|
|
|
Memura 657 zırhı, iktidara kolay dâvâ |
MÜSİAD Başkanı Ömer Bolat, Türkiye’de bir memurun işten çıkarılması veya soruşturma açılması 657 sayılı kanun ve Memurun Muhakemat Kanunu gereğince çok zor olduğunu belirterek, “Ama 17 milyon kişinin yüzde 47 oyuyla iktidara gelen bir siyasî partiye kapatılma başvurusu ile kolaylıkla dâvâ açılması traji komiktir” dedi.
MÜSİAD’ın 17. Olağan Genel Kurulu’na Meclis Başkanı Köksal Toptan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile çok sayıda bakan katıldı. MÜSİAD Başkanı Bolat, açılışı konuşmasında demokrasiye vurgu yaptı. Türkiye’nin 2007 yılını siyasî çalkantılarla geçirdiğini ve ekonominin ikinci plana düştüğünü aktaran Bolat, bu durumun ekonomik göstergelerde gerilemeye sebep olduğunu söyledi. Anayasa değişikliklerinin acilen yapılmasını ve AB üyelik müzakerelerinin gerektirdiği reformların hızlandırılmasını MÜSİAD olarak desteklediklerini belirten Bolat, yüzde 47 oy alarak iktidar olan bir siyasî parti için açılan kapatma dâvâsının ve gerekçelerinin tartışmalı olduğunu söyledi. Kapatma dâvâsının Anayasa Mahkemesi’nde reddedilmesini beklediklerini dile getiren Bolat şunları söyledi: “Ülkemizde bir memurun işten çıkarılması veya soruşturma açılması 657 sayılı kanun ve Memurin Muhakemat Kanunu gereğince çok zordur. Ama 17 milyon kişinin yüzde 47 oyuyla iktidara gelen bir siyasî partiye kapatılma başvurusu ile kolaylıkla dâvâ açılması traji komiktir”.
TOPTAN: HADİ CANIM SEN DE!
TBMM Başkanı Köksal Toptan da Türkiye’nin yakaladığı istikrarı bölgeye ihraç edebilmek için bölge ülkeleriyle de çok sıkı bir işbirliğine girdiğini belirterek, şunları söyledi: “Ne büyük dertleri, ne büyük faciaları, ne büyük sıkıntıları atlatarak bugünlere geldik. Bu topraklarda biz bin yıldır yaşıyoruz hiçbir zaman bu kadar müreffeh bin yıl yaşadığımız dönem olmamıştır. Milletimizin bunun kıymetini bileceğinden zerre kadar şüphem yoktur. Türkiye’yi bu büyük yürüyüş yolundan alıkoymak isteyenlere söyleyebileceğimiz şudur: Hadi canım sen de!”
ERDOĞAN ÇETELERE GÖZDAĞI VERDİ
Başbakan Erdoğan ise ülkenin istikrarını korumak için her türlü mücadeleyi vereceklerini vurgularken çetelere gözdağı verdi. Ülkenin istikrarını korumak için ellerinden gelen her şey yapacaklarının altını çizen Başbakan Erdoğan, “Terörle mücadelemiz aynı kararlılıkla süreceğiz. Mafya ile mücadelemiz aynı kararlılıkla sürecektir. Çetelerle mücadelemiz aynı kararlılıkla sürecektir. Çünkü; milletimiz bize görev verirken buralarla mücadele edelim diye verdi” dedi. “Anadolu’nun her ferdi ulusal düzeyde söz sahibidir...” diyen Başbakan Erdoğan şunları söyledi: “Birileri Ankara’da oturarak her şeyi düzenleme, dizayn etme görevi biçmişler kendilerine. Ülkenin kaderini Ankara’dan tasarlamak istiyorlar. Bakın demokrasi bunun için önemli. Aş için iş için refah için önemli.”
|
Ümit Kızıltepe
/ İSTANBUL
20.04.2008
|
|
|
Savcıların dâvâ açması Adalet Bakanlığı iznine bağlandı |
TCK'nın Türklüğe ve bazı devlet kurumlarına hakareti cezalandıran 301. maddesindeki değişiklik önerileri TBMM Adalet Komisyonunda AKP'li üyelerin oylarıyla kabul edildi. Türklük yerine Türk milleti, cumhuriyet yerine Türkiye Cumhuriyeti ifadelerinin konulduğu düzenlemede, savcıların 301 suçlarında dâvâ açmaları Adalet Bakanlığının iznine bağlandı, ceza üst sınırı 3 yıldan 2'ye indi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, TCK'nın 301. maddesinde yapılması öngörülen değişikliğin yetersiz olduğunu bildirdi. Örgütün Avrupa ve Asya'dan sorumlu yetkilisi Holly Cartner, AKP'nin önerdiği değişikliklerin maddenin yol açtığı sorunları çözmeyeceğini belirterek, “İsteksizce hazırlanan öneriyi tam bir hayal kırıklığı olarak niteliyor ve kaçırılmış önemli bir fırsat sayıyoruz” dedi.
