|
|
|
Eruygur: Atatürkçülük referans olmaktan çıktı |
ADD Genel Başkanı Şener Eruygur, “Atatürkçü rejimi korumakla mükellef olanların, birlik içinde olmamasından” yakınarak, “Türkiye’de devletin kuruluş ideolojisi olan Atatürkçü düşünce, artık temel referans olarak görülmemektedir. Halkımızın çoğunluğunun yürekleri Atatürk sevgisi ile doludur. Ancak yıllardır süren sistematik çalışmalarla bu sevgi yıpratılmıştır” dedi.
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı Şener Eruygur, Türkiye’de devletin kuruluş ideolojisi olan Atatürkçü düşüncenin, artık temel referans olarak görülmediğini söyledi.
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi’nde Farabi Salonu’ndaki genel kurul, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
Divan başkanlığına seçilen ADD Artvin Şube Başkanı Ahmet Biber, genel kurul gündemini oylamaya sundu. Gündemin kabul edilmesinin ardından, bir grup üye, gündemin ‘’Tüzüğün bazı maddelerinin değiştirilmesi’’ni içeren 12. maddesinin iptalini önerdi. Biber’in ‘’Bu önerinin dikkate alınamayacağını’’ söylemesi üzerine öneriyi sunanlar ile divan arasında tartışma yaşandı. Bunun üzerine, öneriyi sunanlar arasında bulunan ADD Turgutlu Şube Başkanı Ali Tezcan, konuşma yaptı. ADD Tüzüğü’nün, Dernekler Yasası, Borçlar Kanunu ve Medeni Kanun’a ‘’uygun olmadığını’’ öne süren Tezcan, gündemde yer alan tüzük değişikliği maddesinin iptal edilmesini, bunun oluşturulacak bir komisyon tarafından hazırlanacak raporla başka bir gün yapılması gerektiğini savundu. Tezcan, genel kurulda tüzüğün ilgili maddelerinin alelacele değiştirilmesinin söz konusu olamayacağını ifade ederek, ‘’Tüzüğümüzü bir ele alsalar kapımıza kilidi vururlar. ‘Türkiye’nin en saygın derneğiyiz’ diyoruz ama tüzüğümüz saygın değil. Şubeler taşrada tüzük yüzünden sorunlarla boğuşuyor. Genel merkez, burada hiçbir sorun yaşamıyor. Bu sorun bir an önce çözülmeli’’ diye konuştu. Tezcan’ın konuşmasının ardından, delegelerin oyuna sunulan öneri kabul edildi. ADD Genel Başkanı Şener Eruygur, açılış konuşmasında, ‘’Türkiye’de Cumhuriyetin ve Atatürk ilke ve devrimlerinin sistemli bir baskı ve yıpratma politikasıyla karşı karşıya olduğunu’’ öne sürdü. ‘’Atatürkçü rejimi korumakla mükellef olanlar, birlik içinde değiller’’ diyen Eruygur, şöyle devam etti: ‘’Türkiye’de devletin kuruluş ideolojisi olan Atatürkçü düşünce, artık temel referans olarak görülmemektedir. Halkımızın çoğunluğunun yürekleri Atatürk sevgisi ile doludur. Ancak yıllardır süren sistematik çalışmalarla bu sevgi yıpratılmıştır. ADD, Türkiye’nin en büyük demokratik kitle örgütüdür. ADD’nin cumhuriyet mitingleri halkla bütünleşmede önemli katkı sağladı. Bu çalışmalar demokrasi için büyük kazanım oldu.’’
ADD’nin 2 yılda gerçekleştirdiği faaliyetlere ilişkin bilgi veren Eruygur’un, açılışı yapılan Ahmet Taner Kışlalı Kültür Merkezi’nin ‘’10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in desteğiyle yapıldığını’’ söylemesi salondakilerden uzun süre alkış aldı.
|
/ Ankara
22.06.2008
|
|
|
HİYERARŞİ DIŞINDA KİM YAPTI? |
CHP, Genelkurmay'a ait olduğu öne sürülen ve “sivil hayata müdahale” olarak yorumlanan belge ile ilgili olarak askerî soruşturma yapılmasını istedi. Genel Sayman Mustafa Özyürek, Genelkurmay'ın “Onaylanmış böyle bir belge yok” açıklaması için, “Ayrıntılı bilgiler var. Onaylanmamışsa, TSK'nın hiyerarşisi içerisinde hazırlanmamışsa kim veya kimler böyle bir çalışma yapmıştır ve bu çalışmaları yapan kimselerle ilgili ne gibi yaptırımlar uygulanmaktadır?” sorularını gündeme getirdi.
BUNLAR TSK'YI YIPRATIYOR
“Çünkü orada öngörülen çalışmalar ve önlemler TSK'nın görev ve sorumluluk alanını aşan çalışmalar. Bu konularda kamuoyuna tatmin edici bir açıklama yapılması gerekir” diyen Özyürek, “TSK'yı görev alanı dışına çıkıyormuş gibi gösteren bu çalışmalar TSK'yı yıpratıyor. Özellikle TSK gibi gizliliğe çok önem veren, kendi içinde çalışan bir kuruluşun bilgilerinin çarşaf çarşaf medyaya nasıl sızdığı ve kimler tarafından sızdırıldığı konusunda kamuoyuna bilgi verilmesi gerekir” diye konuştu.
|
22.06.2008
|
|
|
EMLAK FİYATLARI SENEYE PATLAR |
TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, gayrimenkul piyasasının en erken 8 ay, en geç 1,5 yıl içinde açılmasının beklendiğini, bu sürenin sonunda da fiyatlarda patlama yaşanacağını söyledi.
TOPLU Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Erdoğan Bayraktar, gayrimenkul piyasasının en erken 8 ay, en geç 1,5 yıl içinde açılmasının beklendiğini, bu sürenin sonunda da fiyatlarda patlama yaşanacağını belirtti. TOKİ’nin, Diyarbakır’da inşa ettiği toplu konutlarda incelemelerde bulunan Bayraktar, basın mensuplarıyla bir süre sohbet ederek, soruları cevapladı. Diyarbakır’da 418 milyon YTL’lik yatırımları bulunduğunu, devam eden ve ihale edilecek projelerle 9 bin 912 konutun, 14 ilköğretim okulunun, 19 spor salonu, 6 ticaret merkezi ve diğer tesislerin bölgeye kazandırılacağını kaydeden Bayraktar, proje kapsamında, Diyarbakır’da dünyanın en modern hastanelerinden birinin inşa edildiğini bildirdi. 557 yataklı hastanede 16 ameliyathane ve 80 yoğun bakım yatağı olduğunu anlatan Bayraktar, basın mensuplarına, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin engellemelerinden yakındı. Belediyenin, hastanenin elektrik ihtiyacının karşılanmasına mani olduğunu, kon Bayraktar, bu sorunları Başbakana neden götürmediklerinin sorulması üzerine de, ‘’Başbakan (bana problem değil, iş getirin) diyor’’ açıklamasında bulundu.
