|
|
|
Dünya şeker sektörü İstanbul'da buluşacak |
PANKOBİRLİK ile Konya Şeker’in ev sahipliğinde İstanbul’da yapılacak Dünya Pancar ve Kamış Üreticileri Birliği (WABCG) 29. Konsey Toplantısına, 20 ülkenin şeker pancarı ve şeker kamışı üreticisi örgütlerinin başkan veya temsilcileri katılacak.
1 Temmuz’da başlayacak olan toplantıya, ABD, Almanya, Fransa, Hollanda, İngiltere, Brezilya ve Hindistan başta olmak üzere Avustralya, Güney Afrika, İsveç, Danimarka, Avusturya, Meksika, Filipinler, Fas, Jamaika, Uganda, Fiji, Tanzanya ve Malavi gibi ülkelerin söz sahibi üretici birliklerinin katılması kesinleşti. 7 oturum halinde yapılacak toplantının açılış oturumunu WABCG Başkanı Alf Cristaudo yapacak. Burada ağırlıklı olarak, ‘’Şeker ve yan ürünlerin maliyetleri, politika değişiklikleri, WABCG üyesi ülkeler arasındaki farklılıklar, biyoenerji politikaları, Brezilya gelecekte daha çok pancar ve kamış biyoenerjisi üreten ülke mi olacak? Kırsal kesim gelişiminde ve yoksulluğun azalmasında pancar ve şeker kamışı üretiminin yeri nedir?’’ gibi konular tartışılacak. Uluslararası toplantıda ayrıca, son dönemde dünyada ortaya çıkan, pek çok ülkede dalgalanmalara yol açan gıda krizinin etkileri ve nedenlerinin de ele alınması bekleniyor. Son oturumda ise WABCG konseyinin sonuç bildirgesi hazırlanıp okunacak.3 Temmuz’da sona erecek kongrenin ardından katılımcılar Konya’ya geçerek, Konya ve Çumra Şeker Fabrikalarını gezecek.
|
/ Konya
26.06.2008
|
|
|
İÇ PİYASADA TALEP YETERSİZLİĞİ YAŞANIYOR |
Bursa Ticaret ve Sanayi Odasından yapılan yazılı açıklamada, odanın ticaret erbabı üyelerinin yaptığı geri bildirimlerin, iç piyasanın, uzun zamandır devam eden nakit sıkışıklığı ve talep yetersizliğinin kronik bir hal alması sebebiyle uyarı sinyalleri verdiğini ortaya koyduğu belirtildi. Açıklamada, Bursa merkezde ticaret yapanların bir önceki aya göre satışlarının yüzde 41 azaldığının ifade edildiği vurgulandı.
GIDA ALIŞVERİŞLERİ BİLE ASKIYA ALINDI
Son dönemde tüketicilerde tam bir alışverişleri askıya alma eğiliminin gözlendiğini, gayrimenkul, otomobil, giyim ve hatta gıda alışverişlerinin bile rölantide olduğunu, bunun da tabiî olarak önce küçük esnafa ve üreticiye yansıdığını savunan Sönmez, Bursa'da ticaret yapan oda üyelerinin yaklaşık 1-1,5 yıldır bir taraftan talep yetersizliği ve bir taraftan da nakit sıkıntısı ile mücadele ettiğine değindi.
Nakit sıkıntısı had safhada
Bursa’da, iç piyasanın aylardır devam eden nakit sıkışıklığı ve talep yetersizliğinin, sezon indirimleri başlamasına rağmen devam ettiği, satışların bir önceki aya göre yüzde 41 azaldığı bildirildi. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’ndan (BTSO) yapılan yazılı açıklamada, odanın ticaret erbabı üyelerinin yaptığı geri bildirimlerin, iç piyasanın, uzun zamandır devam eden nakit sıkışıklığı ve talep yetersizliğinin kronik bir hal alması sebebiyle uyarı sinyalleri verdiğini ortaya koyduğu belirtildi. Açıklamada, Bursa merkezde ticaret yapanların bir önceki aya göre satışlarının yüzde 41 azaldığının ifade edildiği vurgulandı. BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sönmez de yazılı açıklamasında, tüketicinin artık sadece cebindeki paraya göre değil, ekonominin gidişatına, istikrara ve hatta siyasi gelişmelere bakarak reaksiyon vermeye başladığını ifade etti.
