|
|
|
Bayrampaşa tarih oldu |
41 yıl hizmet verdikten sonra önceki gün kapısına kilit vurulan Bayrampaşa Cezaevi, geçmiş yıllarda isyan, rehin alma, yangın, firar, ölüm orucu, silâhlı çatışma, cinayet ve gerginliklerle hep kamuoyunun gündeminde kaldı.
1967 yılında yaklaşık 120 dönüm arazi üzerinde 1210 kişilik kapasiteyle açılan Bayrampaşa Cezaevine, özellikle kapatılmasına yakın dönemlerde kapasitesi zorlanarak yaklaşık 5 bin 500 tutuklu ve hükümlü konulmuştu.
Bayrampaşa tarih oldu
TÜRK adalet sistemine 41 yıl hizmet verdikten sonra dün kapısına kilit vurulan Bayrampaşa Cezaevi, geçmiş yıllarda isyan, rehin alma, yangın, firar, ölüm orucu, silahlı çatışma, cinayet ve gerginliklerle hep kamuoyunun gündeminde kaldı. Derlenen bilgilere göre, 1967 yılında yaklaşık 120 dönüm arazi üzerinde 1210 kişilik kapasiteyle açılan Bayrampaşa Cezaevi, bir süre sonra bazı atölyelerin koğuşa döndürülmesiyle 1760 kişilik kapasiteye sahip oldu. Her geçen gün artan talep üzerine kapasitesi arttırılan cezaevine, özellikle kapatılmasına yakın dönemlerde kapasitesi zorlanarak yaklaşık 5 bin 500 tutuklu ve hükümlü konuldu.
İstanbul başta olmak üzere Marmara Bölgesi’nin tutuklu ve hükümlülerinin konulduğu bu cezaevi, Adalet Bakanlığı’nın, ‘’çağdaş standartlara uymayan kötü bir imaja sahip olan eski cezaevlerini kapatarak, tutuklu ve hükümlülerin yeni inşa edilen modern cezaevlerine taşınmasını’’ amaçlayan çalışmaları kapsamında, son tutuklu ve hükümlüleri uluslar arası standartlara uygun inşaa edilen Silivri Açık Ceza İnfaz Kurumu Kompleksi ile şehir içindeki bazı cezaevlerine nakledilerek boşaltıldı.
Son 6-7 yıldır bu kötü imajından sıyralma çabası gösteren, birçok san'at, kültür ve eğitim çalışmasına sahne olan Bayrampaşa Cezaevi, dün Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in de katılımıyla gerçekleştirilen törende kapısına kilit vurularak kapatıldı.
Bayrampaşa Cezaevine ilişkin hafızalarda kalan olaylar arasında, firar ve firar girişimleri de yer alıyor. Koğuş sisteminde ve ‘özel tip’’, ‘’terör’’ ve ‘’adlî’’ olmak üzere 3 bölümden oluşan Bayrampaşa Cezaevinde, isyan ve sayım vermeme gibi olaylar da yaşandı. Bayrampaşa Cezaevinde iki suç grubu arasında çıkan çatışmalara da sahne olmuştu. Cezaevinde bir çok mahkûm şişlenerek öldürüldü. Bayrampaşa Cezaevinin tutuklu ve hükümlülerden sorumlu müdürü Hafit Kaya, 1998 yılında, cezaevi önünde kimliği belirsiz bir kişi tarafından tabancayla ayağından vurularak yaralandı. Aynı yıl, cezaevindeki makamında beyin kanaması geçiren Bayrampaşa Cezaevi Savcısı Ahmet Sıtkı Alkan, kaldırıldığı hastanede öldü. Çıkan yangınlar yüzünden de zaman zaman hasar gören cezaevinde, bu süreçten sonra yaşanan en büyük olaylardan biri de ‘’Hayata Dönüş Operasyonu’’ oldu. ‘’Ölüm orucu’’ eylemine son vermek amacıyla Bayrampaşa Cezaevine 19 Aralık 2000 tarihinde operasyon yapıldı. Tutuklu ve hükümlülerin direndiği operasyonda, 12 kişi öldü.
Bu olayın bir yıl sonrasında infaz koruma memurları, jandarmalar ve cezaevi yetkililerinden oluşan kamu görevlileri hakkında, ‘’kişiye kötü muamele yapmak’’, ‘’görevi kötüye kullanmak’’ ve ‘’görevi ihmal’’ suçlarından 1 ile 6 yıl arasında değişen hapis cezaları istemiyle dâvâ açıldı.
Eyüp 3. Asliye Ceza Mahkemesindeki yargılama sırasında bu kişilerden 155 infaz koruma memurunun dâvâ dosyası ayrıldı. Aynı mahkemede, ‘’tutuklulara kötü muamele yaptıkları’’ ve ‘’görevlerini kötüye kullandıkları’’ iddiasıyla yargılanan 1460 kamu görevlisi hakkındaki dâvâ ise geçen ay zaman aşımından düştü. Operasyon sonrası 167 tutuklu ve hükümlü hakkında, ‘’cezaevi idaresine karşı silâhla toplu ayaklanma’’ suçundan açılan dâvâ ise aynı mahkemede sürüyor. Operasyonun ardından bu tür olaylarla fazla gündeme gelmeyen Bayrampaşa Cezaevinde yapılan aramalarda da birçok kez çok miktarda uyuşturucu madde, tabanca, fişek, kesici ve delici aletler, cep telefonu gibi cezaevine sokulması yasak olan malzemeler ele geçirildi. Bayrampaşa Cezaevi, çeşitli tarihlerde yer altı dünyasının ünlü isimleri de konuk etti. Cezaevi son yıllarda kültür san'at ağırlıklı programlara ağırlık vererek kötü imajından kurtulmaya çalıyordu.
|
/ İstanbul
20.07.2008
|
|
|
MAKSİMUM SORUMLULUK ANLAYIŞI |
Anadolu Aslanları Derneği Başkanlar Kurulu toplantısından sonra yayınlanan açıklamada, “Kapitalist küresel sistem etkisini yitirmekte ve lokal ekonomik formüller ön plana çıkmaktadır. Ülkemiz şanslı ülkelerdendir. Bu gelişimi görmek, maksimum sorumluluk anlayışıyla davranmak ve siyasî krizlerle sun'î engeller oluşturmamak gerekir” denildi.
ENFLASYONUN ÇARESİ FAİZ DEĞİL
“ABD kaynaklı kriz, 2008 yılını kuşatacağı gibi, 2009 yılına da sirayet edebilir. Tedbirli davranmak zorundayız. Enflasyon faiz arttırımları ile çözülemez” uyarısı yapılan bildiride “Yapısal reformlar tamamlanmalı ve ülkemiz geleceğe en güçlü bir yönetim yapısıyla taşınmalıdır” çağrısında bulunuldu.
ANADOLU Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Başkanlar Kurulu toplantısından sonra yayınlanan açıklamada, “Kendi çıkardığımız engellerle Türkiye’nin geleceğini karartmayalım” çağrısında bulunuldu.