TOKİ’nin mali tablolarına ilişkin de şu bilgileri veren Bayraktar, ‘’8 milyar YTL alacak portföyümüz var. 4 milyar YTL’lik malımız, yani arsa konut ve işyerimiz var. Ama sıcak paramız yok. Bir yerde istihkam köprüsüne ihtiyacımız var. Ayda 350 milyon YTL rutin akarımız var ama ayda 650 milyon YTL ödeme yapıyoruz. Sıkıntılarla boğuşuyoruz. Buna can dayanmaz. Bu tip para sıkıntımız var. Ama bugüne kadar geldik. Son dönemdeki peşin ödemeli indirim kampanyasından 350 milyon YTL geldi. Borcumuz yok gibi. Yeni doğmuş çocuğa anası nasıl sarılırsa, bizde çocuğumuza sarılıp onunla yatıp kalkıyoruz. İşin dertlisiyiz. Elde çanta geziyoruz, çanta beyazdı kahrından karardı.’’
|
/ Diyarbakır
22.06.2008
|
|
|
Tuzla’da eğitim seferberliği |
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Tuzla’da çalışan 23.600 işçiyle ilgili eğitim seferberliği başlattıklarını açıkladı. Çelik, “Umuyorum, işçilerimiz o daracık alanda daha dikkatli ve iş sağlığı ile güvenliği tedbirlerine uyarak çalışmalarını sürdürürler. Artık Tuzla'da ölüm olmamalı. Bu bizim elimizde” dedi.
ÇALIŞMA ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Tuzla’da çalışanlarla ilgili karar aldıklarını belirterek, “Orada çalışan 23 bin 600 işçiyle ilgili eğitim seferberliği başlatıyoruz’’ dedi.
Bursa Valisi Şahabettin Harput’u ziyaret eden Faruk Çelik, burada gazetecilerin, Tuzla tersanelerinde meydana gelen iş kazalarıyla ilgili sorularını cevapladı. Çelik, bugüne dek Tuzla tersaneleriyle ilgili çok şeyin yazıldığını ve çok yanlış yorumların yapıldığını belirterek, ‘’Bakınız, Tuzla tersanelerinin yetkilendirilmesi, alanının belirlenmesi ve bu noktaya gelmesiyle ilgili bakanlığımızın bir sorumluluğu yok. Bakanlık, nihai noktada ruhsatlandırma ve çalışma hayatının iş sağlığına uygun olup olmadığıyla ilgili denetimler yapar’’ dedi.
Son 1 yıldır, özellikle kendisinin bakanlığının ilk haftasından itibaren tersaneler bölgesinde gerekli denetimlerin aksatılmadan yapıldığını belirten Çelik, şunları söyledi: ‘’Tuzla tersaneleri ve içinde 5 ciddi denetim yapılmıştır. 9. ayda, 11. ayda, 2. ayda ve 5. ayda. Ayrıca kayıtdışılıkla da ilgili denetimler yapılmıştır. Kısmî 19 kapatma gerçekleştirilmiştir ve tersanelerin 4’ü de ayrıca eksiklikleri giderilinceye kadar temelli kapatılmıştır. Kapatmalar devam edecek mi? Eğer, iş sağlığı, güvenliği ve tedbirleri alma konusunda verilen süreler içinde bunları yerine getirmeme konusunda duyarsızlık devam ederse biz kapatmaya kesinlikle devam edeceğimizi burada ifade ediyorum. Sayın başbakanımız da net bir şekilde bu konuda söylenmesi gereken her şeyi söyledi. Tuzla’daki sorun alan darlığıdır, iş yoğunluğudur. Buranın tahliye edilmesiyle ilgili yapılması gereken çalışmalar yapılacak. Buranın bir ihtisas organize sanayi bölgesi ve ihtisas bölgesi olmasıyla ilgili çalışmalar sürüyor. Biz, teknik düzeydeki bütün 600 kişiyi orada eğitimden geçirdik. Yani, mühendislere ve teknik elemanlara bugüne kadar eğitim ve iş sağlığı ile güvenliği eğitimi verildi. Dün Tuzla’da çalışanlarla ilgili karar aldık. Orada çalışan 23 bin 600 işçiyle ilgili eğitim seferberliği başlatıyoruz. Okullar tatil olduğu için bu okulların mekânlarından istifade ederek orada çalışanlar yoğun bir eğitim programından geçirilecek.’’
|
/ Bursa
22.06.2008
|
|
|
Elektriğe otomatik zam |
TEDAŞ’a bağlı 20 elektrik dağıtım şirketi Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna yeni tarife önerilerini sundular. Yeni tarifelerin yürürlüğe gireceği 1 Temmuz 2008 tarihiyle birlikte elektrikte otomatik fiyatlandırma dönemi de resmen başlamış olacak.
TÜRKİYE Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketine (TEDAŞ) bağlı 20 elektrik dağıtım şirketi ayrı ayrı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna (EPDK) 1 Temmuz 2008 tarihinden itibaren geçerli olacak yeni tarife tekliflerini sundular. EPDK şirketlerin yeni tarife tekliflerini önümüzdeki Pazartesi günü değerlendirmeye alacak ve ulusal tarifeye yansımasını hesaplayacak, Perşembe günkü EPDK toplantısında da yeni tarifeler karara bağlanacak. Karar, Resmî Gazete’de yayımlandıktan sonra yürürlüğe girecek. EPDK, yeni tarifeleri dağıtım şirketlerinin Türkiye Elektrik Ticaret Anonim Şirketinden (TETAŞ) alış fiyatları, Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) ve portföylerinden satın alınan enerji fiyatları ve Piyasa Mali Uzlaştırma Merkezi (PMUM) yani serbest piyasada oluşan elektrik fiyatının maliyetini dikkate alarak her abone grubu için yeni dönemdeki tarife miktarını belirleyecek. Yeni tarifelerin yürürlüğe gireceği 1 Temmuz 2008 tarihiyle birlikte elektrikte otomatik fiyatlandırma dönemi de resmen başlamış olacak. Bundan sonraki yeni tarifeler de 1 Ekim 2008 tarihinde belirlenerek yürürlüğe girecek. Petrol fiyatlarında olduğu gibi 1 Temmuz 2008 tarihinden itibaren elektrikte oluşan maliyetler yılın Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında tüketiciye doğrudan yansıtılacak.
|
/ Ankara
22.06.2008
|
|
|
Mahkemeye karışmayız |
ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Türkiye’de iç siyasî gelişmelere ilişkin yaşanan tartışmalara dahil olmayacaklarını açıklarken, “Tabiî ki, mahkemede görülen dâvâya ilişkin Türkiye’de mevcut tartışmalara dahil olmayacağız” dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Anayasa Mahkemesi’nde görülen AKP hakkındaki kapatma davasına ilişkin Türkiye’de mevcut tartışmalara dahil olmayacaklarını söyledi.
