Başbakan Erdoğan, yapılması gerekenin “terör karşısında aklıselimle hareket etmek, kardeşliğimizi en üst seviyede vurgulayan bir dille meselelerimizi konuşmak” olduğunu ifade ederek, “Açık söylüyorum; Hukuktan vazgeçmeyeceğiz, demokrasiden bir tek geri adım atmayacağız” dedi.
AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘’Açık söylüyorum; Hukuktan vazgeçmeyeceğiz, demokrasiden bir tek geri adım atmayacağız’’ dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Büyük Selçuklu’da, Osmanlı’da bir ve beraber olduklarını hatırlatarak, ‘’Türkiye Cumhuriyeti’nde de bir ve beraberiz. Allah’ın izniyle sonsuza kadar da bir ve beraber olacağız’’ diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: ‘’Fakat son zamanlarda nedense benim ve arkadaşlarımın bu ifadelerini kıskananlar mı var anlamıyorum? Bunları çözmekte biraz zorlanıyoruz. Çünkü, geçmişimizden bu yana, bu noktada nerede, nasıl davrandığımızı anlamakta zorlananlar var. Yoksa bunun sadece tapusunun, patentinin kendilerine ait olduğunu zannedenler mi var? Bu, 70 milyonun, 70 Milyonun ötesinde sınır aşan bir yaklaşımdır. Bunu, bilenler bilir. Ama bilmekte zorlananlar varsa, onu kalkıp da benim defaatle söylememe gerek yok. Başkaları farklı söylemlerle konuşabilir. Farklı ideolojik gelenekten gelenler, 70 milyona birden seslenebilecek kapasiteye sahip olmayabilir. Bizim sözlerimiz ise Türkiye’nin 81 şehrinde halkımızın yüreğine dokunur. Diyarbakır’da bizi doğru anlar, Adapazarı’da. Van’da bizi doğru anlar Erzincan’da... Bizim adımız gibi inandığımız tarih ve medeniyet anlayışı ortak gelecek idealimizin temelidir. Millet olmak ve etnik aidiyeti aşan tarih ve ideal birlikteliği ile alâkalı bir vasıftır. Bu topraklardaki tarihi tecrübe, burada yaşayan insanları milletleştirmiş, medeniyet inşa eden bir toplumun üyelerine dönüştürmüştür.
Dolayısıyla, bugün yer yer dolaşıma giren ve bu milletin üyeleri arasındaki kardeşliği gözardı eden söylemlere, dile, prim vermemeliyiz. Medeni bir milletin üyeleri olarak toplumsal meselelerimizi, yine medeni bir dille konuşabilmeliyiz.’’
Etki alanı ve boyutları küçük de olsa bu düşmanlık dilinin mahkûm edilmesi gerektiğini kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:
‘’Şiddetin dilini, öfkenin dilini tedbit etmeliyiz. Zira ayrıştırıcı bir dille hiçbir meselemizi hal yoluna koymamız mümkün değildir. Meselelerimizi çözecek olan, bu milletin tabiatında, gündelik olan kadim medeniyetimizden neşet eden kardeşlik dilidir. Farklılıklarımız bir ayrışma vesilesi değil, bir zenginlik vesilesidir. Üzülerek ifade ediyorum ki, son dönemde bir iki yerleşim birimimizde yaşanan lokal gerilimlerin kaynağında bu düşmanlık dilinin ip uçları gözlenmiştir. Bu millet, kardeşliği yücelten, komşuluğu neredeyse mukaddesleştiren bir medeniyetin sahibidir. Ancak arızi de olsa bu tür müessif hadiselerin ortaya çıkışında terörle birlikte kendisine yer bulan çatışma ve düşmanlık dilinin izlerini taşımaktadır.
Şunu hepimiz bilmeliyiz ki Türkiye Cumhuriyeti’nin terörle mücadelesi daha da kuvvetlenerek İnşallah başarıya ulaşacaktır. İç barışın, kardeşliğin, demokratik hakların, hukukun zedelendiği bir ortam sadece terörün işine yarar. Dolayısıyla yapmamız gereken şey; terör karşısında aklıselimle hareket etmek, kardeşliğimizi en üst seviyede vurgulayan bir dille meselelerimizi konuşmaktır. Açık söylüyorum; Hukuktan vazgeçmeyeceğiz, demokrasiden bir tek geri adım atmayacağız.’’
BAHÇELİ’Yİ MUHATAP ALMIYORUM
Bu arada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, grup toplantısından ayrılırken, gazetecilerin ‘’MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin, sizlere (AKP’ye) yönelik eleştirileri oldu?’’ sorusuna, ‘’Onunla ilgili arkadaşlarım gerekli cevabı verecekler... Muhatap almıyorum’’ cevabını verdi.
|