AKP hakkındaki kapatma davasına ilişkin partinin Anayasa Mahkemesine sunduğu ön savunmada, “davanın hukuki değil, siyasi bir dava” olduğu belirtilerek, “AK Parti, laikliğe aykırı fiillerin değil, kurulduğundan itibaren yaptığı çalışmalarla ülkemize ve milletimize hizmetin odağı haline gelmiştir” denildi.
AKP’nin, 98 sayfalık ön savunmasında, 35 ekten oluşan toplam 3 klasör evrak da Yüksek Mahkemeye sunuldu. Ön savunmanın başlangıç kısmında, Adalet ve Kalkınma Partisi “Cevap Veren” biçiminde yer aldı.
Savunmanın sonuç ve talep bölümünde, iddianamenin, “toplumsal talepleri dile getirme görevi olan siyasilerin, toplumsal ve siyasi sorunlar karşısında adeta duyarsız ve dilsiz olduğu bir partiler düzeni istediği” ifade edildi. İddianamede, “delil” olarak sunulan beyan veya eylemlerin, özgürlükçü demokratik ve laik rejime yönelik bir tehdit oluşturduğunun söylenemeyeceği belirtilerek, şöyle denildi: “Aksine, bu sözde ‘deliller’le bir siyasi partinin kapatılmasının talep edilmesi, Türkiye’de demokrasiyi tek sesli ve yasakçı bir boyuta taşıyabilecek bir tehdit niteliğindedir. Ortada AK Parti’ye isnat edilebilecek nitelikte laikliğe aykırı eylemler, hatta söylemler olmadığına göre, laikliğe aykırı eylemlerin odağı olmaktan değil, ancak ‘vehimlere dayalı bir algılama hatası’nın varlığından söz edilebilir. Her biri tek başına laikliğe aykırılık oluşturmayan ifadeler, bir milyon defa tekrarlansa bile, bir partiyi Anayasa’ya aykırı eylemlerin odağı haline getirmez. AK Parti, laikliğe aykırı fiillerin değil, kurulduğundan itibaren yaptığı çalışmalarla ülkemize ve milletimize hizmetin odağı haline gelmiştir. Sonuç olarak, bu nedenlerle AK Parti’nin kapatılması için açılan davanın reddine karar verilmesi hususunu Anayasa Mahkemesinin takdirlerine saygıyla sunarız.”
“Bu dava hukuki değil, siyasi bir davadır” başlığı altında yer alan görüşlerde de AKP hakkında düzenlenen iddianamenin, “hukuki bir metin olmaktan ziyade, ülkenin gerçeklerini ve iktidar partisinin icraatlarını görmezlikten gelerek, korku ve vehimlerden hareketle geleceğe yönelik spekülatif öngörülere yer veren kurgusal bir metin niteliğinde” olduğu ifade edildi.
|