New York’ta Dış İlişkiler Konseyi adlı düşünce kuruluşunda konuşan ve konuşma metni Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan Rice, Türkiye’deki siyasi gelişmelere ilişkin bir soruyu cevaplarken kendilerinin AKP ile ve eski Dışişleri Bakanı, yeni Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan ile ilişkilerinin mükemmel olduğunu anlattı. AKP’nin getirdiği demokratikleşme gündeminin Türkiye için iyi olduğunu belirten Rice, “Onlar (AK Parti), Kürt kökenli vatandaşlara ulaşarak, son seçimde oylarının büyük bölümünü aldı. Türkiye’de yoksullara ve kırsal kesimdekilere de daha önce hiç yapılmadık biçimde ulaştılar. Dindar insanlara ulaştılar. Sanırım Türkiye’de laik demokrasi önemli, ancak dindar insanların ülkenin bir parçası olması da önemli. Dolayısıyla onlarla (AK Parti ile) çok iyi ilişkilerimiz var” dedi.
Rice, “Şimdi ne yapabiliriz? Sanırım Türkiye’deki demokratik kurumlara desteğimizi sürdürmemiz gerekiyor. Tabiî ki, mahkemede görülen davaya ilişkin Türkiye’de mevcut tartışmalara dahil olmayacağız. Bu, Türkiye’nin çözmesi gereken bir mesele. Ancak sanırım Türkiye’de reform, demokrasi, laik demokrasi için sesimizi yükseltmeye devam etmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Bakan Rice, “En fazlasını Avrupalılar yapabilir. Çünkü açıkça konuşmak gerekirse Türkiye’ye AB’ye girmesi yönünde adil bir şans tanınmazsa bunun bedelini herkes ödeyecek, Avrupa ödeyecek, ABD ödeyecek. Türkiye üzerinde bir bölünme çizgisi olamaz” ifadesini kullandı.
|
/ WASHINGTON
22.06.2008
|
|
|
Başörtüsü mücadelemiz ilk günkü gibi sürüyor |
Her yerde özgürlük eylemleri yapılıyor... Yurdun çeşitli yerlerindeki başörtüsü eylemleri dün de devam etti.
Konya İnanç Özgürlükleri Platformu tarafından yapılan basın açıklamasında “Adalet insan aklına, vicdanına ve ruhuna hitap eder. Ve bunları mutmain eder. Bunun zıddı olan zulüm ise belirttiğimiz bu insanî değerlerle örtüşmez, onlara acı verir” denirken, Kocaeli İnanç Platformunun 166. haftasına giren eyleminde, “Bizim için bu mücadele hâlâ ilk günlerindeki gibi masum kimliği ile devam etmektedir” denildi.
|
22.06.2008
|
|
|
Her böcek ısıran hastaneye koşuyor |
Kene tarafından bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşli Hastalığı, vatandaşı tedirgin etti. Her böcek ısırmasını kene olarak algılayan vatandaşlar hastaneye başvuruyor.
Kene tarafından bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı (KKKA), vatandaşı tedirgin etti. Her böcek ısırmasını kene olarak algılayan vatandaşlar hastaneye başvuruyor. Kayseri Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servisine 3 ay içinde 94 kişi kene ısırması şikâyetiyle başvuruda bulundu. Yaz ayları ile birlikte bu sayı artmaya başladı.
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Levent Avşaroğulları, kene ısırması şikâyeti ile gelen 94 kişiden 14 hastanın KKKA hastalığı şüphesiyle tedavi altına alındığını ve 9 kişide bu hastalığın teşhis edildiğini belirtti. Yozgat’tan gelen bir hastanın vefat ettiğine işaret eden Doç. Dr. Levent Avşaroğulları, vatandaşın yapılan haberler üzerine kene ısırmasına aşırı duyarlılık gösterdiğini ifade ediyor. Avşaroğulları, bu duyarlılığın biraz daha ileri gittiğini ve böcek ısırmasını kene olarak algılayan insanların hastaneye başvurduğunu anlattı. Şüpheli durumlarda hastaneye müracaatların yerinde olduğuna da dikkat çekerek, insanların daha dikkatli olmalarını ve her böcek ısırmasının kene vak'ası olmayacağını duyurdu.
Doç. Dr. Levent Avşaroğulları, KKKA hastalığının belirtilerinin 1- 3 gün arasında ortaya çıktığını hatırlatarak, belirtilerin bazen 9 güne kadar uzadığına işaret etti. Bu virüsün bütün kenelerden değil bazı türlerinden geçtiğine dikkat çekti. Avşaroğulları, hastalığın bulaşma şekillerinin farklılıklar gösterdiğini ifade ederek, “Virüs taşıyan insana ya da hayvana ait kana, vücut sıvılarına veya diğer dokularına doğrudan temas sonucu oluşan bulaşmalarda belirtilerin ortaya çıkma süresi 5-6 gündür. Bu süre 13 güne kadar uzamaktadır” dedi.
KKKA virüsü taşıyan kene türleri ile ilgili bilgiler veren Avşaroğulları, bozkır iklimi ile diğer iklim kuşaklarının kesiştiği, bol yaban hayvanı barındıran, meşelik ormanların yoğun olduğu kırsal alanlar başta olmak üzere Türkiye’nin birçok yerinde görüldüğünü ifade etti. Hastalıklı kene türlerinin şehir merkezleri ile nemli iklim kuşağında yaşama şansı olmadığına dikkat çekti.
Vücuda yapışan kenelerin mutlaka uzman sağlık personeli tarafından çıkartılması gerektiğini anlatan Avşaroğulları, kene vücuttan çıkartılırken, kopartılmaması ve vücuda tutunduğu en yakın kısımdan tutularak alınması gerektiğini söyledi. Avşaroğulları, halk arasında yanlış bilgilerinde olduğunu dile getirerek, “İnsanlarımız, vücuda yapışan keneyi çıkartırken veya uzaklaştırmak isterken üzerine sigara basmak, gazyağı, zeytinyağı, kolonya dökmek gibi yöntemlere başvuruyor. Bu uygulamalar zararlıdır” ifadesini kullandı.