|
20.04.2008
|
|
|
Ara rejimden seçimle çıkarız |
Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu, Türkiye’nin AKP hakkındaki iddianamenin Anayasa Mahkemesine verildiği tarih olan 14 Mart’ta “yeni bir ara rejime merhaba dediğini” ifade ederek, “ara rejim krizi için Türkiye acilen erken seçime gitmeli, millî iradeyle halkın nefes alması sağlanmalıdır” dedi.
Antalya Gazeteciler Cemiyeti’ni (AGC) ziyaret eden Soylu, esnafın, işçinin, köylünün ekonomik sıkıntıda olduğunu belirterek, Türkiye’yi gerçek gündemine taşımak için ‘’Türkiye İçin Beyaz Yürüyüş’’ başlattıklarını söyledi. Soylu, AKP’nin, iktidara geldiğinden bu yana ‘’yalancı bahar’’ yaşattığını ileri sürerek, ‘’Türkiye’yi uyandırmak istedik. Beyaz Yürüyüşün temel sebebi 4.9 katrilyonluk bütçe açığıdır’’ diye konuştu. Türkiye’nin AKP hakkındaki iddianamenin Anayasa Mahkemesi’ne verildiği tarih olan 14 Mart’ta ‘’yeni bir ara rejime merhaba dediğini’’ söyleyen Soylu, ‘’Eğer Türkiye’de Cumhurbaşkanı Anayasa’da gösterildiği şartların dışındaki bir durumla yargılanıyorsa, normal bir süreçten geçilmemektedir’’ dedi.
‘’Parti açık kapatma yetkisinin millette olduğunu’’ söyleyen Soylu, ‘’14 Mart’ta başlayan ara rejim krizi için Türkiye acilen erken seçime gitmeli, millî iradeyle halkın nefes alması sağlanmalıdır’’ görüşünü dile getirdi. Siyasette Türkiye’nin değerleri üzerinden kavga edildiğini, ‘’kimilerinin kendilerini laikliğin, kimilerinin ise dinin koruyucusu olarak ilân ettiğini’’ savunan Soylu, ‘’Türkiye, şu kendisini koruyanlardan bir kurtulabilse, rahatlayacak’’ dedi.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinde (AKPM), AKP hakkında Anayasa Mahkemesinde açılan dâvâya ilişkin yayımlanan bildiriye gösterilen tepkileri anlayamadığını ifade eden Soylu, ‘’’Türkiye’de bir ara rejim var bundan kurtulmak için bir an önce seçime gidilmelidir’ diye söyleyen benim. Ben muhalefet partisi lideriyim. Hep başkalarını suçlamanın ne anlamı var. Eğer AB’ye girmek istiyorsak buradaki insanların bizimle ilgili demokrasi algılarını garipsememeliyiz’’ şeklinde konuştu.
Türkiye’nin yüzünü Batı’ya dönmek zorunda olduğunu vurgulayan Soylu, sözlerine şunları ekledi: ‘’Türk siyaseti karnından ayrı, ağzından ayrı konuşuyor. Bizim AB’ye ihtiyacımız var. Ben AB hayranı değilim, ama halkımın AB standartlarında yaşamasını istiyorum. Türkiye’de demokrasi tiyatrosu oynanıyor. 82 Anayasası bir deli gömleğidir. Hâlâ bu deli gömleğini Türkiye’nin sırtından çıkarmaya cesaret edecek siyasî parti çıkmadı.’’
301. MADDEYE İDEOLOJİK YAKLAŞIYORLAR
DP lideri Soylu, Antalya’nın Serik ilçesindeki parti teşkilâtını ziyaretinde Türkiye’de demokrasinin can çekiştiğini söyledi. Türkiye’nin sürekli ilerlemek iradesine sahip olduğunu, ancak borç yüküne mahkûm edildiğini kaydeden Soylu, ‘’Türkiye’yi yelelerinden tutup, ilerlememesi için gayret gösteren hem iç, hem de dış odaklar var. Türkiye, kendini düşünen, milletle bağı olmayan yöneticiler tarafından eli ayağı bağlanmış, önüne set konmuş bir tay konumuna düşmüştür’’ diye konuştu. AKP hakkında açılan kapatma dâvâsına da değinen Süleyman Soylu, ‘’Bu süreç ne olur, bilmiyorum. Benim mücadelem, bu sürecin demokrasi tarafından, Türkiye’nin lehine yürümesidir. Demokrat Parti’nin mücadelesinin temelinde de bu kararlılık var’’ dedi. Süleyman Soylu, 301. maddeyle ilgili TBMM’de yer alan partilerin konuya ideolojik yaklaştıklarını, Hükümetin de inisiyatif almaktan çekindiğini belirtti.
