İstanbul’da Cafcaf dergisini çıkaran bir grup mizahçı dernekleşti. Mizah Derneği adıyla kurulan bu derneğin genel başkanı karikatürist Çağrı Cebeci. Sanatalemi.net’ten Mustafa Taşçı, Çağrı Cebeci ile mizah üzerine konuştu.
*Mizah Derneği’ne ihtiyaç var mı?
Mizah zaten hayatımızın bir parçası. Ekmek su gibi de bir ihtiyaç. Normalde Dernek çok mu lâzımdı canım diyenler olabilir. Ama inanın çok lâzımmış. Bu dernek bir çok yazar ve çizer arkadaşı bir araya topladı. Cafcaf dergisinin yazar ve çizerleri haricinde bir çok üyemiz ve üye adaylarımız var. Amacımız Türkiye’de seviyeli mizah yapan herkesi kucaklamak.
*Ne gibi çalışmalar tasarlıyorsunuz?
Türkiye’de 20 bine yakın dernek var. Bunların çoğuna âtıl diyebiliriz. Dernek kurup çay kahve içen ve hiçbir faaliyette bulunmayan derneklerin sayısı çok fazla. Biz istiyoruz ki derneğin faaliyetleri olsun. Boş boş durmayalım. Hizmetler yapalım. Mizah Derneği olarak bir çok projeye, bir çok hizmete imza atmak istiyoruz. Kültür festivalleri, karikatür kursları, paneller, yarışmalar öncelikli hedeflerimiz.
*Ekibinizde kimler var?
Ekibimiz çok kalabalık. Hepsi birbirinden değerli insanlar. Sayacak olursak Turgut Yılmaz, Cemal Satkın, Ahmet Ercan, Volkan Akmeşe, İsmail Bahat, Murat Yılmaz, Suavi Kemal Yazgıç, Ahmet Murat, Yusuf Turan Günaydın, Bülent Ata, Hasan Kocatopuz, Numan Kodal, Adem Mermerkaya, Ahmet Altay, Yasir Eryılmaz, Bünyamin Yılmaz, Ö. Faruk Dönmez, Ahmet Mutlu, Yusuf Kot, Yusuf Ziya Kosifoğlu, Kerem Abadi, Ufuk Kayabaşı, Nurettin Durman, Halil Eser, Mehmet Keskinkılıç, Necmettin Çanak, Murat Karaca, Özkan Olcay, Hakan Albayrak, Mustafa Göleç, Hicabi Kırlangıç, Murat Gök ve sevgili editörümüz Asım Gültekin ekibimizde olan arkadaşlardan bazıları.
*Derneğiniz kimlere açık? Her isteyen üye olabilir mi yoksa bazı şartlarınız var mı?
Derneğimiz mizahla alâkadar işinin profesyoneli her türlü kişiye açık. Şartımız bu. Bir de 6 adet çekilmiş komik fotoğraf istiyoruz.
*Cafcaf’ı da çıkartıyorsunuz aynı zamanda. Dindarlar mizah yapamaz deniyor? Ne dersiniz?
Bunu diyenlere gülüyoruz biz. İlhamı onlardan alıyoruz zaten. Bu tür cümleler kuran arkadaşlar bu işin tekeli olmaya çalışıyorlar Türkiye’de. Mizahı belli bir kesime mal edip o şekilde sürdürmek istiyorlar. Bu ülkede vatanına, milletine, dinine bağlı mizahçılar da var. Mizah evrensel bir şeydir. Bunu farklı algılayanlara, bir yere çekmek isteyenlere de hepten karşıyız. Derneğimizin amaçları arasında bu da var. Maalesef Türk mizahı yıllar boyunca bu sıkıntıyı yaşadı ve hâlâ yaşıyor. Hepimiz Nasrettin Hoca’nın torunlarıyız. Tarihimize baktığımızda yaşanmış çok mizah olayları var. Hele Osmanlı nüktelerini bir anlatsam şaşar kalırsınız. Hatta yeri gelmişken anlatayım bir tanesini.
Bir ecnebi mahfilde Osmanlı İmparatorluğu’nun hâlâ sağlam olduğundan bahsediliyordu. Fuat Paşa şöyle teyit etti: “Evet, muhakkak ki sağlamdır. Çünkü siz dışarıdan, biz içeriden yıkmaya çalışıyoruz da gene dayanıyor.”
İşte ecdadımız böyle sağlam bir mizah anlayışına sahipti. Geçmişini bilmeyen, geleceğinin ne olacağını asla bilemez. Bize düşen geçmişten gelen bu güzel ve ahlâklı mizah anlayışını yaşatmak. Geçenlerde karikatürist bir arkadaş “Mizah sofuluğu kaldırmaz” diye bir açıklama yapmıştı. O arkadaşa biraz tarih okumasını ve geçmişi araştırmasını tavsiye ediyorum. Belki 2-3 şey öğrenir de ufku genişler.
|