Doç. Dr. Levent Avşaroğulları, hastanelerine çoğunluğu çevre illerden olmak üzere Nisan ayında 5, Mayıs ayında 38, Haziran ayında da 51 kişinin kene ısırması şikâyetiyle ya da kene ısırması şüphesiyle geldiğini açıkladı. Yapılan inceleme ve tedavi sonrasında durumları şüpheli olan 14 hasta yatırıldı. Yatırılan bu kişilerden 9’una KKKA teşhisi konuldu. Bunlardan sadece Yozgat’tan gelen ve hastaneye müracaatta geç kaldığı belirtilen 1 hasta vefat etti. Diğer 8 hastanın ise iyileşerek taburcu edildiği öğrenildi.
Doç. Dr. Levent Avşaroğulları, kuş gribi vak'alarında kullandıkları özel oda ve diğer koruyucu malzemeleri kene vak'alarına müdahalede de sağlık personelinin kullandığını hatırlattı. Bakanlığın, kene vak'alarına müdahalede sağlık personelinin kendisini koruması yönünde yayınlayacağını öğrendikleri tedbirlerin hastanelerinde uygulandığını anlattı. Avşaroğulları, kene ısırması ve hastalık şüphesiyle acil servise başvuran bütün vak'alara müdahalede, sağlık personelinin koruyucu ameliyathanede kullanılan önlük, eldiven, gözlük ve maske taktığını açıkladı. Bütün personelin bu tür vak'alara müdahale sırasında kendilerini korumaları yönünde de başlattıkları eğitim seminerlerinin bu yılda devam ettiğine dikkat çekti.
Bakanlığın, sağlık personelin kene vak'alarına müdahalede kendilerini korumaları ile ilgili yayınlamaya hazırladığı genelge öncesinde bazı sağlık kuruluşları gözlük, maske alımı ile ilgili çalışma başlattı.
Biokan Sağlık Ürünleri Genel Müdürü Veli Dirmen, kene vak'alarına müdahalede kullanılan, daha önce kuş gribi sebebiyle sağlık kuruluşlarına temin ettikleri maske, gözlük, önlük gibi malzemelerden numune talep eden sağlık kuruluşları sayısının arttığını dile getirdi.
|
22.06.2008
|
|
|
SBS sonuçları 31 Temmuz’da |
İlköğretim 6. sınıf öğrencileri için düzenlenen ilk Seviye Belirleme Sınavı (SBS) dün yapıldı. Sınav sonuçları 31 Temmuz’da açıklanacak.
Mıllî Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Nizami Aktürk, sınavın Türkiye genelinde sorunsuz tamamlandığını bildirdi. Sınav, yurt içinde bütün iller ve bazı ilçeler ile yurt dışında 10 ilde olmak üzere toplam 544 merkezde toplam 6 bin 771 binada, 114 bin 692 salonda gerçekleştirildi. Sınav saat 10.00’da başladı ve 90 dakika sürdü. Adaylara Türkçe, Matematik, Fen ve Teknoloji, Sosyal Bilgiler (Sosyal Bilgiler, İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük, Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi), Yabancı Dil (İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca) alanından 80 soru yöneltildi. Sınava, ilköğretim 6. sınıf öğrencilerinden 515 bin 269 erkek, 476 bin 304 kız olmak toplam 991 bin 573 aday ter döktü. Sınava, 5 bin 826 engelli aday katıldı. İlköğretim 7. sınıf öğrencilerinin gireceği SBS ise bugün saat 10.00’da yapılacak. Bu öğrenciler yine aynı soru alanlarından, 90 soruyu 100 dakikada cevaplayacak. Sınava, ilköğretim 7. sınıf öğrencilerinden 514 bin 889 erkek, 475 bin 885 kız aday olmak üzere toplam 990 bin 774 aday katılacak. Sınav sonuçları 31 Temmuzda açıklanacak.
|
22.06.2008
|
|
|
Demokrasi, her zaman çarenin olduğu rejimdir |
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, “Demokrasi ümitlerin kırılmadığı, her zaman bir çarenin olduğu rejimdir. Onun için demokrasi yalnızca inanmakla kalmayıp, hayata geçtiği müddetçe anlam kazanacaktır” dedi.
A Millî Futbol Takımının Euro-2008 yarı finale çıkması dolayısıyla yayınlandığı mesajında, “İnanç, azim ve dayanışmanın ne kadar önemli olduğu A Millî Futbol Takımımızın Hırvatistan ile yaptığı futbol karşılaşmasında bir kez daha ortaya çıkmıştır. Hedeflenen stratejinin, sonuca gitme kararlılığı ile bütünleşmesinde çıkan önemli sonuç ‘Başarıyı elde etmek değil başarıyı elde tutmak’ olduğu bir kez daha teyit ettirmiştir” dedi. Yalnızca Türk milleti tarafından değil dünyanın dört bir tarafında yaşayan soydaşlarımızın, İslâm âleminin ve komşularımızın, Türkiye’nin zaferi karşısında yaşadıkları sevincin tarihi önem taşıdığını belirten Soylu, şunları kaydetti: “Demokrasi ümitlerin kırılmadığı, her zaman bir çarenin olduğu rejimdir. Onun için demokrasi yalnızca inanmakla kalmayıp, hayata geçtiği müddetçe anlam kazanacaktır. Demokrasi inancının buhranda olduğu siyasi krizlerin her gün bir yenisinin eklendiği son günlerde içimizi aydınlatan A Millî Futbol Takımı’nda görev alan herkesi yürekten kutluyorum.”
AB YOLUNU KESMEYE ÇALIŞANLARA İYİ BİR
DERS
DP lideri Soylu, yarı finalin Türkiye’nin Avrupa Birliği yolculuğunda yolunu kesmeye çalışanlara en iyi ders ve uyarı olacağını belirterek, “Kim ne derse desin, hangi tür engellemeyi yaparsa yapsın Türkiye artık Avrupalı olduğunu tarihe altın harflerle kazımış ve yüreklere yerleştirmiştir. Yolları açık olsun. Büyük Türk milleti adına Demokrat Parti olarak A Milli Futbol Takımına tebriklerimizi, sevgilerimizi, inancımızı gönderiyoruz” dedi.
|
22.06.2008
|
|
|
Vakit’e STK’lardan destek |
VAKİT gazetesinin Ankara Bürosu’na yapılan icra baskınına STK’lardan tepki yağdı
. ASKON, MÜSİAD, MEKDAV, DOKAP ve Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu’ndan da Vakit’e destek geldi. Vakit’in susturulmak istendiğini dile getiren STK temsilcileri, “Bu müdahaleyi kınıyoruz” mesajı verdiler. ASKON Genel Başkanı Mustafa Koca, baskını demokrasi karşıtlığının bir örneği olarak değerlendir ve bu baskını onaylamanın mümkün olmadığının altını çizdi. Koca, “Bu, özgürlüklere müdahale ve demokrasi karşıtlığıdır” dedi.
|
Yeni Asya
/ İstanbul
22.06.2008
|
|
|
Gümüşhane’de çatışma: 3 asker yaralı |
GÜMÜŞHANE'NİN Şiran ilçesinde meydana gelen çatışmada 3 asker yaralandı.
