"Gerçekten" haber verir 15 Kasım 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Haberler

 

DARBECİLERİN YARGILANMASINA ENGEL YOK

12 Eylül darbecilerinin yargılanması için yaptığı girişimlerden dolayı meslekten ihraç edilen ve AİHM tarafından haklı bulunan eski savcı Sacit Kayasu Yeni Asya’ya konuştu. Darbe yolunun kapanıp, darbecilerin yargılanması için açtığı dâvânın şikâyet gibi işleme konup takipsizlik kararı verildiğini, bununsa hukuken mümkün olmadığını anlatan Kayasu, “Şimdi bu AİHM kararı da benim haklılığımı ortaya koyuyor. Yani diyor ki ‘Anayasanın geçici 15. maddesiyle darbecilerin yargılanmasına engel yok’” şeklinde konuştu.

AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 12 Eylül 1980 askeri darbesinin başındaki Orgeneral Kenan Evren’in yargılanması için girişimde bulunan eski Adana Cumhuriyet savcısı Sacit Kayasu’nun “ifade özgürlüğünü kısıtladığı” için Türkiye’yi 41 bin avro (yaklaşık 82 bin YTL) tazminata mahkûm etti. Dava sürecini ve kararı Yeni Asya’ya değerlendiren eski savcı Kayasu, AİHM’in “Bu şahıs vatandaş olarak da savcı olarak da dava açabilir. Kimse bu hakkı engelleyemez” dediğini ifade ederek, “Bu karar bundan sonra darbecilerin yargılanmasının önünü açmalı. Bu da açmazsa artık ne diyebiliriz ki? Ayrıca bu karar savcıları da cesaretlendirmeli. Artık onlar korkmasın” dedi.

12 Eylül darbecilerinin yargılanması için yaptığınız girişimlerden dolayı meslekten ihraç edildiniz, fakat sonunda AİHM tarafından haklı bulundunuz. Öncelikle bu dava sürecini özet olarak anlatabilir misiniz?

Darbecilerin yargılanması için vatandaş olarak suç duyurusunda bulundum ben. Yani, mutlaka darbecilere davayı ben açacağım diye bir iddiam yoktu benim. Önemli olan darbe yolunun kapanıp, darbecilerin yargılanmasıydı. Fakat şikâyet dilekçesi takipsizlik kararıyla sonuçlanınca baktım olacak gibi değil, davayı kendim açtım. Hâlbuki bu davayı hiç açmaması gereken kişi bendim, çünkü kayın pederim, bacanağım ve ailemdeki birçok kişi asker. Üstelik de öyle alt rütbede de değil, albay gibi bir rütbede. Davayı açtık da, sözde davayı açtık. Çünkü bizim açtığımız davayı şikâyet dilekçesi kabul ettiler. Böyle bir şey hukuken mümkün değil. Yani, takipsizlik kararı vermeleri. Savcı dava açmayı bilmez mi? Benim o güne kadar açtığım davalar dava da bu niye dava değil? Tabi burada büyük bir engelleme var. Ama bu o günlerde kimsenin gündemine gelmedi. Ben bas bas bağırdım, açtığım davanın mahkemeye gitmesi engelleniyor diye. Bunun üzerine Yeni Asya dâhil, birçok gazetede tam sayfa röportajlar yayınlandı ama büyük medya denilen gazeteler bu olayı görmezden gelince vatandaşın da çok fazla haberi olmadı. Şimdi bu AİHM kararı da benim haklılığımı ortaya koyuyor. Yani diyor ki “Anayasanın geçici 15. maddesiyle darbecilerin yargılanmasına engel yok.”

“AİHM KARARI SAVCILARI

CESARETLENDİRMELİ”

AİHM’nin verdiği karar, Türkiye’de darbecilerin yargılanmasının ve savcıların cesaret kazanmasının önünü açar mı?

Şimdi AİHM’nin kararında görevi kötüye kullanmaktan ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne hakaret etmekten aldığım ceza ile yine bu suç duyurusundan altığım kınama cezası birleştirildi, dava öyle görüldü. Yani, AİHM iki ayrı davayı birleştirdi, dedi ki; “Bu şahıs vatandaş olarak da savcı olarak da dava açabilir. Kimse bu hakkı engelleyemez.” Bu karar bundan sonra darbecilerin yargılanmasının önünü açmalı. Bu da açmazsa artık ne diyebiliriz ki? Ayrıca bu karar savcıları da cesaretlendirmeli. Artık onlar korkmasın. Hem onları mağdur edecek bir icraat olmaz, hem de mağdur olurlarsa AİHM’den haklarını alırlar. Çünkü bu konuda verilmiş bir karar var, benzer davalarda aynı karar geçerli olacaktır.

Size benzer bir şekilde, Şemdinli Davası savcısı Ferhat Sarıkaya da meslekten ihraç edilmişti. Bu karar, savcılar üzerindeki bu tip engellemelerin önünü alır mı?

Elbette. Bu karar Türkiye’deki hâkim ve savcılar için çok önemli bir karar. Aslında Türkiye için çok önemli bir karar. Çünkü darbe sadece hâkimlerin ve savcıların sorunu değil, tüm halkın sorunu. Her bir darbeyle en az 30-40 sene geriye gidiyoruz. Bir sürü yolsuzluk, bir sürü insan haklı ihlali oluyor.

Peki, bu karardan sonra, Kenan Evren için yaptığınız yargılama talebini yinelemeyi düşünüyor musunuz?

Zaten benim yargılama talebim devam ediyor. Sadece mahkemenin önüne gitmesi engelleniyor. Yani, Kenan Evren’in yargılanmasını ben değil, sizler, yani medya sağlayacaksınız.

Bundan sonra mesleğinize dönebilecek misiniz?

İnşallah. Yani avukatlık hakkımı geri verirlerse avukatlık yaparım elbette. Avukatlık yapmam için yasağım kalkması ama kalkması yönünde önemli bir adım atıldı.

