Haberler

GAP vaadleri lâfta kalmasın

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır’da açıkladığı ve Güneydoğu Anadolu başta olmak üzere tüm Türkiye’yi etkileyecek “kalkınma hamlesinin başlangıcı” olarak nitelediği GAP Eylem Planı, bölge için umut oldu. Yöredeki kitle örgütleri ve iş çevreleri; genelde 2008-2012 dönemini kapsayan Eylem Planını olumlu bulduklarını söylerken, taleplerin büyük kısmına cevap verdiği ve vaad edilenlerin sözde kalmaması görüşündeler

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır’da açıkladığı, Güneydoğu Anadolu başta olmak üzere bütün Türkiye’yi etkileyecek ‘’kalkınma hamlesinin başlangıcı’’ olarak nitelediği; yörede sulama, ürün çeşitliliği ve elektrik üretimi artıracak, 3,8 milyon kişiye iş imkânı sağlayacak projelerin yer aldığı GAP Eylem Planı, bölge için umut oldu.

Yöredeki kitle örgütleri ve iş çevreleri; genelde 2008-2012 dönemini kapsayan Eylem Planını olumlu bulduklarını söylerken, taleplerin büyük kısmına cevap verdiği ve vadedilenlerin sözde kalmaması görüşündeler.

Yörenin GAP Eylem Planına dönük görüş ve değerlendirmeler şöyle:

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya: ‘’Yeni GAP Eylem Planı, bölge halkı için moral kaynağı oldu. Bundan önceki hükümetler tarafından çok sayıda paket açıklanmıştı. Bunların hiçbirinin bölgeye katkısı olmamıştı.’’

Diyarbakır Ziraat Odası Başkanı Bahri Erdem: ‘’GAP Eylem Planını olumlu bulduk. Paketin hayata geçmesi halinde bölge; tarım, sanayi ve tarıma dayalı sanayi konusunda atılım gerçekleştirecek, büyük istihdam sağlanacak.”

Siirt Ziraat Odası Başkanı Gündüz Tanık: "Eylem planında çok pembe bir tablo çizildi, halbuki önemli olan uygulama, bunların hayata geçirilmesi. Başbakanımız çok pembe bir tablo çizdi. Bunu tasvip etmemiz mümkün değil... Yeni paketin uygulamaları önümüzdeki aylarda netleşecek, o zaman göreceğiz.’’

Mardin Ziraat Odası Başkanı Malik Öztürk: ‘’Eylem planında yer alan sulama, damla sulama ve mayınlı arazilerin temizlenmesi konusunu çok olumlu buluyoruz, ancak eylem planında yeni bir şey yok. 2012 yılına kadar planın tamamlanacağına da inanmıyoruz.’’

Batman Ticaret Odası Genel Sekreteri Rıfat Taşan: "Başbakan’ın bölge için öngördüğü yatırımlar, inşallah seçim yatırımı değildir.’’

Şırnak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Halil Balkan: "Paket daha çok, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bulunan büyük illere yönelik. Bölgeyi kalkındıracak çok ciddî bir proje. Sınır illerimizin komşu ülkelerle ticaretine daha çok ağırlık verilmeli.’’

Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Zafer Ersoy: "Adıyaman, GAP’ta en büyük fedakârlığı yaptı, bütün ekilebilir alanları su altında kaldı. Devletin, Adıyaman’a borcu var. Adıyaman cazibe merkezi ilân edilmeli. Terörün panzehiri olan ekonomik kalkınma sağlanmalı.’’

Gaziantep Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nejat Koçer: ‘’GAP’ın bitirilmesi hem ekonomik kalkınma hem terörün sona erdirilmesi hem de göçün önlenmesi açısından önemli. ‘’

Gaziantep Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan: ‘’GAP Eylem Planı, bölge illerinin kalkınması için ümit verici.’’

Gaziantep Ticaret Odası Meclis Başkanı Zeki Yağcı: GAP’ın hayata geçmesi, bölge ve Türkiye’nin önünü açacak.’’

Gaziantep Genç İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Erturhan: "GAP Eylem Planı olumlu, ancak yeterli bulmuyoruz. Eylem Planında önemli bir şey yok. Şu anda içi boş. Detayları görmek istiyoruz, ondan sonra özel sektör olarak adım atarız. Güneydoğu Kalkınma Bakanlığı kurulmalı ve bunun merkezi Gaziantep olmalı. GAP İdaresinin de merkezi Gaziantep olmalı.’’

Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Federasyonu Başkanı Cahit Erbalcı: ‘’GAP Eylem Planının başarılı olacağına inanıyoruz. GAP İdaresi Gaziantep’e taşınmalı.’’

Gaziantep Paylaşımcı Genç İşadamları Derneği Başkan Yardımcısı Ali Demirdaş:

‘’GAP Eylem Planı yerinde bir çalışma, iş adamları olarak bu planın arkasında ve destekçisiyiz. Ancak, uygulama konusunda bir takım endişelerimiz var. Paket her ne kadar güzel de olsa, özel sektörün yatırım yapması için yeterli değil.’’

Kilis Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Özçiloğlu: "GAP Eylem Planı güzel ama önemli olan uygulamaya geçilmesi. Eylem Planında açıklanan teşviklerden nasıl istifade edilecek, kimler alacak bunları görmek lâzım. Planda, sınırdaki 30 bin hektarlık mayınlı alanının temizlenmesi öngörülüyor. Bu, Kilis ve Güneydoğu bölgesinin yanı sıra Türkiye ekonomisi için çok önemli.’’

ondan sonra özel sektör olarak adım atarız. Güneydoğu Kalkınma Bakanlığı kurulmalı ve bunun merkezi Gaziantep olmalı. GAP İdaresinin de merkezi Gaziantep olmalı.’’

Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Federasyonu Başkanı Cahit Erbalcı: ‘’GAP Eylem Planının başarılı olacağına inanıyoruz. GAP İdaresi Gaziantep’e taşınmalı.’’

Gaziantep Paylaşımcı Genç İşadamları Derneği Başkan Yardımcısı Ali Demirdaş:

‘’GAP Eylem Planı yerinde bir çalışma, iş adamları olarak bu planın arkasında ve destekçisiyiz. Ancak, uygulama konusunda bir takım endişelerimiz var. Paket her ne kadar güzel de olsa, özel sektörün yatırım yapması için yeterli değil.’’

Kilis Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Özçiloğlu: "GAP Eylem Planı güzel ama önemli olan uygulamaya geçilmesi. Eylem Planında açıklanan teşviklerden nasıl istifade edilecek, kimler alacak bunları görmek lâzım. Planda, sınırdaki 30 bin hektarlık mayınlı alanının temizlenmesi öngörülüyor. Bu, Kilis ve Güneydoğu bölgesinin yanı sıra Türkiye ekonomisi için çok önemli.’’

ÖNEMLİ OLAN PLANIN HAYATA GEÇİRİLMESİ

Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmail Demirkol: ‘’Yıllardır bir çok paketler açıldı, bakanlar, başbakanlar geldi gitti. Önemli olan planların açıklanması değil, hayata geçirilmesidir. Bölgede Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’nın cazibe merkezleri haline getirilmesi kararlaştırıldı. Yatırımcının çekilmesi halinde önemli bir tarım üssü haline gelecek bölge, bu potansiyele sahip.’’

Harran Ziraat Odası Başkanı Muhsin Özyavuz: ‘’Uzun yıllardan bu yana, projenin bitirilmesine yönelik birçok girişimler yapıldı fakat proje tamamlanamadı. Kendi açımdan açıklamaları olumlu bulmama karşın, farklı şeyler de bekliyordum. GAP sadece bir bölgenin sorunu değildir, ülkenin sorunudur. GAP Eylem Planının hayata geçirilmesi, ülke tarımı ve çiftçisi açısından büyük öneme sahiptir. Artık hayal kırıklıkları yaşamak istemiyoruz... Sulama yatırımlarının artması da projenin bitirilmesinde ‘can damarı’ görevi görüyor.’’

/ DİYARBAKIR

02.06.2008

Basın kanununda yanlış yapıldı

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Şentop, yeni bir anayasayla yargı iktidarının demokratik zemine çekilebileceğini, ama AKP iktidarının bunu yapamadığını söyledi. Şentop şöyle konuştu: “AKP 2005'te yaptığı Basın Kanunu değişikliğiyle yargıçlar iktidarını güçlendirmiştir. Eskiden ceza dâvâlarıyla ilgili yazılar cezalandırılırken bu değişiklikle Anayasa Mahkemesinde görülen dâvâları da kapsayacak düzenlemeler yapılmıştır. 28 Şubat'tan beri devam eden mücadelenin unsurlarını bilen bir iktidarın böyle davranması mümkün mü?”