Gümüşhane Vali Vekili Mehmet Demiral, yaptığı açıklamada, ilçenin Yeşilbük beldesi Aksaray Köyü mevkinde, terör örgütü üyesi oldukları belirlenen bir grup tarafından, jandarma güçlerine pusu kurulduğunu ifade etti. Demiral, çıkan çatışmada yaralan 3 askerin, Erzincan Askerî Hastanesine sevk edildiğini kaydetti. Mehmet Demiral, yaralı askerlerin sağlık durumunun iyi olduğunu da vurguladı. Bu arada Şırnak’ta askerî konvoyun geçişi sırasında terör örgütü PKK tarafından tuzaktanmış patlayıcı, uzaktan kumandayla patlatıldı. Patlamada, ölen ya da yaralanan olmadı. Patlayıcının türünü belirlemek amacıyla olay yerine gelen bomba uzmanlarınca inceleme yapıldı. Takviye birliklerin gönderildiği bölgede operasyon başlatıldı.
|
/ Gümüşhane - Şırnak
22.06.2008
|
|
|
Bakan Eker: GAP, sulama sorununu bitirecek |
TARIM ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, GAP Eylem Planı ile 2008-2012 döneminde Diyarbakır’da 308 bin, Mardin’de 300 bin, Şanlıurfa’da 100 bin, Adıyaman’da 100 bin, Batman’da 36 bin, Gaziantep’te 30 bin hektar alanın sulanmasının öngörüldüğünü söyledi.
Bakan Eker, Doğu ve Güneydoğu Sanayici ve İş adamları Dernekleri Federasyonu’nun (DOGÜNSİFED) Ticaret Borsası toplantı salonunda düzenlenen 3. genel kurulunda yaptığı konuşmada, şunları söyledi: “GAP Eylem Planı için ihtiyaç duyulan finansman 26 milyar YTL’dir. Bunun 4 ayrı başlık altında incelendiğimizde ekonomik kalkınmanın gerçekleştirilmesinin bir başlığını oluşturuyor. Bunun için ihtiyaç duyulan para 1,4 milyar YTL’dir. Sanayici ve işadamlarını yakından ilgilendiren teşvik politikalarının yeniden düzenlenmesi, KOBİ destekleri, kültür, turizm, tarımla ilgili ekonomik kalkınma gerçekleştirebilecek faaliyetlerin yer alması ön görülüyor. 2008-2012 döneminde bütçeden bunun için 1,1 milyar YTL ayrılacak. Toplam gelişmeyle ilgili bütçe 5,1 milyar YTL’dir. Merkezi hükümetten de bunun için 2,7 milyar YTL ayrılacak. Sulama bizim için önemli. 1 milyar hektar alanın sulanması öngörülüyor. 2008-2012 döneminde Diyarbakır’da 308 bin, Mardin’de 300 bin, Şanlıurfa’da 100 bin, Adıyaman’da 100 bin, Batman’da 36 bin ve Gaziantep’te 30 bin hektar alanın sulanması öngörülüyor.”
|
/ Diyarbakır
22.06.2008
|
|
|
Bankalardan bir vurgun daha |
ATO’nun yaptığı çalışmaya göre, yaşanan ekonomik sıkıntı sebebiyle vatandaş, çiftçi, sanayici ve tüccar kredi borçlarını ödeyemeyince binlerce ipotekli konut, arsa, tarla, fabrika, dükkan ve taşıt bankaların eline geçti. Araştırmaya göre, geri dönmeyen kredilere karşılık haciz yoluyla el koydukları gayrimenkuller sebebiyle bankalar “emlakçı” gibi oldu. Bazı bankalar, gayrimenkul satışı için “emlak servisi” bile oluşturdu.
Ankara Ticaret Odasının (ATO) bankaların internet sitelerindeki satış ilânlarına dayanarak yaptığı çalışmaya göre, yaşanan ekonomik sıkıntı sebebiyle vatandaş, çiftçi, sanayici ve tüccar kredi borçlarını ödeyemeyince binlerce ipotekli konut, arsa, tarla, fabrika, dükkân ve taşıt bankaların eline geçti.
Sadece İş Bankasının satışa sunduğu gayrimenkullerin muhammen bedeli 232 milyon 348 bin YTL’ye, Vakıfbank’ın satıştaki gayrimenkullerin muhammen bedeli ise 160 milyon 458 bin YTL’yi buldu. Araştırmaya göre, geri dönmeyen kredilere karşılık haciz yoluyla el koydukları gayrimenkuller sebebiyle bankalar ‘’emlakçı’’ gibi oldu. Bazı bankalar, gayrimenkul satışı için ‘’emlak servisi’’ bile oluşturdu.
Cazip fiyatlara konut ve arsa satın almak isteyen vatandaşlar ile fabrika ya da işyeri satın almak isteyen işadamları, emlakçılardan önce bankalara uğruyor.
SATILIK KÜMES BİLE VAR
Gayrimenkul zengini haline gelen bankaların elinde müstakil ev, villa, apartman, apartman dairesi, fabrika, imalathane, atölye, ardiye, benzin istasyonu, otel, lokanta, depo, garaj, dükkân, ofis, işhanı, arsa, tarla, sera, çiftlik, bağ, meyve, fındık ve narenciye bahçesi, fıstıklık, zeytinlik, besihane gibi çok çeşitli gayrimenkuller bulunuyor. Hatta Albaraka Türk’ün elinde satılık kümes bile var. Bankalar, gayrimenkullerini kısa sürede elden çıkarmak için cazip fiyatlarla satışa sunuyorlar. Meselâ bin YTL ile 1 milyon YTL arasında arsa bulunabiliyor. Halkbank, Eminönü’de 962 metrekare büyüklüğündeki bir dükkân için 7 milyon YTL, Tarsus’ta 145 metrekare büyüklüğündeki daire için 80 bin YTL, Rize’de 140 metrekare büyüklüğündeki bir daire için 40 bin YTL istiyor.
Bankalar, ellerindeki gayrimenkullere, internet siteleri ve şubeleri üzerinden müşteri arıyor. Gayrimenkul satan her bankanın internet sitesinde bir de ‘’satılık gayrimenkuller’’ bölümü bulunuyor.
HANGİ BANKANIN ELİNDE NE VAR?
Vakıfbank 510, İş Bankası 429, Halkbank 155, Ziraat Bankası 123, Garanti Bankası 27 adet gayrimenkulünü satışa çıkardı.