CEMİL Y ÜZER

15.11.2008


 

AİHM, 301 dosyasını açıyor

Türk Ceza Kanu’nun (TCK) tartışmalı 301. maddesi hakkında ilk dâvâ başvurusunu incelemeye başlayan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Türk hükümetinden maddeyle ilgili ayrıntılı bilgi istedi.

TÜRK Ceza Kanun’nun (TCK) tartışmalı 301. maddesi hakkında ilk dava başvurusunu incelemeye başlayan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Türk hükümetinden maddeyle ilgili ayrıntılı bilgi istedi. NTV’nin haberine göre, AİHM, TCK 301 konusunda ayrıntılı bilgi talebini, Ermeni soykırımı tezlerine verdiği destekle tanınan Taner Akçam’ın Ankara’ya karşı yaptığı dava başvurusu kapsamında geçtiğimiz günlerde Türk hükümetine iletti. AİHM’nin özellikle, 301. maddenin hem 29 Nisan 2008 tarihinde yapılan değişiklik öncesi, hem de bu tarihten sonraki versiyonu hakkında bilgilendirilmek istediği öğrenildi. Mahkeme, pratikte devlet görevlilerinin gözünde “Türklük” ve “Türk milleti” kavramlarının anlamı ve bu kavramların nasıl yorumlandığı konusunda Ankara’nın kendisini aydınlatmasını da istedi. AİHM Ankara’dan TCK 301’in Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’yle uyumlu olup olmadığı konsunda görüşünü ve 29 Nisan 2008 sonrası TCK 301 temelinde başlatılan soruşturma ve dava sayısını da öğrenmek istiyor. Strasbourg

15.11.2008


 

Kimse değişsin demedi

Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığından, “Anayasalardaki Değiştirilemez İlkeler” konulu uluslararası sempozyum ile ilgili olarak yapılan açıklamada, “Sempozyum sonunda ortaya çıkan ağırlıklı görüş, değiştirilemez ilkelerin demokratik rejimle çelişmediği ve bunların gerekli olduğu yolundadır” denildi.

BİLKENT Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığından yapılan yazılı açıklamada, 10-11 Kasımda Ankara Bilkent Otel’de gerçekleştirilen "Anayasalardaki Değiştirilemez İlkeler" konulu uluslar arası sempozyumun tamamen bilimsel amaçlarla düzenlendiği ifade edildi. Toplantıya Ankara’daki bütün hukuk fakültelerinin ilgili öğretim üyeleri ile öğrencileri, kamu kurum ve kuruluşları ile yüksek yargı organlarının başkanları veya temsilcilerinin davet edildiği vurgulanan açıklamada, bu şekilde tartışmalara katılma zemini sağlandığına dikkat çekildi. Açıklamada, ‘’Sempozyum sonunda ortaya çıkan ağırlıklı görüş, değiştirilemez ilkelerin demokratik rejimle çelişmediği ve bunların gerekli olduğu yolundadır. Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesinin, değiştirilemez ilkelerin değiştirilmesine zemin hazırlamak için bu toplantıyı düzenlediği yolundaki değerlendirmelere itibar edilmemelidir’’ denildi.

Ankara / aa

15.11.2008


 

Tekin: Kanunsuz bir iş yapmadım

Ergenekon dâvâsının tutuklu sanıklarından emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, hakkındaki suçlamalarla ilgili olarak, “Bugüne kadar illegal yapılanma içinde olmam mümkün olmadığı gibi, yasal bir dernek, parti, sendika, sivil toplum örgütü üyesi de olmadım” dedi.

“ERGENEKON” dâvâsının tutuklu sanıklarından emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, hakkındaki suçlamalarla ilgili olarak, ''Bugüne kadar illegal yapılanma içinde olmam mümkün olmadığı gibi, yasal bir dernek, parti, sendika, sivil toplum örgütü üyesi de olmadım'' dedi. Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi'ndeki Ergenekon dâvâsının 14'üncü duruşmasına dün devam edildi. Duruşmada, mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Tekin'in savunmasını almayı sürdürdü. Önceki günkü duruşmada ise savunmasının alınmasına başlanan Tekin, Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi'nin çok önemli bir üyesi olmak dahil, Kuvay-ı Milliye ve daha birçok sivil toplum kuruluşu ile isminin anıldığını ifade ederek, ''Bugüne kadar illegal yapılanma içinde olmam mümkün olmadığı gibi, yasal bir dernek, parti, sendika, sivil toplum örgütü üyesi de olmadım. Veli Küçük ile 5 veya 6 kez açık hava toplantılarında bir araya geldim. 5 dakika karşılıklı konuşmam olmamıştır" diye konuştu. İstanbul / aa

15.11.2008


 

Son gazi uğurlandı

Kurtuluş Savaşı’nın son gazisi Emekli Piyade Albay Mustafa Şekip Birgöl, devlet töreniyle uğurlandı. Birgöl için 1. Ordu Komutanlığının Selimiye Kışlası’nda tören düzenlendi.

KURTULUŞ Savaşı’nın son gazisi Emekli Piyade Albay Mustafa Şekip Birgöl, devlet töreniyle son yolculuğuna uğurlandı. 1. Ordu Komutanlığının Selimiye Kışlası’nda düzenlenen tören, Birgöl’ün Türk bayrağına sarılı naaşının, katafalka konulmasıyla başladı. Törene, son gazinin kızı İpek ve eşi Mehmet Artunç, Cumhurbaşkanı Vekili Köksal Toptan ve eşi Saime Toptan, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, bazı eski Genelkurmay Başkanları, askeri ve sivil erkan, gaziler ile öğrenciler katıldı. Konuşmaların ardından Birgöl’ün naaşı askerlerin omuzları üzerinde top arabasına konuldu ve saygı atışında bulunularak, kortej eşliğinde Selimiye Kışlası bitişiğindeki Selimiye Camisi’ne getirilip musalla taşına konuldu. Birgöl'ün Türk bayrağına sarılı naaşı, İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı'nın kıldırdığı cenaze namazında sonra askerlerin omuzlarında, ilk eşi Pakize Birgöl'ün kabrinin bulunduğu yere getirilerek, dualar eşliğinde defnedildi.