|
/ ANTALYA
20.04.2008
|
|
|
Reformlara tekrar dönülsün |
Gaziantep Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan, AB’ye uyum çerçevesinde çok hızlı başlanılan reform sürecinin son 1 yıldır istenilen hızda devam etmediğini kaydederek, “Bize düşen görev, uyum reformlarını tekrar gündemin birinci maddesi haline getirmek” diye konuştu.
Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan, ‘’Gündemimizi daha çok iç siyasî gelişmelerimiz meşgul ediyor, bu bağlamda AB’ye uyum çerçevesinde çok hızlı başladığımız reform süreci son 1 yıldır istediğimiz hızda devam etmiyor. Bize düşen görev, uyum reformlarını tekrar gündemin birinci maddesi haline getirmek.’’ dedi.
Aslan, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin AB hedefinin doğru bir hedef olduğunu, 1959 yılından beri bu hedef doğrultusunda büyük gayret gösterdiğini, ancak bu süreçte zaman zaman bizden kaynaklanan zaman zaman siyasî değişikliklerden dolayı Türkiye’nin tam üye olamadığını belirtti. Aslan, AB müzakerelerinin şu anda 35 başlık altında devam ettiğini hatırlatarak, şunları kaydetti:
‘’Özellikle son 1 yıldır Türkiye’nin AB uyum reformları doğrultusunda yavaşladığı doğru bir tesbittir. 2007’nin başından itibaren iç siyasî gelişmelerimiz daha öne çıktı. Gündemimizi daha çok iç siyasi gelişmelerimiz meşgul ediyor. AB’ye uyum çerçevesinde çok hızlı başladığımız reform süreci son 1 yıldır istediğimiz hızda devam etmiyor. Ama, böyle bir irade yok mu? Var. Fakat, bu uyum reformlarının gerçekleşmesi gündemde birinci sırada olduğu sürece çok daha hızlı gerçekleşir. Bize düşen görev, uyum reformlarını tekrar gündemin birinci maddesi haline getirmek.’’
‘’TÜNELİN UCUNDA TAM ÜYELİK’’
Türkiye’nin, AB’ye son katılan 10 ülkeden daha zor şartları olduğunu ifade eden Mehmet Aslan, büyük nüfusu, zor coğrafî konumu ve kendine özgü şartlarından kaynaklanan süreç yavaşlamasını da makul karşılamak gerektiğini belirtti. Aslan, ‘’Ama, biz her şeye rağmen AB tam üyelik hedefini koyduk. Bu reformları daha hızlı yapmamızda büyük fayda var’’ dedi. Aslan, Türkiye müktesebat çerçevesinde verdiği taahhütleri yerine getirirken, AB’nin de tam üyelik konusunda diğer ülkelere uyguladığı kriterleri istemesi ve önümüze başka engel çıkarmaması gerektiğine işaret etti. GTO Başkanı Aslan, Türk halkının hayat seviyesini AB standartlarına ulaştırmak istediklerini vurgulayarak, AB yolunda atılacak her adımın demokratikleşme ve insan haklarının gelişmesi, ekonomik refahın artmasında önemli olduğunu belirtti. Aslan, şunları kaydetti:
‘’Türkiye büyük genç bir nüfusa sahip. Jeostratejik ve jeopolitik konumu açısından önemli; Balkan Kafkasya’ya, Orta Asya’dan Orta Doğu’ya ve Kuzey Afrika’ya bütün geçiş yollarının ve dünyadaki enerji kaynaklarının kilit noktasında. 600 yıldır bu bölgedeki ülkeleri idare ederek geçirmiş devlet geleneği var. Bölgede sosyal, ekonomik açıdan ve hatta AB’nin güvenliği açısından çok önemli bir ülke. Türkiyesiz bir AB, özellikle politik alanda küresel aktör olmakta zorlanır. Onun için sağduyulu, sabırlı olup fakat hızla taahhütleri yerine getirmeliyiz. AB de diğer ülkelere uygulanan kriterler neyse onu bize uygulamalı. Tünelin ucunda tam üyelik olduğu konusunda halkımızın endişeleri giderilmeli.’’
|
/ GAZİANTEP
20.04.2008
|
|
|
Şener: Beklenti gelirse cevaplandırırım |
Eski Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı, TOBB-ETÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdüllatif Şener, “Bir yeni siyaset anlayışına zemin verecek, onu güçlü kılacak bir beklenti halkta meydana gelirse, o beklentiyi cevaplandırırım” dedi.