Garanti Bankasının satış listesindeki 27 adet gayrimenkulün toplam muhammen bedeli 7 milyon 380 milyon dolar. Bunlar arasında yağ fabrikaları, otel, villa, dükkân ve hammadde depoları bulunuyor.
Albaraka Türk’ün elinde 30 adet dükkân, bahçeli, dubleks, tripleks ve daire şeklinde olmak üzere 30 adet konut, 26 adet büro, 4 adet tarla, 4 adet arsa, 2 adet bina, bir un fabrikası ve tarlası, 9 adet depo, 1 adet kümes ve 1 adet 4 katlı işyeri bulunuyor.
Türkiye Kalkınma Bankasının elinde ise amme alacağından dolayı ipotekli bir otel bulunuyor. Türkiye Finans Katılım Bankasının elinde; 23 adet konut, 2 adet villa, 9 adet bina, 19 adet dükkân, 1 adet büro, bir adet fabrika, 34 adet arsa, 9 adet tarla, 1 adet bağ ve 1 adet araç bulunuyor.
BANKALAR “HACİZ BANK” OLDU
ATO Başkanı Sinan Aygün, ortaya çıkan tabloya ilişkin olarak, ‘’Emlakbank hortladı, bankalar hacizbank oldu’’ değerlendirmesinde bulundu. 2001 yılında da çok sayıda gayrimenkulün ödenemeyen krediler sebebiyle bankaların eline geçtiğini anlatan Aygün, şunları kaydetti: ‘’2001 krizi öncesinde de bankalar gayrimenkul zengini olmuştu. Bu durum iyiye işaret değil. Borç yükü altında ezilen vatandaş, sanayici ve tüccar kredilerini ödeyemediği için varını yoğunu kaybediyor. Şu anda 12 miyar YTL’ye yaklaşan kredi alacakları, önümüzdeki günlerde 15 milyar YTL’ye çıkacak.’’
|
/ Ankara
22.06.2008
|
|
|
Şehitliklere bakım yapılacak |
MİLLÎ Savunma Bakanlığı (MSB) Ankara İnşaat Emlak ve NATO Enformasyon Bölge Başkanlığı, Ankara’daki Cebeci Askerî Şehitliği ile Çankırı Garnizon Şehitliğinin bakım ve onarımını yaptırmak üzere ihale açtı.
Cebeci Askeri Şehitliğinin bakım ve onarım işi ihalesi, 7 Temmuz 2008 tarihinde saat 15.00’de, Çankırı Garnizon Şehitliğinin bakım ve onarımının ihalesi ise 10 Temmuz 2008 tarihinde saat 10.00’da MSB Ankara İnşaat Emlak ve NATO Enformasyon Bölge Başkanlığında ‘’açık ihale usulü’’ ile gerçekleştirilecek. Yer tesliminden itibaren 100’er günlük süreyi kapsayacak olan şehitliklerin bakım ve onarım işi ihalelerine sadece yerli firmalar katılabilecek.
|
/ Ankara
22.06.2008
|
|
|
Muş'ta, 4.1’lik deprem |
MUŞ'UN merkeze bağlı Yaygın Beldesi’nde hafif şiddette deprem meydana geldi.
Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nden alınan bilgiye göre, dün saat 06.58’de, merkez üssü Muş merkeze bağlı Yaygın Beldesi olan 4,1 büyüklüğünde bir deprem kaydedildi. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü Deprem Araştırma Dairesi Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada da depremin meydana geldiği yer Muş-Merkez, büyüklüğünün ise 4,4 olduğu bildirildi.
|
/ Ankara
22.06.2008
|
|
|
Dere sularına kapılan çocuk boğuldu |
SAMSUN'UN Vezirköprü ilçesinde otlattığı hayvanları dereden karşıya geçirmeye çalışan 12 yaşındaki çocuk, dere sularına kapılarak boğuldu.
Edinilen bilgiye göre, Çorakdere Köyünde otlattığı hayvanları Çoruk Mahallesi’nin içinden geçen dereden karşıya geçirmeye çalışan 12 yaşındaki Ramazan Düzenli, yağışlar sebebiyle artan dere sularına kapıldı. Boğulan çocuğun cesedi vatandaşlar tarafından yaklaşık bir kilometre sonra dere kenarında bulundu.
|
/ Samsun
22.06.2008
|
|
|
Yaşam Hastanesi, ‘yılın sağlık kurumu’ |
BAHÇELİEVLER'DE hizmet veren Yaşam Hastanesi, “Gazete 365”indüzenlediği “2007’nin En İyileri” yarışmasında yılın sağlık kurumu seçildi.
Prof. Dr. Mümtaz Turhal Sosyal Bilimler Lisesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen törende, ödülü Yaşam Hastanesi adına Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Beyzade Özkahraman aldı. 3 ay süren oylamada, 121 bin 772 kişi oy kullandı.
|
Yeni Asya
/ İstanbul
22.06.2008
|
|
|
Zaferin bilânçosu ağır oldu |
Türkiye’nin Hırvatistan’ı yendiği maçtan sonra yaşanan sevinç gösterilerinin faturası sabah ortaya çıktı. Magandaların silâhla ateş etmesi sonucu çok sayıda vatandaş yaralandı.
Bunun yanı sıra sevinmesini bilmeyen şehir magandaları ise esnafa zarar vermeyi sevinme zannedip dükkânlara maddî hasar verdi.
Gaziantep’teki sevinç gösterilerinde silâhla rastgele havaya açılan ateşler sonucu 5 kişi yaralandı, sevinç gösterilerinde Türk Bayrağı sallayan 15 yaşındaki genç ise, otomobilden düşerek ağır yaralandı.
Bursa’da 20’den fazla dükkânın kepenk ve camları kırıldı. Sevinmeyi abartan fanatikler bazı elektrik direklerinin devrilmesine sebep oldu.
Kahramanmaraş’ta maç sonrası Hacı Bayram Veli Mahallesi’nde, evlerinin damında bulunan 16 yaşındaki Gülperi Alcı, açılan ateşte göğsüne kurşun isabet etmesi sonucu yaralandı. Niğde’de maçın ardından düzenlenen sevinç gösterilerinde henüz kimliği belirlenemeyen kişi ya da kişilerce Yukarı Kayabaşı Mahallesi’nde rastgele havaya ateş açıldı. Açılan ateş sonucu, sevinç gösterilerini evlerinin balkonundan izleyen Yasemin G. (25) karnından yaralandı.
