Maçtan önce Çekler'e karşı skor tahmini sorulduğunda, açıkçası bir tahmin yapamamıştık. Sebebi Milli Takımımızın standat ve istikrarlı bir oyunu olmamasındandı.
Gerçekten de Çek Cumhuriyet'i maçının tahminini, bırakın maçtan önce, maçın son 15 dakikasına kadar dahi tahmini zor olan bir maç oldu.
Milli Takımımız maça iyi sayılabilecek bir kadro ile çıktı. Sadece Hamit'in yeri verim alınmayan defansın sağ tarafı yanlışlığı ile maça başlandı. İlk yarıda o kadar etkisizdik ki; futbol adına hiç bir şey yapamadık. Bunun sebebi de, karşımızdaki takıma karşı havadan hiç bir etkimiz olmayacağı gerçeğine rağmen, topu israrla havadan oynamamızdı.
Kaleci Volkan'ın degaj toplarını sürekli 50, 60 metrelik uzun kullanması yanlıştı. Bizim kaleyle Volkan'ın topu kullandığı bu uzun alandaki boşlukta oyuncularımız geri gelerek, oyunu pekala buradan kurabilirlerdi.
Volkan'ın attığı bu uzun topları düştüğü yerde bloke edemeyince, ilk yarıda Çek Cumhuriyeti bizi teslim aldı. Ayrıca iyi pres yapıp oyuncularımıza fırsat vermediler. Ta ki 75. dakikaya kadar. Ne olduysa Milli Takım oyuncularımız topu yere indirip ayağa pas yapmaya başladılar. İşte bundan sonra maçın seyri değişti. Ayrıca Çekler'in 2-0'lık rehavet gafleti bir anda maçı değişik bir atmosfere soktu.
Arda'nın israrla insiyatif alarak takımı ayağa kaldırması müthişti. Hamit'in oyunun bu bölümünde orta sahaya çıkması, Sabri'nin oyuna artı katkısı ve diğer tüm oyuncuların her şeyi bir tarafa bırakarak turnuvadan elenmeme adına olağan dışı gayretleri bu neticeyi doğurdu.
Burada çıkarılacak en önemli ders Milli Takımın nasıl oynayacağıyla ilgilidir. Bu kadro asla uzun toplarla başarılı olamaz. Yetenekli ve teknik oyuncularımızın son 15 dakikadaki futbol resitalinin izahı budur. Ayrıca Fatih Terim'in sağ tarafta Sabri-Hamit ikilisini devreye sokarak Milli Takımı iki kanatla uçar hale getirmelidir. İsabetli oyuncu değişiklikleri ile o da tecrübesini ve büyüklüğünü göstermiştir. Ne diyelim Türk insanına bu büyük sevinci yaşatan bütün oyuncularımızı tebrik ediyoruz.
|