Son dönemde tüketicilerde tam bir alışverişleri askıya alma eğiliminin gözlendiğini, gayrimenkul, otomobil, giyim ve hatta gıda alışverişlerinin bile rölantide olduğunu, bunun da doğal olarak önce küçük esnafa ve üreticiye yansıdığını savunan Sönmez, Bursa’da ticaret yapan oda üyelerinin yaklaşık 1-1,5 yıldır bir taraftan talep yetersizliği ve bir taraftan da nakit sıkıntısı ile mücadele ettiğine değindi. Sönmez, şunları kaydetti: ‘’İndirim sezonu başlamasına rağmen üyelerimizden, piyasada aynı tablonun devam ettiği yönünde mesajlar alıyoruz. Özellikle, Kapalıçarşı ve civarında faaliyet gösteren perakende ticaret yapan üyelerimiz, kaygılarını bizlerle sık sık paylaşıyorlar. Üretici kesim zaten maliyet baskısı altında ve temel girdilerine ‘zam yapıldı’, ‘yapılacak’ diye endişeli bir bekleyiş içerisinde. Bu durumun vergilerin ödenmesine, istihdama yansıyacağını düşündüğümüz için bir an evvel somut adımların atılması ve piyasalardan alınan reaksiyonların iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.’’
|
/ Bursa
26.06.2008
|
|
|
Dijital kamerada yüzde 20'lik vergi sürprizi |
DİJİTAL kameralar da, 1 Temmuz’dan itibaren yüzde 20’lik özel tüketim vergisi (ÖTV) kapsamına alınacak.
Geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de yayınlanan Amme Alacakları ile ilgili kanuna göre özel tüketim vergisinde 4 sayılı listede değişikliğe gidildi. Yeni düzenlemeyle beyaz eşya, elektronik eşya, kozmetik ürünleri, hayvar ve tabancanın da aralarında bulunduğu 4 sayılı listedeki 8525.80 GTİP numaralı ürünler arasına dijital kameralar da eklendi. Buna göre, 1 Temmuz’dan itibaren televizyon kameraları ve görüntü kaydedici kameraların yanı sıra dijital kameralardan da yüzde 20 oranında ÖTV alınacak. Bu arada Gelir İdaresi Başkanlığı yetkililerinden edinilen bilgiye göre, hareketli unsurları kaydeden kameralı fotoğraf makinaları da bu kapsamda değerlendirilecek.
|
/ Ankara
26.06.2008
|
|
|
Elektrik zammı yüzde 25'i aşabilir |
ENERJİ Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), elektrik dağıtım şirketi TEDAŞ’ın yüzde 22.9’luk zam talebini bugün karara bağlayacak.
Zammın enflasyon farkı ile birlikte yüzde 25’i aşabileceği belirtiliyor. EPDK uzmanları, 1 Temmuz’da otomatik fiyatlandırma mekanizmasına geçişten önce yapılacak zam ile ilgili teknik çalışmalarını sürdürüyor. Enflasyon farkının da gündeme gelmesi ile zam oranı TEDAŞ’ın talebinin üzerine çıkacak.
Doğalgaza da zam gündemde
Haziran ayında doğalgaza yapılan ve yüzde 8.4’ü bulan zammın, artan petrol fiyatları karşısında BOTAŞ’ın maliyetlerini karşılamadığı ifade ediliyor. Doğalgaz fiyatlarının 1 Temmuz’dan geçerli olmak üzere yeniden artırılabileceği belirtiliyor. Ankara
|
26.06.2008
|
|
|
Mevduatta Ankara, kredide İstanbul birinci |
İstanbul, 13 milyona yaklaşan nüfusu ve ekonomik potansiyeliyle orantılı olarak bankacılık sistemindeki mevduat ve kredilerin yaklaşık yarıya yakınına sahip olurken, nüfus başına düşen ortalama mevduat tutarında ise Ankara’nın birinci sırada yer aldığı belirlendi.