ASKON VI. Başkanlar Kurulu Toplantısı Gebze’de gerçekleştirildi. Toplantıya Anadolu’daki tüm şubelerin başkanları ve yardımcıları iştirak etti. Dünyada ve Türkiye’de yaşanan gelişmelerin ele alındığı toplantının ardından yayınlanan acıklamada, şu noktalara dikkat çekildi:
l Dünyanın kriz tehdidiyle başa çıkmaya çalıştığı bir zaman diliminde ülkemizin bundan çok etkilenmemesi büyük bir şanstır. Ülkemizdeki her kurum ve şahıs maksimum sorumluluk anlayışıyla davranmayı öp plana çıkarmalıdır.
l Dünya krizinin bizi etkileyeceği en önemli zaafımız cari açıktır. En hızlı şekilde tedbir almak için harekete geçilmelidir. €/$ paritesinin aleyhimize gelişmesine fırsat verilmemeli, ithalatımızın anlamsız yere artmasına engel olunmalıdır.
l Bütün olumsuzluklara rağmen, ülkemizde büyüme oranları düşmemiştir. Ancak, enflasyon başkaldırma eğilime girmiştir.
l Faiz adeta ekonomik gerekliliklerin ötesinde baskılarla yükselişe geçmektedir. TCMB, faiz yükseltme anlayışını mutlaka gözden geçirmelidir.
l Yabancı yatırımlar açısından ilk altı ay göçen yıla göre yüzde 50 azalma göstermiştir. İstikrarı bozucu imajdan bir an önce kurtulmak gerekmektedir.
l Hukuk dışı kanallarla, siyasi mekanizmaları bozmak ve darbe zemini oluşturacak eylemelere başvurmak suretiyle ülke dirliğine zarar vermeye çalışan tüm yapılar meşru zeminlerde en yüksek dikkatle yargılanmalıdırlar.
l Ülkemizde işsizlik sıkıntısını çözmenin en önemli kanallarından bir tanesi de mesleki eğitime hızlı bir geçiş düzeni kurmaktır. Bütün kurumlarda bunun tedbirlerinin alınması gerekir.
l İstihdamsız büyüme anlayışından artık vaz geçmek gerekir. Sosyal sorunları biriktirmek tehlikeleri artırmaktadır.
l Parti kapatmanın etkisi, cari açığın finans kaynaklarını da olumsuz etkilemektedir.
l ABD kaynaklı kriz, 2008 yılını kuşatacağı gibi, 2009 yılına da sirayet edebilir. Tedbirli davranmak zorundayız.
l Petroldeki anormal tırmanış, bioyakıtı destekledi. Sonunda gıda açısından tehlike sinyalleri ortay çıktı. Daha dengeli bir tüketim ve spekülasyon alanlarını kontrol gerekmektedir.
l 2009 yılından itibaren emtia fiyatları yeniden eski haline dönebilir. Yeniden büyüme trendine kavuşmak mümkün olabilir. Ülkemizin de hazır olması gerekir.
l Dünya krizinin kaynağı uzun zamandır ilk defa en gelişmiş bölgeden gelmektedir. Şimdi gelişmekte olan ülkeler absorbe görevi yapıyorlar. Ülkemizin kıymetini bilmek ve suni engeller oluşturmamak gerekir.
l Kapitalist küresel sistem etkisini yitirmekte ve lokal ekonomik formüller ön plana çıkmaktadır. Ülkemiz şanslı ülkelerdendir. Bu gelişimi görmek gerekir. Siyasi krizlerle ülkenin geleceği karartılmamsı gerekir.
l Dünya enflasyonu gıda enflasyonu haline dönmektedir. Faiz artırımları ile çözülemez.
l Tarımda bilimsel kaynaklı dönüşüm için geç kalmamak gerekir. Ülkemizin şansını kullanmak gerekir.
l Yapısal reformlar tamamlanmalı ve ülkemiz geleceğe en güçlü bir yönetim yapısıyla taşınmalıdır.
l Ülkemize gelmek isteyen çok ciddi anlamda yabancı sermaye bulunmaktadır. Kendi çıkardığımız engellerle ülkemizin geleceğini karartmamak gerekir.
|
Yeni Asya
/ İstanbul
20.07.2008
|
|
|
Erdoğan: MİT raporundan haberim yok |
Başbakan Erdoğan, “Ergenekon’da subayların sorgulanması söz konusu. MİT tarafından bir rapor iletildiği söyleniyor. Sizin böyle bir rapordan haberiniz var mı?” şeklindeki bir soruyu cevaplandırırken, “Böyle birşeyi ben bilmiyorum. Bizim bilgimiz dışında yargıya böyle birşey intikal ettiyse onu da bilemiyoruz” dedi.
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, “20 subaya Ergenekon sorgusu” haberiyle ilgili MİT tarafından hazırlandığı iddia edilen rapordan haberinin olmadığını ifade ederek, “Böyle bir şey yok. Bizim bilgimiz dışında yargıya böyle bir şey intikal ettiyse onu da bilemiyoruz” dedi.
Erdoğan, KKTC’ye hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda yaptığı açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin ‘’Ergenekon’da subayların sorgulanması söz konusu. MİT tarafından bir rapor iletildiği söyleniyor. Sizin böyle bir rapordan haberiniz var mı?’’ şeklindeki sorusunu yanıtlarken Erdoğan, ‘’Benim masamdan geçmeyen, yahut benim imzam bulunmayan, görmediğim, bilmediğim bir yazı, belge hakkında konuşmak haddime değildir. Böyle bir şeyi ben bilmiyorum. İçişleri Bakanı bilmiyor. Terörle Mücadele Yüksek Kurulu Başkanı olarak Cemil Bey de burada. Böyle bir şey yok. Bizim bilgimiz dışında yargıya böyle bir şey intikal ettiyse onu da bilemiyoruz’’ dedi.
Erdoğan, AKP’nin kapatılması ile ilgili davada raportörün raporunu nasıl değerlendirdiği yönündeki soruyu cevaplarken Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in AKP’nin savunmasını yaptığını ve ondan önce de Anayasa Mahkemesine sundukları metinler olduğunu belirtti.
Erdoğan, ‘’Artık her şey bitmiştir. Şu anda Anayasa Mahkemesinin kararını bekliyoruz. Ne söylediysek orada. Bizler ülkemize hizmet etmekten başka bir şey yapmış değiliz. Ne söylediysek onu yapan zihniyet içinde olduk. Biz yolumuza devam edeceğiz. Yolumuz Türkiye Cumhuriyeti’ni muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarma yoludur. Cumhuriyetin 100. yılında Türkiye’yi dünyada ilk 10 ülke arasına sokma yoludur’’ dedi.
ERDOĞAN, TALAT İLE BİRARAYA GELDİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, KKTC’deki temaslarının ilk gününde Cumhuriyet Meclisi Başkanı Fatma Ekenoğlu ve Başbakan Ferdi Sabit Soyer’le biraraya geldi.
Erdoğan, daha sonra KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat tarafından da kabul edildi. KKTC Cumhurbaşkanlığı’ndaki basına kapalı yapılan görüşme yaklaşık 2 saat sürdü. Bu arada heyetler arası görüşmeler de yapıldı.
|
/ Ankara
20.07.2008
|
|
|
İsrail, İran’a saldırıda ısrarlı |
İsrail Ulaştırma Bakanı Şaul Mofaz, İran’a karşı askerî bir saldırı düzenlemekten başka çare olmadığını söyledi. İsrailli Bakan, “İsrail, İran’ın nükleer bir güç olmasına izin veremez. Bütün seçenekler masadadır. Nükleer bir İran ya da askerî saldırı ikilemi içinde kalırsak, bizim kararımızın ne olacağı çok açık” diye konuştu.