YARGININ MÜDAHALESİ ENGELLENMELİ

Yargıçlar iktidarının Amerika'da, Fransa'da, İtalya'da da yaşandığını ve bittiğini belirten Şentop, “Türkiye'nin de artık tahammül gücü kalmamıştır” dedi. Şentop, “Yapılacak anayasa değişikliğinde yargının yasama ve yürütmeye müdahalesini sınırlandırıcı ve cezalandırıcı hükümler olmalıdır. Bunun yanında siyasî partileri ve siyaseti güçlendirecek maddeler konulmalıdır. Türkiye bağımsızlığını ve bütünlüğünü korumak için bu sekter ideolojiden kurtulmalıdır” şeklinde konuştu.

RÖPORTAJ BÖLÜMÜNÜ TIKLAYIN

Hasan Hüseyin KEMAL

02.06.2008

Güzel: Yargı darbesiyle karşı karşıyayız

Eski Milli Eğitim Bakanı Hasan Celal Güzel, darbelerin çeşit çeşit olduğunu ifade ederek, ‘’Türkiye, bu defa yargı darbesine maruz kalmış urumdadır. Bunun hukukla hiçbir alakası yok. Bunu mahkemenin işi zannetmeyin’’ dedi.

Eğitim-Bir-Sen Tokat Şubesi’nin düzenlediği, ‘’Demokratikleşme ve Devlet Yönetimi’’ konulu konferans, 26 Haziran Atatürk Kültür Sarayı’nda gerçekleştirildi. Konferansta konuşan Güzel, AKP hakkında açılan kapatma davasının ardından 51. konferansını verdiğini belirterek, ‘’Konferans talebi artınca ‘eyvah rejim krizi var’ herhalde diyordum’’ diye konuştu. Verdiği konferanslarda dinleyicilerden de çok şeyler öğrendiğini ifade eden Güzel, şunları kaydetti:’’Mesela hiçbirimizin aklına ‘yargı darbesi’ lafı gelmemiş. Ben konferans sırasında bunu duydum, kullandım ve hemen yaygınlaştı. Bu, yargı darbesi gerçekten. Darbeler çeşit, çeşit. Türkiye, bu defa yargı darbesine maruz kalmış durumdadır. Bunun hukukla hiçbir alakası yok. Bunu mahkemenin işi zannetmeyin. Yargıtaylar, Danıştaylar, Anayasa Mahkemeleri bunların şu anda hukukla ilgilendiklerini sanmayın. Bunlar şu anda siyasi parti gibiler. Birisi Anayasa Mahkemesi Partisi, biri Yargıtay Partisi, diğeri Danıştay Partisi.’’ Güzel, milletin iradesine rağmen çok rahat bir şekilde partilerin kapatıldığınıbelirterek, ‘’Yedi tane bürokrat çıkıyor 70 milyonun reyini çöp tenekesine gönderebiliyor. Siz de bunun adına demokrasi diyorsunuz öyle mi?'’ diye konuştu.

/ TOKAT

02.06.2008

Ayna: Hükümet, GAP’a nereden kaynak bulacak?

Demokratik Toplum Partisi, Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde, ‘’kuraklık mitingi’’ düzenledi. DTP Grup Başkanı Emine Ayna, mitingde yaptığı konuşmada, dünyanın en verimli tarım arazilerinin yer aldığı bölgede, bazı vatandaşların mevsimlik tarım işçisi olarak farklı bölgelere gitmek durumunda kaldığını belirtti.

