Genel Eğitim Sekreteri Mehmet Ali Güldemir, sendikanın kuruluşunun 10. yılı münasebetiyle bu çalışmanın bir ilk olduğunu, bundan sonra her yıl bu tür yarışmaları düzenlemeyi düşündüklerini söyledi. Güldemir, yarışmada birinciliğe Nevşehir’den yarışmaya katılan Hüsrev Öndegelen “İlk Adım” isimli eseriyle seçildiğini, Denizli’den Ziya Hayta’nın “Kur’ân Hasreti” ile ikinci, Mardin’den Cumali Ergün’un “Yeşil Işıkta Geç(me) isimli eseriyle üçüncü olduğunu bildirdi. Güldemir, Sakarya’dan yarışmaya katılan Bilâl Yıldırım’ın “Ben Köy İmamıyım” adlı eseriyle Jüri Özel Ödülünü, Çanakkale’den yarışmaya katılan Adem Yıldız’ın da “mansiyon ödülü” kazandığını ifade etti.
Diyanet-Sen Genel Başkanı Ahmet Yıldız, yarışmayla ilgili olarak kitabın “önsöz”ünde şunları yazdı: “Din görevlisi bir başka ifadeyle imam, önder, rehber liderlik eden kişi. İlk insandan günümüze devam eden yeryüzü serüveni… İnsanlık tarihiyle yaşıt bir meslek… İnsan hayatının her aşamasında yani doğumundan ölümüne her vesile ile insanların yanı başında yer alan böylesi önemli görevi yerine getiren insanların hayat tecrübelerinden yararlanmak hatıralarını ölümsüzleştirmek daha sonra gelen nesillere tecrübe ve birikimlerini aktarmak, tarihe not düşmek için ‘Güldeste” de hatıralarınızla buluşalım dedik, çağrımıza yüzlerce karşılık geldi. Çok şeye şahit olacaksınız bu kitapta: İlk görev heyecanından yüz yıllar öncesinin bilgelerinin adanmışlığını andıran eylemlere, din görevlisi olmanın zorluklarına, küçücük bir köyden, farklı ülkelere kadar görevi uğruna bu yola başkoymuş din görevlilerimizi bulacaksınız bu kitapta…”
|
RECEP GÖREN
/ ANKARA
19.11.2008
|
|
|
Sus Dergi yayın hayatına başladı |
YAYIN hayatına Kasım-Aralık sayısıyla başlayan Sus Dergi, ilk sayısında kapak konusu olarak “sus” kelimesini seçti. Her sayısında bir kelimeden yola çıkılacağının belirtildiği editör yazısında şu ifadelere yer verildi: “Edebiyat dünyasına girerken hedefimiz farklı olmaktı.
Farklı ve kabul edilebilir olmanın zorluğunun farkındayız. Gayemiz, edebî hazzı, 2. hamur kâğıt üzerinde okuyucuya tattırabilmek ve bunun yanında hakikat üzere bir misyonun parçası olabilmekti.” Marmara, Dumlupınar, Boğaziçi, İstanbul, İstanbul Teknik ve Gazi Üniversiteleri gibi farklı üniversitelerden öğrencilerin katılımıyla ortaya çıkan dergi iki ayda bir yayınlanacak. Farklı üniversitelerden katılımın görüldüğü dergi kadrosunda endüstri mühendisliğinden Türkçe öğretmenliğine, felsefeden iç mimarlığa kadar muhtelif fakültelerden öğrenciler yer almakta. Ayrıca derginin ilk sayısının muhtevası zenginliği ile dikkat çekiyor. İnceleme’de Emel Aydın’ın kaleme aldığı “Pusların ardına gizlenmiş bir dünya”da İhsan Oktay Anar’ın Puslu Kıtalar Atlası’nı ve Pauolo Coelho’nun Simyacı’sını karşılaştırmış. Denemede, Umut Yavuz’un kapak konusu -sus- ile ilgili olarak “Susacağız” başlıklı yazısı dikkate değer. Şiirde ise Önder Yılmaz’ın “kar körü” adlı yazısı okuru imgeler içinde bir serüvene dâvet ediyor. Bilgi için: www.susdergi.net.tc