İstanbul / aa

15.11.2008


 

DP’DE KONGRE GÜNÜ

DEMOKRAT Parti (DP) 9. Olağan Büyük Kongresi bugün Atatürk Spor Salonu'nda toplanacak

İki gün sürecek kongrede bin 250 kayıtlı delege, genel başkan ve parti organları seçimlerinde oy kullanacak. Kongrenin ilk gününde, genel başkan seçimi yapılacak ve Merkez Karar Kurulu raporları ile gelir-gider kesin hesap raporları karara bağlanacak. Kongrenin ikinci gününde ise tüzük değişiklikleri görüşülecek ve parti yönetim organları olan Genel İdare Kurulu (GİK), Merkez Karar Kurulu ve Yüksek Haysiyet Divanı üyeliklerine seçim yapılacak. Kongrede, Genel Başkan Süleyman Soylu'nun yanı sıra eski bakanlardan Refaiddin Şahin, Genel Başkan Yardımcısı Nevval Sevindi ile Ramazan Yazgan genel başkanlık için aday olacaklarını açıkladı.

Ankara / Yeni Asya

15.11.2008


 

Siyasî patlamalar krize yol açabilir

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ekonomik krizin ülkelerin kendi içlerinde birbirleriyle iş birliği içinde alacakları tedbirlerle er ya da geç atlatılacağını belirterek, “Buna şüphe yok. Ancak, çözümü çok daha karmaşık olan siyasî meseleler de patlamaya hazır birer kriz kaynağı olarak önümüzde durmaktadır, bunu da görmeliyiz” dedi.

BAŞBAKAN AMERİKA'DA KONUŞTU

AB'YE: NİYE ENGEL OLUYORSUNUZ?

Erdoğan, AB’nin müzakereleri rutine bağladığını ileri sürerek, “Bu adeta bu şekilde gidiyor. Niye üç olmasın, dört olmasın? Çalışmalar yürüten güçlü bir ekibimiz var. Burada bir soru işareti yatıyor. Bunu açık söyleyeyim. Başka şeyler düşünülüyorsa bunu da bilelim. Çünkü, biz dersimizi iyi çalışıyoruz ve hazırlıklıyız” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB süreci ile ilgili olarak, ‘’Yılmadan, usanmadan bu süreci devam ettiriyoruz, Önümüze çıkan engelleri görüyoruz. Israrla aşıyor ve yolumuza da devam ediyoruz’’ dedi.

Başbakan Erdoğan, Kolombiya Üniversitesi’ndeki konuşmasında Türkiye’nin uzun süredir gündemindeki, dış politika hedeflerinden biri olan AB ile ilişkilere değindi. Erdoğan, 2005 yılından beri tam üyelik müzakerelerinin devam ettiğini hatırlatı. 33 fasıldan 8’inin açıldığını, birinin ise geçici olarak kapatıldığını anlatan Erdoğan, kısa dönemdeki hedefin daha ileri bir mesafe almak olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Bu konuda biz hazırız ama ne yazık ki adeta bizim AB müzakereleri de bir rutine bağlanmış. İki iki iki... Bu adeta bu şekilde gidiyor. Niye üç olmasın, dört olmasın? Çalışmalar yürüten güçlü bir ekibimiz var. Burada bir soru işareti yatıyor. Bunu açık söyleyeyim. Başka şeyler düşünülüyorsa bunu da bilelim. Çünkü, biz dersimize iyi çalışıyoruz ve hazırlıklıyız. Ama neden? Mevcut 27 ülkeye bakıldığı zaman ülkemizle mukayese edildiğinde bunların bir çoğuna fark atan ülke durumundayız. Her alanda, AB müktesebatıyla ilgili her alanda bunların çok çok önünde olan bir ülkeyiz. Bunu iddiayla söylüyorum. Gerçekler ortada. Eğer bu işin matematiği olsa çözmek çok kolay da bu işin matematiği yok, sıkıntı burada. Fakat buna rağmen yılmadan, usanmadan bu süreci devam ettiriyoruz, önümüze çıkan engelleri görüyoruz, ısrarla aşıyor ve yolumuza da devam ediyoruz. Ama diyoruz ki, her halde bunlar da geçicidir.”

Dünyada yaşanan finansal krize de değinen Başbakan Erdoğan, ekonomik krizin ülkelerin kendi içlerinde birbirleriyle iş birliği içinde alacakları tedbirlerle er ya da geç atlatılacağını belirterek, ‘’Buna şüphe yok. Ancak, çözümü çok daha karmaşık olan siyasî meseleler de patlamaya hazır birer kriz kaynağı olarak önümüzde durmaktadır, bunu da görmeliyiz’’ dedi.

New York / aa

15.11.2008


 

Çağlayan: Piyasada panik havası var

Sanayİ ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, odalarla, TÜSİAD, MÜSİAD ve bütün kurumların başkanları ile görüştüğünü ifade ederek, “Şu anda bir panik havası var.

Bugünlerde, bu şartlarda işverenin panik konusunda çok dikkatli olması gerekiyor” dedi.

TÜSİAD ve Uluslararası Geleceğe Yönelik Araştırmalar ve Bilgi Merkezinin Paris’te gerçekleştirdiği ‘’Küresel Büyümenin Yavaşlaması Karşısında Türkiye Ekonomisi’’ konulu seminerine katılan Bakan Çağlayan, Atatürk Havalimanı’nda açıklamalarda bulundu.