Adana’da, maç sonrası, Emek Mahallesi Umut Apartmanının 3’üncü katındaki evlerinin balkonunda sevinç gösterilerini izleyen Elif Burak (20), açılan ateş sonucu kalçasından yaralandı. Ambulansla Adana Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alınan Burak’ın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Öte yandan, Mithatpaşa Mahallesi 120 Sokaktaki evinin damına çıkarak kuru sıkı tabanca ile ateş etmek isteyen Mustafa Özkaya (62), kendi kendini yaraladı. Parmaklarından yaralanan ve özel bir hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınan Özkaya’nın, sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.
İstanbul’daki sevinç gösterilerinde silâhla havaya rastgele açılan ateş sonucu 6 kişi vurularak yaralandı. Açılan ateş sonucu, Üsküdar’da Duygu Kader Öztürk (10), Ümraniye’de 3 yaşındaki Kader Öztürk, İbrahim Hışoğlu (30) ve Ferhat Saraç (39), Güngören’de Murat Aysal (27), Fatih’te de Emel Aytürk (30) yaralandı.
Bu kişilerden kolundan yaralanan Öztürk, sırtından vurulan Hışoğlu ve bacağından yara alan Saraç, Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesine; kolundan yaralanan Aysal Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma, koluna kurşun gelen Aytürk de Haseki Eğitim ve Araştırma hastanelerine kaldırıldı. Yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde yaşanan sevinç gösterileri sırasında havaya açılan ateş sırasında, çenesine kurşun isabet eden Sultan Baylan’ın (55) yaralandı.
|
22.06.2008
|
|
|
Lise öğrencisi lazerli dinleme cihazı geliştirdi |
İZMİR’DE bir lise öğrencisi, 1 kilometre mesafeden ses dinlemeyi sağlayan sistem geliştirdi.
Sistemin dinlemeyi ortam dışından yapması nedeniyle fark edilmesinin çok zor olduğu belirtildi. İzmir Atatürk Lisesi 11. sınıf öğrencisi Sevgi Tüzel, projenin en önemli getirisinin konuşmaların, konuşulan yerde bir dinleme aletine ihtiyaç duyulmaksızın kolayca, uzaktan ve gizli olarak dinlenebilmesi olduğunu, bu sayede aletli dinlemede olduğu gibi aletin bulunma olasılığının da kalmadığını söyledi.
|
22.06.2008
|
|
|
Dünyanın nazar boncuğu can çekişiyor |
YILLAR önce birçok yaban kuşunun ürediği, tabiî güzelliğiyle kendine hayran bırakan Konya’nın Karapınar ilçesindeki Meke Gölü’nde, kuraklık ve vahşi sulama sebebiyle yer altı sularının azalması sonucu adacıklar oluştu.
Karapınar Belediye Başkanı Mehmet Mugayıtoğlu, yaptığı açıklamada, 5 milyon yıl önce volkanik patlamayla oluşan kraterin, zamanla suyla dolarak göle dönüşmesiyle oluşan Meke Gölü’nün, şu anda kurumaya yüz tuttuğunu söyledi. Ekim ayı başlarında Meke Gölü’nde su kalmayacağını tahmin ettiklerini ifade eden Mugayıtoğlu, ‘’Meke Gölü alarm veriyor. Göl dünyanın nazar boncuğu idi ama her geçen yıl, bir önceki yılı aratır hale geldi’’ dedi. Meke Gölü’ndeki suların çekilmesinde küresel ısınmanın yanı sıra, yer altındann kuyularla çekilen suların vahşi sulama yöntemiyle kullanılmasının önemli etkisinin olduğunu hatırlatan Mugayıtoğlu, şunları anlattı: ‘’Kuraklığa ilâve olarak yer altı sularının bilinçsiz şekilde çekilmesiyle bölgedeki yeraltı su seviyesi düştü. Bunun sonucunda da gölde 16 metre olan su derinliği şu anda 1 metrenin altına düştü. Kuraklık nedeniyle göl eski güzel görünümünü kaybetmiş durumda. Gölde adacıklar oluştu. Yeterli yağışlar gelmezse ve bir önlem alınmazsa, Meke Gölü tamamen kuruyacak. Gölde bundan 510 yıl önce dünyada benzeri olmayan kuş türleri vardı. Ama şu anda hiçbir kuş türü kalmadı. Bu ülkemiz için büyük bir kayıp. Ayrıca göl, doğal güzellikleriyle de turistleri cezbediyordu. Şimdi ise turist ziyaretleri de bitme noktasına geldi. Meke Gölü artık cazibesini yitirdi.’’ Meke Gölü’nü kurtarmak için 2 yıl önce MTA tarafından dışarıdan su basılması amacıyla bir proje hazırlandığını ancak bu projenintabiî dengeyi bozacağı düşüncesiyle Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından uygun görülmediğini anlatan Mugayıtoğlu, bölgenin 1. derece sit alanı olduğunu, bu sebeple ilgili kuruluş tarafından burada yapılacak hiçbir çalışmaya sıcak bakılmadığını bildirdi. Mugayıtoğlu, ‘’Meke Gölü göz göre göre kaybolup gidiyor’’ dedi.
|
/ Konya
22.06.2008
|
|
|
Enerji tasarrufu için 10 dakika karanlık |
TEMA Vakfı ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı işbirliğiyle düzenlenen faaliyet kapsamında enerji tasarrufuna dikkati çekmek amacıyla, Miniatürk’te, Adana Sabancı Camii’nde ışıklar 10 dakika süreyle kapatıldı.
İzmir Saat Kulesindeki faaliyet ise gerçekleştirilemedi.
MİNİATÜRK KARARDI
Miniatürk’teki bazı eserlerin ışıkları, enerji tasarrufuna dikkati çekmek amacıyla 10 dakika süreyle kapatıldı. TEMA Vakfı ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı işbirliğiyle gerçekleştirilen faaliyete, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, TEMA Vakfı Onursal Başkanı Hayrettin Karaca ve ünlü çevre analisti Lester R. Brown da katıldı. Faaliyette Güler, Karaca ve Brown, birlikte düğmeye basarak, Miniatürk’te yer alan Boğaziçi Köprüsü, TBMM Binası, İzmir Saat Kulesi, Adana Taş Köprü, Konya Mevlânâ Müzesi ve Kocaeli Saat Kulesinin minyatürlerinin ışıklarını 10 dakikalığına kapattı. Bakan Güler, 10 dakikalık karanlığın ardından, kapatılan ışıkları tekrar açtı. Gecede, ışığı kapatılan eserlerin aydınlatılması için bundan sonra 50 wattlık halojen ampuller yerine, 3 wattlık enerji harcayan ‘’tabiat dostu’’ ampullerin kullanılacağı kaydedildi. Öte yandan, faaliyet kapsamında Boğaziçi Köprüsünün ışıklarının da 10 dakikalığına kapatılmasının planlandığı, ancak güvenlik sebebiyle izin alınamadığı için uygulanamadığı öğrenildi.