İSRAİL Ulaştırma Bakanı Şaul Mofaz, İran’a karşı askeri bir saldırı düzenlemekten başka çare olmadığını söyledi. İran devlet televizyonu, İsrail Ulaştırma Bakanı Şaul Mofaz’ın, The Jerusalem Post gazetesindeki, “Nükleer programını durdurmak için İran’a saldırmaktan başka alternatif yok” şeklindeki ifadesini duyurdu. İsrailli Bakan, “İsrail, İran’ın nükleer bir güç olmasına izin veremez. Bütün seçenekler masadadır. Nükleer bir İran ya da askeri saldırı ikilemi içinde kalırsak, bizim kararımızın ne olacağı çok açık” diye konuştu. Mofaz, ABD liderliğinde İran’a karşı yürütülen politikanın değişmediğini de sözlerine ekledi. Mofaz, 6 Haziran’da da Yediot Aharonot gazetesine benzer bir açıklama yapmıştı.
|
/ Tahran
20.07.2008
|
|
|
Rice: Tahran’a tavrımız değişti |
ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, ülkesinin Cenevre’de yapılacak görüşmelere temsilci göndermeye karar vererek, İran’ın nükleer faaliyetleriyle ilgili sorun konusunda yaklaşım değişikliği içinde bulunduğunu doğruladı.
ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, ülkesinin bugün Cenevre’de yapılacak görüşmelere temsilci göndermeye karar vererek, İran’ın nükleer faaliyetleriyle ilgili sorun konusunda yaklaşım değişikliği içinde bulunduğunu doğruladı. Rice yaptığı açıklamada, “Bu, tüm dünyaya, diplomatik yaklaşım konusunda çok ciddi olduğumuzu ve böyle olmaya devam edeceğimizi gösteren kuvvetli bir işaret. Dışişleri bakan yardımcısı Burns’ü gönderme kararı bir süredir Avrupalı müttefiklerimizle yürüttüğümüz politikanın bir tezahürü” diye konuştu. AB Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana, Alman Fransız, İngiliz, Çin ve Rus diplomatlar ile İran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri ve Nükleer Başmüzakereci Said Celili arasında yarın Cenevre’da yapılacak görüşmelere, ABD Dışişleri Bakanlığının üç numaralı ismi William Burns’ün katılması, şimdiye dek Tahran ile doğrudan görüşme için, bu ülkenin uranyum zenginleştirme faaliyetlerini durdurması koşulunu arayan Washington yönetiminin tutum değişikliği olarak değerlendiriliyor.
|
20.07.2008
|
|
|
Iraklı mülteciler zor durumda |
Uluslararası Göç Örgütü, Irak’ta işgal yüzünden evlerini terk etmek zorunda kalan milyonlarca Iraklının, yeterli yiyecek elde etmek için mücadele verdiğini bildirdi.
ULUSLARARASI Göç Örgütü (UGÖ), Irak’ta mezhep çatışmaları yüzünden evlerini terk etmek zorunda milyonlarca Iraklının hala yeterli yiyecek, barınak, su ve temel sağlık bakımı gibi hizmetleri elde etmek için mücadele verdiğini bildirdi. Merkezi Cenevre’de bulunan yardım örgütü UGÖ’nün yıl ortası değerlendirmesinde, evlerinden kaçan Iraklıların sayısında azalma olduğu ancak sayıları halen ortalama 2.8 milyon olan ülke içinde göç eden Iraklıların hayat şartlarının kötüleştiği kaydedildi. Yardım örgütü, söz konusu Iraklıların yaklaşık dörtte üçünün muhtaç oldukları hükümetin gıda dağıtımından düzenli yararlanamadıklarını, üçte birinin ihtiyacı olan ilaçları alamadığını, yüzde 14’ünün de tıbbi bakım olanağından yoksun kaldığı belirtti. UGÖ, Irak’ta yerlerinden olanların ve sınırlı sayıdaki yurda dönenlerin karşı karşı olduğu kötüleşen koşulların, dünyadaki en ağır insani krizlerden biri olduğunu vurguladı.
|
/ Bağdat
20.07.2008
|
|
|
Talat: Dünya ile bütünleşmeye koşuyoruz |
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, 20 Temmuz kutlamalarında “AB ve dünya ile bütünleşme” çağrısı yaptı.
20 TEMMUZ Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 34. yılı kutlamaları KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın BRT Televizyonu ve radyosundan yayımlanan konuşması ve 21 pare top atışıyla başladı. Cumhurbaşkanı Talat konuşmasında, Kıbrıs Türk halkına yaraşır, bilinçli sosyal ve ekonomik kalkınma programlarıyla bir an önce sıkıntıları aşma ve çözüme, Avrupa Birliği’ne, dünyayla bütünleşmeye koşma çağrısı yaptı. “Kavgamız, birbirimizi yıpratmaya değil yüceltmeye yönelik olsun” diyen Talat, Kıbrıs sorununun çözümü için iyi niyetle çalışırken her düşünceyi saygıyla ve hoşgörüyle karşılayarak, her görüşten yararlandığını, ancak yararlanılacak görüşlerin de asgari bir tutarlılığı olması gerektiğini söyledi. Talat, Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs sorununu sonlandırmaya hazır olduğunu vurguladı. Talat, 20 Temmuz Barış Harekatı’nın en önemli özelliğinin ve temel niteliğinin, Kıbrıs Türk halkının can güvenliğini sağlaması olduğunu ve 20 Temmuzların bu temel özellik ile “Barış ve Özgürlük Bayramı” haline geldiğini de ifade etti. Kıbrıs’ta barışçıl bir çözümün bölgeye de huzur ve sükun getireceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Talat, “Evet, biz, Kıbrıslı Türkler, bu uluslararası sorunu sonlandırmaya hazırız. Çözüm bulma gayretlerini yoğunlaştırmak için hazırız. Çözüm için hazırız. Kıbrıs gerçeklerine uygun bir çözüm için hazır olmaya devam edecek ve bunun için yılmadan, yorulmadan çalışacağız” diye konuştu.
|
/ Lefkoşe
20.07.2008
|
|
|
Vekilimi ben seçmek istiyorum |
DP Şanlıurfa İl Başkanlığınca başlatılan “Vekilimi ben seçmek istiyorum” kampanyası için Ankara’ya yürüyüş başlatıldı.
ŞANLIURFA'DA ‘’Vekilimi Ben Seçmek İstiyorum’’ kampanyasının çalışma grubunca, Ankara’ya yürüyüş başlatıldı. Kampanyaya öncülük eden Demokrat Parti (DP) Şanlıurfa İl Başkanı Mahmut Cevheri, Balıklıgöl Devlet Hastanesi önünde toplanan bazı siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri adına gazetecilere yaptığı açıklamada, partilerin aday göstereceği kişileri halkın seçmesi için hazırladıkları kampanyayı yaklaşık iki ay önce başlattıklarını hatırlattı. Sivil toplum kuruluşlarının ve halkın desteğiyle devam eden kampanyaya ilginin arttığını aktaran Cevheri, ‘’Demokrasi için sloganıyla yola çıktık. Genel seçimlerde tercihli sisteme geçiş konusundaki taleplerimizi aktarmak üzere Ankara’ya yürüyüş başlattık. Amacımız kampanyayı Türkiye geneline yaymak’’ dedi. Cevheri, yaz tatilinin ardından TBMM Başkanı Köksal Toptan ile bütün siyasi partilerin genel başkanlarından randevu isteyerek, kampanya hakkında bilgi vereceklerini ve destek isteyeceklerini de kaydetti.Şanlıurfa Bakkallar ve Bayiler Odası Başkanı Mehmet Altun da milleti temsil edecek vekillerin halk tarafından seçilmesi gerektiğini belirterek, kampanyaya sonuna kadar destek verdiklerini kaydetti. Gruptakiler, açıklamanın ardından üzerinde ‘’Vekilimi Ben Seçmek İstiyorum’’ ve ‘’Tercihli Sisteme Evet’’ yazılı dövizlerle, davul zurna eşliğinde yürüyüşü başlattı.
|
/ Şanlıurfa
20.07.2008
|
|
|
İngiltere’de, camiye hükümet desteği |
İNGİLİZ hükümetinin İngiltere’de West Midlands bölgesinde kurulması planlanan Cami ve Kültür Merkezi projesine 18 milyon sterlin (44 milyon YTL) yardımda bulunmayı kabul ettiği belirtildi.