Çağlayan, dünyada küresel bir ekonomik kriz yaşandığını belirterek, bu ortamda nakit krediye ve likiditeye ulaşmanın eskisine oranla daha zor bir hale geldiğini, ulaşılan likiditenin de eskisine oranla maliyetlerinin arttığını ifade etti. Türkiye’nin küresel bir oyuncu olduğunu, küresel bir alanda yaşanan krizin mutlaka Türkiye’ye de etkileri olacağını belirten Çağlayan, ‘’Şunu çok net ifade ediyorum ki, bizim durumumuz Avrupa’nın birçok ülkesinden çok daha iyi. Çok daha önemli avantajlarımız var’’ dedi.

İşçi çıkarmalar konusunda kendilerine ulaşan göstergelerin ne yönde olduğunun sorulması üzerine Çağlayan, şunları söyledi:

‘’Türkiye’deki ekonomik durum konusunda tüm kurum ve kuruluşların yöneticileriyle daima temas içindeyiz. Sektör sektör bütün kurumlarla görüşüyorum. Odalarla, TÜSİAD, MÜSİAD ve tüm kurumların başkanları ile görüşüyorum. Şu anda bir panik havası var. Bugünlerde, bu şartlarda işverenin panik konusunda çok dikkatli olması gerekiyor. Paniği gerektirecek herhangi bir şey söz konusu değildir. Soğukkanlı, serinkanlı olmak gerekir. Bizim kendi bünyemizden kaynaklanmayan, dünyadan gelen bir rüzgar, bir fırtına bu. Bu fırtınanın de etkilerini en aza indirecek tedbirleri mutlaka alma noktasında gece gündüz hareket ettiğimizi ifade etmek istiyorum.’’

İstanbul / aa

15.11.2008


 

Can Dündar hakkında suç duyurusu

DEMOKRATİK Kitle Örgütleri Birliği Platformu Genel Başkanı ve Atatürkçü Düşünce Derneği Çankaya Şubesi Üyesi Ali Berham Şahbudak, Can Dündar'ın ''Mustafa'' adlı belgesel filmi sebebiyle ''Atatürk'ü koruma kanununa muhalefet'' ve ''Atatürk'ün hatırasına hakaret'' suçlarından cezalandırılması ve belgeselin gösteriminin durdurulması talebiyle suç duyurusunda bulundu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan dilekçede, ''Belgesel film adı altında Atatürk, içki sofralarından kalkmayan, devamlı sigara içen, kadınlara karşı aşırı zaafı olan bir kişi olarak lanse edilmiştir'' denildi. Ankara / aa

15.11.2008


 

TOKİ, Doğu’da 162 karakol yapacak

Doğu ve Güneydoğu ile sınır illerimizdeki karakol ve hizmet binalarının Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından yaptırılmasına ilişkin protokol ile Jandarma için 118, Kara Kuvvetleri Komutanlığı için de 44 tesis inşa edilecek.

Edinilen bilgiye göre, Maliye Bakanlığı ve TOKİ’nin Millî Savunma Bakanlığı (MSB) ve Jandarma Genel Komutanlığı ile gerçekleştirdiği 2 ayrı protokol, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan tarafından da imzalanarak, TOKİ’ye gönderildi. Protokoller ile listelerde belirtilen askeri tesisler, Millî Savunma Bakanlığı (Kara Kuvvetleri Komutanlığı için) ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından gösterilecek bölgelerde yine bu kuruluşlarca verilecek mimarî proje, mahal listesi ve ihtiyaç programı ile fen ve sanat kurallarına uygun olarak TOKİ tarafından yeniden yaptırılacak. Mevcutlar da genişletilecek, iyileştirilecek veya esaslı onarıma tabi tutulacak. TOKİ, askeri tesislerin elektrik, su ve telefon ihtiyacıyla ilgili gerekli izinleri alacak, ihtiyaca ve onaylı projesine uygun hat ve bağlantıları inşa edecek. Aynı şekilde askerî tesislerin kullanacağı ve bölgedeki araç geçişine uygun en yakın yola irtibatını sağlayacak yollar ile bölgedeki diğer askerî tesislere bağlantıyı sağlayacak devriye ve irtibat yolu da, MSB ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından bildirilecek ihtiyaç programları ve kriterlere göre yaptırılarak, teslim edilecek. İnşa sırasında çalıştırılacak teknik personel ve işçilerin güvenlik soruşturmaları da, TOKİ tarafından yaptırılacak ve ilgili birlik komutanlığına bildirilecek. TOKİ’nin gerçekleştireceği uygulama proje ve yapım ihaleleri soncunda elde edilen bedele, zemin etüdü, sondaj, halihazır harita, altyapı, çevre düzenleme, vergi, resim harç ve diğer giderler dahil edilerek hesaplanacak bedel, ‘’askerî tesislerin bedeli’’ olarak belirlenecek. Buna ilişkin hesap ve kayıtlar, TOKİ tarafından güncel olarak tutulacak ve iş durumu ile hesaplamalar hakkında 3’er aylık periyotlar halinde Millî Savunma ve Maliye Bakanlıklarına rapor verilecek. Mahsuplaşmada da Haziran 2009, milât olarak alınacak. Karakol ve diğer hizmet binalarının proje ve yapım ihaleleri, MSB ve Jandarma Genel Komutanlığının inşa alanlarına ilişkin bilgi ve belgeleri TOKİ’ye teslim ettiği tarihten itibaren en geç 75 gün içinde gerçekleştirilecek. Askerî tesisler, ihalenin onaylanması ve yer tesliminin ardından projenin büyüklüğüne göre en fazla 8 ile 24 ay içerisinde protokol hükümlerine, proje ve mahal listelerine uygun olarak, bütün bağlantıların (elektrik, su, telefon vb) alt yapısı ve çevre düzenlemesi tamamlanmış ve yol irtibatları sağlanmış şekilde inşa edilecek. Tesisler, eksiksiz ve kullanıma elverişli şekilde, geçici ve kesin kabulünü yapacak MSB ve Jandarma Genel Komutanlığı sorumlularına devir-teslim tutanağı ile teslim edilecek. Jandarmaya ait tesisler, Hakkâri, Şırnak, Batman, Bingöl, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Van, Tunceli, Ağrı, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Kars ve Erzincan’da inşa edilecek Kara Kuvvetleri Komutanlığının 100 kişilik a tipi karakol binaları ise Van, Hatay Ve Iğdır’da yapılacak.