Kabinedeki görevinin sona ermesinin ardından ilk kez memleketi Sivas’a gelen Abdüllatif Şener, davul zurna eşliğinde çekilen halayla karşılandı. Şener, siyaseti sürdürüp sürdürmeyeceği yönündeki bir soru üzerine de şunları kaydetti: “Siyaset bitmiş olsaydı, herhalde siz bu kadar ilgi göstermezdiniz. İkincisi zaten şu anda bir siyasî kimliğim var. Siyasî kimliği üzerimden çıkarmış değilim. Üçüncüsü zaman zaman ifade ediyorum. Kendime hiçbir zaman sınır çizmedim. Şu anda da bir sınır çizmiyorum. Önümüzdeki gelişmeler, toplumsal talep ortaya çıkarırsa onun gereklerini ben yerine getiririm. Ama siyaset sadece siyasî aktörlerin isteğiyle olmaz. Siyaseti var kılan şey halkın talebidir, halkın istekleridir. Halkın talebi, vatandaşlarımızın istekleri ve beklentileri, ortaya hangi talebi çıkarırsa orada beni görürsünüz.” Şener, şu andaki isteğin ne yönde olduğunun sorulması üzerine, şöyle konuştu:
“Halkın frekanslarından benim ölçtüğüm şu; vatandaşta siyasetle ilgili yeni beklentiler var. Siyaset tarzıyla, siyaset biçimiyle ilgili, siyasetin yapısıyla ilgili yeni beklentiler ve talepler var. Bu yeni beklenti ve talepler, benim ismimle birlikte de yaygınlık kazanıyor. Yani halkta var olan bu yeni arayışta kitlelerin en fazla telâffuz ettiği, andığı isim, kimlik olarak ön plana çıktığımı düşünüyorum. Ancak bu gelişmeler, şu andaki Türkiye genelindeki dalganın düzeyi benim beklememi gerektiriyor. Bunun daha olgunlaşması gerekir. Bu talebin daha güçlenmesi gerekir. Ben bunu izliyorum, takip ediyorum. Bir yeni siyaset anlayışına zemin verecek, onu güçlü kılacak bir beklenti halkta meydana gelirse o beklentiyi cevaplandırırım.”
|
/ SİVAS
20.04.2008
|
|
|
AKP irtibat bürosuna molotof kokteyli atıldı |
AKP Manisa Merkez ilçe teşkilâtı irtibat bürosuna molotof kokteyli atıldı.
Adnan Menderes Mahallesi Manisa-Turgutlu yolunda, yeni açılacak merkez ilçe irtibat bürosuna, önceki gece, kimliği belirlenemeyen kişi veya kişilerce molotoflu saldırı düzenlendi. Çıkan yangın, büyümeden söndürülürken, zanlılar olay yerinden kaçtı. Resmî açılışın, 25 Nisanda eski TBMM Başkanı ve AKP Manisa Milletvekili Bülent Arınç tarafından yapılması planlanan irtibat bürosunda hasarın fazla olmadığı, camın kırıldığı, içerideki pano, afiş ve fotoğrafların yandığı öğrenildi.
|
/ MANİSA
20.04.2008
|
|
|
Trafik güvenliğine büyük bütçe |
Karayolları Genel Müdürlüğü , 3 milyar 391 milyon 135 bin YTL olan 2008 bütçesinin yüzde 29,5’ini yol ve trafik güvenliğine ayırdı.
Yol ve trafik güvenliği için ayrılan 1 milyar 3 milyon 394 bin 401 YTL ile 5 yıl içinde, yol ve trafik güvenliği arttırılarak müşteri memnuniyetinin yüzde 20 arttırılması, kara yollarından kaynaklanan ölümlü ve yaralanmalı kazaların yüzde 40 azaltılması ve kar ve buz ile mücadelede çağdaş ekipman kullanılması hedefleni-yor. Ulaştırma Bakanlığı yetkililerinden edindiği bilgiye göre, KGM 2008 bütçesi 3 milyar 391 milyon 135 bin YTL olarak oluşturuldu. Bütçenin yüzde 29,5’ini oluşturan 1 milyar 3 milyon 394 bin 401 YTL yol ve trafik güvenliğine ayrıldı.