BBC kanalının haberine göre Batı Midlands bölgesinde Dutley’de cami ve kültür merkezi inşaa etmek isteyen Dudley Müslüman Derneği’nin başvurusunu reddeden Dudley Belediyesi, caminin inşa edilmek istenen yerin iş sahası olduğunu gerekçe olarak göstermişti. Ancak derneğin olayı üst kurula taşıması sonucu Plan-Proje Kurulu istenilen yerde cami kurulması teklifini kabul etti. Hükümet ayrıca caminin inşa edilmesi için Dudley Müslüman Derneği’ne 18 milyon sterlin yardımda bulunmayı da taahhüt etti. Karardan sonra bir açıklamada bulunan Dudley Müslüman Derneği Başkanı Mustak Hüseyin, caminin çevredeki insanları bir araya getireceğini söyledi. Yeni caminin eski caminin bulunduğu arazi üzerine kulacağını belirten Hüseyin, “Bu bölgedeki nufus son 20 yılda önemli derecede çoğaldı. Bu yüzden yeni ve büyük bir camiye ihtiyacımız vardı.”dedi. İngiltere hükümetinin ayrıca, İslam dinini doğru anlatmaları için oluşturulması planlanan Müslüman Din Adamları Kurulu’na destek vereceği de kaydedildi.
|
/ Londra
20.07.2008
|
|
|
Bazı illerin milletvekili sayısı değişti |
YÜKSEK Seçim Kurulu (YSK), 2007 yılı adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre illerin çıkaracağı milletvekili sayısını yeniden belirledi.
Buna göre, İstanbul’un çıkaracağı milletvekili sayısı 70’ten 85’e, Ankara’nın 29’dan 31’e ve İzmir’in 24’ten 26’ya yükseldi.
YSK’nın, 2007 yılının sonunda Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan ‘’adrese dayalı nüfus kayıt sistemi’’ sonuçlarına göre milletvekili sayısının illerin nüfusuna göre dağılımının belirlenmesine ilişkin kararı, Resmî Gazete’nin dünkü sayısında yayımlandı. Yeni dağılıma göre 24 ilin çıkaracağı milletvekili sayısı azaldı, 11 ilin çıkaracağı milletvekili sayısı ise arttı. 56 ilin çıkaracağı milletvekili sayısında ise herhangi bir değişiklik olmadı. Çıkaracağı milletvekili sayısı artan şehirlerin başında İstanbul geliyor. Daha önceki seçimlerde 70 milletvekili çıkaran İstanbul, son verilere göre 85 milletvekili çıkaracak. Ankara’nın çıkaracağı milletvekili sayısı 29’dan 31’e, İzmir’in çıkaracağı milletvekili sayısı da 24’ten 26’ye yükseldi.
İkişer milletvekili kaybedecek olan Konya 14, Trabzon 6, Tokat 5 milletvekiliyle parlamentoda temsil edilecek.
SEÇİM BÖLGELERİ
YSK, İstanbul, Ankara ve İzmir’in seçim bölgelerinin milletvekili dağılımını da hesapladı. Buna göre 3 seçim bölgesinden oluşan İstanbul’da birinci seçim bölgesinin milletvekili sayısı 24’ten 30’a, ikinci seçim bölgesinin milletvekili sayısı 21’den 28’e, üçüncü seçim bölgesinin milletvekili sayısı 25’ten 27’ye yükseldi. İki seçim bölgesinden oluşan Ankara ve İzmir’de her seçim bölgesinin milletvekili sayısı birer arttı.
|
/ Ankara
20.07.2008
|
|
|
5 yılda, 89 bin 652 yabancıya çalışma izni verildi |
TÜRKİYE'DE Eylül 2003-Mayıs 2008 tarihleri arasında 39 bin 652 yabancıya çalışma izni verildi.
CHP İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan’ın konuyla ilgili soru önergesini cevaplayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in verdiği bilgilere göre, Mart 2008 itibariyle Türkiye’de toplam 14 bin 594 yabancı, sigortalı olarak çalışıyor. Türkiye’de, 2003 yılının son 4 ayında 855, 2004 yılında 7 bin 302, 2005 yılında 9 bin 438, 2006 yılında 10 bin 603, 2007 yılında 8 bin 930 ve 2008 yılının ilk 3 ayında da 2 bin 524 kişi olmak üzere toplam 39 bin 652 yabancıya çalışma izni verildi. Çalışma izni verilenler arasında yüzde 10,9’luk oranla Ruslar ilk sırayı alırken, bunu 7,57’lik oranla Almanlar, yüzde 6,10’luk oranla Fransızlar, yüzde 5,99’luk oranla İngilizler, yüzde 5,64’lük oranla Amerikalılar, yüzde 5,49’luk oranla Çinliler, yüzde 5,43’lük oranla Ukraynalılar, yüzde 4,07’lik oranla Azeriler, yüzde 2,80’lik oranla İranlılar, yüzde 2,73’lük oranla İtalyanlar, yüzde 2,38’lik oranla Iraklılar, yüzde 2,28’lik oranla Japonlar takip etti. Bakan Çelik, ülkemizde kaçak çalıştığı için 2004 yılında 825, 2005 yılında 488, 2006 yılında bin 478, 2007 yılında 3 bin 310 ve Mayıs 2008 tarihi itibariyle de bin 450 olmak üzere toplam 7 bin 551 yabancının ülkemizden çıkışının sağlandığını kaydetti.
|
/ Ankara
20.07.2008
|
|
|
Avrupa, reform baskısını arttırmalı |
AB çevreleri, Türkiye’de muhtemel bir iktidar partisinin kapatılması durumunun üyelik karşıtlarının ekmeğine iyice yağ süreceğini belirterek, “Üyelik müzakerelerini durdurmak koyulabilecek en aptalca tepki olur. Asıl şimdi Türkiye’ye sorumluluklar yüklenmeli ve reform baskıları arttırılmalı” görüşünü dile getiriyor.
Türkiye’deki iktidar mücadelesinin tırmanmasını AB sessiz ancak kaygıyla izlemeye devam ediyor. Brüksel’deki AB çevreleri, Anayasa mahkemesince görülecek AKP’nin kapatılması dâvâsında Türkiye’nin geleceği tayin edilecek: Türkiye demokratikleşme yolunda ilerlemeye ve ülkenin ekonomik gelişimini sürdürmeye “tamam mı, devam mı” diyecek? Yoksa siyasî kaos ya da asker dönemine geri mi dönecek? bütün bu endişelerin AB kurumlarınca paylaşıldığına dikkati çektiler.
ABHaber’e AB kurumlarınca paylaşılan kaygıyı AB çevreleri şöyle dile getirdiler:
‘’Türkiye’de yaşanan iktidar çatışması sebebiyle sıkıntıya giren AB, Türkiye’nin bir üye adayı olması sebebiyle kavgayı görmezden de gelemiyor. Avrupa, muhtemel bir iktidar partisi yasaklamasına nasıl tepki göstermeli? Böyle bir karar üyelik karşıtlarının ekmeğine iyice yağ sürer. Üyelik müzakerelerini durdurmak koyulabilecek en aptalca tepki olur. Asıl şimdi Türkiye’ye sorumluluklar yüklenmeli ve reform baskıları arttırılmalı. Demokratik ve istikrarlı bir Türkiye Avrupa’nın öncelikli çıkarına olur; hem ekonomik hem de güvenlik politikaları nedenlerinden dolayı. Türkiye son zamanlarda sorunlu bölgede nasıl istikrar unsuru oluşturabileceğini ispatlamıştır; meselâ İsrail ile Suriye arasında arabulucu olarak.