Ankara / aa

15.11.2008


 

Özcan: Öğrenciden yanayız

Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, YÖK’ün felsefesini değiştirdiklerini belirterek, “YÖK olarak, öğrenciden yana bir tutum sergiliyoruz” dedi. Resmî ziyaret için beraberinde bir heyetle Bakü’de bulunan Özcan, Azerbaycan Devlet Pedagoji Üniversitesi’nde Türkiye’den gelen öğrencilerle bir araya gelerek, öğrencilerin karşılaştığı sorunlar hakkında bilgi aldı. Sorunların çözümü için çalıştıklarını belirten Özcan, “İyi çalışıyoruz ama süpermen değiliz. Sizin çaresizlik psikolojiniz YÖK Başkanını kahrediyor” dedi. Bakü / aa

15.11.2008


 

6 milyar metreküp su ihtiyacı var

ÇEVRE ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Türkiye’nin su ihtiyacının yaklaşık 6 milyar metreküp olduğunu ifade ederek, ‘’2040 yılına kadar inşaatı sürenlerle birlikte, 81 ilde içme suyu sorunu kökünden halledilecek’’ dedi.

Eroğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda bakanlığının bütçesinin sunumunda, dengeli ve sürekli kalkınma için toprak kaynağının doğru kullanımı amacıyla hazırlanan Çevre Düzeni Planlarına hız verildiğini belirterek, Türkiye’nin yarısının bu plana kavuştuğunu bildirdi. Bakan Eroğlu, 2008-2012 yıllarını içeren Sulama Eylem Planı ile bütün illerde sulanacak alanların planlamasını yaptıklarını dile getirerek, içme suyu eylem planı ile bütün Türkiye’nin su ihtiyacının il il planlandığını kaydetti. DSİ’nin, bugüne kadar yılda 2,7 milyar metreküp su sağladığını, inşaatı süren projelerle yılda toplam 3 milyar metreküp ilâve su sağlanacağını bildiren Eroğlu, şu anda Türkiye’nin bütün yerleşim alanlarının su ihtiyacının, yaklaşık 6 milyar metreküp olduğunu söyledi. Eroğlu, inşaatı sürenlerle birlikte 2040 yılına kadar, 81 ilde içme suyu sorununun kökünden halledileceğini belirtti. Eroğlu, 12 Kasım itibariyle kurulu gücü 23 bin 129 MW olan bin 530 HES projesinin, bin 499’una başvuruda bulunulduğunu anlattı. Ankara / aa

15.11.2008


 

Trakyalı çiftçiler yağmur bekliyor

EDİRNE Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Yorulmaz, ‘’Üreticiler, ürünün çıkması için yağış bekliyor’’ dedi.

Yorulmaz, Trakya bölgesinde buğday, arpa, yulaf ve diğer yem bitkilerinin ekiminin tamamlandığını söyledi. Bir ay önce ekimi yapılan ürünün ala tava gelmiş olan kısımlarının çıktığını ve kuruya kalanların ise henüz çıkmadığını ifade eden Yorulmaz, çıkmış olan ürünün yeterli suyu alamadığı için bozulma noktasına geldiğini belirtti. Çok acil yağışlara ihtiyaç olduğunu bildiren Yorulmaz, ‘’Üreticiler, ürünün çıkması için yağış bekliyor. 1 Kasımdan bu yana bölgeye yağış düşmedi. Bu sebeple çıkan ürünlerle çıkmayanlar arasında dengeli bir gelişme olmayacak. Kasım ayı sonuna kadar yağış düşerse üründeki olumsuzluklar ortadan kalkacak’’ dedi. Yorulmaz, bu yıl çiftçilerin yüzde 40 eksik gübre kullandığını ve bunun üretimi olumsuz etkileyeceğini kaydetti. Ziraat Mühendisleri Birliği Edirne İl Temsilcisi Dr. Yalçın Kaya da, yaklaşık 5 haftadan bu yana Edirne’nin yağış almadığını ve bunun buğday gibi ürünlerin çıkışını olumsuz etkilediğini söyledi. Edirne / aa

15.11.2008


 

İlk lösemili çocuklar ilköğretim okulu

LÖSEMİLİ Çocuklar Vakfı, Türkiye’nin ilk Lösemili Çocuklar İlköğretim Okulu’nu açtı.

Millî Eğitim Bakanlığı müfredatının uygulandığı ve yaklaşık 70 lösemili çocuğun eğitim gördüğü okulun resmî açılışı 16 Kasım Pazar günü yapılacak. LÖSEV Yönetim Kurulu Başkanı Üstün Ezer, Lösemili Çocuklar Hastanesinde, tedavi gören çocukların eğitimden yoksun kalmaması için Lösemili Çocuklar Okulu açıldığını ancak burada müfredat dahilinde dersler verilemediğini anlattı. Çocukların eğitimden mahrum kalmamaları için bu yıl Beysukent’te ‘’Lösemili Çocuklar İlköğretim Okulu’’ açıldığını bildiren Ezer, Ankara dışında İstanbul, İzmir ve Antalya gibi illerde de lösemili çocuklar için ilköğretim okulu açabileceklerini söyledi. Ankara / aa

15.11.2008


 

Doktorlara maketle eğitim

BAYER İlâç Firması ve Türk Gastroenteroloji Derneği’nce düzenlenen 25. Ulusal Gastroenteroloji Haftası’’ kapsamındaki faaliyette, 160 doktora, gerçeğe uygun biyolojik dokular bulunan insan maketinde ‘’erlangen endo-trainer’’ eğitimi imkânı sağladı.