Bölgedeki tarım alanlarının daha iyi değerlendirilebileceğini ifade eden Ayna, GAP Eylem Planı’nın 10 yıldan bu yana varlığını sürdürdüğünü kaydetti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, hafta başında Diyarbakır’da yapılan toplantıda, eylem planıyla yaklaşık 4 milyon kişiye iş imkânı sağlayacağını belirttiğini anlatan Emine Ayna, şunları söyledi: ’’Hükümet 6 yıldır iktidarda, neden bugüne kadar bu konuya bir çözüm bulunamadı. Hükümet, GAP’a kaynak aktararak, projeyi 5 yılda bitirmeyi hedefliyor. Oysa nereden kaynak bulacak. Mevcut kaynaklar askerî yatırımlara ve operasyonlara harcanıyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki kuraklığın nedeni bölgede yürütülen operasyonlarda kullanılan bombalardır. Her gün yeni bir askeri ihale yapılıyor. Savaş sürdüğü müddetçe GAP Eylem Planı işe yaramaz. Projenin yenilenip, ekolojik bir proje haline getirilmesi gerekiyor. Biz eşit ve onurlu bir birliktelik istiyoruz. Her şeye rağmen her beş karış toprağa ağaç dikip, inadına bu topraklarımıza hayat verip, kuraklığı yaşamayacağız.’’

/ SİVEREK

02.06.2008

Yayla’ya çıkan köylülere saldırı

Van’ın Muradiye ilçesinde, yaylaya çıkan köylülerin üzerine ateş açılması sonucu 2 kişi ağır yaralandı.

Alınan bilgiye göre, İlçenin Babacan Köyünde yaşayan vatandaşlar, 4 traktör ve 1 kamyonetle yaylaya çadır kurmak amacıyla hareket etti. Yayla yakınlarında kimlikleri belirlenemeyen ve yüzleri peçe ile örtülü 2 kişi tarafından köylülerin üzerine av tüfekleriyle atış açıldı. Vatandaşlardan Ali Menteş (50) ve Ferdi Çelikçi (19) yaralandı. Muradiye Devlet Hastanesi’ne kaldırılan yaralılar ambulansla Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi.

02.06.2008

Çölaşan’a dersini iyi öğretememişiz

Uzun yıllar hocalık yapmış olan 27 Mayıs ihtilâlinin canlı şahitlerinden Prof. Dr. Yaşar Karayalçın, Danıştay Başsavcısı Tansel Çölaşan’ın da hocası. Talebesinin 27 Mayıs’la ilgili yorumları kendisine hatırlatıldığında yüzünde önce acı bir tebessüm beliriyor ve “Demek ki iyi öğretememişiz” demekten kendisini alamıyor.

Demokrat Parti hükümetinde Millî Eğitim, Ulaştırma, Bayındırlık ve devlet bakanlıkları yapan Tevfik İleri’nin akrabası olan Karayalçın, 27 Mayıs darbesiyle ilgili yaşadığı ve daha önce hiçbir yerde anlatmadığı ilginç anılarını bizimle paylaştı.

DİZİ BÖLÜMÜNÜ TIKLAYIN

Cemil YÜZER

02.06.2008

Korkut Özal: Türkiye iyi yönetilemiyor

Eski bakanlardan Korkut Özal, Türkiye’nin iyi yönetilemediğini ifade ederek, “Bunun sorumlusu üç kanun ve bir kurumdur. Üç kanun; Anayasa, Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu, kurum ise yargıdır’’ dedi.