|
/ ANKARA
20.04.2008
|
|
|
DTCF’de polisi yaralayan 3 öğrenciye 5.6 yıl hapis istendi |
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinde 25 Marttaki olaylar sebebiyle tutuklanan 3 öğrenci hakkında, 5 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle dâvâ açıldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, DTCF’de öğrenim gören Erhan Şatur, İnan Özden ve İsmail Yılmaz’ın fakültedeki olaylar sırasında, Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde görevli polislere karşı koyarak, görevlerini yapmalarına engel oldukları savunuldu. Polislerin, olaylar sebebiyle basit şekilde yaralandığı kaydedilen iddianamede, üç öğrencinin ‘’kasten yaralama’’ ve ‘’görevi yaptırmamak için birden çok kişi ile direnme’’ suçlarından cezalandırılması talep edildi. Ankara Nöbetçi 1. Sulh Ceza Mahkemesince 26 Martta tutuklanan öğrenciler hakkında, 1 yıl 2’şer aydan 5 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası isteniyor.
|
/ ANKARA
20.04.2008
|
|
|
Diyarbakır’da trafik kazası bir aileyi yok etti: 6 ölü |
Diyarbakır'da bir otomobil ile kamyonun çarpışması sonucu meydana gelen kazada aynı aileden 6 kişi öldü, 3 kişi yaralandı.
Edinilen bilgiye göre, Ahmet Keskin’in (36) kullandığı 21 FL 882 plakalı otomobil, Diyarbakır-Silvan kara yolunun Köprübaşı mevkisinde karşı yönden gelen ve henüz sürücüsünün kimliği belirlenmeyen 12 AD 277 plakalı kamyon ile çarpıştı. Kazada sürücü Ahmet Keskin ile otomobilde bulunan Nazlı (30), Nevruz (25), Kudret (4), Gülistan (1) ve Afşin Keskin olay yerinde öldü. Yaralanan Rezan (8), Mehmet (9) ve Vasfi Keskin Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavi altına alındı.
|
/ DİYARBAKIR
20.04.2008
|
|
|
Yüksekova’da 1 terörist yakalandı |
Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde güvenlik güçlerince 1 terörist yakalandı. Şırnak’ın Küpeli dağında bir grup teröristle temas sağlayan güvenlik güçleri, 1 teröristi de etkisiz hale getirdi.
Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan terörle mücadeleye ilişkin duyuruya göre, Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde terör örgütü mensubu bir terörist, önceki gün saat 09.00 sıralarında güvenlik güçlerince yakalandı. Şırnak’ın Küpeli Dağı bölgesinde, Perşembe günü bir grup teröristle temas sağlayan güvenlik güçlerinin ‘’teslim ol’’ çağrısına ateşle karşılık verilmesi üzerine çıkan çatışmada da 1 terörist etkisiz hale getirildi. Bölgede, güvenlik güçlerince yapılan aramalarda, çok sayıda silâh, mühimmat, muhtelif gıda maddesi ve hayat malzemesi ele geçirildi.
|
/ ANKARA
20.04.2008
|
|
|
İzmirliler Zübeyir Gündüzalp’i andı |
İzmir'de ilk defa düzenlenen ve bundan sonraki yıllarda geleneksel olarak tertiplenmesi planlanan Zübeyir Gündüzalp’i Anma Toplantılarının ilkine büyük ve coşkulu bir katılım gerçekleşti. Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin hizmetinde bulunan mümtaz talebelerinin ve Zübeyir Gündüzalp Ağabeyin dostlarının ve dâvâ arkadaşlarının şeref konuğu olarak katıldığı toplantının sunuculuğunu Said Şenol yaptı.
Program, Kestane Pazarı Kur’ân Kursundan, Kur'ân-ı Kerim Güzel Okuma Yarışması Türkiye 4.sü olan Enes Kaput’un Kur’ân-ı Kerim tilâveti ile başladı.
Programın açış konuşmasını yapan yazarımız İslâm Yaşar “Bugün Bediüzzaman ismini dünyanın birçok yerinde binlerce insanın katıldığı programlarda defalarca anıyoruz. Şimdi ikinci adımı atıyoruz. Bizi Üstadla tanıştıran, bize Üstad’ı anlatan, yeni nesille Üstad’ın arasında köprü olan Risâle-i Nur hizmetinin mümtaz şahsiyetleri birer birer anılmaya başlanacak. Bu mümtaz şahsiyetlerin ilki Zübeyir Gündüzalp. Zaman zaman mahallî yerlerde anılmış olsa da ilk defa böyle mücessem ve bu kadar geniş bir kitleye hitaben bir anma toplantısı gerçekleştiriliyor” dedi.