Nüfus başına mevduat tutarında 14 bin 275 YTL ile Ankara, kişi başına kredide ise 7 bin 979 YTL ile İstanbul birinci sırada bulunuyor. Kişi başına mevduatta 256 YTL ile Şırnak, kredide ise 244 YTL ile Muş en son sırada yer alıyor.
Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre İstanbul, 2007 sonu itibariyle 331 milyar 402 milyon YTL olan toplam mevduatın 144 milyar 209 milyon YTL ile yüzde 43.5’i İstanbullu mudilere ait bulunuyor.
Aynı tarih itibariyle 229 milyar 673 milyon YTL olan kredi stokunun da 100 milyar 331 milyon YTL ile yüzde 43.7’si İstanbul’a kullandırılmış durumda. Mevduat hacminde İstanbul’u 63 milyar 765 milyon YTL ile Ankara, 20 milyar 149 milyon YTL ile İzmir izliyor. Toplam mevduat hacminde bu üç büyük ilin payı yüzde 68.8’e ulaşıyor. İl bazında toplam mevduat ve kredi hacminde İstanbul ilk sırada gelirken, Ankara nüfus başına düşen ortalama mevduat tutarında birinci sırada yer alıyor. 2007 sonu itibariyle Ankara’da yerleşik mudilerin toplam mevduatı 63 milyar 765 milyon YTL düzeyinde bulunuyor. Nüfusa bölündüğünde Ankara’da kişi başına 14 bin 275 YTL mevduat düşüyor. Ancak, kamu kuruluşlarının merkezinin bulunduğu Başkent Ankara’da bunlara ait mevduatın, ortalamayı yükselttiği belirtiliyor.
Kişi başına düşen ortalama mevduat tutarında İstanbul 11 bin 469 YTL ile ikinci, İzmir ise 5 bin 388 YTL ile üçüncü sırada geliyor.Şırnak’la birlikte Hakkari 295, Siirt 305, Muş 343, Ağrı 351, Bitlis 380, Van 403, Mardin 412, Şanlıurfa 443 ve Batman 458 YTL ile kişi başına en az mevduata sahip ilk on ili oluşturuyor.
|
/ Ankara
26.06.2008
|
|
|
IMF'den olumlu not aldık |
ULUSLARARASI Para Fonu (IMF), Türkiye’nin, Fon ile gerçekleştirdiği son iki standby performansını değerlendiren çalışmasını tamamladı.
IMF’nin kıdemli ekonomisti başkanlığındaki ekip, Türkiye’de yaklaşık 10 gün süren çalışmasını tamamlayarak önceki gün Türkiye’den ayrıldı. IMF, sadece en son standby olan 19. standby’ı değil, yedi yıllık bir dönemi içerecek olan 18. standby’ı da değerlendirdi. IMF uzmanı, Hazine, Maliye ve Merkez Bankasında çalışmalarda bulunarak, söz konusu kurumların yetkilileriyle çalıştı. Her iki standby’ı da, gerek süresi, gerekse yerine getirilen taahhütler ve mali yardımın etkin kullanılması açısından değerlendiren IMF, Türkiye’nin, standby düzenlemelerindeki performansını olumlu olarak nitelendirdi. Türkiye’nin, IMF ile olan ilişkilerinde, son iki StandBy hariç hiçbir standby anlaşmasını tamamlayamadığına dikkat çekilirken, yedi yıllık döneme ilişkin derin bir analiz yapılarak hazırlanacak raporun, IMF yönetimince de onaylanmasının ardından, Temmuz ayında yayınlanacağı belirtiliyor. Fon’un yapacağı değerlendirme ve buna ilişkin olarak hazırlanacak rapor, gerek Türkiye gerekse Fon’un performansı açısından da önemli bir karne olarak değerlendiriliyor. Rapor, Fon’un kaynaklarını yerinde harcayıp harcamadığının önemli bir göstergesi oluyor.
|
/ Ankara / Washington
26.06.2008
|
|
|
Gezi Eki Pdf
|
|
|
|
|
|