Gastrointestinal Endoskopi Derneği Başkanı Prof. Dr. Cem Kalaycı, Hiltonsa’da düzenlenen faaliyette yaptığı açıklamada, verilen eğitim modelinden Avrupa’da doktorların 10 yıldır yararlandıklarını söyledi. Erlangen endo-trainer eğitim modelinin Türkiye’de daha önce birkaç üniversitede düzenlendiğini belirten Kalaycı, 160 doktorun katılımıyla bu kadar kapsamlı olarak ilk kez gerçekleştirildiğini ifade etti. Kalaycı, gerçeğe uygun biyolojik dokular bulunan 4 insan maketinde yapılan ‘’endoskopik cerrahi’’ uygulamaları ile doktorların daha fazla bilgi ve tecrübeye sahip olacağını bildirdi. Adana / aa

15.11.2008


 

En çok kitap okuyana ödül

DÜZCE Valiliği ve İl Millî Eğitim Müdürlüğünce başlatılan kitap okuma yarışması sonuçlandı.

Alınan bilgiye göre, okulların kapanmasının ardından öğrencileri kitap okumaya teşvik etmek amacıyla Valilik ve Millî Eğitim Müdürlüğünce düzenlenen kitap okuma yarışmasında dereceye girenler belirlendi. Yarışmanın sonucunda en fazla kitap okuyan öğrencilere ödülleri dün düzenlenen törenle verildi. Konuşmaların ardından 145 kitap okuyan Beyköy İlköğretim Okulu öğrencisi Özge Yıldırım, 73 kitap okuyan Düzce Arsal Anadolu Lisesi öğrencisi Büşra Özdemir ve 71 kitap okuyan Karadere Hasanağa Birleşik Sınıflı İlköğretim Okulu öğrencisi Ayşenur Fidan’a bin 500 YTL’lik para ödülü verildi.

15.11.2008


 

Erciyes’e kar yağdı

ERCİYES Dağı’na kar yağdı. Kar kalınlığı Kayak Merkezi’de 7, yüksek kesimlerde ise 10 santimetreye kadar ulaştı.

Erciyes Dağı’na dün sabaha karşı yağan kar etkili oldu. Karayolları ekipleri ulaşımın aksamaması için Kayseri-Erciyes ve Erciyes-Develi kara yolunda sabah kar temizleme çalışması yaptı. Kar kalınlığı Erciyes Kayak Merkezi’nde 7 santimetreye, 2 bin metreden yüksek kesimlerde ise 10 santimetreye kadar ulaştı. Telesiyej işletmecisi Hamdi Çalapkorur, Kayak Merkezi’ne kar yağmasının kendilerini sevindirdiğini ve bayram öncesi umutlandırdığını belirterek ‘’Kayak Merkezi’ne mevsimin ilk karı düştü. Dileğimiz bu hafta sonu yağışların devam etmesi ve kar kalınlığının artması. Kurban Bayramı’na kadar yeterli kar yağışının olmasını bekliyoruz’’ dedi. Kayseri / aa

15.11.2008


 

Deprem, tavukları strese soktu

KAYSERİ'DE önceki gün meydana gelen 4.9 şiddetindeki depremin, Türkiye’nin önemli yumurta üretim merkezlerinden Kayseri’de yumurta üretimini olumsuz etkilediği, bazı çiftliklerde yüzde 5, bazı çiftliklerde ise yüzde 10 oranıda üretim azalması olduğu bildirildi. Kayseri / aa

15.11.2008


 

500 yıllık cami ibadete yeniden açılıyor

YALOVA'NIN Altınova ilçesine bağlı Hersek Köyünde bulunan ve 17 Ağustos 1999’da meydana gelen depremde hasar gördüğü için restore ettirilen ‘’Hersekzade Ahmet Paşa Camii’nin, bugün ibadete açılacağı bildirildi. 1508 yılında dönemin Osmanlı Sadrazamı Hersekzade Ahmet Paşa tarafından yaptırılan ve kendi adını taşıyan camide restorasyon çalışmaları bir süre önce tamamlandı. Caminin yaklaşık bir yıl süren restorasyon çalışmaları, 700 bin YTL’ye mal oldu. Tarihî caminin, bugün Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın da katılacağı törenle, ibadete açılacağı bildirildi. Altınova’nın Hersek Köyü sınırlarında bulunan çift kubbeli cami, 17 Ağustos Marmara Depremi’nde ağır hasar görmüş, kubbe ve minaresi yıkılmıştı. Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğünde olan cami için geçen yıl Bursa Vakıflar Bölge Müdürlüğü denetiminde Yalova Valiliğince restorasyon çalışmaları başlatılmıştı. Yalova / aa

15.11.2008


 

Orada bir gezegen var uzakta

“Science” bilim dergisinde yayınlanan araştırmaya göre, iki ayrı astronom ekibi, teleskoplarla trilyonlarca kilometre uzaklıktaki üçü aynı yıldızın yörüngesinde olmak üzere 4 gezegenin optik flu (net olmayan) fotoğraflarını elde ettiler.

Ekiplerden birinin Hubble teleskobunu, diğerinin ise farklı iki teleskobu kullandıklarını belirtildi. İlk ekibe başkanlık eden Bruce Macintosh, bu fotoğrafları, Dünya gibi gezegenler bulunup bulunmadığı ve orada potansiyel hayatın olup olmadığını anlamak yolunda bir adım olarak değerlendirdi.

Macintosh, Pegasus takım yıldızındaki bu gezegenlerin bir yıldızın etrafında dönen 3’lü olduğunun doğrulanmasının zaman aldığını belirtti. Macintosh, 767 trilyon mil (1,234 trilyon kilometre) uzaklıktaki güneş sistemindeki yıldızın HR8799 olduğunu, üç gezegenin de Jüpiter’den 7 ila 10 kat büyük olduğunu söyledi.