Türkiye’de iç kargaşanın asıl özünde Türkiye’deki siyasî ve ekonomik iktidarı ele geçirme yatıyor. Erdoğan ve AKP, askerlerle birlikte 85 yıldır ülkeye hükmetmiş Kemalist partilerin siyasî tekelini kırmayı başardı. AKP, yeni bir sosyal sınıfı temsil ediyor: Tutkulu, ekonomik olarak da günden güne daha çok başarı sağlayan, muhafazakâr ve dindar eğilimli Anadolu’nun orta sınıfı. Erdoğan’ın seçim zaferlerinden çok daha önce başlayan bu sosyal değişim siyasiler tarafından hep görmezden gelindi. 2001 yılının ağır ekonomik bunalımı birçok seçmenin yerleşik partilere olan güvenini sarstı ve AKP’nin önceki seçimlerden yüzde 47 oyla 40 yıldır en çok oy alan parti olmasının yolunu açtı. AKP’nin Güneydoğu’daki birçok Kürt seçmenden dahi oy alabilmeyi başarıyor’’
|
/ Brüksel
20.07.2008
|
|
|
Yusuf İslam 60 yaşında |
1970’Lİ yıllarda pop müziğin efsanevî ismi olan, 1977’den sonra İslam dinin seçerek Yusuf İslam adını alan ve müziği bırakan Cat Stevens, Pazartesi günü 60. yaşına girecek.
İslam, 28 yıllık aradan sonra tekrar bir pop müzik albümü çıkarmış ve yeniden müziğe dönmüştü. 2006 yılı sonunda “An Other Cup” isimli bir pop müzik albümü çıkaran İslam, ancak albümün devamının gelmeyeceğini açıklayarak hayranlarını yeniden hayal kırklığına uğratmıştı. 21 Temmuz 1948’de Kıbrıslı bir Rum baba ve İsveçli bir anneden Londra’da dünyaya gelen Cat Stevens’ın müzikle tanışıklığı 1960’lı yıllarda başlıyor. Asıl adı Steven Demetre Georgiou olan şarkıcı müziğe başlayınca adını Cat Stevens olarak değiştirdi. Genç popçuyu keşfeden Londra müzik çevreleri ancak Stevens’ın 1968’de verem hastalığına yakalanmasıyla iki yıl san'atçının geri dönüşünü bekledi. Sahnelere geri döndüğünde 1970’li yılların gençliğinin uzun yıllar hafızalardan silinmeyecek şarkılar seslendirdi. 1970’de çıkardığı “Tea For The Tillerman” albümünde “Sad Lisa”, “Wild World” ve “Where Do The Children Play” gibi şarkılarda büyük bir hayran kitlesi edindi. Kariyerinin zirvesinde olan Cat Stevens, bu yıllarda alkol ve uyuşturucudan muzdaripti. Girdiği buhrandan Aralık 1977’de İslâm dinine geçerek kurtulan san'atçı, yeni diniyle birlikte ismini de ikinci kez değiştirerek Yusuf İslam adını aldı.
|
/ Frankfurt
20.07.2008
|
|
|
İSKİ: Melen suyu temiz |
İSTANBUL Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), İstanbul’a verilen Melen suyunun sağlık açısından hiçbir sakıncası bulunmadığını, arıtma tesisi çıkışında ve musluklara ulaşan suda, kolibasili değerinin sıfır olduğunu bildirdi.
İSKİ’den yapılan yazılı açıklamada, bazı basın ve yayın organlarında CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin’in açıklamalarına yer verilerek, Tekin’in ‘’İstanbul’un ciddî boyutlarda su sorunuyla karşı karşıya bulunduğu, buna karşın İstanbul Büyükşehir Belediyesinin su politikası olmadığı’’nı ifade ettiğinin belirtildiği kaydedildi. ‘’Haberlerde yer alan diğer açıklamaların da açıklama sahibinin, su konusunda herhangi bir uzmanlığı bulunmayan, konuya ve hatta İstanbul’a oldukça uzak birisi olduğunu gösterdiği’’ ifadesine yer verilen açıklamada, şöyle denildi: ‘’İstanbullular oldukça iyi hatırlayacaktır; 1990’lı yıllarda yaşanan susuzluğu, 15 günde bir musluklardan belki akan çamurlu suları, su kuyruklarını, her köşe başında açılan su istasyonlarını... İstanbul’da su politikasından bahsedebilmek için öncelikle su konusunda bir şeyleri başarmış olmak gerekir’’ denildi. İstanbul’un içme suyu havzalarının tümüyle korunmasının zor olduğuna da dikkat çekilen açıklamada, ‘’Bazı havzalarımızda plansız yapılaşmaya bağlı olarak çevresel kirlenmeye sebep olan unsurlar yer yer bulunmaktadır. Ancak bu hususların tamamen ortadan kalkması için İSKİ olarak çalışmalarımız süratle devam etmektedir’’ denildi.
|
/ İstanbul
20.07.2008
|
|
|
Özürlülere kimlik kartı |
ÖZÜRLÜLÜK durumu bundan böyle nüfus cüzdanlarına yazılmayacak ve yeni bir özürlü kimlik kartı çıkarılacak.
Özürlüler Veri Tabanı Oluşturulmasına ve Özürlülere Kimlik Kartı Verilmesine Dair Yönetmelik Resmî Gazete’de yayımlandı. Yönetmelik uyarınca doğuştan veya sonradan herhangi bir sebeple meydana gelen bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini yüzde kırk veya daha yüksek bir oranda kaybeden özürlü bireylerin bilgilerinin yer aldığı özürlüler veri tabanı oluşturulacak. Özürlülere özürlülük durumlarını gösteren kimlik kartı verilecek. Kimlik almak için sosyal hizmetler il müdürlüklerine başvurulacak. Bu karta sahip olanlar, mevzuatta özürlülere tanınan hak ve hizmetlerden yararlanacak. Kimlik kartı alıp almamak özürlünün isteğine bağlı olacak. Kimlik kartına sahip olmayan özürlüler, kendilerine tanınan haklardan sağlık kurulu raporunu ibraz ederek faydalanacak. Özürlünün beyanı ve sağlık kurulu raporuna göre oluşturulacak özürlülük bilgileri Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu veri tabanına aktarılacak. Ulusal özürlüler veri tabanındaki bilgiler, Özürlüler İdaresi Başkanlığı’nın uygun görmesi halinde özürlülere hizmet sunan kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler ve diğer ilgili taraflara verilebilecek ya da paylaşılabilecek. Bu bilgilerin, güvenliği ve amacı dışında kullanım sorumluluğu bilgiyi alan kurum ya da kuruluşlara ait olacak.
|
/ Ankara
20.07.2008
|
|
|
Dev tesis, bağımlı çocuklara çare olmadı |
DİYARBAKIR'DA madde bağımlısı çocuklara yönelik geçen yıl Başbakan Erdoğan tarafından açılışı yapılan Türkiye’nin en büyük merkezi, soğutma ve ısıtma sistemi çalışmadığı gerekçesiyle bağımlı çocuklara hizmet veremiyor.