Adana'nın merkez Seyhan ilçe Belediyesinin davetlisi olarak Seyhan Kültür Merkezinde katıldığı ‘’Muhafazakâr Siyaset’’ konulu konferansta, konuşan Eski bakanlardan Korkut Özal, ‘’Türkiye iyi yönetilemiyorsa, bunun sorumlusu üç kanun ve bir kurumdur. Üç kanun; Anayasa, Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu, kurum ise yargıdır’’ dedi. Özal, Türkiye’de 1960 ihtilâliyle birlikte yönetim yapısının değiştiğini ve seçilenlerin üzerinde bir gücün ortaya çıktığını söyledi. Türkiye’nin iyi yönetilemediğini ifade eden Özal, ‘’Bunun sorumlusu üç kanun ve bir kurumdur. Bunlar, Anayasa, Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu, kurum ise Yargıdır’’ diye konuştu. Mevcut Anayasa’da, seçilenlerin üzerinde bir iradenin bulunduğunu ifade eden Korkut Özal, ‘’Bugün 18 milyon kişinin oyuyla seçilen bir iktidar, 11 kişiden 7’sinin evet demesiyle kapatılabilecek. Bu, Anayasanın içine konmuş, Siyasi Partiler Kanunu’ndaki bir hükümdür. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir Anayasa ve hüküm yoktur’’ ifadelerini kullandı. Türkiye’de yargının da taraflı hale geldiğini savunan Özal, ‘’Önceki 3 cumhurbaşkanını, 184 kişi toplanıp seçtiler. Ama son seçimde dediler ki, 367’den aşağı oyla olmaz. Anayasa mahkemesine dâvâ açıldı ve Anayasaya aykırı şekilde, gereken oy sayısı 367’ye çıkarıldı. Sonra referandumda bu sorun düzeltildi’’ şeklinde konuştu. Türkiye’nin, 1992 ile 2002 yılları arasında ‘’soyulduğunu’’ ileri süren Özal, ‘’Bu yıllar arasında Türkiye öyle hale geldi ki, millî gelir üç kez, önceki yılın gerisine düştü. İnsanlar fakirleşti. Şimdi, ‘küçük çocuğun başını örttün diye senin iktidarına son vereceğim’ diyeceklerine, o yıllarda devleti yönetenlere hesap sorsunlar. Bu kişiler ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlar’’ dedi. Muhafazakârlık kavramına da değinen Özal, ‘’Muhafazakârlığın kelime anlamı, ‘bir şeyi korumak’tır. Muhafazakâr, kendisini kendi yapan değerleri korur. Türkiye sınırları içinde, birbiriyle bağdaşmış bir toplumuz. Aramızda Müslüman olan da olmayan da var. Türk, Kürt, Arap, Laz asıllı var. Ama biz bu toplum içinde millet oluşturmuşuz. Milleti millet yapan değerlerin hepsi korunmalıdır. Bunu koruyamazsak, aramızdaki çimentoyu kaybeder ve yıkılırız’’ diye konuştu. Toplantıya Seyhan Belediyesi Başkan Vekili Ali Yüzükçü ile çok sayıda vatandaş da katıldı.

/ ADANA

02.06.2008

Babacan: 2013 yılına kadar AB’ye hazır oluruz

Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Türkiye’nin AB üyeliğinin diğer ülkelerin üyeliğine benzemeyeceğini söyledi.

Babacan, Almanya’da yayımlanan ‘’Frankfurter Allgemeine Sonntagszeitung’’ gazetesinde yayımlanan röportajında, Türkiye’nin birliğe ne zaman tam üye olacağı sorusuna Babacan, ‘’AB bu konuda bugüne kadar bir takvim belirlemediği için biz geçen yılın Nisan ayında planımızı açıkladık. Hedef olarak bir zaman belirlenmediği sürece reform süreci sürekli devam edebilir. Türkiye, AB üyeliği için gerekli olan şartları 2013 yılına kadar yerine getirecektir. Ancak, AB’nin Türkiye’yi almaya ne zaman hazır olacağını bilemiyoruz’’ diye cevap verdi. AB’nin 2013 yılını hedef koymadığı hatırlatılan Babacan, ‘’Biliyorum. Ancak üyeliğin ne zaman gerçekleşeceğinden çok daha önemli olan konu, bu hedefe giderken Türkiye’deki gelişmeler olacaktır. Hiçbir şeyin garanti olmadığını biliyoruz’’ dedi.

/ BERLİN

02.06.2008

Cumhurbaşkanı Gül, yarın Japonya yolcusu

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Japon İmparatoru Akihito’nun davetlisi olarak 3 Haziran Salı günü bu ülkeye gidecek.

Gül’ün resmî ziyareti, Japonya ile Cumhurbaşkanı düzeyindeki ilk ziyaret olacak. Cumhurbaşkanı Gül’e Japonya ziyaretinde eşi Hayrünnisa Gül’ün yanı sıra, Devlet bakanları Kürşad Tüzmen ve Mehmet Şimşek ile çok sayıda iş adamı eşlik edecek. Gül, Japon İmparatoru Akihito ile görüşecek, imparatorun, kendisi ve eşinin onuruna vereceği yemeğe katılacak. Gül, Türk-Japon İş Forumu toplantısına da katılacak.

/ ANKARA

02.06.2008

Tarihî belgeler çöpten çıktı

Konya'da çöpler arasından bulunan 1840’lı yıllara ait bir vakıf kayıt defteri ve bazı belgeler, önce bir sahafın eline geçti, oradan da Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi’ne kazandırıldı.

Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi Müdürü Bekir Şahin, çok değerli tarihî belgelerin ve yazma eserlerin, kurum ya da kişilerin depolarında değersiz kâğıt sanılarak bekletilebildiğini veya bir şekilde çöpe atılabildiğini söyledi. Böyle bir durumla kısa süre önce Konya’da karşılaştıklarını ifade eden Şahin, çöpte bulunduğu belirtilen 1840’lı yıllara ait vakıflar kayıt defterinin de aralarından olduğu tarihî belgeleri kütüphane arşivine kazandırdıklarını anlattı.

Bu belgelerin, kâğıt toplayıcıları tarafından çöpten toplandığını öğrendiklerini anlatan Şahin, şunları kaydetti: ‘’1841-1843 yıllarına ait bu vakıf kayıt defterini, Konya’da bir sahafın rafında gördüm ve bunu nereden bulduklarını sordum. Sahaf bana, ‘Bir hurda kâğıt toplayıcısı, Konya’da bir çöpten bulmuş bize getirdi, biz de meraklıları için satışa çıkardık’ dedi. Sahaftan satın alarak arşive kazandırdığımız bu belgeler arasında, İstanbul’dan Konya’daki Mevlevî Dergâhı’na gönderilen Türbedarlık Beratı, yine Osmanlı Sarayı’ndan gönderilen Konya’nın Kadınhanı ilçesine müderris ve vaiz atamasına ilişkin berat ile 1931-1951 yıllarına ait Konya’daki resmî makamların muhasebe defterleri yer alıyor.’’ Çöpten çıkan Osmanlıca yazılı belgeleri, Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi için inceleyen Selçuk Üniversitesi Selçuklu Araştırmaları Merkezi Başkanı Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ ise bulunan belgelerin, şehir tarihi açısından büyük öneme sahip olduğunu belirtti.

BELGELER, O DÖNEMDEKİ VAKIFLAR

HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER MUHTEVA EDİYOR

Bulunan belgeler arasında yer alan Vakıflar Kayıt Defteri’nin 1840’lı yılların Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından tutulmuş bir belge olduğunu tesbit ettiklerini ifade eden Küçükdağ, şöyle devam etti:

‘’Bu defterde, 19. yüzyılın ortalarında Selçuklu’ya başkentlik yapmış Konya’daki vakıflar isim isim yer alıyor. Bu belgelerde o dönemin Konya’sındaki 111 vakıfın ismi, vakıflara ait gelir gider hesapları ayrıntılı olarak gösteriliyor. Bu belgeler, o dönemdeki vakıflarla ilgili çalışma yapan araştırmacılar ve eğitimciler için önemli kaynaklar olarak kullanıma sunuldu. Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi son dönemde, tarihî belgelerin bulunup arşive kazandırılmasında adeta patlama yaptı. Bu nedenle kütüphane müdürümüz Bekir Şahiner’e gösterdiği özveri nedeniyle teşekkür ediyorum.’’

/ KONYA

02.06.2008

İlköğretim kayıtları başladı

İlköğretim okullarına internet üzerinden öğrenci kayıt başvuruları dün başladı. İnternet üzerinden kayıt uygulaması, adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre öğrencilerin, velilerin ikametlerine en yakın ortaöğretim kurumlarına yerleştirilmesini esas alıyor.

Bu çerçevede veliler, internet aracılığıyla Millî Eğitim Bakanlığının web sitesinden form doldurarak kayıt başvurusu yapabilecekler. Velilerin başvuruları değerlendirildikten sonra öğrenciler ikametgâhlarına en yakın okula yerleştirilecek. Öğrencilerin hangi okullara yerleştirildiği listelerle ilân edilecek. Öğrencilerin kesin kayıt işlemleri, ilân edilen bu listelere göre okul müdürlüklerince gerçekleştirilecek. Okullar, kayıt sırasında velilerden “bağış” adı altında zorla para alamayacak. İlköğretim okullarına kayıt başvuruları 30 Temmuz 2008 tarihinde sona erecek. Ortaöğretimde sınavla öğrenci alan fen ve anadolu liseleri dışındaki liselere kayıtlar 15 Ağustostan sonra okulların kontenjanlarına göre yapılacak. Ortaöğretim Kurumları Sınavı (OKS) sonuçlarına göre öğrenci alan liseler Millî Eğitim Bakanlığının belirleyeceği takvime göre kayıt yapacak. Ortaöğretime kayıtlar da internet üzerinden alınacak. Ortaöğretimde geçen yıl 16 ilde pilot uygulama olarak başlatılan “e-kayıt” sistemi bu yıl Türkiye geneline yaygınlaştırılacak.

