Diyanet İşleri Başkanlığı, din görevlilerinin ezan, sala, kaside, tevcid ve mevlidi en iyi şekilde okuması için koro oluşturdu.
Açılan sınava başvuran 965 aday arasından seçilen 40 din görevlisi, Tasavvuf Musikisi Erkekler Korosu bünyesinde haftanın 5 günü 9 saat süren bir çalışmayla dini musikiyi makamıyla okumayı öğrendi.
Başkanlığın girişimiyle Tasavvuf Musikisi Erkekler Korosu oluşturulması için sınav açıldı. Türkiye’nin dört bir yanından din görevlileri ve müftülerin başvuruda bulunduğu sınava 965 kişi girdi.
Kocatepe Camisi İmam Hatibi İsmail Coşar, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Türk Din Musikisi Öğretim Görevlisi ve koro şefi Fatih Koca, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile TRT sanatçılarından oluşan jüri, 13 gün süren titiz eleme sonucunda 40 din görevlisini koroya girmeye uygun buldu.
Sınavda nota bilgisinden çok adayların müzik kulağının olup olmadığı yönünde değerlendirme yapılırken, camilerde görevli imam ve müezzinler tercih edildi.
Daha sonra, Ankara’da günde 9 saat olmak üzere haftanın 5 günü eğitimden geçirilen din görevlileri, imam hatip İsmail Coşar’ın yanı sıra, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Devlet Opera ve Balesi sanatçılarının da aralarında yer aldığı seçkin bir eğitmen kadrosuyla çalıştı. Koroya 6 konservatuvar mezunu din görevlisi de seçildi.
Bu eğitim çalışmasının ardından dini musikiyi makamıyla okumayı en iyi biçimde öğrenen koro, ayrıca ilahi, Bektaşi nefesi, Türk Sanat Müziği ve Mevlevi eserlerini de yorumlamaya başladı.
Yurt içi ve yurt dışında düzenlenen etkinliklerde de yer alan koro, son olarak Bosna-Hersek’teki 498. Ayvaz Dede Şenlikleri’nde ilahileri yorumladı.
’’EZAN EN İYİ
BİÇİMDE OKUNMALI’’
Şef Fatih Koca, koronun eğitimine özel bir önem verdiklerini, çalışmaların ardından koronun ezan, salâ kaside, tecvid, mahfel sürmesi ve mevlidi en iyi biçimde yorumlamayı öğrendiğini söyledi. Koca, şunları kaydetti:
‘’Birinci manada arkadaşlarımızın bunları en iyi biçimde icra etmesini hedefliyoruz. Çünkü ezan çok güzel şekilde okunmalıdır. Koromuzu oluşturmakta asıl amaç, yalnızca ilahi konserleri vermek değildir. Aynı zamanda cami musikisi formlarını canlandırmaktır.
Osmanlı’da icra edilmiş son zamanlarda unutulmuş bazı salâlar vardı. Mahfel sürmesi uygulanmıyordu. Sadece bunu öğrettiğimiz için bile mutluyuz. Toplumda var olan ‘imamlar olabildiğince bağırır’ yargısını tersine çevirmeye gayret ettik. Din görevlileri seslerini kontrol etmeye başladı.’’
Koronun, yurt içi ve yurt dışındaki etkinliklerde yer aldığını, Bosna-Hersek ile Almanya’da da ilahi yorumladıklarını anlatan Koca, ‘’Bosna’daki Ayvaz Dede Şenlikleri’nde ilgi ve beğeniyle karşılandık. Hatta Itri’nin bestelediği Salavat’ı (Allahümme Salli Alâ) da oradaki binlerce kişi koromuzla beraber söyledi’’ dedi.
Koronun cezaevlerinde ilahi söylediğini ve şu ana kadar da 70 cezaevinden teklif aldıklarını anlatan Koca, koro mensuplarını gruplara ayırdıklarını, 7-8 kişilik gruplar halinde din görevlilerinin geldikleri illerde ve çevrelerindeki cezaevlerinde ilahi söyleyeceklerini ifade etti.
Bu etkinliklere büyük önem verdiklerini belirten Koca, ‘’Mahkumlarla iletişim kurma, onlara moral kazandırma açısından bu etkinliği çok önemsiyoruz’’ diye konuştu.
’’ARTIK SESİMİZİ BİZ
YÖNLENDİRECEĞİZ’’
Koro üyelerinden Sultahmet Camisi Müezzini Muzaffer Çelikendaze ise 8 ay boyunca oldukça verimli çalışmalar yaptıklarını söyledi. Küçük yaştan beri musikiyle iç içe olduğunu kaydeden Çelikendaze, ‘’Gördüğümüz eğitim sayesinde bugüne kadar yaptıklarımızın ne olduğunun bilincine vardık. Makamları öğrendik’’ dedi.
İmam Kahraman Taşçı da görevleri gereği eğitimden önce de mevlit ve ezan okuduklarını belirterek, ‘’Ancak, o zaman sesimiz bizi yönlendiriyordu. Şimdi biz sesimizi yönlendiriyoruz’’ sözleriyle aldıkları eğitimden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Sözün bittiği yerde müziğin başlayacağını dile getiren Taşçı, güzel nağmelerin insanlara huzur verdiğini ifade etti.
|