Türk Eczacıları Birliğinin (TEB) finansmanı, Diyarbakır Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve sivil toplum örgütlerinin desteğiyle 24 Haziran 2007’de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından ‘’Sağlık Bakanlığı, Diyarbakır Valiliği TEB-Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi Uçucu Madde Bağımlıları Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’’ ismiyle açılışı yapılan merkezde, açılışından bu yana sadece ayakta hasta alınıyor. Madde bağımlısı çocuklara yönelik 5 bin metrekarelik açık alan üzerine kurulu 10 yataklı merkezin ilk iki katı çocukların tedavi edilmesi, 3 ve 4’üncü katında bilgisayar, müzik, resim atölyeleri, oyun salonları, cep sineması ve televizyon salonu gibi faaliyetlerle rehabilite edilmesi, atölyelerinde de çocukların çeşitli kurslarla beceri kazanmalarına yönelik düzenlenmişti. Merkez açılışından bu yana 18 yaş üstü yaklaşık 50 hastaya ayakta hizmet verdi. Merkezde şu an sadece bir uzman hekim, bir psikolog ile bir pratisyen hekim görev yaptığı belirtildi.
|
/ Diyarbakır
20.07.2008
|
|
|
YÖK, rektör adaylarını belirleyecek |
YÜKSEKÖĞRETİM (YÖK) Genel Kurulu’nun 2122 Temmuz 2008 tarihlerinde yapılacak toplantısında, 21 üniversitenin Cumhurbaşkanına sunulacak rektör adayları belirlenecek.
YÖK Genel Kurulu, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan başkanlığında 2122 Temmuz günlerinde toplanacak. Kurul üyeleri, görev süresi Ağustos ayında sona erecek 21 üniversitenin rektör adaylarından Cumhurbaşkanına sunulmak üzere 3 isim belirlemek için bir araya gelecek. Kurulda, her üniversitenin aday adayları arasından 3’er isim seçilecek ve Cumhurbaşkanı’na sunulacak. Cumhurbaşkanı da 3 aday arasından birini rektör atayacak. YÖK Genel Kurulu, daha önce toplanarak her üniversitenin belirlediği 6 aday olduğu için 21 üniversiteden toplam 126 adayı mülakata almıştı. Rektör adaylarının belirleneceği 21 üniversite şunlar: Akdeniz Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Cumhuriyet Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi, Dicle Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Fırat Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Gaziantep Üniversitesi, İnönü Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Trakya Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi.
|
/ Ankara
20.07.2008
|
|
|
Jandarma, bin komando uzman alacak |
JANDARMA Genel Komutanlığı, ‘’komando’’ branşında 1000 uzman erbaş alacak.
Jandarma Genel Komutanlığının internet sitesinde yer alan duyuruya göre, ŞubatNisan 2009 tarihleri arasında 10. ve 11. dereceden memur olarak göreve başlayacak olan uzman erbaşlar, Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugay Komutanlığı, Jandarma Komando Özel Harekat Tabur Komutanlıkları, Beytüşşebap Taktik Jandarma Komando Alay Komutanlıkları bünyesinde ihtiyaç duyulan komando birlikleri emrine atanabilecek. Adayların başvuru için, ‘’www.jandarma.tsk.mil.tr’’ internet adresinden duyurulan belgeleri eksiksiz olarak PTT/Kargo ile veya şahsen en geç 22 Eylül 2008 günü mesai bitimine kadar ‘’Jandarma Okullar Komutanlığı Uzman Erbaş KayıtKabul Komisyon Başkanlığı 06835 Beytepe/ANKARA’’ adresine iletmeleri gerekiyor. Başvurusu kabul edilen adayların isim listesi ile sınava girecekleri tarih, saat ve salon isimleri 10 Ekim 2008 tarihinden itibaren internet adresinden yayımlanacak. Yazılı sınav 25 Ekim 2008 tarihinde ‘’Jandarma Okullar Komutanlığı Beytepe/ANKARA’’ adresinde yapılacak, sonuçlar aynı gün saat 19.00’a kadar ‘’www.jandarma.tsk.mil.tr’’ internet adresinden duyurulacak. Başvurusu kabul edilerek, yazılı sınava çağrılan adaylar belgeleri açıklandığı şekilde tanzim ederek, yazılı sınava gelirken beraberinde getirecek. Yazılı sınavda başarılı olan adaylar 2630 Ekim 2008 tarihleri arasında ‘’Ön Sağlık, Fiziki Kabiliyet ve Değerlendirme Testi’’ ile mülakata tabi tutulacak. Test tarihleri ve sınav sonuçlarına internet adresinden ulaşılabilecek. Daha önce Kara Kuvvetleri Komutanlığı da komando branşında uzman erbaş almıştı.
|
/ Ankara
20.07.2008
|
|
|
Kamyon, minibüsle çarpıştı: 5 ölü |
KAYSERİ'DE meydana gelen trafik kazasında 5 kişi öldü, 3 kişi yaralandı.
Edinilen bilgiye göre, Kayseri’den Malatya’ya gitmekte olan İlhan Özdemir (34) yönetimindeki 33 AER 60 plakalı kargo kamyonu, KayseriMalatya kara yolunun 35. kilometresinde, karşı yönden gelmekte olan Eşref Kuş’un (26) kullandığı 55 BE 928 plakalı minibüsle çarpıştı. Kazada, minibüs sürücüsü Eşref Kuş ile minibüste bulunan Melike Kuş (68), Fırat Kuş (25), Ayşe Kınay (48) ve Merve Kınay (16) olay yerinde öldü. Yaralanan, kamyon sürücüsü İlhan Özdemir (34) ile minibüste bulunan Ayça Kınay (18) ve Tevfik Kenan Kuş (16) Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi altına alındı. Olay yerindeki cesetler ambulanslarla Bünyan Devlet Hastanesine kaldırıldı. Kaza sebebiyle bir süre ulaşıma kapanan KayseriMaletya kara yolu polis ve jandarma ekiplerinin çalışmaları sonucu yeniden ulaşıma açıldı.
|
/ Kayseri
20.07.2008
|
|
|
Bingöl ve Hakkâri’de, 4 terörist öldürüldü |
BİNGÖL'ÜN Yedisu ve Hakkari’nin Yüksekova ilçelerinde teröristlerle güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada 4 terörist etkisiz hale getirildi.
Edinilen bilgiye göre, Perşembe günü Yedisu ilçesi Güzgülü köyüne giderek erzak toplamak isteyen bir grup teröristten 3’ü önceki gece yeniden söz konusu köyün Köyiçi mezraasına geldi. Burada, teröristlerin köye yeniden gelme ihtimaline karşı bekleyen güvenlik güçleriyle teröristler arasında çıkan çatışmada 2 terörist etkisiz hale getirildi. Üçüncü teröristin ise yaralı olarak kaçtığı, bölgedeki teröristlerin yakalanması için hava destekli operasyonların devam ettiği bildirildi. Hakkari’nin Yüksekova ilçesi dağlık arazi kesiminde, bir grup teröristle karşılaşılması üzerine çıkan çatışma sonucu dün saat 02.20’de iki terörist silahları ile birlikte etkisiz hale getirildi. Bu arada, Şırnak’ın Merkez ilçesi Güneyçam Köyü - Namaz Dağı karayolunda, teröristlerce yol kenarına tuzaklanmış patlayıcı maddenin önceki gün patlaması sonucu da bir güvenlik görevlisi yaralandı.
|
/ Bingöl / Hakkâri
20.07.2008
|
|
|
MEB’den ‘öğretmenlik bursu’ |
MİLLÎ Eğitim Bakanlığı (MEB), üniversitelerin öğretmenlik ile ilgili programlarını ilk 5 tercihinde kazanan 1500 adaya burs verecek.