Yaşar’ın, “Zübeyir Gündüzalp önümüzde saff-ı evvel bir emsaldir. Bizler önce mücadelemizi kendi nefsimize karşı vereceğiz ve Risâle-i Nurlarla kuvvetlenen imanımızla önümüzdeki zor yolda, çetin şartlarda Risâle-i Nurun saff-ı evvel hizmetkârlarından devraldığımız bu vazifeyi gelecek nesillere aktarana kadar omuzlayacağız. Biz önümüzde engel teşkil eden her şeyi aşacak gücü, kuvveti, inancı içimizde duyuyoruz ve bunu bütün cihana haykırıyoruz” sözleri coşkuyla alkışlandı.
Daha sonra kürsüye çıkan gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular, konuşmasında Zübeyir Gündüzalp ile birlikte kaldığı yıllardan hatıralar aktardı. Kutlular konuşmasında Yeni Asya'nın kuruluşunda ağabeylerin ve Zübeyir Ağabeyin hedeflerinin ve amaçlarının ne olduğunu ayrıntılı bir şekilde anlatırken “Allah’a şükür Yeni Asya gazetesi her daim hizmette görevini yerine getirmiştir ve getirmeye devam edecektir” dedi.
Nurun Sadık Kahramanı kitabının yazarı İbrahim Kaygusuz da yaptığı konuşmasında, “Zübeyir Gündüzalp’i tanımak için Üstad’ı anlamak lâzım” diyerek onun hayatında en önemli iki şeyin Üstad ve Risâle-i Nur olduğunu belirtti.
Daha sonra söz alan İhsan Atasoy ise Zübeyir Ağabeyin hayatından kıssalar ve hikâyeler anlatarak onun hizmet yaklaşımını paylaştı.
Program, Türk San'at Müziği San'atçısı Mehmet Akça’nın konseriyle sona erdi. Program sonrasında davetliler, salonda kurulan Yeni Asya standından Risâle-i Nur ve katılımcıların eserlerini temin ettiler. Konserin ardından san'atçı Mehmet Akça albümlerini, İbrahim Kaygusuz, İslâm Yaşar ve İhsan Atasoy da kitaplarını imzaladılar ve okuyucuları ile sohbet ettiler.
|
/ İZMİR
20.04.2008
|
|
|
Bölgenin en büyük çocuk hastanesi açılıyor |
Ortadoğu ve Balkanların en büyük Çocuk Hastanesi olacağı bildirilen Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesi, 22 Nisan salı günü açılacak.
EÜ’den yapılan yazılı açıklamaya göre, çocuk hastalıklarıyla ilgili tüm bilim dallarını içinde barındıracak hastane, 44 bin metrekare kapalı alanda kurulan 18 blok ve 4 bin metrekarelik 7 ameliyathaneden oluşuyor. 400 yatak kapasiteli hastanenin yapımı tamamen katma bütçe imkânlarıyla tamamlanırken, hayırsever kişi ve kuruluşların bağışlarıyla hasta ve oyun odaları donatıldı.
|
/ İZMİR
20.04.2008
|
|
|
Sınırda 38 kaçak yakalandı |
Edirne'de yasa dışı yollardan yurt dışına gitmek isteyen yabancı uyruklu 38 kişi yakalandı.
Alınan bilgiye göre, jandarma ve sınır devriye ekiplerince İl merkeze bağlı Karakasım köyü, İpsala ve Meriç ilçesinde yapılan kontrollerde, yasa dışı yollardan yurt dışına gitmek isteyen Çin, Afganistan, Burma, Moldavya ve Irak uyruklu 38 kişi yakalandı. Yabancı uyruklular, sınır dışı edilmek üzere Edirne Emniyet Müdürlüğü Pasaport ve Yabancılar Şubesine götürüldü.
|
/ EDİRNE
20.04.2008
|
|
|
Alerjisi olanlar dikkat, polen mevsimi geldi |
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Alerji ve Astım Ünitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ömer Kalaycı, Nisan-Haziran ayları arasında çayır polenlerinin etkili olduğunu belirterek, ‘’Polen alerjilerinde burun, akciğer ve deride rahatsızlıklar ortaya çıkar. Deride daha az şikâyete neden olan polen alerjileri, çoğunlukla burun ve akciğeri etkiler’’ dedi.
Kalaycı, ‘’polen’’ adı verilen çiçek tozlarının özellikle bahar aylarında alerjik şikâyetlere sebep olduğunu söyledi.