ADANA SABANCI CAMİİ
Faaliyet kapsamında, Adana’da Sabancı Merkez Camisi ve bir otelin ışıkları da 10 dakika süreyle kapatıldı. TEMA Vakfı üyeleri ‘’Yarın ‘keşke’ dememek için bugün önlem almak zorundayız’’, ‘’Az aydınlık karanlıktan daha iyidir’’ sloganlarıyla gerçekleştirilen faaliyet kapsamında, dünyanın şehir içinde kalan ve ulaşım amaçlı değerlendirilen en eski köprüsü olan Taşköprü üzerinde buluştu.
Üyeler, enerji tasarrufuna ve verimliliğine dikkat çekmek üzere Orta Doğu ve Balkanların en büyük camisi Sabancı Merkez Camisi’nin ışıklarının kapatılmasını, alkışlayarak kutladı. Şehrin önemli simgelerinden Sabancı Merkez Camisi’nin bütün aydınlatma ışıkları, saat 21.00’de 10 dakika süreyle söndürüldü. Tema Adana İl Temsilcisi Halil Akyürek, faaliyette yaptığı açıklamada, enerjinin, hayatı kolaylaştıran olmazsa olmaz unsurlar arasında yer aldığını belirtti. İnsanlığın geldiği bugünkü noktadan sonra enerjiden yoksun kalmanın büyük sıkıntılara sebep olacağını ifade eden Akyürek, şunları kaydetti: ‘’Her geçen gün artan enerji ihtiyacımıza karşılık yeni enerji kaynakları oluşturmak zorundayız. Ancak yeni arayışlara girerken temiz ve yenilenebilir kaynaklara yönelmeye mecburuz. Aksi halde kazandıklarımızdan çok kaybetmek zorunda kalacağız. Temiz kaynaklardan üretilen enerjinin israf edilmesi halinde atom santralleri ve termik santrallere yönelmemiz geleceğimiz adına kaygı vericidir. İklim değişikliği ve küresel ısınma hayatı olumsuz etkiliyor. Enerji tasarrufu gelecek için büyük önem taşıyor. Bu nedenle, enerji tasarrufuna dikkati çekmek için bu tür bir etkinlik düzenledik. ‘Işıkları kapatalım’ çağrımıza duyarlı davrananlara teşekkür ediyoruz.’’
Şehrin ilk 5 yıldızlı oteli olan Seyhan Oteli’nin resepsiyon ve lobi bölümündeki ışıklar da saat 21.30’da 10 dakikalığına söndürülerek faaliyete destek verildi.
İZMİR EYLEME KATILAMADI
TEMA Vakfı ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı işbirliğiyle düzenlenen ‘’Enerji Tasarrufuna Çağrı’’ faaliyeti kapsamında planlanan İzmir Saat Kulesi’nin ışıklarının kapatılması eylemi gerçekleştirilemedi.
TEMA Vakfı İzmir Temsilciliği ile faaliyete destek vermek isteyen İzmir Bisiklet Derneği üyeleri tarihi saat kulesi önünde buluştu. Işıkların planlanan saatte kapatılmaması üzerine gazetecilere bir açıklama yapan TEMA Vakfı İzmir İl Temsilcisi Alaettin Hacımüezzin, Vakfın Genel Merkezi’nden kendilerine ‘’etkinliğin duyurulması amacıyla Yerel ve Bölgesel Televizyonlar Birliği’nin Ege TV’yi görevlendirdiği, ışıkların kapatılmasının Ege TV’den canlı olarak yayınlanacağı, gerekli organizasyonun da bu kurumlar tarafından sağlanacağı’’ bilgisinin verildiğini anlattı. Hacımüezzin, kurumlar arasındaki iletişim sorunu dolayısıyla ışıkların kapatılamamış olabileceğini ifade etti.
|
/ İstanbul - İzmir - Adana
22.06.2008
|
|
|
Dünyanın en büyük çiçeği ABD'li bir Türke ait |
AMERİKALILAR, bir Türk’e ait dünyanın en büyük çiçeğine büyük ilgi gösteriyor.
Amerikan medyasında canlı yayınlara konu olan çiçek, en büyük çiçek olmasının yanı sıra kokusu ile de büyük merak uyandırıyor. Senede bir kez açan çiçeği görmek isteyen Amerikalılar, Fevzi Zeren’in New Jersey’de bulunan restoranı ziyaret ediyor. Senede bir kez açan ve yaydığı kokudan dolayı ‘leş çiçeği’ olarak da bilinen Amorphophallus Titanum, sahibini de üne kavuşturdu. ABC televizyonu geçen Cuma Good Morning America programı için çiçeğin yanında canlı yayın yaptı. Çiçeğin açılışını canlı yayınlamak isteyen ABC, ancak umulanın aksine açılışı geciken çiçeği tanıtmakla yetindi. Sahibinin ‘Leyla’ ismini verdiği çiçek, tamamen açtığında Zeren’e 50 bin dolar para da kazandırdı.
|
22.06.2008
|
|
|
Hasankeyf yok olmasın |
DOĞA Derneği’nin yürüttüğü “Hasankeyf Yok Olmasın” kampanyasının sembolü “Kaplumbağa Rafet” Avusturya’nın Viyana şehrinde Ilısu Baraji’ni finanse eden Avusturya Kontrolbank’ın Ilısu barajı ile ilgili düzenlediği toplantı öncesi Greenpeace Avusturya, WWF Avusturya ve Friends of the Earth dahil toplam 10 sivil toplum kuruluşuyla beraber Ilısu Barajı Projesi’ni protesto etti.
Ilısu Barajı Projesi’nin finansmanı, aralarında Avusturya Kontrolbank’ın da olduğu Avrupalı kredi ihracat kuruluşlarınca, Almanya, İsviçre ve Avusturya hükümetlerinin onayı ile sağlanmakta. Öte yandan, Avrupa Parlamentosu 21 Mayıs 2008’de yayınladığı önergede Ilısu barajı gibi geniş etkilere sahip olan, kültürel mirası ve eşsiz arazileri tehdit eden projelerin Avrupa standartlarına uygun olması gerektiğini vurgulamıştı. Doğa Derneği’nin Hasankeyf ofisinden yapılan açıklamada Kampanya Koordinatörü Erkut Ertürk “Avrupa Parlamentosunun uyarısına ve Ilısu baraj projesinin cevreye ve kültürel mirasa vereceği zararlardan dolayı hiçbir AB ülkesinde onay alamayacak bu projeyi finanse eden üç ülkeden ikisi Avrupa Birliği (AB) üyesidir” dedi.
|
22.06.2008
|
|
|
Gezi Eki Pdf
|
|
|
|
|
|