Bakanlıktan yapılan duyuruda, 2008-2009 öğretim yılında MEB tarafından belirlenen öğretmen yetiştiren yükseköğretim programlarını ilk beş tercihinde kazanan 1500 öğrenciye burs verileceği bildirildi.
Anadolu Öğretmen Lisesi mezunu olup bu kontenjana giremeyenler de kontenjana bağlı kalınmaksızın bursluluk haklarından yararlandırılacak. Burslar, MEB Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğünce ödenecek. Burs almaya hak kazanan öğrenciler de yine bu genel müdürlükçe duyurulacak.
Burs verilecek öğrenci kontenjanları, 2008-ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu’nda yer alıyor.
Adayların burs alabilmeleri için şu şartları taşıması gerekiyor:
l Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak,
l 22 yaşını geçmemiş olmak (1986 ve sonraki yıllarda doğmuş olmak)
l ÖSYS Tercih Bildirim Formu’nda öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumlarının Millî Eğitim Bakanlığınca belirlenen programlarını ilk 5 tercihi arasında seçmiş ve bu programa (ikinci öğretim ve özel üniversiteler hariç) kesin kaydını yaptırmış olmak,
l Memuriyete alınmasına engel olacak nitelikte hükümlülüğü bulunmamak,
l ÖSYM’ce yapılan puan sıralamasına göre, kaydolduğu için Millî Eğitim Bakanlığınca belirlenen kontenjana girmiş olmak (Anadolu Öğretmen Lisesi mezunları için kontenjan sınırı yoktur).
|
/ Ankara
20.07.2008
|
|
|
Tarih yanmaktan kurtuldu |
Antalya’nın Kaş ilçesi Patara Özel Çevre Koruma Bölgesinde ve Patara kazı alanı civarında geçen hafta çıkan orman yangınının, rüzgârın etkisiyle yön değiştirdiği, Likya döneminin aydınlatıldığı tarihî buluntuların bu sayede yanmaktan kurtulduğu bildirildi.
Akdeniz Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi ve Patara Kazı Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Gül Işın, yaptığı açıklamada, geçen hafta yaşanan yangının Patara’nın girişindeki sırtta başladığını hatırlattı. Elektrik tellerinden çıktığı anlaşılan yangını, öğrencilerin kendilerine haber verdiğini belirten Işın, kazı alanındaki herkesin yangını durdurmak için seferber olduğunu söyledi.
Kimsenin yangının çok büyüyeceğini tahmin etmediğini ifade eden Işın, ‘’Hemen tedbirler alınmaya çalışıldı. Kazının etrafı traktörlerle gezildi. Uzamış çalı çırpılar, sazlıklar kırılıp, üzerine toprak atıldı. Ancak yangın iyice büyüyünce, artık öğrencilerimiz, taşınabilir malzemeler, bilgisayarlar, fotoğraf makinelerinin yangın bölgesinden tahliyesini sağladık’’ diye konuştu.
Rüzgârın yön değiştirmesiyle yangının kazı alanından uzaklaştığını ifade eden Işın, kazı evinde hiçbir zarar olmadığını söyledi. Şehir merkezinde de hasar olmadığını anlatan Işın, ancak ören yerlerinde zarar oluştuğunu belirtti.
Şehrin girişinde, batı kısmında kalan mezarlık alanda hasar olduğunu ifade eden Işın, şöyle konuştu: ‘’Mezarlardan ikisi yangından çok etkilenmiş. Yüksek ısı nedeniyle kireç taşları patlıyor ve mezarlarda çatlamalar, dökülmeler yaşanıyor. Antik kentte, yapısal anlamda çok önemsediğimiz kaynak kilisesi diye isimlendirilen bir kilisemiz var. Burası da oldukça büyük hasar görmüş. Ancak kilisenin genel şeması halen ayakta. Şu anda yangından zarar gören yerlere müdahale etmek çok doğru değil. Kalıntılar bir süre bu halde bırakılacak.’’
|
/ Antalya
20.07.2008
|
|
|
Azmin büyük zaferi |
Mersİn’de 24 yaşında ilk kez Öğrenci Seçme Sınavı’na (ÖSS) giren genç, okuma aşkı ve azmin elinden hiçbir şeyin kurtulamayacağını gösterdi.
Konforlu evlerde yaşayan, her yıl dershaneye giden, en iyi okullarda eğitim-öğretim gören, geçim derdi olmayan, buna rağmen ÖSS’de ailelerinin yüzünü güldüremeyen öğrencilere, Mersin’deki yoksul bir aile çocuğundan ‘’hayat dersi’’ gibi başarı öyküsü çıktı. Mersin’in Kumkuyu beldesinde iki odalı kiralık bir evde yaşayan 8 nüfuslu ailenin en büyük oğlu Ali Taşar, beldedeki Kazım Tarhan İlköğretim Okulu’nun 7’nci sınıfında okurken, babası Ahmet Taşar bağırsak ülserine yakalandı.
Hasta baba, en büyük oğlu Ali ile birlikte okula giden diğer 3 çocuğunu da okuldan almak zorunda kaldı. Eskisi gibi çalışamayan, birkaç gün çalışıp aylarca yatmak zorunda kalan babanın bu durumuna karşı ailenin geçimini Ali Taşar üstlendi. Omuzlarındaki ağır yüke rağmen babasının okuldan aldığı diğer 3 kardeşinin de yeniden okullu olmasını sağlayan Ali, aradan 4 yıl geçtikten sonra ‘’Açık Öğretim Okulu’’ aracılığıyla hem ilköğretim hem de liseyi dışarıdan bitirdi. Ali Taşar, bu yıl, 24 yaşında ilk kez girdiği ÖSS’de, Eşit Ağırlık-2 puan türünden 343.812 puan alarak, Mersin il 21’ncisi olurken, Türkiye genelinde de 866’ıncı sıraya yerleşmeyi başardı.
Ali Taşar, yaptığı açıklamada, okuldan eğitim-öğretimden uzak kaldığı 4 yıllık süre içinde, okula gidip gelen yaşıtlarını gördükçe gizli gizli ağladığını, üzülmemeleri için anne ve babasına bunu belli bile etmediğini söyledi.
|
/ Mersin
20.07.2008
|
|
|
Şeftali bereketi |
Geçen yıl yaşanan don olayları sebebiyle büyük ölçüde üretim kaybı yaşanan Bursa şeftalisinde, bu yıl hava şartlarının elverişli olmasının da etkisiyle bolluk yaşandığı bildirildi.
Türkiye’nin şeftali üretiminin yaklaşık yüzde 30’unun karşılandığı Bursa’da, şeftalinin tarladan satış fiyatı geçen yıla göre yüzde 50’nin üzerinde düştü. Bursa Ziraat Odası Başkanı Fuat Sarı, yaptığı açıklamada, geçen yıl yaşanan don olayları sebebiyle tüketicinin Bursa şeftalisine neredeyse hasret kaldığını söyledi. Don sebebiyle azalan üretime bağlı olarak, şeftalinin tarla satış fiyatının meyve suyu için 40-80 YKr, yemek için 1-2 YTL arasında değiştiğini hatırlatan Sarı, bu yıl ise hava şartlarının da elverişli olmasının etkisiyle, şeftalide bolluk yaşandığını belirtti. Sarı, üretilen şeftalinin yıllara göre yüzde 70-80 oranında iç pazara sunulduğunu ifade ederek, ‘’Bu yıl yaşanan bolluk, şeftalinin satış fiyatının geçen yıla göre yüzde 50’nin üzerinde düşmesine neden oldu." dedi.
|
/ Bursa
20.07.2008
|
|
|
Hedef Guinness’e girmek |
Trabzon Genç Müzisyenler Derneği (GMD) üyesi 5 kişi, 50 saatle Hindistanlı bir grupta bulunan, ‘’En uzun grup konseri’’ rekorunu kırmak için konser veriyor.