Erken bahar döneminde ortaya çıkıp kısa ömürlü olan ağaç polenlerinin Mart ayında, bahçelere ekilen kısa çimlerden kaynaklanan çayır polenlerinin Nisan-Haziran ayları arasında, ot polenlerinin ise Eylül ve Ekim aylarında etkili olduğunu anlatan Kalaycı, Türkiye’de ve diğer Avrupa ülkelerinde en yaygın şikâyetlere çayır polenlerinin yol açtığını belirtti. Kalaycı, ‘’Polen alerjilerinde burun, akciğer ve deride rahatsızlıklar ortaya çıkar. Deride daha az şikâyete neden olan polen alerjileri, çoğunlukla burun ve akciğeri etkiler’’ şeklinde konuştu. Etkilenmenin burunda olması halinde ‘’alerjik nezle’’, akciğerde olması halinde ise ‘’alerjik astım’’ rahatsızlığının ortaya çıktığını belirten Kalaycı, ‘’Yeni yaklaşımlara göre burun ve akciğeri tek bir hava yolu olarak değerlendiriyoruz. Çünkü astımlı hastaların yüzde 80’inden fazlasında alerjik nezle vardır. Alerjik nezlesi olanların ise yüzde 20-40’ında astım vardır’’ dedi.
Kalaycı, alerjik nezlenin burun akıntısı, hapşırma, burunda kaşıntı ve tıkanıklık; astımın ise tekrarlayan öksürük, hırıltı, nefes darlığı ve atakları, göğüsten ıslık sesi gelmesi, koşma, ağlama ve gülmekle ortaya çıkan veya gece uyandıran öksürük gibi belirtileri olduğunu belirterek, polenlerden korunmanın mümkün olmadığını ancak, buna karşı çeşitli tedbirler alınabileceğini bildirdi.
Polen alerjisi olanlara ‘’polenlerin yüksek olduğu mevsimlerde daha ziyade kapalı ortamlarda vakit geçirmeleri, evlerini daha az havalandırmaları, bunun yerine klima kullanmaları ve araç klimalarına polenleri süzen filtre taktırmaları’’ önerilerinde bulunan Kalaycı, şunlara dikkati çekti: ‘’Polen alerjilerine bağlı astım ve alerjik nezle hastasının temel tedavisi ilâç tedavisidir. Bunun için de hem polen mevsiminde yakınmaların ortaya çıkmasını önleyici koruyucu hem de yakınmaları ortadan kaldıran kurtarıcı ilâçlar kullanılır. Hastaların bir çoğunda polen mevsimi boyunca tedavi almak yeterlidir. Ancak, bazı hastaların önemli bölümünde polen mevsimi dışında da, özellikle gribal enfeksi-yonlarla alevlenen yakınmalar olabileceği akılda tutulmalıdır.’’ Kalaycı, ülkede alerjik nezlenin görülme sıklığının yüzde 5-8, astımın görülme sıklığının ise yüzde 4-5 arasında olduğunu kaydetti.
|
/ ANKARA
20.04.2008
|
|
|
Ağız kanserinin de sebebi alkol ve sigara |
Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökhan Alpaslan, ağız kanseri olgularının yüzde 75’inde ana sebebin alkol ve sigara olarak kabul edildiğini belirtti.
GÜ Diş Hekimliği Fakültesi tarafından kuruluşunun 40. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen 1. ağız kanserleri ulusal sempozyumu başladı. GÜ Rektörlüğü Mimar Kemaleddin Salonu’nda düzenlenen sempozyumun açılışında konuşan Prof. Dr. Alpaslan, Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinde yapılan çeşitli çalışmalara göre ağız kanserlerinin, bütün kanser olgularının yüzde 2-4 arası bir bölümünü oluşturduğunun bilindiğini söyledi. Bu oranın Türkiye’de de benzer olduğunu ifade eden Alpaslan, öte yandan Hindistan’da bütün kanser olgularının yüzde 45’inin ağız kanseri olduğunu vurguladı. ABD’de yılda 3 binin üzerinde yeni olgu ve 8 bin civarında ölümün ağız kanseri sebebiyle olduğunu, hastaların yüzde 95’inin 40 yaş üzerindeki bireyler olduğunu ve hastalığın teşhisi konulduğu sırada otalama yaşın 60 olduğunun bilindiğini anlatan Alpaslan, ‘’Olguların yüzde 75’inde primer neden alkol ve sigara olarak kabul edilmektedir. Erkek/kadın oranı 1950’li yıllarda 1/6 iken, 1990’ların sonunda 1/2 oranına yükselmiştir.’’ diye konuştu.
|
/ ANKARA
20.04.2008
|
|
|
THY, Anadolujet’le ekonomik uçacak |
Türk Hava Yolları’nın Anadolujet ile yapacağı ekonomik seferler 23 Nisan’da başlayacak. THY, Anadolujet projesiyle iç hat uçuşlarını arttırmayı, şu anda 1 milyon 400 bin olan yolcu sayısını 2 milyona çıkarmayı planlıyor.