|
19.11.2008
|
|
|
Semerkand Aile: Modern çağda yaşlanmak |
KASIM sayısında yaşlılarla ile ilgili bir dosya hazırlayan Semerkand Aile, şu görüşlere yer veriyor: “Eskiye göre değişen hayat şartları toplumun yapısını değiştirmekle kalmayıp aile yapısının kimyasını da bozuyor. Özellikle şehirdeki aile hayatında büyüklere yer verilmiyor. Bu durum kendini işe yaramaz olarak gören yaşlıyı bunalıma itiyor, geri kalan ömrünü kâbusa çeviriyor.” Yaşlıların olmadığı bir toplumun dengeleri alt üst edeceğine dikkat çeken psikolog Tuğba Güngör ise, “Kültürel miras nesilden nesile ancak yaşlıların birikimlerinin aktarımıyla gerçekleşebilir” diyor. Bilgi için: 0(216 )311 13 35
|
19.11.2008
|
|
|
Troya, müzesine kavuşacak |
ÇANAKKALE’DE bulunan ve 1998 yılında UNESCO’nun ‘’Dünya Miras Listesi’’ne alınan Troya Antik Kenti’nde müze kurulması için çalışmalara hız verildi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından, antik kentte 1930’lu yıllardan bu yana gerçekleştirilen kazı çalışmalarında açığa çıkarılan eserlerin sergilenmesi ve tanıtılması amacıyla çağdaş anlayışla bir müze yapılması için, ‘’Ön Seçimli Ulusal Mimarlık Yarışması’’ düzenlenmesi kararlaştırıldı. ‘’Avrupa Kültür Başkenti Hakkındaki Kanun’’ kapsamında değerlendirilecek yarışmanın giderleri, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü bütçesi ile ulusal ve uluslar arası sponsor firmalardan karşılanacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu kapsamda, gerek finansal kaynakların aktarılmasında yaşanacak gecikmelerin önlenmesi, gerekse faaliyetin organizasyonu ve tamamlanması açısından verimlilik elde edilmesini sağlamak amacıyla müzenin proje ve uygulama işinin, Çanakkale İl Özel İdaresi tarafından gerçekleştirilmesine karar verdi.
|
19.11.2008
|
|
|
Türkiye’nin ilk müzik müzesi yolda |
İZMİR Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı (İKSEV), Türkiye’de ilk olma özelliğini taşıyan Müzik Müzesi’ni 2009 yılında açacak.
KSEV Yönetim Kurulu Başkanı Filiz Eczacıbaşı Sarper’in ev sahipliğinde, müze binasında İzmir Başkanlar Kurulu, Yönetim Kurulu üyeleri, İzmir Valisi Cahit Kıraç, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Konak Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ ve müzeye bağışta bulunanların katıldığı öğle yemeği düzenlendi. Sarper, yemekte katılımcılara 23 yıllık İKSEV tarihi ve çalışmalar hakkında bilgi verdi. Vakıflarının 23 yılda 22 İzmir Festivali, 16 caz festivali, 7 senfonik beste yarışması, 2 kültür kongresi düzenlemenin yanı sıra 5 yıldır Akademi İKSEV adı altında eğitim programları yürüttüğünü belirten Sarper, ‘’Tüm bunlara imza atan İKSEV, müze projesini de yakın zamanda hayata geçirecek’’ dedi. Sarper, Türkiye’de ilk olma özelliğini taşıyacak Müzik Müzesi’nin binasını restore ettiren Konak Belediye Başkanı Tunçağ ile sanata verdiği destekten dolayı Kocaoğlu’na teşekkür etti.
|
19.11.2008
|
|
|
|