Hubble’ın keşfettiği diğer gezegeninse şimdiye kadar belirlenen dış gezegenlerin en küçüklerinden biri olduğu, Jüpiter’in 3 katı kadar büyüklüğe sahip ve Satürn gibi halkaları bulunabileceği belirtildi. Fomalhut yıldızı etrafında dönen bu gezegenin Piscis Austrinus takım yıldızında, 148 trilyon mil uzakta olduğu kaydedildi. Gezegenin 200 milyon yaşında ve 4 milyar yaşındaki Dünya ile kıyaslandığında çok genç olduğu ifade edildi. Fotoğrafların bulanık olma sebeplerinden birinin Fomalhut yıldızının gezegenden 100 milyon kat parlak olmasından kaynaklandığı kaydedildi.

Bilim adamları, son 13 yıldır güneş sistemimiz dışında 300 civarında gezegen keşfetti. Ancak bu gezegenler dolaylı yollardan, yıldızların etrafındaki ışıklar, hız, ağırlık ölçümleri değerlendirilerek bulunuyor.

Washington / aa

15.11.2008


 

Ay tatbikatı yapıldı

Amerİkan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Havaii’de yaklaşık iki hafta süren Ay seyahatinde kullanılacak teçhizat ve araç denemelerini tamamladı

. NASA yetkilileri, denemeleri yapılan In Situ Resource Utilization Project ile astronotların Ay’da inilen bölgedeki kaynakları kullanma ve Ay toprağından ihtiyaçları olan oksijeni elde etme yöntemlerinin test edildiğini belirtti. Havaii’nin volkanik toprağının Ay’ın “regolit” adı verilen toprağına çok benzediğini ifade eden NASA yetkilileri, Ay’da inilen bölgedeki kaynaklarla yılda bir ila iki bin metreküp oksijen üretilebileceğini, bunun da Ay istasyonundaki 4 ila 6 kişinin bir yıl boyunca nefes almasına yeteceğini kaydetti. Havaii’deki denemelerin Ay’da hayat için gerekli olanların nasıl elde edebileceğini ortaya koyduğunu belirten yetkililer, Ay’daki materyallerden oksijen elde etmeye yarayan hidrojen dönüştürme sisteminin ve oksijenin nasıl depolanacağının denendiğini bildirdi. NASA yetkilileri ayrıca, ay aracı için özel olarak geliştirilen lastiğin, matkabın ve gece görüş sisteminin denendiğini belirtti. Ankara / aa

15.11.2008


 

Hindistan, gözünü Mars’a ve Venüs’e dikti

Chandrayaan-1 uydusunun başarılı olmasının ardından 2012’de Ay’a ikinci bir insansız uzay aracı daha göndermeyi planlayan Hindistan, bu tarihten sonra Mars’a ve Venüs’e yolculuk üzerine odaklanacak.

Hindistan Uzay Araştırmaları Kurumu (ISRO) Başkanı Madavan Nair, Chennai şehrinde gazetecilere yaptığı açıklamada, “2012’de Chandrayaan-2 Ay’a gönderilecek. Chandrayaan-1 projesinin yüzde 95’i tamamlandı. Ay yüzeyine küçük bir robot bıraktık. Örnekler toplayıp analiz edecek ve bize gönderecek” dedi. Ay projelerinden sonra Mars’a, onun ardından da Venüs’e uydu göndermeyi planladıklarını anlatan Nair, ISRO’nun bu alanda çalışmalarını yoğunlaştırdığını anlattı. Nair, Hindistan’ın uzaya çıkma yeteneklerini sonuna kadar kullanacaklarını belirterek, Çin, ABD ve Japonya’nın bu alanda çok büyük planları olduğunu hatırlattı. Chandrayaan-1 projesi Hindistan’a 80 milyon dolara mal oldu.

Yeni Delhi / cihan

15.11.2008


 

Refah arttıkça çocuklar şişmanlıyor

Refah seviyesinin yüksek olduğu şehirlerde çocuklardaki şişmanlık oranının arttığını belirten Türkiye Millî Pediatri Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Enver Hasanoğlu, ‘’Türkiye genelinde her 100 çocuğumuzun 7’si obez.

Bu oran, şehirlerde yüzde 10’un üzerine çıkıyor’’ dedi.

52. Türkiye Millî Pediatri Kongresi’ne katılan Prof. Dr. Enver Hasanoğlu, yaptığı açıklamada, çocukların, güneydoğuda beslenme yetersizlikleri, şehirlerde ise şişmanlık sebebiyle risk altında olduğunu söyledi. Türkiye’de refah seviyesinin artmasıyla özellikle şehirlerde sosyal hayatın değiştiğine dikkati çeken Hasanoğlu, hem annesi hem de babası çalışan çocukların hazır gıdaları tercih ettiğini ifade etti.

Gelir düzeyinin yükselmesiyle çocukların yürümekten vazgeçtiğini, evdeki zamanlarının çoğunu televizyon ve bilgisayar karşısında geçirdiğini belirten Hasanoğlu, ‘’Maalesef son yıllarda, özellikle şehirlerde şişmanlık çocuklarımız için büyük sorun olmaya başladı’’ diye konuştu.

Antalya / aa

15.11.2008


 

Ağrıları bitiren kekik özlü krem

İbnİ Sina Baharat, ağrıları rahatlatan Kekik Özlü Bitkisel Kremi’ni piyasaya sundu.