THY, bu projeden az da olsa kar sağlamayı hedefliyor. Anadolujet ile yolculuk yapacaklar THY konforuna sahip olacak. Anadolujet, Ankara merkezli olarak her gün İzmir, Bodrum, Dalaman, Antalya, Adana, Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Malatya, Adıyaman, Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır, Erzincan, Batman, Muş, Van, Erzurum, Kars ve Trabzon’a karşılıklı sefer yapacak. Anadolujet ile ucuz uçmak isteyen vatandaşların erken bilet almaları gerekiyor. THY yetkilileri, 29 YTL olarak belirtilen uçak bilet fiyatlarının vergi harici olduğunu, vergilerle bilet fiyatlarının 54 YTL’den başladığını kaydettiler.
|
/ ANKARA
20.04.2008
|
|
|
İspanyol kredisi, Karadeniz’i evsel atıktan kurtaracak |
Zonguldak'ta İspanya’dan sağlanan 22 milyon avroluk krediyle hayata geçirilecek proje doğrultusunda, evsel atıkların denize arıtılarak deşarj edileceği bildirildi.
Zonguldak Belediye Başkanı Secaattin Gonca, yaptığı açıklamada, projeyle mevcut kanalizasyon sisteminden denize dökülen atıkların, 7 adet pompa istasyonuyla Kozlu beldesi yolundaki sahile kurulacak 40 bin 848 metre küp kapasiteli su arıtma tesisine gönderilmesinin öngörüldüğünü söyledi. Projenin şantiye işine başlanarak 23 ayda hayata geçirilmesinin planlandığını anlatan Gonca, şunları kaydetti: ‘’Kent merkezindeki Üzülmez Deresi’nden denize dökülen evsel atıklar, kanalizasyon projesinin hayata geçirilmesiyle arıtma tesislerine aktarılacak. Denizin 500 metre ilerisinde 50 metre derinliğe deşarjı sağlanacak. Karadeniz’de kirlilik oranının azaltılması açısından da özellikle evsel atıkların deşarjının arıtma tesisi yoluyla gerçekleştirilmesi önem arz ediyor. Hazine garantisi sağlanan kredi sayesinde kısa sürede tesisin temel atma törenini gerçekleştireceğiz. İlimiz açısından proje tarihi önem taşımaktadır.’’
|
/ ZONGULDAK
20.04.2008
|
|
|
Öldürülen balıkçının kardeşleri Türkiye’de |
Kırklareli'nin Demirköy ilçesine bağlı İğneada açıklarında, Bulgar sahil güvenlik görevlilerinin, karasularının ihlâl edildiği ve kaçak avlandığı gerekçesiyle açtığı ateş sonucu ölen balıkçı Yalçın Ercan’ın kardeşleri Engin ve Zaim Ercan, önceki gece Dereköy Sınır Kapısı’nda Türk makamlarına teslim edildi.
Kırklareli Jandarma Komutanlığı ekiplerince teslim alınan Engin ve Zaim Ercan kardeşler, Kırklareli Devlet Hastanesine getirilerek, sağlık kontrollerinden geçirildikten sonra ailelerine verildi. Ercan kardeşler, basın mensuplarına yaptıkları açıklamada, olayın kendilerine hazırlanan bir komplo olduğunu iddia ettiler. Bulgar sahil güvenlik ekiplerince ağabeyi Yalçın Ercan’ın teknede gözleri önünde vurulduğunu belirten Engin Ercan, ‘’teknemize 4 Bulgar sahil güvenlikçisi çıktı. Teknemizde 7-8 kurşun isabet etti. Teknenin üzerinde ağabeyimi öldürdüler’’ dedi.
Bu arada Yalçın Ercan’ın cenazesi de otopsi için İstanbul Adlî Tıp Kurumuna gönderildi.
|
/ KIRKLARELİ
20.04.2008
|
|
|
El emeği eğitim desteği |
Kimse Yok Mu gönüllülerinin el emekleri eğitime desteğe dönüşüyor. Kimse Yok Mu Derneği gönüllüleriyle beraber, kimsesiz çocukların eğitimine destek olabilmek için bir kermes düzenliyor.
1-2-3-4 Mayıs tarihlerinde Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camisinin alt katında satışa sunulacak olan kermes malzemelerinden elde edilecek gelir, okulu olmayan yerlere okul yaptırmak ve fakir çocukları okutmak için kullanılacak. Ayrıntılı bilgi ve kermes yardımları için, www. kimseyokmu.org.tr adresinden ya da (0216) 521 80 80 telefon numarasından dernekle irtibata geçilebilir.
|
Ahmet Ceylan
/ İSTANBUL
20.04.2008
|
|
|
|