02.06.2008

Vali Okutan encümen üyesi oldu

Trabzon Valisi Nuri Okutan, Vilayetleri Birliği’nin 26. Olağan Genel Meclis Toplantısı’nda encümen üyeliğine seçildi. Vali Okutan, Ankara İçişleri Bakanlığı Konferans Salonu’nda yapılan kongrede 61 oy alarak encümen üyeliğine seçildi.

Her yıl seçimle birlik encümeni oluşturulan Vilayetler Birliği’nin mevzuat gereği merkezi Ankara, başkanı da Ankara Valisi. Dokuz kişiden oluşan birlik encümenine dört vali, beş de encümen üyesi seçilmektedir. 30 Mayıs 2008 tarihinde yapılan seçimlerde 61 oy alarak encümen üyeliğine seçilen Vali Okutan’ın yanı sıra, Samsun, Sivas, Mardin valileri, Kayseri, İstanbul, İzmit, Kars ve Bitlis encümenleri de birlik encümen üyeliğine seçildi. Trabzon Valisi Nuri Okutan, Türkiye genelinde birçok hizmetler sunan, yatırımlar yapan Hizmet Birliği’ne seçilmiş olmaktan dolayı mutlu olduğunu ifade ederek, “Bu hizmetlere benim de bir katkım olacağı için mutluyum. Hizmet yatırımlarını belki ilimize de alma imkanımız olacaktır. Bu tür çalışmalar içinde olacağız. Ayrıca, Trabzon’un plâkası olan (61) oy alarak seçilmem de benim için ayrı bir mutluluk. Her zaman söylediğim gibi Trabzon’un gücü her yerde ön sıralardadır. Nereye el atarsa mutlaka başarır. Trabzon Valisi olarak seçime katıldım ve kazandım. Burada Trabzon’un etkisi büyüktür” diye konuştu.

Kahraman Alpak / TRABZON

02.06.2008

Marmaray’da 5. tünel de batırılıyor

Asya ile Avrupa’yı denizin altından birleştirecek Marmaray Projesi çerçevesinde, 135 metre uzunluğundaki 5 numaralı tüp tüneli batırma işlemine başlandı.

Batırma işlemi Sarayburnu açıklarında ‘’Ecem Sultan’’ isimli motorsuz platform gemiden dün saat 09.00 sıralarında başlayadı. Büyük Ada ile Sedef Adası arasındaki bölgede yaklaşık 1 ay boyunca test edilen tüp, önceki gün saat 23.00 sıralarında İstanbul Boğazı’na getirildi. Tüpün geti-rilmesi dolayısıyla İstanbul Boğazı 23.00-06.00 saatleri arasında transit gemi geçişine kapatıldı. Proje kapsamında bugün batırma işlemi süren 7’nci tüp tünelin ardından 4 tüp tünelin daha batırılmasıyla İstanbul Boğazı’na 11 tüp tünelin yerleştirilmesi işlemi tamamlanmış olacak.

/ İSTANBUL

02.06.2008

Su ve Enerji Konferansı Artvin'de toplanacak

Su ve Enerji Konferansı, 25-27 Eylül 2008 tarihlerinde Türkiye’de yapılacak. Küresel ısınmayla ortaya çıkan su sorununa yönelik çözüm arayışları ve alınması öngörülen tedbirler, Eylül ayı içinde yapılacak Dünya Su Forumu ile bir kez daha gündeme getirilecek.

Toplantıda ayrıca enerji sektöründeki gelişmeler ve bu konuda yürütülen çalışmalar ve olası enerji sıkıntısına yönelik tedbirler de ele alınacak. Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğünün öncülüğünde Artvin’de gerçekleştirilecek Su ve Enerji Konferansı, Dünya Su Forumu çerçevesinde yapılacak ve günümüzde yaşanılan su sorunları üzerine, küresel işbirliğine doğru atılacak adımlar toplantıda ele alınacak. Yurt içi ve yurt dışından çok sayıda ilgilinin görüş ve teklifleri ile katılacağı toplantıda, su tasarrufu, su tüketimi ve güvenliği sağlamaya yönelik çözüm ve teklifler de masaya yatırılacak.

/ ARTVİN

02.06.2008