Trabzon’un 100. Yıl Parkı’nda oluşturdukları platformda, 17 Temmuz saat 21.00’den itibaren konser vermeye başlayan grup üyeleri, yeni rekoru kırmak için ellerinden gelen tüm çabayı göstereceklerini söylediler. Dernek Başkanı Ceyhun Alemdağ, yaptığı açıklamada, Trabzon’da kaliteli ve etkin işlerin yapıldığını göstermek için bu organizasyonun içine girdiklerini belirtti. Kuruluşlarındaki temel amacın san'at adına gençlerin bütün faaliyetlerini desteklemek olduğunu belirten Alemdağ, ‘’Derneğimiz bu alanda çalışmalar yürütmektedir. Eğlenen, eğlenirken üreten bir yapı içinde olan derneğimiz, müzik alanında ilkleri yapmayı kendisine ilke edinmiştir. Bir çok etkinlikte genç müzisyenlerin yanında olan derneğimiz öncelikle kendisine yakışan işler yapmayı ardından daha fazla san'atsevere ulaşabilmeyi hedeflemektedir’’ diye konuştu.
|
/ Trabzon
20.07.2008
|
|
|
Nokia, MSN’e rakip oluyor |
Nokia, telefonlar için çıkardığı yeni mesajlaşma servisi Nokia Chat ile MSN’e rakip oluyor. Hatta sunduğu özelliklerle MSN’i eziyor da denebilir.
Nokia, yeni model cep telefonlarında kullanmak için çıkardığı mesajlaşma yazılımı olan Nokia Chat ile cep telefonu kullanıcılarına çok yeni hizmetler sunuyor. Şu anda beta aşamasında olan yazılım, GPRS veya kablosuz ağlardan faydalanarak kullanılır hale geliyor. Kısa süren bir üyelik işleminden sonra Nokia’nın internet şirketi olan OVI’ye kayıt oluyorsunuz ve yazılımı kullanmaya başlayabiliyorsunuz.
|
20.07.2008
|
|
|
Erkek çocuk daha masraflı |
İngiltere’de yapılan bir araştırmada, erkek çocuk yetiştirmenin ailelere daha pahalıya mal olduğu ortaya çıktı.
Daily Mail’in haberine göre, bir erkek çocuğu büyütmek bir kız çocuğu yetiştirmekten 7 bin sterlin daha fazlaya mal oluyor. GE Money şirketi tarafından 2 bin ailenin harcamaları üzerinde yapılan araştırmaya göre, aileler bir erkeğin yetiştirilmesi döneminde 32 bin sterlin kadar harcıyorlar. Aynı dönemde bir kıza ise bu paranın yüzde 23’ü oranında daha az harcama yapılıyor. Araştırmaya göre, aileler erkek çocukların giysileri, hobileri, elektronik oyuncakları için, 4-18 yaş arasında yılda 2,143 sterlin harcıyorlar. Kızlara ise aynı dönemde yılda 1,631 sterlin harcanıyor. Bu da toplam 24 bin 739 sterlin tutuyor. Reşit oluncaya kadar bir erkek çocuğunun giysileri için 3,933 sterlin, kızınkiler için 3,173 sterlin harcanırken; oğlanların futbol, bovling gibi boş zaman faaliyetlerine 2,602 sterlin, kızlarınkineyse sadece 1,011 sterlin gidiyor. Erkek çocuklar teknolojik oyuncaklara daha meraklı oldukları için aileler bunlara 3,027 sterlin harcıyor. Kızlar ise çocukluk dönemleri bitene kadar ailelerine sadece 1,502 sterlinlik oyuncak masrafı çıkarıyor. Erkeklere okul sonrası faaliyetler için 2,765, kulüp üyelikleri için 1,322, spor malzemeleri için 1,584 sterlin harcanıyor. Kızların ise ayakkabı masrafları 1,406, aksesuar masrafları sadece 855 sterlin tutuyor.
|
/ Londra
20.07.2008
|
|
|
Leopar, timsahı avladı |
Yaban hayat fotoğrafçısı Hal Brindley, Güney Afrika’da bir leoparın timsahı avladığı anı görüntüledi.
ABD’li fotoğrafçı Hal Brindley, Kruger National Park’ta bir su birikintisinin kenarında arabasından su aygırlarının fotoğrafını çekiyordu ki gözü bir anda çalılıkların arasından suya doğru hızla giden bir canlıya takıldı. Leopar’ın timsaha saldırdığı sahneyi nefesini tutarak izleyen Brindley’in timsahın mücadeleyi kazanacağını tahmin ediyordu. Ancak leopar dev sürüngeni alt etmeyi başardı. 5 dakika kadar süren savaşta timsah leoparın dişlerinden kurtulmak için son hamle olarak dev dişleriyle büyük kediyi ısırmaya çalıştı. Leopar timsahın üstüne çıkıp onu boğmayı başardı ve avını çalılıkların arasına sürükledi. Timsahın, leoparı öldürdüğü sahneler şimdiye kadar birçok kez görüntülendi. Ancak ilk kez bir leoparın timsahı avlaması kayıtlara geçti.
|
20.07.2008
|
|
|
Güneş enerjisinde, vakum tüplü sistemi tercih edin |
Şen Demir Doğrama işletmecisi Hasan Kurt, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın orman köylüsünü güneş enerjisi sahibi etme girişiminin devam ettiğini söyledi.
Son iki yıldır güneş enerjisinde son sistem teknoloji kullanıldığını anlatan Kurt, 24 saat boyunca güneş enerjisinde sıcak su bulunmasına dair vakum tüplü sistemin tercih edildiğini belirterek, “Bu sistem az güneşten çok sıcak su elde edilmesine imkân tanıyor. Bu sistemi son iki yıldan bu yana kullanıyoruz. Kullananlar memnun. Yeni sistemi kullanmak isteyen güneş enerjisi kullanıcıları eski sistemi tamamen atıp yeni sistemi kurmak durumundalar” dedi.
|
Zekeriyya Çelik
/ Hatay
20.07.2008
|
|
|
Aynı şirkette 72 yıl |
İngİltere’nin Darlington şehrinde yaşayan Fred Burton (88), Durham adlı avukatlık bürosunda 1936 yılında 15 yaşındayken başladığı stajyerlik görevini kıdemli avukat olarak 88 yaşına rağmen devam ettirmenin mutluluğunu yaşıyor.
Daily Mirror Gazetesi’ne konuşan sadık işçi Burton, meraklı genç muhabire ders verircesine şunları söyledi: “Seninle bir sırrımı paylaşayım mı genç adam? O da, çalışmak, çalışmak, çalışmak. Her sabah işe giderken aynı heyecanı yaşıyorum. Ofisteki arkadaşlara takılır neşelendiririm. Kendimi ilk günkü gibi dinç ve zinde hissediyorum. Sadece kısa süreliğine İkinci Dünya Savaşı’nda Mısır’daki toprak dâvâsı için şirketten ayrı kaldım. Müşterilerim arasında yazar James Herriot var mesela. 65 yaşındayken büro amiri oldum ve şimdi firmanın en kıdemli çalışanıyım. Ömrüm olursa Amerikan şirketi Goldman Sachs’ta 74 yıl çalışıp kariyerini noktalayan adamın rekorunu kırmak istiyorum. Sana tavsiyem yaptığın işi severek, en iyi şekilde yap.”
|
20.07.2008
|
|
|
|