Güz Şifalı Bitkiler markasıyla satış yapan İbni Sina Baharat’ın, 12 çeşit bitkisel yağdan imal ettiği Kekik Özlü Bitkisel Krem, ağrı giderici ve kas gevşelici özelliğinden dolayı romatizma ağlılarında, kulunç ağlılarında, bel ve boyun tutulması, varis ve eklem kemik sistemi üzerinde rahatlatıcı ağrısız bir hayat için tabiî destek sağlıyor. Krem ayrıca, stres, kireçlenme, yorgunluk, vücuttaki toksinleri masaj yoluyla dışarı atarken vücuda zindelik veriyor. Kremin ağrı olan bölgeye sürülerek, derinlemesine masaj yapılması, 10 saat sonra vücudun yıkanması ve masajın iki günde bir yapılarak kullanılması tavsiye ediliyor. Daha fazla bilgi için 0 (216) 526 22 78 telefonu arayabilirsiniz.

İstanbul / Yeni Asya

15.11.2008


 

Estetik saplantısı hayatını mahvetti

Güney Kore’de bir kadın, estetik saplantısı yüzünden yüzüne yemeklik yağ enjekte ettirince tanınmaz hale geldi.

İngiliz Telegraph gazetesinin haberine göre, 48 yaşındaki Hang Mioku, ilk estetik ameliyatını 28 yaşında yaptırdıktan sonra bugüne kadar defalarca ameliyat masasına yattı ve hatta bunun için Japonya’ya bile gitti. Arka arkaya yapılan ameliyatların etkisiyle Hang’in yüzü genişledi ve şekilsiz bir hal aldı. Kendini hâlâ güzel bulan Hang, yine ameliyat olmak için Japonya’da en son gittiği doktorlar tarafından geri çevrildi. Japon doktorların kendisinde psikolojik bir bozukluk olabileceğini öne sürmesi üzerine ülkesine dönen Hang’i ailesi de tanımakta güçlük çekti. Hang, yine eski alışkanlığına döndü ve kendisine silikon enjekte edecek bir doktor bulmayı başardı. Doktorundan evinde enjekte etmek üzere silikon almayı da başaran Hang, silikonları bitince çareyi yüzüne yemekli yağ enjekte etmekte buldu. Yüzü daha da kötüleşen ve mahallede çocukların eğlencesi haline gelen Hang’in bu durumu Kore televizyonunda haber oldu. Bu arada Hang yüzünü küçültmek için bir ameliyat daha geçirdi. Kendine verdiği zararı geç de olsa fark eden Hang, şimdi eski yüzünü geri istiyor. Seul / aa

15.11.2008


 

Karın bölgesindeki yağlarda hayatî risk

KarIn bölgesindeki fazla yağın, kişinin kilosunun normal sınırlar içinde olması halinde bile erken ölüm ihtimalini çarpıcı biçimde arttırdığı bildirild

i. İngiliz bilim adamlarının, 9 Avrupa ülkesinde 360 bin kişi üzerinde yaptığı araştırma, karın bölgesindeki her 5 santimetrelik genişlemenin, erken ölüm ihtimalini yüzde 13 ile 17 arasında arttırdığını gösterdi. Başta yaşları ortalama 51 olan katılımcılılarla 10 yıl boyunca yapılan araştırma sırasında katılımcılardan 14 bin 723’ünün öldüğü, araştırma sırasında vücut kitle endeksi normal, ancak bel çevresi kalınlığı ortalamanın üzerinde olanların erken ölüm ihtimalinin arttığı gözlendi. Araştırma, bel çevresi erkeklerde 119, kadınlarda 99 santimetreyi geçenlerin erken ölüm ihtimalinin, bel çevresi erkeklerde 80, kadınlarda 64.7 santimetrenin altındakilerden iki kat fazla olduğu kaydedildi. Bel çevresiyle ilgili daha önce yapılan araştırmalar, bu bölgedeki yağlanmanın, kalp hastalığı ihtimalini arttırdığını göstermişti.

İstanbul / aa

15.11.2008


 

“Her göğüs ağrısı, kalp hastalığı değildir”

Karadenİz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Gökçe, göğüs ağrısı şikâyetiyle gelen hasta sayısının çok fazla olduğunu, ancak gelen hastaların sadece yüzde 15-20’sinin kalp hastalığıyla ilgili sorunlarının bulunduğunu söyledi.

Gökçe, insanların göğüs ağrılarında ilk olarak kalp hastalıklarından şüphelendiğini belirterek, “her göğüs ağrısı kalple ilişkili değildir. Göğüs kafesi içinde kalp dışındaki organlardan veya komşu bölgelerden kaynaklanan ağrılar da kalpten kaynaklananlara benzer ağrılar yapabilir” dedi. Gökçe, kalple ilişkili ağrının, göğsün ön bölgesinde, yaygın bir şekilde sıkıştırıcı, yanıcı tarzda olduğunu, sırta, kollara ve çene altına yayılabildiğini, hastanın böyle bir ağrı olduğunda göğüs ağrısını dikkate alması gerektiğini belirtti. Doç. Dr. Gökçe, koroner arter hastalığı olanların kış aylarından daha dikkatli olması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: “Kış mevsiminin yaklaştığı şu günlerde koroner arter hastaları kötü hava şartlarından korunmalı ve grip aşısını yaptırmalıdır. Ayrıca hava şartları dolayısıyla insanlar daha hareketsiz bir hayat sürdükleri için ağır gıdalardan uzak durulmalı.” Trabzon / aa

15.11.2008


 

Windows Live sosyalleşme sitesi olacak

Microsoft, anında mesajlaşma portalı Windows Live’ı daha fazla sosyalleşme sitesi haline getirecek ve Twitter ile Flickr gibi anlık blog siteleriyle bağlantısını kolaylaştıracak yeni bir şekle sokacağını açıkladı.

Arama motoru, anında mesajlaşma ve Hotmail elektronik posta hizmeti sunan Windows Live, böylece kullanıcılarına Facebook’ta olduğu gibi arkadaşlarıyla temas kurma ve fotoğraf paylaşma imkânı tanıyacak, Pandora, LinkedIn, Photobucket ve Yelp gibi sitelere bağlantı verecek.

İstanbul / aa

15.11.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
Ufo ısıtıcılar, infrared ısıtıcı, kumtel ısıtıcılar.
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır