Dünya

Rusya’nın İKT Daimi Gözlemcisi İshakov: Rusya’da Müslümanlar özgürce yaşıyor

RUSYA Devlet Başkanı Dimitri Medvedev tarafından İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Nezdinde Daimi Gözlemci olarak atanan Kamil İshakov, İKT Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoglu’na güven mektubunu İstanbul’da sundu.

Rusya’nın İslam dünyası nezdinde atadığı ilk Müslüman elçi olma özelliğini de taşıyan İshakov’un kabulü için, İKT’nin Beşiktaş’ta bulunan kuruluşu İRCİCA’da (İslam Tarihi, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi) bir tören düzenlendi. İhsanoğlu ve İshakov, yaklaşık 30 dakika süren görüşmenin ardından basın toplantısı düzenledi. İshakov’u ağırlamaktan ve kabul etmekten çok memnun olduğunu dile getiren İhsanoğlu, Rusya Federasyonu gözlemcisinin yarından (bugün) itibaren Cidde’deki ofisinde görevine resmen başlayacağını belirtti. İKT Genel Sekreteri, Rusya-İKT ilişkilerinin 2005 yılından itibaren hızlı bir gelişme kaydedildiğini ve aynı yıl Sana’da yapılan bakanlar konferansında Rusya’ya gözlemci statüsü verildiğini kaydetti. Aralık ayında Rusya’nın Mekke’deki toplantıya katıldığını, ardından Rusya’da kurduğu bazı kurumlarla İKT ile ilişkilerini her alanda geliştirmeye yöneldiğini ifade eden İhsanoğlu, ilişkilerin bundan sonra daha da ivme kazanacağını vurguladı.

Kamil İshakov, İslam’ın bir terör dini olmadığını göstermek için çabalayacaklarını söyledi. Dünyada bir takım güçlerin ve İslam düşmanlarının halklar arasına ayrılık sokmak istediklerini ve İslam ile terörü bir göstermek istediklerini ifade eden İshakov, “Terörün dini yoktur. Hem Kur’an’da hem de diğer dini kitaplarda böyle bir hüküm yoktur” dedi. Türkiye ile daha önce yaptığı Kazan Belediye başkanlığı döneminde iyi ilişkileri olduğunu belirten İshakov, bundan sonraki dönem için de “Ben değişmedim ve değişmem için sebep de yok. Onun için bundan sonra daha da fazla yakınlaşacağız. Ben Türk halkı ile daha da yakınlaşmak için elimden gelen her türlü katkıyı yapacağım. Türkiye büyük bir halk.” dedi.

20 milyon civarında Müslüman’ın bulunduğu Rusya’da Müslümanların, birkaç küçük hadise dışında hiçbir baskı veya kısıtlama görmeden yaşadıklarını kaydeden İshakov, “Bu konuda bizim model bütün dünyaya bir şey gösteriyor; dinler arasında esas bir problem yok. Çünkü bizde hiçbir büyük olay yaşanmamış ki dinler arasında sorun olsun. Ülke yönetimi bütün dinlere aynı yaklaşımı göstermektedir, buna İslam da dahil. Bu birçok ülkelere de örnek olabilir.” diye konuştu.

Kendisinin de Rusya tarafından bu tür bir temsilciliğine atanan ilk Müslüman olduğunun hatırlatılması ve bunun hem Rusya-Türkiye hem de Rusya-İKT ilişkilerinde ne gibi faydaları olabileceğinin sorulması üzerine de İshakov şu cevabı verdi: “Benim bu konuda gelecekle ilgili çok hayallerim var. Gelecek yıllar boyunca önem vereceğim esas iş, ilişkilerin geliştirilmesi olacak. Umut ediyorum ki kısa zaman içinde siz de bu faydaları göreceksiniz. Ama benin ana amacım, benim ilişkileri en iyi şekilde geliştirmek en doğru yolları bulmak.” diye ifade etti.

11 Eylül saldırılarının ardından İslam’ın adının terörle birlikte anılmaya başlandığı hatırlatılarak bunun önlenmesi için neler yapılabileceğinin sorulması üzerine ise İshakov, “Dünyada hem bir takım güçler hem de İslam düşmanları bu konuda bir şeyler yapıyor, halklar arasına ayrılık sokmak istiyorlar, İslam’la terörü bir göstermek istiyorlar. Ama biz herkese farklı örneklerle başka İslam’ı, İslam’ın barış dini olduğunu göstermeliyiz.”dedi. Bu tezi yıkmak için çalışacaklarını aktaran İshakov “Terörün dini yok. Hem Kuran’da hem de diğer kitaplarda bu böyle. İslam’ı veya başka bir dini terörle ilgili suçlamak yanlış. Çünkü terör dünyada çok yerde var, ama kaynağı din değil. Dini terörle karıştırmak doğru bir yok değil.” diye konuştu.

ABD’nin ardından İKT’ye temsilci atamasının ardından Rusya’nın da daimi gözlemci atamasının, tek kutuplu dünya düzeninden çok kutuplu dünya düzenine bir değişimi gösterdiğini ifade eden İshakov, “Sadece ABD değil, sadece Rusya da değil; dünyada birçok ülke bu konuda böyle düşünüyor. Daimi temsilciliğin açılması bu açıdan çok önemli bir olay.” diye ekledi.

/ İstanbul

03.08.2008

Karaciç’i 2000’e kadar ABD korudu

Sırp Bliç gazetesinde yer alan bir haberde, Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilâtının (CIA) elinde, Karaciç’in partisi SDS’nin başında bulunduğuna ilişkin telefon kayıtlarına sahip olduğu belirtildi ve bu durum, Karaciç’in Amerikalılar tarafından korunduğu şeklinde yorumlandı.

Güvenilir bir Amerikan kaynağına dayandırılan haberde, CIA’nın Karaciç ile arasındaki bağı belirleyen ve uluslar arası adaletten kaçmasına imkân veren bir anlaşmanın maddelerini uygulamaktan vazgeçerek Karaciç’i şaşırttığı kaydedildi. Karaciç, 12 yıl süren kaçıştan sonra yakalanmış ve önceki gün Lahey’deki mahkemeye çıkarılmıştı. İlk duruşmada Karaciç, Bosna Savaşına son veren Dayton Anlaşması’nın mimarı Amerikalı Richard Holbrooke’tan kamu hayatından çekilmesi halinde mahkemeye çıkmayacağı yönünde güvence aldığını iddia etmiş, Holbrooke ise bu iddiayı yalanlamıştı.

/ Belgrad

03.08.2008

Bush’un Erivan büyükelçisine onay

ABD Başkanı George W. Bush’un Erivan’a büyükelçi olarak göndermek istediği Marie Yovanovitch, Senato tarafından onaylandı.

Böylece Yovanovitch’in Erivan büyükelçiliği kesinleşmiş oldu. Senato genel kurulunda yapılan oylamada büyükelçiliği kabul edilen Yovanovitch, gelecek günlerde Erivan’a gidecek ve iki yıldan fazla süredir boş bulunan bu makama sonunda atama gerçekleşmiş olacak. ABD’nin Erivan büyükelçiliği, Mayıs 2006’dan bu yana boş bulunuyor.

/ Washington

03.08.2008

Futbol sahasına yıldırım düştü

MEKSİKA'NIN başşehri Mexico’da bir futbol sahasına maç oynandığı sırada yıldırım düşmesi sonucu 2 kişinin öldüğü, 6 kişinin yaralandığı bildirildi.

Meksika’nın Büyük Okyanus kıyısındaki Guerrero eyaleti savcıları, yıldırımın itfaiye görevlileri ile sivil savunma yetkilileri arasında yapılan yerel bir futbol maç sırasında düştüğünü belirttiler. Savcılık bürosundan yapılan açıklamada, her iki takımın da birer oyuncusunun yıldırım düşmesi sonucu öldüğü kaydedildi. Açıklamada vücutlarında ikinci derecede yanıklar bulunan 6 yaralının yerel hastanelerde tedavi altına alındıkları bildirildi.

/ Mexico

03.08.2008

İran sessizliğini koruyor

İRAN, ‘’uranyum zenginleştirme programını en azından geçici bir süre için dondurması’’ karşılığında, ‘’yeni BM yaptırımları uygulanmaması’’ yönünde kendisine sunulan teklifi cevapsız bıraktı.

İran’ın, ‘’iki hafta içerisinde cevap vermesi’’ isteğiyle 19 Temmuzda sunulan bu teklife dün itibariyle cevap vermiş olması gerekiyordu. Ancak AB yetkilileri, verilmiş bu sürenin resmî, kesin bir tarih olmadığını, birkaç gün daha beklenebileceğini kaydettiler. Adının açıklanmasını istemeyen bir AB yetkilisi, ‘’İran’dan gelen bir cevap yok, ama aslında hafta sonunda gelmesini de beklemiyoruz. Belirli bir tarihe yoğunlaşmanın gereği yok. Önemli olan teklife net bir cevap almamız. Bunun için bir günün önemi yok’’ diye konuştu. İran ile müzakereleri AB yetkililerinin de katılımıyla BM Güvenlik Konseyinin 5 daimî üyesi ve Almanya yürütüyor. Bu 6 ülke İran’a, uzlaşma karşılığında ekonomik teşvikler de verebileceklerini belirtiyor.

03.08.2008

Türk Büyükelçisi’nin koruması Madrid’de ölü bulundu

TÜRKİYE'NİN Meksika’daki Büyükelçisi Ahmet Banguoğlu’nun sivil koruması İspanya’nın başşehri Madrid’de ölü bulundu.

Polis memuru Cemil Kaparca’nın 29 Temmuzda Madrid’in Hortaleza ilçesinde terk edilmiş bir evde ölü bulunduğu bildirildi. Türkiye’nin Madrid Büyükelçiliğinden alınan bilgiye göre, İspanyol polisi tarafından evde asılı olarak bulunan Kaparca’nın intihar ettiği sanılıyor. Bununla birlikte, bir cinayetin söz konusu olabileceği şüphesiyle savcılık soruşturma başlattı. Psikolojik sorunları olan Kaparca’nın Türkiye’ye geri gönderilmesi yönünde resmî işlemlerin başlatıldığı öğrenildi. Yurt dışı görevinden dolayı kırmızı pasaport taşıyan polis memuru hakkındaki soruşturma tamamlanır tamamlanmaz, İspanyol savcılığından izin alınarak cenazenin Türkiye’ye gönderileceği kaydedildi.

03.08.2008

Gazze yeniden karıştı

GAZZE'DE geçen hafta meydana gelen patlamaların ardından başlayan gerginlik bir türlü dinmezken, Hamas’ın El Fetih liderlerine karşı giriştiği tutuklama kampanyasının ardından bölge dün savaş alanına döndü.

El Fetih’e yakınlığıyla bilinen Hillis ailesinin bulunduğu Secaiye mahallesini sabah saatlerinde kuşatan Hamas polis güçleri ile aile fertleri arasında çıkan çatışmalarda 2 kişi öldü, 30 kişi dolayında kişi yaralandı. Alınan bilgiye göre, Hamas polisi, geçen haftaki patlamalardan sorumlu tuttuğu bazı El Fetih üyelerini yakalamaya çalışırken, Hillis ailesinden El Fetih yetkilisi Ebu Mahir Hillis’i gözaltına almak üzere mahalleye baskın yaptı. Bu arada, Hamas’ın Halk Radyosunu da kapattığı kaydedildi. Polis, Gazzelilerden kendi güvenlikleri için evlerinde kalmalarını ve polis güçlerinin görevlerini yerine getirmelerine yardımcı olmalarını istedi.

/ Kudüs

03.08.2008

Tünel çökmesi sonucu 5 Filistinli öldü

GAZZE Şeridi ile Mısır arasındaki sınırın altına kazılan bir tünelin çökmesi sonucu 5 Filistinli’nin öldüğü bildirildi.

Filistinli yetkili Muhahya Hasin, önceki akşam kazılan tünelin çöktüğünü, bu sırada ilk belirlemelere göre 5 Filistinli’nin öldüğünü ve 15 kişinin yaralandığını açıkladı. Hasin, tünelin çökmesine gaz patlamasının yol açmış olabileceğini belirtti. Gazze Şeridi, Haziran 2007’de Hamas’ın kontrolüne geçtiğinden beri İsrail ablukası altında bulunuyor.

03.08.2008

Güney Asya ülkeleri teröre karşı birleşti

GÜNEY Asya ülkeleri, bölgesel istikrara en büyük tehlike olarak gördükleri terörizme karşı ortak çaba gösterilmesine destek verdiler.

Sri Lanka’nın başşehri Kolombo’da, Hindistan’ın Kabil Büyükelçiliğinin bombalanmasının gölgesinde yapılan Güney Asya Bölgesel İşbirliği Örgütü (SAARC) toplantısına katılan Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, Hindistan Büyükelçiliğinin bombalanmasından Pakistan’ın sorumlu olduğu iddiasını yeniledi. Hindistan Başbakanı Manmohan Singh de Kabil’deki büyükelçiliklerine düzenlenen saldırı ve Hindistan’ın bazı şehirlerindeki bombalama eylemlerinin, hâlâ Güney Asya’da kendine yer bulan barbarlığın dehşet verici hatıraları olduğunu söyledi. Singh, terör eylemlerinin bölgedeki istikrara karşı en büyük tehdit olarak durmaya devam ettiğini kaydetti. Pakistan Başbakanı Yusuf Rıza Gilani ise dün yaptığı açıklamada, bölgedeki bütün ülkeler gibi ülkesinin de terörizmden çok çektiğini söyledi. Kolombo’daki zirveye dünya nüfusunun beşte birini temsil eden Afganistan, Bangladeş, Butan, Hindistan, Maldivler, Nepal, Pakistan ve Sri Lanka’dan liderler katılıyor. 1985 yılında kurulan SAARC, üye ülkeler arasında ekonomik işbirliğini hedefliyor. Örgüt, genel olarak Hindistan ile Pakistan arasındaki gerginlikler sebebiyle işlevini yeterince yerine getiremiyor.

/ Kolombo

03.08.2008

Zevahiri ölmüş ya da yaralanmış olabilir

EL KAİDE terör örgütünün “iki numaralı ismi” Eyman El Zevahiri’nin 28 Temmuzda Pakistan’ın aşiret bölgesinde düzenlenen ve “kimyasal silâh uzmanı” Midhat Mursi El Sayid Umar’ın öldürüldüğü sanılan füze saldırısında öldüğü ya da yaralandığı ileri sürüldü.

Haberler üzerine açıklamada bulunan Pakistan ordusu, bu konuda hiçbir bilgiye sahip olmadığını bildirdi. Ordu sözcüsü General Athar Abbas, “Bu konuya ilişkin hiçbir bilgi ya da delil yok. Güvenilir bir bilgiye sahip değiliz” dedi. Amerikan CBS televizyonu, üst düzey bir Taliban komutanından gelen, 28 Temmuzda Güney Veziristan’daki saldırıdan sonra Eyman El Zevahiri’yi tedavi etmek için acilen bir doktor gönderilmesi istenen bir elektronik mesaja ulaştığını bildirdi. Afganistan’dan düzenlenen söz konusu saldırıda 3 füze atılmış ve “kimyasal silâh uzmanı” Midhat Mursi El Sayid Umar ile 3 gencin bulunduğu 6 kişinin öldüğü belirtilmiş, ancak Pakistan ordusu Umar konusunda kesin bilgi bulunmadığını açıklamıştı. CBS’e göre ise Pakistan Talibanının etkin isimlerinde Beytullah Mehsud’un imzasını taşıyan 29 Temmuz tarihli elektronik mesajda Zevahiri’ye atıfta bulunularak, “çok acı çektiği ve yaralarının enfeksiyon kaptığı” yazıyor. Kökten dinci siteleri izleyen bir grup olan IntelCenter da birkaç gündür Zevahiri’nin operasyonlarda öldüğü ya da yaralandığı konusunda bilgiler geldiğini belirtiyor.

/ İslamabad

03.08.2008